CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan;"Biz kapı kulu değiliz. Bizim bir onurumuz, haysiyetimiz var hala bunlara yalvarıp yakarıp ne olur bizi içeri alın mı diyeceğiz? ABD'YE Rakka konusunda terör örgütleriyle beraber olduğunuz operasyonda olmayız hayırlı olsun dedik. Bu terör örgütleri bizim ülkemize yönelik herhangi bir tehdit oluşturursa angajman kurallarından haklarımızı kullanırız dedik. Kimseyle konuşmayız danışmayız, ona göre adım atarız şimdiden peşinen söylüyoruz.OHAL konusundaki endişelerinizi anlamakta biraz zorlanıyorum. Huzura kavuşmadan OHAL'i kaldıramayız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB sürecine ilişkin, 54 yıldır bu ülkeyi affedersiniz kapısında sürüm sürüm süründüren bir AB var. Bizden sonra kimler geldi geçti. Hepsini aldılar. Peki Türkiye'nin günahı ne de almıyorsunuz? Bizden çok çok sonra müracaat edenleri içeri alırken bunların özelliği ne? Bunlar Türkiye'den çok mu güçlü? Her türlü görüşmemizi yapıyoruz. Bu görüşmeler karşısında AB yetkilileri bizlere adil, olumlu yaklaşımlarını sürdürürlerse bu yola devam ederiz. Sürdürmedikleri takdirde tabi ki başımızın çaresine bakacağız. Biz kapı kulu değiliz. Bizim bir onurumuz, haysiyetimiz var hala bunlara yalvarıp yakarıp ne olur bizi içeri alın mı diyeceğiz?" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan: "Türk ekonomisinde başlı başına bir marka olan TÜSİAD'a ve tüm üyelerine çalışmalarında başarılar diliyorum. Rekabetçi piyasa ekonomisi, sürdürülebilir kalkınma ve katılımcı demokrasi konusunda verdiğiniz mücadeleyi desteklediğimi özelikle belirtmek istiyorum. Türkiye 3 kat büyümüşse buradaki iş adamlarımızın pek çoğunun da 5-10 kat büyümüştür. Özel sektörün lokomotifliğini çok önemsiyoruz. 2023 hedeflerimize sizlerin ve diğer tüm girişimcilerin çabaları, emekleri ile ulaşacağız. Devleti düzenleyici ve denetleyici rolünün sınırları içerisinde tutarak özel sektörümüzün önünü açabildiğimiz kadar açıyoruz. Özel sektörümüzün de her şeyini borçlu olduğu devletine ve milletimize katkı sağlamak için şartlarını zorlamaktan çekinmeyeceğini ümit ediyorum. 2008 küresel ekonomik krizi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyayı kasıp kavururken Türkiye ile ilgili 'Bu kriz ülkemizi teğet geçecek' demiştim. O dönemde birileri kendilerince dalga geçmişlerdi. Ülkemizin sahip olduğu potansiyelin farkında olarak bu sözü söylemiştim. Dediğim gibi de oldu" diye konuştu.
"SON BİRKAÇ YILIN HEPİMİZ İÇİN ÇOK ZORLU GEÇTİĞİNİ BİLİYORUM"
Erdoğan, "Son birkaç yılın hepimiz için çok zorlu geçtiğini biliyorum. Çünkü içinde yaşıyorum. 2008 ekonomik krizine direnen Türkiye, 2013 yılından itibaren başlayan bir dizi saldırı karşısında çok ciddi bir mücadele yürütmek zorunda kalmıştır. Türkiye 35 yıldır bir terör mücadelesi ile içeride daha sonra da ilave dışarıda yine Suriye'deki iç savaşın bize yansıması ile ayrı bir terör mücadelesini vermektedir. Siyasi ve güvenliğin yanı sıra ekonomik boyutu da olan bir saldırıydı. Kimse bana örneğin gezi olaylarının amacının Taksim'deki 3-5 ağaç olduğunu söyleyemez. Kimse bana 17-25 Aralık sürecini adaleti sağlamak, hukuku uygulamak için yapıldığını söyleyemez. Kimse bana bölücü terör örgütünü ve onun güdümündeki partini başlattığı çukur eylemlerinin masum amaçlar taşıdığını söyleyemez. Kimse bana Suriye ve Irak'ta yaşanan hadiselerin Türkiye'yi hedefleyen yönlerini olmadığını öne süremez. imse bana 10 Ağustos ve 7 Haziran seçimlerinin ülkemizin tabi siyasi mecrası içerisinde gerçekleştirildiğini söyleyemez. Hele 15 Temmuz'un bu ülkeyi işgale ve milleti esir alamaya yönelik bir ihanet girişimi olmadığını öne süren varsa kusura bakmasın onun aklından ve izanından şüphe ederim. Bütün gerçekler ortada" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN BİR PARÇA YORGUNLUK ALAMETİ GÖSTERMESİNİ NORMAL KARŞILAMAK GEREKİR"
Erdoğan, "16 Nisan halk oylamasında işlerin nasıl şirazesinden çıkartılmaya çalışıldığını hep birlikte yaşadık gördük. Başka herhangi bir ülkenin sadece tekini bile kaldıramayacağı bunca yükü sırtlanan Türkiye'nin bir parça yorgunluk alameti göstermesini normal karşılamak gerekir. Ancak şundan emin olunuz, en kötüsü geride kaldı. Bunca saldırıya rağmen, ayakları üzerinde dimdik duran Türkiye'nin önünde inşallah aydınlık bir gelecek vardır. İşte 16 Nisan bitti. Ardından o kampanya yorgunluklarına rağmen yurt dışında kendimize pazarlara aramaya başladık" açıklamasında bulundu.
"DEMOKRASİ VE EKONOMİDE YENİ BİR ATILIM DÖNEMİNİN HAZIRLIKLARINI YAPIYORUZ"
Ekonomik yatırımlara değinen Erdoğan, " Kuveyt'te 4,5 milyar dolarlık havalimanının temel atma törenini attık. Rusya, Çin, ABD seyahatimiz oldu. Belçika'da NATO liderler zirvesine katılacağız. Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi son yıllardaki sıkıntılarda yaşadığımız gibi yürümeyecek. Demokrasi ve ekonomide yeni bir atılım döneminin hazırlıklarını yapıyoruz" dedi.
"RUSYA PAZARINDAKİ KAYIPLAR GİBİ TALİHSİZLİKLER BİZİ YENİ ARAYIŞLARA YÖNELTTİ"
Erdoğan, "2014-2015 arasında yüzde 6,2'lik ortalama büyüme oranının sürükleyicisi ihracat olmuştur. Gelişmeler 2017 yılı ihracat artışı ortalamasının yüzde 10'un altına düşmeyeceğini gösteriyor. İhracat desteklerini en üst seviyeye çıkardık. Rusya pazarındaki kayıplar gibi talihsizlikler bizi yeni arayışlara yöneltti. Rusya ile hızla iyileşen ilişkileri mevcut kazancımız üstüne ilave ediyoruz. Enflasyonla mücadelenin ancak arzı artırıcı yöntemlerle mümkün olduğuna inanıyoruz. İşsizlikteki artış son dönemin en üzüntü verici gelişmesi oldu. İstihdam seferberliği kapsamında pek çok kurum sözler verdi. İlk fırsatta 81 ilin valisiyle yüz yüze görüşüp bu sözlerin ne kadarının yerine getirildiğini teker teker soracağım. Faizlerin bu kadar yüksek olduğu yerde girişimcileri yatırıma yönlendirmek kolay olmuyor. Bu konuda sizlerden destek bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"GÜMRÜK BİRLİĞİ'Nİ GÜÇLENDİREREK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ"
" Gümrük Birliği'ni güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz" diyen Erdoğan, "Türkiye'yi ayağa kaldıracak finans sektörünün yüksek karlılığı değil, istihdam, üretim, ihracat ağırlıklı yatırımların büyütülmesidir. Türkiye Varlık Fonunu hayata geçirerek büyük projelerimizi destekleyecek kaynaklar üretmek için kolları sıvadık. Yatırımlarımız için ilave kaynak arayışlarımızı sürdürüyoruz. Ekonominin küreselleşmesi ve buna uygun hukuki altyapının kurulması mecburiyetini de getiriyor. Gümrük Birliği'nin yenilenmesiyle bununla ilgili görüşmeler olumlu bir şekilde seyrediyor. AB ile sıkıntılı giden siyasi ilişkilerimizden farklı olarak Gümrük Birliği'ni güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
"54 YILDIR BU ÜLKEYİ AFEDERSİNİZ KAPISINDA SÜRÜM SÜRÜM SÜRÜNDÜREN BİR AB VAR. BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKARIZ"
Türkiye'nin AB sürecine değinen Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "AB dediğimiz zaman AB kapısını, gönlünü Türkiye'ye açmış da Türkiye içeriye mi girmemiş? Böyle bir şey mi var? Sene 1963, sene 2017. 54 yıldır bu ülkeyi affedersiniz kapısında sürüm sürüm süründüren bir AB var. Bizden sonra kimler geldi kimler geçti. Türkiye'nin günahı ne de almıyorsunuz? Türkiye'den çok çok sonra müracaat edenleri içeri alırken bunların özelliği ne? Hiçbirisi bizden daha iyi değil ama hepsini aldılar. Hala da alıyorlar.
YUNANİSTAN'IN 400 MİLYAR EURO BORCU VAR. AMA EL BEBEK, GÜL BEBEK
Yunanistan'ın 400 milyar Euro borcu var. Ama el bebek, gül bebek her türlü desteği vererek ayakta tutmaya çalışıyorlar. Bu gerçekleri lütfen görelim. En son 16 Nisan referandumunda yaptıklarını gördünüz. Türkiye sıradan bir ülke değil.
BİZ KAPI KULU DEĞİLİZ. BİZİM BİR ONURUMUZ, HAYSİYETİMİZ VAR
Biz kapı kulu değiliz. Bizim bir onurumuz, haysiyetimiz var. Bununla oynanmasına müsaade edemeyiz. Alacaklarsa eyvallah girelim. Ben Başbakan olduğum zaman fasılların olduğu sayı 15'ti. Daha sonra Fransa'da Sarkozy, Almanya'da Merkel geldi. Bunlar gelince karar aldılar, artık liderler bu zirvelere katılmayacak. Çok daha çirkini, 15 fasılı 35 fasıla çıkardılar.
BU KADAR HAİNCE TÜRKİYE'YE KARŞI BÖYLE BİR KARARIN ALINMASI KARŞISINDA BİZ NE YAPACAKTIK
Bu kadar haince Türkiye'ye karşı böyle bir kararın alınması karşısında biz ne yapacaktık?
HALA BUNLARA YALVARIP YAKARIP NE OLUR BİZİ İÇERİ ALIN MI DİYECEĞİZ
Hala bunlara yalvarıp yakarıp ne olur bizi içeri alın mı diyeceğiz. Geldiğimiz fasıl şu anda hala 14. Fransa'nın bir Dışişleri Bakanı ismini vermeyeceğim 'boşuna çabalıyorsunuz sizi almayacaklar' dedi. Niye dedim, gerekçeleri açıkladı. Biz bazı şeyleri biliyoruz ama buna rağmen biz AB Bakanlığı'nı da kurduk. Elimizden gelen gayretleri gösteriyoruz. En son konseyin aldığı karar.
BEN BU MİLLETİN ŞEREFİNİ, İZZETİNİ AYAKLAR ALTINA ALDIRTMAM
Bu kararı alıyorsun da ne olacak? Bu kararı Rusya için de aldın. Bu mantıkla bir yere varmak mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına Almanya'da, Belçika'da şurada burada her türlü saldırı yapılacak. Dışişleri Bakanıma uçuş izni verilmeyecek, biz hala ne olur bizi alın mı diyeceğiz? Kusura bakmayın sizler ekonominin içinde bir güçsünüz. Sizleri kapısında bekleten muhatabınızla bir yere kadar konuşursunuz. Bir yerden sonra hadi arkadaş güle güle der yolunuza devam edersiniz. Ben bu milletin şerefini, izzetini ayaklar altına aldırtmam.
AB YETKİLİLERİ BİZLERE ADİL, OLUMLU YAKLAŞIMLARINI SÜRDÜRÜRLERSE BU YOLA DEVAM EDERİZ
Her türlü görüşmemizi yapıyoruz. Bu görüşmeler karşısında AB yetkilileri bizlere adil, olumlu yaklaşımlarını sürdürürlerse bu yola devam ederiz. Sürdürmedikleri takdirde tabi ki başımızın çaresine bakacağız. Avrupa pazarı bizim için ne kadar önemli ise biz de Avrupa için o kadar belki çok daha fazla önemliyiz. Bu çerçevede, Gümrük Birliği görüşmelerimizi sürdürüyoruz."
"ŞU SALONDAN BABAYİĞİT ÇIKARTAMIYORSAK DÜKKANI KAPATIP GİTMEMİZ LAZIM"
Türkiye'nin yerli otomobil konusunda arzu edilen noktaya gelemediğini belirten Erdoğan, "Ekonomide yapısal reformları kesintisiz sürdürmek gerekiyor. Yerli otomobil konusunda arzu ettiğimiz neticeye ulaşamamış olmaktan üzüntü duyuyorum. Kendi pazarımızın büyüklüğü ortadayken böyle bir adım atılmaması çok düşündürücü. TÜSİAD üyelerinden bu konuda cesaretli bir atılım bekliyorum. Şu salondan babayiğit çıkartamıyorsak dükkanı kapatıp gitmemiz lazım" diye konuştu.
"AMAN HİÇBİR ŞEYE KARIŞMAYALIM, BAŞIMIZ AĞRAMSIN DERSEK AĞRIYACAK BAŞIMIZ DAHİ KALMAYABİLİR"
Türkiye'nin dış politikasına değinen Erdoğan, "Aman hiçbir şeye karışmayalım, başımız ağrımasın dersek ağrıyacak başımız dahi kalmayabilir. Bölgemizde yaşananlar bir asır önce hazırlanan planların aynen devrede olduğunu gösteriyor. Bu planlarda Türkiye'nin payına düşenin ne olduğunun Sevr belgesinden hepimiz biliyoruz. Bu topraklardan bizi kazımak isteyenleri İstiklal harbimizde heveslerini kursaklarında bıraktık. Ama bunlar durmadı yine devam etti. Bugün de terör örgütleri ile siyasi oyunlarla bizi coğrafyamızdan kazımak isteyenlere aynı şekilde cevap vermek durumundayız" diye konuştu.
"MAALESEF SÖZÜN BİTTİĞİ YERE GELMİŞ DURUMDAYIZ. GELİŞMELERE GÖRE GEREKEN ADIMLAR ATILACAK"
Erdoğan, "Maalesef sözün bittiği yere gelmiş durumdayız. Gelişmelere göre gereken adımlar atılacak. Atılacak hiçbir adım Türkiye'yi zayıflatmayacak güçlendirilecektir. Sahada olmadan size masada yer verilmeyeceğini, masada olmadığınızda da kendinizi menüde bulacağınızı artık çok iyi biliniz, biliyoruz. Suriye ve Irak en son örnekleridir. Bizi terör örgütleri ile ekonomik sıkıntılar ile oyalayanların asıl gayesinin bölgede fiili durum oluşturmak olduğunu görmemek mümkün mü?" ifadelerini kullandı.
"ABD'YE RAKKA KONUSUNDA TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BERABER OLDUĞUNUZ OPERASYONDA OLMAYIZ HAYIRLI OLSUN DEDİK"
Erdoğan, "Şimdi Rakka meselesi var. ABD ile görüşmelerimizi yaptık. Baktım ki, ABD, Rakka meselesinde çok hassas. Madem Rakka operasyonunu kendiniz yapacaksınız biz terör örgütleriyle beraber olduğunuz böyle bir operasyonda olmayız hayırlı olsun dedik. ABD, PYD ve YPG terör örgütleriyle operasyona giriyor, bize düşen hayırlı olsun demektir. Bu terör örgütleri bizim ülkemize yönelik herhangi bir tehdit oluşturursa angajman kurallarından haklarımızı kullanırız dedik. Kimseyle konuşmayız danışmayız, ona göre adım atarız şimdiden peşinen söylüyoruz. Verilen sözlerin hiçbiri tutulmadığı gibi terör örgütlerinin güçlendiği bir fotoğrafla karşı karşıyayız. Türkiye bu muameleye rıza gösterecek bir ülke değildir. Fırat Kalkanı ile bu oyunu bozmak için attığımız ilk adım. Oraya noktaya koyduk. İhtiyaç duyduğumuzda he an benzer operasyonları gerçekleştirmekten çekinmeyeceğiz. Suriye ve Irak'ı birileri yürüttükleri güç savaşının sahası olarak görebilirler. Bin yıldır ayrılmaz parçamız. Beka meselemiz. Beka kaygısına herkesin saygı göstermesi gerekir. Sıkıntılarla pişe pişe geldik. Artık 20, 10 yıl öncesinin Türkiye'si yok" diye konuştu.
"OHAL KONUSUNDAKİ ENDİŞELERİNİZİ ANLAMAKTA BİRAZ ZORLANIYORUM. HUZURA KAVUŞMADAN OHAL'İ KALDIRAMAYIZ"
OHAL'e ilişkin Erdoğan, "OHAL konusundaki endişelerinizi anlamakta biraz zorlanıyorum. OHAL işadamlarının neyini engelledi? Ülkemizin yıkılmasına milletimizin yok edilmesine yönelik bir operasyon yapılıyor. 249 şehidimiz var, biz hala OHAL'i kaldıralım diyoruz. Her şey huzura, refaha kavuşmadan OHAL'i kaldıramayız. Bize şimdi bazı şeyler çok rahat geliyor. OHAL'i kaldıralım. Kusura bakmayın biz şu anda bu OHAL'İ ülkemizde her şey sağlıklı bir şekilde yürüsün diye devam ettiriyoruz. Herhangi bir işadamımızı engelliyorsa söyleyin gereken adımı atarız. Hala atacağımız çok adım var" dedi.
TÜSİAD NOTLARI
TÜSİAD toplantının açılışında önce TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ardından TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik birer konuşma yaptı.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkan Yardımcıları, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ümit Boyner, Ömer Aras da sahnede kendilerine ayrılan bölümden konuşmaları dinledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ile Başkan Yardımcıları, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ümit Boyner ve Ömer Aras'la tek tek tokalaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a günün anısına hediye takdim edildi.
- İstanbul
Son Dakika › Güncel › Erdoğan: 54 Yıldır Bu Ülkeyi Affedersiniz Kapısında Sürüm Sürüm Süründüren Bir AB Var(Geniş Haber) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?