Engelsiz Üniversiteler" Ödüllendirildi

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, yükseköğretim sisteminde bugün itibarıyla yaklaşık 7 milyon 730 bin öğrencinin bulunduğuna işaret ederek, "YÖKSİS verilerine göre bu öğrencilerimizin 39 bin 243'ünü engelli öğrencilerimiz oluşturuyor." dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un katılımıyla YÖK Başkanlığında düzenlenen "Yükseköğretimde Engelsiz Ufuklar Çalıştayı ve 2019 Yılı Engelsiz Üniversite Ödül Töreni"nde konuşan Saraç, Yu¨kseko¨gˆretim Kurulunun yürüttüğü çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

Saraç, sayıları bugün 206'yı bulan yu¨kseko¨gˆretim kurumlarıyla birlikte Türkiye'nin su¨rdu¨ru¨lebilir kalkınma su¨rec¸lerine çok ciddi katkılar sağlayan çalışmalar yu¨ru¨ttüklerini ifade etti.

Türk yükseköğretim tarihi açısından birçoğu ilk olan önemli pek çok projeyi uygulamaya koyduklarının altını çizen Saraç, bu düzenlemelerin bir kısmının, yeni YÖK'ün girişimiyle başlayan süreçlerde yasal dayanaklara kavuşturulduğunu, bir kısmının ise iç düzenleme ve mevzuatı ile hayata geçirildiğine işaret etti.

Yükseköğretime erişimde ve okullaşmada özellikle 2000'li yıllardan bu yana çok önemli ve ciddi bir sıçrama yaşandığına dikkati çeken Saraç, "Nicelik yönünden etkin düzeyde bir büyüme gerçekleşmiştir. Bugün itibarıyla öğrenci sayımız açısından Avrupa Yükseköğretim Alanı'nın önde gelen ülkesi konumundayız." diye konuştu.

Yükseköğretim sisteminde 129'u devlet, 72'si vakıf üniversitesi ve 5'i vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 206 yükseköğretim kurumunun olduğunu hatırlatan Saraç, "Öğrenci sayımız, 7 milyon 730 bine ulaşmış durumda. Yükseköğretim sistemimizde 81 bin 627'si öğretim üyesi olmak üzere toplam 166 bin 801 öğretim elemanı bulunuyor. Yeni YÖK olarak nicel bir büyümeyi gerçekleştirdik, şimdi kalite odaklı büyümeyi önemsiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Kalite eksenli büyüme önceliğimiz"

Saraç, yeni YÖK olarak kalite çıtasının yükseltilmesinin ve kalite eksenli büyümenin öncelikleri olduğunu kaydetti.

Yükseköğretimde yapısal değişim niteliğindeki en önemli projelerden birinin Yükseköğretim Kalite Kurulunun kurulması olduğunu vurgulayan Saraç, 2016 yılından bu yana 160 yükseköğretim kurumunun dış değerlendirme sürecinden geçtiğini bildirdi.

Türk yu¨kseko¨gˆretimine kazandırdıkları bir diğer açılımın da misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma olduğuna dikkati çeken Saraç, bu kapsamdaki araştırma üniversitelerinden eğitim öğretimin yanı sıra bilginin üretimini, aktarımını ve paylaşımını da gerçekleştirmelerini beklediklerini söyledi.

Saraç, bu sene seçilen 5 üniversite ile bölgesel kalkınmada ihtisaslaşan üniversitelerin sayısının 10'a yükseldiğini belirtti.

"Yabancı uyruklu öğrenci sayısı 148 bine ulaştı"

Yekta Saraç, hedef odaklı uluslararasılaşmaya da büyük önem verdiklerine dikkati çekerek, "2014 senesinde yabancı uyruklu öğrenci sayımız 48 binlerde iken bugün 148 bine ulaştı. Yabancı uyruklu öğrenci sayımızdaki artış, son yıllarda Avrupa'daki yabancı öğrenci sayısı artış oranlarının en iyisi ve bizim için gurur vericidir." dedi.

Saraç, doktoralı insan kaynağının nitelik ve nicelik olarak artırılmasına yönelik çalışmaların diğer büyük projeleri arasında bulunduğunu belirterek, bu kapsamda başlattıkları YÖK 100/2000 doktora bursunun sıradan bir program olmadığını dile getirdi.

100/2000 projesini bir Türkiye projesi, bir prestij projesi olarak gördüklerini aktaran Saraç, "Bu proje kurgusu, amacı ve süreçleri itibarıyla ülkemiz için bir ilktir. Bu burs programında 2018-2019 eğitim öğretim yılı bahar dönemi itibarıyla 5'inci kez çağrıya çıkılmış olup bu 5 çağrı dönemi sonucunda hali hazırda yaklaşık 3 bin 700 öğrenci burslandırıldı. Programa ilişkin farkındalık ve talep günden güne artmakta ve her yeni çağrıya daha fazla üniversite başvurmaktadır. Ana gayemiz geleceğe güçlü nesiller yetiştirmektir." değerlendirmesinde bulundu.

"Engelli öğrencilerin gerçek sayılarını ortaya çıkarmak önemli"

Saraç, "Yükseköğretim sistemimizde bugün itibarıyla yaklaşık 7 milyon 730 bin öğrencimiz var. YÖKSİS verilerine göre, bu öğrencilerin 39 bin 243'ünü engelli öğrencilerimiz oluşturuyor. Bu sayı, yükseköğretim sistemimizdeki öğrencilerin yaklaşık yüzde 0,5'ini teşkil etmektedir. Dünya genelinde toplumun yüzde 10-15'i engelli bireylerden oluşmaktadır. Dolayısıyla eğitimdeki bu oran tam da gerçeği yansıtmıyor olabilir." şeklinde konuştu.

Engelli öğrencilerle ilgili gerçek sayıların ortaya çıkarılmasının çok önemli olduğuna dikkati çeken Saraç, şöyle devam etti:

"Bu konuda hassasiyet göstermeniz hususunu tekrar hatırlatmak isterim. Hatta engelli olduğunu açıklamak istemeyen öğrencilerimizin sizler tarafından tespit edilerek ihtiyaçlarını belirlemenizi bekliyoruz. Engelli öğrencilerimize engelsiz bir eğitim öğretim ortamı sağlamak, sosyal ve kültürel faaliyetlere daha fazla katılımları için teşvik edici çalışmalar ve projeler geliştiriyoruz."

Saraç, özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programlarda, engelli öğrenciler için TYT puanı 100 ve üzerinde olanların, özel yetenek sınavlarına kabul edilmesini ve bu puanları değerlendirmeye katılmadan kendi aralarında yapılacak ayrı bir yetenek sınavı sonucuna göre değerlendirilmesi kararının uygulandığını hatırlattı.

Ayrıca, özel yetenek sınavında geçerli olmak üzere kullanılacak baraj puanın sınavın yapıldığı yıl dahil olmak üzere 2 yıl süreyle geçerli olmasına karar verdiklerini, bu uygulamanın da sürdüğüne değinen Saraç, özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programların kontenjanının yüzde 10'unun engelli öğrenciler için ayrıldığını bildirdi.

Üniversitelere üç alanda bayrak veriliyor

Engelli öğrencilerin sorunlarına çözüm üretebilmek, daha etkin bir eğitim-öğretim ortamının oluşturulmasına katkıda bulunabilmek için çalışmalara devam ettiklerini aktaran Saraç, "Öğrenci Dostu yeni YÖK olarak, engelli öğrencilerin eğitim öğretim faaliyetlerine, ayrıca sosyal ve kültürel faaliyetlere katılımına destek olmak, gerekli uyarlamaların, alt yapının ve donanımların sağlanması ve üniversitelerde engelsiz bir ekosistemin oluşturulmasını teşvik etmek üzere Engelsiz Üniversite Ödülleri'nin verildiğini anlattı.

Saraç, "Engelsiz Üniversite Ödülleri için geçen yıl 44 üniversiteden farklı kategorilerden 399 başvuru yapılmış iken bu yıl 81 yükseköğretim kurumu tarafından yapılan başvuru sayısı 653'e ulaştı. Bu sonuç, yükseköğretimde engelsiz ufuklar için çok ümit verici. Engelleri kaldırmayı hedefleyen çalışmalarımızın sizlerle birlikte daha güzel olacağına ve engelsiz sonuçlar ortaya koyacağına inancımızla yolumuza devam edeceğiz." dedi.

28 üniversiteye 126 bayrak ödülü

Törende 28 farklı üniversiteye toplamda 126 bayrak ödülü verildi.

Bu çerçevede 26 üniversite 92 turuncu bayrak alırken, 6 üniversite 14 yeşil bayrak, 7 üniversite ise 20 mavi bayrak ödülü kazandı.

En çok sayıda bayrak ödülü alan üniversitelerin sıralamasında ise Mersin Üniversitesi birinci, Siirt Üniversitesi ikinci, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi de üçüncü sırada yer aldı.