Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Geleceği yazmaya niyetli genç kızlarımızı ve kadınlarımızı, insanı kendine esir eden değil, insana hizmet eden teknoloji dünyasına davet ediyorum." dedi.
Emine Erdoğan'ın ev sahipliğinde Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Geleceği Yazan Kadınlar" projesi tanıtım toplantısı düzenlendi.
Toplantıya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça, eski bakanlardan ve Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Koç ile farklı okullardan kız öğrenciler de katıldı.
Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmasına, "Geleceğimizin mimarı gençlerimizi burada görmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Varlığınızla bize heyecan veriyorsunuz. Sizlerin dinamizmi, büyüklerin tecrübesiyle birleştiğinde, inanıyorum ki gelecek çok daha umut verici olacak." diyerek başladı.
Gençlerin bir adım önde olmasını istediklerini belirten Emine Erdoğan, geçmişini in kar etmeyen ama geçmişte de kalmayan, özgüveni sağlam, çağına yön veren insanlar olmalarını arzuladıklarını ifade etti.
Emine Erdoğan, bir dönem çeşitli yanlış anlayışlarla geri planda bırakılmış kızları da bu gelecekte bir figüran değil, aktif bir oyuncu olarak görmeyi beklediklerini dile getirdi.
Dünyanın tarihte hiç görülmemiş bir hızla değiştiğine işaret eden Emine Erdoğan, "Her sabah yeni bir dünyaya uyanıyoruz. Geride kalmamak, zamana ayak uydurmak, herkesin bireysel yarışı haline geldi. Bilim ve teknoloji hayatımızı değiştirip kolaylaştırdığı gibi değer yargılarımızı, hayatı yorumlama biçimlerimizi de değiştiriyor." şeklinde konuştu.
Emine Erdoğan, bilgi teknolojilerinin artık dünyanın yeni çehresini oluşturduğunu, kadınların içinde olmadıkları bir dijital dönüşümün, kadınların sesinin eksik olduğu bir gelecek anlamına geldiğini kaydetti.
Kadınların bilgi teknolojilerini tasarladığı, ürettiği ve karar alıcı mekanizmalarda yer aldığı bir sürecin, daha güçlü bir geleceğin kapısını açacağına dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Günümüz dünyasında sayısı 4 milyarı geçen internet kullanıcısı, artık sanal ortamda daha fazla zaman geçirmektedir. Öğrenme, eğlenme, alışveriş ihtiyaçlarını buradan sağlamakta, hayat bir anlamda dijitalleşmektedir. Bu sebeple kadın girişimciliğini artırma konusunda belirlenecek politikalarda, bilgi ve iletişim sektörünün önemi göz ardı edilemez.
Yükseköğretim Kurulunun verilerine baktığımızda, eğitim bilimlerinde kadın oranı yüzde 69, sağlıkta yüzde 63, mimarlık ve inşaatta yüzde 32 iken, bilişim ve teknolojide bu oran yalnızca yüzde 22'dir. Geleceği bu derece şekillendirecek bir alanda kadınlarımızın hala düşük oranlarda kalmış olması dikkate değerdir."
"Teknolojiyi tasarlayan ve üreten olmak en büyük hedefimiz"
Emine Erdoğan, Amerika'da bir teknoloji firmasının çok ilginç bir tespitini paylaşmak istediğini belirterek, "Yapay zeka, kadınları mutfak resimleriyle ilişkilendirirken, doktorları her zaman erkek olarak tanımlıyor. Üstelik yapay zeka da tıpkı insanlar gibi önyargıları çoğaltarak onlara inanmaya başlıyor. Yani öyle bir eşikteyiz ki geleceği elinde bulunduran teknolojik alan, adil olmayan bir cinsiyet algısıyla şekillenmeye çoktan başlamış görünüyor. Kadınlar şimdiden bu alanda varlık göstermezse eski kalıplar, gelecekte de varlığını sürdürmeye devam edecek." değerlendirmesinde bulundu. Bu nedenle kadınların kod yazmayı ve yazılım öğrenmeyi, üniversitelerin bilim ve teknoloji bölümlerinde hatırı sayılır bir nüfus oluşturmayı sağlamaları gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu zor değil sadece çabalamamız gerekiyor. Etrafımızda gördüğümüz şeyler meydana gelmeden önce yalnızca birer fikirdi. Uçmanın, denizin altından gitmenin, başka gezegenlere seyahat etmenin önce fikri vardı. Sonra o fikir üzerine hayaller kuruldu ve hayal edilen her şey gerçeğe dönüştü. Kadınların öncelikle zihinlerindeki prangaları kırmaları gerekiyor.
Bakın mesela 1969'da Apollo 11'in aya iniş sistemi için kodu yazıp tasarlayan, Margaret Hamilton adında bir bilim kadınıydı. Ekip lideriydi ve yazılım mühendisi terimini ilk kez o kullanmıştı. Düşüncelerimizi, önyargıların ve başarısız olma endişesinin hapishanesinden kurtarmalıyız. Ülke olarak teknolojiyi takip eden değil, teknolojiyi tasarlayan ve üreten olmak en büyük hedefimiz. Bu hedefi 12'den vurmanın tek ön koşulu da kadınların bu süreçte mutlaka ve eksiksiz olarak yer almalarıdır."
"Kadınlarımızı, her daim iş dünyasında var olmaya davet ediyoruz"
Emine Erdoğan, önemli bir noktanın altını çizmek istediğini ifade ederek, "Kadınlarımızı, her daim iş dünyasında var olmaya davet ediyoruz. Fakat bunu kariyerist bir hırsa indirgememeliyiz. Hayatı doğal akışı içinde bütün güzellikleriyle yaşamalıyız. Aile olmak da bunlardan birisidir." dedi.
Modern hayatın avantajlar kadar getirdiği dezavantajlara da değinen Erdoğan, bunların en başında gençlerin hayata çok geç atılmalarının geldiğini söyledi.
Bitmeyen doktora tezleri ve beklenen bir sonraki terfi için hayatların ertelendiğine işaret eden Erdoğan, "Aile kurmak, bunlar için engel görülüyor. Oysa her şey mevsiminde güzeldir. Önemli olan iş hayatı ile özel hayatı dengeleyecek bir düzen tesis etmektir. Lütfen hayatı ertelemeyin." ifadesini kullandı.
"Yaratılmaya çalışılan tek tip insan modeline, çok yönlü hayatlarınızla meydan okuyun." çağrısında bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
"Çalışan kadının nasıl olması gerektiğini kendi değer yargılarınızla şekillendirin. Dünya tarihinin seyrini değiştirmiş insanlara baktığınızda, hep çok farklı alanlarda çığır açan işler yaptıklarını görürsünüz. İçinizdeki büyük potansiyele ket vurursanız hem kendinize haksızlık etmiş ve hem de kendinizi azımsamış olursunuz. Yöneticilerimize de seslenmek istiyorum; gerek özel sektörde, gerekse kamuda kadınlarımızın muhtemel ihtiyaçlarına uygun çalışma şartları oluşturmalısınız."
"Kibirden örülmüş elbiseler giymeyin, tevazunuzu giyinin"
Emine Erdoğan, teknolojinin insanlığı esir almaması gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"İnsanın boşluğunu ne yapay zeka ne robotik teknoloji ile doldurabiliriz. Cemil Meriç'in o muazzam tespitini burada yeniden birlikte hatırlayalım. 'İnsanlar sevilmek için yaratıldı, eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmalarıdır.' Hayatta ne yapıyorsak yapalım bunu yalnızca insanlığa fayda sağlamak, kendimizi ve yaşamı keşfetmek için yapalım. Mesleklerimiz ya da uğraşılarımız içinde katettiğimiz yolun her adımı, varoluş amacımızı hatırlamamıza hizmet etmeli.
Kimi zaman ilimde, bilimde ve sanatta çok ilerlemiş insanların, tepeden tırnağa bir hırs ve kibir abidesine dönüştüklerini görürsünüz. O noktaya gelen insanların, ilimleriyle insanlığa hizmet etmek gibi bir emeli olamaz. Siz mesleklerinizi icra ederken kibirden örülmüş elbiseler giymeyin, tevazunuzu giyinin. Yani ne yapıyorsanız yapın her işinizin içine insani değerleri koyun. Her bilimsel çalışmada, dönüp ilk soracağımız soru şu olmalı; insanlık bu işten ne kazanacak."
Hastalıklara, çevre krizine ve savaşlara çare bulunursa insanlığın çok şey kazanacağına işaret eden Erdoğan, "Ama kalkıp sırf yapıp yapamayacağınızı görmek için insan kopyalarsanız insanlık çok şey kaybeder." değerlendirmesinde bulundu.
Emine Erdoğan, her konuda dengeli bir yaşamın başarılı ve mutlu bir hayatın anahtarı olduğunu vurguladı.
Teknoloji üretmenin yalnızca bir zümreye ait olmadığını gösteren ve ilk günden beri kadınları güçlendirmek için çalışan Turkcell ile TOBB'u tebrik eden Erdoğan, "Geleceği yazmaya niyetli genç kızlarımızı ve kadınlarımızı, insanı kendine esir eden değil, insana hizmet eden teknoloji dünyasına davet ediyorum. Yolunuz açık, gelecek sizin olsun." ifadelerini kullandı.
Toplantıdan notlar
Emine Erdoğan, konuşması öncesinde proje kapsamında "deneyim alanını" ziyaret etti.
Burada, dünyada bir ilk olan görme engellilerin tek başlarına bisiklet sürmesi için geliştirilen telefon uygulamasının fikir sahibi ile tanışan Emine Erdoğan, bisikletin nasıl kullanıldığı ve ne şekilde çalıştığına ilişkin bilgi aldı.
Emine Erdoğan, ayrıca artırılmış teknolojiyle işaret dilini üç boyutlu kartlarla öğreten mobil uygulamanın fikir sahibi ile bir araya geldiği ve uygulamanın nasıl çalıştığını inceledi.
Ardından Emine Erdoğan, projelerin fikir sahipleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Konuşması sonrasında da Emine Erdoğan'a, Geleceği Yazan Kadınlar Projesi Gönüllü Eğitmeni Hasibe Zafer tarafından hediye takdim edildi.
Son Dakika › Güncel › Emine Erdoğan: 'Kadınların Öncelikle Zihinlerindeki Prangaları Kırmaları Gerekiyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?