Haber: BERKAY VAROL - Kamera: FATİH NAZIM EFE
Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan, bugün son yolculuğuna uğurlanan gazeteci Ali Ekber Ertürk'ü, "İyi bir Atatürkçü'ydü. İyi bir adamdı, düzgün bir gazeteciydi. Bütün hasletleri, kendisinde toplamış bir arkadaşımızdı" diye anlattı. Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk ise, Ertürk'ün mesleğine tutkuyla bağlı olduğunu belirterek, "Bazen sıkıldığı zaman köyüne gitmek isterdi. Köyüne gideceği zaman izin isterdi. 'Git kardeşim, istediğin kadar kal' derdim. Birkaç gün kalırdı ama inanın oradan da haber yazmadan duramazdı, haberini köyünden gönderirdi" dedi.
Gazeteci Ali Ekber Ertürk, uzun süredir tedavi gördüğü kanser hastalığı nedeniyle dün 54 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ertürk için bugün çalıştığı Sözcü Gazetesi Ankara Bürosu önünde tören düzenlendi.
Törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Parlamento Muhabirleri Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın başkan ve üyeleri, çok sayıda milletvekili, siyasetçi, sivil toplum ve meslek örgütlerinin temsilcileri ve gazeteci meslektaşı katıldı.
Ertürk, gazetesinin önünden meslektaşlarının alkışları ve karanfillerle uğurlandı.
"İYİ BİR ATATÜRKÇÜ'YDÜ"
ANKA Haber Ajansı'na konuşan Çölaşan, "Ali Ekber'in kaybı sadece bizim, Sözcü Gazetesi ve Türk basını için değil, Mustafa Kemal'in askeri olarak da değerlendirmek gerekiyor. İyi bir Atatürkçü'ydü. İyi bir adamdı, düzgün bir gazeteciydi. Bütün hasletleri, kendisinde toplamış bir arkadaşımızdı. Bunları arkasından laf olsun diye söylemiyorum, gerçekten öyleydi. Hepimizi yalnız bırakıp göçtü" sözleriyle Ertürk'ü anlattı.
"KAÇINILMAZ SONU BUGÜN YAŞADIK"
Çölaşan, Ertürk'ün hastalığı hakkında, "Öbür tarafa göçeceğini biliyorduk. Artık hissediyorduk. Hissetmenin de ötesinde bilinçli olarak görüyorduk. Mesela, gazeteye geliyordu son zamanlarında, ayakta durup iki kelime konuşamıyordu. Konuşurken başını duvara dayıyordu. O kadar gücü yoktu. Artık son anılarımız, hep onun hastalığıyla ilgili olarak geçti. Her şey kötüye gidiyor, adım adım sona doğru yaklaştığını hepimiz hissediyorduk, biliyorduk, görüyorduk. En son gelen haber, doktorlarından geldi. 'Bir hafta ya yaşar ya yaşamaz' dediler. Kaçınılmaz sonu bugün yaşadık. Ne diyelim, Allah rahmet eylesin. Elimizden ne yazık ki başka bir şey gelmiyor" dedi.
"GÜNDE 25, 30 BARDAK ÇAY İÇERDİ"
Ali Ekber Ertürk ile unutamadıkları çok fazla anı olduğunu ifade eden Çölaşan, "Günde 25- 30 bardak çay, sürekli çay içerdi. Morali hep yerindeydi. Çok ilginç bir olaydır. 'Ali Ekber iyisin' dedikçe, ki doğru söylemiyorduk iyisin derken, 'Abi, beni zaten bu moralim ayakta tutuyor' derdi. Ne yazık ki zaman ilerledikçe o moral de çöktü, gitti. Bu akıbetle karşılaştık" dedi.
"AKLIMDAKİ İSİMDİ"
Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, Ertürk ile tanışmasını, "Ali Ekber ile Sabah Gazetesi'nde tanıştık. Daha sonra hep birlikte olduk. 2015 yılının başında biz bugünkü binamıza taşındığımızda yeni birkaç arkadaş almamız gerekiyordu. İnanın Ali Ekber'in hiç haberi bile yokken benim telefonuma bir mesaj geçti: 'Türk basını, Ali Ekber Ertürk'ün ne zaman Sözcü Gazetesi'nde başlayacağını merak ediyor' diye. Tabi ki Ali Ekber'in bu sözlerinin arkasından ben de hemen kendisine mesaj attım. Zaten aklımdaki isimdi. 'Yarın gel, başla' dedim. O şaka zannetti. Bak dedim, şuradan masa beğen, nereye oturmak istiyorsan. Ali Ekber ile o günden beri hep beraberiz" sözleriyle anlattı.
"YAZACAK DAHA ÇOK HABERİM VARDI, ONLARI YAZAMAYACAĞIM DİYE ÜZÜLÜYORUM' DEDİ"
Ertürk'ün gazeteciliğine tutku ile bağlı olduğunu belirten Öztürk, şöyle konuştu:
"Kanser olduğunu öğrendi, o gün doktordan doğruca gazeteye gelmişti. Oturdu, 'Abi, ben kanserim' dedi. 'Ama ona değil de yazacak daha çok haberim vardı, onlara üzülüyorum, onları yazamayacağım diye üzülüyorum' dedi. Bu kadar mesleğine aşık olan bir arkadaşımızdı. İnanın, o pandemi dönemi de dahil olmak üzere gazetemizin her zaman ve mutlaka gelen isimlerin başında Ali Ekber gelirdi. Önce Emin Çölaşan abimiz, sonra Ali Ekber gelirdi. Vefatından bir ay öncesine kadar hep gazetemizdeydi. 'Ben burada huzur buluyorum gazetede olmaktan, sizleri, arkadaşlarımı, gazetemizi seviyorum' derdi. Akşamları sayfalar bize geldiği zaman, mutlaka kendisine gönderirdim. Gazetede haberi yoksa o bana mesaj yazardı, 'Tüh, yine yokmuş' diye. Üzüntülerini belirtirdi. Sanki hasta olan o değilmiş gibi, haberlerini hiçbir zaman aksatmaz, herkesle gazetecilik anlamında yarışmaya devam ederdi. Hayat doluydu, hayata olan sevgisini şöyle söyledi: 'Yarın öleceğimi bilsem, akşama kadar ben yine eğlenirim, hayatı dolu dolu yaşarım.' Böyle bir meslektaşımızdı."
"KÖYÜNE GİTMEK İSTERDİ. İNANIN ORADAN DA HABER YAZMADAN DURAMAZDI"
Öztürk, Ertürk'ü sonsuzluğa uğurladıklarını söylerken, "Bazen sıkıldığı zaman köyüne gitmek isterdi. Köyüne gideceği zaman izin isterdi. 'Git kardeşim, istediğin kadar kal' derdim. Birkaç gün kalırdı ama inanın oradan da haber yazmadan duramazdı, haberini köyünden gönderirdi. Allah rahmet eylesin, o sevdiği köyüne son kez gidiyor. Sonsuzluğa uğurladık kendisini" dedi.
Son Dakika › Güncel › Emin Çölaşan ve Saygı Öztürk, Ali Ekber Ertürk'ü Anlattı: 'Mesleğine Tutkuyla Bağlıydı. İyi Bir Adam Düzgün Bir Gazeteciydi' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?