Elazığ Belediye Başkanına 1 Yıl 10 Ay Hapis Cezası

Elazığ 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu'nun 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası aldığı davada, Elazığ Belediyesi Yazı İşleri Müdürü Ahmet Gadri Güneri, Elazığ Belediyesi'nde inşaat mühendisi olan Fikret Eskin, Elazığ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'nde inşaat teknikeri olan Hamza Uslu, Elazığ Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü'nde inşaat mühendisi olan Mehmet Aydın Özsoy, sanayici Metin Öztürk, Elazığ Belediyesi'nde muhasebe memuru olan Sayim Aydın ve sanayici Suat Öztürk de 'zincirleme görevi kötüye kullanmak' suçundan 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün hapisle cezalandırıldılar.

6 SANIĞA 1'ER YIL 8'ER AY

Elazığ Belediyesi Çevre Kontrol İnşaat Mühendisliği'nde sözleşmeli inşaat mühendisi Hakan Bulut, Elazığ Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürü Haluk Harun Tuzsuzoğlu, Elazığ Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nde sözleşmeli inşaat mühendisi Murat Torgut, Elazığ Belediyesi'nde Fen İşleri Müdürü Osman Cahit İlhan, Yerlikayalar İnşaat şirketi sahibi Sezgin Yerlikaya ve şirketin müdürü Ramazan Yerlikaya ise 'zincirleme görevi kötüye kullanma' suçundan 1'er yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırıldı.

15 SANIĞA 1'ER YIL

Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Şükrü Köse, Elazığ Belediyesi'nde Temizlik İşleri Müdürü Yasin Kıvanç, Elazığ Belediyesi Temizlik İşleri Müdür Vekili Adnan Çiçek, suç tarihinde Elazığ Belediyesi Fen İşleri Müdürü Teknik Personeli İnşaat Teknikeri Ali Karaosmanoğlu, Elazığ Belediyesi Yapı Kontrol Müdürü Harun Reşit Polat, Elazığ Belediyesi Temizlik İşleri Personeli Kontrol Çavuşu Hüseyin Arslan, suç tarihinde Elazığ Belediyesi'nde Yapı Kontrol Amiri Lütfü Oğuz, Elazığ Belediyesi Temizlik İşleri Müdür Yardımcısı Mehmet Yeşilta, Elazığ Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdür Vekili Mustafa Ayık, Elazığ Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürlüğü'nde Teknik İşler Sorumlusu Mustafa Kılıç, Elazığ Belediyesi Fen İşleri Teknik Personeli Yapı İşleri Daire Başkanı Necmettin Gül, Elazığ Belediyesi'nde Yapı Kontrol Amiri Özkan Barlak, Elazığ Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü'nde sözleşmeli makine mühendisi Rahmi Altunbaş, Elazığ Belediyesi Fen İşleri Müdürü Salim Turan ve Elazığ Belediyesi Temizlik İşleri Personeli Temizlik Kontrol Çavuşu Süleyman Vural ise 'görevi kötüye kullanmak' suçundan 1'er yıl 15'er gün hapis cezası aldılar.

2 SANIĞA 4'ER YIL 2'ŞER AY

Elazığ Meteoroloji Müdürlüğü'nde görevli Abdullah Öznay ve Elazığ Belediyesi Özel İdare A.Ş. Genel Müdür Vekili Ahmet Sezer Ünlü ise, 'evrakta sahtecilikten' 3 yıl 1 ay 15 gün ve 'zincirleme görevi kötüye kullanmaktan' 1 yıl 15 gün hapis cezası olmak üzere 4 yıl 2 ay hapiz cezasına çarptırıldı.

15 SANIĞA 5'ER AY HAPİS

Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Resul Şahin, Elazığ Belediyesi Destek Hizmetleri Müdür Vekili Burhanettin Yılmaz, Elazığ Belediyesi İştirakler Müdürlüğü'nde Kontrol Servis Sorumlusu Fedai Topdaş, Elazığ Belediyesi'nde Yapı Kontrol Müdürü Gülşah Özek, Karayolları 8'inci Bölge Müdürlüğü Asfalt Şantiyesi Şefi Mahir Uzun, Elazığ Belediyesi Kültür Müdürlüğü'nde makine mühendisi Mehmet Akif Aladağ, Elazığ Belediyesi Hesap İşleri Müdürü Mehmet Hanifi Karabulut, Elazığ Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Mehmet Karaaslan, Elazığ Belediyesi Mali İşler Strateji Geliştirme Memuru Musa Aktı, Elazığ Belediyesi Mali Hizmetler Müdür Vekili Namık Öcalan, Elazığ Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü'nde sözleşmeli memur Önder Duru, Elazığ Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü işçisi Şeref Tokgöz, Otobüs İşletmecisi Yalçın Pehlivan, Elazığ Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü memuru Zülfü Taşkıran görevi kötüye kullanmak suçundan 5'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu kişilerin cezaları ise ertelendi.

1 BERAAT

Davada, Elazığ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'nde sözleşmeli memuru Hakan Paç ise beraat etti.

CHP'Lİ DÜZGÜN: HENÜZ MEMLEKETİN BÜTÜN KALELELERİ İŞGAL EDİLMEMİŞ

Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 46 kişinin yargılandığı davayı izleyen CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, CHP İl Başkanlığı binasında bası toplantısı düzenledi. Milletvekili Düzgün, görülen davanın Türkiye'deki bazı gerçekleri net olarak gösterdiğini belirterek, şöyle dedi:

"Bu dava bize Türkiye'deki bazı gerçekleri net olarak gösterdi. Birincisi şu, iktidar ne kadar baskı yaparsa yapsın, ne kadar mahkemeleri etkilemeye çalışırsa çalışsın, bu ülkede hala görevini, vicdanıyla yapmaya çalışan Cumhuriyet'in savcıları ve hakimleri var. Henüz memleketin bütün kaleleri işgal edilmiş durumda değil. Ben hukukçu değilim, davanın hukuki taraflarını eleştirecek değilim. Ancak şunu söylemek isterim. Eğer bir belediye teşkilatında, başka bir teşkilatta yargılanan 46 kişinin 45 tanesi suçu işlemiş ve ceza almışsa, bu aslında bana göre organize bir suçtur, bir çetedir, bir örgüttür. Onları birbirinden bağımsız değerlendiremezsin. Elazığ halkı milli değerlerine bağlı bir halktır, ancak bu halk bugün bu mahkeme kararıyla rencide edilmiştir. Daha doğrusu kendisini temsil hakkı verdiği, oylarını emanet ettiği belediye başkanı ve onun ekibi tarafından rencide edilmiştir. Çünkü bugün mahkeme çok açık ve net olarak belediye başkanı da dahil olmak üzere belediyenin çok sayıda çalışanını, görevi kötüye kullanmadan suçlu bulmuştur. Belediye başkanı, Elazığ halkının kendisine emanet ettiği emanete hıyanet etmiştir. Bu mahkeme kararıyla sabitlenmiştir."

CHP'li Düzgün, 45 kişinin ceza aldığı davada görevi kötüye kullanmanın olduğunu, ancak ihaleye fesat karıştırma olmamasını anlamadığına dikkat çekerek, "45 kişi görevini kötüye kullanmış ama ihaleye fesat karıştırmamış. Ben bunu çok doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum. Yeterince delil bulunamamış olabilir, buna söyleyeceğim bir şey yok. Ama 45 kişi birden görevini kötüye kullandıysa demek ki burada hukuka uygun olmayan işler yapılmış. Tabi bunu siyasetten Elazığ halkının takdirine bırakıyorum" dedi.

"AŞAĞIYA DİN İMAN, YUKARIYA HAN HAMAM"

Elazığ Belediyesi gibi Kayseri Belediyesi'ni de takip ettiklerini dile getiren Düzgün, şöyle dedi:

"Şunu biz Türkiye'nin her yerinde görüyoruz. 'Aşağıya din iman, yukarıya han hamam.' AKP'nin siyaseti bu. Aynı konuyu Kayseri'deki davayı da takip ediyoruz. Oradaki belediye başkanıyla ilgili de bir süreç var. Fakat Kayseri halkının şansızlığı, daha dava başlamadan Cumhurbaşkanı davanın tarafı olduğunu açıkça söylemesi, belediye başkanına kefil olması, halbuki hukuk devletlerinde bu tür kefaletler yoktur. Hele de devletin başındaki kişinin böyle bir kefillik yetkisi yoktur. Adil mahkeme yargılar kararını verir, siz ancak ondan sonra birilerine kefil olursunuz ya da yanında durabilirsiniz. Cumhurbaşkanı, bu konuda en son taraf olması gereken kişiyken, ilk taraf olan kişi olmuştur. Ama biz Elazığ'da olduğu gibi Kayseri'de de hala vicdan sahibi hakimler ve savcılar olduğunu biliyoruz. Oradaki davanın da sonuçlarını takip ediyoruz. Belli bir sürenin üzerinde ceza alan, seçilmiş kişilerin, belediye başkanlarının, İçişleri Bakanlığı aracılığıyla görevden el çektirilmesi lazım. Zaten görevi kötüye kullanan bir belediye başkanının Elazığ'ı yönetmesini de herhalde Elazığlı hemşerilerim kabul etmeyeceklerdir."