El yapımı yorganlar, Çukurova pamuğu ile dolduruluyor
ADANA'da 47 yıllık yorgan ustası Kemal Karaoğlan (65), pratik, hafif ve yıkanabilir diye reklamı yapılan sentetik yorganların kolay deforme olduğuna dikkat çekerek, Çukurova'nın pamuğuyla doldurdukları el yapımı yorganların doğal ve ısıtırken terletmeyen sağlıklı ürünler olduğunu kaydetti.
Evlenecek olan gençlerin çeyiz sandıklarını süsleyen el yapımı yorganların yerini, artık fabrikalarda üretilen sentetik malzemeler aldı. Sonbahar-kış mevsimi ile birlikte akıllara gelen yorgan için zanaatkarlar artık çırak bulamıyor. Adana'da az sayıda bulunan son yorgan ustaları, Çukurova'dan toplanan pamuklarla doldurdukları, üzerine motifler işledikleri pamuk kumaşlarla doğal, el emeği, göz nuru ürünler ortaya çıkarıyor. Ustalar, gelinler için özel olarak çalışılan, renkli ve motifli çeyizlik yorganlar için ise 2,5 gün alın teri döküyor.
'EL YAPIMI YORGAN ISITIR, DEFORME OLMAZ'Seyhan ilçesi Reşatbey Mahallesi'nde yorgan ustası olan Kemal Karaoğlan, el yapımı yorgan ile sentetik fabrikasyon ürünler arasındaki farkları anlattı. Karaoğlan, " Türkiye'nin en güzel pamuğu Çukurova'dan çıkar. El yapımı yorgan, doğal pamuktan yapıldığından ısıtır. Deforme olmaz. Çünkü ustalık işidir. Mesela bazı modellerde bir gün, bazı modellerde 2-2,5 gün iğne ile her tarafı motif işleniyor. Böylelikle pamuğun hareket etmesi, sağa sola gidip toplanması, bozulması söz konusu değil. Güzel bir görsel sanat ortaya çıkıyor. Sentetik pratiktir, hafiftir, yıkanabilir diye anlatılıyor ancak hem kullanımda deforme oluyor hem de pek ısıtmadığı halde doğal ve kalitesiz kumaştan olduğundan insanları terletiyor. Mesela çocuklara örtüldüğünde çocuk terden hasta oluyor. Bu, pamuk yorganda olmaz. Doğal, pamuklu ürünleri tercih etmek lazım" diye konuştu.3 SANTİMETRE İĞNE İLE 2,5 GÜNDE ÜRETİLİYOR Çeyizlik modellerde çeşitli motif ve renklerde ürünler çıkardıklarını vurgulayan Karaoğlan, şöyle konuştu: "Çeyiz yorganlarda rütbeye benzeyen çavuşlu model, dörtlü baklava ve aşk yolu gibi motiflerimiz var. Renk olarak da murat olarak düşünülen kırmızı renk tercih ediliyor. Kişinin zevkine göre modeller yapıyoruz. Burada el emeği göz nuru dediğimiz olay gerçekleşiyor. Böyle çeyizlik yorganlar 3.5 santimetrelik iğnelerle 2-2,5 günde üretiliyor. Günlük yorganlara da nevresim içi yorgan diyoruz. O da beyaz yapılıyor. Nevresim içi yorganlar daha çok kullanılıyor. Tarlamızdan gelen doğal pamukla yapıyoruz. Astarımız da doğal pamuklu bez. Onun için elyaf yorganlara göre daha sağlıklı. Bu daha çok tutuluyor. Fiyatlar 100 ile 300 TL arasında kalitesine göre değişiyor." Yorgancılığın son ustaları olduklarını dile getiren Karaoğlan, el emeği göz nuru işlerin zorlu olması ve genç kızların artık sentetik yorganları tercih etmesi nedeniyle çırak yetiştiremediklerini belirtti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------------------------yorgan ustası Kemal Karaoğlan ile röp.-Yorgan üzerinde çalışırken-Yorganlardan detay
Haber: Gülşah ÖZGEN-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,
Haber Kodu : 201015029===========================
Akdeniz'in sardalya bolluğu
AKDENİZ'de av yasağının kalkmasıyla tezgahlarda sardalya balığı bolluğu yaşanıyor. Kilosu 10 TL'den alıcı bulan sardalya, hem vitamin hem de mineral açısından zenginliğiyle rağbet görüyor.Akdeniz'de av yasağının 15 Eylül'de tamamen kalkmasıyla birlikte her çeşit balık tezgahlarda yer almaya başladı. Gümüş, levrek, barbun, karides çeşitleri tezgahları süslerken sardalya balığı ise yoğun talep görüyor. Akdeniz'in incisi olarak bilinen ve tamamen kılçıksız olarak tüketilen sardalya, tavada, ızgarada, fırında pişiriliyor. Protein açısından son derece zengin olan sardalya, vücudu iltihaplanmalardan koruyan yağ asitleri açısından zengin bir kaynak olarak biliniyor. UZMANLARDAN 'BALIK TÜKETİN' ÇAĞRISI
Beslenme ve Diyet Uzmanı Züleyha Kaplan, protein, vitamin ve mineral yönünden zengin olan balığın özellikle kalp hastaları tarafından tüketilmesi gerektiğini söyledi. Balık için 'mucizevi besin' ifadesin kullanan Kaplan, "Ama maalesef pek tüketmiyoruz. Hayvansal bir ürün olduğu için protein yönünden çok ama çok zengin. Vitamin yönünden de oldukça zengin. A, D, K ve B grubu vitaminleri barındırıyor. Yine mineral yönünden de çok zengin. Özellikle kalp hastalarının balık tüketmesini istiyoruz. Bizler kolesterol ve yağ seviyesi yüksek toplumuz. Balık tükettiğimizde kolesterol düzeyimizin ayarlanmasında, kalp damar hastalıklarının oluşumunu engellemekte. Kan basıncının da dengelenmesine faydalı" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ - TEKRAR - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?