El sanatlarıyla topluma kazandırılıyorlar

İBRAHİM ÖZDEMİR - Gümüşhane Devlet Hastanesi bünyesinde açılan Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde tedavi gören hastalar, el sanatları eğitimiyle üretime teşvik edilerek topluma kazandırılıyor.

Gümüşhane Devlet Hastanesi Başhekimi Yavuz Çakıroğlu, hastane bünyesinde Toplum Ruh Sağlığı Merkezinin 1,5 yıl önce hizmete açıldığını, 2 psikiyatri uzmanı, 2 hemşire, 1 psikolog ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünden 1 iş-uğraş öğretmeni ile hizmet verdiğini söyledi.

Merkeze kayıtlı 150 hasta bulunduğunu, bu hastaların 65'inin Gümüşhane merkezde, 85 hastanın ise ilçelerde ikamet ettiğini, bu hastaların psikoz, şizofreni ve bipolar bozukluk tanısı ve yine ağır ruhsal bozukluk tanısı ile takip ve tedavi edildiğini anlatan Çakıroğlu, "Merkezimize gelen hastaların kilo ve tansiyon takibi yapılmakta, kendilerine bireysel ve grup terapileri uygulanmaktadır. Aile ile görüşmeler yapılarak ailelere de eğitim hizmeti verilmektedir. İlaç kullanımları, ilaç dozları uzman hekimlerin önerileri doğrultusunda düzenlenmekte olup hastalarımıza optimum sağlık hizmeti verilmektedir" dedi.

Hastaların evlerinden özel servis ile alındığını, tedavileri ve rehabilitasyonları yapıldıktan sonra yine özel servis ile evlerine bırakıldığını ifade eden Çakıroğlu, "Halk Sağlığı Müdürlüğü ile koordineli olarak çalışılarak hastaların bulundukları yerlerde takibinde ve tedaviye uyumluluğunda aile hekimlerinin desteği alınmaktadır. Ayrıca uzak köylerde yaşayan yeni hastaların tespiti, mevcut hastaların takibi açısından da köy muhtarları ile sürekli koordinasyon ve iletişim içindeyiz" diye konuştu.

Çakıroğlu, merkezde aldığı hizmet ve tedavi sonucu hastaların sosyal açıdan topluma uyum sağlanmasının artırıldığını belirterek, şunları söyledi:

"Bu hastalar artık toplum içine rahatlıkla karışabilmekte, sosyal hayata dahil olabilmekte ve kendi kendilerine yeterli hale gelmektedir. Merkezimizde çalışan arkadaşlarımızın, merkeze gelen hastaların sosyalleşmesi, kendi becerilerini gösterebilmeleri açısından kendi imkanlarıyla, bizim de desteklerimizle aldıkları ufak aletlerle hastalarımızın yaptığı el işleri tamamen kendi ürünleridir. Kendi becerileriyle bu el işlerini yaparken hem sosyalleşiyor hem de kendilerine güvenleri artıyor. Biz de gurur duyuyoruz."

- "Hastaların hastaneye yatışları azaldı"

Psikolog Recep Vural ise hastaların bir şeyler üretmeleri ve boş zamanlarını değerlendirmeleri için çaba sarf ettiklerini kaydederek, "Merkezimize kayıtlı olup gelmeyen hastalarımız da var. Bunları da evlerinde ziyaret ediyoruz. Bu amaçla bir ekip kurduk. Hastaları yaşam koşulları içerisinde takip ediyoruz. İlaçlarını kullanıyorlar mı, sosyal yaşamları nasıl, takip ediyoruz. Zamanını nasıl geçiriyor, ailenin hasta hakkında bilgisi var mı, bilinçliler mi, bu tarz bilgi alışverişinde bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.

Hastalık sürecini atlatıp iyi olan, işe girebilecek hastaları bulunduğunu kaydeden Vural, "Hastaların hastaneye yatışları da azaldı. Şimdi tedavileri düzgün oluyor, topluma entegre oldular. Normal bireyler olarak hayatlarına devam ediyorlar" dedi.

Hastalara eğitim veren el sanatları eğitmeni Esra Gürbüz, merkezde sekiz ay önce göreve başladığını belirterek, "Hastalarımızla önce ahşap süsleme yapmaya başladık. Ahşap üzerine çeşitli desenler verdik. Devamında taş bebek yapmaya başladık. Hamurdan çeşitli şekiller yaptık. Boncuklardan çeşitli çiçekler yaptık. Başlangıçta hastalarımız çok heyecanlıydı, birçok şeyi yapamıyorlardı. Zaman içerisinde kendilerini geliştirdiler. Söylediklerimi ve tarif ettiklerimi çok güzel yapmaya başladılar" diye konuştu.

- Hastalar mutlu

Hastalardan Serkan Odabaş, Toplum Ruh Sağlığı Merkezine geldiği günden itibaren boncuk dizdiğini, ahşap boyadığını ifade ederek, "Çok mutlu olduk. Geldik geleli bir şeyler öğrenmeye çalıştık" dedi.

Yasemin Deveoğlu ise merkeze 1,5 yıl önce geldiğini kaydederek, "Buraya gelmeden önce ilaçlarımı kullanmadığım için hastanede yatıyordum. Artık ilaçlarımı düzenli kullanıyorum. Hocamızın gösterdiği el işlerini yapıyoruz. Bir sıkıntımız yok, her şey çok güzel" ifadelerini kullandı.

Hastalardan Rasim Doğan da yalnız yaşadığını anlatarak, "Devletimizden Allah razı olsun. Burası olmasaydı kahve köşelerinde kalacaktım. Her sabah servis aracı gelip bizi alıyor. Akşam da evlerimize bırakıyor. Burada çok rahatım. Burası sayesinde arkadaşlar da edindim" dedi.