24 Haziran seçim sonuçlarının ardından Türk ekonomisinin yol haritasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ekonomist Prof. Dr. Sinan Alçın güçlü bir ekonomi programına ve üretimde millileşmeye ihtiyaç olduğunu belirtti. Özellikle tarımsal alanda millileşmenin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Alçın, "Bunu sağlamak için yerli tohum politikaları geliştirmeli, ara eleman sıkıntısını çözüp ara mal üretiminde tamamen dışa bağlı olmamalı ve üretimde avantajlı olduğumuz ürünler üzerine yoğunlaşmalıyız" dedi.
Sanayinin temel girdisini hala tarımsal ürünlerin oluşturduğunu dile getiren Prof. Dr. Alçın, "Tarımda iyileşme sanayinin birçok alanındaki girdiyi millileştirecektir. Bunu sağlamak için ilk olarak yerli tohum politikalarının geliştirilmesi, ıslah çalışmalarının arttırılması gerekiyor. Mülkiyet sorununun aşılması için ise kooperatif tarzı üretimin tarımda benimsenmesi gerekiyor. İkinci olarak özellikle ara eleman konusunda yaşanan sıkıntıların çözülmesi lazım. Meslek okullarının geliştirilmesiyle iyi ustalar yetiştirilmesi sanayide iyi ara ürün üretilmesi için önemli bir adım olacaktır. Üçüncü olarak ise avantajlı olunan ürünler üzerine gitmek gerekiyor. Bölgelere göre ön plana çıkan ürünler üzerine yoğunlaşarak, yerel dinamiklerden beslenen ulusal nitelikli üretim organizasyonu yapılabilir" diye konuştu. "Döviz kurlarından aşırı etkilenmenin temel sebebi üretimde büyük ölçüde ithal girdiye bağımlı olunması" diyen Prof. Dr. Alçın, bu nedenle de üretimde millileşmenin önemli olduğunu vurguladı.
"ÇOK SESLİ MECLİS BİR FIRSAT"
Ekonomide yapısal bazı sorunlar olduğunu ve bunları çözmek için güçlü bir programa ihtiyaç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alçın, "Uygulanacak programın ekonomideki tüm kesimleri içermesi gerekiyordu. Seçimin ardından meclise bakıldığında çok geniş bir kesiminin temsiliyetinin olduğunu görüyoruz. Özellikle HDP ve İYİ Parti'nin barajı geçmiş olması meclis aritmetiği açısından baktığımızda çok sesli bir meclisi karşımıza çıkarıyor. Bir koalisyon hükümeti olacak. Bunu da fırsata çevirebiliriz" dedi.
"NİTELİKSEL DÖNÜŞÜMÜ YAKALAMAK GEREKİYOR"
Ekonomide yaşanan temel sorunlardan birinin de kapsayıcılık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alçın, "2001 yılında uygulanmaya başlanan güçlü ekonomiye geçiş programının temelini 'verimliliğe dayalı büyüme stratejisi' oluşturuyordu. 2011 yılına kadar güçlü bir sermaye birikimi yaratan bu uygulamanın eksi yanı özellikle genç işsizliğinin hızlı biçimde yükselmesine neden olmasıydı. Çünkü verimliğe dayalı strateji aslında mevcut olan çalışanlarla daha fazla üretim anlamına geliyor ve gelir adaletsizliğini de arttıran bir sebep olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle artık bunu bir kenara bırakıp Çin'in yaptığı gibi 'niteliksel dönüşümü' yakalamak, bu dönüşüm içersisinde de yine gençlerin eğitimine önem vermek, mesleki eğitimi geliştirmek, yüksek katma değerli ürünler üretilmesi gerekiyor" diyerek konuşmasını sürdürdü.
"İSTİKRAR YABANCI YATIRIMCIYI ÜLKEYE ÇEKER"
Yabancı yatırımcıların kararlarında Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal durumdan ziyade dünyadaki eğilimlerin daha belirleyici olduğunu dile getiren Prof. Dr. Alçın, "Bir yanda yaşanan ticaret savaşları var. Diğer yanda FED'in düzenli olarak faiz artırımı devam ediyor. FED faiz artırdığı sürece Türkiye ve diğer gelişmekte olan piyasalardan Amerika'ya yatırım daha fazla kayacaktır. Böylesi bir riskle karşı karşıyayız. Bu sadece Türkiye için değil diğer gelişmekte olan ülkelerin tamamı için de bir risk. Doğrudan yatırımlar konusunda ise uluslararası yatırımcılar ülkenin geleceğine ilişkin güven duymak istiyor. O nedenle istikrar sağlanmış olursa, geleceğe yönelik yatırımlar önündeki engeller ne kadar kalkmış olursa, vergi kolaylıkları ne kadar yoğunlaşmış olursa uzun dönemli yatırımlar o kadar artacaktır" diye konuştu.
- İstanbul
Son Dakika › Güncel › Ekonomist Sinan Alçın Seçim Sonrası Türk Ekonomisinin Yol Haritasını Değerlendirdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?