Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Biz burada bütün mültecilerin kontrollü şekilde üretime, ekonomiye dahil oldukları bir alan ortaya çıkarabiliriz. Ekonomi Bakanlığı olarak, bunun tüm sorumluluğunu almaya hazırız. Türkiye olarak, bu şekilde kurulacak olan iş ve üretim merkezlerinin finansmanı anlamında da her türlü katkıyı vermeye hazırız." dedi.
Zeybekci, İstanbul'da gerçekleştirilen "Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin İşgücü Piyasasına Uyumu Konferansı"nda yaptığı konuşmada, dünyanın ilk 20 büyük ülkesinden birinin "mülteciler ülkesi" olduğunu söyledi.
Konunun farkındalığının ortaya çıkarılması için bu gibi etkinliklerin önemli olduğunu vurgulayan Zeybekci, mültecilerin yaşadığı dramların birkaç dakikalık haberlerden sonra unutulup gittiğini ifade etti.
Zeybekci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O acıyı bir de yaşayanlara, o acıyı onlarla paylaşanlara sormak lazım. Bugün Türkiye'de yaklaşık 3 milyon 580 bin küsur Suriyeli, bunun yanı sıra Afgan, Pakistan, İran, daha uzak ülkelerden gelenler, Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçmeye çalışanlar diye toplayacak olursak yaklaşık 4,5 milyon civarında mülteci, ülkesini terk etmek zorunda kalanlar var. Türkiye, hiçbir zaman için tarihin hiçbir evresinde gelenlere kapısını kapatmadı. Biz de geçmişte göçerek gelmişiz. O yüzden göçmenin ne demek olduğunu iyi biliriz. Anadolu, belki göçlerin en yoğun yaşandığı yer..."
Geçmişten günümüze Anadolu'nun kabul ettiği göçler hakkında katılımcılara bilgi veren Zeybekci, Türkiye'nin göçe yabancı olmadığını söyledi. Zeybekci, "Sokaklarda Suriyeli bir çocuk gördüğümüzde onu hiç yadırgamıyoruz. O biz olabilirdik." ifadelerini kullandı.
"Yaklaşık 500-600 bin Suriyeli çocuk, Türkiye'deki okullarda eğitim görüyor"
Nihat Zeybekci, Türkiye'de sağlıktan eğitime her alanda Suriyelilere hizmet verildiğini, yaklaşık 500-600 bin Suriyeli çocuğun şu an Türkiye'deki okullarda eğitim gördüğünü anlattı.
Yapılan yardımların dile getirilmemesinin nedenini Suriyelilere verilen önemden kaynaklandığını vurgulayan Zeybekci, bir gün sorunların bitip onların memleketlerine döneceğine olan inancını dile getirdi.
Suriye ile Türkiye'nin tarihe giden bağları bulunduğunu ve bu hikayelerin filmlere bile konu olduğunu hatırlatan Zeybekci, şöyle devam etti:
"Yaklaşan seçim döneminde bazı çirkin şeyler de duyacaksınız. Bütün bunları biz duymayacağız, kulaklarımızı tıkayacağız ve işimizi yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'ye dünyada hiç kimse yardım etmese dahi, hiç kimse Türkiye'nin bu fedakarlığına duyarlı olmasa dahi 3,5 milyon 7-8-10 milyon dahi olsa kapılarımızı kapatmayacağız. Gelenlerle her şeyimizi paylaşacağız, nereden gelirse gelsin... İster Müslüman olsun ister Musevi, Hristiyan olsun... Bizim için insan olması yeterli. Biz onların dilini, dinini, ırkını, derisini ya da başka şeylerini sorgulama hakkına sahip değiliz. İşine geldiği zaman demokrasi havarisi oluyorsun, işine gelmediği zaman 'onları almıyorum, kabul etmiyorum' diyorsun. Kabul etmemek, engellemek, vize uygulamak bir insanlık suçudur."
"Bu insanları mutlu etmenin en önemli yolu, üretime dahil etmek"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye'nin, mültecileri evlerine dönene kadar misafir etmek, hayat standardı sağlamak ve çocuklara eğitim imkanı sunmak amacıyla çalıştığını ifade ederek, Ekonomi Bakanlığı olarak bunu Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gündemine taşıdıklarını söyledi.
Zeybekci, devamla şunları kaydetti:
"DTÖ Bakanlar Zirvesi'ne taşıdık ve dedik ki, 'Bu insanları mutlu etmenin en önemli yolu, bu insanları üretime dahil etmek.' Bu insanların onurlu şekilde üretebilmesini sağlamak zorundayız. Bunu sağlamak için de uluslararası örgütlere çok büyük görev düşüyor. Dünyadaki coğrafyalar sadece yer altı ve yer üstü zenginliklerin üzerine işaretlendirilmemeli veya toplam silah alım kapasiteleri ile sınırlandırılmamalı.
Türkiye olarak DTÖ Zirvesi'nde gündeme getirdiğimiz, karar olarak da alınmasını istediğimiz şuydu; 'Türkiye sınırında ya da hemen öbür tarafta, Suriye sınırında, Türkiye olarak orada yatırım yapacak olan tüm Türk sanayici ve iş adamlarını tüm finans gücümüzle destekleyelim. Onlar oraya yatırım yapsınlar ve oralarda üretilenler, tüm dünyada gümrük vergileri ve gümrük sınırlamalarından muaf olsun.' Koskoca dünya, Suriye sınırının hemen öbür tarafında yatırımların yapılacağı bir bölgeyi güvenlik altına alamayacak mı? Dünya alamayacaksa, bize müsaade etsinler, 'alın' desinler, biz alırız."
Zeybekci, bahsedilen bölgelerde yapılacak bütün üretimin dünyanın her tarafında dolaşım serbestisi olmasını istediklerini, bu talebin takipçisi olacaklarını söyledi. Zeybekci, bu projenin hayata geçmesi durumunda Türkiye ekonomisine bir yük olmayacağını, aksine ekonomiye katkı sağlayacağını vurguladı.
"Bu kadar büyük bir iş gücü var"
Türkiye'deki Suriyelilerin 2,2 milyonunun 15-64 yaş arasında bulunduğunu bildiren Zeybekci, bu kadar büyük bir iş gücü olduğuna dikkati çekti.
Zeybekci, geçen yıllarda, Gaziantep'te bir çocuğun ayakkabı imalatında çalışmasına ilişkin bir haberin tüm dünya medyasında köpürtülerek verildiğini hatırlatarak, Türkiye'nin Suriyeli mülteciler için yaptığı çalışmaları ve bu konudaki hassasiyetlerini dile getirdi.
"Bu hizmetleri yapan, bütün dünyaya kapısını açan, bütün insanlığa kapısını açan bu ülke, bütün dünyaya ders verebilecek niteliktedir, ahlaktadır ve kabiliyettedir" ifadelerini kullanan Zeybekci, ekonominin ve ticaretin gücünün insanlık dramında yeterince, cesurca kullanılmadığını ve bencillik yapıldığını söyledi.
Dünyadaki bütün insani örgütlerin, din ve kurum ayrımı olmaksızın güçlü şekilde ayağa kalkmasını istediğini ifade eden Zeybekci, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bütün bu örgütler, nitelikli üretim, sanayi ve ticaret.... İnsanların mutlu olacağı bu alanlarda mutlaka kontrolü sağlayabilirler. Mesela, buradan böyle bir karar çıksın, ses çıksın. Bu açılardan bu acıların bir gün biteceğini göreceğiz, bu dram bitecek. Bir insanlık, bir dünya, bu dünyanın güçleri buradaki insanlık dramını ve katliamları bu kadar kolay bitirebilecekken bitirmiyor.
Herkes belli şekilde başka menfaatlerin peşinde... Bu insanlar yerlerine dönebilir, huzur içinde olabilirdi ama maalesef herkes kendisinin oradaki senaryosunu uygulama peşinde... Biz burada bütün mültecilerin kontrollü şekilde üretime, ekonomiye dahil oldukları bir alan ortaya çıkarabiliriz. Ekonomi Bakanlığı olarak, bunun tüm sorumluluğunu almaya hazırız. Türkiye olarak, bu şekilde kurulacak olan iş ve üretim merkezlerinin finansmanı anlamında da her türlü katkıyı vermeye hazırız."
Son Dakika › Güncel › Ekonomi Bakanı Zeybekci - İstanbul - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?