Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İstanbul Genç Girişimciler Derneği ( İSGİD ) tarafından düzenlenen 'Ekonomideki Son Gelişmeler' başlıklı toplantıya katıldı. Toplantıya Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın yanı sıra, İSGİD Başkanı İnanç Kabadayı ve İSGİD üyeleri katıldı. Bakan Çağlayan konuşmasında Türkiye'nin ekonomik görünümünü değerlendirerek Avrupa'nın içinde bulunduğu ekonomik krizle ilgili açıklamalar yaptı.
"TEK BİR YER KALDI. KİRİBATİ'YE DE İHRACAT YAPACAĞIZ"
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan "Bakın bugün Avrupa hakikaten zor durumda. Bugün Avrupa ekonomisi sıkıntıya giriyor. Bu bizi negatif etkiliyor bundan dolayı umutlu olmadığımızı ifade etmek istiyorum. Böylesine bir ortamda Türkiye yatırımlar konusunda önemli bir ilgi odağına dönüştü. Türkiye'ye gelen 110,5 milyar dolarlık doğrudan yatırımın yüzde 75'inin Avrupa kaynaklı olması çok önemli. Türkiye bir cazibe merkezi olma noktasında önemli. Türkiye siyasi istikrar, ekonomik istikrar ve ekonomi yönetiminin özel sektörle yakın irtibatı ve birlikte başarıyla bunu elde etti" diye konuştu. Türkiye'nin ekseninin kaydığının dile getirildiğini belirten Çağlayan, "Bundan 2-3 yıl önce Türkiye'nin ekseninin kaymasıyla suçladılar. Zaten bize dışarıdan muhalefete gerek yok. İçeridekiler yetiyor. 'Türkiye'nin ekseni kayıyor' dediler. Doğru. Kayan aslında dünyanın ekseni. Kayan aslında kendilerinin ekseni. Dünyada ezberler bozuldu, kapitalizmin tarifi değişti, rekabetin şiddeti değişti, iş yapmanın usulü ve esasları değişti. 2008 yılı dünya ekonomisinin en büyük kriziyle karşı karşıya kaldığı bir dönem oldu" dedi.
Bu değişen ortamda Türkiye'nin de değiştiğini kaydeden Bakan Çağlayan, "Bundan 9 yıl önce İMKB'ye tabii olan şirketlerin toplam değeri 34 milyar dolardı. Bugün 270 milyar dolara gelmiştir, 1980'de bu rakam 50 milyar dolardı. Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası'nı bugün 16 katına çıkarttık. 1980'de doğrudan yatırım bir yılda sadece 97 milyon dolardı. 2011' de bunu 160 katına çıkardık. Az bir rakamdan bahsetmiyorum. Geçen yıl bize gelen doğrudan sermaye 15,9 milyar dolar. Türkiye 2011'de 102 ülkeye ihracat yaptı. Cumhuriyet tarihimizin en büyük ihracatını yaptık. İhracat yapmadığımız tek bir yer var. Evelallah oraya da ihracat yapacağız. Kiribati diye gidin bulacaksınız. Mutlaka malı satacağız yoksa çatlarım vallahi. 'Dünyanın her yerine ihracat yaptık' diyebilecek durumda olacağız" dedi.
"ÖYLE BİR CARİ AÇIK PROBLEMİMİZ VAR Kİ, ÇIBAN HALİNE GELİYOR"
Cari açık konusuna da değinen Bakan Çağlayan, "Cari açık bizim kaderimiz değil. Cari açık bizim yapışık ikizimiz değil. Türkiye cari açık vermek zorunda değil. Bunları söylerken ekonomik çalışmalara göre bunları söylüyoruz. Şu anda hangi sektörlerde niye açık verdiğimizi biliyoruz. Türkiye, dünyanın buzdolabında ikinci ihracatçısı buna karşılık Türkiye 400 milyon dolar da kompresör ithalatı yapıyor. Demir çelik sektörünün en önemli oyuncusu ama en çok ithalat yapan ülkesiyiz. Türkiye'ye araba üretimi görevi verenler Türkiye'ye motor üretimini vermediler. Kaba işçiliğe Türkiye'yi soktular. Otomobil sektöründe yüzde 56 ithalat yapıyoruz. Türk sanayisi yüzde 43 ithalat bağımlısı. Bunun sebebi geçmişte bir sanayi envanteri olmayışı ve bunları topyekün karşılayacak bir teşvik sistemi olmayışı. Biz ne gelirse gelsin başımızın üzerinde yeri var demiyoruz. Bilhassa zaman zaman çıban haline dönüşen adeta sivilce diye nitelendirdiğimiz cari açığı çözmek için teşvik sistemi önemli bir destek olmuştur. Öyle bir cari açık problemimiz var ki çıban haline geliyor. Herkesin üzerine yumruk atmak için beklediği bir dönemden geçiyoruz" diye konuştu.
KREDİ DERECELENDİRME KURUŞLARINA ELEŞTİRİ
Çağlayan, konuşmasında kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin görünümünü durağana çevirmesine tepki gösterdi. Çağlayan, "Standard and Poors ( S&P) Bayram değil seyran değil bir açıklama yaptı. Güya Türkiye'nin notunu düşürmek amaçları, biraz da faizlerini yükseltmek. Türkiye'nin itibarlarını düşüreyim derken kendi itibarları gitmesi gereken yere gitti. Böyle bir ortamda Türkiye'nin notunu pozitiften durağana getirenler, 436 milyon dolar borcunu çevirip çeviremeyeceği belli olmayan Yunanistan'ın notunu yükselttiler. Daha önce de İrlanda ve İzlanda'nın notlarını yükseltmişti. Şimdi bu davranış Türkiye'yi hiçbir şekilde etkilemedi. Çünkü güneş balçıkla sıvanmıyor. Türkiye ekonomik başarısını sürdürme kararlılığındadır. Yeni teşvik sistemiyle cari açığı çözme noktasında önemli bir sisteme geçmiştir" diye konuştu.
"TÜRKİYE AB ÜLKESİ OLSAYDI AB YÜZDE 1,8 BÜYÜRDÜ"
Avrupa'nın yaşadığı küresel krizde Türkiye'den ders alacağını da kaydeden Çağlayan, "Türkiye'ye iki yüzlü davranan AB, benim Türk girişimcim vize eziyeti yaşarken, Makedonyalı'ya Karadağlı'ya hiçbir şekilde ekonomik bağlantısı olmadığı halde vize verirken, benim transit ticarete giden kamyonlarımın önünü kotayla keserken, Türkiye'ye karşı her türlü ikiyüzlülüğü uygulayan Avrupa inanın ki bu küresel krizde Türkiye'den çok konuda ders alacak bir yapıya gelmiştir" dedi. Bakan Çağlayan Türkiye'nin AB içinde yer alması durumunda AB'nin yüzde 1,5 değil yüzde 1,8 büyüyeceğini belirtti. Çağlayan "Türkiye AB'nin büyümesine yüzde 20'lik net katkı sağlayacaktı. Türkiye 27 ülkenin karşısında tek başına AB'nin büyümesini yüzde 20 artıracaktı" dedi.
(BB) - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Ekonomi Bakanı Çağlayan'dan S&p'ye Eleştiriler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?