12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası - Selim Dursun/Hakan Gülten

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, "Yüz yüze temas pandemiyle yerini farklı uygulamalara bıraktı. Lojistik şirketlerimiz yeniliklere açık olmak ve trendleri takip etmek zorunda, yoksa geride kalırlar." dedi.

Dursun, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası kapsamındaki "Sürdürülebilir Lojistikte İnovasyon, Yeni Trendler ve Yeşil Lojistik Uygulamaları" panelinde konuştu.

Lojistik sektöründe inovasyonun önemine işaret eden Dursun, "Bakanlığımız her yönüyle altyapıyı ve eksiklikleri gidermek için her gün yeni bir farklı buluş, öneri ve görüşle yaşamı kolaylaştırmak için çalışıyor. Hayat ulaşınca güzel ve ulaşınca başlar. İnovasyonu tanımlamak da bunun içinde. Rekabet avantajı sağlamak, maliyetleri düşürmek, müşteri için değer yaratmak, karlılık ve sürdürülebilirliği sağlayan süreçlere veya ürünlere inovasyon diyoruz. Lojistik sektörü çok başarılı inovasyonlar uygulamaktadır." şeklinde konuştu.

Yeniliklerin rekabet konusunda önemli avantaj sağladığını kaydeden Dursun, şöyle devam etti:

"Bunlar; depolama, envanter yönetimi, paketleme, sipariş takip, talep tahmini, nakliye ve müşteri memnuniyeti şeklinde belirtilebilir. Yüz yüze temas pandemiyle yerini farklı uygulamalara bıraktı. Lojistik şirketlerimiz yeniliklere açık olmak ve trendleri takip etmek zorunda, yoksa geride kalırlar. Burada lojistikte inovasyonun milli olması büyük önem taşıyor. Biz buna çok önem veriyoruz. Devlet olarak gerekli çabaları da sarf ediyoruz. Vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerde dijitalleşmeyi yaygınlaştırarak hem süreyi kısaltıyor hem de vatandaşımızın birçok işlemi evinden yapabilmesini sağlıyoruz."

"Çevreyi korumak için atılan her adımın arkasındayız"

Selim Dursun, iklim krizine değinirken, "Gelecek nesillere devredeceğimiz dünyamızı daha temiz ve güzel şekilde bırakmamız gerektiği için yapmamız gereken çokça işimiz ve sorumluluğunuz var. Yeşil lojistik uygulamaları burada kilit rol taşıyor." dedi.

Bakanlığın yürüttüğü çalışmalardan örnek veren Dursun, şunları kaydetti:

"Bu konularda Bakanlık olarak yürüttüğümüz ya da yapacağımız birçok çalışma var. Çevreci uygulamalar yapan firmalara belge verecek, ödüllendirmeler yapacağız. Çevreyi korumak için atılan her adımın arkasındayız. Bakanlık olarak yaptığımız tüm projelerde bu yer alıyor. Otoyollar, limanlar, altyapılar hepsinde bu geçerli. Emisyon azaltımı ve çevreci uygulamalar büyük önem taşıyor. Dünya da, AB de çalışma yapıyor bu konuda. Avrupa'da karbon düzenlemesi yapılıyor. Yeşil Mutabakat ile ilgili dönüşümlere karşın bizler de şimdiden hazırlık yapmalı ve uygulamaya geçmeliyiz. Özellikle tedarik zincirinde yer alan firmalara görev düşüyor. Taşımacılık ve lojistiğin burada yeri büyük. Biz yakından takip ediyoruz ve gerekli müdahaleleri de yapıyoruz. Yenilenebilir ve düşük karbonlu yakıtların kullanımıyla çevreci enerjinin payını artırmak da önemli. Havacılık ve denizcilik için de yenilenebilir yakıtların kullanılması önemli ve bu konudaki çalışmaların da artırılması gerekiyor."

"Lojistik sektörü çevrecilikte öncü olmak zorunda"

PTT AŞ Genel Müdürü Hakan Gülten de PTT'nin 180 yıllık bir kurum olarak her türlü değişimden etkilendiğini belirterek, "Postacılıkla başlayan süreçte her türlü dijitalleşme görevini yerine getirmiş bir kuruluşuz. İletişim sektöründe birçok konuda faaliyet gösteriyoruz. e-ticaret sitemiz, Türkiye'nin ilk pazar yeri platformu." diye konuştu.

Lojistik sektörünün dünyadaki çevreci uygulamaların birçoğunda öncü olmak zorunda olduğunu aktaran Gülten, "Dünyadaki petrolün yüzde 60'ını kullanan sektörden bahsediyoruz. Dünyadaki enerjinin yüzde 25'ini kullanan bir sektörde, burada yapılacak çevreci uygulamaların etkisi çok büyük olacaktır." dedi.

Dünyada posta sektöründe yeşil uygulamalar anlamında birçok dönüşümün yaşandığını ifade eden Gülten, "PTT olarak biz de buna öncü olanlar arasındayız. Burada 'tebligat' dediğimiz, devletle vatandaş arasındaki evrak iletişimini sağlayan bir döngümüz var. Oradaki kağıt kullanımını azaltmak için elektronik tebligat sistemini hayata geçirdik. Bu mevcuttaki binlerce ağacın kesilmesini engellemiş durumda. Kullandığımız ambalajlar yüzde 100 geri dönüştürülebilir, hem de üzerindeki boyaların tamamı suda çözülebilir boyalar. Posta sektörü yeşil ve çevreci uygulamalara ayak uydurmak zorunda." dedi.

Gülten, lojistik sektöründeki dönüşümün çok uzun süredir olduğunu da söyledi.

"İnsan gücüne alternatif çözümler üretmek gerekiyor"

IMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran ise deniz taşımacılığının sürdürülebilirliğinin sağlanması için yapılacaklar olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Sosyolojik bir sorunumuz var, oradan başlamalıyız. Gemi adamlarımız 1,5 yıldır gemilerinde, gitmek veya ayrılmak için bekliyor, büyük bir sorun yaşıyorlar. Bu dünyanın bir sorunu, sadece taşımacılığın değil... Salgında bu kadar emek sarf eden insanlar maalesef evlerine gidemiyorlar. Derhal hükümetler nezdinde bu işe bir çare bulunmalı. Yoksa bu işin sürdürülebilirliği sorun olarak karşımıza çıkacak.

Deniz taşımacılığının geliştirilmesi için sorunların olduğu yere müdahale edilmeli. Salgında gördük ki insan gücüne dayalı limanlarda yada nakliyelerde ciddi sorunlar yaşanıyor. İş gücü hastalıkla azaldı veya gemiler uzun süre bekletildi. Konteynerin bir ülkeye girdikten sonra çıkışı için geçen sürenin uzaması süreçleri aksattı. İnsan gücüne alternatif çözümler üretmek gerekiyor. Konteynerin kara yolu değil de, belki demir yoluyla ya da otonom lokomotiflerle nakliyesi yapılabilir. Daha az insan gücüyle çalışan gemilerle bu sorunlar çözülebilir. Daha inovatif olarak denizcilikte otonom gemiler, uzaktan kumandalı araçlar deneme safhasında olmakla birlikte şu anda küresel olaylardan daha az etkilenen çözümler geliştirilebilir. Çünkü dünya çok küçüldü ama mal hareketi çok arttı. Eskiden birbirine yakın ülkeler alışveriş yaparken şimdi dünyanın iki ucundaki ülkeler de yapıyor. Dolayısıyla bunun sürdürülebilirliğini sağlamak için daha yeni teknolojiler gerekiyor."