Ednan Arslan'dan Bakan Kurum'a: "Bölücü, Ayrıştırıcı, Kutuplaştırıcı Dilinizi de Zihninizi de İzmir'den Uzak Tutun"

CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un İzmir'de İzmir'deki CHP'li belediye başkanlarına yönelik açıklamalarına tepki gösterdi. Arslan, "Bir ıslak imza kadar Bakanlık ömrü olan atanmışlar, vatandaşların helal oyları ile seçilmiş belediye başkanlarımıza karşı daha saygılı ve ölçülü olmalılar. Milli iradeyi temsil eden Belediye Başkanlarımızı beceriksizlikle, liyakatsizlikle itham etmek hadleri değil. Bölücü, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı dilinizi de zihninizi de İzmir'den uzak tutun" açıklamasını yaptı.

CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un İzmir'de yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Arslan, bugün yaptığı yazılı açıklamada; şu değerlendirmeleri yaptı:

"Bir ıslak imza kadar Bakanlık ömrü olan atanmışlar, vatandaşların helal oyları ile seçilmiş belediye başkanlarımıza karşı daha saygılı ve ölçülü olmalılar. Milli iradeyi temsil eden Belediye Başkanlarımızı beceriksizlikle, liyakatsizlikle itham etmek hadleri değil. Onlara bölücü, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı dilinizi de zihninizi de İzmir'den uzak tutun diyorum.

AKP'li bakan ve milletvekilleri buna saygı duymak yerine, belediye başkanlarımız nezdinde onları seçen halkımıza saygısızlık yapıyorlar. Alıştıkları hamaset nutuklarını İzmir içinde geçerli görüyorlar. Oysa Cumhuriyet Kenti İzmir'de yaşayan herkes, iktidar tarafından yapılmayanları gördüğü gibi, seçtikleri CHP'li belediyelerin nasıl hizmet yaptıklarını da çok iyi biliyor, görüyor ve 25 yıldır takdir ediyorlar. Atanmış bu bakanlar akıllarınca İzmirlileri beceriksiz ve liyakatsizlikle suçluyorlar. Ama onlar da öğrenecek Milli İradeyi temsil eden seçilmişlere saygı duymayı.

Bakan Kurum depremzedelerimizin yaralarını sarmayı bırakmış, İzmir'e siyaset yapmaya gelmiş. Bütün sorunlara pansuman tedbirlerle yaklaşan bu zihniyet, İzmirli depremzedelerimize 0,87 ile kredi kullandırırken, geçtiğimiz günlerde açıkladıkları orta gelirlilere yönelik emlak satışında neden 0,69'la kredi kullandırıyorlar bunun açıklamasını yapsınlar. 2 yıl içinde 250 bin konut kampanyası yapma gücünü neden bugüne kadar İzmirliler için kullanmadılar onun hesabını versinler. İzmir'den alınan vergilerle İzmir'e yapılan yatırımlardaki uçurumun nedenini anlatsınlar. Halkapınar otogar metrosu için bütçeden ayırdıkları 3.000 TL' ile mi İzmir'e hizmet edecekler bunu anlatsınlar.

AKP iktidarı, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun milletimizin yaşadığı tüm sorunlara karşı ortaya koyduğu çözüm önerilerini yarım yamalak yapmaya çalışıyor. Şimdi anlıyoruz ki programlarını da takip ediyor ve Genel Başkanımızın peşinden programlar tertipliyorlar. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın İstanbul'da Roman vatandaşlarımızla buluşmasının da Bakan Kurum'un İzmir'e gelmesinin de altında yatan gerçek de bu.

Geçen hafta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımı ile gerçekleştirdiğimiz, İzmir Büyükşehir Belediyemiz tarafından yapımı üstlenilen Halk Konut Projesi onları telaşlandırmış. Ama onlar da vatandaşlarımız da Sayın Genel Başkanımızın şu sözlerini unutmasınlar:

'Hiçbir yurttaşımız endişe etmesin o deprem vergilerinin nereye harcandığını, nereye savrulduğunu bulacağız. Türkiye'nin bütün kentlerini depreme dayanıklı kentler haline dönüştüreceğiz. Akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle ve şeffaf yönetimle ve demokrasiyle bunların tamamını yapacağız.' Tabi sorunlara vakıf olmayan, hatta sorunların sebebi ve parçası olan, toplumla bağını koparmış AKP zihniyetinin ülkemize verecek hiçbir şeyleri kalmamıştır.

Daha dün karnesini alan bir çocuğumuz karne hediyesi olarak annesinin ona et aldığını ifade ediyor. Bu ülke gerçekliğini en yalın ve en çıplak haliyle gözler önüne sermiştir. Bu ne kadar acı ve vicdan kanatan bir olay. AKP'li bakanlar buna bir tek cümle kuruyorlar mı? Ülkemizde kişi başı milli gelir hedefini 2023 yılı için 25 bin Dolar açıklayan AKP'nin bugün getirdiği durum 9 bin dolar'dır. Bakınız ülkemizde maalesef işsizlik çift hanelerden aşağı inmiyor. En son 10,2 olarak açıklandı. Aralık ayında kayıtlı olan işsiz sayısı 3 milyon 53 bin. Bu ne demek bilen var mı, bu insanlarımızın derdi ile dertlenen var mı? İnsanlarımızın iş bulma ümidi her geçen gün kayboluyor. 2022 yılında 1 milyon 700 bin vatandaşımız işten çıkarılmış. Acaba bakanlar bu vatandaşlarımızın içinde bulundukları sorun ve sıkıntıların farkındalar mı? Milletimiz hastanelerden randevu alamıyor, almış ise doktor bulamıyor, bulmuş ise yazılan ilaçları eczanelerden bulamıyor. Kapı kapı eczane dolaşan vatandaşlarımızın bu sorunlarına çare üreten var mı? Bakınız 2021 yılında 3,5 Milyon abonenin elektriği, 1 milyon abonenin doğalgazı borcunu ödeyemediği için kesildi. Yani vatandaşlarımız kör karanlıkta bırakılıp, soğuk evlerine hapsedildiler. Bugün dünyada doğalgaz fiyatları düşüyor. Ülkemizde ise konutlarda ve sanayide faturalar hala can yakıyor. Buna çözüm üreten, fiyatları düşüren bir irade var mı? Yok! Vatandaşlarımızın bankalara olan borçlanmaları hız kesmeden devam ediyor. Konut, otomobil ve ihtiyaç kredi tutarı 1 trilyon 131 milyar, kredi kartı borç tutarı ise 458 milyara ulaşmış durumda. Vatandaşlarımız bugün yüksek faiz oranlarına rağmen krediye ulaşamamakta. Ülkemizi, eğitimden adalete, sağlıktan enerjiye, ulaşımdan tarıma tarihimizin en derin krizlerini yaşatan AKP iktidarı, tüm bu mağduriyetlere rağmen itibardan tasarruf olmaz diyerek araç saltanatına, israfa, şatafata devam ediyor. Kur Korumalı Mevduat hesabı ile bir avuç döviz sahiplerine, zengine, yoksul milletimizin sırtından aldıklarını vermekte bir beis görmüyor.

Onlar magazin yöneticiliğine devam etsinler. Koskoca Çevre Bakanlığında, onca üniversitede ve meslek odasında uzman ve bilim adamı kalmamışçasına Hakan Ural'a çevre konusunda konferans verdirsinler. Yazık. Ülkemize, bilim dünyamıza, sanat ve kültürel dünyamıza yaptıklarına. Bu kötü siyaset anlayışına ilk seçimlerde milletimizle birlikte biz son vereceğiz."