Eda Nur'un Ölümünde Takipsizlik Kararına Tepki

Karabük'ün Safranbolu İlçesi'nde, 4 Kasım 2010'da evinin önünde oynarken 125'inci Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığı'nda eğitim atışı sırasında ateşlenen silahtan çıkan kurşunla öldüğü ileri sürülen 4 yaşındaki Eda Nur Avcı'nın ölümüyle ilgili soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Ölen kızın babası erkek kuaförü Yusuf Avcı, "Bu dava benim için kapanmadı. Gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim" dedi.

Eda Nur Avcı, Çiftlik Mahallesi Kurttepe Mevkii'ndeki evlerinin önündeki traktör römorkunda oynarken başına kurşun isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. Kurşunun, köye 1202 metre uzaklıktaki 125'inci Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığı'nda yapılan eğitim atışı sırasında askerlerin silahından çıktığı iddia edildi. Safranbolu Savcılığı'nın görevsizlik kararı vermesi üzerine dosya Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderildi. Askeri Savcılık, dönemin Alay Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Ahmet Adnan Şimşiroğlu ve 1'nci Tabur Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Mustafa Ulus hakkında, 'ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak' suçlamasıyla soruşturma başlattı.

Soruşturma kapsamında askeri alanda toplanan 230 silah, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı'na gönderildi. İncelemede, küçük kızın ölümüne yol açan merminin gönderilen silahlardan çıkmadığı belirlendi. Ancak kriminal raporunda, olayın meydana geldiği saatte alaydaki 2 nolu atış alanında MG-3 makineli tüfek ihtisas atışlarının yapıldığı, söz konusu mermi çekirdiğinin de MG-3 marka bir tüfekten atıldığının saptandığı belirtildi.

Askeri Savcılık, Eda Nur'un ölümüne yol açan merminin atıldığı silahın bulunamaması sonucu soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Savcılık kararında, kızın ölümüne neden olan 2 nolu atış alanının 1999'dan bu yana faaliyette olduğu, yapılan atışlar nedeniyle olay tarihine kadar hedef hattının arka kısmındaki alanda herhangi bir ateşli silahla yaralanma vakasının gerçekleşmediği, atış alanıyla ilgili kurumlara herhangi bir başvuru yapılmadığı, denetlemelerde atış alanının yakınında meskun mahal bulunduğuna ilişkin tespit yapılmadığı ve şüphelilerin 'ihmal kastı' ile hareket etmedikleri gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtildi.

Kızının mezarı başında gazetecilere açıklama yapan Yusuf Avcı, "Aslında bu dava benim için kapanmadı. Ama soruşturmalara bakarsan kapandı. Biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz. İnşallah başarılı bir sonuç elde edeceğiz. Bu olayı faili meçhule taşımamış olacağız. Bir şekilde adalet yerini bulsun. Yetkililere bunu diyoruz. Haklı haksız ortaya çıksın. Tamam, vatan bizim. Ama evlat da benim. Yani asker bizim diye ben evladımı 'kim vurduya gitti' dedirttirmem. Bunun peşini bırakmayacağım. İnşallah sonucu elde edeceğiz. Adalet bir şekilde yerini bulmalı" dedi.