Dükkana 4 Kamera Taktı Hırsızı Yakaladı

İzmit'te ortak olduğu büfenin kısa süre içerisinde 44 bin TL zarar etmesinden şüphelenen şahıs, büfesine 4 adet güvenlik kamerası taktırınca, hırsızın en yakın arkadaşı olduğu ortaya çıktı.İzmit İstiklal Caddesi üzerinde 2012 yılında ortak olduğu büfenin 6 ay içerisinde 44 bin TL açık vererek borçlarını ödeyemez hale gelmesinden şüphelenen Ahmet Kuş (37), her şeyini satarak başlattığı araştırma sonrasında zararın hırsızlık kaynaklı olduğunu tespit etti. Asıl mesleği gemi kaptanlığı olan Kuş, 11 metrekarelik büfesine 4 adet güvenlik kamerası taktırarak, gelen herkesi tek tek inceledi. Kamera kayıtlarını incelediğinde hiç beklemediği bir durumla karşılaşan Kuş, hırsızlığı yapan kişinin ara sıra büfesini emanet ettiği, tek güvendiği ve hırsızlığı çözme konusunda yardım istediği en yakın arkadaşı H.A.U. (39) olduğunu tespit etti.Girdiği zarar sonrasında her şeyini satarak banka kredisi çekmek zorunda kalan büfe işletmecisi Ahmet Kuş, “Ben bu büfeyi Eylül 2012’de aldım. Eylül 2012 ile Şubat 2013 tarihleri arasında 6 ay ortağım ile büfeyi çalıştırdık. Ocak ayında bir ödememiz vardı, o ödemeyi yapamayınca ortağım bana 44 milyarlık bir hesap çıkardı. Ben de kendisine ‘bu dükkan 44 milyar zarar etmez, bu işte başka bir iş var’ dedim ve bu işi çözmeye karar verdim. Evi sattım, arabayı sattım, neyim varsa sattım. Gittim bankalardan kredi çektim. Kamera sistemini yeniledim ve bu zararın nereden kaynaklı olduğunu bulmak için inceleme başlattım. Sonra herkesi tek tek takibe almaya başladım” dedi.

Kasadan para alındığına dair şüphelerinin doğruluğunu ispatlamak için çok uğraştığını belirten Ahmet Kuş, “Sonunda İzmit’te en çok sevdiğim, en çok güvendiğim, her gün sohbet edip yemek yediğim, ‘bu dükkanda bir hırsız var yakalayacağım onu’ diye anlattığım arkadaşımı hırsızlık yaparken yakaladım. Ara sıra bir yere gitmek zorunda kaldığımda büfeyi emanet ettiğim bu kişinin hırsızlık yaptığına dair şüphelerim vardı ama büfemdeki mevcut kameradan sağ elini tespit edemiyordum. Kasada duruyor ama ellerinin kasanın içerisine girip girmediği belli olmuyordu. Sonra bir kamera daha taktırınca kasadan para alma anını tespit ettim. Yakaladıktan sonra onu içimden dövmek geldi ama hiçbir şey yapmadım. Sinirim geçsin diye hamama gittim bir duş aldım ve sonra hırsızla birlikte çorba içtim. Sonra kameradaki görüntüleri alarak polise teslim ettim. Hırsızı bir yerde tekrar yakalayınca bana ‘keşke beni mahkemeye vermeseydin ağzımı burnumu kırsaydın’ dedi. Ben de kendisine ‘Benim paramı getir, 45 tane hırsız yakaladım sen de 46'ncı benim için bir önemin yok’ dedim” şeklinde konuştu.

Kuş, borçlarını ödemekte zorlandığını ifade ederek, “Şimdi benim tek derdim var. Bu kişi gizli gizli benim 44 milyar paramı çaldı. Şimdi bir de çalınan paramın vergisini ödeyeceğim. Benim en çok zoruma giden bu. Eşim hasta ama sigortasını ödeyemediğimden hastaneye gidemiyor. Beni ne sıkıntılara düşürdü. Ben bu arkadaşın cezasını çekmesini istiyorum. Bir an önce paramı getirmesini istiyorum. Yoksa başım belaya girecek. Konu şu an savcıda henüz mahkemeye intikal etmedi. Ama yargıdaki davanın ne kadar süreceği belli değil. Ben vergimi vermesem, sigortamı ödemesem eşim doktora gidemeyecek. Beni perişan etti. Bir an önce paramı getirmesini bekliyorum” diye konuştu.

Kasadan para alan arkadaşı H.A.U.’nun şimdilerde saygın bir fabrikada çalıştığını ve bunu sindiremediğini söyleyen Kuş, “Şu an bu kişi gitmiş Türkiye’nin en saygın fabrikalarından birinde çalışmaya başlamış ve kendisine 6 tane avukat tutmuş. Benim 6 milyar civarında gelirim var ben tutamıyorum. Sabıkası yoktur diye işe girmiş ama ben gidip fabrika müdürüne görüntüleri vereceğim. Beni böyle zor duruma düşüren kişinin rahat yaşamasına göz yumamam. Ben burada dürüstçe çalışıp para kazanacağım, bu adam da hırsızlık yapacak sonra gidip Türkiye’nin en saygın iş yerlerinden birinden ekmek yiyecek. Böyle bir şey olamaz” dedi.

GÜRCAN YILMAZ-UĞUR KONUK