DUA bir çağrıdır.
Dua kapıya gelmektir.
Dua, hali Yüce Allah’a arz etmektir.
Dua, çaresizliği ve yetmezliği itiraf etmektir.
Dua, nimetin şükrünü ilan etmektir.
Dua, kulun kendi halinden memnuniyetini veya memnuniyetsizliğini Yüce Allah’a iletmesidir. Dua, sıkıntıların liste halinde takdimidir.
Yüce Allah’a sevgiyi, bağlılığı, hürmeti, beklentiyi itiraf etmektir.
Gelebilecek musibetlere, felaketlere karşı bir bariyer oluşturmaktır.
Kimsenin olmadığı yerde ruhunu konuşturmak, Rabbiyle dertleşmektir.
Kur’án-ı Kerim dua etmemizi emreder. Duamız olmazsa, bir değerimizin olmadığını belirtir. "Dua ediniz, kabul edeyim" der Yüce Yaradan. O halde dua, yüzsüzlük değildir. Fırsatçılık hiç değildir. Dua bir ibadettir, ki dünyalık bir şey talep edilse bile... Dua kişinin sahibinin farkına varmasıdır. Kendi fakirliğini kabul edip aslında Yüce Allah’ın hiç tükenmeyen hazinesine sığınmaktır.
Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyurur:
"Sizin dualarınız olmasa, Rabbim sizi ne yapsın?"
Bu ayet duanın mutlak karşılık göreceğini ortaya koyar. Yeter ki, yalvaracak temiz bir ağız olsun. Yürekten, içten, samimi bir nefes bulsun.
Duaların kabul edilmesi için olmazsa olmaz ilk şart "Helal kazanmak", yani helal lokmadır. Peygamberimiz Hz. Sa’d b. Ebi Vakkas’a "Helal kazan, böylece duan kabul olur" buyurmuşlardır.
Bunun dışında şu önemli noktalar duanın kabulünün şartıdır:
Dua için uygun ve kıymetli vakitleri kollamak. Arife günü, ramazan ayı, cuma günü, mübarek geceler...
Yapmacık, boş ve yüreksiz sözlerden kaçınmak. Zira duada esas olan, içten gelen, samimi, ihlaslı ve edepli sözlerle Allah’a sığınmaktır.
Kıbleye dönülmeli, eller göğe doğru kaldırılmalı, mümkünse abdestli olunmalı.
Özel durumları kollamak. Mesela yağmur inerken dua etmek. Yağmur rahmettir, rahmet inerken dua için eller semaya yönelmelidir. Oruç da öyle değil mi? Herkes manevi bir iklimi yaşıyorken eller daha da dolu olmalı.
Dua, mütevazı, yumuşak sözler ve kısık seslerle yapılmalıdır. Öyle ya, Hz. Ebu Bekir’in dediği gibi; "Ben işiten ve gören bir Rabbe dua ediyorum. Bağırmak niye?" Kur’án, "Rabbinize gönülden ve gizlice dua edin" buyurmamış mı? Peygamber Efendimiz (sav) "Rabbiniz sağır değildir, uzak da değildir" derken, yanıbaşımızda olduğuna, bize şahdamarımızdan daha yakın olduğuna işaret etmiyor muydu?
İyi zan ve kanaat. Yani, Allah benim duamı kabul edecektir inancı. Zira, kişi dua ettiğinde duasının kabul edileceğinden emin değilse, zaten şansını baştan kaybetmiştir. Bunun için de, dua edecek olanın tam bir teslimiyetle Yüce Allah’a sığınması lazım. Kayıtsız ve şartsız teslim olacak. Dua edildiği vakit kabul edileceğine inanarak dua etmek lazım. Bilmeliyiz ki, gafletle yapılan dualar Allah tarafından kabul edilmez.
Duadan önce her türlü hak sahipleriyle, alacaklılarla helalleşmek lazımdır. Tam bir tövbe ile, pişmanlık ile yönelmek gerekir. Aksi takdirde samimiyet azalır. Kabul edilmesinin önüne setler konmuş olur. Hakk’tan isterken halktan uzak olmak olur mu? Hakkı razı etmek için gayret ederken halkı küstürürsek olur mu?
Bu konuya devam edeceğiz inşallah!
"Siz Allah’ı bırakıp birtakım putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz. Bilmelisiniz ki, Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, size rızık veremezler. O halde rızkı Allah katında arayın. O’na kulluk edin ve O’na şükredin. Ancak O’na döndürüleceksiniz." (Ankebut: 17)
Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır:
"Allah’tan korkun, istediğiniz şeylere kavuşmak için, iyi sebeplere yapışın. Kötü sebeplere yanaşmayın! Hiç kimse, takdir edilen rızkına kavuşmadıkça ölmez!"
Öfkelenince edilecek dua
Peygamber Efendimiz meşhur bir sözünde şöyle demiştir:
"Pehlivan, insanları yere çalan değildir; asıl pehlivan öfke anında kendine hakim olandır!"
Öfke geldiğinde ne yapılması gerektiğini soranlara abdest almasını, ayrıca aşağıdaki duayı okumasını tavsiye etmiştir:
"Allahım! Günahımı bağışla, kalbimdeki öfkeyi dindir ve beni fitnecilerin saptırmasından koru!"
Son Dakika › Güncel › Dua Etmek İçin Zaman Ayırdınız mı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?