Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk, "Doğu Türkistan bizim için çok önemlidir. Bu coğrafya Çin işgaline uğradıktan sonraki 70 yıllık süre içerisinde maalesef adeta Orta Çağ karanlığını yaşamaktadır." dedi.
Tümtürk, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu'nda düzenlenen "Doğu Türkistan ve Çin İşkencesi" konulu konferansta, Doğu Türkistan'da 35 milyon Müslüman Türk'ün yaşadığını hatırlattı.
Doğu Türkistan'ın, Türkiye'den sonra en fazla Müslüman Türk nüfusunu barındırdığına dikkati çeken Tümtürk, buranın, yüzölçümü açısından da Kazakistan'dan sonraki en büyük Türk yurdu olduğunu vurguladı.
Tümtürk, Doğu Türkistan'ın, Türk milletinin ve isminin İslam'la şereflendiği ilk coğrafya olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Doğu Türkistan, aynı zamanda mezhep imamımız olan İmam Maturidi'nin coğrafyasıdır. Yani 'ehli sünnet vel cemaat' olarak adlandırdığımız Türk İslam medeniyetinin doğduğu bir coğrafyadır. Bu yönüyle Türk İslam dünyası Doğu Türkistan'a çok büyük sorumluluk ve mecburiyet atfetmektedir. Bu yüzden Doğu Türkistan bizim için çok önemlidir. Bu coğrafya Çin işgaline uğradıktan sonraki 70 yıllık süre içerisinde maalesef adeta Orta Çağ karanlığını yaşamaktadır. Yani 1949 yılına kadar bağımsız olan Doğu Türkistan, o günden bu yana işgal, ızdırap, acı ve gözyaşından başka bir şey yaşamamıştır."
"Kardeş aile projesi adı altında bir ahlaksızlık icra ediliyor"
"Birleşmiş Milletler raporuna göre, kamplarda 1,5 milyon Müslüman Uygur Türkü'nün işkence gördüğünü, hukukun ihlal edildiğini ve adeta soykırım yapıldığını" anlatan Tümtürk, şöyle devam etti:
"Bizim tahminimize göre, bu sayı 3 ile 5 milyon arasındadır. Bugün Çin hükümeti, erkeklerimiz kampta ve cezaevindeyken hanımlarımız ve kızlarımızın bulunduğu namus hanelerinde, Çinli erkeklerin gece konaklaması kaydıyla kardeş aile projesi adı altında bir ahlaksızlık icra ediyor. Buna karşı çıkan bacılarımız ise radikal İslamcı terörist olarak cezalandırılmaktadır. Namusunu korumak için ölümü tercih ederek şehadet şerbeti içen kardeşlerimizin varlığını biliyoruz. Bir milyondan fazla insanımız anne ve babası cezaevlerinde ve kamplarda olduğu için yetimhanelerde kalıyor."
"Anne ve babalarımızla telefonla dahi görüşemiyoruz"
Çin'in, İslami tüm değerleri imha ettiğini kaydeden Tümtürk, "Bu 21. yüzyılda ve çağdaş medeniyetin var olduğu iddia edilen bir coğrafyada, teknoloji çağında yapılıyor. Anne ve babalarımızla telefonla dahi görüşemiyoruz. Bana belki 'Sene 2020, nasıl olur da telefonla dahi görüşemiyorsunuz?' diye sorabilirsiniz. Bu yüzden bunun canlı şahitleri sizin yanınızda salonda oturan Doğu Türkistanlı kardeşlerinizdir." diye konuştu.
Daha sonra salonda Doğu Türkistan'da yaşananları anlatan tiyatro gösterisi yapıldı.
Programa, akademisyenler ile çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı.
Son Dakika › Güncel › 'Doğu Türkistan ve Çin İşkencesi' konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?