Çağımızın hastalıkları artık kronik hastalıklardır. Kronik hastalıkların en önde gelen sebeplerinden biri ise sağlıklı fonksiyon göstermeyen bir bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sisteminin sağlıklı fonksiyon göstermemesi, kanser, solunum yolları rahatsızlıkları, diyabet, nörolojik hastalıklar, cilt ve eklem sorunları, kalp ve damar hastalıkları dahil olmak üzere bir çok hastalıkta önemli rol oynar. Bağışıklık sistemi fonksiyonlarının etkili olduğu bu hastalıklardan en yaygın ve sıkıntılı olanı ise hiç şüphesiz kanserdir.
Bu hastalığın sıklığının git gide artması ve tedavisinin zorluğu, bağışıklık sistemi sağlığını destekleyen doğal yöntemlerin ve bitkilerin önemini arttırmıştır. Fakat bu yöntemler ve bitkiler kullanılmadan önce araştırmaya tabi tutulmalı, sadece etkinlikleri ve güvenirlilikleri bilimsel veri ve klinik çalışmalar ile kanıtlanmış yöntemler ve bitkiler kullanılmalıdır.
Tıbbi mantarların, üstün ve eşsiz bağışıklık sistemi destekleyici özellikleri üzerlerinde yapılan çok sayıda klinik çalışma ve bilimsel araştırmayla tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalar, bütün tıbbi mantarların değişen düzeylerde bağışıklık sistemini aktive edici ve düzenleyici etkileri olduğunu göstermektedir. Ancak, Japon bilim adamlarının 1960-70 li yıllarda yürüttükleri ve 600 kadar tıbbi mantarı inceledikleri araştırmalar sonucunda bağışıklık sistemini güçlendiren, düzenleyen ve anti-kanser özelliğe sahip en güçlü mantarın Coriolus (Trametes versicolor) olduğu tespit edilmiştir1. Bunun sonrasında yürütülen çalışmalar sonucunda, mantarın bağışıklık sistemini aktive edici ve düzenleyici bileşenlerinin polisakkaritlerinde saklı olduğu belirlenmiştir.
Coriolus mantarının polisakkarit bakımından zengin ekstreleri kullanılarak yürütülen klinik araştırmalar sonucunda, mantarın
• Bağışıklık sistemi hücrelerinin üretimini arttırdığı ve çoğalmasını sağladığı,
• Kanser tedavisi görmekte olan hastalara destekleyici olarak, tamamlayıcı şekilde uygulandığında, kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini azalttığı ve tümör metastazını engellediği,
• Bağışıklık sistemi hücreleri üzerindeki etkilerinden dolayı (özellikle dendritik ve sitotoksik hücreler üzerinde) tümör kitlelerinde küçülme sağladığı
• Mide, kolorektal, özofagus, akciğer (küçük hücreli olmayan), göğüs, over ve serviks (rahim ağzı) kanseri hastalarının %70-97'sinde bağışıklığı önemli oranda geliştirdiği ve sağ kalımı önemli oranda uzattığı gösterilmiştir.
Tamamlanan başka klinik çalışmalarda, Coriolus'un AIDS'e neden olan HIV virüsüne ve uçuk çıkmasına neden olan Herpes simplex virüsüne (HSV) karşı da bağışıklık sistemini güçlendirdiği görülmüştür4. Araştırmalar sonucunda, Coriolus'un uçuk çıkma sıklığını azalttığı ve doza bağlı bir şekilde Herpes virüsünü inaktive ettiği tespit edilmiştir.
2008 yılında 20. Avrupa Jinekoloji Kongresinde sunulan ve Coriolus biyokütlesi kullanılarak yapılan başka bir araştırmada, günde 3 gram Coriolus takviyesi verilen kadınlarda, daha sonra kansere dönüşebilen rahim ağzı lezyonlarında %72.5 azalma sağlamıştır. Coriolus takviyesi, rahim ağzında bu lezyonlara neden olan ve kanser oluşumu açısından yüksek risk taşıyan HPV (Human Papilloma Virus) virüsü türlerinde %91.5 azalmaya sebep olmuştur.
Detaylı bilgi için: www.mycopro.com.tr
Son Dakika › Güncel › Doğa'nın En Yeni Sağlık Hazinesi: Tıbbi Mantarlar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?