Çocukların istismar, ihmal, şiddet ya da suça sürüklenmelerinde ailenin gereken ilgi ve sevgiyi göstermemesinin önemli bir unsur söyleyen Doç. Dr. Hasan Büker, bu durumdaki çocukların önce madde bağımlılığına, ardından diğer suçlara bulaştığını belirtti.
Polis Akademisi Başkanlığı ve Suç Araştırmaları Merkezi (SAMER) tarafından düzenlenen 5. Uluslararası Risk Altında ve Korunması Gereken Çocuklar Sempozyumu, Antalya'da başladı. Belek'te bir otelde gerçekleştirilen sempozyuma, Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Remzi Fındıklı'nın yanı sıra, 30 farklı ülkeden 400'den fazla bilim adamı katıldı.
KONUNUN UZMANLARI TARTIŞACAK
Sempozyumla ilgili bilgi veren SAMER Direktörü Doç. Dr. Hasan Büker, sempozyumda risk altında olan ve korunma ihtiyacı içindeki çocuklara yönelik ihmal, istismar, şiddet, suça sürüklenme, evden kaçma, mülteci çocuklar ve çocuk işçiliği gibi her türlü riskin uzmanlar ve bilimadamları tarafından masaya yatırılacağını söyledi. Bu yıl sempozyumun temasını 'Toplumsal Şiddetin Cenderesinde Çocuklar' olarak belirlediklerini aktaran Doç. Dr. Hasan Büker, Toplumun her kademesinde yaşanan, hissedilen şiddet çocukları nasıl etkiliyor, çocuklara nasıl zararlar veriyor, bunları tartışıyoruz dedi.
ÇOCUĞA SEVGİ VERİLMEMESİ RİSK OLUŞTURUYOR
Çocuklara yönelik istismar, ihmal, şiddet, suça sürüklenme gibi durumlarda genel olarak gördükleri riskler olduğunu kaydeden Doç. Dr. Büker, Bunlardan birincisi aileyle ilgili meseleler. Bölünmüş aileler ya da bizim fonksiyonel olmayan aileler dediğimiz, - bu şu demek anne baba bir arada, ama anne ya da baba olarak çocuğa verilmesi gerekenler verilmiyor- bunların başında sevgi, ilgi geliyor. Bunlar verilmiyorsa bu önemli bir risk teşkil ediyor. Bu gibi çocuklarda evden kaçma, madde kullanma, şiddet mağduru olma, şiddet sergileme, hem siber alemde hem de gerçek dünyada mağdur olma ya da mağdur etme ihtimali çok fazla derecede artıyor diye konuştu.
AİLE SORUNU MADDE KULLANIMINI GETİRİYOR
Fonksiyonel olmayan ailenin dışında çocuklarda madde kullanımının ikincil bir risk olduğunu anlatan Doç. Dr. Büker, şöyle konuştu
Birincil anlamda yaşadığımız aile sorunu madde kullanımını beraberinde getiriyor. Madde kullanımı da diğer sorunları beraberinde getiriyor. Riskler birbirine iç içe geçmiş durumda. Ama en başta ailelerin fonksiyonel olmaması geliyor. Anne babanın hiç olmaması, birlikte olsalar da fonksiyonel olmamaları çocuklar açısından risk teşkil ediyor. Bunun yanında özellikle son dönemde gelişen iletişim imkanları ve siber dünyadaki riskler kontrolsüz kullanıldığı durumlarda çocuklar açısından büyük risk teşkil ediyor. Şiddet içerikli video oyunları, sosyal medyanın sağladığı etkileşim, çocukların internette uygunsuz yayınlara maruz kalmaları var, bunlar önemli riskler teşkil ediyor.
ANNE BABADAN GÖRDÜKLERİNİ YAPIYORLAR
Doç. Dr. Büker, çocukların iyi ve doğru beslenmesi fonksiyonel bir aileye bağlıyken, ruhen iyi beslenmesinin de aynı şeye bağlı olduğuna dikkati çekti. Doç. Dr. Büker, Yaptığımız bir araştırmanın ortaya koyduğu önemli bir sonuç şu; cinsel açıdan istismar edilen kız çocuklarında önemli bir baba sevgisi eksikliği var. Bu kız çocukları babalarından görmedikleri bu ilgiyi ya da sevgiyi dışarıda aradıkları için çok kolaylıkla istismarcıların tuzağına düşebiliyor. Yine liselerde yaptığımız bir araştırmanın bize gösterdiği önemli sonuç, öğretmenleri, arkadaşları, kendisinden küçüklere karşı şiddet uygulayan çocukların bu davranışını etkileyen en önemli unsur anne babaları arasında gözlemledikleri şiddet. Kendilerine yönelik olması önemli değil. Anne baba arasındaki ilişkin şiddet, bağırmaya yönelik bir ilişki ise çocuk bunu kendi arkadaşlarına, öğretmenlerine, kendinden küçüklere uyguluyor. Aile hem koruyucu olma hem de örnek teşkil etme noktasında çocukların belirli risklere yönelmesinde ya da belirli risklerden korunmalarında çok büyük önem teşkil ediyor ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Doç. Dr. Büker Sevgi ve İlgi Çocuk İçin Çok Önemli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?