Diyarbakır - Şeyh Sait, Diyarbakır Da Anıldı

Torunları ikiye bölünüp ayrı etkinlikler düzenlediler

DİYARBAKIR'da 1925 yılında devlete karşı din temelli Kürt isyani çıkaran ve yakalandıktan sonra 47 arkadaşı ile birlikte Diyarbakır Dağkapı Meydanı'nda asılan Şeyh Sait ve arkadaşlarını anma etkinliklerinde torunlar ikiye bölündü. Bazı torunları BDP, DTK destekli etkinlik düzenlerken, bazısı ise BDP'li olmayanların destek verdiği ayrı bir etkinlik düzenledi. Diyarbakır Ulu Camii önünde Dicle Fırat Diyalog Grubu üyeleri tarafından düzenlenen anma etkinliğinde, Şeyh Sait ve arkadaşlarının Kürtleri mücadeleye devam etmeleri konusunda çağrıda bulundukları mesajlarının yer aldığı pankartlar asıldı, PKK'dan ateşkes ilan etmesi istendi. Anma etkinliğine katılan dini kıyafetli bazı gençler ise sürekli "Allahu Ekber Şeyh Sait Rehber" sloganları attı.

TORUNLAR İKİYE BÖLÜNDÜ

Diyarbakır'da ilk kez geniş bir katılımla yapılacak Şeyh Sait etkinlikleri torunlarını ikiye böldü. Kendilerine Dicle Fırat Diyalog Grubu adını veren grup tarafından düzenlenen ve BDP'li olmayanların destek verdiği etkinliklere Şeyh Sait'in torunu Abdullillah Fırat ile yine Şeyh Sait'in isyandaki en yakın adamı olan Cibranlı Halit Bey'in torunu Tahsin Sever katıldı. Şeyh Sait'in diğer torunları Diyadin Fırat, Bedri Fırat, Samet Bilgin ve Felat Özsoy'un organize ettiği ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Nubihar Dergisi, Çıra Kültür Merkezi, DİAY-Der ve DİVES'in destek verdiği ayrı bir etkinlik düzenledi.

Gazetelerde Şeyh Sait'le ilgili çıkan haberler üzerine DHA'ya konuşan Şeyh Sait'in torunu Felat Özsoy, Şeyh Sait'i anmayla ilgili kentte sadece bir tek etkinliğin söz konusu olmadığını, iki ayrı çalışma grubunun iki ayrı etkinlik proğramı düzenlediğini söyledi. Özsoy, şöyle dedi:

"Birincisi Şeyh Said'in torunlarından Diyadin Fırat, Bedri Fırat, Samet Bilgin ile benim organize ettiğimiz ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Nubihar Dergisi, Çıra Kültür Merkezi , Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAY-DER) ve Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES) tarafından desteklenen etkinlik programıdır. Bizim etkinliğimiz Cegerxwin Kültür Merkezi'ndeki panel ile, Dağkapı Semti'ndeki basın açıklaması ve ardından vereceğimiz mevlittir. Dicle Fırat Diyalog Grubu tarafından organize edilen Ulu Cami önünde yapılacan basın açıklamasında isimleri geçen Şeyh Sait'in torunu Abdullilah Fırat ile Cibranlı Halit'in torunu Tahsin Sever ve Dicle Fırat Diyalog Grubu ile herhangi bir ilişkimiz bulunmamaktadır"

Diyarbakır'ın Merkez Sur İlçesi'ndeki tarihi Ulucamii önünde kendilerine Dicle Fırat Diyalog Grubu adını veren yaklaşık 100 kişi, restorasyona alınan tarihi camiinin etrafına çekilen demir panolara Şeyh Sait ve arkadaşlarının fotoğraflarını asıp, üzerinde, 'Dedelerimizin mezarları nerede?" yazısı bulunan tişörtler giyerek anma düzenledi. Kuyumcular Çarşısı'nın girişine ise Şeyh Sait'in yaşamıyla ilgili yapılacak konferansın duyurusunun yer aldığı büyük bir bez afiş astı. Camii önünde ayrıca siyah zemin üzerinde Kürtçe, "Kürdistan liderlerini ve mücadelecilerini unutmayacağız" ile üzerinde Şeyh Sait'in yanısıra Saidi-Nursi ile Dersim isyanının lideri Seyit Rıza'nın fotoğrafları bulunan, 'Dedelerimizin mezarlarının yerini istiyoruz" yazılı pankartlar açıldı.

Alana ayrıca Şeyh Sait'in asılmadan önce söylediği, "Bugün benim dünyadaki yaşamımın son günüdür. Ben pişman değilim. Çünkü ben ulusum için kurban ediliyorum. Tek bir isteğim var. O da torunlarımız bizi düşmana karşı mahçup etmesinler" sözleri ile, isyanın koordinasyonunu yapan kişilerden biri olan Cibranlı Halit'in, "Size karşı yanlız değilim. Arkamda İran'da, Mezopotamya'da, Türkiye'de koca bir Kürt ulusu var. Bugün siz beni asıyorsunuz ancak, gelecekte hiç kuşkusuz bizim torunlarımızda sizi yok edecek" ile yine Şeyh Sait'in yakın adamlarından Kemal Fevzi'nin, "Kürdistan cennet gibidir, bizimdir. Ev sahibi biziz. Kim ne derse desin, Biz yine içeri gireceğiz. Hiç bir güç buna engel olamaz. Çünkü bu bizimdir" sözlerinin yer aldığı pankartlar asıldı.

Cami önünde toplanan bazı kişilerin ellerinde Şeyh Sait fotoğrafının üzerinde kanı simgeleyen kırmızı boyanın olması ise dikkat çekti. Anma etkinliğine katılan dini kıyafetli bazı gençler ise açıklama sırasında sık sık "Allahu Ekber, Şeyh Saitr ehber" diye slogan attı.

ZULÜMKARLARIN SONU NEMRUT, YEZİT VE SADDAM GİBİ OLACAK

Anma etkinliğini düzenleyen Dicle Firat Diyalog Grubu adına konuşan Muhittin Batmanlı, Şeyh Sait ve arkadaşlarını Kürdistan özgürlük şehitleri olduğunu ileri sürdü. Batmanlı, şöyle dedi:

"Şahadetlerinin 85'inci yıldönümünde şehitlerimiz ve rehberlerimizi rahmetle anıyoruz. Bu önderlerimizin tek suçları özgürlük yanlısı olmalarıdır. 85 yıl önce bu liderlerimiz şehit edildiler, aramızda olduklarına inanıyoruz. Onlar hala bize yol göstermektedirler. Türkiye'de ilk defa 85 yıl sonra bu yıl Şeyh Sait konferansını tertip ettik. İnanıyoruzki Hazreti İbrahim, Hazreti Hüseyin, Şeyh Sait ve Halepçe şehitlerinin yolu aynıdır. Her halde bunlara zulum eden Nemrut, Yezit, Saddam ve benzerlerinin yolu da aynı olacaktır. Dünyada liderleri idam edildikten sonra mezarları bilinmeyen tek halk Kürdistan coğrafyası halkıdır. Bu önderlerimizin, rehberlerimizin, dedelerimizin mezarlarının yerini bilmek insani, islami, demokratik hakkımızdır. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve meclis başkanına çağrımız, dedelerimizin mezarlarının yerine bize göstersinler. Açılıma giden yol buradan geçer"

PKK HEMEN ATEŞKES İLAN ETSİN

Bölgede yaşanan son olaylarla ilgili önerilerini de sıralayan Muhittin Batmanlı, "PKK hemen ateşkes ilan etmeli, devlet ve hükümet yetkilileri silahın çözüm olmadığını açık bir dille deklere etmeli, diyalog zemini oluşturulmal. Bölge insanı ve sivil toplum kuruluşları muhatap alınmalı. Hükümet hemen bir heyet Diyarbakır ve bölgeye göndererek bütün grupların fikir ve düşüncelerini dinlemeli, rapor etmeli, raporları değerlendirmeye almalı. Diyarbakır'da hemen Türkiye'yeden her kesim, sivil toplum örgütleri, yazar, akademisyenlerin katılacağı 2 günlük oturum düzenlenmeli, bu toplantıya islami kesimler, demokrat, liberal, sosyalist, milliyetçi ve değişik çevreler katılmalı. Son olarak Şeyh Sait idam sehpasında söylediği bir söz, 'değersiz dallarda asılmaya pervam yoktur, zira mücadelem dinim ve milletim içindir' diyor"

ŞEYH SAİT AYAKLANMASI MEŞRU VE HAKLIDIR

Şeyh Sait isyanının koordinatörlerinden biri olan Cibran Halit'in torunu Tahsin Sever, yaptığı konuşmada, 1925 yılındaki isyanın haklı ve meşru olduğunu idia etti. Sever, şunları söyledi:

"1925 Kürt halkının inkar ve asimilasyon politikasına karşı direniş ve ayaklanmamasıdır. Bu haklı ve meşru bir ayaklanmadır. İnkar edilmiştir, imhayla karşı karşıya bırakılmıştır. Kürt oldukları için bu millete mensup oldukları için bu uygulamaya maruz bırakmışlardır. Bu zulme, inkara, asilimasyona karşı çıkmak her milletin olduğu gibi Kürt halkınında hakkıdır ve bu yerine getirilmiştir. Eğer 1925'te bu mesele çözülmüş olsaydı ve Kürtlerin taleplerini yerine getirmiş olsaydık 85 yıldır kan dökülmeyecekti. Batıdan 19-20 yaşında insanları bu uçsuz bucaksız dağlarda toprağa gömmemiş olacaktık. Çözüm Kürtlerin meşru ve doğal haklarını tanımaktır. Bunun için uygun ortamı yaratmaktır. Geçmişle yüzleşilmelidir"

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı anmayla ilgili basın açıklamasın akatılanlar daha sonra sessizce dağıldı.

Bu arada yarın Cegerxwin Kültür Merkezi'ndeki Şeyh Sait için panel düzenlenecek, ardından saat 19.00'da ise asıldığı Dağkapı Meydanı'nda basın açıklamasının ardından mevlit okutulacak.