Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, " Türkiye'nin temel dış politikasında anahtar iş; Türkiye'nin Avrupa Birliği yoluna devam etmesidir. Avrupa Birliğine girmiş bir Türkiye, İslam dünyası için bir değer olur." dedi.
Diyarbakır'da İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AYBİR) ile Dicle Üniversitesi (DÜ) tarafından DÜ Kongre Merkezi'nde, "Yeni Türkiye, Yeni Ortadoğu ve Yeni Dünya Çalıştayı" düzenlendi.
Çalıştayın açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Yıldız, Arakan bölgesinin tüm insanlık için artık tahammül edilemez bir duruma geldiğini, Cenevre'de Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi ile bu konunun tartışılacağını söyledi.
Yıldız, çok yönlü dış politikada, bölge ve stratejik büyük güçler ihmal edilmeden, ekonomik gelişmeler takip edilerek, yakın çevrede var olan anlaşmazlıkların çatışmaya dönüşmesine mani olunması gerektiğini vurguladı.
Son 25 yılın dünyada birçok ülke ve bölgeye yaradığına işaret eden Yıldız, şöyle devam etti:
"Savunma harcamaları azaldı. Avrupa Birliğindeki ülke sayısı 15'den 28'e çıktı. Balkanların neredeyse tamamı birliğe üye oldu. Ancak Ortadoğu'ya yaramadı. Uluslararası ilişkiler ve diplomasi ezbere ve yatarak olmuyor. Ülkenizin çıkarlarını koruyacaksınız, her zaman hazırlıklı olacaksınız. Bu hazırlık ise bilimden ve ilimden geçiyor. Birçok ihtilaf ve anlaşmazlık İslam ülkeleri ve Ortadoğu bölgesinde silahlı çatışmaya dönüşmüş durumda. Türkiye olarak bu ihtilaflardan sadece göçmen ve mülteciler ile etkilenmiyoruz. Terör tehdidiyle, sınırlarımıza düşen roketlerle ve askerimizin müdahale etmesi şeklinde etkileniyoruz. Bu durum bölge ve bizim için bir yük."
"Türkiye Ortadoğu ve İslam ülkeleriyle ilişkisini kesemez"
Suriye'deki olumsuzlukların sadece maddi yıkıma neden olmadığına dikkati çeken Yıldız, gezdiği Suriye'de gördüklerinden dolayı içinin acıdığını ifade etti.
Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye hiçbir zaman Ortadoğu ve İslam ülkeleriyle ilişkisini kesemez. Hatta azaltamaz, tam tersine artırması lazım. Türkiye'nin temel dış politikasında anahtar iş; Türkiye'nin Avrupa Birliği yoluna devam etmesidir. Avrupa Birliği süreci sonuçlanır ya da sonuçlanmaz.
Dünyada yalnız yaşamıyoruz. Sadece Ortadoğu'ya komşu değiliz. Kafkaslara ve Balkanlara da komşuyuz. Ortadoğu'ya çok önem veriyoruz ama Balkanlar'a karşı da ilgimiz ve sorumluluklarımız var. Oralara ilgimizin azalması demek Ortadoğu ve İslam dünyasında rolümüzün zayıflaması demektir. Türkiye doğuda ne kadar güçlü olursa batıda da o kadar güçlü olur. Avrupa'da ve batıda ne kadar güçlü olursa doğudaki itibarı ve sorunları çözme gücü de o kadar artar. Avrupa Birliğine girmiş bir Türkiye İslam dünyası için bir değer olur."
Diyarbakır Vali Yardımcısı Ahmet Naci Helvacı, Türkiye'nin bir dünya devleti olmayı hedeflediğini belirterek, bu hedefin önemine değindi.
Türkiye'nin tarihin ve medeniyetin yüklemiş olduğu sorumluluklar üzerinde modern bir dünya devleti olmak istediğini dile getiren Helvacı, "Mazlumun sesinin yükseltilmesinin ve uluslararası bütün platformlarda yer almanın derdinde olan bir ülkeyiz. Terör sorununun somut olarak çözülmesi halinde bu topraklar, ülkenin dünyadaki duruşunun yükselişinin güçlü şekilde seslendirilmesine kaynaklık teşkil edecektir." diye konuştu.
"Bölgede şu an Türkiye söz sahibi pozisyonda"
DÜ Rektörü Prof. Dr. Talip Gül de dış güçlerin küresel terör örgütlerinin kaynağının Ortadoğu olduğunu belirterek, bu güçlerin müdahalesinin bölgeye demokrasi getirmediğini, Irak'ta 1,2 milyon insanın öldüğünü, 4 milyona yakın insanın da sakatlandığını kaydetti.
" Afganistan'da ölü ve yaralananların sayısını kimse bilmiyor. Suriye'de ise 470 bin insanın öldüğü söyleniyor. Kaç kişinin sakat olduğu bilinmiyor. Taş üstünde taş kalmadı, ülkelerini terk eden ve vatansız kalan milyonlarca insan var. Avrupa'ya sığınanların halini görüyorsunuz." ifadelerini kullanan Gül, Ortadoğu'nun kan gölüne çevrildiğini aktardı.
Gül, "Ortadoğu'ya hakim olma fikirleri hala da var. Türkiye burada çok önemli bir güç. Türkiye'yi bu nedenle kontrol altında tutmak istiyorlar. Olmayınca da Türkiye'yi yanlarına almaya çalıştılar. Bölgede şu an Türkiye söz sahibi pozisyondadır. Bu süreç böyle devam ederse Ortadoğu'nun dizaynında Türkiye liderlik yapacaktır. Son oluşan durum bunu gösteriyor." dedi.
"Sorunların çözümü bölünmeden değil, birleşmeden geçmektedir"
AYBİR Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı ise İslam ülkelerinin yaşadığı ağır sorunların arkasında dış faktörlerin olduğunu ifade etti.
Yeni Türkiye'nin İslam ülkeleri ve dünyayı da içerdiğini dile getiren Balcı, yeni Türkiye'nin ne olduğunun hem ülke hem de İslam dünyası için önem arz ettiğini vurguladı.
Balcı, şöyle konuştu:
"Yeni Türkiye'nin ilim ve fikir adamları tarafından doldurulması çok önemli. Bu amaçla dernek olarak konferanslar başlattık. Temel meselelerin akademisyenler ve yetkin şahsiyetler tarafından ele alındığı konferansları Anadolu'nun dört bir tarafına yaydık. Türkiye'nin ve İslam dünyasının sorunlarının çözümü bölünmeden değil birleşmeden geçmektedir. Diyarbakır ve bölgemize emperyalist güçler tarafından hizmet eden küçük güçlerin vizyonu değil, 'Yeni Türkiye, Yeni Ortadoğu ve Yeni Dünya' vizyonu yakışır."
Konuşmaların ardından, "Yeni Türkiye, Yeni Ortadoğu ve Yeni Dünya Çalıştayı" başlıklı oturumlara geçildi.
Çalıştaya, Türk-Arap Enstitüsü Başkanı Yard. Doç. Dr. Muhammed El Adil, TRT Kürdi Koordinatörü Mustafa Ekici, Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet İlyas, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Ayhan, DÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, araştırmacı-yazar Mahmud Osman, gazeteci-yazar İlhami Işık, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Son Dakika › Güncel › Diyarbakır'da 'Yeni Türkiye, Yeni Ortadoğu ve Yeni Dünya Çalıştayı' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?