Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Mehmet Akkuş, "Kıyamette kalbi selimden bahsediliyor. Ailen, malın, mülkün burada kalacak ama gönlümüzün temizliği ve paklığı yarın ahirette amelimizin hesaba çekildiği günde kalbi selim bize daha çok kazanç sağlayacaktır" dedi.
Divan-ı Hikmet sohbetlerinin 11. Programına Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Mehmet Akkuş konuşmacı olarak katıldı. Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız da programda hazır bulundu.
"Kulak da, gönülde, gözde yaptıkları her şeyden mesuldür"
Konuşmasında Tıp Günü'ne değinen Prof. Dr. Akkuş, "Manevi kalp hastalıklarını tedavi edenlere gönül doktorları ismini veriyoruz. Ahmet Yesevi insanların manevi eksikliklerini gideren bir doktor olarak adlandırabiliriz. Ahmet Yesevi şöyle buyuruyor, 'Tecellinin makamıdır acayip makam, o makamda aşıklar kullar dolaşır. Hangi gönle tecellisinin nurunu gönderse şuursuz olup kendini bilmeden feryat eyler' burada bir makamdan bahsediyor. Bu makamın gönül olduğunu ifade ediyor. Bu gönülde bir tecellinin olduğundan bahsediyor. Gönül var. Ahmet Yesevi burada gönle bir tecelliden söz etmektedir. Bu Cenab-ı Hakk'ın yere göğe sığmadığını mümin kulumun gönlüne tecelli ederim diye ifade edilebilecek bir rivayet var. Bu gönül konusu Orta Asya'dan beri işlenen bir konudur. Gönül eğer tedavi edilmezse hem kişinin hem de şahsın bulunduğu toplumdaki ilişkilerine yansıdığı malumdur. Kulak da, gönül de, göz de yaptıkları her şeyden mesuldür. Gönülden geçen hususlar önemlidir. Allah' ı zikrederseniz gönül ülkesi sağlamlaşır. Gönül önemli bir makam. Gönüller sultanı Allah sevgisi olması tecelli ediyor. Ahmet Yesevi gönül gözünü eğer parlatmazsa kişi zikri ve fikri ile onun dergahında Allah'ın dergahında makbul olmayacağını ifade ediyor. Dil hanesi Allah'ın zikirlerinden oluşacak nurlarla aydınlanır. Gönül gözünü parlatmadan, gönlü temizlemezse bir insan o zaman ibadetinin kabul olması da sorunlu hale geliyor" ifadelerini kullandı.
"Nefis insanı Allah'ın razı olmayacağı olaylara sevk ediyor"
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin gönül tarifinden de bahseden Prof. Dr. Akkuş, "Gönlü dar olmak şahsiyeti manevi bir sıkıntısının olduğundan dolayı gönülde böyle bir pas varsa gönlün cilası ilmi hakikatle olacaktır, diyor. Dinin emirlerini tam yaşayacak ibret nazarlarıyla olaylara bakacak. Yumuşak huylu hayalı olacak. Herkese gönlün aynası ile nazar ediyor. Günah işliyor ama pişmanlık duymuyor. Sofi olduğu halde laf olarak söylüyor ama Allah' a talip olmadığını ifade ediyor. Ömrün geçtiği duruma ağlayıp sızlamadın. Nefis insanı Allah'ın razı olmayacağı olaylara sevk ediyor. O şahıs artık gönül evini diriltirse o zaman ancak makbul olabileceğini ifade ediyor" diye konuştu.
Katı gönülden bahseden Ahmet Yesevi'nin sözlerini açıklayan Akkuş, "'Gönlüm katı, dilim acı, kendin zalim, Kur'an okuyup amel kılmaz sahte halim.' Gönlü katı olan insanında merhamet duygularına ve insani davranışlarına etki ediyor. Allah'ın her an gözettiğini ve onun ahiretimize mal olacağını gönlümüzün paslanacağını unutmayacağız. Kıyamette kalbi selimden bahsediliyor. Ailenin malın, mülkün burada kalacak ama gönlümüzün temizliği ve paklığı yarın ahirette amelimizin hesaba çekildiği günde kalbi selim bize daha çok kazanç sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
Bir sonraki sohbet programının 11 Nisan'da TİKA'da gerçekleştirileceği ve konuşmacının ise Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Süleyman Uludağ olacağı duyuruldu. Mütevelli Heyet Başkanı Musa Yıldız tarafından Prof. Dr. Akkuş'a konuşmasının ardından plaket takdim edildi. - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Divan-ı Hikmet Sohbetlerinin 11. Programı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?