Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 1-2 Ağustos 2012 tarihlerinde Erbil ve Kerkük'ü ziyaretinin Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığı hususunda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) gerekli mesajların verilmesi açısından yararlı olduğunu belirtti.
Twitter'da "disislerinesorun" etiketi üzerinden ulaşan soruları yanıtlayan Ünal, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Erbil ve Kerkük'ü ziyareti hakkındaki sorular üzerine, kısa süre önce IKBY Başkanı Mesud Barzani ve IKYB Başbakanı Neçirvan Barzani'nin Türkiye'yi ziyaret ettiklerini hatırlatarak, IKBY yetkilileri ile temasların sürdüğünü belirtti.
Ünal, "Sayın Bakanımızın 1-2 Ağustos 2012 tarihlerinde Erbil ve Kerkük'ü ziyareti terörle mücadeledeki kararlılığımız hususunda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) gerekli mesajların verilmesi açısından yararlı olmuştur" dedi.
Bakan Davutoğlu'nun Kerkük'ü ziyaretinin ise, zengin kültürel çeşitliliği ile adeta Irak'ın bir nüvesini teşkil eden bu şehre Türkiye'den uzun bir süreden beri gerçekleşen ilk resmi ziyaret olması bakımından tarihi önemde olduğunu kaydeden Ünal, ziyaretin Kerkük'te ve tüm Irak'ta etnik ve mezhepsel çeşitliliğin korunmasına ve farklı kesimler arasındaki uyum ve dayanışmaya katkıda bulunulmasına matuf barışçıl amaçlarla gerçekleştirilmiş olduğunu vurguladı.
Kerkük halkının da bu ziyaretten memnuniyet duyduğunu belirten Ünal,
"Türkiye, Kerkük'te ve Irak'ın tamamında barış ve istikrarın tesisine büyük önem atfetmektedir. Kerkük'ün istikrarının tüm Irak'ın güvenlik ve istikrarı açısından önem taşıdığına ve Irak'ın istikrarının ise doğrudan ülkemizin ulusal çıkarlarını ilgilendirdiğine inanmaktadır" dedi.
PKK terör örgütünün yurt dışı bağlantılarına ilişkin soruyu yanıtlarken de Ünal, Türkiye'nin PKK'nın tüm dış bağlantılarının kesilmesi için çok yönlü girişimlerinin öteden beri sürdüğünü ve süreceğini kaydetti.
-Suriye-
Suriye ile ilişkili sorular üzerine Ünal, Türkiye'nin Suriye'nin barış ve istikrara kavuşmasını arzuladığını ifade etti.
Türkiye'nin, Suriye halkının haklı reform taleplerinin gerçekleştirilmesi için uzun zamandan beri Suriye rejimini uyardığına işaret eden Ünal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bakan Davutoğlu'nun Suriye yönetimine telkinlerinin bilindiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ancak maalesef daha fazla şeffaflık, hukuk düzeni ve hesap verilebilirlik yönünde gerekli adımlar atılmamış ve içinde bulunulan duruma gelinmiştir. Suriye rejiminin atması gereken adımlar belliydi, bellidir. Suriye yönetiminin öncelikle kendi halkına ateş etmeyi bırakması gerekir."
Türkiye'ye dün gece bin 316 sivil ile biri tuğgeneral 12 askerin daha giriş yaptığını bildiren Ünal, son girişlerle birlikte Türkiye'deki barınma merkezlerinde yaşayan Suriyeli misafirlerin sayısının 47 bin 500'e yaklaştığını kaydetti.
Bu rakamlar ve diğer ülkelerde bulunan sığınmacıların sayılarının Suriye'deki durumun ne kadar vahim olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Ünal,
"Suriye'nin gelecekte nasıl ve kim tarafından yönetileceğini belirleyecek olan Suriye halkıdır" dedi.
Suriye'de Türk subayların olduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Ünal, "Türkiye komşularına silahlı unsurlar sevk etmemektedir" ifadesini kullandı.
Suriye tarafından düşürülen Türk askeri uçağıyla ilgili sorular üzerine Ünal, düşen uçak konusunda son açıklamanın Hükümet Sözcüsü ve Milli Savunma Bakanı tarafından yapıldığını hatırlatarak, uçağın diğer parçalarının çıkarılması bağlamındaki çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Suriye'de tampon bölge kurulmasının gündemde olup olmadığı sorusunu yanıtlarken Ünal, "Türkiye kendi güvenliği için her türlü önlemi almakta tereddüt etmez. Alınmış bir karar yoktur" dedi.
-Avrupa Birliği-
Avrupa Birliği ile vize sorununa ilişkin sorular üzerine Ünal, Türk vatandaşlarının AB ülkelerine vizesiz seyahat edebilmelerine ilişkin sürecin 21 Haziran'da Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşmasının (GKA) paraflanmasıyla resmen başladığını ifade etti.
AB Konseyi'nin Adalet ve İçişleri Komisyonuna vize muafiyeti görüşmeleri için yetki vermesini GKA'nın paraflanması için şart koştuğunu anımsatan Ünal, şöyle devam etti:
"Ülkemizin ilkesel tutumunun sonuç verdiği görüldü. Vize Diyaloğu Sürecinde Komisyonun ülkemize ileteceği Yol Haritası beklenmektedir. Yol Harita'sının ilgili makamlarımızca değerlendirilerek uygun bulunması halinde GKA imzalanacak ve vatandaşlarımızın AB ülkelerine vizesiz seyahati konusunda önemli bir adım atılmış olacaktır."
Ünal, 2003 yılından bugüne toplam 50 Vize Muafiyeti Anlaşması (VMA) imzalandığını belirterek, 2012 yılı içerisinde ise şu ana kadar 6 VMA imzalandığını kaydetti.
Son olarak 1 Ağustos'ta Ukrayna ile 22 Aralık 2011 tarihinde imzalanan VMA'nın 1 Ağustos 2012 tarihinde yürürlüğe girdiğini anımsatan Ünal, Makedonya ile VMA'nın 15 Mayısta imzalandığını belirtti.
Yakın zaman içerisinde Moldova ve Belarus'la gerçekleştirilen müzakerelerin olumlu sonuçlandığını ve anlaşma metninin nihai hale getirildiğini ifade eden Ünal, kısa zaman içerisinde anılan ülkelerle VMA imzalanması için imza tarihi ve yerinin belirlenmesine çalışıldığını bildirdi.
Yurt dışında öğrenim gören Türk öğrencilere destek verilip verilmediğine ilişkin soru üzerine Ünal, halen yurtdışında 50 bin civarında öğrencinin kendi imkanlarıyla eğitim gördüğünü, bu öğrencilerle, Büyükelçiliklerin Eğitim Müşavirlikleri aracılığıyla temas halinde olduklarını belirtti.
Ünal, "Büyükelçiliklerimizin ve Başkonsolosluklarımızın kapısı öğrencilere her zaman açıktır. Öte yandan mezun olduklarında öğrencilerin denklik işlemlerinde Bakanlığımız devreye girmektedir" dedi.
Türkiye'nin komşularla sıfır sorun politikasının devam edip etmediği yönündeki soru üzerine Ünal, şunları kaydetti:
"Sıfır Sorun politikamız idealimizi yansıtmaktadır. Türkiye tüm komşularıyla iyi ilişkiler kurmak istemiştir. Bu arzumuz sürmektedir. Ancak bazı komşularımızda ortaya çıkan gelişmeler, bu ülkelerdeki iç dinamiklerin sonucudur. Bu ülkelerdeki iç sorunları Türkiye çıkarmamıştır."
-Kıbrıs-
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama ve çıkarma faaliyetlerine ilişkin soru üzerine Ünal, Kıbrıslı Rumların tek yanlı yürüttükleri bu faaliyetlerin bölgedeki tansiyonu tırmandırdığını belirtti.
Türkiye'nin bu konudaki tutumunun gayet net olduğunu vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:
"Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs sorunu çözülmeden veya Kıbrıs Türklerinin onayı olmadan bu tür faaliyetlerde bulunmamalıdır. Kıbrıslı Rumlar, geçtiğimiz Mayıs ayında doğalgaz aramak ve çıkarmak için yeni bir uluslararası ihale açmışlardır. Bu ihalenin bir bölümü, hem Türkiye'nin hem de Kıbrıs Türklerinin ruhsat sahalarını ihlal etmektedir. Biz ve Kıbrıs Türkleri, ilgili ülkelere ve uluslararası petrol şirketlerine, bu ihaleye itibar edilmemesi çağrısında bulunduk. Uluslararası toplumu uyardık. Kıbrıs Türklerinin muhakkak rızasının alınması gerektiğini söyledik.
KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu'nun BM Genel Sekreteri'ne bu yönde verdiği öneriye destek verdik. Bu çabalarımıza rağmen Rumların faaliyetlerine devam emesi halinde ortaya çıkabilecek gerginliğin sorumluluğunun bizde olmayacağını söyledik. GKRY'nin sözde ruhsat sahalarının bazıları, Ada'nın batısında kalan bölgede, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığını ihlal etmektedir Türkiye yabancı petrol şirketlerinin örtüşen bu alanlarda izinsiz petrol veya doğalgaz arama ve çıkarma faaliyetleri icra etmesine müsamaha edemez."
-İsrail-
İsrail ile ilişkiler konusundaki soru üzerine Ünal, İsrail güçlerinin 3 1 Mayıs 2010'da insani yardım konvoyuna saldırısı sonrasında İsrail ile ilişkilerimizin geldiği aşama belli olduğuna işaret ederek, "Türkiye konuyu tüm uluslararası platformlarda ısrarla takip edecektir. İlişkilerimizin geldiği nokta, bizim değil, İsrail'in tercihidir" dedi.
Makedonya'daki Müslüman grup Torbeşler'e Türkiye'nin yaptığı yardımlarla ilgili soru üzerine Ünal, Türkiye'nin tüm dünyada olduğu gibi Balkanlardaki soydaş ve akraba topluluklara ayrım yapmaksızın destek sağlamaya çalıştığını kaydetti.
Ünal, "Makedonya'da yaşayan 'Torbeşlere' de başta kültür ve eğitim olmak üzere her alandaki ihtiyaçlarının karşılanması için gayret göstermekteyiz" dedi.
-Ermenistan-
Ermenistan'la ilişkiler konusundaki soruyu yanıtlarken Ünal, Türkiye'nin, yakın çevresinde barış, güvenlik ve istikrar ortamının tesis edilmesine önem atfettiğini belirtti.
Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi sürecini de bu anlayış ve irade ile başlattığını ifade eden Ünal, şöyle devam etti:
"10 Ekim 2009'da imzalanan protokoller Kafkasya'da kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışın tesisi yönünde önemli bir aşama teşkil ediyor. Ermenistan, Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın 22 Nisan 2010 tarihli kararnamesi uyarınca protokollerin onay sürecini durdurmuş halihazırda ülkemizle tüm diyalog kanallarını kapatmış olsa da normalleşme sürecinin daha da ileriye taşınması yönünde kararlıyız."
Muhabir: Murat Ünlü
Yayıncı: Ömür Üzelce - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ünal Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?