Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'de kırmızı çizgilerin aşıldığını söyledi.
Davutoğlu, Almanya'nın başkenti Berlin'de mevkidaşı Guido Westerwelle ile bir araya geldi. İkili, görüşme sonrası basına açıklamasında bulundu.
Görüşmede Davutoğlu, Suriye ve Mısır başta olmak üzere Ortadoğu'deki gelişmeleri ele aldıklarını belirtti. Davutoğlu, Ortadoğu'da tarihi bir süreçten geçildiğini ifade ederek, "Tarih o kadar hızlı akıyor ki bazen günlük istişareler yetmeyebiliyor. O nedenle bugün buradayız" dedi.
"Mesele Suriye ya da Mısır meselesi değil" diyen Davutoğlu, Ortadoğu'nun gelecekteki halklarının, insanların huzuru, istikrarı ve özgürlüğü için geleceğin belirleneceği kritik yıllardan geçtiklerini vurgulayarak, "Eğer 90'lı yıllarda ABD, AB, Türkiye ile tüm demokrasiyi savunan ülkeler Doğu Avrupa'da Balkanlarda kararlı bir şekilde demokratik geçiş süreçlerini savunmamış olsalardı, kararlı bir şeklide Bosna'nın yanında durmamış olsalardı, bugün hepimizin övündüğü demokratik tecrübeler ve AB ile NATO üyesi ülkeler olmamış olabilirdi. Bugün benzer bir sınavla karşı karşıyayız" diye konuştu.
Davutoğlu, ilkesel olarak Ortadoğu halklarının taleplerinin yanında olmaları gerektiğine işaret ederek şunları söyledi:
"Ya Ortadoğu'da hepimizin savunduğu değerler adına bunların hayata geçirilmesini isteyen halkların yanında yer alacağız ya karşısında yer alacağız ya da mütereddit kalacağız. Karşısında yer almamız bu baskılara evet demektir. 90'lı yıllarda Çavuşesku ve Jivkov'un yanında yer almak gibidir. Mütereddit kalmak ise geleceğin maalesef olumsuz şekilde şekillenmesine, güç sahibinin otoritesini sürdürmesine zemin teşkil edecektir. İlkesel olarak hepimizin Ortadoğu'da insan haklarının, medya fikir özgürlüğünün, serbest ve hür seçimlerin, demokratik taleplerde bulunan Ortadoğu halklarının yanında yer almamız gerekir. Burada Türkiye ile AB'nin aynı frekansta mesaj vermesi, senkronize fikirler geliştirmesi önemlidir. Almanya gibi tecrübeli ülkelerin alacağı liderlik rolü önemlidir. Hepimiz bu çerçevede daha sık istişare etmek durumundayız."
Kimyasal silah kullanımına ilişkin Suriye rejiminin bu suçu işlemediğini iddia ettiğini ifade eden Davutoğlu, bu iddianın doğru olması durumunda BM inceleme heyetine izin verilmesi gerektiğini kaydetti.
BM heyetinin derhal, saat bile kaybetmeden Şam'da, bu bölgeye giderek inceleme yapması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Bu olmaması halinde, insanlık suçu işlenmiş olması nedeniyle uluslararası toplum Doğu Avrupa'da geçmişte nasıl tavır takındıysa bunu Ortadoğu'daki insanlara saygının gereği olarak aynı tavrı takınmak durumundadır. Aksi halde müsamaha gösterilerse yarın daha büyük ölçekli facialarla karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
-Kırmızı çizgiler-
Davutoğlu, ABD'nin Suriye'deki kırmızı çizgilerinin aşılıp aşılmadığının sorulması üzerine de şunları belirtti:
"Uluslararası toplumda barışın tesisinin en önemli aracı uluslararası toplumun ve örgütlerin caydırıcılık niteliğini kaybetmemeleridir. Uluslararası toplumun ve BM'nin bir kere caydırıclığı kaybolursa insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda otokratik rejimlerin cesareti artar. Maalesef Suriye'de bu caydırıcılık kaybedilmiştir. Suriye'de 100 bini aşkın insan öldü. 200 bini aşkın insan kayıp. Tüm şehirler yerle bir edildi, tüm kırmızı çizgiler aşıldı. Hala BM'de bir karar almak bile mümkün olmadı. Hala bu konuda kırmızı çizgi ortaya koyan taraflar ve hepimiz için bir sorumluluktur bu. Kırmızı çizgi koy dediğiniz her husus aşıldığında aslında sorumluluk üstleniyorsunuz. Çünkü o aşıldığında başka bir eskalasyona yükseliyor. Banyas'ta, Kusayr'da katliam yapıldığında kırmızı çizgi aşıldı, aslında birçok kez kırmızı çizgi aşıldı. Esed rejimine net yaptırımlar uygulanmadığı için daha fazla yüksek bir eşikte kırmızı çizgi oluştu, bu eşikte limit kimyasal silah. Kimyasal silah konusunda 3 yerde suçlamalar oldu ama araştırma olmadı. Dün yaşananlar, görüntülerle tüm dünyaya yansıyan, örtülmesi mümkün olmayan bir olaydır. Bunun mutlaka objektif şekilde araştırılması gerekir."
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile görüşmesine de değinen Davutoğlu, "Görüşmemde söyledim. BM kararsız mütereddit tavır takınamaz, karar derhal incelenmeli, kim bu saldırıların arkasındaysa en şiddetli yaptırımlar uygulanmalı ki bir daha kimse kimyasal silah gibi insanlık suçunu işlemek cesareti göstermesin. Bundan sonra bir şey yapmazsak emin olunki bundan sonra vahim katliamların devamı gelecektir. Nasıl Halepçe dolayısıyla Saddam'a dönük müeyyideler gelişti, aynı incelemeler şimdi de yapılmalı, tedbirler alınmalıdır. Bizi iki kere ilgilendiriyor, insanlık adına büyük kaygı duyuyoruz. Diğer taraftan komşu bir ülke olarak kimsyasal silahı fütursuzca kullanan bir tarafın, ispat edilirse rejim olduğu ki rejimin buna bir an önce izin vermesini bekliyoruz, bununla bir arada yaşamak gibi güvenlik sorunuyla da kaşı karşıyayız. Türkiye olarak uluslararası toplumu, BM'yi ve bütün ilgili kurumları olaya derhal müdahil olmaya ve gerekli incelemeleri yapıp kırmızı çizginin bizce aşıldığı durumda Suriye'ye gerekli tüm yaptırımların uygulanması konusunda adım atılması yönünde de çağrıda bulunuyoruz" şeklinde açıklamada bulundu.
- Berlin
Son Dakika › Güncel › Dışişleri Bakanı Davutoğlu Almanya'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?