GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Diş polikliniğinden görüntüler
Diş muayenelerinden görüntüler
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yağcı'nın açıklamaları ORHAN CANBULATEL - Çocukluk döneminde edinilen parmak emme, dudak emme, hatalı yutkunma, biberonun ve emziğin uzun süre kullanılması gibi bazı alışkanlıklar ile süt dişlerine gereken önemin verilmemesinin diş ve çene bozukluklarına yol açtığı belirtildi.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yağcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortodontik tedavinin halk arasında "tel tedavisi" olarak bilindiğini söyledi.
Ortodontik tedavinin sadece dişlere değil, çene ve yüz gelişimine etki eden tedavileri de kapsadığına dikkati çeken Yağcı, şunları kaydetti:
"Genellikle çocukluk döneminde yapılmakla birlikte erişkin bireylerde de uygulanabilen bir tedavidir. Aslında yaş grubu sınırlamamız yok. Hemen hemen tüm yaş gruplarında yapılabiliyor. Ancak bizim hastalarımızın büyük çoğunluğunu çocuklar oluşturuyor çünkü bu dönemde büyüme ve gelişimle çene konumlarına müdahale etmemiz daha kolay oluyor. Erişkin hastalarda da tedavi yapabilmekteyiz. Ancak, bazı durumlarda cerrahi destek gerekebiliyor."
Tedavi 1-2 yıl sürüyor
Yağcı, tedavi sürecinin hastanın durumuna göre farklılık göstermesine rağmen ortalama 1 yıl sürdüğünü belirterek, hastanın çene konumuna müdahale gerektiği durumlarda ve cerrahi uygulamalarda bu sürenin 1,5-2 yıla kadar uzayabildiğine işaret etti.
Sabit tedavi uygulamalarında aylık, hareketli aygıt kullanılan tedavilerde ise daha kısa kontrol süreleri olduğunu aktaran Yağcı, şunları anlattı:
"Hastamız ne kadar küçük yaşta bize gelirse ileride gerekebilecek tedavinin süresi de o kadar kısalabiliyor. Ancak, bazı durumlarda nüksedebiliyor. Burada bazı şeylere dikkat etmek gerekiyor. Öncelikle tedavinin doğru planlanması gerekiyor. Doğru planlanmayan bir tedavi sonucu rahatsızlığın nüksetme olasılığı çok daha yüksek. Bu nedenle tedavilerin ortodonti uzmanlarınca yapılması gerekiyor. İkincisi tedaviler bittikten sonra bazı önlemler almamız gerekiyor. İçten, görülmeyen teller, plaklar koymamız, bir süre daha bunları kullandırmamız gerekebiliyor. "
"Her 10 bireyden 7'si ortodontik tedaviye ihtiyaç duyuyor"
Doç. Dr. Ahmet Yağcı, hasta yoğunluğunun çok fazla olduğuna işaret ederek, "Her 10 bireyden 7'si ortodontik tedaviye ihtiyaç duyuyor. Hem estetiği hem de fonksiyonu düzelttiğimiz için talep çok fazla" dedi.
Ortodontik rahatsızlıklarda da genetik bir kaynak olduğunu vurgulayan Yağcı, şöyle devam etti:
"Ancak bunu sadece genetiğe bağlamıyoruz. Çocukluk dönemindeki parmak emme, dudak emme, hatalı yutkunma, biberonun, emziğin uzun süre kullanılması gibi bazı alışkanlıklar ortodontik rahatsızlıklara neden olabilir. Bunların erken yaşta bırakılmasıyla kendi kendine düzelme sağlanabiliyor. Erken yaşlarda basit bir telkinle düzelebilecek bir tedavi eğer o dönem bırakılmazsa ileride çok daha zor ortodontik belki de cerrahi girişimi içeren bir tedavi ihtiyacını ortaya çıkarabiliyor. Bu nedenle erken yaşlarda da olsa çocukları görmemizde fayda var. Bir diğer etken ise süt dişlerine gereken önemin verilmemesi. Süt dişlerinde oluşan çürükler ya da süt dişlerinin erken kaybı da alttan gelen dişin rehberliğinin kaybolması demek. Bu rehberlik kaybolduğunda alttan gelen dişler eğri çıkabiliyor ve ortodontik tedavi ihtiyacı doğuyor."
Yağcı, ortodontik tedavinin süt dişlenme döneminde de uygulanabileceğini dile getirerek, "Alt çenenin önde olduğu vakalarda 7-8 yaş bizim için en uygun başlama yaşıdır. Onun için hastanın çok gecikmemesi lazım. En azından ortodontist tarafından muayene edilmesinde, gelişiminin takip edilmesinde fayda var" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Diş ve Çene Bozukluklarının Temeli Çocukluk Döneminde Atılıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?