1)OTOMOBİLİN BAĞAJINDAN CEPHANELİK ÇIKTI
SURİYE sınırındaki Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde jandarmanın düzenlediği operasyonda bir otomobilin bagajında, 1 tabanca, 10 uzun namlulu tüfek ile 607 mermi ele geçirildi.
Akçakale İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Suriye'nin terör örgütü PYD'nin denetiminde bulunan Telabyad kentinden yasa dışı yollarla temin edilen çok sayıda silah ve mühimmatın satışının yapılacağı bilgisine ulaştı. Harekete geçen ekipler, sınır hattında bulunan Uzunyol Mahallesi'nde takibe aldığı şüphelilerin bulunduğu 63 VB 658 plakalı otomobili durdurdu.Sisli havada silah kaçakçılığı yaptığı ileri sürülen Abdullah U., İsa U. ve Abdullah U. adlı şüphelilerin bulunduğu otomobilin bagajında yapılan aramada, terör örgütleri için temin edildiği belirtilen 1 tabanca, 4 M16 uzun namlulu tüfek, 6 kalaşnikof tüfek, 17 şarjör ile 607 mermi ele geçirildi. Silah ve mermilere el koyan jandarma, gözaltına aldığı 3 kişiyi sorgulamak üzere Akçakale İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürdü.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Görüntü Dökümü
-----------------------------------
Silah ve mühimmatların bulunduğu otomobil
Otomobilde arama yapan jandarma
Otomobilin bagajında ele geçirilen malzemeler
Şüphelilerin sağlık kontörlünden geçirilmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Hadi KURTŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 114-167 MB
==============================================
2)DARBECİYE İNDİRİMSİZ MÜEBBET GEREKÇESİ: TÜRK ASKERİ, MİLLET MECLİS'İNİ BOMBALAMAZ
ERZURUM'da darbeci subaylara yönelik Türkiye'de verilen ilk mahkumiyet kararını veren Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararı açıkladı. Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koçak ile Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz için mahkeme, "Hiç bir saygın Türk askeri, içinden çıkmış olduğu kendi milletinin iradesini temsil eden ve tek nişanesi olan Millet Meclisi'ni bombalayarak yok etmeye çalışmaz" diyerek iyi hal indirimi uygulamadı. Gerekçeli kararda, darbenin başarılı olması halinde, "Türkiye'nin Fethullah Gülen'in perde arkasında fiilen yönettiği, resmen ise ona biat eden bağlı siyasetçilerin yönettiği bir zümre hakimiyetine dayanan diktatörlük haline gelecek olup, bu korkutucu ihtimalin gerçekleşmesi halinde terör örgütünün kuracağı cemaat vesayeti bir daha ülke üzerinden kaldırılamayacaktır" denildi.
Darbe girişiminde adı 'Erzurum Sıkıyönetim Komutanı' olarak geçen Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koçak ile 'Bylock' kullananlarla ilgili kırmızı listede bulunan Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz, 15 Temmuz gecesi gözaltına alındı. Yurtta Sulh Konseyi tarafından gönderilen 'sıkıyönetim direktiflerini' uygulamakta ısrarcı oldukları gerekçesiyle Murat Koçak ile Murat Yılmaz, 17 Temmuz'da tutuklanarak H Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Murat Koçak ve Murat Yılmaz hakkında Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Darbeci subaylar geçen 5 Ocak günü görülen karar duruşmasında 'Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti iki sanık hakkında da iyi hal indirimi uygulamadı.
10 BİN GÖZALTI OLDU
Türkiye'de darbeci subaylara verilen ilk ceza ile ilişkin olarak Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 77 sayfalık gerekçeli karar hazırlandı. Darbe girişimi sonucunda 173'ü sivil, 62'si polis, 5'i asker olmak üzere 240 kişi şehidin olduğuna dikkat çekilen gerekçeli kararda, farklı rütbelerden 8036 asker gözaltına alınmış, yargı ve sivil siyaset mensupları dahil olmak üzere toplam gözaltı sayısı 22 Temmuz tarihi ile birlikte 10 bin civarını bulduğuna işaret edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk'te FaceTime aracılığı ile bağlantı gerçekleştirdi anımsatılan kararda, Erdoğan'ın darbecilere hiçbir şekilde imkan tanınmayacağını ifade ederek halkı darbeye tepki göstermek için meydanlara ve havalimanlarına çıkmaya davet ettiği; çağrının ardından, Türkiye'nin birçok ilinde darbe karşıtı protesto gösterileri düzenlendiği ve fiili direnişe başlandığı belirtildi.
'DEVLETİN KILCALLARINA KADAR SIZARAK SAVAŞAN BİR ÖRGÜTTÜR'
FETÖ/PDY terör örgütünün yeni bir örgüt olmadığı belirtilen gerekçeli kararda, "Ülke dışından yönetilen, ülke dışında kurgulanan bir örgütlenmedir. Devletin kılcallarına kadar sızıp devletle sözde kurumları fethederek savaşan bir örgüttür. Kendine göre alternatif bir eğitim sistemi meydana getirmiştir. Emniyet ve yargı içindeki kadrolarını kullanarak gerçekleştirdiği usulsüz dinleme ve soruşturmalarla Türkiye'de bir korku imparatorluğu kurmayı başarmıştır. Nihayetinde devletin bütününü hedef alarak soruşturmalarla hükümeti yıkıp güçsüz bir hükümetin iş başına gelmesini sağlayarak perde gerisinden devleti yönetmek üzere bu soruşturmaları kurgulayıp operasyonlarına başlamıştır. FETÖ/PDY terör örgütün amacı, 'cumhuriyeti ve devletin niteliklerini' fiilen değiştirmektir. Türkiye yalnızca örgütün kontrolünde bir cemaat zümresinin yönettiği devlete çevrilmeye çalışılmıştır. Arzulanan Türkiye, örgütün kontrolündeki bir hükümet tarafından görünüşte yönetilecek, ama örgüt başarısızlıktan sorumlu olmayacak, hükümet başarısız ise değiştirilip örgütün kontrolünde yeni bir hükümet kurulacaktır. Fethullah Gülen ve imamları devleti dışarıdan hiçbir risk ve sorumluluk almadan vesayet altında tutarak fiilen yönetecek, kukla hükümetler değişecek ama fiili hakimiyet ve yönetim FETÖ'nün elinde olacaktır" denildi.
'TÜRK DEMOKRASİ TARİHİNE KARA BİR LEKE'
Gerekçeli kararda, '15 Temmuz darbesinin başarısızlığı, sonuçları ve gerçekleşmesi halinde akıbeti' başlığı altında da şu görüşlere yer verildi:
"Egemenlik millete ait olup devredilemeyen, vazgeçilemeyen bir genel irade olarak kamu yararını gözetir. Hiçbir kişi, grup, sınıf egemenliği ele geçirip kullanamaz. Devlet içine yetiştirdiği kişileri usulsüz şekilde sokarak kadrolaşıp yuvalanan paralel yapı millete ait egemenliği fiilen zorla kullanmaya kalkışmıştır. FETÖ kamu idarelerinde sayısal gücü elinde bulundurmaktadır. Örgütün disiplinli, organize yapısı karşısında devlet içinde benzer başka hiçbir grup olmaması, örgütün yöneticilerinin ve imamların devlet hiyerarşisi yerine geçirilmesi, örgüt mensubu kamu görevlilerinin hukuku ve hiyerarşik amirlerinin emrini uygulamak yerine abi, imam, hoca talimatını uygulamaları, fiilen zümre hakimiyetinin devlet içinde kurulduğunu göstermektedir. Devlete belli bir sınıfın, zümrenin, cemaatin veya grubun egemen olması, anayasanın ilgası, hukuk sisteminin ortadan kaldırılması, anayasal devlet teşkilatının işlevsiz hale getirilmesidir. Anayasaya göre yetkilendirilen devlet organlarının dışında kalıp da milletin egemenliğini ele geçirmek veya ele geçirmeye teşebbüs etmek cebir ve şiddet kullanılarak gerçekleştirilmişse anayasanın ihlali suçu oluşmuştur. FETÖ'nün imamlarının organize ettiği ve emniyet, jandarma gibi silahlı güçleri kullanarak fiilen seçilmiş hükümeti ortadan kaldırmaya cebir ve şiddet kullanarak başvurmuştur. Hükümet darbesinin başarılı olamaması tamamen konjonktürel siyasi nedenlerden dolayıdır. Darbenin başarısız olmasında, Cumhurbaşkanı'nın kişisel özellikleri, iktidarda tek parti bulunması, iktidar partisinin yapısı, siyasi özellikleri ve dayandığı kültür, siyasi istikrarın bu darbe ile bozulmasının millete çıkaracağı ağır ekonomik durum, darbenin siyasi sorumluluğunu üstlenecek ve yeni bir gelecek vaat eden örgüte bağlı siyasi muhalefet olmaması, darbeyi yapan örgütün toplumda inandırıcılık sağlayamaması, muhalefet partilerinin organik olarak darbecilere mesafeli duruşu, hükümetin acele karşı tedbirler alması, görevden alma, uzaklaştırma, tedbirleriyle darbecileri teşhis edip, kamuoyunda tanınmalarını sağlaması ve en önemlisi darbe anındaki yöneticilerin basiretli ve etkin tutumları, olaya karşı bizatihi ve doğrudan sorumluluk almaları, Türk milletinin bu sorumluluğa doğrudan doğruya ve bütün içtenliği ile ve son derece yüksek bir hızla katılımı etkili olmuştur. Türkiye'nin özel şartları, konjonktürel ortam, siyasi nedenler darbeyi başarısız kılmıştır. Darbe teşebbüsünün sadece demokratik anayasal düzen yönünden değil, bununla sıkı bağı olan 'milli güvenlik' yönünden de mevcut ve ağır bir tehdit oluşturduğu, milli güvenliğin, Anayasa'da ve insan haklarının korunmasına ilişkin birçok uluslararası belgede, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması sebepleri arasında sayıldığı, güvenliğin olmadığı yerde demokratik düzeni sürdürme ve özgürlükleri hayata geçirebilmenin mümkün olmadığı, açıklanan nedenlerle şimdiden Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 15 Temmuz darbe teşebbüsünün demokratik anayasal düzene, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine ve milli güvenliğe yönelik en ağır saldırılardan biri, belki de en ağırı olduğu sonucuna varmak gerektiği açıktır.Eğer darbe başarılı olsa Türkiye, Fethullah Gülen'in perde arkasında fiilen yönettiği, resmen ise ona biat eden bağlı siyasetçilerin yönettiği bir zümre hakimiyetine dayanan diktatörlük haline gelecek olup bu korkutucu ihtimalin gerçekleşmesi halinde terör örgütünün kuracağı cemaat vesayeti bir daha ülke üzerinden kaldırılamayacaktır. Bir kez vesayeti kurduktan sonra seçimle işbaşına gelen ve süreyle sınırlı hükümet veya bir siyasi partinin, bu örgütün elinden hakimiyeti ve devleti geri alma imkanı bulunmayacaktı ve Türkiye'nin tamamen demokrasi ve insan haklarından uzak, nihayeti belirsiz ve karanlık bir ortama sürükleneceği her türlü şüphe ve izahtan varestedir."
'SAYGIN BİR TÜRK ASKERİ MECLİSİ BOMBALAMAZ'
Sanıklar Murat Koçak ve Murat Yılmaz'ın suçlamaları reddederek savunmalarında inkara dayandıklarının görüldüğüne dikkat çekilen gerekçeli kararda, darbeci subaylara niçin iyi hal indirimi uygulanmadığı şöyle açıklandı:
"Asli ve tek görevleri Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk halkını yurt içi ve yurt dışı var olan ve olası tüm saldırı ve tehditlere karşı korumak olup, bu hususun tartışılması dahi sadece abesle iştigaldir. Hiç bir saygın Türk askeri içinden çıkmış olduğu kendi milletinin iradesini temsil eden ve tek nişanesi olan Millet Meclisi'ni bombalayarak yok etmeye çalışmaz, söz konusu bu davranışını hiç bir meşru sebebe dayandıramaz, bir milletin meclisinin bombalanması darbe veya başka bir gerekçe ile dahi açıklanamaz bir olgudur. Buna rağmen olay tarihinde doğrudan halkın can ve mal varlığına karşı ciddi bir şiddetle seyreden Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik en ağır tehdit ve saldırıyı taşıyan mevcut bu girişime karşı en önemli ve temel cephe olması gereken söz konusu tehdide ilk karşı koyması, halkını ve geleceğini doğrudan koruması gereken ilk kişilerin sanıklar olmasına rağmen bu yöndeki tek görevine karşı sanıkların ihanette bulunmaları, eğitim, iaşe, öğretim, giyim, maaş vb. gibi tüm istek ve ihtiyaçları doğrudan doğruya korumak için yemin ettikleri Türk Devleti tarafından karşılanması, sanıkların yaşamlarında borçlu oldukları tek kurumun kendilerini bu seviyeye getiren Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmasına rağmen eylemin bizatihi Türk Devleti ve halkına karşı işlenmesi, asker sıfatıyla hiç bir şeye ram olmayan, hiç bir kişi, kurum veya yabancı devlete boyun eğmeyen, hiç kimseye tabi olmayan, daha doğrusu olmaması gereken sanıkların sahip oldukları sıfatın ağırlığı ve onurunun dışına çıkarak harici silahlı bir örgüt ve elebaşısının emri altına girmesi, kendi insanının kanını dökebilecek bir gözü karalık ve başka bir odağa adanmış hale gelmek suretiyle tamamen özüne aykırı, düşünüldüğünde dahi infial yaratan, toplumsal dehşet ve kalıcı korku oluşturan, içinden çıktığı toplum ve değerlerine saldırı teşkil eden ve yıkıcı etki oluşturan, mensubu olduğu ülkenin ve halkının geleceğini tamamen karanlık bir belirsizliğe ve başka egemen güçlerin emel ve çıkarlarına muhtaç bırakacak şekilde müsnet suçu gerçekleştirdikleri kanaatine ulaşılmakla sanıkların takdiri indirim sebebinin uygulanmasını gerektirecek aktif ve müsnet liyakate sahip olmadıkları kanaati ile anılan hüküm tatbik edilmeksizin ayrı ayrı mahkumiyetlerine yönelik aşağıdaki şekilde vicdani ve hukuki hüküm kurmak sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır."
Görüntü Dökümü
---------------------------
Adliyeye sevk edilmeleri
Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, -
=================================================
3)SAMSUN'DA 'BYLOCK' ŞÜPHELİSİ 8 ÜNİVERSİTELİ ADLİYEDE
SAMSUN'da FETÖ/PDY'nin Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrenci yapılanmasına yönelik polisin düzenlediği operasyonda örgüt üyelerinin anlık haberleşme programı 'ByLock'u mullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan 3'ü kız 8 üniversite öğrencisi adliyeye sevk edildi. Samsun Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri 9 gün önce FETÖ/PDY operasyonu gerçekleştirdi. Operasyon kapsamında FETÖ/PDY'nin Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrenci yapılanmasında yer aldıkları ve 'ByLock' kullandıkları öne sürülen öğrenciler; Özlem K., Emre B., Cihan B., Mustafa E., Ayşe Nur Ş., Abdul Vahit I., Kemal B. ve Kırgızistan uyruklu Nurzade E. gözaltına alındı. Şüphelilerin kaldıkları evlerde yapılan aramalarda ele geçen suç delillerine el kondu. Tıp Fakültesi öğrencisi olan Kemal B.'nin öğrencilerin imamı olduğu belirtildi. Emniyet Müdürlüğü'nde 9 gün süren sorguları tamamlanan 8 öğrenci bugün adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
---------------------
Adliyenin ve emniyetin dışından detay
Şüphelilerden detay
(SÜRE : 1.23 - BOYUT : 155.9 MB)
Haber-Kamera : Hakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, -
=============================================
FOLKART SANAT GALERİSİ'NDE BEDRİ RAHMİ GÜNLERİ
4)İZMİRLİLERDEN, SERGİYE BÜYÜK İLGİ
İZMİR'de Folkart Gallery'de 'Sevmek Güzel Meslek Reis' adıyla sergilenmeye başlanan, Türkiye'de bugüne kadar hazırlanan en kapsamlı Bedri Rahmi Eyüboğlu Retrospektif Sergisi, büyük ilgi gördü. Folkart Gallery Genel Koordinatörü Fahri Özdemir, sergiyi ilk beş günlük sürede yaklaşık 5 bin kişinin ziyaret ettiğini, 12 Mart'a kadar da açık kalacağını söyledi. Folkart Gallery'in 7'nci sergisi olan Bedri Rahmi Eyüboğlu Retrospektif Sergisi, 'Sevmek Güzel Meslek Reis', geçen 13 Ocak'ta kapılarını sanatseverlere açtı. Proje direktörlüğünü Folkart Gallery Genel Koordinatörü Fahri Özdemir'in yaptığı, küratörlüğünü ise Eyüboğlu'nun öğrencileri İbrahim Örs ve Hanefi Yeter'in üstlendiği sergide, ünlü sanatçının hayatından kesitler sunan mektuplar, zarflar, fotoğraflar, özel eşyalar ve objelerin yanı sıra çeşitli sanat dallarında ürettiği eserler yer aldı. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun, uğruna 'Karadut' şiirini yazdığı Mari Gerekmezyan'ı resmettiği eserler ile Ermeni asıllı heykel sanatçısı Mari Gerekmezyan'ın yaptığı ünlü sanatçının büstüne de sergide yer verildi. Ayrıca Eyüboğlu'nu ziyarete geldiğinde Aşık Veysel'in kullandığı saz ile Orhan Veli'nin yazdığı mektuplar da sergilenen eserlerden oldu.
"İZMİR SANATIN TAŞRASI DEĞİL"
Proje Direktörü Folkart Gallery Genel Koordinatörü Fahri Özdemir, Bedri Rahmi Eyüboğlu için bugüne kadar Türkiye'deki en kapsamlı sergiyi açtıklarını anlattı. Fahri Özdemir, "Sergimizde, 150 tablonun yanı sıra 200 objeden oluşan materyaller de var. Sergiye ilgi çok büyük. İlk 5 günlük sürede yaklaşık 5 bin kişi ziyaret etti. İzdiham söz konusu, İzmirliler, Bedri Rahmi'yi bekliyorlarmış. Sergimizde, sanatçının her dönemdeki yapıtları var. Eserlerin, yüzde 60'ını ailesinden aldık. Geri kalanlar kolleksiyonerlerden geldi. Serginin bir başka ve en önemli özelliği de, eserlerin yüzde 70'i ilk defa görücüye çıkıyor. Bu da çok önemli" dedi. Eyüboğlu'nun büyük aşk yaşadığı Mari Gerekmezyan için yaptığı resimlerin de galerilerinde bulunduğunu söyleyen Faik Özdemir, "Şiirsel ismiyle Karadut'u resmettiği Bedri Rahmi eserleri de var. Mari Gerekmezyan'ın yaptığı Bedri Rahmi büstü de var. Her ödenimi kapsayan eserler burada mevcut. Bir dönemin büyük aşkıyla, onun için şiirler yazılmış, onsuz böyle bir sergi düşünülemezdi. Bunu yerine getirdik" diye konuştu.
Serginin 12 Mart tarihine kadar açık kalacağını da vurgulayan Faik Özdemir, "Sergide, sanatçının eserlerinin yanı sıra Orhan Veli'nin mektupları var. Aşık Veysel'in sazı var. Bedri beyin atölyesine gidip gelen biri Aşık Veysel, O yorulmasın diye, saz almış. Bu sazı çalmış, o sazı da alıp geldik. Önemli belgeler var. Sergi 13 Ocak'ta açıldı, 12 Mart'a kadar açık kalacak. Pazartesi günü hariç diğer günler sabah 10.00'dan, akşam 20.00 arasında açık. İlgiden çok memnunuz. Ulaştığımız 5 bin rakamı, müzelerde dahi yok. Bu rakamlar bizi çok mutlu ediyor. Ücretsiz olması da önemli. Bu zaten Folkart'ın özelliği, sergi bizi çok umutlandırdı. Her sergi bir ileri aşama atlatıyor. Sürekli ilgi artıyor. İyi şeyler verirseniz İzmirliler, onu geri çevirmiyor. Onu sahipleniyor İzmir sanatın taşrası değil" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Sergiden görüntü.
Ziyaretçilerden görüntü.
Fahri Özdemir'le röportaj.
Anons
Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR
===============================================
5)TÜRK VE SURİYELİ ÖĞRENCİLERDEN KÜLTÜRLERARASI ŞİİR DİNLETİSİ
HATAY'ın Reyhanlı İlçesi Tayfur Sökmen Anadolu Lisesi ve Suriyelilerin eğitim gördüğü Ata Geçici Eğitim Merkezi öğrencileri şiir dinletisi sundu.
Reyhanlı Halk Eğitim Merkezi Cemil Meriç Kültür Salonu'ndaki etkinliğe Kaymakam Tuncay Dursun, Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi, İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Tünek, Türk ve Suriyeli öğrenciler, veliler katıldı. Tayfur Sökmen Anadolu Lisesi öğrencileri ayrıca, Şehit Ömer Halisdemir için yazdıkları mektubu dile getirdi. Şehit Halisdemir'i canlandıran asker kıyafetli öğrenciye bir kız öğrenci tarafından mektup okunurken duygulu anlar yaşandı.Suriyelilerin eğitim gördüğü Ata Geçici Eğitim Merkezi kız öğrencileri de özgürlük, vatan ve Türkiye üzerine yazdıkları şiirleri okudukları etkinlikte, öğrenciler ellerinde Türk Bayrağı ve Özgür Suriye Bayrağı ile 'Yaşasın özgürlük, yaşasın Türkiye' diyerek duygularını ifade etti.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Şiir dinletisi yapılması
Tayfur Sökmen Anadolu Lisesi öğrencilerinin şiir okuması
Müzik öğretmenlerinin eşlik etmesi
İzleyenlerden görüntü
Suriyeli öğrencinin şiir okuması
Lise öğrencilerinin şiir okumaları
Şehit Halisdemir'e mektup
Temsili şehitin yerde yatarkan görüntüsü
Öğrencinin mektubu okuması
Suriyeli öğrencilerin Türkçe ve Arapça şiir okumaları
Ellerinde Türk ve özgür Suriye bayrağı taşıyan Suriyeli öğrenciler
SÜRE: 06' BOYUT: 191 MB
Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),
=============================================
6)LİSE ÖĞRENCİSİ EDANUR'UN TELESKOP İSTEĞİ
ÇORUM'un Osmancık İlçesi'ndeki 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Edanur Şirin'in Twitter hesabından yazdığı teleskop alabilmek için verdiği mücadesi ilgi çekti.
Ailesinden, ilçedeki sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları, bakanlık, müftülük ve işadamlarından destek isteyip, çeşitli firmalarla e-mail gönderen lise öğrencisi Edanur Şirin aldığı olumsuz yanıtlara rağmen pes etmedi. Okulda öğretmeniyle de konuyu paylaştı. Şirin daha sonra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne giderek teleskopla ilgili hazırladığı dosyayı sundu. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'de konuyu Kaymakamlığa iletti. Yapılan görüşmeler sonunda lise öğrencisi Edanur Şirin'in isteğinin yerine getirilmesine karar verildi. Kaymakamlık'ta yapılan görüşme ardından öğrencinin okulunda astronomi ile ilgili bir kulübü kurulduğunve sponsor bulununca okul adına teleskop alınacağı sözü verildi. Edanur Şirin, teleskopla ilgili çok hayal kurduğunu, bu isteği gerçekleşeceği için de çok mutlu olduğu anlatırken, ilkokul öğrencilerinin de gökyüzünü gözlemleme şansı olacağını kaydetti.
Lise öğrencisi Edanur Şirin, teleskopla ilgili yaşadığı tüm süreci de tiwitter hesabından yaptığı paylaşımlarla herkese duyurdu. Verdiği mücadele ve azimle takdir toplayan Edanur Şirin, twitter hesabından yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Şimdi size teleskop almak için nasıl çaba sarf ettiğimi ve nasıl başarıya ulaştığımı bir floodla anlatacağım. Teleskop almayı çok istiyordum. Bir yaz akşamı çatıya çıkıp yıldızlara baktım. Teleskop alsam onunla ne yapacağım diye düşündüm. Ailemin bana teleskop alamayacağını biliyordum. Fabrikalardan bağış toplayıp bir teleskop alayım diye düşündüm. Bu fikrimi ilk olarak anneme söylemiştim. Bana 'Delirdin mi?' dermişçesine baktılar. Sonra marka-model-fiyat listesi çıkardım. Bir markanın Türkiye distribütörüyle mailleştim. Bana özel fiyat vereceğini söyledi. Ama ortada para falan yoktu. Duraklama dönemine girdim. Teleskop alıp gözlem günleri düzenlemeyi hayal ettim hep. Bir gün felsefe hocama hayallerimden bahsettim. Asıl hikaye bundan sonra başlıyor. Fikirlerime destek olan felsefe hocamın da yardımıyla okulda bir bilim kulübü kurdum. İdare bana okulda bir pano verdi. O pano için yaklaşık 10 gün içerik hazırlamakla uğraştım ama bir kişi bile okumadı. Neyse... 2 hafta önce 5 saat boyunca bilgisayarda oturup en az 200-250 kişiye mail attım. Üniversite, şirketleri maile boğdum. Sadece 7 kişi mailime cevap verdi ama isteğimi karşılayamayacaklarını söylemek için... Dün derste aklıma bir fikir geldi. Milli Eğitim Bakanlığı madem isteğimi karşılayamıyor, bütçesi daha fazla olan kurumlara yöneleyim dedim.. Müftülüğe! Her cuma camiler için yardım toplanıyor, bir kere de bilim için toplansın, hem bilim ile islam iç içe(!)...hatta eğer müftülük bana yardımcı olmazsa ben cuma namazı çıkışına tek başıma gidip, mendil açacaktım. Arkadaşlarım gazetecilere haber verecekti, kimsenin bana yardım etmediğini söyleyecektim. Medyaya düşersem yardım eden olurdu elbet! Kaymakamlık, milli eğitim müdürlüğü de aklıma geldi. Müftülükten önce kaymakam ve ilçe milli eğitim müdürünün yanına gidip onlarla görüştüm. Kaymakamlık, Milli Eğitim Müdürlüğü de aklıma geldi. Müftülükten önce kaymakam ve ilçe milli eğitim müdürünün yanına gidip onlarla görüştüm."
Edanur Şirin, 4-5 ay içerisinde umutsuzluğa kapılmadan çabalamaya devam ettiğini yazarken, çevdesindekilerin kendisine inanmadığını ifade etti. Şirin, şunları ekledi:
"Başaracağıma inanmamaları beni daha da hırslandırdı. En son bugün ben kaymakamlığa gitmeden önce fizik hocam teleskop falan almazlar dedi. Birkaç saat sonrasında beni arayıp 'Nerdesin sen?' diye sordu. 'Kaymakamlıktan çıktım, okula geliyorum' dedim. 'Yaktın beni, gel, teleskop seçeceğiz' dedi. Okula gittiğimde hocalarımın beni tebrik edişini hayatım boyunca unutmayacağım...Sonuç olarak, kimsenin inancına ve desteğine ihtiyacımız yok. Vazgeçmeyince ve inanınca başarı kaçınılmaz arkadaşlar."
Görüntü Dökümü :
---------------------
Edanur'da detay
Edanur ile röportaj
(SÜRE : 2.42 - BOYUT : 334 MB)
Haber-Kamera : Mustafa ULUSOY/OSMANCIK(Çorum), -
===========================================
7)VETERİNER BAŞKAN, YAKITA BULANAN KUŞLARA MÜDAHALE ETTİ
KOCAELİ'nin Dilovası İlçesi'nde limandan sızan yakıt, rüzgarın etkisiyle Yalova'da Hersek kıyılarına kadar ulaştı. Denizde bulunan kuşlar petrole bulanırken, birçok kuş telef oldu. Yalova Belediyesi'nde görev yapan veterinerleri ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı Şubesi ekiplerince canlı toplanan kuşların, yapılan müdahaleyle yaşama tutunmaları sağlanıyor. Müdahalelere veteriner olan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman da katılıyor.
Bölgenin en kapsamlı rehabilitasyon merkezlerinden birine sahip olan Yalova Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü Rehabilitasyon Merkezi, petrol sızıntısına maruz kalan kuşlara müdahale etti. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Yalova Şubesi ekiplerince Hersek kıyılarından toplanan kuşlar, Yalova Belediyesi veteriner hekimlerine emanet edildi. Kuşlara tek tek müdahale eden ekipler, üzerlerindeki petrol kalıntılarını temizleyerek tıbbi müdahalede bulundu. Kuşların yaşama tutunması için veteriner hekim olan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman da çalışmalara katıldı.
"Dilovası'nda yaşanan sızıntı nedeniyle oluşan kirlilik çok şükür lagünü aşmamış" diyen Yalova Belediye Başkanı CHP'li Vefa Salman, "Hersek Gölü içerisinde birçok kuş çeşidi yer alıyor. Sızıntı eğer lagünü aşmış olsaydı buradaki kuşların tamamı sızıntıdan etkilenecekti. Birçok kuşun telef olması yürekleri dağlarken Yalova Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğümüze getirilen kuşlara anında müdahale ederek yaşama tutunmalarını sağladık. Sağ olarak kurtarılan ve müdürlüğümüze getirilen kuşların temizlik çalışmalarını yapmayı sürdüreceğiz" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Başkan Salman'ın kuşlara müdahalesi
(SÜRE: 01.30) (BOYUT. 23.6 MB)
Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, -
================================================
8)OSMANİYE'DE 103 BİN PAKET KAÇAK ELE GEÇİRİLDİ
OSMANİYE'de polisin uygulama noktasında durdurduğu üç ayrı araçtaki gizli bölmelerden toplam 103 bin 950 bin paket kaçak sigara ele geçirilirken olayla ilgili 3 kişi tutuklandı.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, E-90 Otoyolu Kadirli gişeleri ve yakınındaki bir dinlenme tesisi girişinde gerekli çevre güvenliği alarak şüpheli araçlar ve şahıslar üzerinde uygulama başlattı. 27 VS 039 plakalı akaryakıt tankeri, 80 GG 239 plakalı TIR ve 80 FM 717 plakalı kasa kamyoneti durduran polis, sürücülerin şüpheli hareketleri üzerine araçları detaylı arama yapılmak üzere Emniyet Müdürlüğü bahçesine götürdü. Yapılan incelemelerde akaryakıt tankerinde 46 bin paket, TIR'da 47 bin 870 paket ve kamyonetten ise 10 bin 80 paket olmak üzere toplam 103 bin 950 paket gümrük kaçağı sigara ele geçirildi. Suriye, Van ve Şanlıurfa'dan temin edilen ve piyasa değeri toplam 624 bin lira civarında olan kaçak sigaraların Adana, Mersin ve Osmaniye'ye götürülerek piyasaya sürüleceği belirlendi.
Araç sürücüleri Mehmet Beşir O. (28), Selim T. (40) ve Bekir K. (31) emniyetteki sorgularının ardından sevk edildikleri nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Tanker üzerinde yazan tehlikeli madde yazısı ve plakadan görüntü
Emniyet Müdürlüğü merdivenlerine dizilmiş sigaralar
Kom şube afişi
Sigaralardan pan görüntü
Tanker ve merdivenlerdeki sigaralar
Sigaraların çuvallara konulması
Tankerden detay görüntü
Tırdaki taban zulasından sigaraların çıkartılması
Zula içerisindeki sigaralardan detay görüntü
Sigaraların yere dizilmesi
SÜRE: 01'52" BOYUT: 60.1 MB
Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,
======================================================
9)ULUDAĞ'DA HADİSE'NİN YERİNE BENGÜ SAHNEYE ÇIKTI
Kış ve Turizm Merkezi Uludağ'da düzenlenen Türkiye'nin en büyük kış festivali olan " Selfy Whitefest 2017 ö gençlik festivalinin son gününde sahneye çıkması beklenen Hadise'nin yerine Bengü sahneye çıktı.
Türkiye'nin en büyük kış festivali olan " Selfy Whitefest 2017 ö gençlik festivalinin son gününde sahneye çıkması beklenen Hadise'nin hasta olması nedeniyle değişiklik yapılarak yerine Bengü sahne aldı. Bengü Hadise'nin üzerine çok gelindiğini belirterek sahneyi ve ortamı beğenmediği için Uludağ'a gelmediği yönünde iddialar karşısında "gerçekten Hadise çok hasta, az önce kendisiyle görüştüm böyle bir şeyin olmadığını söyledi ve gelemediği için üzgün olduğunu belirtti. Hadise yıllardan beri zaten bu sahneye çıkıyor, beğenilmeyecek bir şey yok burada aslında çok büyük bir coşku var. Oysaki biz yazın kış gelsin Uludağ'da şarkı söyleyelim diyen kadınlarız. Kendisinin de 10 yıldır Uludağ'da sahne aldığını belirten Bengü 18 Şubat'ta tekrar Uludağ'da şarkı söyleyeceğini belirtti.
KAYAK YAPMAKTAN KORKUYORUM
5 yaşından beri kayak yaptığını anlatan Bengü artık kayak yapmaktan korktuğunu söyledi. İnsanın küçük yaşlarda kayak yapmak için cesareti olduğunu belirten Bengü artık pistlere çıkmıyorum Allah korusun ayağım burkulsa önümüzde konserler var stüdyo çalışmaları var hepsi yarım kalır ama 18 Şubat'ta belki bir kayak şov yaparız dedi.
Hande Yener ve Serdar Ortaç'a sorulan "eşler arasındaki yaş farkıö sorusuna ise Bengü onu bakın ne güzel yaşayanlara sormuşsunuz, ben yaşamadığım için öyle bir şey bilmiyorum ama yaşayanlar çok mutlular ve çok güzel görülüyorlar o yüzden sorunun cevabı onlarda bende değil dedi. Ama aşkta tabi ki yaş olmaz gurur olmaz kalp bu yani sonuçta diyen Bengü bir gazetecinin "peki siz kendinizden küçük biriyle aşk yaşadınızmı sorusuna " yaşamadım ama yaşarsam da gocunmam, çok yaşlı mı duruyorum bana niye bu soruyu soruyorsunuz daha gencim 40 tan sonra sorarsınız diye cevap verdi. Röportaj esnasında resimlerde iyi çıkmadığını belirten Bengü gazetecilerin çektiği resimleri fotoğraf makinalarından kontrol etti. Yeni albümünün önümüzdeki Nisan ayının ikinci haftası piyasa ya çıkacağını belirten Bengü iki saat kaldığı sahnede izleyenlere keyifli dakikalar yaşattı.
Görüntü dökümü
---------------------
Bengü'nün konuşması
Detaylar
Konserden
Hüseyin TÜCCAR-BURSA-
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-9 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?