Dha Yurt Bülteni-9

1)BARINAKTAKİ SOKAK HAYVANLARINA TABANCA İLE ATEŞ AÇTI

KIRKLARELİ'nin Babaeski İlçe Belediyesi'nin sokak havanları için oluşturduğu geçici barınağa gece geç saatte giren Erdil A., iddiaya göre hayvanların üzerinde tabanca ile 3 el ateş açtı. Barınakta gönüllü olarak bulunan sokak hayvanlarını sahiplenmesiyle tanınan 34 yaşındaki Gökçer Korkmaz'ı da tehdit eden, saldırgan gözaltına alındı. Kurşunlar, şans eseri hayvanlara isabet etmedi.Gökçer Korkmaz, turizmcilik mesleğine geçen yıl ara vermesinin ardından Babaeski'de kendisini sokakta yaşayan hayvanlara adadı. Annesi ile birlikte oturduğu bahçeli evini adeta hayvan barınağına çeviren Korkmaz, yaklaşık 300 sokak hayvanına sahip çıkarak, hayvan severlerin de desteğiyle onlara bakmaya başladı. Kormaz'ın başvurusu üzerine Babaeski Belediyesi Filamingo Caddesi'nde sokak hayvanları için geçici barınak oluşturdu. Gökçer Kokmaz, yaklaşık 70 hayvanın bulunduğu barınakta da gönüllü olarak, hayvanların bakımını üstelendi.

Hayvanların bulunduğu barınağa otomobille gelen Erdil A., belirlenemeyen nedenle üzerinde taşıdığı tabancayı çıkarıp, hayvanların üzerine 3 el ateş etti. Kurşunlar, şans eseri hayvanlara isabet etmedi. Silah sesi üzerine bulunduğu odadan dışarı çıkan Gökçer Korkmaz, ateş açan Erdil A.'nın yanına giderek, "Niye ateş ediyorsun?" diye tepki gösterdi. Korkmaz, saldırganın tabancayı doğrultarak kendisini tehdit ettiğini anlatırken, "Bana 'Fazla konuşma seni de vururum' diyerek küfür ve hakaretler etti. Kendisi ile bir süre tartıştıktan sonra olay yerinden otomobiliyle kaçtı. Ben hemen polisi arayıp durumu bildirdim. O anlarda çok korktum, hayvanlara ateş eden bir kişi bana da ateş edebilirdi" dedi.

Olay yerine gelen polis ekipleri incelemede bulunduktan sonra, sokak havanlarına ateş açın kişiyi otomobilin plakasından belirleyerek gece gözaltına aldı. Zanlı emniyetteki soruşturması sürüyor.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Köpekler ve barınmaevi

-Gökçer Korkmaz detay

-Korkmaz ile röp.

-Olayın meydana geldiği yer

-Korkmaz'ın köpekleri sevmesi

-Şüphelinin sağlık kontrolüne götürülmesi

-Şüphelinin gazetecilere 'saldırdılar bana' demesi

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/BABAESKİ(Kıkrlareli),-

==========================================

2)ALEVİLİK-BEKTAŞİLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ'NİN JAPON MÜDÜRÜ

MERSİN'deki Toros Üniversitesi'nde kurulan Alevilik - Bektaşilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevini Müslümanlığı seçen Japon antropolog Yrd. Doç.Dr. Hiroki Wakamatsu yürütüyor.

Tokyo Üniversitesi'nde 2001 yılında Medeniyetler Birimi'nden mezun olduktan sonra Tokyo'daki Sofya Üniversitesi'nde master eğitimi alan Hiroki Wakamatsu, 2011 yılında doktora programından mezun olduktan sonra Tunceli Munzur Üniversitesi'nde göreve başladı. Çorum Hitit Üniversitesi'nde görev yaptıktan sonra Toros Üniversitesi bünyesinde görev yapan Yrd. Doç.Dr. Hiroki Wakamatsu geçtiğimiz yıl temmuz ayında ise Toros Üniversitesi'nde kurulan Alevilik - Bektaşilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü'ne getirildi. Türkiye'deki çeşitli üniversitelerde Alevilik üzerine çalışmalar yapan Hiroki Wakamatsu, 2000'li yıllarda başlayan teknolojik gelişmenin, özellikle sosyal alanın genişlemesiyle birlikte o döneme kadar gizli saklı olan, köylerde lokal olarak uygulanan Alevi Bektaşi dini ritüellerinin ortaya çıktığını söyledi. Yrd. Doç.Dr. Hiroki Wakamatsu, "Bu gelişmeyle birlikte tırnak içerisinde bir sürü Alevilikler ortaya çıkmıştır. Biri İslam'ın özü, diğeri İslam dışı bir din, biri bu tasavvuf kolu, biri başka bir şey diyor. O da farklı, farklı etnik aidiyetle birlikte kullanıldığı için bin bir türlü Alevilik ortaya çıkmış. Bu Alevilikleri biz herhangi bir siyasi düşünceye, etnik aidiyete takılmaksızın Aleviliği tarafsız ve objektif değerlendirmek amacıyla merkezi kurduk"dedi. Kurulan merkezde öncelikli olarak uluslararası İngilizce Alevilik üzerine dergiler çıkartmaya çalışacaklarını dile getiren Wakamatsu, "Bazı üniversitelerde merkezler kurulmuş, dergi çıkartmışlar ama bu mahalli kalıyor. Sadece Türkçe bilenler okuyor. Bunu dünyaya açık erişim olarak İngilizce bir dergiyi uluslararası düzeyde çıkarmaya çalışıyoruz. İkincisi, eğitim ve seminer düşünüyoruz. Burası üniversitenin bilimsel araştırma merkezi. Halka açık bir şekilde Alevilik konusunda seminerler vermeye çalışacağız. Farklı düşüncedeki insanları, bilimsel açıdan uzmanları getiriyoruz, seminer düzenlemeye çalışacağız. Bunlar eğitimsel çalışmalar. Projeler üreteceğiz" diye konuştu.

Hiroki Wakamatsu Alevilik felsefesi ve Hz. Ali konusunda şunları söyledi:

"Alevilik felsefesi hoşgörüye dayalı, hiç kimse birbirini incitmiyor. Hünkar diyor ya 'İncinsen de incitme' felsefesi var. Barış içerisinde yaşayan bir felsefeye sahip inanç olduğunu düşünüyorum. Güzel felsefesi beni çok etkiledi. Alman ve Amerikalı araştırmacı arkadaşlar, ilk başta Alevi cemlerinde görülen nefes ya da deyiş dediğimiz, sazlarla birlikte çalınan müziği çok merak ediyor. Semah dönenleri merak ediyorlar. Dini ritüellerinden etkileniyorlar. Ben ise felsefesi ve metafiziksel yönünü çok seviyorum. Mesela 'incinsen de incitme' diyor. Hangi din mensubu diyor bunu. Keşke hepsi deseydi. O zaman din savaşı denen bir şey çıkmazdı. Bu felsefeden çok etkilendim. Hz. Ali peygamberimizin damadıdır. Sünnilikte dördüncü halife, Şiilikte ise birinci imam olarak tanımlanan bir kişiliktir. Rivayette diyor ya Peygamber Efendimiz, 'Ben ilmin merkeziysem Ali onun kapısıdır' Hz. Ali seviyesinden geçmeyen İslami bilgiyle uğraşamazsın anlamında. İslam dünyasında çok değerli biri, ehlibeyt kaynağı ve bilim kapısı olarak görüyorum."

Alevilik felsefesini takdir ettiğini vurgulayan Japon Wakamatsu şöyle devam etti:

"Aleviliğe şimdi bir bilim adamı olarak bakıyorum. Ben bir antropologum. Antropoloji okurken, yüksek lisanstan sonra çalışma sahası seçmek zorundasınız. Benim ilgimi çeken noktası dini adet, dini ritüeller, kimlik mücadelesi. Bu tür konular antropolojide. Ama bunlarla ilgilenirken ben Arjantin'in ortasında da olabilirdim, Amazon ormanlarının içinde de olabilirdim, Aborjinlerin içinde de olabilirdim, Güneydoğu Asya'da küçücük bir adadaki milletle de ilgileniyor olabilirdim. Özellikle Aleviliği seçtim diye bir şey yok. Yüksek lisans öğrencisiyken Tokyo'dayım. Kyoto Üniversitesi'ne Ankara Üniversitesi'nden 7 aylığına gelen bir öğretim üyesi var. Kendisi danışman hocamla arkadaştı. Tokyo'yu gezmek istiyor ve hocam da bana gezdirmemi istedi. Bu vesileyle tanıştık. Ben saha çalışması yapacağım ne seçeyim diye konuşurken Türkiye'yi saha olarak seçtim ve araştırma yaptım. Saha olarak da özellikle Kütahya yöresi, Afyonkarahisar, Eskişehir yöresi, Doğuda Muş Varto, Dersim, Tunceli'yi sadece dersim olarak algılamıyorum ama tarihi Dersim diyelim, Bingöl'ün Kiğı ilçesi, Erzincan'ın Tercan ilçesi, Tunceli'nin Ovacık, Nazimiye, Pertek, Pülümür, merkez gibi ilçelerde saha çalışmaları yaptım."

Görüntü Dökümü

--------------

-Üniversitenin girişi

-Üniversite içinden görüntüler

-Öğrencilerden görüntüler

- DHA Büro Şefi Ali Ekber Şen, Alevilik-Bektaşilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hiroki Wakamatsu ile görüşürken

-Wakamatsu'dan görüntüler

-Wakamatsu'nun konuşması

-Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 08: 35 BOYUT: 273. 95 MB

Haber: Ali Ekber Şen- Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

======================================================

3)2 SORUYU ÇÖZEN İLK KİŞİYE 93 AY EMEKLİ MAAŞINI VERECEK

SAMSUNLU emekli matematik öğretmeni, 59 yaşındaki Aydın Cerit, hazırladığı 2 matematik sorusunu 5 Aralık 2016 saat 18.00'a kadar çözüp cevabını kendisine getirin ilk kişiye 93 ay süresince emekli maaşını vereceğini söyledi.

Samsun'da oturan emekli matematik öğretmeni, evli ve 2 çocuk babası Aydın Cerit, özellikle asal sayılar üzerine yaptığı çalışmalar ve sayılar ile ilgili hazırladığı projelere dikkat çekmek için ödüllü 2 matematik sorusu hazırladı. Üzerinde 1 gün çalışarak 2 matematik sorusu hazırlayan Cerit, 2 soruyu çözüp 5 Aralık 2016 saat 18.00'a kadar Samsun öğretmen Evi'ne gelerek kendisine ulaştıran ilk kişiye 93 ay süresince emekli maaşını vereceğini söyledi. Ayrıca Samsun Öğretmen Evi Restoranı tarafından bu kişiye 93 ay süresince ücretsiz öğlen yemeği ikram edileceğini belirten Cerit, şöyle dedi:

"Yıllardır sayılarla ilgili çalışmalar yapıyorum. Özellikle asal sayılarla ilgili çok önemli çalışmalarım var. Yaptığım çalışmalara dikkat çekmek ve bu çalışmaların üstün bir teknolojiye dönüştürülebileceğine ikna etmek için böyle bir şey yaptım. Hazırladığım bu iki soruyu belirttiğim zamana kadar çözüp bana getiren ilk kişiye bu iki ödülü vereceğim. Cumhuriyetimizin ilanının 93'üncü yıl dönümü anısına ödülü de 93 ay olarak belirledim."

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Aydın Cerit'den detaylar

-Röportaj

(SÜRE: 5.33 Dk) (BOYUT: 178 MB)

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,

======================================================

4) HÜDAPAR GENEL BAŞKANI: DOSYALARIN İÇERİĞİNİ BİLMEDEN KONUŞMAK DOĞRU DEĞİL

HÜR Dava Partisi (HÜDAPAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HDP Eş Genel Başkanları ile bazı milletvekillerinin tutuklanmalarını değerlendirirken "Dosyaların içeriğini bilmeden tutuklamaları hakkında konuşmayı doğru bulmuyorum" dedi.

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gaziantep'te gazetecilerle bir araya geldi. İdam cezasının daha önceden işlenen bir suç için verilemeyeceğini savunan Yapıcıoğlu, 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunanlara ve Abdullah Öcalan'a idam cezasının uygulanmasının mümkün olamayacağını öne sürdü. Zekeriya Yapıcıoğlu, şöyle dedi:

"İdam cezasının yeniden hem Anayasa'ya, hem diğer ceza kanunlarına yerleştirilmesi bugünden önce işlenmiş hiçbir suç ile idam cezası uygulanamaz. Çünkü hukukun temel kaidelerindendir. Çünkü bir kişi suç işlerse, yürürlükte olan cezadan daha ağır bir ceza verilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişimini yapanlara ve Abdullah Öcalan'a idam cezası uygulanması mümkün değildir."

HDP Eş Genel Başkanları ile bazı milletvekillerinin tutuklanma kararlarını da değerlendiren Yapıcıoğlu, şunları söyledi:

"Dosyaların içeriğini bilmeden tutuklamaları hakkında konuşmayı doğru bulmuyorum. Tutuklama kararlarından daha önemlisi tutuklamalar yapıldıktan sonra 3 ton bomba yüklü bir minibüs Diyarbakır'da patlatıldı. Bunun üzerine 11 kişi hayatını kaybetti, 300'ün üzerinde kişi yaralandı. Bu tutuklama kararları doğru veya yanlış olabilir ama bunların faturasının halka kesilmesi kesin olarak yanlıştır. Bu saldırıları ilk olarak PKK üstlendi fakat daha sonra inkar ettiler. Ardından TAK denilen bir örgüt bu saldırıyı üstlendi. Bu zihniyet istemedikleri herhangi bir gelişme olsa hemen şiddete başvuran bir zihniyete sahip. 6- 8 Ekim Kobani bahaneli olaylarda ve ardından 'çukur siyaseti' ile girmiş oldukları yolda sonun başlangıcı diyebileceğimiz bir yola girmiş oldu. Şiddeti devam ettirirlerse kaçınılmaz sona, yani yok olmaya gittiklerini kendileri de göreceklerdir."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Toplantıya katılanlar

Zekeriya Yapıcıoğlu'nun konuşması

Genel ve detay görüntüler

( Haber: Metin Faruk TAMER-Kamera: Ahmet SOYDOĞAN-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 157 MB

=========================================================

5)ÖĞRENCİLER YÖK'Ü PROTESTO ETTİ

ANTALYA'da Akdeniz Üniversitesi'nde bir araya gelen bir grup öğrenci, 6 Kasım 1981 tarihinde kurulan Yükseköğretim Kurulu'nu (YÖK) protesto etti.

Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi içindeki Olbia Çarşısı girişinde bir araya gelen bir grup öğrenci YÖK'ün kuruluşunu protesto etti. Ellerinde dövizlerle yürüyüşe geçen grup, 'YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak' şeklinde sloganlar atarak Olbia Çarşısı'na kadar yürüdü. Burada kısa bir açıklama yapan grup, polisi üniversitede istemediklerini, eşit parasız nitelikle eğitim istediklerini dile getirdi. Geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen eylem, açıklamanın ardından sona erdi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Grubun slogan atarken görüntüsü

Dövizlerden görüntü

Grubun yürürken görüntüsü

Basın açıklamasının okunması

73/// 2.19

HABER: Bülent TATOĞULLARI-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

======================================================

6)FETÖ'DEN TUTUKLANAN ESKİ DEKANLAR SERBEST

ANTALYA'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan Akdeniz Üniversitesi'nden eski dekanlar Bilal Arık ve Sadettin Sarı'nın da aralarında bulunduğu 8 kişi serbest bırakıldı. 29 Temmuz günü Akdeniz Üniversitesi'ne düzenlenen operasyonla gözaltına alınan ve 15 Ağustos'ta çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanan İletişim Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Bilal Arık, Güzel Sanatlar Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Sadettin Sarı, Tıp Fakültesi Aile Hekimliği bölümünden Prof. Dr. Hakan Yaman ve Yabancı Diller Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Kınsız'ın da aralarında bulunduğu 8 üniversite personeli, adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

Üniversite içerisinde, FETÖ kontrolünde olduğu belirtilen Afrika Ülkeleri İşbirliği Derneği'nin (ACCA) yönetim kurulu ve üye oldukları gerekçesiyle tutuklandıkları kaydedilen Prof. Dr. Bilal Arık, Prof. Dr. Sadettin Sarı, Prof. Dr. Hakan Yaman ve Prof. Dr. Mustafa Kınsız, 100 günlük tutukluk süresinin ardından soruşturmayı yürüten savcılığın istemi doğrultusunda serbest bırakıldı.

Döşemealtı L Tipi Cezaevi'nde 100 gün tutuklu kalan profesörlerin, adli kontrol şartının yanı sıra yurtdışına çıkış yasağı da devam ediyor.

Kanun Hükmünde Kararname ile üniversitedeki görevleri ve mesleklerinden de ihraç edilen profesörlerin Anayasa Mahkemesi, Danıştay, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Yükseköğretim Kurumu, Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü ve Ak Parti de dahil çeşitli siyasi partilere itiraz dilekçeleri sundukları kaydedildi.

DHA-Güvenlik - Türkiye- Antalya - Mehmet ÇINAR

=======================================================

7)TUNCELİ'NİN SON KORE GAZİSİ YAŞAMINI YİTİRDİ

TUNCELİ il merkezinde yaşayan ve ilin son Kore Gazisi olan 88 yaşındaki Ali Aşkın, dün aniden rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Tunceli'nin son Kore Gazisi olan Ali Aşkın için Tunceli Cem evi önünde resmi tören düzenlendi.

Tunceli kent merkezinde yaşamını sürdüren ve kentin son Kore savaşı Gazisi olan 10 çocuk 25 torun sahibi olan 88 yaşındaki Ali Aşkın dün aniden rahatsızlanarak yaşamını yitirdi. Kore Gazisi Ali Aşkın için bugün Tunceli Cem evinde düzenlenen cenaze törenine, Vali Osman Kaymak, Emniyet Müdürü Doğu Ateş, Vali Yardımcıları, Askeri yetkililer, Aşkın'ın yakınları ve çok sayıda Tunceli'li katıldı. Cem evi bahçesinde kılınan cenaze namazı sonrası okunan dualardan sonra Ali Aşkın'ın cenazesi toprağa verilmek üzere Koçakoç köyüne gönderilirken, Aşkın'ın yakınları Cem evi bahçesinde başsağlığı dileklerini kabul etti.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Cem evindeki törenden görüntüler

-Protokolden görüntüler

-Ali Aşkın'ın yakınlarının taziyeleri kabul etmesi

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ,-

==================================

8)OTOMOBİL ÇARPAN AYI TELEF OLDU, SÜRÜCÜLER ÇEKTİRDİ

KARABÜK'ün Safranbolu İlçesi'nde, otomobilin çarptığı ayı telef oldu. Çevreden geçen sürücüler telef olan ayı ile fotoğraf çektirdi.

Kaza, dün akşam saatlerinde Karabük- Bartın Karayolu'nun Beştepeler mevkisinde meydana geldi. Karabük yönüne giden Mehmet Salih Akgün yönetimindeki 78 AS 797 plakalı otomobil, aniden yola çıkan ayıya çarptı. Otomobile de arkadan gelen Recep Subaşı'nın kullandığı 78 SD 392 plakalı başka bir otomobil çarptı. Sürücülerin yara almadan kurtulduğu, araçlarda hasar meydan gelen kazada ayı telef oldu. Yoldan geçen sürücüler, kenara aldıkları ayı ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Telef olan ayı, daha sonra gelen Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi ekipleri tarafından ormanlık alanda gömüldü.

LAR

Bülent DİKTEPE/KARABÜK, -

====================================================