Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-8

Dha Yurt Bülteni-8

1)KUŞADASI'NDA LASTİK BOT FACİASI;11 KİŞİNİN CESEDİ BULUNDUAYDIN'ın Kuşadası İlçesinde, kaçakları taşıyan lastik bot battı.

24.03.2017 15:32

1)KUŞADASI'NDA LASTİK BOT FACİASI;11 KİŞİNİN CESEDİ BULUNDU

AYDIN'ın Kuşadası İlçesinde, kaçakları taşıyan lastik bot battı. Sahil Güvenlik ekipleri, kurtarma çalışması başlatırken, kıyıya vuran cesetler olduğu bildirildi.

11 KİŞİNİN CESEDİ KIYIYA VURDU

Aydın'ın Kuşadası İlçesinde batan botta 22 kişinin olduğu, 11'inin cesedinin bulunduğu, 7 kişinin kurtarıldığı, 4'ünün ise kayıp olduğu belirtildi.

OLEY YERİNDEN İLK GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Latif SANSÜR/ KUŞADASI (Aydın),-

======================================================

Uludağ Ekonomi Zirvesi başladı

2)ENERJİNİN YARINI

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin 'Enerjinin Yarını' adlı oturum Akkök Şirketler Grubu CEO'su Ahmet Dördüncü moderatörlüğünde yapıldı. Oturumda Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, Global Resources Partnership Ortağı Sandford Henry, İran Ticaret Odası Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Danışmanı Mahmood Khaghani, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Yağız Eyüboğlu konuşma yaptı.

ANAR MAMMADOV: TANAP'IN YÜZDE 70'İ GERÇEKLEŞTİ

Socar'ın yatırımlarını anlatan Mammadov, toplam yatırımın 18 milyar dolar olduğunu belirterek, bunun 11 milyar dolarının gerçekleşmiş olduğunu kaydetti. Mammadov, Star rafinesinin Türkiye'nin cari açığına yüzde 3,5 kapatacağını ve 2,5 milyar dolar tasarruf etki edeceğini dile getirdi. Socar'ın 3 bin kişilik istihdam sağladığını söyleyen Mammadov, bunun taşeronlarla 30 bini bulduğunu belirtti. Petkim'in ise 150 bin kişiye istihdam sağladığını anlatan Mammadov, bu kurumun Ege Bölgesi'nin en büyük ihracatçısı olduğunu kaydetti. TANAP Projesi ile ilgili de bilgi veren Mammadov, şunları söyledi:

"Artık yüzde 70'i gerçekleşti. 2020'de tamamlanması planlanıyordu ama 2018'de Türkiye'ye birinci gaz gelecek görünüyor. Hiçbir gecikme yok. Socar'ın ürettiği yatırımlarda genel olarak gecikme kısıtlama olmayacak. Toplam bin 850 kilometre doğalgaz hattı, 8,5 milyar dolar değeri var. Türkiye doğalgaz ihtiyacının büyük kısmını karşılayacak proje. Bizim başka boru hatlarımız da var. Tek ülkeye bağlı olmak istemiyoruz. Türkiye doğalgaz kaynaklarının büyümesine faydası olacak enerji tedarikine güvence sağlayacak.ö

TÜRKİYE'DEKİ YATIRIMCILAR İÇİN İRAN'DA BÜYÜK POTANSİYEL VAR

Konuşmasının başında Londra'da yaşanan terör olayını kınadığını söyleyen İran Ticaret Odası Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Danışmanı Khaghani ise, enerji ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İran'a uygulanan ambargolarda Türkiye ile olan ticari ilişkilerin asla durmadığını söyleyen Khaghani, "Hali hazırda ambargolarda kaldırıldığından ötürü doğrudan yabancı yatırımcıları ve İran'a gelmek isteyen Türkiye'deki yatırımcılar için İran'da büyük potansiyel var. Özellikle enerji yatırımı konusunda gelip, yatırım yapma niyetini gösterdiler. Hazar Enerji Ağı gibi bir kavram geliştirmeye çalıştık. Azerbaycan, Türkiye ve İran olarak, 'Bu bölgedeki gazdan nasıl yararlanabiliriz' diye düşündük. İran'da doğalgaz, petrolden daha fazla gazla elektriğe dönüştürülmesi potansiyeli var. Yeni teknoloji ile birlikte yüksek voltajlı doğrudan akım hatları ile Türkiye'den elektriği Avrupa'ya iletebilir, arz sağlayabiliriz. Bundan dolayı pazar enerjisi, enerjinin en pahalı üretildiği yerlerden biri sayılmakta, Türkiye'de yatırımcılar elektrik üretiminde yardımcı olacaklardır diye düşünüyorumö dedi.

Petrol fiyatlarının düşeceği ve düşmeye devam edeceğini söyleyen Khaghani, petrolün dolara bağımlılığı ve doların öngörülemezliği dolayısıyla bunun yaşandığını kaydetti. Hazar Bölgesi'nde Azerbaycan, İran, Pakistan arasındaki bir enerji diplomasisi geliştirebilirlerse büyük başarı sağlanabileceğini belirten Khaghani, Rusya'nın da bunun bir parçası haline gelebileceğine işaret etti. Bunun enerji endüstrisinin siyasallaşmasının önüne geçeceğini ifade eden Khaghani, İran ve Türkiye bölgesinin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacağını vurguladı.

İran'da enerji ve petrol olmak üzere iki farklı bakanlığın olmasının verimliliği düşürdüğünü de dile getiren Khaghani, farklı durumlar ortaya çıkarabildiğini kaydetti. Batı'nın hala İran üzerinde yaptırımlar oluşturmaya çalıştıklarını belirten Khaghani, "21'inci yüzyılda ile 20'inci yüzyıl çözümleri ile başa çıkmaya çalışıyorlar. Osmanlı Devleti'nde Ali Paşa'ya değinmek istiyorum. Yazdıklarından yola çıkarak bu topraklarda İran ile ticari ortaklık kurulması o günlerde denmiş. Enerji sektöründe bir ortaklık kuramazsak ekonomik aygıtların gelişimine katkı koyamayacağızö diye konuştu.

NİHAT ÖZDEMİR: SANTRALLER ESKİYOR YENİLEMEMİZ GEREKİYOR

Türkiye'de 3 bin megavat enerji ürettiklerini belirten Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, bunun 3'te birinin HES, 3'te birinin doğalgaz, 3'te birinin yerli kömürden sağladıklarını açıkladı. Türkiye'nin kurulu gücünün son 15 yılda yapılan yatırımlarla 80 bin megavata ulaştığını söyleyen Özdemir, "Emre amadeye baktığımız zaman Türkiye bunun 44 bin megavatını sağlayabiliyor. Bir kısmı HES, rüzgar, güneşe dayalı. Rüzger esmezse düşer. İthal yerli kömür, doğalgaz bakım, onarım revizyon var. Talihsiz tarafı öyle santraller var ki yaşlı, eski sistemde kurulmuş verimlilik düşük ve maliyetler var. ya durdurulması ya da revize edilerek hayata geçirilmesi gerek. Bu da 8 – 10 bin megavat dolaylarında. Türkiye'de bugün 3 bin 500 kilovat saat fert başı tüketiyoruz. Diyoruz ki Türkiye gelişecek büyüyecek 16'ıncı ekonomiyiz. İlk 10'a gireceğiz. Ortalama gelişen fert başı 8 bin kilovat saat. Her bir kişi Türkiye'de yaşayan insandan iki mislinden fazla tüketiyor. Enerjide daha gidecek yolumuz var. Santraller eskiyor yenilememiz gerekiyor. Ekonomik olmadığı, maliyetler arttığı için devreden çıkarmamız gerekiyor. Türkiye'de önümüzdeki yıllarda enerji yatırımlarının durmayacağını inanıyoruz ve yatırım yapmaya devam ediyoruzö diye konuştu.

Yenilenebilir enerji kaynaklarında yerli üretim şartı konduğunu da hatırlatan Özdemir, bunun aynı zamanda cari açığa da olumlu katkı yapacağını vurguladı. İthal kömüre dayalı santral yapamayacaklarını açıklayan Özdemir, yerli kaynaklar ve yenilenebilir kaynakları yatırım planladıklarını kaydetti.

Türkiye'nin bir günde kullanacağı doğalgaz miktarının 220 milyon metreküp civarında olduğunu da belirten Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Son kışta ağır ve uzun şartlar oldu. Bütün Türkiye'de yaşandı. Kimi zaman Doğu, Güneydoğu'da soğuk olur Batı ılıman geçerdi. Bu kış Edirne'den Hakkari çıkışa kadar ağır bir kış geçirdik ve günlük doğalgaz ihtiyacı 260 milyon metreküpe çıktı. Bu sistem yetmiyordu. En önemlisi insan sağlığıdır. Botaş ve sistemde vatandaşa hissettirmemek için kısmadı. Demir, çelik, çimento ve doğalgaz santrallerinde kısıntıya gitti. Hamitabat kilit santral. O çıkınca İstanbul devreden çıkıyor. Batı doğalgaz boru hattına yakın olduğumuzdan üretime devam edip, atlattık. Gelecek seneler ne olacak? Kesinti olmayacağını ELDER'in genel kurulunda Bakan Bey açıkladı. Konuşmasında Tanap, 2017 sonunda devreye giriyor. Doğalgaz depolama bitti, Tuz Gölü bitti. Üçüncüsü sıvılaşmış gazı getireceğiz, boru hattına basacağız. 2017 - 2018 kışında günde 300 milyon metreküp karşılayabilecek doğalgaz imkanı elinde bulunacak. Ne bizler, ne vatandaş sorun yaşayacak diye bakan söyledi. Ben de bakınca bunun olacağını öyle günler yaşamayacağımızı umut ediyorum.ö

YAĞIZ EYÜPOĞLU: GEÇEN YILKİ HAVA BİTMEYEN SENFONİ GİBİYDİ

Koç Grubu olarak ciddi yatırımları olduğunu belirten Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Yağız Eyüboğlu, ancak son 300 yıldır fosil yakıtların kullanıldığına işaret etti. Yapılan araştırmalarda enerji tüketicisinin 2 kat arttığının ve kaynakların aynı kaldığının belirlendiğini söyleyen Eyüboğlu, "Bir ABD'li bir Avrupalının 2, Çinli'nin 3 katı enerji kullanıyor. Uluslararası enerji ajansı verilerine göre 1,2 milyar insan elektrik ile buluşmuş değil. 2060 yılında 10 milyar nüfus olacak. Nüfusun yüzde 70'i şehirlerde görülüyor. Net mesaj daha fazla enerjiye ihtiyaç olacak. Bu konuda en yetkin kurum dünya enerji konseyi. 2040 - 2060 tahmin etmeye çalışıyorlar. 3 senaryo var. İsimleri modern caz, bitmeyen senfoni ve hard rock. Birinci senaryoya göre inovasyon ile şirketler birbiri ile paylaşacak. İkinci senaryoya göre ülkeler belli kısıtlamalara uyacak. Üçüncüsü ise hard rock. Herkes kendi menfaatini düşünecek deniyor. Geçen seneki hava bitmeyen senfoni gibiydi. Paris'te güzel anlaşmalar yapıldı. Seçim sonuçları, terör eylemleri baktığımızda Hard Rock'a yakın gidiyor görünüyor" diye konuştu.

Enerji sektöründe birçok bilinmeyen olduğunu ifade eden Eyüboğu, elektrik üretiminin güneş ve rüzgara kayacağı kömürün düşeceği söyledi. Dünya bir derece ısınınca hububat üretimin yüzde 5 üretim azalacağını ifade eden Eyüboğlu, "7 milyar insanı besleyeceksiniz. 1901'den bu yana 19 santimetre deniz suyu artmış. Bunun çözüm yollarından biri, enerji yatırım yanında verimliliğe de yatırım yapmak. Bahsettiğim senaryolarda enerji üreten kullananlara çok büyük sorumluluk düşüyor. Biz Tüpraş'ta özelleştirme ile 120 seviyesindeki enerji yoğunluğunu 100'e düşürdük. Orta ölçekli şehrin tüketimi kadar tasarruf diyebiliriz" dedi.

SANDFORD HENRY: ÖZELLEŞTİRMELERDEN HEYECANLANDIM

Global Resources Partnership Ortağı Sandford Henry, İngiltere'de yaşanan gelişmeleri anlattı. 1980'lerde gerçekleştirdikleri özelleştirmenin çok faydalı olduğunu söyleyen Henry, başarılı şirketlerin varlıklarını sürdürdüklerini kaydetti. Başarının devletin omuzlarındaki yükün kalkmasına bağlayan Henry, "Özel sektör yükü devraldı. Operasyonlar verimli hale gelmiş oldu. Margaret Thatcher seçilmesi ile başlayan özelleştirmenin ilk etapta başarı ile çıktığını ve hala sürdüğünü dile getiren Henry, "Çevresel sorunlarla başa çıkmak zorunda kaldık. BP'nin öne çıktığını görüyorsunuz. Yönetim kademesinin öne çıkması önemli oldu. Muhtar Kent Atlanta'da Coca Cola'nın yöneticisi olarak çalışıyor. Aynı şeyi burda da yaptıkö diye konuştu.

Türkiye'ye 1973'ten beri gidip geldiğini ifade eden Henry, "Zaman içinde dönüşümü izleme şansım oldu. Türkiye, yabancı enerji kaynaklarına bağımlı ülke. Yabancı yatırıma ve siyasi istikrara ihtiyacı var. Bu olmazsa, olmaz. Özellikle Bakan Beyin yeni alanlarda açılımı, özelleştirmelerinden heyecanlandım. Yatırım çerçevesi değişecek. Yabancı yatırımcılar bunları görmek istiyorlar. Bazı fonların kapatılması üzücü. Yabancı yatırımların teşvik edilmesi gerekir. Siyasi koşullar zorlu olsa da bankalar kuvvetli. Uzun vadede geleceğine inananlardan biri olarak ben, Türkiye'nin bu alanda gelişmesinin dışında genç nüfusa pek çok coğrafyaya nüfuz edebileceğini düşünüyorum" dedi.

YENİ DİJİTAL DALGA: YÜKSELEN TEKNOLOJİLER

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde Cisco Genel Müdürü Cenk Kıvılcım'ın moderatörlüğünde yapılan Yeni Dijital Dalga: Yükselen Teknolojiler oturumuna, Siberia Ortaklarından ve iPhone yaratıcılarından Andy Grignon, Vodafone Türkiye CEO'su Colman Deegan, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, McKinsey Global Institute CEO Jacques Bughin, Amplified Robot Kurucu ve CEO'su Steve Dann katıldı.

TÜSİAD BAŞKANI EROL BİLECİK: DİJİTAL DÖNÜŞÜM HIZLI YÜKSELİYOR

Sanayi 4.0 konusunda yenilikçi fabrikaların üretim süreçlerine geçeceğini söyleyen TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, "Daha küçük ölçekli KOBİ'lerde dijital endeksi sorgulayabilen bir sistemi hayata geçirdik. Dijital dünya gittikçe gelişiyor. Sanayi 4.0 ile yenilikçi fabrika süreçlerinin kurgulanması gündemde. Bu da beraberinde dijital dünyada iş ortaklıklarının kurulmasını beraberinde getiriyor. Teknolojik kullanımlı bir standardın oluşmasıyla yeni iş yaklaşımlarının önünün açacak. Şunu görüyoruz ki dijital dönüşümü sağlayıp bunun hakkını verenlerin oranı yüzde 5 ile 15 arasında. Çok hızlı bir yükseliş görüyoruz" dedi.

İNSANLAR ATM'DEN SADECE BİR BAKIŞIYLA PARA ÇEKEBİLECEK

Mobil teknolojilerin çok hızlı geliştiğine dikkat çeken Vodafone Türkiye CEO'su Colman Deegan, "10 yıl öncesinde telefonunuzdan e-mail atmak ve onlara ulaşmak büyük bir ayrıcalıktı. Ama şimdi telefonunuzu 1 saat kullanmayın desek herkes tepki gösterir. Vodafone olarak teknoloji dünyasının bir parçasıyız. Zaten son teknoloji hizmetlerini takip etmeye çalışıyoruz. Sürücüsüz araçlar, zenginleştirilmiş gerçekler gibi kavramlardan sürekli bahsediyoruz. Bazen şirketler öyle stratejik kararlar alıyorlar ki tüm hayatları değişiyor. Mesela önemli şirketlerinden birisi için bulut tabanlı sesli komut çözüm ürettik. Mesela Cumartesi akşamı evde futbol maçı izlediğiniz zaman pizza söylemek istiyorsunuz. Pizzacı için tüm siparişleri yakalayabilmek zorlu olabilir. İşte bunu kolaylaştıracak çözümler ürettik. Mesela pizzacı siparişi götürürken ne kadar benzin harcıyor bunu bile teknolojimize koyduk. Bu da enerjide verimliliği artırdı. Bunun yanında sağlık sektöründe makineler arası iletişimi kolaylaştırıyoruz. Örneğin Alzheimer hastası olan kişilerin takibini kolaylaştırıyoruz. Bu tarz kolaylıklar tüm insanların hayatına dokunuyor. Örneğin akıllı şehir projemizle araç sürücüsüne 'otoparkta 26 numara boş, git oraya park et' gibi hayatı kolaylaştıran yenilikler yapmaya çalışıyoruz. Gün gelecek insanlar ATM'den sadece bir bakışıyla para çekebilecek" diye konuştu.

ÇOK FARKLI TEKNOLOJİLER BİR ARAYA GELEREK RADİKAL BİR EVRİM YARATACAK

Gelecekte görebileceğimiz şeyleri bugünden tasarlamaya çalıştıklarını dile getiren McKinsey Global Institute CEO Jacques Bughin, "Rekabet ile birlikte ciddi bir devrilmenin noktasının geleceğiz. Yani teknoloji olarak bardağı taşıran son noktaya erişilecek bir teknoloji yıkım yaşanacak. Bu yıkım beraberinde yeni şeyleri getirecek. Mesela her 6 ayda bir dijital teknoloji sizlere 2 kat daha geniş bir bant genişliği sağlayacak. Çok farklı teknolojiler bir araya gelecek ve radikal olarak çok kapsamlı bir evrim yaratacak" dedi.

MAKİNELERİN DUYGUSAL ZEKASI TARTIŞILMAYA BAŞLANDI

Telefon teknolojisinin geldiği son noktayı kendilerinin bile tahmin etmediklerini söyleyen Siberia Ortaklarından ve iPhone yaratıcılarından Andy Grignon, "Normal hayatta bakıyorum da insanlar sürekli telefonlara bakıyor. Bir masa etrafında bile bir ailenin sürekli telefonlarla meşgul olduğunu görüyorum. iPhone üretilirken telefonun insan hayatına bu kadar nüfuz edeceğini tahmin edememiştik. iPhone sadece bir telefon olmalıydı; çağrılara cevap vermeye yarayan. Ama şimdi bir birimize telefon etmeden iletişim kurabiliyor hale geldik. Yeni nesil teknolojinin sadece elinde değil üzerinde de olmasını istiyor. Giydiği ayakkabıdan elbisesine kadar teknolojiyi istiyor. Mesela zaman gelecek cep telefonunu yüzümüze tutmaya gerek kalmayacak. Mesele şu anda makinelerin duygusal zekası tartışılmaya başlandı. Bilgisayarları hissetmeyi öğreten teknolojiler tartışılmaya başladı" dedi.

SANAL GERÇEKLİKLE YAPILAN AMELİYAT 180 ÜLKEDE İZLENDİ

Dünyanın ilk sanal gerçeklik ile güçlendirilen ameliyatını geçtiğimiz yıl canlı yayınla yaptıklarını hatırlatan ve yapılan ameliyatın tıp öğrencilerine yeni bir eğitim yolu sunacağını dile getiren Amplified Robot Kurucu ve CEO'su Steve Dann, "Sanal gerçeklik yöntemini kullanarak yaptığımız ameliyatı 180 ülkede 55 bin kişi izledi. Bu görüntüleri 33 bin kişi indirdi. Ameliyat iki adet çok lensli 360 derece kamera ile kaydedildi ve kullanıcıların, operasyon alanında hareket etmelerine, yaklaşıp uzaklaşmalarına imkan tanıdı. Bu teknolojinin gelişmesiyle birlikte tıp eğitimi alan öğrenciler için önemli bir imkan tanıyacak" diye konuştu.

BURSA/DHA

======================================================

3)BAKAN ÇELİK: TERÖRİSTLERE KUCAK AÇACAĞINIZA, MUHTAÇLARA EL UZATIN

GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, dünyada tahıl stokları artmasına rağmen Afrika ülkelerinin açlıkla mücadele ettiğini söyledi. Çelik, kendisini çağdaş sanan ülkelerin teröristlere, darbecilere kucak açmak yerine insanlıklarını hatırlayarak ekmeğe muhtaç insanlara sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Türkiye'de tarımsal ve hayvancılık alanlarının büyümesi için hayata geçirilen 'Tarımda Eğitim Seferberliği ve Milli Tarım Programı', Şanlıurfa GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Merkezi'nde başladı. Programın açılışı nedeniyle düzenlenen törene; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, AK Parti milletvekilleri, bürokratlar, ilçe belediye başkanları, çiftçiler ve tarım danışmanları katıldı. Açılışta konuşan Bakan Çelik, Türkiye'de tarım ve hayvancılığın gelişmesi için 'Tarımda Eğitim Seferberliği ve Milli Tarım' isimli çalışmayı başlattıklarını ifade etti. Bir yanda dünyada tahıl stokunun arttığını ancak diğer yandan insanların açlıkla mücadele ettiğini belirten Bakan Çelik, kendisini çağdaş gören ülkelerin terörist, darbe seviciliği yerine insanlıklarını hatırlamasını isteyerek, şöyle devam etti:

"Afrika ülkeleri açlıkla karşı karşıya iken diğer taraftan bakıyoruz, dünyadaki tahıl stokları 500 milyonları aşmış bulunuyor. Bir yandan stoklar artırılıyor, diğer taraftan da insanlar çok ciddi bir şekilde açlıkla mücadele ediyor. Bu program vesilesiyle o ülkelere de seslenmek istiyoruz; sözüm ona çağdaşlara o teröristlere o darbecilere kucak açacağınıza, her gün aç yatan ekmeğe muhtaç bu insanlara el uzatsanız, onlara sahip çıksanız doğru olmaz mı Allah aşkına. Bir kez olsun insanlığınızı hatırlasanız da bu perişan insanlara sahip çıksanız ve terörist seviciliğinizden darbeci seviciliğinden vazgeçseniz."

39 ÜLKEDE GIDA, 80 ÜLKEDE SU SORUNU VAR

39 ülkede gıda sorunun yaşandığı, 80 ülkede ise su sorunun bulunduğunu ifade eden Bakan Çelik, "Her şeyin modası geçer ama tarımın modası geçmedi. Bu kara tablonun sorumlusu kimdir diye sorarsanız şunu söyleyebiliriz. Yalnız kendilerini düşünen emperyalistlerdir. Bunlar sadece kendilerinin güçlenmesini isteyenlerdir ama milyonlarca insanın ise yoksullaşama konusunda sömürüsü sorunları buraya taşıdı. Yanı başımızda Halep'te açlık var. Komşu ülkelerimizde açılık ve perişanlık var. Rahmet ve bereket dolu bu dünya aç karınları doyuruyor ama aç gözlüleri doyuramadı. Kim gıdayı kontrol ederse dünyayı o kontrol edecektir. Bunun için bizlerin toprağımızı korumamız gerekiyor. Toprak ölürse insanlıkta ölür" diye konuştu.

SİVEREKLİ ÜRETİCİ İLE CANLI BAĞLANTI

Bakan Çelik, konuşmasının ardından kentin 5 ayrı noktasındaki tarım işletmelerine telekonferansla canlı yayın bağlantı yaptı. Siverek'te bir hayvan işletmesinde yapılan canlı yayında üreticilerin sorunları olduğunun belirtilmesi üzerine Bakan Çelik, üretici ile konuşmak istedi. Bunun üzerine mikrofonu alan üretici Yılmaz Koyunbakan, "Bize bir gününüzü ayırdığınız için teşekkür ederiz" deyince Bakan Çelik, "Ne bir günü. Canımız çıkıyor sabah akşam sizinle beraberiz" dedi. Bakan'ın güldüren yanıtı salonda büyük alkış aldı. Canlı yayındaki üretici, bölgesinde yaşanan sorunları ardı ardına sıralamasını rağmen bunu duymayan Bakan Çelik, bu kez üreticinin soyadı üzerinden espri yaparak, "Tam da koyunbakan vallahi" dedi.

Bakan Çelik, daha sonra bağlandığı bir süt sağım merkezindeki üreticinin kendisini duymaması ve 'Elektrik mi gitti?' diye sorması üzerine salona dönüp "Urfa'da elektrik gitmez. Ulan DEDAŞ neredesin?" sözleri de herkesi güldürdü.

Bakan dinlediği üreticilerden gelen taleplerin çözümü için yetkililere talimat verdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

Toplantıya katılanlar

Faruk Çelik'in konuşma yapması

Canlı yayınla üreticilere bağlanan Bakan Çelik

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 340 MB

========================================================

KURTULMUŞ: KİMSE TÜRKİYE'NİN İÇ İŞLERİNE BURNUNU SOKMASIN(EK)

4)CAMİ AÇILIŞINI YAPTI

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, işadamı Ahmet Şireci tarafından asri Mezarlık içerisine yaptırılan 3 bin kişi kapasiteli ve 3 minareli Hanifi Şireci Camisi'nin açılışına katıldı.

Vali Ali Yerlikaya, Ak Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, Ak Parti milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Ahmet Uzer, Abdulkadir Yüksel, CHP milletvekilleri Akif Ekici, Mehmet Gökdağ, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve protokol üyelerinin de katıldığı törende konuşan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, camilerin toplumsal hayatın merkezi olan yerler olduğunu söyledi. Kurtulmuş, camilerin sadece ibadet yeri olmadığının 15 Temmuz akşamı bir kez daha öğrendiklerini kaydederek, şunları söyledi:

"İslam tarihinin başlangıcından bugüne kadar cami, insanları toplayan bir yerdir. Cami aynı zamanda Allah'a yönelilen, Allah'ın karşısında secdeye, rükuya varılan, acziyetimizin ikrar edildiği yerlerdir. Dolayısıyla camiyi sadece sembolik bir dini mekan olarak görmenin ötesinde caminin, medeniyetimizin hayatının merkezi olarak görmek çok daha doğru ve anlamlıdır. Camilerimizin hayatın merkezi olduğunu belki de unuttuğumuz o eski şeylerden birisi de 15 Temmuz akşamında hatırlamış olduk. 15 Temmuz akşamında o hain, kökü dışarıdaki cinayet çetesi, o eşkıya güruhunun başlattığı darbeye karşı vatandaşlarımız, sokaklara tankların karşısına göğüslerini açarak, yumruklarıyla uçaklara karşı durarak sokaklara çıktı. İşte vatandaşlarımıza o ruhu veren camilerimizden okunan salalardı, dualardı, ezanlardı, Fetih sureleriydi. Yeniden öğrendik ki camilerimiz sadece ibadet edilen bir yer değil. Cami, toplumsal hayatın merkezi olan bir yerdir. İşte camilerin bu kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Allah'tan başka kimseden korkmuyoruz, rükuya eğilmiyoruz, secdeye gitmiyoruz. Allah bu memleketi, İslam'ın hizmetkarı olan bu asil milleti kıyamete kadar Müslümanlığın bayraklarının olmasını diliyorum."

Konuşmaların ardından Kurtulmuş ve protokol üyeleri tarafından İl Müftüsü Ahmet Çelik tarafından yapılan duanın ardından açılışı yapılan camide cuma namazı kılındı.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

Hanifi Şireci Camisi

Açılışa katılanlar

Numan Kurulmuş'un konuşması

Dua edilmesi ve açılışın yapılması

Camide namaz kılınması

Genel ve detay görüntüler

Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Metin Faruk TAMER-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 167 MB

=====================================================

Bulgaristan'daki seçime giden soydaşlara protestocu engeli (2)

5)OY KULLANMAK İÇİN SINIRI YAYA GEÇTİLER

Bulgaristan'a pazar günü yapılacak erken genel seçimler için çifte vatandaşların Edirne'deki Kapıkule Sınır Kapısı'ndan geçişleri sürüyor. Sabah erken saatlerde birçok otobüs sorunsuz Bulgaristan'a geçerken, bazı şirketler 'güvenlik' endişesiyle sınıra kadar geldikten sonra geçiş yapmak istemedi. Bunun üzerine sınırda bekleyen çifte vatandaşlardan bazıları Bulgaristan'a yaya olarak geçti. Ellerinde çantalarla Bulgar sınırına yürüyenlerden Nesrin Temizkan, oy kullanmak için İzmir'den yola çıktığını belirterek, "Bulgaristan'a oy kullanmak için otobüsle geldik. Otobüsler Kapıkule'de kaldı, geçirmiyorlar. Ben de çantalarımı aldım yürüyerek karşıya geçeceğim. Oradan beni akrabalar alacaklar. Oy kullanmaktan vazgeçmeyeceğim" dedi.

Sınırı yaya olarak geçenlerden Ayşe Gülmezoğlu da sabah saatlerinden bu yana otobüste beklediğini ifade ederek, "Kapıkule'de sınırda bekledik ama geçemeyince bizde yaya olarak geçmeye karar verdik. Şimdi çantalarımızı aldık, karşı tarafa yürüyerek geçip pazar günü de oy kullanmak istiyoruz" diye konuştu.

Kapıkule Sınır Kapısı'nda otobüslerde geçmeyi bekleyen Hatice Öztürk ise "Sabahtan bu yana bekliyoruz. Gerekirse sabaha kadar bekleyeceğiz ya da yaya olarak geçeceğiz. Ama biz sözümüzü verdik oyumuzu kullanacağız. Yaşadığımız rezillik, Bulgar tarafından da bize karşı eylem yapıyorlar. Onları da anlamıyoruz. Çünkü bizim çifte vatandaş olduğumuz için en doğal ve yasak hakkımız oy kullanmak" dedi.

AŞIRI MİLLİYETÇİLER SINIRI KAPATTI

Çifte vatandaşların Bulgaristan'a girmelerini istemeyen aşırı milliyetçiler Kapıkule Sınır Kapısı karşısındaki Kapitan Andreevo gümrük yolunu kapattı. Yaklaşık 100 kişilik kalabalık ellerinde bayraklarla araçların Bulgaristan'a girişlerini engellemeye çalışıyor. Bulgar polisi de gümrük ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Kapıkule gümrüğünde bekleyenler

-Otobüsler

-Otobüs içerisinde bekleyenler

-Oy kullanmak için gidenlerle röp.

- Avrupa Birliği ve Bulgaristan bayrakları

-Sınırdan görüntü

-Tampon bölgeyi yürüyerek geçenler

-Sınırı yaya olarak geçenlerle röp.

-Bulgar gümrüğü

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN- Ali Can ZERAY/EDİRNE,-

=================================================

6)SAMSUN'DA GÖZALTINA ALINA 4 DEAŞ ŞÜPHELİSİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

SAMSUN'da, terör örgütü DEAŞ ile bağlantıları oldukları iddiasıyla geçen çarşamba günü gözaltına alınan 4 Iraklı, bugün adliyeye sevk edildi.

Samsun'da, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı istihbarat çalışmanın ardından iki gün önce terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyon gerçekleştirildi. İlkadım, Canik ve Tekkeköy ilçelerinde gerçekleştirilen operasyonda, DEAŞ'la bağlantıları olduğu ve çatışma bölgeleriyle irtibatları bulunduğu iddia edilen Irak vatandaşı M.A.H.H., A.S.A.A., H.A.S.S. ve N.H.H.A. gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada ele geçen dijital verilere de el konuldu.

Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorguları tamamlanan 4 şüpheli, bugün adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü :

-----------------------

Şüphelilerin emniyetten çıkarılması

Emniyetin dışından detay

Haber-Kamera : Hakan ÇELİKBAŞ/ SAMSUN,-

=================================================

7)'PİSİ' İLE 'KUÇU'NUN ŞAŞIRTAN DOSTLUĞU

SİVAS'ta 3 yaşındaki 'Kuçu' isimli terrier cinci köpek ile 2 yaşındaki 'Pisi' isimli sarman cinsi kedinin dostluğu, görenleri şaşırtıyor.

Mehmet Akif Ersoy Mahallesi, Yeni Ata Sanayi içerisinde bulunan oto kaplama ve reklam işiyle uğraşan Burak Zakir Baş isimli esnafın iş yerindeki 'Kuçu' isimli köpek ile 'Pisi' isimli kedi birbirlerinden hiç ayrılmıyor. Kedi ile köpeğin oyun arkadaşlığı ve dostluğu görenlerin ve dükkana gelen müşterilerin de ilgisini çekiyor. Gün içerisinde vakitlerinin çoğunu beraber geçiren kedi ve köpeğin bu örnek dostluğu hayranlıkla izleniyor.

"OYUN OYNAYIP GÜREŞ YAPIYORLAR"

Kedi ve köpeği sahipsiz bulduklarını ve kendilerinin sahiplendiğini söyleyen işletme sahibi Burak Zakir Baş, "İlk başta anlaşamıyorlardı ama sonradan arkadaş oldular. Aslında köpeğimiz çok hırçın, hoşuna gitmeyen insanlara saldırabiliyor. Bir kaç defa da köpek yüzünden karakolda ifade vermek zorunda kaldım. Ama kediyle çok güzel anlaşıyorlar. Kedi geldikten sonra köpek biraz sakinleşti. Kendisine oynayacak, zaman geçirecek bir arkadaş buldu. Gelen müşteriler de gördüklerinde çok şaşırıyorlar. Kedi ve köpek burada bize neşe kaynağı oldu. Gün içerisinde ikisi de biz iş yaparken gelip bizim başımızda bekliyorlar ve bazen iş yapmamıza engel oluyorlar. Bazen de kendi başlarına odaları var, kulübeleri var, oralarda oyun oynuyorlar güreş yapıyorlar. Enerjileri hiç tükenmiyor. Birlikte oynamaları bizi çok mutlu ediyor ve çok hoşumuza gidiyor" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Dükkandan görüntü

-Kedi ve köpeğin görüntüsü

-Birlikte oyunları

-Sahiplerinin konuşması

-Detaylar

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

=============================================

8)YEŞİLÇAM'IN 'GECEKONDU YOSMASI' NİMET ALP, TOPRAĞA VERİLDİ

MERSİN'de kaldığı huzurevinde düşerek yaşamını yitiren Yeşilçam'a 'Gecekondu Yosması' adıyla damgasını vuran 1950'li yılların gözde dansözlerinden 88 yaşındaki Nimet Alp'in cenazesi, gözyaşlarıyla toprağa verildi.

Geçtigimiz gün akşam saatlerinde yatağından düşen ve hastaneye kaldırılırken hayatını kaybeden ünlü dansöz ve oyuncunun cenazesi, sabahın erken saatlerinde morgdan alındı. Erdemli İlçesi Alata Mezarlığına getirilen Alp için cenaze namazı kılındı. Ardından omuzlara alınan Alp'in cenazesi gömüleceği mezarlığa kadar taşındı. Türk sinemasına dansı ve oyunculuğu ile adını yazdıran Alp, ailesi ve dostlarının gözyaşları ile toprağa verildi.

TEK İSTEĞİ ZİYARET EDİLMEKTİ

Cenaze için Amerika'dan gelen, sanatçının kızı olarak gördüğü yeğeni Emine Akkaymak, 4 yaşından bu yana Alp ile birlikte olduğunu ve kendisini de onun büyüttüğünü ifade ederek, "O benim annem, arkadaşım, dostum, sırdaşımdı. Yurtdışındaydım ve onu çok özlüyordum. Dostları ve ben onu çok seviyoruz. O da bir sanatçıydı. Bütün sanatçıları unutmamak lazım. Sürekli ziyaretlerine gitmek, destek olmak, arka çıkmamız gerekiyor. Hayat dolu bir insandı. Herkese yardım eder dost olurdu. Sohbet ve kahveyi çok severdi. kendine yeten bir insandı. Tek isteği dostlarının kendisini ziyaret etmesiydi" dedi.

HAYAT DOLUYDU

Nimet Alp'in yaşadığı huzurevinin kurucu müdürü Ümit Tekbaş, Alp'in neşeli, sevecen ve hareketli bir kişilik olduğunu belirterek, "Özellikle geçmişinden, sahne sanatından bahsederken inanlımaz keyif anlatırdı. Resimlerini gösterirken coşkuyla anlatırdı. Zeki Müren başta olmak üzere beraber oynadığı arkadaşlarını anlatırdı. İnanılmaz üzgünüm, çok önemli bir değeri kaybettik" diye konuştu.

'Gecekondu Yosması' filmiyle şöhreti yakaladıktan sonra 'Yetim Yavrular', 'Çalsın Sazlar Oynasın Kızlar', 'Öp Babanın Elini' gibi çok sayıda filmde dans edip oyunculuk yapan Alp, Zeki Müren, Fikret Hakan, Eşref Kolçak, Adile Naşit gibi isimlerle de filmlerde rol almıştı.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Mezarlıktan görüntüler

-Cenaza aracının gelişi

-Tabut araçtan çıkarılırken

-Cenaze namazından görüntüler

-Tabut omuzlarda taşınırken

-Cenaze defin sırasından görüntüler

-Huzurevi Müdürü Ümit Tekbaş'ın konuşması

-Alp'in 45 yıllık dostu Fehmi Tosun'un konuşması

-Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 06'02" BOYUT: 399.25 MB

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement