1)BAYDEMİR: SANDIKLA ULAŞAMADIKLARI BELEDİYELERE MAHKEME İLE EL KOYUYORLAR
HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, DBP'li Belediye başkanların tutuklanması ve arndından bu Belediyelere kayyum atanmasını eleştirerek, "Sandıkla Diyarbakır'da sonuca ulaşamayanlar, sandıkla Yenişehir, Büyükşehir Belediyesi'ni alamayanlar şimdi mahkeme ile belediyelere tabiri caizse el koyuyorlar. Önce tutukluyorlar akabinde kayyum atıyorlar. İşte bizim en büyük itiraz noktamız kabul etmeyişimizin nedenlerinden bir taneside budur. Ben inanıyorum ki bir kez daha bu hesap halkın vicdanından geri dönecektir"dedi.Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada tutuklandıkmtan sonra görevden alınan Diyarbakır eski Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in yargılandıkları dava ile yine görülen KCK ana davasını izleyen HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Milletvekilleri Osman Baydemir ve Feleknaz Uca, duruşmanın ardından Adliye önünde bekleyen gazetecilere açıklamada bulundu. HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, kendi açısından böyle bir davayı izlemenin manevi açıdan başka bir zorluğu olduğunu, burada irdeleme ve yargılama konusu olan kanunlara göre suç olan bir eylemi, fiili, işlemi yargılamak olmadığını söyledi. Özü itibariyle bu dava dosyasında Kürt legal siyaseti, sivil, demokratik siyasetin kendisinin yargılandığını söyleyen Baydemir, şöyle konuştu:
"BİR BELEDİYE BAŞKANI CENAZE DEFİN ETMEYECEK TE NE YAPACAK"
"Gerek iddianamede, gerekse sorulan suallerde sayın Gültan Kışanak, Fırat Anlı ve İhsan Uğur ile diğer arkadaşlarımız belediyecilik faaliyetinden doğru aynı zamanda sorgulanıyorlar. Örneğin neden cenaze defin ettin?, neden Ambulans tahsis ettin?, yada cenaze nakil aracı tahsis ettin?. Ben sorarım bir belediye başkanı bir belediye defin işlemi yapmakla mükellef, defin ruhsatı vermekle mükellef, mezar kazmak mükellef olan bir belediye bir başkanı defin işlemi yapmayacakta ne yapacak?. Bunun gibi onlarca örnek, bunun gibi onlarca durum ortaya koyabiliriz. Bu itibarlada bir kez daha söylüyoruz. Bu aynı zamanda bir siyasi soykırım operasyonun bir parçasıdır. Kendi adıma ve arkadaşlarımın adına söylüyorum. Legal demokratik siyaset yok edilirse Kürt sorunu çözülmüş olmayacak, tam tersine başka bir mecrada daha büyük acılara vesile olabilecek başka nüksetme süretlerini biz hep beraber yaşamış olacağız. Sayın Fırat Anlı hatırlarsınız 'diyalogla, müzakareyle, uzlaşıyla Kürt sorununu çözebileceğiniz son kuşağız' demişti. ve o son kuşak şuanda cezaevinde tutuluyor. O son kuşak şu anda legal demokratik siyaset, meşru siyasetin yollarında ısrar ettikleri için tutuklanıyor, cezaevine konuluyor. Çok açık söylüyorum bu bir zulümdür, hukuksuzluktur. ve son bir fert kalıncaya kadar hukuksuzluğa, zulme itiraz etmek insan olmanında gereğidir, sorumluluğudur, ödevidir. Bir başka örnek İdris Baluken atmadığı bir twitterdan dolayı yargılanıyor. Bunun gibi onlarca örneği masaya koyabiliriz, istişare edebiliriz, değerlendirebiliriz."
"BİR SİYASETCİNİN YARGILANACAĞI YER HALK MAHKEMESİDİR"
HDP'li Baydemir, 21. yüzyılda bir siyasetcinin söyleminden, fikrinden, itirazından, iktidarı eleştirisinden dolayı ve veya siyasi paradigmasından dolayı yargılanacağı yerin Adliye binasının olmadığını da belirterek, "Bir siyasetcinin yargılacağı yegane yer var oda halk mahkemesidir. Halk mahkemesi seçimdir, sandıktır. Halk seçer, belediyecilik faaliyetlerini beğenmezse, siyasi söylemini beğenmezse, paradigmasını beğenmezse bir dahaki seçime onu sandıkta yargılar ve gereğini sandıkta verirler. Sandıkla Diyarbakır'da sonuca ulaşamayanlar Sandıkla Yenişehir, Büyükşehir Belediyesini alamayanlar şimdi mahkeme ile belediyelere tabiri caizse el koyuyorlar. Önce tutukluyorlar akabinde kayyum atıyorlar. İşte bizim en büyük itiraz noktamız kabul etmeyişimizin nedenlerinden bir taneside budur. Ben inanıyorum ki bir kez daha bu hesap halkın vicdanından geri dönecektir. Halk bu zulmü kabul etmeyecektir. Günü geldiğinde bu uygulamanın sahiplerini halk mahkemesi olarak tabir etmiş olduğum seçimlerde sandıkta bunun hesabını soracaktır. Ama sorulması gereken soru; o güne kadar ki bu hukuksuzluk, adaletsizlik yapanların yanına kar mı kalacak. Hani mahkeme salonlarında der ya adalet mülkün temelidir. Peki adalet olmazsa adalet göz göre göre çiğnenirse adalet kişiye göre uygulanırsa adalet etnik kimliğe göre uygulanırsa Kürde adalet yoksa o zaman mülk nerede kalır. Kimde kalır. İşte bunlarda toplumda ben insanım diyen herkesin vicdanında zihin dünyasında sorduğu suallerdir"diye konuştu.
"BİZ ÇİFTE STANDARTLARI KABUL ETMİYORUZ"
HDP Şanlıurfa Milletveekili Osman Baydemir, KCK ana davası dedikleri davanın da bir darbe davası olduğunu, Türkiye'de 15 Temmuz darbesini gerçekleştirmek isteyen FETÖ diye bir örgüt olduğunu da ifade ederek, "Peki KCK ana davasının fezleke hazırlayıcısı olan kamu görevlisi polisler şuan neredeler. KCK ana davasının savcıları, hakimleri nerdeler. FETÖ davasından tutuklular. Peki darbecilerin hazırlamış olduğu bu iddianame nasıl oluyorda hukuki bir belge, hukuki bir delil yada bir araç olarak kullanılabiliyor. Ergenekon ve Balyoz davasının emsal teşkil etmiş olduğu süreçler var. O davalarda elde edilen bütün deliller yok hükmünde sayıldı. Neden bunun bir suç organizasyonun bir kumpas organizasyonun olduğuna kanaat ve delil getirildi. O halde bu yargılanmanın bir bütün olarak iddianamesi ile birlikte hukuka aykırı ortam dinlemeleri ile birlikte düşmesi gerekiyor. Eğer Türkiye'nin batı yakasında bu uygulanıyorsa Kürt coğrafyasında bu uygulanmıyorsa o zaman hukuk Kürde çifte standartla uygulanıyor demektir. Biz çifte standartı kabul etmiyoruz, ret ediyoruz. Birgün mutlaka bu cografyada adalet tecelli edecektir. Birgün mutlaka bu cografyada hukukun üstünlüğü tecelli edecektir"dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------
Vekillerden görüntü
Adliye binasıdan görüntü
Baydemir'in konuşması
Genel ve detay
(Haber-Kamera: Felat BOZARSLAN-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR),
===============================================
2)DOĞU KAR ALTINDA(HABERİNE EK GÖRÜNTÜ )
Görüntü Dökümü
-------------------
-Kar yağışı genel detay
-Kar yağışı altında yürüyen vatandaşlar
-Karaçlar detay
-Atatürk heykeli detay
-Ööğrenci Sena Songül coşkun röportaj
(Haber-Kamera: KARS,
DV. 82 MB - 1 DK 14 SN -
==================================================
3)ABANT'TA ŞAMBRELLİ KAYAK KEYFİ
BOLU'nun doğal güzellikleriyle ünlü Abant Tabiat Parkı, sömestr tatilinde yoğun ilgi gördü. Taticiler, karla kaplı tepelerden şambrellerle kayarak karın keyfini çıkardı.
Çam ormanlarıyla çevrili Abant Tabiat Parkı, sömestrda tatilcilerin akınına uğradı. Tabiat parkındaki otellerin doluluk oranı hafta içi olmasına rağmen yüzde yüzlere yaklaştı. Yarı yıl tatilinde çocuklarıyla birlikte tatile çıkan aileler, Abant'ta kar ve doğanın keyfini çıkardı. Tatilciler, karla kaplı Abant Gölü çevresinde yürüyüşe çıkıp faytonlarla tur attı. Kimi tatilciler ise Abant'taki Örencik Yaylası mevkisinde kala kaplı tepelerden şambrellerle kaymanın heyecanını yaşadı. Köylüler tarafından yapılan kayak pistinde zirveye çıkan tatilciler, saati 20 liraya kiraladıkları şambrelleri arka arkaya koyup zincir yaparak çocuklarıyla kaydı. Özellikle gençler ve çocuklar şambrelli kayağa yoğun ilgi gösterdi.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Kayak yapanlar
-Röportajlar
-Faytonlarla gezenler
-Mutlu Yuca anons
-Detaylar
Süre: 03.11 Boyut: 106 MB
Haber-Kamera: Mutlu YUCA-Murat KÜÇÜK/BOLU,
===================================================
4)AYDER YAYLASI'NDA KAR KEYFİ
RİZE'nin Çamlıhemşin İlçesi'nde kar kalınlığının 1 metreye ulaştığı Ayder Yaylası'nda kartpostallık görüntüler oluştu.
Çamlıhemşin İlçesi'nin bin 350 rakımlı Ayder Yaylası'nda aralıklarla etkili olan yağış nedeniyle kar kalınlığı 1 metreye ulaştı. Tatil için yaylaya gelen yerli ve yabancı turistler karın keyfini çıkardı. Kimileri kartopu oynadı, kimileri de otomobil şambrelleri ile kayak yaptı. Beyaz örtü ile kaplanan yaylada kartpostallık görüntüler oluştu. Hafta sonunda kar festivalinin düzenleneceği yaylada karayolları ekipleri de yol açma ve buz temizleme çalışması gerçekleştirdi.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Ayder yaylası kar detayları
-Kayak yapanlar
-Vatandaşlarla röp.
Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR RİZE-DHA
========================================================
5)DENİZİN ORTASINDA DOMUZLA KARŞILAŞTILAR
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde tekneyle denize açılan balıkçılar, yüzerek adadan karaya geçmeye çalışan bir domuzla karşılaştı. Domuzun tekneye doğru gelmesi üzerine saldırmasından endişe eden balıkçılar, yaşadıkları o anları cep telefonuyla kaydetti.Bodrum'da kaptanlık yapan evli ve 2 çocuk babası 48 yaşındaki Süleyman Tokat, geçen salı günü sabah saatlerinde, 3 arkadaşıyla birlikte Göltürkbükü Mahallesi Balıkçı Barınağı'ndan tekneyle denize açıldı. Sahilden 1 mil açıldıktan sonra Göltürkbükü açıklarındaki Büyük Ada'ya 300 metre uzaklıkta, denizin ortasında hareket eden bir canlı gören grup, yaklaşınca domuz olduğunu anladı. Domuzun tekneye yönelmesi üzerine motoru çalıştıran Tokat ve arkadaşları olay yerinden uzaklaştı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi.
Yaşadıklarını anlatan Tokat, "Oldukça hızlı hareket ediyordu. Yunus veya fok sandığımız canlının yaklaştıkça domuz olduğunu anladık. Bir ara yavaşlamak istedik. Ancak tekneye doğru hamle yapınca heyecanlandık; tekrar gaza bastık. Büyük Ada'dan karaya doğru giden oldukça iri bir domuzdu. Muhtemelen aç kaldı ve karaya doğru gidiyordu. O heyecanlı anları, cep telefonu kamerasıyla kaydettik" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
(Not: cep telefonuyla çekilen görüntü
Balıkçıların bağırmaları
Denizin ortasında tekneye doğru gelen domuzun görüntüsü
Genel ve Detay görüntü
(Haber- Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM (Muğla),
==================================================
6)TÜP BEBEK TEDAVİSİ YAN ETKİLERİNİ AZALTMA ARAŞTIRMASINA TÜBİTAK DESTEĞİ
SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dalı öğretim elemanlarınca tüp bebek tedavisinin yan etkilerinin en aza indirilmesi araştırması Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından destek aldı.Proje hakkında bilgi veren CÜ Tıp Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dalı öğretim elemanı Dr. İsmail Sarı, tüp bebek tedavisinde kullanılan yöntemlerin olumsuz yan etkileri bulunduğunu ve projenin amacının ise bunları en aza indirmek olduğunu dile getirdi. Dr. Sarı, "Bu veriler tamamıyla tüp bebek tedavisinin olumsuz bir tedavi olduğuna işaret etmez. Bununla birlikte araştırmacılar olarak bizler tüp bebek tedavisinin olumsuz yan etkilerinin en az düzeye düşürülmesi konusunda çaba içerisinde olmamız gerekiyor. Bu amaçla TUBİTAK 3001 projesi kapsamında sunduğumuz bir araştırmanın TÜBİTAK tarafından desteklenmesine karar verildi. Günümüzde başarısız tüp bebek tedavisi uygulamalarında bazı kadınlar defalarca aynı uygulamaya maruz kalmakta ve bu mağduriyetin ne gibi yan etkilerinin olduğu literatürlerde yer almaktadır. Biz aslında deneysel prosedürümüzü farklı aralıklarla belirli periyotlara uygulanan bu işlemin etkilerini inceleyerek yeni verilerin oluşmasını sağlayacağız" dedi.
Projede içerisinde araştırmaları olan Historoji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Erkan Gümüş yaptığı açıklamada, "Tüp bebek tedavisinde uygulanan 'gundro tropin' yönteminin ovaryal yanıta etkisini araştırmayı amaçladık. Bu çerçevede tüp bebek tedavilerinde normalde tek bir olgun yumurta elde edilirken 'gundro tropin' uygulamasıyla dışarıdan hormon verilerek yumurtalıklar uyarılmaktadır. Bu uygulamanın yan etkileri gözlenebilmekte. Dolayısıyla biz bu çalışma kapsamında yöntemin uygulanan kişiler üzerindeki etkisini incelemeyi amaçladık. Bu başlangıç projemizde özellikle kısırlık sürecinde uygulanan yeni tedavi yöntemlerinin, üniversitemize getirilmesi konusunda projelerimizi oluşturduk" dedi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Labaratuvar deney görnütüleri
-İsmail Sarı açıklama
-Erkan Gümüş açıklama
Haber: SİVAS, DHA)
======================================================
7)CEZALARINI ÇALIŞARAK ÖDEYECEKLER
ANTALYA'da denetimli serbestlik kapsamında hükümlülerin çalıştırılmalarıyla ilgili üç sivil toplum örgütüyle işbirliği protokolu yapıldı.
Antalya Adliyesi'nde gerçekleşen işbirliği protokoluyla Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği ve Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı Antalya Şubesi'nde denetimli serbestlik kapsamında hükümlüler çalıştırılacak.Sivil toplum örgütleriyle ilk protokol, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ile Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Antalya Şubesi Başkanı Ali Kuş arasında imzalandı. Ardından işbirliği protokolu, Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı Antalya Şubesi ve vakıf yönetim kurulu başkanı Lütfiye Akbaş ile devam etti. Son olarak Türkiye Muharip Gaziler Derneği Antalya Şubesi Başkanı Abidin Sezer ile işbirliği protokolu imzalandı.
Törende konuşan Başsavcı Ramazan solmaz, "Canı uğruna vatanımızı ve bayrağımızı koruyan gazilerimiz ve şehitlerimizin bize emaneti olan bu kişilerin yaşadığı sıkıntıları bir nebze olsun hafifletmek tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının öncelikli görevidir" dedi.
Başsavcı Solmaz, ibirliği protokolunun 2013 yılından bu yana devam ettiğini söyledi. Vakıf Şube Başkanı Lütfiye Akbaş da işbirliği protokolunun çok yararlı olduğunu kaydetti.
Görüntü Dökümü
--------------
Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz'ın konuşması ve protokolların imzalanması
76.9 MB/// 02.24ö
HABER- KAMERA: Mustafa KOZAK/ANTALYA,
====================================================
8)REÇEL SATIP KIZ ÇOCUKLARINA DESTEK OLACAKLAR
MERSİN'in merkez Mezitli Belediyesi gönüllü kadınları hazırladıkları turunç reçellerini yapıp, satıyor, kız çocuklarını okutuyorlar.Mezitli Belediyesi Gönüllüleri, çok farklı bir etkinlikle bir kez daha kendilerinden söz ettirdi. Geçtiğimiz günlerde Mersin Üniversitesi hastanesi Onkoloji Bölümü'nde tedavi gören lösemili çocuklara bere ören gönüllüler, şimdi de kız çocuklarının okutulabilmesi için turunç reçeli üretimine başladı. Duyarlı bir vatandaşın bağışladığı turunçları, reçel yaparak satışını gerçekleştiren ve aralarında Belediye Başkanı Neşet Tarhan'ın eşi Sembol Tarhan'ın da yer aldığı gönüllüler, bu sayede 9 kız çocuğunun eğitimine katkı sağlayacaklar. Gönüllüler satılan reçellerden yaklaşık 1500 TL gelir bekliyor.
Çok önemli bir görev için bir araya geldiklerini ifade eden Menderes Mahallesi Gönüllü Evi Başkanı Afitap Duru, "Yine çok değerli bir görev için bir araya geldik. Mersin'in sembollerinden olan turunç meyvesinden ürettiğimiz reçellerimizi satarak, 9 kız çocuğumuzun okumasını sağlayacağız. Bu yolla kız çocuklarımızın eğitimine katkı sağlamanın yanında Mersin'in çok önemli bir değeri olan turunç reçelinin de kentimizin tanıtımına katı sağlamış olacağız" dedi.
GURUR DUYULACAK İŞLER YAPIYOR
Gönüllülerin yaptıkları çalışmaların çok değerli ve özel olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Neşet Tarhan, "En büyük gücümüz halktan aldığımız güçtür. Benim en çok önem verdiğim gönüllülük anlayışı ile vatandaşlarımız hiçbir karşılık beklemeden gurur duyulacak başarılara imza attılar. Pek çok çalışmamızda yanımızda hissettiğimiz gönüllülerimiz şimdi de kız çocuklarının okutulması için turunç reçeli üretiyorlar. Belediyemize mekan sağlamak dışında hiçbir yükü olmayan gönüllülerimize canı gönülden teşekkürlerimiz sunuyorum" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------
Reçel kavanozları ve gönüllü evi tabelası
Kadınlar reçeli kavanazlara koyarken
Kadınlar kavanozların kapakları kapatırken
Gönüllü Evi Başkanı Afitap Duru'nun konuşması
Genel ve detay
BOYUT: 218,08 MB SÜRE: 02'48"
Haber-Kamera: Gülhan DEMİRCİ/MERSİN,
=======================================================
9)KONTEYNIR ALTINA SIKIŞAN KEDİYİ BELEDİYE EKİPLERİ KURTARDI
ADANA'da konteynerin altındaki boşlukta sıkışan ve 2 gün boyunca çıkamayan sokak kendisini belediye ekipleri tarafından kurtarıldı. Merkez Seyhan İlçesi Yeşiloba Mahallesi'ndeki Efe2 Sanayi'nde bulunan bir konteynerin altındaki boşlukta sıkışan kediyi fark eden vatandaşlar kurtarmak için çalışma yaptı. Uzun uğraşlara rağmen kediyi bulunduğu yerden çıkartamayan vatandaşlar Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı görevlilerinden yardım istedi. Olay yerine gelen bir görevli yere yatarak konteynırın altındaki boşluğa girdi. Kediyi tutarak çeken görevli konteynırın altında çıktı. Açlıktan hareket edemez hale gelen kedi, kafesle Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı'na götürüldü.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Kedinin konteynır altından çıkartılması
Kafese konulması
SÜRE: 57" BOYUT: 108 MB
Haber: Fatih KARAÇALI-Kamera: ADANA,
===========================================
10)SURİYE'DE VÜCUDU YANAN AİŞE, SİVAS'TA TEDAVİ GÖRÜYOR
SURİYE'nin Hama şehrinde ısınmak için sobaya koydukları mazotun alev alması sonucu yüzü ile vücudu yanan 18 haftalık hamile 24 yaşındaki Aişe Sekruk, koma halinde geldiği Sivas'ta tedaviye alındı.
Suriye'nin Hama kentinde ısınmak için sobaya koydukları mazotun parlaması sonucu eşi 27 yaşındaki Mahmut Sekruk ile yanan 18 haftalık hamile ve 1 çocuk annesi Aişe Sekruk, tedavi edilmek üzere Hatay'a gönderildi. Ardından 20 gün önce Hatay'dan Sivas'a sevk edildi. Sekruk, koma halinde geldiği Sivas'ta yeniden hayata tutundu. Yüzü ve vücudunun büyük bölümünde ikinci derece yanık bulunan Sekruk, Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Yanık Tedavi Merkezi'nde tedaviye alındı. Kente getirildiğinde hayati tehlikesi olan Sekruk'un tedavisinde ise önemli aşama kaydedildi. Yanıklar nedeniyle vücudunun neredeyse tamamı sargı beziyle kaplanan ve sadece yüzünün belirli kısımları açık olan genç kadın, hayati tehlikeyi atlatarak sağlığına kavuşacağı günleri bekliyor. Sekruk'un vücudunda yüzde 40 deri kaybı olduğu ve vücudunun diğer kısımlarından cilt alınarak tam kat deri kaybı olan yerlere cilt nakli yapıldığı öğrenildi. Sekruk'un sağlığının iyiye gittiği belirtildi.
Ayrıca Aişe Sekruk'la beraber yanan eşi Mahmut Sekruk ise Suriye'nin Halep şehrinde bir hastanede tedavi altında olduğu ve Sivas'a eşinin yanında tedavi olmayı istediği öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
------------------
-Hastaneden görüntüler
-Yaralı kadının görüntüsü
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
=========================================================
11)İNEGÖL'DE OTOMOBİL YOLDAN ÇIKARAK TAKLA ATTI: 5 YARALI
BURSA'nın İnegöl İlçesi'nde, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil yoldan çıkarak tarlaya uçtu. Kazada, 2'si çocuk 5 kişi yaralandı.
İnegöl İlçesi'nden Bursa yönüne giden 28 yaşındaki Hatice Kübra Kaya yönetimindeki 77 AZ 342 plakalı otomobil, Babasultan Kavşağı yakınlarında sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkıp, takla atarak tarlaya uçtu. Kazada, otomobil sürücüsü Hatice Kübra Kaya ile çocukları 1 yaşındaki Berat Kaya, 5 yaşındaki Gülsenaz Mercan ile 22 yaşındaki Zeynep Mercan ve 24 yaşındaki Döne Sezer yaralandı.
İkisi çocuk 5 yaralı kaza yerine sevk edilen 112 Acil Servis Ambulansındaki sağlık görevlilerinin ilk müdahalesinin ardından İnegöl Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındılar.
Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Yaralıların görüntüleri, aracın kaza yeri görüntüsü
Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa), -
========================================================
12)KAHRAMANKAZAN'DA ARICILIK KURSUNA YOĞUN İLGİ
KAHRAMANKAZAN Halk Eğitim Merkezi'nde (HEM) açılan arıcılık kursuna 7'den 70'e ilgi yoğun oldu. Aralarında çiftçisi, memuru, işçisi, kadın, erkek yaklaşık 60 kursiyer sertifikalı arıcı olmak için hafta içi her gün olmak üzere 2 ay sürecek kursa katılıp, arı bakımı ve bal üretimi hakkında eğitim alıyorlar. Kursiyerlerin ortak amacı ise güvenilir bala ulaşmak için kendi ballarını üretmek oldu.
Kursiyerler, eğitim boyunca arıcılığın temel malzemeleri, arı bakımı, ana arı, işçi arı ve erkek arıların görevleri ile bal elde edebilmek için yapılması gerekenleri öğrendiler. Kursiyerler, arıcılık konusunda büyüklerinden öğrendikleri birçok yanlış bilgiyi de görme şansı buldular. Bakımı zor olduğu gerekçesiyle bugüne kadar arıcılıktan uzak duran çiftçiler, kurs sayesinde arıcılığın zor bir uğraş olmadığını gördüklerini belirttiler. Uygun ortamları olduğu halde bugüne kadar arıcılık yapmadıklarını belirten çiftçiler, satın aldıkları arıların yanlış bakımdan dolayı ya öldüklerini, veya oğula kaçarak kovanı terk etmelerinden bir sonuç alamadıkları için arıcılık yapmadıklarını kaydettiler. Kurs sayesinde arıcılığı doğru bilgilerle yeniden başlayacaklarını belirten çiftçiler, bundan sonra ev ve komşularının bal ihtiyaçlarını kendilerinin karşılayacaklarını ifade ettiler.
KÜÇÜK BAHÇESİ OLAN ARICILIK YAPABİLİR
Arıcılık teknikeri ve kurs hocası Sibel Utlu, arıcılığın sadece erkek işi olmadığını, bu sayede geçimini sağlayan biri olarak kendisini gören kadınların da arıcılığa merak sarmaya başladığını kaydetti. Utlu, "İnsanımızın arıcılık hakkında yanlış bildiği çok şey var. Türkiye'de aileler 'çoluğumu çocuğumu arı sokar' diye arıdan uzak duruyor. Evet; arı kedi-köpek gibi sevilecek bir hayvan değil. Arıya sakin yaklaştığında bir tehlikesi yok. Arı, rahatsız edilmediği sürece rahatsızlık vermez. Eğer bir kişinin bahçesi var ise, balı da seviyorsa ve 'çocuklarım da balı yer' diyorlarsa, bahçelerine bir-iki kovan arı koymalarını çok isterim. O kovan, o ailenin bal ihtiyacını karşılar. Arı, aynı zamanda doğanın da dengesini koruyan bir hayvan. Eğer arıcılık biterse, tarım da biter. Yurt dışında insanlar arıcılardan bahçelerine para karşılığı arı koymalarını istiyor. Arıcılık doğru yapıldığı zaman hem zevkli, hem kazançlı bir uğraş. Bir kişi ortalama bin liraya malzemeleri ile birlikte iki kovan arı sahibi olabilir" dedi.Kahramankazan'ın, arı sütü ve ana arı üretiminde Türkiye'de ilk sırada olan yerler arasında geldiği belirtildi. Son zamanlarda verilen eğitimler ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Kalkınma Daire Başkanlığı'nın arılı kovanı desteği ile küçük çaplı sok sayıda bal üreticisi ortaya çıktı.
BÜYÜKŞEHİR'DEN ARICILIĞADESTEK
Ankara Büyükşehir Belediyesi, başkentin bazı ilçelerinde arıcılık faaliyetlerini desteklemek üzere harekete geçti. Kahramankazan'da arıcılık alanında faaliyet göstermek isteyenler için yapılacak destek programı kapsamında bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.Toplantıya Belediye Başkanı Lokman Ertürk, başkan yardımcıları, İlçe Tarım Müdürü Ebubekir Köse ile muhtarlar ve çiftçiler katıldı. Toplantıda arıcılık alanında faaliyet göstermek için başvuruda bulunanlar arasında yapılan kura çekimi ile bu kapsamda kullanılacak malzemeler için 56 kişi belirlendi. Bu kapsamda arı kovanı, arı körüğü, sır bıçağı, arıcı mahmuzu, kovan kazıyıcı, arıcı eldiveni, arıcı tulum maskesi, arıcı fırçası, arı otu ve kek gibi malzemeler önümüzdeki günlerde dağıtılacak. Belediye Başkanı Lokman Ertürk, yapılan toplantının Kahramankazan'da arıcılık konusundaki faaliyetlerin kalkınmasına ve gelişmesine büyük katkı sağlayacağını, çiftçilerle arıcıların her zaman yanında olduklarını söyledi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Kahramankazan'da bazı arılıklardan genel görüntü
Halk Eğitim Merkezi kursundan genel görüntü
Kursiyerlerden görüntüler
Arıcılıkta kullanılan malzemeler
Kurs hocası Sibel Utlu açıklamalar
Kursiyerlerle röportajlar
Hasan POLAT/KAHRAMANKAZAN(Ankara), -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-8 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?