Kandıra açıklarında kaçak teknesi battı: 15 ölü, 15 kayıp
DENİZDEKİ CAN PAZARININ GÖRÜNTÜLERİ
KOCAELİ'nin Kandıra İlçesi Kefken açıklarında içersinde kaçakların bulunduğu teknenin batması sonucu, ölenlerin sayısı 15'e yüksekdi.
Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle; "22 Eylül 2017 tarihinde saat 01: 35'te, ticari bir gemi tarafından Kefken/KOCAELİ 64 deniz mili kuzeyinde içerisinde düzensiz göçmenlerin bulunduğu bir balıkçı teknesinin yardım talebinde bulunduğu ihbarı alınmıştır. İhbarın alınmasını müteakip Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından bölgeye arama kurtarma maksatlı olarak bir Sahil Güvenlik uçağı ve iki Sahil Güvenlik botu sevk edilmiş bölgede bulunan ticari gemilerle arama kurtarma faaliyetlerine katılmak maksadıyla koordine kurulmuştur."
40 KİŞİ KURTARILDI, 15 KİŞİ ÖLDÜ, 15 KİŞİ ARANIYOR
"Saat 05: 03'te battığı bildirilen düzensiz göçmen teknesine yönelik icra edilen arama kurtarma faaliyetleri neticesinde, saat 05: 25'te Sahil Güvenlik uçağı bölgeye
intikal etmiş ve 2 adet SAR (Arama Kurtarma) kitini denize atmıştır. Bölgeye saat 05: 38'te intikal eden Sahil Güvenlik botu tarafından denizden 23, Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı Helikopteri tarafından 1, ticari gemiler tarafından 16 olmak üzere toplam 40 kazazede ilk aşamada sağ olarak kurtarılmış, müteakiben 15 cansız beden
denizden alınmıştır. Göçmen ifadelerine göre kayıp olduğu değerlendirilen yaklaşık 13-15 düzensiz göçmenin aranması faaliyetlerine devam edilmektedir.
Arama kurtarma faaliyetlerine destek sağlamak maksadıyla görevlendirilen; 1 Sahil Güvenlik uçağı, 1 helikopterli Sahil Güvenlik korveti, 2 Sahil Güvenlik botu,
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı 1 uçak, 1 helikopter ve 2 karakol gemisi ile Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bağlı 1 kurtarma botu bölgeye intikalde olup; 5 ticari
gemi arama kurtarma faaliyetlerine iştirak etmektedir"
Görüntü Dökümü
------------------------
-Sahil Güvenlik ekiplerinin kurtarma görüntüleri
Haber: ANKARA -KOCAELİ
===========================================
Çorum'da FETÖ operasyonunda 8 kişi adliyeye sevk edildi
ÇORUM'da, FETÖ/PDY' yönelik soruşturma kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan 8 kişi bugün adliyeye sevk edildi.
Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında bir hafta önce gözaltına alınan aralarında Üniversite öğrencisi, Öğretmen, Doktor ve ev hanımının bulunduğu toplam 8 kişi emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüpheliler, bugün Çorum Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
Zanlıların adliyeye getirilişi
Polislerden görüntü
Detaylar
(SÜRE: 1.DK -BOYUT 54 MB)
Haber-Kamera : Yusuf ÇINAR-ÇORUM-DHA
==========================================
Stadın koltuklarında ölü bulundu
İZMİT'te, stadın koltuklarında bir genç ölü bulundu.
Bugün öğle saatlerinde, İzmit Avni Kalkavan Stadı'nın tribünlerinde bulunan koltukta hareketsiz yatan kişiyi görenler polise haber verdi. Olay yerine 112 Acil ve polis ekipleri geldi. 112 Acil ekibinin yaptığı kontrolde gencin öldüğü belirlendi. Polis, ölen gencin kimliğini belirlemeye çalışırken, olay yerinde incelemede bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Olay yerinden görüntüler
-Polisin inceleme yapması
HABER-KAMERA: Alişan KOYUNCU/ İZMİT(Kocaeli), -
===========================================
Tapu memurunun dikkati hırsızlığı önledi
ERZURUM'da, kiracı olduğu evi arkadaşıyla birlikte sahte kimlik düzenleyerek satmaya çalışan 2 kişi, tapu memurunun dikkati sayesinde suçüstü yakalandı.
M.S. ve K.Y, Abdurrahman Gazi Mahallesi'ndeki bir dairenin satışını yapmak için merkez Palandöken İlçesi'ndeki Tapu Müdürlüğü'ne gitti. Tapu işlemini yapan memur bu kişilerle ev sahibinin imzasının aynı olmadığını fark edince, tapu devrini yarım saat sonra yapacağını söyleyerek zanlıları gönderdi ve polisi arayarak durumu bildirdi.
Palandöken Tapu Müdürlüğüne gelen İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Hırsızlık Bürosu ekipleri, sahte kimlik kullanarak 150 bin lira değerindeki evi 85 bin liraya satmaya çalışan M.S. ve K.Y'yi suçüstü yakaladı.
Emniyet Müdürlüğüne götürülen şüphelilerin ilk sorgusunda K.Y'nin satmaya çalıştıkları dairede kiracı olarak oturduğu anlaşıldı. Yakanan diğer şüpheli M.S.'nin ise bir ay önce kiraladığı otomobili, hazırladığı sahte evrakla Erzincan'da satmaktan arandığı tespit edildi. Şüphelilerin üzerlerindeki 85 bin lira, yapılan incelemenin ardından evi almak için tapu müdürlüğünde bulunan kişiye teslim edildi. Yakalan şüpheliler Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi.
GÖÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
-Şüphelilerin Emniyet müdürüğünü binasından çıkarılması
-Şüphelilerin adilye binası götürülmesi
Haber-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,
===========================================
Kadınlar şalvar ve yemeniyle sahilde yoga yapıyor
ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde "Şalvarını kap da gel" sloganıyla başlatılan yoga etkinliğinde kadınlar şalvar ve yemeniyle sahilde oturup turistlerin meraklı bakışları eşliğinde yoga yapıyor. Etkinliğin öncülüğünü yapan yoga eğitmeni Neşe Gül, "Yoga etkinliğini yapma amacımız, yoganın her alanda, her kıyafetle, her yerde yapılabileceğini göstermekti" dedi.
Kemer Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Gül'ün eşi Neşe Gül, baş ağrısı nedeniyle gittiği doktordan boyun düzleşmesi ve boyun fıtığı başlangıcı olduğunu öğrendikten sonra gittiği fizyoterapistin yönlendirmesiyle yogaya başladı. Aldığı 7 aylık eğitimin arından eğitmen olan Neşe Gül, ilçedeki kadınları da yogaya yönlendirmeye karar verdi. "Şalvarını kap da gel" sloganıyla başlatılan yoga etkinliği büyük ilgi gördü.
MERAKLI BAKIŞLARIN HEDEFİ OLDULAR
Belediye tarafından yeniden düzenlenen Çamyuva Mahallesi'ndeki Zafer Parkı'nda başlatılan yoga etkinliğinde 40 kadın bir araya geldi. Sahil kıyısında giydikleri şalvar ve başlarına bağladıkları yemeniyle yoga yapan kadınlar turistlerin de meraklı bakışlarının hedefi oldu.
"İSTER ŞALVARLA İSTER ŞORTLA"
Neşe Gül, "Şalvarını kap da gel yoga etkinliğini yapma amacımız, yoganın her alanda, her kıyafetle, her yerde yapılabileceğini göstermekti. Bunun için herhangi özel bir ayakkabı, özel bir kıyafete ihtiyaç duyulmadığını, evimizin herhangi bir köşesinde çıplak ayakla gerekirse şalvarımızla, gerekirse şortumuzla sadece rahat edebileceğimiz herhangi bir kıyafetle yapabileceğimiz ve her kesime hitap edebileceğini, köylümüzden tutun da sosyeteye kadar herkesin yogayı mutlaka yapması veyahut da yapabilecek pozisyonda olduğunu göstermekti. İster bir şalvarla ister bir şortla, ister bir bikiniyle rahatlıkla herkes her yerde yapabilir" dedi.
"HAYATA BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİRDİ"
Yogaya katılan Münevver Erkal, "Neşe hanım ilk bu projeyi söylediğinde yogadan pek fazla haberimiz yoktu. Ama yoga ile tanışınca çok farklı bir durum ile karşılaştık. Hayata daha pozitif bakıyoruz. Bulaşık yıkamak, çamaşır yıkamak artık bize daha zevkli gelmeye başladı. Hayata bakış açımızı değiştirdi. Yoga bizim için artık vazgeçilmez bir spor değil de bir hayat yaşama biçimi oldu. Bu nedenle de Neşe hanıma teşekkür ediyoruz bizi yoga ile tanıştırdığı için. Yani her şey çok güzel, Kemer çok güzel ve biz her şeye pozitif bakıyoruz artık" diye konuştu.
"AĞRIM HİÇ KALMADI"
Ayşe Bek, "4 yıl önce menüsküs yırtığı ile diz ağrılarım başladı. 4 yıldan beri sadece ayağımı uzatabiliyordum. Bağdaş kurup oturmam mümkün değildi. Geceleri ağrımı dindirmek için buz koyuyordum dizlerime. Ameliyat demişlerdi. Yaptığım 3 aylık yoga ile bağdaş kurabiliyorum ve ağrım hiç kalmadı. Sporu herkese tavsiye ediyorum. Spor çok önemli ve spor sadece zayıflamak için değil sağlık için. Bütün herkesin hayatında spor olması lazım" dedi.
"YOGAYA BAŞLAMAM EŞİM İÇİN KURTULUŞ OLMUŞTUR"
Ümmihan Sağlık, "Şiddetli bel ağrısı, menüsküs ve migren yüzünden başladım. Tesadüfen duydum. Yoga hem ruha hitap ediyor hem de sağlığa hitap ediyor. Meditasyon sırasında bu dünyadan kopup gidiyorsunuz. Bütün dertleriniz sanki yerin içine akıp gidiyor. Sağlık olarak da zaten vücudunuzdaki ağrılar yoga sayesinde yok olup gidiyor. Yogaya başlamam eşim için kurtuluş olmuştur. Çünkü haftada, 3- 5 günde bir ağrı kesici, bel ağrısı için migren için iğne yaptırmaya acile götürmektense, 'güle güle' diyerek yogaya göndermesi bence daha güzel olmuştur" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Genel etkinlik detayı, yoga başlangıcı
Neşe Gül yakın detay
Yoga eğitiminden detaylar
Neşe Gül detay
Eğitim alan kadınlar detay
Katılımcılardan detay
RÖP: Neşe Gül
Yoga eğitimi detay
RÖP: Neşe Gül
Katılımcılardan yakın detay
Neşe Gül yakın detay
RÖP 2: Münevver Erkal
Alandan genel detay
RÖP 3: Ayşe Bek
Yoga eğitimi detay
RÖP 4: Ayşe Bek
Katılımcılardan yakın detay
RÖP 5: Ümmihan Sağlık
Katılımcılar ve Neşe Gül'ün birlikte "Şalvarını kap da gel voyn" demesi
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),
=================================
İşitme engelliler için işaret dili ile cuma hutbesi
BURSA'nın Orhangazi Merkez Gazi Orhanbey Camii'nde cuma hutbesi ilk kez işitme engelliler için işaret dili ile de verildi.
Orhangazi Merkez Gazi Orhanbey Camii'nde cuma hutbesinde bir ilk gerçekleştirildi. Orhangazi Müftülüğü tarafından yapılan uygulamada, cuma namazı öncesi verilen hutbe, işaret dili eğitimi alan bir din görevlisi tarafından cemaat arasındaki işitme engellilere işaret dili ile sunuldu. Orhangazi Müftüsü Yusuf Tuna'nın da namaz öncesinde vaaz verdiği Gazi Orhanbey Camii'nde Cuma hutbesini camiye gelen işitme engelliler de işaret dili ile izlemiş oldu. Cemaat, uygulamadan dolayı İlçe Müftülüğü ile Gazi Orhanbey Camii personeline teşekkür etti.
Görüntü Dökümü:
Camiden görüntüler,
Hutbe,
Hutbeyi işaret dili ile anlatan din görevlisinin görüntüsü
Cemaatten görüntüler, detay
Haber-Kamera: Hasan BOZBEY/ORHANGAZİ (Bursa), -
========================================
Yavru kanguruya anne şefkati
KOCAELİ'nin Darıca İlçesi'nde bulunan Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nde geçirdiği kronik rahatsızlık sonucu 40 gün önce ölen Valabi cinsi kangurunun kesesinde bulunan yavru kanguruya hayvanat bahçesinde biyolog olarak görev yapan 22 yaşındaki Pınar Çağtaş bakıyor. 7 aylık olan 'Pinky' isimli yavru kanguruya hazırlanan özel kesede bakılıyor.
Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı'nda görevli biyolog Pınar Çağtaş annesi ölen yavru kangurunun bakımını üstlendi. Pınar Çağtaş yaklaşık 40 gün önce annesi kronik rahatsızlık nedeniyle ölen kangurunun kesesinde bulunan yavru kanguru ile yakından ilgileniyor. Anneyi kaybettiğinde yavru kangurunun 6 aylık olduğunu söyleyen Pınar Çağtaş, "40 gün önce bir valabi yavrumuza kavuştuk. Annesi şu anda aramızda değil, öldü. Kronik bir rahatsızlığı vardı. Uzun tedaviler sonucunda sağlığına kavuşmuştu ama gebelik sürecinde yeniden nüksetti. Hamile olduğu için de bebek yüzünden yeterli doz ilaçları kullanamadığımız için anneyi kaybettik. Anneyi kaybettiğimizde valabi 6 aylıktı. Hala annenin kesesinde olması gerekiyordu ve sadece anne sütüyle beslenmesi gerekiyordu. Türkiye'de de bunun bir emsali olmadığı için uygun bir mama içeriği araştırmalarımız sonucunda bulamadık. O nedenle kolları sıvadık ve işe öncelikle onun anne kesesi gibi hissedeceği ortam hazırladık. Uygun bir ortamı hazırladıktan sonra uygun bir mama içeriği hazırlamayı araştırdık. Bunun sonucunda onun gelişimini destekleyecek ve anne sütüne en yakın içeriği özel bir mama karışımıyla sağladık. Kilo ve boy kontrolünü düzenli yaptığımızda mamanın gayet başarılı olduğunu gördük. Şu anda Pinky çok sağlıklı ve 7 aylık. 40 gündür birlikteyiz" dedi.
Yaptıkları keseden istediği zaman yavru kangurunun çıktığını söyleyen Pınar Çağtaş konuşmasını söyle sürdürdü:
"Biz onunla birlikteyiz. Keseden istediği zaman çıkıyor, istediği zaman geliyor. Ama kendini hazır hissettiğinde biz de onu destekleyeceğiz ve hep onun yanında olacağız. Şu anda 24 saat benimle birlikte. Gece ve gündüz mamasını ben veriyorum. Pinky ilk bir ay sadece kesedeydi. Çıkmak istemedi. O yüzden günü kesede geçiyordu. Sadece beslenme ve dışkılama rutinlerinde birlikteydik. Çok insan görmesi onu strese sokacaktı. O yüzden insanlardan da uzak sadece beni görmesini sağladık. Stresten uzak bir ay geçirdi. Bir ayın sonunda artık kendi isteği ile ara sıra keseden çıkmaya başladı. Şu anda günün belli saatlerinde dışarıya çıkarıyoruz. Ama hep yanındayım. Kese hep hazır. Kesesine dönmek istediği zaman hemen gelip kesesine giriyor. Günü bu şekilde geçiyor. En az 2 ay daha kesede olması gerekiyor. 2 ayın sonunda katı sebze ve meyveye geçtiği zaman anne sütüne devam edeceğiz. Ama 2 ayın sonunda artık keseye girmemesini bekliyoruz. Tabi bu biraz da onun gelişimi ve psikolojik sağlığı ile ilgili bir durum. Bu süre 3 ay da olabilir 4 ay da olabilir. Bizim için hiçbir sıkıntı yok şu anda"
Kızıl dev kangurular ile valabi kangurularının bir arada yaşadıklarını belirten Pınar Çağtaş, "İkisi de aynı tür olduğu için bir problem yok. 5 tane valabi kangurumuz vardı. 2 dişi 3 erkekti. Bir tane dişimiz gebe kaldı. Valabilerin gebeliklerinde şöyle bir durum var. 33 gün süren bir gebelik yaşıyorlar. 33 günün sonunda yavru 1 gramdan daha küçük bir ağırlıkta doğuyor ve keseye tırmanıyor. Keseye girdikten sonra burada anne sütüyle beslenerek 9 ay daha kesede gelişimini tamamlıyor. Bu anne valabiyi gebeliğinin altıncı ayındayken hastalığından dolayı kaybettik. Yavru için de kalan 3 ayı daha sağlıklı tamamlaması için biz şu anda ona destek veriyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
-Kangurudan görüntü
-Röportaj
Haber: HABER-KAMERA: Mesut IŞIK-Büşra KAYA/ DARICA(Kocaeli), -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 8 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?