Açık denizde 4 gündür sürükleniyorlardı
Antalya'da denizde 30 kaçak böyle yakalandı
ANTALYA'da, yasadışı yollardan yurtdışına gitmeye çalışan çoğunluğu Suriyeli 30 kaçak, denizde sürat teknesinde yakalandı.
Alanya açıklarında geçtiğimiz Perşembe günü seyir halindeki bir yük gemisinden, içinde çok sayıda insan bulunan tekne ihbarı yapıldı. Bunun üzerine Alanya Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı'na bağlı ekipler belirtilen bölgeye gitti. Sahil Güvenlik ekipleri, uluslararası sulardaki bir sürat teknesinde çoğunluğu Suriyeli ve aralarında Iraklı, İranlı ve Afgan uyruklu 30 kaçağı yakaladı. Uzun süre denizde kaldıkları, bu nedenle açlık ve susuzluktan bitkin düştükleri belirlenen kaçaklar sahil güvenlik botlarına alındı.
AÇIK DENİZDE 4 GÜNDÜR SÜRÜKLENİYORLARDI
Alanya İlçesi'nin 50 mil açığında yakalanan 2'si kadın, 5'i çocuk, 30 kaçak, Sahil Güvenlik botuna alındıktan kısa süre sonra, kendilerini taşıyan tekne battı. Kaçaklar, Alanya Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı'na getirildi. Yapılan ilk araştırmada kaçakların Mersin'de kaldıkları ve 2 Nisan'da Kıbrıs üzerinden Avrupa ülkelerine gitmek amacıyla biri Türk, diğeri Suriyeli 2 kişiyle, kişi başı 1000 dolara anlaştıkları belirlendi. Kaçakların 2 tekneyle Mersin'den yola çıktıkları bildirildi. Sahilden 20 mil açıkta Suriyeli insan tacirinin teknenin yakıtının bittiğini söyleyerek, diğer tekneye geçip kaçtığı iddia edildi.
Açık denizde arızalı tekneyle 4 gündür sürüklendikleri ifade edilen kaçaklara, Alanya Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı'nda yemek ve battaniye verildi. Kaçakların işlemlerinin ardından polise teslim edileceği belirtildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Kaçakların yakalanması için düzenlenen operasyon
-detaylar
Haber: Engin ANAK/ALANYA (Antalya), -
=============================================
TBMM Başkanı Kahraman: Türkiye darbe görmeyecektir
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında milletin demokrasisine sahip çıktığını belirterek, "Benim kesin kanaatim bundan sonra Türkiye darbeler dönemini görmeyecektir, darbe görmeyecektir. Türkiye gelişmesini devam ettirecektir" dedi.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Hereke Halı Fabrikası'nda incelemelerde bulunduktan sonra Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'nu makamında ziyaret etti. Kahraman burada yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi önünün kesilmek istediğini belirterek, "Türkiye'mizin önü kesilmek istendi ve 15 Temmuz gecesi millet bir bütün halinde tek vücut oldu. Bu özlenen bir tablodur ve giderek bu tablo güçlenecektir, buna inanıyorum. Türkiye demokrasiyi özümsediğini ortaya koydu. Meydanlarda her partiden insanlar ay yıldızın gölgesinde olduklarını ve parti rozetlerini bir tarafa bıraktıklarını ortaya koydular" dedi.
Kahraman, 15 Temmuz'dan sonra siyasi partilerin irade beyan ettiğini söyleyerek, "Darbe üreten bir sistemin elden geçirilmesi doğru bir hadisedir. Siyasi partiler bu noktada irade beyan etmişlerdi yeni bir anayasa olsun diye. Mecliste buna ait bir çalışma yaptık. Fakat neticeye gitme durumu olmadı. Türkiye kendinin ayağına bağlayan pranga şeklinde olan mevzuattan kurtarılmalıdır. Sistem tam demokratik olmalıdır" diye konuştu.
DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ GELİŞTİ, BU ÇOK GÜZEL
15 Temmuz'da milletin demokrasiye sahip çıktığını ifade eden Kahraman şöyle konuştu:
"Gücümüzün farkında olmalıyız ve gücümüzü ortaya koymalıyız. Dünyada ümidiz, gönül ve kültür coğrafyamızın ümidiyiz. Bu yolda inşallah devam edeceğiz ve gelişmemiz devam edecek. Biz inşallah ötelere doğru gideceğiz ve yolumuz kesilmeyecek. 15 Temmuz'un ispat ettiği bir nokta oldu. Hangi siyasi parti ve görüş olursa olsun demokrasiden taviz vermeyen bir yapıya ulaştık. Demokrasi kültürü gelişti, bu çok güzel bir şey. Herkes kendi görevini görecek. O gece eğer tahakkuk etseydi harekat 16 Temmuz'da Türkiye perişandı. Asker kıyafeti giymiş teröristlerle, bazı kendilerini bilmezlerin hareketleri önümüzü kesecekti. Gece saat 3'teki harekat öne alındı. Sayın Genelkurmay başkanımız taviz vermedi. Cumhurbaşkanımız vatandaşımızı meydanlara çağırdı ana önleyici de o oldu. Millet de demokrasisine sahip çıktı, parti gözetmeden ay yıldızın altında. Benim kesin kanaatim bundan sonra Türkiye darbeler dönemini görmeyecektir, darbe görmeyecektir. Türkiye gelişmesini devam ettirecektir"
Kahraman daha sonra Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nu makamında ziyaret etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-İsmail Kahraman'ın Hereke halı fabrikasına gelişi
-Valilik ziyareti ve açıklamaları
- Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ni ziyareti
HABER: ERGÜN AYAZ-KAMERA: ORHAN UZUN/ İZMİT
=============================================
Bilal Erdoğan'dan Adana'daki kazada yaralananlara geçmiş olsun ziyareti
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, Adana'da mitinge gelirken meydana gelen kazada yaralanan vatandaşları ziyaret etti.
Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve Ak Parti milletvekillerinin eşlik ettiği Bilal Erdoğan, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingine katılmak için bindikleri midibüsün kaza yapması sonucu yaralanan 3 kişinin tedavi edildiği Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gitti. Basına kapalı gerçekleştirilen ziyarette Bilal Erdoğan, doktorlardan bilgi alırken yaralılara 'geçmiş olsun' dileklerini iletti.
Hastane ziyaretinde soru kabul etmeyen Bilal Erdoğan, daha sonra Türkiye Gençlik Vakfı'nca Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda düzenlenen 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Yeni Anayasa' konulu konferansa katıldı.
Görüntü Dökümü
--------------
Bilal Erdoğan'nın hastaneye gelişi
Hastanenin dış görüntüsü
Bilal Erdoğan'nın hastaneden çıkışı
Haber: Yusuf BAŞTUĞ-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,
================================================
Çevik Kuvvet otobüsü devrildi; 9 polis yaralandı
MERSİN'in Anamur İlçesi'ne referandum çalışmaları yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu ve Prof. Dr. Süheyl Batum için önlem almak üzere giden Çevik Kuvvet otobüsü aşırı yağış nedeniyle devrildi. Kazada yaralanan 9 polis ayakta tedavi edilirken, kazaya giden bir ambulans da devrildi.
Kaza, Aydıncık İlçesi yakınlarında meydana geldi. Mersin Emniyet Müdürlüğüne bağlı Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne ait ve içinde 27 polis memuru bulunan Kamber Alıcı yönetimindeki 33 D 3412 plakalı otobüs, sabah erken saatlerde kent merkezinden yola çıktı. Araç, Aydıncık İlçesi yakınlarında aşırı yağış nedeniyle kayganlaşan yolda devrilerek yan yattı.
Can pazarının yaşandığı kazada yoldan geçen ve çevrede bulunan vatandaşlar ile Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiye kurtarma ekibi de yaralanan polis memurlarının yardımına koştu. Kazada yaralanan 9 polis memuru yoldan geçen sivil araçlarla Aydıncık Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralanan polisler ayakta tedavi edildikten sonra taburcu edildiler. Aydıncık Kaymakam Vekili Muhammed Soysal, yağıştan dolayı otobüsün kayarak yan yattığını polis memurlarının da kazayı hafif sıyrıklarla atlattığını söyledi.
AMBULANS KAZA YAPTI
Bu arada alınan kaza haberi üzerine olay yerine giden Bayram Bolaç yönetimindeki 33 DRR 05 plakalı ambulans aşırı yağış nedeniyle kayganlaşan yolda devrildi. Ambulans sürücüsü ve iki sağlık personeli kazadan şans eseri yara almadan kurtuldu.
Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
Haber: Mustafa İNSAN/ MERSİN, -
=========================================
Bakan Zeybekci'den ilginç benzetme
EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, Türk Sağlık-Sen'in Denizli'de düzenlediği toplantıda ilginç bir benzetme yaptı. Sinevizyona yansıtılan eski Başbakan Bülent Ecevit ve Ekonomi eski Bakanı Kemal Derviş'in fotoğrafını gösteren Zeybekci, "Bu resme bakın, Kemal Derviş ve Başbakan Ecevit. Bu taraftaki Nihat Zeybekci olsun bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan olsun. Şu yüz ifadesiyle, bende elimi Erdoğan'ın omzuna böyle koymuş olsam sonuçlarını düşünebiliyor musunuz? Size ne kadar muhtaç hale geldiğimi, sargılarla ne hallere geldiğimi düşünebiliyor musunuz." dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türk Sağlık-Sen Denizli Şubesi Kadın Kolları'nın Dünya Sağlık Günü için Dedeman Park Otel'de düzenlediği toplantıya katıldı. 15 Temmuz Gazisi Safiye Bayat, darbe girişimi sırasında yaşadıklarını toplantıda anlattı. Ardından Bakan Zeybekci, kürsüye gelerek kadınlara hitap etti. Zeybekci, kadın kolları yapılanmalarını eleştirip, kadınların hayatın her kademesinde aktif rol oynaması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Ben belediye başkanı olduğum ilk dönemde, Dünya Kadınlar Günü kutlamasında şunu söylemiştim. Hala devam ediyor o söylemim. Sağlık-Sen'in erkek kolları var mı? Kadın kolları ne iş yapıyor öyleyse. Yani onun için biz eğer hani eşitlik diyorsak önce oradan başlamamız lazım. Şaka söylüyorum tabii ki. Benim ülkemin gerçekleri var ama diğer taraftan bu kulağımızın bir yerinde dursun. O kadarda böyle kadın kolları kurduk biz diye sevinmeyin. Pek sevindirecek bir şey değil. Çünkü gelişmiş demokrasilerde partilerin kadın kolları yok. Bizde var. AK Partide de var, MHP'de de var, CHP'de de var. Kadınlarımız her yerde birinci kademede etkin olmalı."
BENZETME YAPTI
Bakan Zeybekci, geçmişte koalisyonlar nedeniyle Türkiye'nin IMF'nin kapısının önüne konulduğunu, Türkiye'yi IMF'nin memurlarının yönetir hale geldiğini belirterek, "O dönemlerde Carlo Coterelli Türkiye'ye gelirdi, başbakan dahil, başbakan yardımcıları ve bakanlar kurulu denetime dizilirdi. Ayda bir kere gelirdi, denetimlerde sonuç olumlu çıktığı zaman yaşadık, haydi vur patlasın çal oynasın. O ay IMF kredi dilimini serbest bırakırdı. Bir gün Carlo geldi, 'Bu ay serbest bırakamayacağız' dedi. Ancak devletin tekerleği dönüyor. Bir ay vermeyeceğiz dediler. 'Siz bizim dediğimiz gibi verdiğimiz paraların faizlerini garanti altına alacak uygulamaları yapmıyorsunuz. Bu Carlo'yla olmuyor size ekonomi bakanı vereceğiz. Başbakan üzerinde yetkileri sahip olacak. O ne derse o olacak' dediler" diye konuştu.
Bakan Zeybekci, konuşması sırasında sinevizyona yansıtılan eski Başbakan Bülent Ecevit ile eski Ekonomi Bakanı Kemal Derviş'in fotoğrafını göstererek, "Bu resme bakın, Kemal Derviş ve Başbakan Ecevit. Bu taraftaki Nihat Zeybekci olsun bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan olsun. Şu yüz ifadesiyle, bende elimi Erdoğan'ın omzuna böyle koymuş olsam sonuçlarını düşünebiliyor musunuz? Size ne kadar muhtaç hale geldiğimi, sargılarla ne hallere geldiğimi düşünebiliyor musunuz. Onurlu bir ülkeye, bağımsız bir ülkeye, devlete yapılacak en büyük hakaret, onur kırıcı hakaret, o ülkeye dışarıdan bakan atamaktır" dedi.
17-25 sürecinde Halk Bankası'nın da hedef alındığı ifaden eden Bakan Zeybekci, "17-25 Aralık'ı, hatırlayın o günü. Halk Bankası Genel Müdürü o kadar salaktı ya, Allah korusun öyle bir şeyi de yok kardeşimizin. Evinde ayakkabı kutularında içinde para saklardı ya hatırlayın. 2001 yılında illa Halk Bankası ile Ziraat Bankası kapatılsın diyorlardı. Türkiye'nin İran'la, Körfez coğrafyasıyla ticaretinde en büyük fonksiyonu Halk Bankası yüklenmişti. Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Ziraat Bankası olmasaydı, üçüncü köprü, havaalanı, tüp geçitler Osman Gazi köprüsü yoktu. 16 Nisan bu ülkenin geleceğinin bir daha tuzaklarla, koalisyonlarla kandırılmaması için sizin bağımsızlık ilanınızdır" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Bakan Zeybekci'den görüntü
Salondan görüntü
Zeybekci'nin konuşması
-eybekci'nin fotoğrafla benzetme yapması
Haber: Ramazan ÇETİN- Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,
===========================================
Bakan Özlü: Yılın ikinci çeyreğinde ekonomi canlanacak
BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Bankalarda kredisi hazır, almak üzere bekleyen 73 bin 28 KOBİ'miz var. Bankalarla görüşen 169 bin KOBİ var. Büyük sanayiciler için de 250 milyar liralık bir kredi paketi hazırladık. İnşallah önümüzdeki günlerde, yani yılın ikinci çeyreğinin bitiminde piyasanın canlandığını, ekonominin hareketlendiğini hep beraber göreceğiz" dedi.
Bakan Özlü, Bolu'nun aşçılarıyla ünlü ilçesi Mengen'deki Aşçılar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde düzenlenen kepçe devir teslim törenine katıldı. Törene Bakan Özlü'nün yanında Vali Aydın Baruş, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AK Parti Bolu Milletvekilleri Ali Ercoşkun, Fehmi Küpçü de katıldı. Törende konuşan Bakan Özlü, Türkiye'nin her geçen gün büyüdüğünü belirterek, "Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin büyüme rakamları açıklandı. Türkiye geçen sene 2.9 oranında büyüdü. Bu büyüme oranı bile beklentilerin altında olmasına rağmen AB'nin ortalama büyüme oranının yaklaşık 2 katı. Geçen sene Türkiye'de çok talihsiz olaylar oldu. Bir darbe girişimine maruz kaldık. Sadece üçüncü çeyrekte bir küçülme yaşandı ama bütün diğer çeyreklerde Türkiye büyüyor. Türkiye büyümeye devam edecek" diye konuştu.
Bakan Özlü, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) kredisi kullanan kişilerle ilgili son verileri açıklayarak şunları söyledi:
"Bakanlık olarak mikro ölçekli girişimleri destekliyoruz. Şimdi bir proje başlattık. Yaklaşık 11 milyar lira civarında bir tutarı mikro KOBİ'lerle buluşturmak istiyoruz. Bugün sizinle dün akşamki son rakamları paylaşacağım. Dün akşam mesai bitimi rakamları bunlar. KOSGEB'den, bizden kredi alanların sayısı 162 bin 695. 10 Mart'tan itibaren piyasaya giren, yani kredi ile buluşan KOBİ'lere verdiğimiz kredi 4 milyar 87 milyon 610 bin lira oluyor. Yani 4 milyar liranın üzerinde bir kredi hacmi piyasaya girdi. Yine bankalarda kredisi hazır bitmiş olan ve kredisini almak üzere bekleyen 73 bin 28 KOBİ'miz var. Halen bankalarla görüşen 169 bin KOBİ var. Büyük sanayiciler için de 250 milyar liralık bir kredi paketi hazırladık. Bu da şu anda kullanımda. İnşallah önümüzdeki günlerde yani yılın ikinci çeyreğinin bitiminde piyasanın canlandığını ekonominin hareketlendiğini hep beraber göreceğiz."
Bakan Özlü, konuşmasının ardından okula destek olan kişilere plaket vererek bu yıl mezun olan 111 öğrenciyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. Öğrenciler keplerini havaya atarak mezuniyetlerini kutladılar. Okulu dereceyle bitiren öğrencilerin alt sınıftaki öğrencilere kepçeyi devretmesinin ardından tören sona erdi.
Bakan Özlü, Mengen'deki programının ardından Bolu Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan bir tekstil fabrikasını ziyaret ederek üretim alanlarını gezdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Bakan Özlü'nün okul önünde karşılanması
-Salondan görüntü
-Bakan Özlü'nün konuşması
-Öğrencilerle Bakan Özlü'nün fotoğraf çektirmesi
-Aşçı andından görüntü
-Kepçe devir teslim töreninden görüntü
-Bakan Özlü'nün fabrika ziyareti
HABER-KAMERA: Mutlu YUCA/BOLU
============================================
Saadet Öğretmen; Mağdur çocukların Adli Tıp'a yeniden sevkedilmemesi sevindirici
İZMİR'in Menderes İlçesi'nde 3 yıl önce, yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 kız öğrencisine 'porno film izlettiği' ve 'istismarda bulunduğu' iddiasıyla 102 yıl hapis cezası istenen emekli vekil okul müdürü 66 yaşındaki tutuklu Adil Ş.'nin yargılandığı davada, çocukların yeni rapor için tekrar İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesinden vazgeçilmesi, olayın ortaya çıkmasını sağlayan öğretmen Saadet Özkan'ı sevindirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nca en cesur kadın seçilen Özkan, "Çocuklar çok hırpalandı. Onlar adliye koridorlarını, hastane köşelerini ve defalarca dinlenmeyi hak etmediler" dedi.
Menderes'teki davaya konu olan olay 17 Mayıs 2014 tarihinde jandarmaya gelen telefon ihbarıyla ortaya çıktı. Sancaklı Mahallesi'nde bulunan ilkokulda 22 yıl öğretmen ve vekil müdür olarak görev yapan, evli 2 çocuk babası emekli Adil Ş.'nin, 6 kız öğrenciye porno film izletip, cinsel taciz ve istismarda bulunduğu öne sürüldü. Jandarma, olay tarihinde yaşları 6 ile 11 arasında değişen öğrencilerin ifadelerini psikolog eşliğinde aldı. İfadelerin ardından gözaltına alınan Adil Ş. suçlamaları kabul etmedi, ancak tutuklandı.
İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 15 Ekim 2015 tarihindeki duruşmasında, toplam 102 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan ve 1 yıl 5 aydır tutuklu olan emekli öğretmen Adil Ş., delillerin büyük ölçüde toplanmış olması ve tutukluluk süresi de dikkate alınarak tahliye edildi. Dava, aynı okulda görev yapan öğretmen Saadet Özkan'ın BİMER'e şikayeti ile tekrar gündeme geldi. 2016 yılının 26 Haziran'da görülen davanın duruşmasında mahkeme heyeti, sanık Adil Ş.'nin tutuklanmasına karar verdi.
Davanın 13'üncü duruşması geçen 9 Şubat'ta yapıldı. Mahkeme heyeti, 6 mağdur çocukla ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ncı İhtisas Dairesi'nden gelen raporda ruh sağlıklarının bozulduğunu belirtti. Mağdurların ruh sağlıklarının kalıcı bir şekilde bozulup bozulmadığının tespiti için Adli Tıp Genel Kurulu'na yeniden rapor alınması için, buraya gönderilmelerine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
Davaya müdahil olarak katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili Avukat Hülya Yazar Günay, geçen 22 Şubat'ta mahkemeye dilekçe verip, çocukların ikinci kez rapora gönderilmeleri durumunda, psikolojilerinin daha çok bozulacağını, travma yaşayacaklarını, çocukların ve dosyanın gönderilmeden rapor düzenlenmesi için İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'na müzekkere yazılıp sorulmasını talep etti. Mahkemenin bu talep ile ilgili yazısına, 15 Mart'ta Adli Tıp Genel Kurulu cevap gönderdi. Kurumun mahkemeye gönderdiği yazıda, dava dosyasının ve mağdur çocukların gönderilmeksizin ek mütalaa düzenleneceği bildirildi. Adli Tıp Genel Kurulu'ndan gelen bu yazı üzerine mahkeme geçen 20 Mart'ta res'en duruşma yaptı.
14'üncü duruşmaya taraflardan kimse katılmadı. Duruşma savcısı, mağdur çocukların muayaneye gönderilmesi için geçen 9 Şubat'ta yapılan duruşmada verilen ara karardan vazgeçilmesi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti de talep doğrultusunda karar verdi.
EN CESUR KADIN
Bu davayla ilgili çabaları nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı'nca en cesur kadın seçilen öğretmen Saadet Özkan ödülünü geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın eşi Melania Trump'ın da katıldığı törende aldı. Halen Amerika da bulunan Saadet Özkan, mahkemenin, çocukların yeniden Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesinden vazgeçilmesi kararını sevinçle karşıladığını söyledi. Özkan, "Hukukun ve adaletin üstünlüğüne inanıyorum. Çocuklar çok hırpalandı. Onlar adliye koridorlarını, hastane köşelerini ve defalarca dinlenmeyi hak etmediler. Ortada bir suç varsa cezası en kısa sürede verilmeli. Herkes elini vicdanına koysun, onların olması gereken yer buralar değil. Onlar eğitimlerini tamamlayıp mutlu hayatlar kursunlar. Hepimiz çocuk olduk ve çok mutluyduk. Onların hakkı mutlu olmak ve hırpalanmamak. Bunu yaşamış olmaları bile büyük talihsizlik. Ruh sağlığı bozulduğu raporunu okuyan her insan bu karardan etkilenir. Hepimizin çocuğu var buna, dayanabilecek bir yürek yoktur diye düşünüyorum. Artık adalet tecelli etmeli" dedi.
Mahkeminin verdiği kararla, çocukların bir daha o travmayı yaşamayacak olmasının kendisini çok mutlu ettiğini dile getiren Özkan, "Mayıs ayında yapılacak olan duruşmaya herkesi davet ediyorum. Sanık hak ettiği cezayı alır inşallah. Çocuklarım ancak o zaman geceleri daha rahat uyuyacak. Çocukları üzmeyelim, onlara sevgi verelim. Her çocuk güvende olana kadar davaların peşini bırakmayacağız" diye konuştu.
Haber: Bahri KARATAŞ/ İZMİR, -
============================================
65 bin lirayı alan dolandırıcılar, evde arama da yaptı
ADANA'da 82 yaşındaki Hidayi ile 71 yaşındaki Meliha Ayrancı çiftini telefonla arayan dolandırıcılar, ellerindeki bütün birikimleri olan 65 bin lirayı aldı. Çiftin "Başka paramız yok" demesine inanmayan dolandırıcılar, polis gibi eve girip arama yaptı. Dolandırıcılar evin alt üst edip, çiftin gizlediği 800 lira ve 2 Cumhuriyet altınını da alıp kaçtı.
Merkez Seyhan İlçesi Yeşilevler Mahallesi'nde oturan Ayrancı çiftini telefonla arayan dolandırıcılar, "Bir kuyumcu soyulmuş, ikinizin de olay yerinde TC kimlik numarası ulaştık. Soruşturma yapıyoruz, evde ne kadar altın, para varsa hepsini sivil polis gönderip aldıracağız" dedi. Telefonda 5 saat boyunca konuştukları Meliha Ayrancı'yı bankaya yönlendiren dolandırıcılar, 25 yıldan beri Almanya'da yaşayan oğlunun birikimi olan parayı çektirdi. Eve dönen Meliha Ayrancı, kapılarına kadar gelen dolandırıcılara bütün parası olan 65 bin lirayı teslim etti. Emekli maaşını da dolandırıcılara veren Meliha Ayrancı, eşi ile kendisi için acil durumlarda harcamak için 800 lirayı ayırdı.
Parayı alan dolandırıcılar, ertesi gün çifti yeniden aradı. Meliha Ayrancı'nın telefonunu Hidayi Ayrancı açtı. Ayrancı'ya kendisini savcı olarak tanıtan dolandırıcılardan biri, "Sen bizden para saklamışsın. Eve ekip gönderiyorum, arama yapacak. Bulursa, kelepçeyi takıp karını da seni de hapse atacak" diye tehdit etti. Hasta olduğu için dışarıya çıkamayan Hidayi Ayrancı, kilitli sokak kapısını açmaları için balkondan anahtarı atıp dolandırıcıları içeriye aldı. Eve giren 2 dolandırıcı, yaşlı çiftin yatak ve oturma odaları ile salondaki bütün eşyaları didik didik aradı. Yorganların arasını, çekmeceleri karıştıran dolandırıcılar, Meliha Ayrancı'nın "Ne olur ne olmaz?" diyerek kenara ayırdığı 800 lira ile 2 Cumhuriyet altınını da aldıktan sonra çıkıp gitti.
Telefonla konuşurken dolandırıcıların, "Paranızı akşam hesabınıza yatıracağız" dedikleri için bankaya giden Meliha Ayrancı, hesabında para olmadığını öğrenince dolandırıldığını anladı. Polise başvuran Meliha Ayrancı şikayetçi oldu. Evde inceleme yapan polis, 2 dolandırıcının kimliğini tespit etti. Çevredeki güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen Yankesicilik ve Dolandırıcılık Bürosu ekipleri, dolandırıcılardan 42 yaşındaki Cumali Uçar'ı yakaladı. Gözaltındaki sorgusunda suçunu itiraf eden ve Meliha Ayrancı tarafından da teşhis edilen Uçar, sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Dolandırıcılık olayları ile ilgili haberleri izlemesine rağmen, inandığı için kendisini suçlayan Meliha Ayrancı, "Nasıl yaptılar, nasıl inandırdılar anlamadım. Parayı verip, dolandırıldığımızı anlayınca kimseye bir şey anlatamadım" diyerek utandığını söyledi.
Polis, Ayrıncı çiftini dolandıran diğer şüpheli aranıyor.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Polis aracının gelişi
Zanlının Adli Tıp Birimi'ne girdirilmesi
Adli Tıp Birimi tabelası
Adli Tıp Birimi önünden genel ve detay görüntüler
Dolandırılan kadının evindeki konuşması
Dolandırılan kadının olayı anlatması
Evinin dışından genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI ADANA,
===========================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-7 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?