Bakan Bozdağ: Alman gazeteleri Türkçe manşetlerle 'hayır' çıkması için büyük çaba gösteriyor
ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, "Alman gazeteleri Almanca ve Türkçe attıkları manşetlerle Türkiye'deki halk oylamasında 'hayır' çıkması için büyük bir çaba göstermektedir. Sadece gazeteler değil, devlette de aynı gayreti görüyoruz. Hollanda, Avusturya'da, İsviçre'de, Belçika'da pek çok ülkede benzer bir gayrezi görüyoruz" dedi.
Bakan Bozdağ, 16 Nisanda yapılacak halk oylamasına ilişkin memleketi ve doğum yeri Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Alman Bild Gazetesi'nde yayınlanan 'Atatürk olsaydı 'hayır' derdi' manşenitine ilişkin sorusuna bakan Bozdağ, Türk halkının 16 Nisan'da Türkiye'nin hükümet sistemini değiştireceğini söyledi. Bozdağa, "Alman gazeteleri., Alnanca, Türkçe attıkları manşetlerle Türkiye'deki halk oylamasında 'hayır'ın çıkması için büyük bir çaba göstermektedir. Sadece gazeteler değil, devlette de aynı gayreti görüyoruz. Holanda'da, Avusturya'da, İsviçre'de, Belçika'da pek çok ülkede benzer bir gayreti görüyoruz, büyük bir telaş içindeler ve bu telaşla Türkiye'ye saldırmaya, Türk halkının iradesini etkilemeye ve buradan 'hayır' çıkması için uğraşıyorlar" dedi.
'ATATÜRK OLSAYDI 'HAYIR' DERDİ'
Devletimizin ve cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü de alet ederek 'Atatürk olsaydı hayır derdi' şeklinde bir manşetle çıktıklarını hatırlatan Bakan Bozdağ, açıklamasına şöyle devam etti: "Ama ben buradan şunu çok net ifade etmek isterim. Atatürk olsaydı bu ittifakların hepsini çok iyi değelendirir ve yapılan sistem değişikliğini, Türkiye'yi nasıl bir büyümeye, gelişmeye ve sıçramaya ve yeni denöme hazırlamaya katkı sağlayacağını göreceği için Atatürk büyük değişime aziz Türk milleti ile beraber 'evet' derdi. Bölücü terör örgütü PKK, DHKP C, FETÖ, DEAŞ dahil bilumum terör örgütleri şu anda Türkiye'deki halk oylaması sürecinde aziz milletimizin iradesini baltalamak ve 'hayır' çıkması için uğraşıyor. Şimdi Atatürk eğer mezarından kalksaydı, esasında CHP enel başkanı ve ekibine kızardı, 'benim kurduğum devleti, cumhuriyeti ve benim azim milletimi 40 yıldır bölmekle parçalamakla uğraşan ve bu hedefine ulaşmak için askerimizi, polisimizi, onca sivil insanımızı şehit eden terör örgütüyle aynı hedefe nazsıl siz koyuyorsunuz, çalışıyorsunuz' diye öncelikle sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine kızar, ve 'yaptığınız yanlış, gititğiniz yol yanlış' diye kızardı. Ben inanıyorum ki Atatürk hayatta olsaydı, Türk milletinin geleceği için, siyasi istikrarın, güçlü iktidarın, kuvvetler ayrılığının etkin ve hızlı karar alarak Türkiye'yi yönetmenin bu millete neler kazandıracağını en iyi bilenlerden olacağı için, mutlaka ben 'evet' diyeceğine inanıyorum. Ama gördüğünüz gibi avrupalılar Atatürk'ü bu propagandaya alet ederek milletimizin, Gazi Mustafa Kemal ile olan sevgisini istismar yolunu seçmişlerdir" dedi.
Cumhurbaşkanı'nın Meclis'i fesih yetkisinin olup olmayacağına ilişkin sorusuna Bakan Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu bir yandan büyük çarpıtmalar ve yalanlar söylüyor. Bunları ayırkta, takip etmekte zorlanıyoruz. Türkiye Anayasası'nın 116. maddesine Cumhurbaşaknına belli şartların varlığı halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinii yenileme hakkı veriyor. Nitekim 7 Haziran seçimleri sonrası oluşan parlamento, Cumhurbaşkanımızın bu yetkiyi kullanması suretiyle seçime götürmüştür ve 1 Kasım'da da bu seçim yenilenmiştir.Yani bu ilk defa Anayasa'da olan bir şey değil, Anayasa'da halihazırda olan bir şey. Ama sayın Kılıçdaroğlu Türk halkından sakladığı, ilk defa Anayasa'ya konan ve meclisimizi yürütmeye karşı, cumhurbaşkanına karşı güçlü kılan iki tane düzenleme var. Birisi şu: cumhurbaşkanı mevcut Anayasa'da olduğu gibi yine Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar verebilecektir. Ama bu taktirde kendi seçimini de yenileyecektir. 7 Haziran'da karar verdi, kendi seçimlerini yeniledi mi, yenilemedi mi?. Ama şimdi yeni Anayasa diyor ki; Cumhurbaşkanı bu yetkisini kulanabilir, ama kendi seçimini de yenilemek zorundadır" dedi.
KILIÇDAROĞLU'NUN CHP DÖNEMİ ÖZLEMLERİ VAR
Bakan Bozdağ, bir gazetecinin, 'Kılıçdaroğlu çift başlılık sadece yukarıda değil, tavanda da olacaktır. Vali ve il başkanı arasında da çift başlılık olacaktır" söylemine ilişkin sorusuna, "Sayın Kılıçdaroğlu herhalde CHP dönemi özlemleri var. Biliyorsunuz İnönü döneminde valiler aynı zamanda il başkanıydı. CHP'nin geçmişte böyle bir uygulaması var. Herhalde o uygulamaya özlemle bunu söylüyor. Bu, tamamiyle büyük bir iftiradır. Öyle bir şeyin olması söz konusu değildir. Bizim çift başlılık dediğimiz şey; Cumhurbaşkanı ve hükümet arasındaki çift başlılığı ortadan kaldıran yürütmeyi iki ortağın eliyle sağlanmasını önleyip, tek kişi ve tek başlı bir yürütmeyi esas alan bir düzenleme yapıyoruz. Şu anda Türkiye'de kaymakam bir, muhtar bir, vali bir. Dikkat ederseniz Belediye başkanı bir. Meclis başkanı bir, Cumhurbaşkanı bir. Ama sadece yürütmeye geldiği zaman çift başlılık var. Neden muhtarlık, belediye, kaymakamlık, valilik ve hatta CHP Genel Başkanı için tek başlılığı sayın Kılıçdaroğlu önemsiyor, doğru görüyor da, Türkiye'nin yürütme organı olan ve yürütme yetkisini kullanan yerde çift başlılığı savunuyor. Eğer doğruysa, o her tarafta bunu savunması lazım. Şimdi bakıyorsunuz başka yerde itiraz ediyor, ama buraya gelince çift başlılığı müdafa ediyor. Türkiye, cumhurbaşkanı ve başbakan, bakanlar arasındaki kavgalardan çok çekmiştir. Bundan sonra yeni kavgalara harcayacak vakti Türkiye'nin yoktur" dedi.
Bakan Bozdağ, 'Yurt dışında referandum oylamasının başladığı ve yaklaşık 40 bin civarında vatandaşın oy kullandığı ve yoğun bir katılımın olduğu' yönündeki değerlendirmesini sorması üzerine de şunları söyledi: "Ben bunu olumlu görüyorum. Türk halkı özellikle yurt dışındaki yaşayan vatandaşlarımız, batılı ülkelerin, Türklerin sandığa gitmesini engellemek için, onları korkutmak için ve onların oylarının rengini değiştirmek için yaptıkları bütün bu baskıları birinci elden yaşadılar, doğru gördüler ve ben eminim ki yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız bütün imkanlarını zorlayarak sandığa gelecekler, demokratik seçim hakkını kullanacaklar ve halk oylamasında Türkiye'nin ve Türk milletinin istiklali, istikbali ve bekası için 'evet' diyeceklerdir. ve en büyük cevabı da böyle vereceklerdir. Kendilerinin üzerine polisleri, ellerinde köpeklerle birlikte saldıranlara en güzel cevabı sandıkta demokrasiye, milli iradeye, hukuk devletine güç katan büyük anayasa referandumunu 'evet' diyerek vereceklerdir. Ben bu katılımı çok iyi görüyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Bakan Bozdağ'ın basın mensuplarının sorularını cevaplaması
detay
Haber-Kamera: Harun GÖKÇEOĞLU/AKDAĞMADENİ(Yozgat), -
==============================================
Çavuşoğlu: Milliyetçi kendi nefsine yenilip de PKK'lılarla aynı safta yer alamaz
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, MHP'yi ele geçiremeyen, Bahçeli'ye küsenlerin referandumda hayır verecek olmasına üzüldüğünü belirterek, "Bir ülkücü, bir milliyetçi kendi nefsine yenilip de PKK'lılarla aynı safta yer alamaz" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sakarya'nın Arifiye İlçesi'nde Ak Partili kadınlarla bir düğün salonunda düzenlenen kahvaltıda bir araya geldi. Mevlüt Çavuşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun anayasayla ilgili bazen fark etmeden doğruları söylediğini belirterek, "Bakıyorsunuz her gün Kılıçdaroğlu yeni bir yalan uyduruyor. Umut ediyoruz ki bir gün yalan bulamazsa doğruyu söyler diye ama yalan bulmakta da zorluk çekmiyor maşallah üstat. Arada işte dili sürçüyor Allah söyletiyor herhalde bilmeden anayasayı da okumamış, arada doğruları söylüyor. Umut ediyoruz ki yalan bulamazsa belki doğruları söyler diye, okumadığı için arada doğruları söylüyor. Bıraksak sadece Kılıçdaroğlu kampanya yapsa evet oyları yüzde 10 daha artar" dedi.
Referandum için MHP ile ayrı düşen ülkücülerin nefsine yenilip PKK'lılarla aynı safta bulunmaması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Üzüldüğüm konu ne biliyor musunuz? MHP'yi ele geçiremedim diye, Bahçeli'ye küstüm diye bu referandumda 'hayır' vereceğini söyleyen ülkücüler ve milliyetçiler. Bir ülkücü, bir milliyetçi kendi nefsine yenilip de PKK'lılarla aynı safta yer alamaz. O hainlerin kardeşleri de bizimle birlikte hayır verecek diye onları sevindiremez. Bu millet meselesi, o yüzden öyle düşünen MHP'lilere söyleyin, referandum sonrası da parti içindeki kendi meselenizi görebilirsiniz. O yüzden MHP'lilere söyleyelim nefsimize yenilmeyelim, PKK'lılarla aynı safta görünmeyelim diyelim"
Çavuşoğlu, Avrupa'dakilerin sermayesinin bittiğini Atatürk'ten geçinmeye başladığını belirterek, "Bu referandum öncesi gece gündüz hayır kampanyası yapan FETÖ bu milleti, bu devleti ele geçiremeyeceksin. Bu vatanın gelecek sahibi millettir, bunu göstermek için 16 Nisan'da sandıkta ne diyeceğiz? Evet diyeceğiz. Bakmayın siz Avrupa'dakilerin taraf tuttuğuna. Gazete Atatürk olsaydı 'Hayır' derdi diyor. Bizde varya içeride Atatürk'ten geçinenler Avrupa'dakilerin de sermayesi bitti onlar da Atatürk'ten geçinmeye başladı. Bizde de var Atatürk'ten geçinenler, cumhuriyet elden gidiyor diye yaygara koparanlar var ya onlara da soruyorsun 'Nereye gidiyor cumhuriyet' diye 'Elden gidiyor' diyorlar. Nasıl gidiyor? İşte bu sistemle diyorlar. Sistemde cumhuriyetin tanımı var. Bunlara diyeceksiniz ki cumhuriyet gidiyor, emin adımlarla 100'üncü yıla gidiyor güçlü bir şekilde senin haberin var mı diyeceksin" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Toplantıdan görüntüler
Bakanın konuşması
Haber-Kamera: Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya), -
===================================
Bakan Yılmaz: Türkiye bir üst lige çıkacak
MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 16 Nisan'da yapılacak referandumda 'evet' oyu çıkmasıyla Türkiye'nin bir üst lige çıkarak istikrarlı hükümetler liginde yer alacağını söyledi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Kilis'e gelen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ak Parti İl başkanlığını ziyaret etti. Ak Parti milletvekilleri Reşit Polat, Mustafa Hilmi Dülger, Belediye Başkanı Hasan Kara ve İl Başkanı İzzet Toprak ile bir araya gelen Bakan Yılmaz, partililere hitap etti. 16 Nisan referandumu ile Türkiye'nin yeni bir sisteme kavuşacağını anlatan Bakan Yılmaz, 'Evet' denilmesi ile Türkiye'nin bir üst lige çıkacağını kaydetti.
Yeni sistemin demokratik, uzlaşmacı, istikrarlı, hukuk devletine uygun olduğunu anlatan Bakan Yılmaz, referandumda 'Evet' denilmesiyle Türkiye'yi daha parlak günlerin beklediğini kaydetti. Ak Parti iktidarlarının sürekli güçlendiğini ve halka hizmet ettiğini anlatan Yılmaz, şöyle dedi:
"Hiç kimsenin şüphesi olmasın Türkiye bir üst lige çıkacaktır, lig atlayacaktır, istikrarlı hükümetler liginde yer alacaktır. Dünyadaki kalkınmış ülkelere bakın hepsinde mutlaka istikrarlı hükümetlerin olduğunu görürsünüz. Diyoruz ki bu gelen sistem daha demokratiktir. Niye diye soracak olursanız; biz 2002'de seçime gittik yüzde 34 oy aldık, ülkeyi yönettik. 2007'de seçime gittik yüzde 46 oy aldık ülkeyi yönettik, şimdiki oyumuz yüzde 49 ülkeyi yine yönetiyoruz. 16 Nisan'da halk oylaması geçtikten sonra herhangi bir partinin veya birinin yüzde 34 ile Türkiye'yi yönetebilmesi mümkün olmayacak. Yönetebilmesi için en az yüzde 50 artı bir oy gerekir. Bu ülkeyi yüzde 30 veya 40 ile yönetmek mi daha demokratik, yoksa yüzde 50'nin üzerinde bir milli iradeye dayanarak, milletten destek alarak yönetmek mi daha demokratik? Tabii ki ikinci seçenek. Sadece bu kriter dahi bu halk oylamasına evet demek için yeterlidir."
Yeni sistem ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tek adam olacağı yönündeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını da savunan Bakan Yılmaz, "ABD başkanının yetkisi Cumhurbaşkanımızdan çok daha fazla ama kimse çıkıp Trump'a diktatör demiyor. Ondan daha az yetkisi olan Recep Tayyip Erdoğan'a tek adam suçlamasında bulunuyorlar. Bunu da mevcut sistem devam etsin istedikleri için söylüyorlar. Hiç tek adamın gücü olur mu? Olmaz. Tek adam yalnızdır, tek adam ne zaman güçlü olur, millet yanında durduğu zaman güçlü olur. Ama maalesef millete kızamayanlar, Tayyip Erdoğan'a kızıyorlar" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Bakanın parti binasına gelişi
Alınan önlemler ve partililer
Bakanını konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)
========================================
CHP İl Başkanı: Erdoğan'ı seversiniz sevmezsiniz ama Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanıdır
CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin, İsviçre'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan pankarta tepki göstererek, "Bu afişi asan terör örgütü yandaşlarını kınıyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ı seversiniz sevmezsiniz ama Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanıdır. Makama yapılan saygısızlık Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılmıştır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yarın Kayseri'deki programıyla ilgili basın toplantısı yapan İl Başkanı Feyzullah Keskin, teröristlerin İsviçre'de yaptıkları mitingte açılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başına silah dayalı pankarta ilgili şunları söyledi: "İsviçre'de Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına yönelik olan ve hiç hoş olmayan, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının benimsemeyeceği ve onaylamayacağı silahlı afişten dolayı terör örgütü yandaşları kınıyorum. Seversiniz sevmezsiniz, onaylarsınız, onaylamazsanız ama Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyet'inin Cumhurbaşkanıdır. Makama yapılan her saygısızlık Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılmıştır. Biz bu tavrımızı daha öncesinde Hollanda'da Aile Bakanımıza yapıldığında da ortaya koyduk. Çünkü Türkiye Cumhuriyetini temsilen ordadır. O yüzden sayın Cumhurbaşkanına yapılan silahlı görsel şeklindeki pankarta müsaade edenleri, onaylayanları kınıyorum. Türki Milleti bunu hazmedemez biz de hazmedemeyiz."
CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin yarın Kayseri'ye gelecek Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun programında Sarız'da belediyenin yaptığı kadın misafirhanesini açacağını, Pınarbaşı'nda bazı ziyaretlerde bulunacağını, ardından sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geleceğini, Talas'ta şehit ailesini ziyaret edeceğini ve bu gezisi sırasında halka konuşmalar yapacağını anlattı.
Referandumda 'hayır' oyu çıkması için çalışmalarını sürdürdüklerini ancak bazı çevrelerin kışkırtmaya ve olay çıkması için ellerinden geleni yaptığını söyledi. Feyzullah Keskin, "Takip ederek, broşür dağıtan arkadaşlarımıza engel olup, rahatsızlık vermeye çalışıyorlar. Özellikle kadın arkadaşlarımıza laf atıyorlar. Çalışmalarımız sahada engellenmeye çalışılıyor. Yıldırmaya çalışıyorlar ama bu iş yürek meselesidir. Yıldırmaya çalışsınlar, bizler kavga etmeden, hakaret etmeden neden hayır dediğimizi anlatmaya çalışıyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-CHP il Başkanı Feyzullah Keskin'in açıklamaları
-Detaylar
Haber-Kamera: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,
=========================================
Avukatlara polis müdahalesi
ANTALYA'da terörle ilgili yürütülen bir soruşturma kapsamında geçen yıl tutuklanan avukat Özden Saldıran'ın tahliye edilmesi için adliye önünde basın açıklaması yapmak isteyen bir grup avukata polis müdahale etti. Açıklama yapmalarına izin verilmeyen avukatlara, 'Süpürün' talimatıyla müdahale edilmesi tepkilere neden oldu.
Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği'ne (ÇHD) mensup çok sayıda avukatın da aralarında bulunduğu grup, terörle ilgili yürütülen bir dava kapsamında geçen yıl 15 Ekim'de Antalya'da tutuklanan avukat Özden Saldıran'a destek olmak için Antalya Adliyesi bahçesinde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak grubun açıklama yapmasın olağanüstü hal (OHAL) gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Bu nedenle grup adına basın açıklamasını okumak isteyen avukat Tuncay Koç ile polis görevlileri arasında tartışma çıktı.
Avukatlar, polisin dağılın uyarısına slogan atarak karşılık verdi. Bunun üzerine polis amirinin 'Süpürün' diye talimat vermesiyle olay yerinde hazır bekletilen çevik kuvvet ekipleri gruba müdahale etti. Polis amirinin 'Süpürün' talimatı da avukatların tepkisine neden oldu. Grup, daha sonra dağıldı.
Arbede sırasında gazetecilere dağıtılan basın açıklamasında ise avukatlığın 12 Eylül darbesinde bile olmadığı kadar ağır baskı altında olduğu iddia edildi. Basın bildirisinde avukatların, mesleki faaliyetlerinden dolayı gözaltına alınıp tutuklandığı öne sürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Polis müdürü ila avukatların müzakere etmesi
-Resmi ve sivil ekiplerin avukatların etrafını çevirmesi
-Avukatların adliye önünden ve bahçesinden çıkartılması
-Detaylar
Haber: Mustafa KOZAK- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,
=============================================
Alanya eski emniyet müdürü FETÖ'den tutuklandı
ANTALYA'nın Alanya İlçesi'nde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan emekli İlçe Emniyet Müdürü Erkan Dur, tutuklandı.
Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 2010-2014 yılları arasında Alanya Emniyet Müdürü olarak görev yapan Erkan Dur hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Örgütün şifreli mesajlaşma programı 'ByLock' kullandığı tespit edilen Dur, Alanya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Büro Amirliği ekipleri tarafından dün gece ilçedeki evinde gözaltına alındı. Polis merkezindeki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edilen Erkan Dur, sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
Erkan Dur'un 17-25 Aralık sürecinden sonra görev yaptığı Gümüşhane il emniyet müdür yardımcılığından emekli olduğu belirtilirken, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklandığı ve bir süre cezaevinde kaldıktan sonra avukatının itirazı üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Adliyeden genel görüntü
Erkan Dur'un polis nezaretinde adliyeden çıkarılması
HABER- KAMERA: Engin ANAK/ALANYA (Antalya),
===========================================
Evde çıkan yangın korkuttu
GAZİANTEP'te 3 katlı binanın en üst katında çıkan yangın, paniğe neden oldu. İtfaiyenin müdahalesiyle söndürülen yangın hasara yol açtı.
Olay, bugün öğlen saatlerinde Hacıbaba Mahallesi'nde meydana geldi. 3 katlı binanın en üst katındaki dairenin yatak odasında, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyerek diğer odalara da sıçrayan yangını görenler durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri 1 saatlik müdahalenin ardından yangını söndürdü. Kimsenin olmadığı dairede hasara yol açan yangın, alt katta ve yan binada oturanlar arasında paniğe neden oldu. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Olayın yaşandığı sokak
İtfaiye ekiplerinin çalışması
Olay yerindeki polis itfaiye ve sağlık ekipleri
Yangın çıkan ev
Genel ve detay görüntüler
Haber: Eyüp BURUN-Kamera: Ahmet SOYDOĞAN-GAZİANTEP-DHA)
============================================
Sandıklı'da Yetişkin Gençler Bocce Turnuvası başladı
AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı İlçesi'nde 16 huzurevinden 96 oyuncunun katılımıyla Yetişkin Gençler Bocce Turnuvası düzenlendi.
Afyonkarahisar Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve Sandıklı Belediyesi tarafından düzenlenen ve 12 ilden 16 farklı huzurevinde kalan 96 sporcunun katılımıyla düzenlenen Yetişkin Gençler Bocce Turnuvası başladı. 2 gün sürecek turnuvanın açılışına Vali Yardımcısı Cafer Sarılı, Kaymakam Köksal Şakalar, Belediye Başkanı Ak Partili Mustafa Çöl, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Alper Sezer, Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Mahmut Saylık, il genel meclis üyeleri ve huzur evi müdürleri katıldı.
Mehteran eşliğinde Sandıklı Belediyesi önünden Sandıklı Spor Salonu'na kadar yürüyüşün ardından turnuvanın açılış seremonisi yapıldı.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Alper Sezer, "Yaşlılarımızı sadece hastaneye götürüp, yedirip, içirip, yatırmıyoruz. Yaşlılıklarını kaliteli şekilde sürdürmek, eğlenceli bir hayat haline getirmek amacı ile bugün Türkiye'de ilk olarak böyle bir etkinliği bir ilçede düzenlemenin gururunu yaşıyoruz" dedi.
Belediye Başkanı Mustafa Çöl, turnuvada paydaş olmaktan ve bu tür etkinliklere ev sahibi olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Turnuva yarın final müsabakası akabinde kupa ve madalya töreniyle sona erecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Huzur evi sakinleri belediye önünde toplanırken
Protokol ve Huzur evi sakinleri Belediyeden Kapalı spor salonuna yürürken
İl Aile Sosyal Politikalar Müdürü Alper Sezer Konuşması
Belediye Başkanı Mustafa Çöl Konuşması
Protokol üyeleri turnuvayı başlatırken
Turnuvada takımlar karşılaşırken
Turnuvaya katılan Huzur evi takımlarının toplu halde
HABER-KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),
=============================================
İtfaiye, kuyuya düşen gebe keçiyi kurtardı
MERSİN'in Erdemli İlçesi'nde yaklaşık 15 metre derinlikteki kuyuya düşen keçi itfaiye ekipleri tarafından kurtarılınca 69 yaşındaki sahibi Ayşe Demir, sevinç gözyaşları döktü.
Barbaros Mahallesi'nde evinin yanında bulunan alana hayvanlarını otlatmak için bırakan Ayşe Demir, keçilerden birinin kayıp olduğunu fark etti. Otlatmak için keçiyi bağladığı alana giden Demir, evinin yanında otların arasında 1.5 metre genişliğinde, yaklaşık 15 metre derinliğinde kuyuya düşen keçisini gördü. Kendi çabaları ile keçiyi düştüğü alandan çıkaramayan Demir ve yakınları durumu Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bildirerek yardım istedi. Sevk edilen itfaiye ekipleri, göçük riski bulunan kuyuya çelik halat ve makara yardımı ile inerek, gebe keçiyi yukarıya çekti. Keçinin sağlık durumunun iyi olduğu gözlenirken sahibi Ayşe Demir gözyaşlarına hakim olamadı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Kuyu başındaki itfaiyeciler
İtfaiyeciler kuyu ağzını açarken
Keçisi düşen kadın itfaiyecilerle konuşurken
İtfaiyeciler kuyu ağzına malzemelerini getirirken
Ekipmanlar kurulurken
Bir itfaiyeci kuyuya inerken
Çevrede toplananlar
Kuyu hakkında konuşanlar
Görevliler kuyudan keçiyi çıkartırken
Kuyudan çıkan keçiye su içilirken
Keçi sahibine teslim edilirken
Ayşe Demir'in konuşması
Ayşe Demir keçisini götürürken
Kuyunun ağzı kapatılırken
Ayşe Demir keçisi için ağlarken
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: MERSİN,
==============================================
İstismarcı üvey ağabeye 20 yıl hapis cezası
KAYSERİ'de üvey kardeşi 15 yaşındaki M.U.'ya cinsel istismarda bulunan ağabeyi, 23 yaşındaki Mehmet Bıyık'a, 'Nitelikli Cinsel İstismar' suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kayseri 3'ncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu üvey ağabey Mehmet Bıyık, mağdur M.B ve çocukların annesi Meryem Ulu katıldı. Üvey kardeşine cinsel istismarda bulunmadığını söyleyen Mehmet Bıyık, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Kardeşim bana iftira atıyor. Benim evlenmemi istemiyordu" dedi.
Üvey ağabeyinin defalarca istismarına uğrayan M.U. ifade öncesi annesi ve ağabeyinin dışarı çıkmasını istedi. Mahkeme heyeti, anne ve ağabeyi salondan çıkardı. Mağdur kız verdiği ifade de, "Üvey ağabeyim, ben 6.'ncı sınıfa giderken evde kimsenin olmadığı zaman yanıma gelerek bana yatma teklifinde bulundu. Kabul etmeyince tecavüz etmek istedi. 'Yaptıklarımızı birine söylersen kötü şeyler yaparım' diyerek beni tehdit etti. Konuyu öz anneme anlattığımda 'Sen yanlış anlamışındır' dedi. Üvey ağabeyimden şikayetçi değilim" diye konuştu.
Mahkeme heyeti yargılama sonunda üvey kardeşine birden fazla cinsel istismarda bulunan üvey ağabey Mehmet Bıyık'a 'Nitelikli Cinsel İstismar' suçundan 20 yıl hapis cezası verdi.
Haber: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ, -
=========================================
Deniz üzerindeki havalimanında yolcu sayısı 1 milyonu aştı
TÜRKİYE'de ve Avrupa'da deniz üzerine kurulan ilk havalimanı olan Ordu-Giresun Havalimanı'nda açıldığı günden beri 1 milyon 221 bin 695 yolcu uçuş yaptı.
Ordu ve Giresun illerinin ortaklaşa kullanımı amacıyla Ordu'nun Gülyalı İlçesi'nde, deniz üzerine dolguyla yapılan Ordu-Giresun Havalimanı'na ilgi her geçen gün artıyor. Ordu İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Ordu-Giresun Havalimanı Şube Müdürlüğü tarafından, havalimanının faaliyetleri açıklandı. 22 Mayıs 2015 tarihinde hizmete açılan Ordu-Giresun Havalimanı'n şu ana kadar 1 milyon 221 bin 695 yolcunun uçuş için kullandığı belirtildi.
Havalimanında iç hatlarda Ankara, İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen ile İzmir seferleri gerçekleştirildiği, dış hatlarda ise Kıbrıs seferlerinin düzenlendiği vurgulandı. Haftalık ortalama 62 uçağın iniş yaptığı Ordu-Giresun Havalimanı'nda, 62 uçakta kalkış gerçekleştiriyor. Havalimanına haftalık ortalama 10 bin 381 yolcu gelirken, 9 bin 652 yolcunun da gidiş yaptığı belirtildi.
Havalimanında tüm yolcular GBT sorgulamasından geçerken, bugüne kadar aranan 128 kişi yakalanarak adli mercilere teslim edildi.
Haber: Nedim KOVAN/GÜLYALI (Ordu), -
===========================================
60 cent'e ihraç edilen domates Moskova'da 3 dolar
RUSYA'nın Türkiye'ye domates ihracat yasağı sürmesine rağmen Ukrayna, Bulgaristan, Romanya gibi ülkeler üzerinden Türk domatesi Rusya pazarına gönderilebiliyor. Ancak bu durumun fiyatı düşürdüğünü belirten Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Türkiye'den 60 cent'e ihraç edilen domatesin Moskova'da 3 dolara satıldığını söyledi.
ATSO'nun Mart ayı toplantısı ATSO hizmet binasında yapıldı. ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer, Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katıldığı toplantıda, istihdam seferberliği, turizm ve tarım ihracatıyla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
350 BİN İSTİHDAMIN YÜZDE 8'İ ANTALYA'DAN
ATSO Başkanı Davut Çetin, istihdam seferberliğiyle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İşkur yetkililerinin verilerine göre bu hafta sonu itibariyle Türkiye'de 350 binden fazla ek istihdam yaratıldığını belirttie. Çetin, bu rakamın yaklaşık yüzde 7-8'inin Antalya'dan kazandırıldığını açıkladı. Antalya'da 30 bin civarı istihdam artışı teşvik edildiğini kaydeden Çetin, "Biz zaten en az 100 bin istihdam artışı olacağını bekliyor ve söylüyoruz. Çünkü kış aylarında turizm ve tarımdaki işsizlik, doğal olarak azalmaya başlamaktadır. Yaz aylarına kadar istihdamın artması doğaldır. Asıl önemli olan yıl sonunda bu istihdamın kalıcı olması" dedi.
1 KİŞİLİK İSTİHDAMIN YATIRIM BEDELİ 370 BİN LİRA
Yatırım teşvik belgelerine bakıldığında, ülkemizde 1 kişilik istihdam için 460 bin liralık yatırım gerektiğine işaret eden Davut Çetin, "İmalat sanayiinde 330 bin lira, turizmde 500 bin liradır. Antalya'da bir kişilik istihdamın yatırım bedeli ortalama 370 bin lira. Antalya turizminde ise 280 bin lira. Türkiye'de son dönemde yatırımlar hem azaldığı hem de enerjiye ve inşaata yöneldiği için istihdam artışı yavaşlamıştır. Türkiye'de makine teçhizat fiyat ve maliyetleri, enerji gibi girdi fiyatları gelişmiş ülkelerle aynı düzeydedir. Arsa-arazi fiyatları da çevre ülkelere göre yüksektir. Geriye bir tek işçilik maliyetlerinin düşük olması kalıyordu. Artık bu avantaj da azalıyor" dedi.
KAYITDIŞILIK YÜKÜ ARTIRIYOR
Dünyanın birçok yerinde saatlik asgari ücret 50 cent ve 1 dolar arasında değişirken, Türkiye'de 2.5 dolar olduğunu belirten Çetin, ücret üzerindeki vergi ve prim yükünün ücret maliyetini artıran önemli faktör olduğunu kaydetti. Türkiye'de SGK prim ve vergi yüklerinin istihdam maliyetinin yüzde 38'ini oluşturduğunu söyleyen Çetin, "Türkiye'de bu oranın yüksek olduğu açıktır, bunun nedeni bildiğiniz gibi kayıtdışı istihdam. Kayıtdışılık nedeniyle hem daha yüksek SGK primi hem de daha yüksek KDV, ÖTV ödeniyor" dedi.
1 SAATTE 28 DOLARLIK ÜRETİM
Türkiye'de emek veriminin düşüklüğünü de önemli bir gerçek olarak gösteren Çetin, ""Türkiye'de 1 saatlik çalışmayla 28 dolarlık üretim yapılıyor. ABD, Fransa'da 1 saatlik emek, 68 dolarlık üretim yapıyor. Benzer ülkelerde 40 doların üzerinde. Emek verimliliği eğitim sistemi ve sektörlerin yapısıyla ilgili büyük bir konudur. Dolayısıyla, bu sorunlar ele alınmadan yatırım ve istihdam sorununun kalıcı olarak çözülmesi elbette mümkün değil" dedi.
20 MİLYAR LİRAYA YAKIN KAYIP
Turizmde geçen yıl yüzde 43 oranında düşüşle 4 milyon 700 bin turist kaybedildiğini hatırlatan ATSO Başkanı, turizmdeki kayba tarım ihracatı ve gelir kaybı eklendiğinde ve bu paranın dönüşü de hesaba katılırsa 20 milyar liraya yakın bir para kaybı yaşandığını açıkladı. Antalya'ya kalan kısmı daha az olsa bile önemli bir kriz yaşandığını belirten Çetin, "Çok daha fazla iflas görmemiz mümkündü, neyse ki turizm ve tarım sektöründe krediler yeniden yapılandırıldı. Birçok kişi geçen yılı krediyle, daha önceki birikimlerini kullanarak geçirdi" dedi.
TURİZM BU YIL YÜZDE 25 EKSİDE GİDİYOR
Turizm sezonuna çok az kaldığı, hatta İran pazarının Nevruz tatiliyle sezonun kısa bir açılışının da yapıldığını belirten Davut Çetin, "Mart ayında turist sayısında sert bir düşüşle karşılaştık. Uç ayda geçen yıla göre yüzde 25 eksideyiz. Bu düşüş daha çok Avrupa kaynaklı. Almanya 3 milyonluk pazarımızdı, geçen yıl 1 milyon kaybettik, maalesef bu düşüş devam ediyor. Hollanda, Belçika, Danimarka, Norveç, Avusturya, Fransa, İsveç, İsviçre, Polonya, Çek Cumhuriyeti her biri eskiden 150 bin- 400 bin kişi arasında ziyaretçinin geldiği ülkelerdi. Geçen yıl 100 binli rakamlara inmişlerdi, bu iniş hepsinde devam edecek gibi görünüyor. İngiltere 400 binlik pazardı, geçen yıl 334 bine geriledi. Londra'daki son terör saldırısı orada da bir etki yaratabilir" dedi.
'RUSYA'DA 2015'E DÖNERİZ'
Turizmde ilerleyen günlerde Rusya ile birlikte yükselişin başlayacağını beklediklerini dile getiren Çetin, "Rusya pazarında Antalya ilgisi canlı. Rus turist sayımız 2014'te 3.5 milyondu, 2015'te 2 milyon 800 bine indi, geçen yıl 486 bin oldu. Bu yıl 2015'e döneriz. Kazakistan, Beyaz Rusya, Ukrayna gibi pazarlar daha canlı olacaktır. Asıl sorun Avrupa cephesinde. Sonuç olarak Rusya tarafında 2,5 milyon civarında kazanırken, Batı Avrupa'da kaybedeceğiz. Ukrayna gibi ülkelerle birlikte 7.5-8 milyon bandına yükseliriz. Geçen yıla göre turist sayısı açısından daha iyi bir sezon olacaktır" dedi. Çetin, otellerin aşırı fiyat indirimi yapmaması gerektiği ve böyle bir durumun Antalya imajına zarar verdiği gibi, uzun dönemli etki yaratacağı uyarısında bulundu.
BİZDE 60 CENT RUSYA'DA 3 DOLAR
Tarımda ise olumlu bir gelişme yaşandığını anlatan Çetin, iki aylık yaş meyve-sebze ihracatında yüzde 45 artış gerçekleştiğini, fakat Mart ayında artışın yüzde 8'e düştüğünü söyledi. Rusya pazarının narenciye, patlıcan ve biber gibi ürünlerde geç de olsa açıldığını, domates ve salatalıkta ise hala açılmadığını belirten Çetin, "Geçen hafta Moskova'da domates fiyatı 3 dolardı, bizim ihracat fiyatımız 60 cent. Rusya yeni yatırımlara girişti ve bu nedenle domates gibi ürünlerde korumacılıktan vazgeçmedi. Hükümetimiz buğday, mısır, ayçiçek yağı ve küspesi ile misilleme açıkladı. Oysa bu tür müdahalelerde herkes kaybeder. Bunun yerine kazan-kazan politikaları tercih edilmelidir" dedi.
İNDİSTAN'A 700 TON MEYVE
Şubat ayı ihracatına göre Avrupa'da Ukrayna, Almanya ve Hollanda'ya sebze meyve ihracatında da yavaşlama görüldüğüne değinen Çetin, "Şubat ayında en çok meyve sebze ihracatını Irak'a yapmışız, hatta Hindistan'a 700 ton meyve göndermişiz. Yani ihracatçı yeni pazarları deniyor, yan yolları deniyor. Meyve sebze ihracatı nisan-haziran döneminde önemli olacak. Umarım ki, artış devam eder, aksi halde tarım sektörünü çok daha fazla konuşmamız gerekecek" diye konuştu.
Haber: Mehmet ÇINAR/ANTALYA, -
===========================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?