Dha Yurt Bülteni-5

Mardin'de trafik kazası: 2 polis hayatını kaybetti, 1 yaralı

MARDİN'in Mazıdağı İlçesi'nde, iki otomobilin çarpıştığı kazada, otomobillerden birinde bulunan 2 polis hayatını kaybetti, diğer aracın sürücüsü köy muhtarı yaralandı.

Kaza, dün akşam saatlerinde, Mazıdağı- Derik karayolu Şanlı Köyü yakınlarında meydana geldi. Polis memuru 30 yaşındaki Ali Rıza Yılmaz yönetimindeki otomobil, karşı yönden gelen Ömürlü Köyü muhtarı 44 yaşındaki Bozan Delek yönetimindeki otomobille çarpıştı. Kazada her iki araç da hurdaya dönerken, polis memuru Ali Rıza Yılmaz olay yerinde hayatını kaybetti, yanındaki meslektaşı 30 yaşındaki Sedat Balıkçı ile diğer otomobilin sürücüsü Bozan Delek yaralandı. Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralı polis memuru Sedat Balıkçı tüm çabalara rağmen yaşamını yitirirken, muhtar Bozan Delik'in tedavisi ise sürüyor.

Kaza ile ilgili başlatılan soruşturma ise sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Tabutların tören alanına getirilmesi

Yakınlarının tabutlara sarılıp ağlaması

Tören alanındaki kalabalık

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: MARDİN,

=======================================

Alaşehir'de silahlı kavga: 2 ölü, 2 yaralı

MANİSA'nın Alaşehir İlçesi'nde, bilinmeyen bir nedenle çıkan kavgada, biri olayla ilgisi bulunmayan 2 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.

Olay, bugün saat 01.30 sıralarında, Yeşilyurt Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde meydana geldi. Alkollü olduğu belirtilen H.Ç. (47), bilinmeyen bir nedenle caddede Soner Gavgalı (33), Mehmet Tokuç (35) ve Arif Sarı (23) ile tartıştı. Tartışma bir süre sonra silahlı kavgaya dönüştü. H.Ç., belinden çıkardığı tabancayla ateş açtı. Vücudunun değişik yerlerinden 3 kurşunla yaralanan Soner Gavgalı olay yerinde öldü. Mehmet Tokuç ve Arif Sarı ise yaralandı.

Cadde boyunca yürüyen H.Ç, yaklaşık 600 metre sonra, olayla bağlantısının bulunmadığı belirtilen ve CHP Lokali önünde oturan Mehmet Tunç'a ateş etti. Tunç da vücuduna isabet eden 4 kurşunla olay yerinde öldü. Olayda yaralanan Mehmet Tokuç Turgutlu Devlet Hastanesi'ne, Arif Sarı ise Alaşehir Devlet Hastanesi'nde kaldırılarak tedaviye alındı. Olay yerinden kaçan H.Ç. ise bir süre sonra yaşadığı Kula İlçesi'ndeki jandarma karakoluna giderek silahla birlikte teslim oldu. H.Ç.'nin, kavga sırasında tabancayla ateş açması, bir marketin güvenlik kamerasınca görüntülendi. Jandarma, olayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Olayın yaşandığı Atatürk Caddesi'nden görüntü

Vatandaşlarla röp.

Olay anı, market kamera kayıtları

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Nurettin DOĞAN/ ALAŞEHİR (Manisa), DHA)

==============================================

El Bab'da patlayıcı temizliğine devam ediliyor

FIRAT Kalkanı Harekatı ile desteklenen Özgür Suriye Ordusu denetimine giren Suriye'nin El Bab bölgesinde patlayıcı ve mayın arama temizleme çalışmaları devam ediyor.

Türkiye sınırının terör unsurlarından ve teröristlerden temizlenmesi için geçen yıl 24 Ağustos'ta Fırat Kalkanı Harekatı başlatıldı. Harekat kapsamında Gaziantep'in Karkamış ilçesinden sınırı geçerek Suriye'ye giren TSK tarafından desteklenen ÖSO güçleri, aynı gün terör örgütü DEAŞ denetimindeki Cerablus'ta kontrolü sağladı. TSK'nın desteklediği ÖSO, son olarak geçen Şubat ayında DEAŞ'ın merkezleri arasında gösterilen El Bab bölgesinde denetimi ele geçirdi.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan bilgilendirmede DEAŞ'tan arındırılan El Bab bölgesinde teröristler tarafından tuzaklanmış patlayıcıların imha çalışmalarının sürdüğü kaydedildi. Bilgilendirmede, sınır hattında terör örgütü PYD'nin doğu ve batıya olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik alınan tedbirlerin uygulanmasına devam edildiği vurgulanarak şöyle denildi:

"Hudut güvenliğini sağlamak, DEAŞ tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş kimselerin yurtlarına dönüşüne katkı sağlamak ve sivilleri korumak, yaşanan terör olaylarından zarar görmesini engellemek maksatlarıyla icra edilmekte olan harekatta, TSK tarafından desteklenen ÖSO'nun yoğun ve kararlı mücadelesi sayesinde Azaz-Cerablus arasında bulunan toplam 243 meskun mahal ve 2015 kilometre karelik alan kontrol altına alınmıştır. Bab ilçe merkezi, Kabbasin ve Bzagah bölgelerinde patlayıcı ve mayın arama/temizleme çalışmaları sürdürülürken; PKK/PYD terörist unsurlarının Afrin'den doğuya, Münbiç'ten batıya doğru olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik alınan tedbirlerin uygulanmasına hassasiyetle devam edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hak ve menfaatlerinin korunmasına destek olmak ve vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak maksadıyla, milli birliğimizi ve bölünmez bütünlüğümüzü hedef alan başta PYD/YPG/PKK, FETÖ/PDY ve DEAŞ olmak üzere diğer tüm terör örgütleriyle mücadelesini kesintisiz olarak sürdürecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri, yüce Türk Milletinin emrinde, kendisine tevdi edilen tüm görevleri, geçmişte olduğu gibi bugün de yerine getirme azim ve kararlılığındadır."

Haber: GAZİANTEP

===================================

Bakan Bozdağ: Kılıçdaroğlu, duruşunuz neden milli ve yerli değil

REFERANDUMDA 'Evet' tercihi yapılması amacıyla çalışmalarını Yozgat'ta sürdüren IAdalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu bir karar versin. Türkiye'nin ana muhalefet lideri misiniz, yoksa Esad'ın kabinesindeki bir bakan mısınız? Duruşunuz neden milli ve yerli değil? Onu lütfen Türkiye'ye açıklayınö dedi.

Yozgat'ta referandum öncesi ilçe ziyaretlerinde bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Şefaatli İlçesi'nde, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, CHP Milletvekili Tuncay Özkan'ın bir polis memuruna hakaret içerdiği öne sürülen ifadelerde bulunduğu hatırlatılınca "Büyük bir saygısızlık, büyük bir ahlaksızlıktır. Bu halk oylamasına sona doğru yaklaşıldığında halkın ortaya koyacağı iradeden şimdiden rahatsızlığın saygısızlık diliyle ifade edilmesi olarak görüyorumö diye yanıt verdi.

KILIÇDAROĞLU'NUN KENDİ SÖYLEDİKLERİNDEN HABERİ YOK

Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye'de kontrollü darbe iddiasını ilk dile getiren kişi olduğuna dikkati çeken Bozdağ, konuyla ilgili şunları söyledi: "Kendisine ulaştırılan 'Kontrollü darbe' iftirasının Türkiye'de ilk avukatlığını yapan o. Yaptığı iftiranın asılsızlığı ortaya çıktıktan sonra dahi utanmadan bu iftirayı dile getiren yine o. Bugün hala devam ettiriyor. Sana da bu iftirayı dile getirmek için ulaştıranlar FETÖ terör örgütü ve o örgütlerle irtibatlı olan çevreler. Çünkü FETÖ elebaşı terörist Gülen, ilk darbe girişiminin başarısız olduğunu, anlar anlamaz benzer açıklamaları yaptı ve daha sonra bu örgüt bunu yaymaya çalıştı. Sonra da Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarına ulaştırılan bu asılsız iftiraları gerçekmiş gibi alıp Türkiye'de bunu araştırmadan sorgulamadan yayan kullanan kendisi.ö

ADİL ÖKSÜZ KONUSU

Bozdağ, bir başka soru üzerine Adil Öksüz'ün MİT ajanı olmadığına dair açıklamanın MİT, hem de hükümet tarafından yapıldığını kaydederek, "Hem de adli yargının verdiği kararla bu da sabit olmuş oldu. Çünkü o sunulanların sahte, oluşturulmuş belge olduğu da açık bir şekilde ortaya konmuş oldu. Buna rağmen şimdi hala konuşmasını sürdürüyor. O zaman bizim sormamız gereken ana soru şu; Çık deki dürüstçe kim sana bu haberi kim getirdiyse o haberi getireni açıkla ve ya partine getireni açıkla. Bu belgeleri size vereni açıklaö diye konuştu.

"KILIÇDAROĞLU ESAD'IN DIŞİŞLERİ BAKANI GİBİ"

Türkiye'nin Suriye ve Ortadoğu'da izlediği politikayı eleştiren Kılıçdaroğlu'na Yozgat'tan yanıt veren Bakan Bozdağ şöyle devam etti: "Suriye'de 600 binden fazla insan öldürülmüş, ikinci defa kimyasal silah kullanılıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, her defasında söz konusu olduğunda, Suriye'den göç eden milyonlarca insanı, öldürülen yüz binlerce insanı görmezden geldi. Sanki Suriye'de bu kimyasal silahı atan bu insanların üzerine ölüm yağdıran Türkiye gibi, daima Türkiye'yi suçladı. Sayın Kılıçdaroğlu bir karar versin. Türkiye'nin ana muhalefet lideri misiniz yoksa Esad'ın kabinesindeki bir bakan mısınız? Duruşunuz neden milli ve yerli değil? Onu lütfen Türkiye'ye açıklayın, Amerika'da Rusya'da, başka ülkelerde kendi ülkelerinin Suriye politikaları konusunda siyasi partilerin yaklaşımları ortada. Şimdi Türkiye'deki muhalefetin yaklaşımı ortada ben bunu da milletimizin takdirine bırakıyorum.ö

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Adalet Bakanı Bozdağ'ın gelişi

Bakan Bozdağ'ın açıklamaları

Haber-Kamera Harun GÖKÇEOĞLU/ŞEFAATLİ(Yozgat), -

===========================================

Bakan Yılmaz: İstikrarlı hükümetler ligine geçeceğiz

MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, yeni sistemde hükümet olabilmek için 80 milyonu kucaklamak gerektiğini belirterek, "Bundan sonraki sistemde Türkiye'ye uzlaşma gelsin diyoruz. Kesinlikle istikrarlı hükümetler dönemine taşınacağız. İstikrarlı hükümetler ligine geçeceğiz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Sivas Merkez İlçe Başkanlığı tarafından kentteki bir otelde düzenlenen kahvaltıda kentte görev yapmış belediye başkanları ve parti temsilcileriyle buluştu. Burada konuşan Bakan Yılmaz, 16 Nisan'da halk oylaması yapılacağını hatırlatarak, bu halk oylamasının cumhuriyetin ilanı kadar, çok partili demokratik hayata geçiş kadar önemli olduğunu söyledi. Yılmaz, 2007 yılında yapılan seçimlerin Türkiye'yi yarı başkanlık sistemine yaklaştırdığını belirterek, "Bir de 2014'te Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçince artık bu makam eskiye kıyasla çok daha güçlü bir hale geldi. Gittikçe bunu kurumsallaştırıyoruz inşallah. Başbakanımızın dediği gibi 'Erdoğan için değil her Doğan için' Millet kimin yanında durursa onu seçecek, millet kimi seçerse o olacak. Millet kimi seçer? Tayyip Erdoğan'ı, Devlet Bahçeli'yi, Kılıçdaroğlu'nu seçer. Milletin seçtiği başımızın, gözümüzün üstünde. Bundan bir sıkıntı var mı? Yani millet yanlış yapar demedikçe bu milletin tercihinden dolayı bir rahatsızlık olabilmesi mümkün değil." dedi.

"BUNDAN SONRA 'SENİ DENİZE DÖKERİM' DİYEMEYECEK"

Bu sistemin hukuk devleti ilkesine ve demokrasiye daha uygun olduğunu belirten Bakan Yılmaz, daha sonra şunları söyledi: "Hiç şüpheniz olmasın yüzde 50'nin üzerinde oy alarak yönetmek daha demokratik daha milli iradeye uygundur. Yine diyoruz ki bu sistem kesinlikle Türkiye'ye uzlaşma getirecek, dili kontrol edecek. 'Seni denize dökerim' diyemeyecek bundan sonra. Hükümet olabilmek için yüzde 50'nin üzerinde oy alabilmek lazım. Şu anda herhangi bir partinin yüzde 50'nin üzerinde oyu yok. Biz dahi yüzde 49.5 yüzde 50 değiliz. Bu teklifi dahi MHP ile mutabakata vararak getirebildik. Yani uzlaşmayla getirdik. Hükümet olabilmek için de bundan sonra mutlaka BBP'den, MHP'den, Saadet Partisi'nden oy alabilmek lazım. Yani 80 milyonu kucaklamak lazım. Eğer ötekileştirici, kutuplaştırıcı dili kullanan kimseler hayatta yüzde 50'nin üzerinde oy alamazlar. Buna hiç kimsenin yanlış, eksik diyeceğini sanmam. Dolayısıyla uzlaşmanın Türkiye'ye zararı olur mu? Olmaz. Bundan sonraki sistemde Türkiye'ye uzlaşma gelsin diyoruz. Kesinlikle istikrarlı hükümetler dönemine taşınacağız. İstikrarlı hükümetler ligine geçeceğiz. İstikrarın Türkiye'ye zarı olur mu? İstikrar yarına ne karar verileceğini görmek demektir. Yarının ne olacağını bilmek demektir. Hükümette kim var, ekonomide kim var, ne karar aldık bilmek demektir. Bunun için de Türkiye'nin 5 yıllık hükümetlere ihtiyacı var."

Bakan Yılmaz, daha sonra 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği tarafından kent meydanında açılan fotoğraf sergisini gezdi. Yılmaz, sergideki deftere, "Milli iradeye canı pahasına sahip çıkan bu aziz milletin bir mensubu olmaktan gurur duyuyorum. Allah ebediyen bu milleti hür ve bağımsız yaşatsın. Birliğini ve dirliğini daim kılsın" yazdı. Kent meydanındaki 'evet' çadırına uğrayarak kadınlarla sohbet eden Bakan Yılmaz ardından Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesini gezdi.

Görüntü Dökümü:

-Kahvaltı programı

-Buradaki konuşmaları

-Fotoğraf sergisi gezisi

-Evet çadırı ziyareti

-Kongre müzesi gezisi

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN/SİVAS,

=======================================

Bakan Çelik: Tarımsal üretimi artırmalıyız

GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, dünyada açlık, yokluk ve kıtlıkların yaşandığını, Türkiye'nin tarımsal alanda dışa bağımlı olmaması için çiftçiyi desteklediklerini ve üretimin artırılması gerektiğini söyledi.

Seçim bölgesi Şanlıurfa'da bulunan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Tarım Kredi Kooperatifi Bölge Birliği, Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Bölge Birliği'nin açılışı nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna ile çok sayıda çiftçinin de katıldığı açılışta konuşan Bakan Çelik, tarım alanında dışa bağımlı olmanın Türkiye için çok yanlış olacağını söyledi.

Türkiye'nin tarımsal üretimini artırarak dışa bağımlılığını önlemek için çiftçiyi desteklediklerini anlatan Bakan Çelik şöyle dedi: "Tarımdaki kalitenin artması noktasında Ak Parti iktidarlarıyla birlikte tarımsal ve hayvancılıktaki desteklerimiz çok üst düzeye çıkarılmıştır. Yalnız Şanlıurfa için bu yıl 950 milyon liralık bir destek söz konusu ve bunun 770 milyon lirasına çiftçilerimizin hesaplarına yatırmış bulunuyoruz. Bu destekler sayesinde önümüzdeki süreçte tarım ve tarımsal üretimin çok daha önem arz edeceği bu süreçte verimin artması noktasında bu destekler önemli temel taşı görevi görecektir. Şanlıurfa'da şu anda 500 bin Suriyeli misafir var tüm bunları dikkate aldığınız zaman üretimimizi çok daha üst seviyelere çıkarmak zorunluluğu var. Aksi takdirde birçok dünya ülkesinde açlıklar, yokluklar ve kıtlıklar yaşanıyor, bizde de dışa bağımlı bir noktaya gelme durumu olur ki bu Türkiye için doğru bir şey değil. Bu coğrafya için izah edilebilir bir nokta değildir. Bundan dolayı biz üretimimizi nasıl artırırız, çiftçimizi nasıl destekleriz, hangi alanlarda çiftçimize el uzatabiliriz diye yaptığımız çalışmalar neticesinde bölge birliklerini kurulmasını kararlaştırdık" diye konuştu.

Tarım Sigortaları Havuzu'nun (TARSİM) alanını genişletebileceği noktaya kadar taşıdığını da dile getiren Bakan Çelik, "Bu yıl buğday ile ilgili kuraklığı da kapsama altına aldık. Gelecek yıl kuraklığın tamamı kapsama altında olacak. Böylece artık başka kaynaklardan bu risklerin karşılanması söz konusu olmayacak" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

Bakan Çelik'in bölge müdürlükleri açılışına katılması

Açılışa katılan çiftçiler

Bakan Çelik'in çiftçilerle tokalaşması

Bakan Çelik'in konuşması -

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)

============================================

Bursa'da hal esnafı bakanı sebze ve meyvelerle 'evet' yazarak karşıladı

GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Bursa Sebze ve Meyve Halini ziyaretinde, esnaf tarafından meyve ve sebzelerle yapılan 'evet' yazılarıyla karşılandı.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Bursa Hali'nde pazarcı ve hal esnafı ile sabah kahvaltısında buluştu. Hal esnafı Bakan Tüfenkci'yi, karpuz, domates ve erikten yazılan 'evet' ile karşıladı. Burada konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenckci, 16 Nisan'da yapılacak referandumda, Türkiye'nin refah içerisinde kalkınması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine"evet" dediklerini söyledi. Hal esnafının sıkıntılarına dikkat çeken Tüfenkci, "Yeni düzenlenecek yasa ile hem denetimleri hem de pazar yerlerini, aynı zaman da sebze ve meyve ticaretinin düzenleyip, disiplin altına almak, üreticilerin kazandığı, tüketicilerin ucuz tükettiği bir sistemi kurmak için gayret gösteriyoruz" dedi.

Türkiye'de yaklaşık 100 milyar liralık sebze ve meyve ticareti olduğunu dile getiren Tüfenkci şunları söyledi:

"Baktığımız zaman sebze ve meyve ticaretinde fire oranının çok olduğunu biliyoruz. Yüzde 25 oranında bir fire olduğunu düşündüğümüzde, 'yaklaşık 25 milyarı biz çöpe atıyoruz' demektir. Biz istiyoruz ki bu 25 milyar hem üreticinin hem tüketicinin cebinde kalsın. Düzenleme mantığımız bunun üzerinde gidiyor. Bakıyoruz buralarda soğuk hava depoları yok. Biz buralara sadece yükümlülük değil teşvik de vereceğiz. Belki yüzde 50 ile 70'ini hükümet olarak bizler destekleyeceğiz. Yüzde 30'unu da sizler taşın altına elinizi koyarak soğuk hava depolarını yapacaksınız. Yine araçlarda taşınan meyve sebzenin soğuk zincir içerisinde taşınması sağlayacağız. Buradan da marketlere böyle gitmesinin yolunu açacağız"

Daha sonra hali gezen Bakan Bülent Tüfekci yanına gelen ve Gemlik İlçesi'nde yeri olduğu halde kendilerine yer verilmediğini, ihaleye sokulmadığını pazarcılık yapan bir kişi, şikayetini dile getirdi.Tüfenkçi de konuyla ilgileneceğini söyledi.

"BU ARABA 90 KİLOMETRE HIZLA GİDİYOR, BİZ İSTİYORUZ Kİ HIZLANALIM"

Bursa halini ziyaret ettikten sonra Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın işbirliğinde gerçekleştirilen 'Üreten Türkiye Konuşuyor' programına katılan Bakan Tüfenkci, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin konuştu. Şu anki sistemi bir araca benzeten Tüfenkci, " Şu anki sistemde ne kadar çabalarsanız, sistemi ne kadar hızlandırsanız hızlandırın bu araba ancak 90 kilometreyle gidiyor. Daha fazla hızlanmıyor. Biz istiyoruz ki hızlanalım. İstiyoruz ki dünya ile rekabet edelim. Daha fazla üretelim. Ama baktığınız zaman sistemden kaynaklanan frenlemelerle, prangalarla başarılı olmakta zorlanıyoruz" dedi.

Türkiye'nin, koalisyonlarla yönetildiği dönemlerde hep veya düşük büyümelerle seyrettiğini ifade eden Bakan Tüfenkçi, tek başına iktidarlar döneminde büyüme rakamlarının arttığını açıkladı. Tüfencki, Türkiye'nin tek başına iktidarlarla yönetilmiş olsaydı, şu anda milli gelirin 22 bin dolar olacağını savundu.

Bakanlık olarak 3.5 milyon ticaret erbabına doğrudan hizmet verdiklerini dile getiren Tüfenkci,14 yıl boyunca tacir, sanayici, esnaf ve üreticilerle işbirliği içinde olduklarını söyledi.

Lisanslı depoculuk sisteminin gelişmesi için ilave teşvikler getirdiklerini dile getiren Tüfenkçi, "Lisanslı depolarda muhafaza edilen tarım ürünlerini temsil eden elektronik ürün senetlerinin işlem göreceği, uluslararası düzeyde faaliyet gösterecek Ürün İhtisas Borsası'nı kurduk. Sebze ve meyve ticaretinde ürün zayiatlarının minimuma indirilmesi ve üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkının azaltılmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.

Üreten Türkiye Konuşuyor programına TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da katıldı.

Görüntü Dökümü

Bakanın Hali gezip esnafla konuşmaları

Esnafın meyva ve sebzelerle "Evetö yazması

Bakanın konuşması

Esnafın sorunlarını bakana anlatması

Esnafın Büyükşehir Belediye Başkanına tepki göstermesi

Detaylar

Görüntü dökümü:

Bakanın konuşması

Salondan detay

Haber-Kamera: Hüseyin TÜCCAR/Edip TEKİN/BURSA- -

===========================================

Bakan Eroğlu: ABD'nin bu hareketini devam ettirmesini arzu ediyoruz

ORMAN ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ABD'nin Suriye'deki üssü vurmasıyla ilgili, "Özellikle ABD'nin vurduğu bu üsten kimyasal silahlarla, mağdur ve mahzun insanlar üzerine saldırılmıştır. Amerika da bunun cevabını vermiştir. Ama bunun devamını bekliyoruz. Artık bu savaş son bulsun. Zalim Esed'in zulümleri son bulsun istiyoruz. O bakımdan ABD'nin de hareketini devam ettirmesini arzu ediyoruz" dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, memleketi Afyonkarahisar'ın Sultandağı İlçesi'nde açılış ve temel atma törenlerine katıldı. Bakan Eroğlu, Sultandağı İmam Hatip Ortaokulu bahçesinde de öğrencilerle fidan dikimi gerçekleştirdi. Burada konuşan Bakan Eroğlu, "Bir yerde çocuklara çiçek diktiriliyor. Çocukların bir kısmı çiçeklere su verdiği gibi 'seni seviyorum, ne güzel bir nimetsiniz' diyerek sesleniyor. Diğer çiçeğe ise aynı su verilmesine rağmen 'seni sevmiyorum, ne biçim çiçeksin' diyerek aşağılayıcı sözler söylüyorlar. Güzel söz söylenen çiçekler hem tutuyor hem de güzel yetişiyor. Diğeri kötü söz söylenen çiçek ise zamanla kuruyor. Bu araştırılmış ve bilimsel bir gerçektir. Onlar da birer canlıdır ve onların da sevgiye ihtiyacı vardır" dedi. Bakan Eroğlu, fidan dikimini gerçekleştiren çocuklardan fidanları sulamaları ve güzel sözler söyleyerek sevmelerini istedi.

'BU SALDIRININ SORUMLUSU ESED'DİR'

Burada gazetecilerin sorusu üzerine Suriye'de yaşanan kimyasal silah saldırısı ve sonrasında ABD'nin saldırının yapıldığı üssü vurmasını değerlendiren Bakan Eroğlu, üssün vurulmasının doğru bir karar olduğunu, devamının gelmesi gerektiğini söyledi. Bakan Eroğlu, "Bu saldırının sorumlusu Esed'dir. Biliyorsunuz hain Esed orada çoluk çocuk demeden insanlara kimyasal silahlarla saldırdı ve birçok çocuk hayatını kaybetti. Dün Yusuf ismindeki Suriyelinin ikiz çocuklarını toprağa verilişini görünce gerçekten çok duygulandım. Düşünün bir kere o çocuklar kendi evlatlarınız olsun, yüreğiniz parçalanır. Millet olarak merhametli bir milletiz. Sanıyorum ki bütün milletimizin yüreği parçalandı. Bu insanlık dışı hain saldırı, zaten yasak bir silah. Dolayısıyla Amerika'nın yaptığı bana göre doğrudur" diye konuştu.

'DEVAMINI BEKLİYORUZ'

ABD'nin vurduğu üste kimyasal silahların bulunduğunu belirten Bakan Eroğlu, ABD'nin bu tavrını devam ettirmesini beklediklerini aktardı. Bakan Eroğlu, şöyle dedi:

"Özellikle ABD'nin vurduğu bu üstten kimyasal silahlarla, mağdur ve mahzun insanlar üzerine saldırılmıştır. Amerika da bunun cevabını vermiştir. Ama bunun devamını bekliyoruz. Artık bu savaş son bulsun. Zalim Esed'in zulümleri son bulsun istiyoruz. O bakımdan ABD'nin de bu hareketini devam ettirmesini arzu ediyoruz. BM dahil olmak üzere bütün dünyanın bu konuda elini taşın altına koymasını istiyoruz. Türkiye gerçekten gereğini yapıyor. 3.5 milyon mağdur insanı kendi vatanımızda misafir ediyoruz ve ekmeğimizi paylaşıyoruz. Ama dünya buna seyirci kalıyor. Bu da bizim üzüntümüz. ABD umarım bu tavrına devam eder ve diğer ülkeler de bunu dikkate alır diye düşünüyorum. Nitekim diğer bazı ülkelerden ABD'nin bu tavrını destekleyen açıklamalar geldi. Biz de bu tavrı uygun görüyoruz. Orada ölenlere Allah'tan rahmet niyaz ediyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyorum, oradaki insanlara da sabırlar diliyorum."

Bakan Eroğlu daha sonra Sultandağı Belediyesi Düğün Salonu'nda DSİ Tesisleri Temel Atma ve Orman Köylülerine Kullandırılan Gelir Getirici Tür ve Orköy Kredi Sertifikaları Dağıtımı törenine katıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (1)

--------------

-Bakan Eroğlu fidan dikimi

-Gazetecilere Suriye açıklaması

-Okuldan ayrılış detayları

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (2)

-Düğün salonundan detaylar

-Slayt gösterisi

-Bakan Eroğlu konuşması

HABER- KAMERA: Sait KARADUMAN/AFYONKARAHİSAR,

============================================

AK Partili Erdem'den Kılıçdaroğlu'nun o iddiasına yanıt

AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir TV kanalında, "AK Parti Aydın Milletvekilinin kardeşi de ByLock'çu" açıklaması için "Kılıçdaroğlu iddiasını ispatlasın ben milletvekilliğinden istifa eder siyaseti bırakırım" yanıtını verdi.

AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir TV kanalında katıldığı programda, "AK Parti Aydın Milletvekilinin kardeşi de ByLock'çu" demesi üzerine, Efeler İlçe Başkanlığı'nda basın açıklaması yaptı. Kılıçdaroğlu'nun iddiasını ispat etmesi gerektiğini söyleyen Erdem, "Eğer iddiası doğru ise ben milletvekilliğinden istifa edeceğim ve siyaseti bırakacağım. Eğer Kılıçdaroğlu iddiasını ispat edemez ve iddiası doğru değilse kendisi de milletvekilliğinden istifa edebilir mi? Kardeşim Ömer Erdem, Ağustos-2016 ayı içerisinde yine bir iftira ile 10 gün gözaltına alındı. Sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kardeşimin soruşturmasında asla ByLock yoktu. Biz 5 kardeşiz. Kardeşim Ömer Erdem'in dışında diğer 3 kardeşim ile ilgili hiçbir adli soruşturma, gözaltı ve tutuklama asla söz konusu değildir. Kılıçdaroğlu, bu iddiası ile TCK'nın 267. maddesi 1. fıkrasına göre iftira suçu işlemektedir. Kendisi hakkında Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacağız. Bununla ilgili maddi ve manevi tazminat taleplerimizi de saklı tutuyoruz" dedi.

Referandum süresi içerisinde yapılanları da doğru bulmadığına değinen Erdem, "Referandum çalışmaları kapsamında yalan yanlış şeyler anlatılıyor. Buda insanların kafasını karıştırıyor. Siyaseti doğru yapmamız gerekiyor. Bunlar yaptıklarıyla siyaseti kirletiyorlar" diyerek kardeşi Ömer Erdem'in sosyal medya paylaşımların basın mensuplarına gösterdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Mehmet Erdem'in Konuşması

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ (Aydın),

========================================

CHP Milletvekilleri Hakkari'de STK temsilcileri ve muhtarlarla biraraya geldi

REFERANDUM çalışmaları kapsamında Hakkari'ye gelen CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz ile İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, STK temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.

CHP Hakkari il Başkanı Aytekin Karahanlı tarafından bir otelde verilen kahvaltıya bazı mahalle muhtarı, STK temsilcileri, parti yöneticileri katıldı. CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, büyük bir kararın arifesinde olduklarını söyledi. Yılmaz, Türkiye'nin yeni bir tercih ile karşı karşıya bırakıldığını anlatırken, şöyle dedi: "Aslında bu bir dayatma sürecidir. Çünkü toplumun içerisinde parlamenter sisteme ilişkin elbette eleştiriler, eksiklik tespitleri vardır. Ancak, bunun bir sistem veya rejim değişikliği ile karşılanması toplumun talebi değildir. Bizler içinde bulunduğumuz sistemin eksikliklerini biliyoruz. Buna ilişkin 4 siyasi partinin de mutabakatı ile oluşmuş 60 maddeye yakın madde üzerinde anlaşmamız var. Ancak her zaman olduğu gibi bu defa yine sayın Devlet Bahçeli ani bir karar ile Türkiye'nin gündemine bir başkanlık sistemini getirdi. Aslında bakarsanız bu bir başkanlık sistemi değil. Bu dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem. Demokratik sistemler içerisinde yeri olmayan bir sistem. O nedenle adına Türkiye'ye özgü diyorlar. Türk tipi diyorlar. Aslında bakarsanız Türk tipi olduğu kesin de bu sistemin demokratik olmadığı da bir o kadarda kesin."

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ise, İzmir'de insanların yüz ifadelerinde çocuklarının geleceği, işi, aşı ile ilgili ne endişe varsa dün Yüksekova'da ve Hakkari'de de aynı şeyi gördüklerini belirtti. Bayır, şöyle konuştu: "15 yıldır bu ülkeyi yönetenler ne yazık ki bizim sorunlarımıza çare olamamışlar. Her seferinde istikrar, istikrar diye toplumun önüne geçenler dün Yüksekova'ya gelip bu ülkenin başbakanı oy isterken acaba halkın arasına giripte o Yüksekova'daki gençlerimizin evlatlarımızın işsizliği ile ilgili bir soru önerisinde bulundu mu? Bu referandum adıyla önümüze konulan maddelere baktığınızda 18 madde içinde gençlerimizin işsizliği ile ilgili bir şey var mı? Köylü, çiftçi, emekli, insan yaşamı, gençlerin eğitimi ile ilgili bir şey var mı? Ne yazık ki yok. Çünkü onlar sadece ve sadece geçmişteki 15 yılda yaptıklarının nasıl koruma altına alınabileceğine yönelik bir anayasa hazırlamışlar. Bu anayasada vatandaş yok. Bu anayasada gençlik yok, çiftçi yok, emekli yok . Onların çıkarlarını anlatan hiçbir şey yok."

CHP'liler daha sonra çalışmalarda bulunmak üzere Çukurca İlçesi'ne geçti.

GÖNÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

-Toplantıya katılan STK ve bazı muhtarlar

-Toplantıda konuşan CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz

-CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır'ın konuşması

-Bayır, CHP'ye üye olan bir vatandaşın parti rozetini takarken

Haber-Kamera: Behçet DALMAZ/HAKKARİ, -

==============================================

(Tekrar) Aydınlar Ocağı toplantısında ilginç isimler, ilginç mesajlar

Kocaeli Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği toplantıya CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici ile efsane polis müdürü eski bakan Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan'ın da aralarında bulunduğu ilginç isimler katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan İlhan Kesici anayasa değişikliği ile tüm yetkilerin bir kişiye geçtiğini belirterek, "Böyle bir güç herkesi bozar. Böyle bir gücü baba oğluna vermez, oğul babaya vermez. Ana kıza vermez, kız anasına vermez. Padişahlar yetkilerinin bir bölümünü veriyorlar " dedi.

Kocaeli Aydınlar Ocağı'nın İzmit'te bir otelde düzenlediği "2017 ve Sonrası Ekonomik ve Siyasi Gelişmeler" konulu konferansa CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, CHP Kocaeli İl Başkanı Cengiz Sarıbay, Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ruhittin Sönmez, Aydınlar Ocağı üyeleri ve vatandaşlar katıldı. İlhan Kesici yaptığı konuşmada, "TBMM'de şimdi 317 milletvekili var Ak Parti'nin. Sayın cumhurbaşkanımız evet çıkması halinde 17 sabahı partiye üye olacak herhalde. Hemen bir olağan üstü kongre tertip ve tanzim edecekler ve parti genel başkanı da olmuş olacak. Meclisin de sahibi o, devletin de sahibi o, başı o. Şimdi böyle bir güç herkesi bozar. Böyle bir gücü baba oğluna vermez, oğul babaya vermez. Ana kıza vermez, kız anasına vermez. Padişahlar yetkilerinin bir bölümünü veriyorlar. Mesela cumhurbaşkanına temsili bir yetki kalıyor. Başbakanların yetkileri dağılıyor, kanunla yetkileri bakanlara ve genel müdürlere veriliyor. Halbuki şimdi bütün yetkiler sadece tek bir kişiye geçiyor. Cumhurbaşkanına. Ben dedim ki biraz da muhafazakar terminolojide olan bir laf. Bu kadar yetki evliyayı azdırır. Evliya azar mı? Haşa. Bizim inancımıza göre öyle bir şey yok ama hadisenin kudretini göstermek bakımından böyle bir laf da var. Biz paranın çoğu da insanın yürüyüşünü değiştirdi denilmez mi? Adamın üzerinde bir şey yoktu yav yürüyüşü değişti derler" dedi.

DEVLETİN BAŞI O, HÜKÜMETİN BAŞI O

Mecliste kendilerine 18 maddelik anayasa kitapçığının dağıtıldığını söyleyen Keçeci, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bize mecliste dağıttıkları anayasa dedikleri içerisinde 18 tane madde var. Onun tamamına tek bir madde demek lazım. Öbürleri ne? Hepsi birden 18. maddenin sonuna kadar bölümünde tamamında cumhurbaşkanına verilen yetkiler. Devletin başı o, hükümetin başı o, TSK'nın başı o, partinin başı o, bütün kamu üst düzey yöneticileri diyor bunun ne olduğu belli değil. Müsteşarlar mı? Genel müdürler mi? daire başkanları mı? büyükelçiler mi? aşağıya doğru in şube müdürleri mi? ne olduğu belli değil. Tamamını tayin eden o. Başka bir madde de bütçenin tamamını yapan o"

İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUM YENİ DÜNYA DÜZENİNİN KURULMASI

Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye'yi vurmasına değinen Kesici, "Bugün Suriye'yi ABD vurdu. Suriye'nin bir yerlerini daha doğrusu. Bunun adı yeni bir dünya düzeninin kurulması. Biz bu işlerden hep ürkeriz. 1991 yılında baba Bush Körfez harbi olduğu sıralarda yeni bir deyim söyledi. Adı yeni dünya düzeni. Bu laf tedavülde çok kalmadı . Nedeni ise insanlar birden ürktüler. Dünya entelektüelleri özellikle kıta Avrupa'sının entelektüelleri, devlet adamları bu laftan ürktüler. Acaba bu neyin nesi? ABD'liler bu işlerde pratik insanlardır. Laf ürkütücü gelince tedavülden çektiler. Herhangi bir lafın telaffuzundan vazgeçilmesi demek o işten vazgeçildiği o işin unutulduğu anlamına gelmiyor. O iş yürüdü. En son hali bugün ki hali. İçinde bulunduğumuz durum yeni bir dünya düzeninin kurulmasıdır" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-İlhan Kesici ve Sadettin Tantan'ın salona gelmesi

-İlhan Kesici'nin konuşması

-Salondan detaylar

Haber: Ergün AYAZ - Kamera: Orhan UZUN/ İZMİT(Kocaeli),

=============================

Çaldıkları kıyafetleri satmak için iş yeri açmışlar

KONYA kent merkezindeki dernek, işyeri ve evlerden hırsızlık yaptıkları iddia edilen 4 kişi polis tarafından yakalandı. Şüphelilerin dernekten çaldıkları kıyafetler satmak için açtıkları iş yerinde bulundu. 4 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri kent merkezindeki dernek, işyeri ve evlerde yaşanan hırsızlık olayları ile ilgili soruşturma başlattı. 10 ayrı hırsızlık olayından yaklaşık 50 bin lira değerinde kıyafet, halı, televizyon, çamaşır makinesi, akülü araba, elektrikli bisiklet, bilgisayar ve kurusıkı tabanca çalındığı tespit edildi. Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis şüphelilerin farklı suçlardan kaydı bulunan İsmail P. (36), Recep D. (27), Alparslan P. (26) ve Suriyeli Hüseyin C. olduğunu belirledi. Kimlikleri tespit edilen şüpheliler polis tarafından gözaltına alındı. Çalınan eşyaların bir kısmı zanlıların evlerinde yapılan aramada ele geçirildi. Şüphelilerin dernekten çaldıkları kıyafetler ise satmak için açtıkları iş yerinde bulundu.

Polisteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 şüpheli, çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü dökümü:

---------------------------

-Zanlıların adliyeye sevki

-Zanlılardan ve asayiş şubeden detay

Haber-Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ/KONYA,

===========================================

Kahveden bozuk para çaldılar

GAZİANTEP'in İslahiye İlçesi'nde, hırsız ya da hırsızlar camını kırarak girdikleri kahvedeki demlikte bulunan 500 lira bozuk parayı çaldı.

Olay, Hacı Ali Öztürk Mahallesi'nde bulunan Hanifi Tatbak'ın işlettiği kahvehanede meydana geldi. Gece geç saatlerde hırsız ya da hırsızlar camını kırarak girdikleri kahvedeki demlik içindeki 500 lira bozuk parayı çaldı. Sabah geldiği kahvenin camının kırık olduğunu ve paranın çalınmış olduğunu fark eden Tatbak, durumu polise bildirdi. İhbarla gelen polis, parmak izi incelemesi yaparak, hırsız ya da hırsızların yakalanması için çalışma başlattı.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Hırsızlığın yaşandığı kahvehane

Polisin incelemesi

Kahvehane sahibi Hanifi Tatbak ile rop.

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-

==============================================

Bursalı 'Türk Kartalı' Alpler'e yüksek menzille uçacak

BURSALI işadamı Mehmet Celal Gökçen'in satın almasının ardından büyük bir atılım gerçekleştiren 25 yıllık Alman Uçak Fabrikası Aquila, özel istek üzerine hazırlanan yeni turbo motoruyla, Alpler'e daha yüksek menzille uçacak. Aquila'nın Türk patronu Mehmet Celal Gökçen artık Türk Kartalı olarak kabul edilen Aquila'nın dört ve altı kişilik modelleri için de geri sayımın başladığını açıkladı.

Bursalı sanayici ve işadamı Mehmet Celal Gökçen, otomotiv devlerine hizmet veren, otomotiv yan sanayi ve plastik teknolojileri alanında dikkat çeken Bursalı BPlas firmasının ARGE, tasarım ve üretim noktasındaki tecrübesini Aquila ile buluşturdu. İki kişilik özel ve pilot eğitimi için kullanılan VLA(Very Light Aircraft) segmentinde ciddi bir marka olarak kabul edilen Aquila'nın, başta tasarımı olmak üzere pek çok noktasına özel dokunuşlar yaparak işe başlayan Mehmet Celal Gökçen, 100 litre normal 95 oktan benzinle bin 150 kilometre menzil gidebilen Aquila'nın, gelen talep üzerine Alp dağlarında yüksek uçuş yapabileceğini söyledi. Gökçen, kompozit yapısı, mükemmel görüş mesafesi, şık ve ergonomik tasarımı, konforu nedeniyle Aquila'yı dünyaca ünlü bir motor firmasının turbo motor uygulaması için tercih ettiğini ifade etti. Almanya'da düzenlenen AERO 2017 Fuarında yine ilgi odağı olan Aquila ailesine yeni üyelerin katılacağını da açıklayan Mehmet Celal Gökçen, kısa süre önce Almanya'da özellikle uçak sektöründe dizayn ve tasarımı üzerinde tecrübeli 45 kişilik mühendislik firmasını da bünyesine kattı. Gelecek yıl düzenlenecek fuarda dört ya da altı kişilik yeni uçak modelleri de bu bilgi ve birikimle boy gösterecek.

VLA SEGMENTİNİN MERCEDES'İ, FERRARİ'Sİ, BENTLİ'Sİ

Geçtiğimiz yıl ilk kez bir Türk uçak markası olarak katıldığı dünyanın en büyük havacılık fuarını 6 aylık sipariş talebiyle kapatan Aquila, AERO için başta Çin, Kanada,İngiltere, Fransa, İtalya gibi dünyanın farklı ülkelerinden özel ziyaretçileri çekiyor. Satın alma taleplerinin geçtiğimiz yılı geride bıraktığını söyleyen Mehmet Celal Gökçen, gurbetçilerin gurur duyduğu Aquila'yı Alman ziyaretçilerin VLA segmentindeki uçaklarını Mercedes'e, İtalyanların Ferrari'ye, İngiliz ziyaretçilerin ise Bentli'ye benzetmelerinin kendisi için en unutulmaz anı olduğunu kaydetti. Gökçen, özellikle üzerinde Türk Bayrağı taşıyan Aquila için Türk vatandaşların her fırsatta ifade ettikleri gurur dolu cümlelerin de aynı zamanda sorumluluk anlamına geldiğini söyledi.

EKONOMİK UÇUŞA SAHİP

Aquila, VLA segmentinde yer alan iki kişilik eğitim ve konforlu seyahat uçağı. Panoramik ve mükemmel görüş imkanı sağlıyor, hafif kompozit yapısına sahip. 14 bin 500 fit yüksekliğe, 100 litre 95 oktan benzinle bin 150 km mesafede giden ekonomik uçuş ayrıcalığına sahip. Tüm kıtalarda geçerli olan sertifikasyona sahip, her parçası onaylı olması ile de ayrıca dikkat çekiyor.

Görüntü dökümü

Fuardan görüntüler

Detaylar

Haber-Kamera : BURSA, -

====================================================