1)ALADAĞ YURT YANGININDA TAHLİYE EDİLEN DERNEK YÖNETİCİLERİ TEKRAR TUTUKLANDI
ADANA'nın Aladağ İlçesi'nde 11'i öğrenci 12 kişinin hayatını kaybettiği yurt yangınıyla ilgili tutuklanan ve bir süre önce tahliye edilen 4 dernek yöneticisi avukatların itirazı üzerine tekrar tutuklandı.Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 29 Kasım 2016'daki yurt yangınıyla ilgili olarak, kızı da ölen yurt müdürü Cumali Genç, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç tutuklanmıştı. Avukatlarının bilirkişi raporunda 'tali kusurlu' oldukları gerekçesiyle Aladağ Sulh Ceza Mahkemesi'ne yaptıkları itiraz üzerine 4 Aralık 2016'da tutuklanan şüphelilerden Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş ve Mahir Kılınç 22 Ocak'ta tahliye edildi.
İTİRAZ ÜZERİNE TUTUKLANDILAR
Dernek yöneticilerinin tahliye edilmesinin ardından Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu ile Sosyal Haklar Derneği'nde görevli avukatlar, tahliyelere itiraz etti. Aladağ Sulh Ceza Mahkemesi itirazları tekrar değerlendirerek tahliye edilen 4 kişi hakkında tutuklama kararı verdi. Karar üzerine 4 yönetici cezaevine gönderildi.Sosyal Haklar Derneği yöneticileri, ailelerin yanında olmaya devam edeceklerini açıkladı.
OLAYLA İLGİLİ ARŞİV GÖRÜNTÜLER
ADANA/DHA
==================================================
2)ADANA'DA KENTSEL DÖNÜŞÜM İSYANI
Adana'nın merkez Seyhan İlçe Belediyesi, kent meydanı kentsel dönüşüm projesi kapsamında Sucuzade Mahallesi'nde 40 dönümlük alanın kamulaştırılarak yıkılması için çalışma başlattı. Anlaşma sağlanan mülk sahiplerinin evleri belediye tarafından yıkıldı. Ödenecek bedeli az bulan bazı mahalle sakinleri konuyu yargıya taşıdı. Mahalle muhtarı belediyenin projesine karşı olmadıklarını ancak bazı kişilerin mağdur olduğunu ileri sürerek, "Bir çok mahalle sakini mağdur oldu. Mağduriyet maddiyattan kaynaklanıyor. Evlere gereken fiyatlar verilmiyor" dedi. Evlerini vermek istemeyen mahalle sakinleri ise belediyenin önerdiği ücretin, evlerin değerinin çok altında olduğunu öne sürdü.
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
ADANA/DHA
==================================================
3)ARABAN'DA DEVRİLİP YANAN OTOMOBİLDE 3 KİŞİ ÖLDÜ
GAZİANTEP'in Araban İlçesi'nde, kontrolden çıkarak devrildikten sonra LPG tankı alev alan otomobildeki 3 kişi yanarak öldü.Kaza, sabah saatlerinde Araban- Adıyaman Karayolu'nda 15'inci kilometresinde meydana geldi. Sürücüsünün kimliği belirlenemeyen 02 KR 684 plakalı otomobil, Karasu Çayı'nın üstünden geçen köprü girişinde kontrolden çıkarak devrildi. Kaza sonrası LPG tankı patlayan otomobil alev alarak yandı. Yangında otomobildeki 3 kişi yanarak hayatını kaybetti.
Yoldan geçenlerin ihbarıyla gelen itfaiye ve sağlık görevlileri, hurdaya dönen otomobildeki 3 kişinin cesedine ulaştı. Cesetler, kimlik tespiti ve otopsilerinin yapılması için Gaziantep Adli Tıp Kurum Morguna götürüldü.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Cenaze aracının gelmesi
Cenazelerin indirilmesi
Otopsi merkezi
Cenaze aracının hareketi
Genel ve detay görüntüler
Haber: Metin Faruk TAMER-Kamera: Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 96 MB
=====================================================
4)ROCKÇI İMAMIN TAYİNİNE YÜRÜTMEYİ DURDURMA
YAPTIĞI rock müzik ve verdiği konserler nedeniyle adı 'Rockçı İmam'a çıkan Ahmet Muhsin Tüzer, Antalya'nın Kaş İlçesi'ndeki bir camide imam olarak görev yaparken, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Balıkesir'e memur olarak atandı. Tüzer hukuksuz olduğu gerekçesiyle karara itiraz etti, mahkeme işlemin yürütmesini durdurdu. Balıkesir'de görevini sürdüren Tüzer, "Kararın uygulanmasını bekliyorum" dedi.
Kaş'a bağlı Pınarbaşı Mahallesi'nde cami imamı olarak görev yapan Ahmet Muhsin Tüzer, 2013 yılında gitarist Doğan Sakin ile 'Firock' adlı grup kurarak dikkatleri üzerine çekti. Türkiye'de 'Rockçı imam', yurt dışında ise 'Rock N İmam' adıyla tanınmaya başlayan Ahmet Muhsin Tüzer, Türkiye'nin yanı sıra 2014 yılında ABD'de konser verdi. Tüzer, son olarak geçen yıl nisan ayında Portekiz'in Porto kentinde 3 gün arka arkaya sahneye çıktı.
KARARA İTİRAZ ETTİ
Portekiz konseri sonrası Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 'basına açıklama yaptığı' gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan Tüzer, kınama cezası aldı. Ahmet Muhsin Tüzer, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından imamlık görevinden alınarak, Balıkesir'in Karesi İlçesi Müftülüğü'ne memur olarak atandı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 8 Eylül 2016 tarihli personel hareketleri yazısıyla memurluk görevine getirilen Tüzer, yeni görevine başladı.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİ
Ardından izne ayrılan Tüzer, atamanın iptali ve yürütmenin durdurulması için Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne başvurdu.
Ahmet Muhsin Tüzer atamayla ilgili mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde; Kuran ve diğer musiki konularında eğitim aldığını, Kuran okuma yarışmalarında Türkiye çapında dereceler elde ettiğini, rock ve tasavvuf müziğini birlikte icra eden bir müzik grubu kurduğunu, yaptığı sportif ve müzik çalışmaları ile gençleri ve gayrimüslimleri İslam'a yaklaştırmaya çalıştığını ve imamlık görevinden alınarak düz memur olarak atanmasının kendisini derinden yaraladığını belirterek, yürütmenin durdurulmasını istedi.
DİYANET DAVANIN REDDİNİ İSTEDİ
Diyanet İşleri Başkanlığı ise yapılan atamanın 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 9 ve 15'inci maddelerine uygun olduğunu belirtirken, Ahmet Muhsin Tüzer'in Portekiz'de vereceği konser öncesi Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destek vermek için izin istediği Diyanet İşleri Başkanlığı'nın olumsuz görüşünü sosyal medyadan eleştirdiği ve halk arasında 'Rockçı imam' olarak anılmasının ulvi bir meslek olan imamlığı zedelediği gerekçesiyle davanın reddini talep etti.
MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURDU
Antalya 3'üncü İdare Mahkemesi konuya ilişkin 6 Ocak'ta verdiği kararda yürütmenin durdurulmasına hükmetti. Mahkeme kararında şu ifadeler yer aldı:
"Adı geçen kişi kadrosuna uygun bir göreve atanmamıştır. Genel yaşantısı, dini bilgi ve becerisi, çalışmalarının yetersiz ve uygunsuz olduğu ortaya konulmayan davacı hakkında hukuka aykırılık görülmüştür. Davacının atandığı yerin önceki görev yerine uzaklığı, işlemle sınıf değişikliği yapıldığı, oturduğu lojmanı boşaltmak zorunda kalacağı, işlemin uygulanmasının telafisi güç zararlara yol açacağı açıktır. 2577 sayılı yasanın 27'nci maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına, kararın tebliğinden 7 gün içinde Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolunun açık olmasına oybirliğiyle karar verildi."
Balıkesir'de görev yapan Ahmet Muhsin Tüzer, "Mahkeme kararını aldım. Bu konuda konuşmak istemiyorum. Kararın uygulanmasını bekliyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------(22 Ekim 2014- 16 Haziran 2015
Mevlütten değişik bölümler
Karşılıklı okudukları bölüm
-İzleyiciler ve röportajlar var.
İmam ve Atiye Konseri
HABER –KAMERA: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya),
=======================================================
5)DENİZLİ'DE BYLOCK'TAN GÖZALTINA ALINAN 19 KİŞİ ADLİYEDE
DENİZLİ'deki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Pamukkale Üniversitesi'nde düzenlenen üçüncü dalga operasyonunda örgütün şifreli haberleşme sistemi olan ByLock'u kullandığı gerekçesiyle gözaltına alınan 19 kişi, adliyeye sevk edildi.
Denizli Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında bir hafta önce, Pamukkale Üniversitesi'ne yönelik örgütün şifreli haberleşme sistemi ByLock kullandığı belirlenen şüphelilere yönelik operasyon yaptı. Üniversitede Adli Tıp, Tıp Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesi ağırlıklı olmak üzere hakkında gözaltı kararı bulunan 22 personelden 19'u gözaltına alındı. Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandıkları ve örgütle bağlantılı oldukları iddia edilen, aralarında bir profesör ile doçentlerin de bulunduğu 22 akademisyenin evleri ve üniversitedeki odalarında da arama yapıldı, bazı evraklara el konuldu. Gözaltına alınan 19 kişi, ifadesinin tamamlanmasının ardından bugün adliyeye sevk edildi. Operasyon kapsamında 3 kişi ise aranıyor.
Görüntü Dökümü
---------------------
Emniyet Müdürlüğünden görüntü
Zanlıların araçlara bindirilmesi
Haber: Ramazan ÇETİN- Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,
======================================================
6)YUVACIK BARAJI'NDA SU SEVİYESİ YÜZDE 51'E YÜKSELDİ
KOCAELİ'nin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünün sağlandığı Yuvacık Barajı'nda kar ve yağmur yağışlarının ardından su seviyesi 26 milyon 160 bin metreküpe ulaşarak yüzde 51 seviyesine yükseldi.
Kocaeli'nin Başiskele İlçesi'nde bulunan 51 milyon metreküp kapasiteli Yuvacık Barajı'ndaki su seviyesi her geçen gün yükselmeye devam ediyor. Geçtiğimiz Kasım ayında yüzde 22 seviyesine inen barajda 11 milyon 100 bin metreküp su kalmıştı. Bugün Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada Yuvacık Barajı'nda su oranı yüzde 51 oranına yükselirken, su miktarı da 26 milyon 160 bin metreküpe ulaştı.
25 milyon metreküp kapasiteli Kandıra İlçesi ve bağlı köylerin su ihtiyacını karşılayan Namazgah Barajı'nda ise su seviyesi Kasım ayında yüzde 2 seviyesine düşerken, 490 bin metreküp su ölçülmüştü. Bugün yapılan ölçümlerde su seviyesi yüzde 63 seviyesine yükselirken, su miktarı 14 milyon 240 bin metreküp olarak ölçüldü.
Görüntü Dökümü
-----------------
-Yuvacık Barajının görüntüsü
-Dağlardan baraja dökülen sulardan detaylar
(Haber: Ergün AYAZ-Kamera: Orhan UZUN- İZMİT(Kocaeli),
===================================================
7)BİYONİK KULAK BOZULDU, ROJBİN 2 YIL DUYAMAYACAK
ANTALYA'da bir apartmanda kapıcılık yapan Veysi Atak, doğuştan görme ve işitme engelli kızı 7 yaşındaki Rojbin'in biyonik kulağının 4 ay önce bozulduğunu, devletin de yeni cihazı 2 yıl sonra verdiğini belirterek, "Kızımın yeniden duymasını istiyorum" dedi.
Antalya'da doğuştan işitme ve görme engelli Rojbin Atak'a 3 yıl önce alınan biyonik kulak 4 ay önce bozuldu. Rojbin, bozulan işitme cihazı yenilenemediği için artık duymuyor. Bir apartmanda kapıcılık yapan baba Veysi Atak, cihazın değerinin 16 bin lira olduğunu, maddi imkansızlık nedeniyle alamadığı için kızının her geçen gün daha da hırçınlaştığını söyledi.
BU BİZİM İÇİN BÜYÜK PARA DEDİLER
Valilik Sosyal Yardımlaşma Vakfı'na 1.5 ay önce dilekçeyle başvurduğunu belirten Veysi Atak şunları kaydetti:
"Yetkililer 'Kampanya yapacağız, para toplayacağız. Bunun için izin belgesi gerekiyor. Bağlı bulunduğunuz Muratpaşa Kaymakamlığı'na gidip gerekli belgeleri alın' dedi. Başvurum üzerine inceleme yapmak üzere evime gelen yetkililer, 'Senin sosyal güvencen var, isteğini karşılayamayız, bu bizim için büyük para' dedi. SGK'daki yetkililer de verilen cihazın 3 yıllık olduğunu, yeni cihaz için 5 yıl geçmesi gerektiğini söyledi. Ama kızımın duyması için bozuk cihazın yenisinin alınması gerekiyor."
'ÇOCUĞUMUN DUYMASINI İSTİYORUM'
Cihazın bozulması nedeniyle kızının hiç duyamadığını ve hırçınlaştığını belirten baba Veysi Atak şöyle devam etti:
"Yardımcı olabilecek kimsemiz yok, valilik ve kaymakamlığa başvurdum, yardım alamadım. Mutlaka bu cihazı almamız lazım. Çocuğumun duymasını, diğer kardeşleri gibi konuşmasını istiyorum. Şu an sadece yüksek sesle adını söyleyince tepki veriyor. Cihaz takıldığında yüzde 90- 95 duyar diyorlar. Çocuğumun rahat duyması, rahat hareket edip oturabilmesi, acıktığını ya da su isteğini ifade edebilmesi için cihaza ihtiyacımız var. Rojbin diğer çocuklar gibi değil, açlığını, ihtiyaçlarını ifade edemiyor, sadece ağlıyor, bağırıyor."
Görüntü Dökümü
--------------------------
RÖP: Veysi Atak (baba)
Rojbin ve babanın görüntüleri
145 MB/// 04.34ö
HABER- KAMERA: Erol AKKIR/ ANTALYA,
=======================================================
8)SİMİT AYRANLA ÜÇ ÇOCUK OKUTUYORLAR
HATAY'ın Reyhanlı İlçesi'nde Mehmet ve Nurhan İsmetoğlu çifti, simit ayran satarak 3 çocuğunu okutuyor.
Anne Nurhan İsmetoğlu, 14 yaşındaki Cemre ile 13 yaşındaki Yakup'un ortaokul, 17 yaşındaki Emre'nin ise lise eğitimi aldığını belirterek, "Çocuklarımızın eğitimi ve geçimimiz için çaba harcıyoruz. Başarılı olan çocuklarımızın üniversite eğitimi de almaları için çalışmaya devam edeceğiz. Hedefimiz çocuklarımızın iyi birer birey olarak yetişmeleri ve ülkeye yararlı olmalarını sağlamaktır. Bunu da başaracağımıza inanıyorum. Onların üniversite eğitimlerini tamamlamaları, bizim için mutluluk olacaktır. Çocuklarımdaki azim de beni umutlandırıyor" dedi.
Bir mesleği olmadığı için simit ayran sattıklarını belirten baba 47 yaşındaki Mehmet İsmetoğlu en büyük hayatinin çocuklarının okuması olduğunu söyledi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Simit ayran arabası
İsmetoğlu çifti arabanın başında
Simitlerden görüntü
Ayran doldururken
Elinde simit ve ayran
Mehmet İsmetoğlu'nun konuşması
Nurhan İsmetoğlu'nun konuşması
BOYUT: 42 MB SÜRE: 01'19"
Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),
======================================================
9)SAHİLDEKİ BARAKAYA TAŞINIP KANSERİ YENDİ
HATAY'ın Erzin İlçesi'nde oturan 68 yaşındaki Ali Karataş, doktorların 3 ay ömür biçtiği kolon kanseri hastalığını Akdeniz sahillerinde yendi.Köy Hizmetleri'nde 35 yıl çalıştıktan sonra emekli olan 4 çocuk babası Ali Karataş, 6 yıl önce kolon kanserine yakalandı. Doktorunun, 3 ay ömrünün kaldığını söylediğini belirten Ali Karataş, deniz sahili bulunan Erzin İlçesi'ne taşındı. Burada tekrar yaşama tutunan Karataş, hastalığı yendi. Karataş, şöyle dedi:
"Rahatsızlığımdan dolayı 6 yıl önce Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne gittim. Burada ameliyat oldum ve 1 yıl kemoterapi tedavisi gördüm, 1 yıl bağırsaklarım dışarıda gezdim. Bu sırada doktorlar çocuklarıma '3 ay yaşar, ya da yaşamaz' demiş. Buraya geldiğimde 2 kişinin kolları arasında sahile gidebiliyordum. Buranın temiz ve stressiz havası ve biraz da bakım ile kolon kanserini yendim ve şuanda hiç bir şikayetim yok. Buranın havasına temizliğine alıştım."
Erzin'in Burnaz sahiline şifa bulmak için onlarca hastanın geldiğini kaydeden Karataş, "Buranın havası akşam olduğu zaman iyotlu sisli hava gibi görünür. Burada şifa için kışın bile kalanlar var. 3 ayda bir kontrole gitmekteyim ve şu anda kısa bir ömür biçen doktor hiç bir problemin yok diyor" diye konuştu.
Burnaz Güzelleştirme ve Derneği Başkanı Kaplan Yılmaz ise, Burnaz sahilinde bol oksijen ve iyotlu bir hava olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Burası bir tedavi merkezi. Buraya gelen profesörler, doktorların tek söyledikleri şey şudur 'Böyle bir kum, hava, oksijen böyle bir iyot olmaz' diyorlar. Buralar inşallah daha da güzelleştirilir. Burada yaşlı hasta, parasız tüm insanlar buradalar. Bu oksijen bu hava hiç bir yerde bulunamaz."
Görüntü Dökümü
---------------------------
Sahildeki baraka evlerden pan görüntü
Sahile vuran dalga
Denizin üzerine yansıyan güneş
Sahildekilerden detay
Sahildeki ağaçlar ve detay görüntü
Sahildeki bir baraka evden detay görüntü
Kolon kanseri hastalığını yenen Ali Karataş ile röportaj
Kaplan Yılmaz ile röportaj
BOYUT: 104 MB SÜRE: 03' 16"
Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/ERZİN (Hatay),
=======================================================
10)AİLESİNİ TANIYAMADI
MUĞLA'da, jandarma ekiplerinin yol kontrolü sırasında şüphe üzerine durdurduklarında kayıp olduğunu belirledikleri 43 yaşındaki Edip Kalem, 9 yıl sonra Almanya'daki ailesiyle buluştu. Kendisini almaya gelen ailesini tanıyamayan Kalem, "Hanımefendi ile beyefendiye sağlık ve mutluluk diliyorum. Ancak kendilerini tanımıyorum" dedi. Ailesi ile kavuşmasının ardından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Servisi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Edip Kalem'e doktorlar tarafından, 'ağır derecede şizofreni' teşhisi konulup, tedavisine başlandı.
Muğla- Denizli Karayolu'nda devriye görevi yapan Menteşe İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri geçen cumartesi günü saat 20.00 sıralarında, bir erkeğin yaya olarak Denizli yönüne gittiği yönünde ihbar aldı. Gazeller Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, bu kişiyi karayolunun 47'inci kilometresinde durdurdu. Davranışlarından şüphelenilse de, adının Edip Kalem olduğu anlaşılan kişinin kimlik kontrolünde herhangi bir suçtan aranmadığı belirlendi. Soruşturmayı derinleştiren jandarma, Kahramanmaraş'ın Elbistan İlçesi Demirciler Köyü nüfusuna kayıtlı olduğu belirlenen Kalem için köy muhtarı ile irtibata geçti. Muhtar ile yapılan görüşme sonucu Kalem'in annesi Sevim Kalem'e telefonla ulaşıldı.
2008'DE TÜRKİYE'YE TATİLE GELMİŞ, BİR DAHA DÖNMEMİŞ
Oğlunun vatani görevi için 2008 yılında Almanya'dan Türkiye'ye gittiğini ve o zamandan bu yana kendisinden haber alamadıklarını jandarmaya bildiren anne Kalem, ilk uçakla Türkiye'ye geleceğini söyledi. Baba İbrahim ve anne Sevim Kalem çifti, dün (pazar) akşam saatlerinde Almanya'dan uçakla Bodrum'a geldi. Bodrum Milas Havalimanı'ndan jandarma ekipleri tarafından alınan Kalem Çifti, sivil araçla Muğla İl Jandarma Komutanlığı'na getirildi. Kalem ailesi, Menteşe İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Gürcan Özdilek ve askeri personel tarafından karşılandı. Yüzbaşı Özdilek'in odasında çay ikram edilen aile biran önce oğulları Edip Kalem'i görmek istediklerini söyledi.
"ANNEN SANA KURBAN OLSUN CÜCÜĞÜM"
Gazeller Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri tarafından odaya alınan Edip Kalem'i karşılarında gören anne ve baba, büyük bir mutluluk yaşadı. Sağlık sorunları bulunduğu öğrenilen ve kendilerini tanıyamayan oğluna sarılan Sevim Kalem'in, "Annen sana kurban olsun cücüğüm. Bugünler de varmış" diyerek sevinmesi duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. Edip Kalem ise, "Hanımefendi ile beyefendiye sağlık ve mutluluk diliyorum. Ancak kendilerini tanımıyorum. Herhangi bir şekilde yurt dışına çıkmayı düşünmüyorum. Kendim burada yaşamak istiyorum. Hanımefendi ile beyefendinin katkısı olursa olumlu bir çerçevede kendileriyle yaşamayı düşünürüm" dedi.
Anne Sevim Kalem, "Türkiye'ye 2008 yılında vatani görevini yapmak üzere geldi. Yanında kimse yoktu. Acemiliğini İzmir Narlıdere'de yaptıktan sonra askerliğini Tekirdağ Hayrabolu'da tamamladı. Ankara'ya çalışmak için gittiğini biliyoruz. O tarihten sonra bir daha kendisinden haber alamadık. Oğlum bekar, hiç evlenmedi. Her fırsatta Türkiye'ye gelip aradık ama bir iz, bir haber bulamadık. Allah jandarmamızdan razı olsun. 9 yıl sonra bana oğlumu gösterdiler, onu buldular ve bana bu mutluluğu yaşattılar" diye konuştu.
AĞIR ŞİZOFRENİ TEŞHİSİ KONULDU
Ailesi ile kavuşmasını ardından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Servisi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Edip Kalem'e doktorlar tarafından, 'ağır derecede şizofreni' teşhisi konulup, tedavisine başlandı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Jandarma tarafından Edip Kalem'in yolda durdurulması
-Jandarma tarafından ailenin karşılanması
-Edip Kalem'in odaya girişi
-Edip Kalem'in ailesini tanıyamaması
-Ailenin oğullarına sarılması
-Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,
============================================================
(GENİŞ HABERİ)
11)GAZİPAŞA'DA TROPİKAL BAHÇEDE 'ÇİKOLATA MEYVESİ'
ANTALYA'nın Gazipaşa İlçesi'nde emekli İzzet ve Nalan Akyol çiftinin deneme amaçlı ektiği ve 'çikolata meyvesi' olarak da bilinen 'kara sapot' bu yıl ilk kez meyve verdi.
Gazipaşa'ya bağlı Koru Mahallesi'nde oturan ikisi de memur emeklisi 58 yaşındaki İzzet ve eşi 47 yaşındaki Nalan Akyol, kendilerine ait 1.5 dekar alanda tropikal bahçe kurdu. 5 yıl önce kurdukları bahçede birçok tropikal meyve ekimi yapan çiftin deneme amacıyla diktiği 'çikolata mevyesi' olarak bilinen 'kara sapot' ağacı bu yıl meyve verdi. Domates boyutunda, sarı yeşil renkte ve içi olgunlaştığında çikolata rengi ve tadına benzeyen kara sapottan 250'den fazla ürün alındı. Anavatanı Doğu Meksika ve Orta Amerika ile Kolombiya olan kara sapotun Türkiye'de üretimi yaygın olmadığı için henüz piyasa değeri bilinmiyor. A ve C vitamini yönünden zengin meyve tropikal iklimde yetişirken, ağacın boyu 25 metreye kadar uzuyor.
BİRÇOK TROPİKAL ÜRÜN VAR
İzzet Akyol, Gazipaşa ikliminde her çeşit ağacın rahatlıkla yetiştiğini, bu nedenle 12 ay boyunca içinde meyveleri olan bir bahçe kurmak istediklerini söyledi. Kurdukları bahçede mango, pepino, pejoya, çerimoya, liçi, altın çilek, şadok, kamkat, layn limonu, guavaya, hurma ve kara sapot ağaçları bulunduğunu kaydeden Akyol, yıl boyunca yeşil kalan kara sapot ağacının Akdeniz Bölgesi'nin kıyı kesimlerinde rahatlıkla yetişebildiğini aktardı. Tüm üreticilere bu ağacı tavsiye eden Akyol şunları anlattı:
"1.5 dekar alanda eşimle birlikte tropikal ağaçlardan oluşan bahçe yapmayı düşündük ve kurduk. 12 değişik türde meyve ağacı ektiğimiz bahçemizde ise en ilginç ağaç çikilota meyvesi dediğimiz 'sapot' ağacıdır. 4 yaşında meyve verdi. Sapot meyvesi tadına bakanlar tarafından beğenildi. Bu ağacımız Alanya, Gazipaşa ve Anamur'un kıyı şeridinde bahçe olarak yapılabilir. İlaçlama ihtiyacı olmayan ağacımız 25 metreye kadar boy atan tropikal bir meyve ağacı."
'İKLİME UYUM SAĞLAYARAK MEYVELERİNİ VERDİ'
Gazipaşa Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çelik de kara sapot ağacı meyvelerinin tadına bakma şansı bulduğunu ve çok beğendiğini aktardı. Çelik, "Her türlü meyvenin yetişebileceği Gazipaşa'da sapot ağacı iklime gayet uyum sağlayarak meyve verdi. Gazipaşa'da değişik tropikal türler çiftçilerimiz tarafından yetiştirilmeli" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Bahçeden detay
Sapot ağacı ve meyvesi
Meyvelerin toplanması
Bahçede ikram edilmesi
Meyvenin tadına bakan Ahmet Bulut'un konuşması
Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çelik'in meyvenin tadına bakması
Yusuf Çelik'in konuşması
RÖP 1: İzzet Akyol
RÖP 2: Yusuf Çelik
Tropikal bahçeden detaylar
( HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya),
======================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-5 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?