Bolu Dağı'nda sis ulaşımı yavaşlattı
TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu'nun Bolu Dağı kesiminde etkili olan yoğun sis ulaşımı yavaşlattı.
Sabah saatlerinden itibaren Bolu Dağı'nda etkili olan yoğun sis, TEM ve D-100'de ulaşımı olumsuz etkiledi. TEM'in Bolu Dağı Tüneli'nden itibaren Abant Kavşağı'na kadar olan bölümünde görüş mesafesi yer yer 30 metreye kadar düştü. Sürücüler, elektronik tabelalar ile yavaş gitmeleri konusunda uyarıldı. Sis, D-100'ün Bolu Dağı kesiminde de sürücülere zor anlar yaşattı. Özellikle Seymenler, Karanlıkdere ve Bakacak mevkiilerinde görüş mesafesi oldukça düştü. Yol kenarlarındaki sis lambaları yakılarak görüş mesafesi açılmaya çalışıldı. Trafik ve Karayolları ekipleri de güzergahta önlem alarak sürücüleri uyardı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
-Sis altında ilerleyen araçlar
-Tünelden görüntü
-Sisli yol detayları
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,
=======================================
(ÖZEL) Genç kızı ölümün kıyısından çekip aldılar
ANTALYA'da 40 metre yükseklikteki falezlerden denize atlamak isteyen 24 yaşındaki Serenay Y.'ı, olay yerindeki Veysel Ocak adlı genç kemerinden tutarak kurtardı. Genç kızı ölümün kıyısından alan Ocak, "Kim olsa aynı şeyi yapardı" dedi.
Muratpaşa İlçesi Yavuz Özcan Parkı'na saat 06.00 sıralarında gelen Serenay Y., alkol almaya başladı. Saat 08.30 sıralarında falezlerin uç noktasına kadar giderek ağlamaya başlayan Y.'ı fark edenler, 112 Acil Çağrı Merkezi'ne durumu bildirdi. Çağrı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri aynı anda sevk edildi.
Önlem için falezlere çekilen tel örgü yüzünden ekipler genç kızın bulunduğu bölüme geçemedi. Teller, itfaiye ekipleri tarafından kesilerek geçiş yolu açılmaya çalışırken, Yılmaz'ın dua edip kendisini falezlerden sarkıttığını gören çevredekilerden Veysel Ocak, tel çitin üzerinden atlayarak diğer tarafa geçti.
HAVADA YAKALADI
Veysel Ocak, kendisini boşluğa bırakan Serenay Y.'ı son anda kemerinden ve kolundan tutmayı başardı. Ocak, yardımına gelen arkadaşı Celal Toprak'la birlikte Serenay Y.'ı yukarı çekerek kurtardı. Bulunduğu yerden güvenli bölgeye alınan Yılmaz, polis ekiplerince hazır bekletilen ambulansa alındı. Sağlık görevlilerinin müdahalesinden sonra Serenay Y., polis merkezine götürüldü.
Y.'ı ölümün kıyısında alan Veysel Ocak, "Tam atladığı sırada gözümü karartım ve kemerinden tuttum. Benim yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------
Ambulansın görüntüsü
İtfaiye ekibinin telleri keserken görüntüsü
Gençlerin telleri atlayarak kadına müdahale etmeleri
Gençlerdin kadını falezlerden çekip almaları
Kesilen tellerden polis ekiplerinin kadının yanına gitmesi
Kadının polislerin arasında ambulansa götürülmesi
RÖP 1: Veysel Ocak ( Kadını falezlerden kurtaran kişi )
RÖP 2: Celal Toprak ( Kadını falezlerden kurtaran kişi )
Kadının ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülmesi
Detaylar
HABER: Bülent TATOĞULLARI/KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ ANTALYA
===============================================
Ailelere 'çocuğa yönelik istismar' semineri
OSMANİYE'de ailelere yönelik seminerde 'çocuk ihmali ve cinsel istismarı, önleme ve korunma yolları' anlatıldı.
İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü tarafından Eyüp Sultan Mahallesi sakinlerine yönelik huzur toplantısı düzenlendi. Asayiş ve Uyuşturucu ile Mücadele Şubesi'nin yanı sıra TEDAŞ ve Belediye görevlilerin de katıldığı toplantıda, vatandaşlara, ikamet hırsızlıkları ve dolandırıcılık olaylarına karşı bilgilendirme yapıldı.
Toplantıda, Yavuz Selim İlkokulu Rehber Öğretmeni Baran Karabulut da 'İstismar' konulu sunum yaptı. İstismarı düşündürecek ipuçları hakkında bilgi veren Karabulut şunları kaydetti: "Cinsel istismara uğramış çocuklar bir dizi duygusal ve davranışsal tepkiler gösterirler, bunların birçoğu diğer çeşit travma geçiren çocukların karakteristiğidir. Bu tepkilerden bazıları şunlardır; gece kabusların artması veya diğer uyku güçlükleri içe kapanma, öfke patlamaları, kaygı, belli bireylerle yalnız kalmak istememesi yani yalnız kalmaya karşı direnme göstermesi, yaşına göre uygun olmayan cinsel kelimeler kullanma ya da davranışlarda bulunmasıdır."
Karabulut, çocuk istismarının uluslar arası bir suç olduğunu vurgulayarak, konuşmasını "Çocuk Susar Sen Susma" sözleriyle tamamladı.
Görüntü Dökümü
--------------
Katılımcılara broşür dağıtılması
Sunum yapan TDP Görevlisi
Katılımcılara eğitici film izletilmesi
Rehber Öğretmen Baran Karabulut'un sunumunu
Emniyet Asayiş Şube Müdürü Ali Soydan konuşması
Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,
=============================================
Engelli Ferhat'ın isteği oldu
KAHRAMANMARAŞ'ın Andırın İlçesi'nde, doğuştan bedensel engelli 47 yaşındaki Ferhat Kabagıl'a kaymakamlık tarafından sepetli motosiklet alındı.
İlçeye 30 kilometre uzaklıktaki bağlı Kuzgun Mahallesi'nde 78 yaşındaki annesi Emine Kabagıl ile birlikte yaşamını sürdüren ve bekar olan Ferhat Kabagıl doğuştan engelli olduğu için yürüyemiyor. Kabagıl, engelli olmasına rağmen evin tüm işlerini kendisi yapıp annesine de yardım ediyor. Kabagıl ayrıca evdeki inekleri besleyip kütükleri kırarak kışlık odunu da hazırlıyor. Gündelik ihtiyaçlarını karşılaması için 11 yıl önce Andırın Kaymakamlığı tarafından kendisine eşek verildiğini söyleyen Ferhat Kabagıl, engelli motosikleti istemişti. Andırın Kaymakamı Ömer Kıraç'ın talimatıyla Kabagıl'ın istediğini yerine getirdi ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla kendisine kullanabileceği ve yüklerini de taşıyabileceği sepetli motosiklet satın alındı. Kaymakam Kıraç, satın alınan motoru Ferhat Kabagıl'a teslim etti. Sürpriz ziyaretle mutlu olan Ferhat Kabagıl, şöyle dedi: "Allah Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan, Kaymakamımızdan razı olsun, çok duyguluyum, artık Cuma namazlarıma rahatlıkla gidebileceğim. Bu motor benim için ayak oldu. Allah devletimizin yokluğunu vermesin."
Andırın Kaymakamı Ömer Kıraç ise şunları söyledi: "Aslında burada bizim yaptığımız pek bir şey yok. 11 yıl önceki ve şimdiki durumu karşılaştırdığımızda devletimizin geldiği noktayı görebiliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın fonumuza fakir ve fukaraya dağıtılması için gönderdiği yardımları yerine ulaştırmaya çalışıyoruz. Allah devletimizden milletimizden razı olsun."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Kaymakamın aileye ziyareti
Ferhat'a motosikletin teslim edilmesi
Ferhat Kabagıl ile röp.
Ferhat'ın annesi Emine Kabagıl ile röp.
Kaymakam Ömer Kıraç ile röp.
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: İskender ZENGİN-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
========================================
Depremde yıkılan Düzce'yi 'teşvik' ayağa kaldırdı
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerini yaşayan Düzce, geçen 17 yılda yaralarını sardı. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fahri Çakır, "Depremde bu kadar canları, evleri ve iş yerlerini kaybettiğimiz noktada 2000'li yılların başında teşvikler gündeme geldi. O teşviklerle tabiri caizse uçan bir iliz biz. Teşvikle birlikte kurulan organize sanayi bölgelerinde 1200-1300 kişinin istihdam edildiği büyük işletmeler var" dedi.
12 Kasım 1999'da merkez üssü Kaynaşlı olan 7.2 büyüklüğündeki deprem, Düzce'de büyük yıkıma yol açtı. Kentte 710 kişi hayatını kaybederken, 2 bin 679 kişi yaralandı, 16 bin 666 konut ile 3 bin 837 işyeri ağır hasar görerek yıkıldı. Depremin yaralarını sarmak için başlatılan çalışmalar kapsamında aralarında iş yerlerinin de olduğu yaklaşık 16 bin bina inşa edildi. Deprem sonrası kenti ayağa kaldırmak için çıkartılan Teşvik Yasası da Düzce için umut oldu. Verilen teşvikler kapsamında kentte kurulan organize sanayi bölgesine çok sayıda fabrika kuruldu.
'TEŞVİKLERLE UÇAN BİR İLİZ'
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fahri Çakır, depremin ekonomik hayatı da şiddetli vurduğunu belirterek, "Ahşap sanayisinde o zaman 70'in üzerinde küçük ama yoğun şekilde istihdamı sağlayan işletmeler yerle yeksan oldu. Bu çok ciddi bir kayıptı. Bunun yanında çok sayıda iş yeri, binalar ve şehrin dokusu yıkıldı. Öyle bir yıkım ki Allah göstermesin. Biz hala bu yıkımın izlerini taşıyoruz. Deprem ekonomik hayatı doğrudan etkiledi. Burada insanların çoğu da Düzce'nin dışına çıkmak gibi bir eğilim içerisine girdi. Çıkanlar da kısa zamanda geri dönmek zorunda kaldı. Bu musibetten çıkar hayır şu oldu. Depremde bu kadar canları, evleri ve iş yerlerini kaybettiğimiz noktada 2000'li yılların başında teşvikler gündeme geldi. O teşviklerle tabiri caizse uçan bir iliz biz. Teşvik bizi ekonomik anlamda uçurdu. Şartların çok olumsuz duruma geldiği o noktada Düzce teşvik kapsamına girdi. Depremin yarasını teşvik yasası sardı" dedi.
'1200-1300 KİŞİNİN ÇALIŞTIĞI İŞLETMELER VAR'
Teşvik kapsamında Düzce'de süratle organize sanayiler oluşturduklarını açıklayan Çakır, "Bu organize sanayilerle birlikte teşvik yasası üst üste konulduğunda ortaya fevkalade güzel bir tablo çıktı. 1'inci organize sanayi bölgesinde içerisinde 1200-1300 kişinin istihdam edildiği büyük işletmeler var. Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan firmalar var. 1'inci organize sanayi bölgesinde üretim yapan 60 firma var. 2'inci organize sanayi bölgesinde de daha devasa büyüklükte fabrikalar var. Daha geniş alan kapladıkları için fabrika sayısı burada biraz daha az" diye konuştu.
Çakır, kentte çok katlı binalara izin verilmeye başladığını da söyleyerek, "Dikey yapılaşmaya oldum olası karşı birisiyim. Yatay yapılaşmadan yanayım ama biz bunu Düzce'de yapamadık. Düzce'de zemin artı 2 katla başladık. Sonra 1 kat ilave ettik. Şimdi ise çok katlılarla ilgili müsaadeler var. Birinci derece deprem bölgesi olan ve alüvyon arazi üzerine kurulu bir Düzce'den bahsediyorum. Biz kalıcı konutları Düzce'nin kuzeyine yaptık. Biz oraya aynı ilgiyi göstermiyoruz. Hala kent merkezine bir metre yere ne kadar çok katlı bina yapabilirsek ne kadar betonlaştırabilirsek onun gayreti içerisindeyiz" dedi.
Vali Zülkif Dağlı da "Depremler her zaman olacaktır. Ülkemiz ve özellikle bölgemiz deprem riski altındadır ve biz bu gerçeği göz ardı etmeden şehirleşmek, yapılaşmak ve yaşamak zorundayız. Önemli olan bu depremlerde kayıplarımızı en aza indirmek için depremlere hazırlıklı olmalı ve içinde yaşadığımız binalarımızı buna göre yapılandırmalıyız" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Fahri Çakır röp.
-Düzce kent merkezi detay
-Vatandaşlarla röp.
Haber-Kamera: Mutlu YUCA-Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
==========================================
Süs tavukları açık arttırma ile satıldı
BOLU Köroğlu Kanatlı Sevenler Derneği'nde süs tavuklarının açık arttırma ile yapılan satışında renkli görüntüler ortaya çıktı.
Gölyüzü Mahallesi'nde bulunan Köroğlu Kanatlı Sevenler Derneği'nde her hafta Cuma akşamları süs tavukları ve horozları açık artırma ile satılıyor. Dün akşam üreticilerin yetiştirdiği 20 çeşit tavuk ve horoz büyük ilgi gördü. Üreticiler, en güzel tavuk ve horozlarını getirerek belirledikleri fiyattan satışa çıkardı. Bolu ile birlikte çevre il ve ilçelerden gelenler beğendikleri tavukları alabilmek için birbirleriyle yarıştı. Özellikle 'Osmanlı Sultan Tavuğu', 'Malezya Serema', 'Ayan Cemani', 'Coraniton Susex' cinsi tauklar yoğun ilgi gördü. Hayvanlar, 150 lira ile 2 bin 500 lira arasında alıcı buldu.
Köroğlu Kanatlı Sevenler Derneği Başkanı Ali Akgün, normal besin ve yumurta üretimi amacıyla yetiştirilen tavukların 10 TL olduğunu ancak süs tavuklarının özel yetiştirildiğini ve daha değerli olduğunu söyledi. Akgün, "Derneğe üretici arkadaşlar süs hayvanlarını yetiştirip getirir. Burada fikir alışverişleri yaparız. Tavukları hastalıklardan nasıl korumamız gerektiğini konuşuyoruz. Derneğimize herkes gelebiliyor. Türkiye çapında yoğun bir ilgi var. Hayvanların çoğu yurtdışı tavukları. Bu tavuklar özel tavuklardır" dedi.
Akgün, 'Sultan' cinsi tavukların 2 bin ile 2 bin 500 lira arasında alıcı bulduğunu belirtti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
-Tavuk ve horozların görüntüsü
-Dernek başkanı ile röportaj
-Katılımcıların görüntüsü
-Açık artırmadan görüntüler
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,
==================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-5 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?