MERSİN'de, koruyucu ailesi olduğu 13 yaşındaki Kader Yılmaz'a böbreğini veren 50 yaşındaki Mustafa Boyraz 'Yılın Babası' seçildi. Ödülünü Mezitli Belediye Başkanı CHP'li Neşet Tarhan'dan alan Boyraz, "Bu ödülü, evlatları uğruna canlarını ortaya koyan bütün babalar adına alıyorum"dedi.
Ailesi tarafından hastalığı yüzünden bakımını yapamayacakları için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yurduna 2013'de verilen ve böbrek hastası küçük Kader'in hayatı, Boyraz Ailesi ile birlikte değişti. Hasta olmasına rağmen küçük kıza korucuyu aile olmak isteyen 1 çocuk babası TIR şoförü Mustafa ve Azize Boyraz, hiç görmedikleri Kader'i prosedürleri tamamlayınca aynı yıl evlerine götürdü. 1 ay sonra da Mardin'de trafik kazası geçiren baba Boyraz, uzun tedavi süreci sonucu yüzde 76 engelli durumuna geldi. Geçen süreç içerisinde Kader'in de böbrek yetmezliği hastalığı ilerledi, küçük kız Mersin ve Ankara'daki hastanelerde tedavi gördü. Mustafa Boyraz, 2 yıl önce böbrek nakli için sıraya giren Kader'e organ bağışı için kendisinden de doku örneği alınmasını istedi.
PROF.DR. MEHMET HABERAL BAŞKANLIĞINDAKİ EKİP NAKLİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Boyraz, dokunun uyuştuğunu öğrenince tereddüt etmeden böbreklerinden birini çok sevdiği kızı Kader'e vermek istedi. Organ nakli prosedürleri ve kendi sağlık sorunları aşılınca geçen 10 Mayıs'ta Başkent Üniversitesi Adana Dr.Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde Prof.Dr. Mehmet Haberal'ın yönetimindeki Prof. Dr. Kenan Çalışkan, Doç.Dr. Hakan Yabanoğlu, Yrd. Doç. Dr. İlker Murat Arer ve Uzm.Dr. Murat Kuş'tan oluşan ekip tarafından Boyraz'dan alınan böbrek Kader'e nakledildi.
YILIN BABASI
Hastanedeki tedavinin tamamlanmasının ardından taburcu edilen küçük Kadir, Mersin'in Mezitli İlçesi'ndeki evlerine döndü. Hasta olmasına rağmen koruyucu aile olarak aldığı Kader'e böbreğini veren Mustafa Boyraz, Mezitli Belediyesi tarafından yapılan halk oylaması sonucu Yılın Babası seçildi. Belediye Başkanı Neşet Tarhan'ın elinden ödülünü alan Boyraz, "Bu ödülü, evlatları uğruna canlarını ortaya koyan bütün babalar adına alıyorum ve bundan ayrı bir mutluluk duyuyorum. Böbrek nakline karar verilince ben vermek istedim. Dokularımızın uyuştuğunu öğrenince karar vermem 3 saniye sürdü. Diyalizden nakille kurtulacağını öğrenir öğrenmez kararımı verdim. Ben Kader'in şansı değilim, Kader bizim şansımız. Kader bize anne babalığı öğretti ve gerçek sevgiyi Kader ile öğrendik" diye konuştu.
KADER EŞİMİN HAYATINI KURTARDI
Kader'in hayatlarına girdikten sonra 2 büyük mucize yaşadıklarını belirten anne Azize Boyraz ise şöyle konuştu:
"Eşim trafik kazası geçirdi ve 'Yaşamaz' dediler. Ama eşim Kader diye sayıklayarak uyandı ve 'Ben kızıma gideceğim' dedi. O zaman hepimiz eşimin Kader'in yüzü suyu hürmetine hayata bağlandığını düşündük. Kader, ikinci mucizeyi gerçekleştirdi. Eşim aslında Kader'e hayat vermedi. Böbrek nakli sırasında Kader eşimi ölümün kıyısından kurtardı. Eşimin safra kesesinde çok ciddi, kanserden bir önceki evrede olan bir problemi varmış ve nakil sırasında bu görülerek alındı. Kader ikinci kez hayat verdi eşime."
HERKES YUVADAN ÇOCUK ALMALI
Yepyeni bir hayata başlayan Kader Yılmaz ise duygularını şöyle anlattı:
"Çok mutluyum, babamla gurur duyuyorum. İnsanlar paranın en büyük hazine olduğunu düşünüyor ama asıl hazine bir çocuğun aileye sahip olması. Benim en büyük hazinem ailem. Ailemle çok muyluyum. Her aile yuvadan bir çocuk almalı bence. Sağlığıma kavuşunca saçlarımı ve burs paramı LÖSEV'e bağışlayacağım. Her çocuk mutlu olsun."
BAKANIN ONUR KONUĞU OLACAK
Babalar Günü için Ankara'ya giden Boyraz ailesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın onur konuğu olarak ağırlanacak.
Görüntü Dökümü
(ÖZEL)
Boyraz ailesinin görüntüsü
Mustafa Boyraz'ın Kader Yılmaz ile ilgilenmesi
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan Mustafa Boyraz'a ödülünü takdim ederken
Mustafa Boyraz ve Kader Yılmaz ödül ile birlikte
Mustafa Boyraz'ın konuşması
Azize Boyraz'ın konuşması
Kader Yılmaz'ın konuşması
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan'ın konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/MERSİN,
============================================
Biri 7 aylık kızına, diğeri 2 yaşındaki oğluna can aşısı oldu
Babalar gününün en mutlu iki babası
İZMİR'de Yavuz İnan (33) 7 aylık kızı Serra'ya, Şenol Kiraz (31) da 2 yaşındaki oğlu Ensar'a donör olup, karaciğerlerinden birer parça vererek, yapılan nakille hayata bağlanmalarını sağladı. İnan ve Kiraz, çocuklarının bir gülücüğünün en güzel hediye olduğunu belirtirken, bu Babalar Gününün de en mutlu iki babası oldu.
Rize'de yaşayan hemşire Meryem Kiraz (28) ile ambulans teknikeri Şenol Kiraz (31), ikinci çocukları Ensar'ı 14 Kasım 2014'te kucaklarına aldı. İki yaşına kadar sağlıkla büyüyen Ensar'ın cildinin sararmaya başlamasıyla ikisi de sağlıkçı olan anne baba doktora başvurdu. Rize'den Trabzon'a gönderilen Ensar'a otoimmün hepatit tanısı konuldu. Ensar iyice ağırlaşınca ambulans uçakla İzmir'deki Kent Hastanesi'ne sevk edildi. Karaciğer nakli kararı alınan Ensar'a, babası Şenol Kiraz verici oldu, Üç ay önce 14 Mart Tıp Bayramı'nda Doç. Dr. Murat Kılıç ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz başkanlığındaki ekip tarafından nakil gerçekleştirildi.
SARILIKTAN KARACİĞER NAKLİNE
Manisa'da tornacılık yapan Yavuz İnan (33) ile ev hanımı Emel İnan'ın (30) ikinci çocukları Serra da 22 Haziran 2016'da dünyaya geldi. İlk çocukları Ebrar'da (5) yaşamadıkları sarılık sorunuyla karşı karşıya kalan İnan çifti, Serra'yı üniversite hastanesine götürdü. Aylarca takip edilip tetkikleri yapılan Serra'nın safra kanallarının tıkalı olduğu saptandı, siroz tanısı konuldu. Sağlığı hızla bozulan Serra da karaciğer nakli için İzmir Kent Hastanesi'ne getirildi. Ensar'da olduğu gibi Serra'ya da babası Yavuz İnan donör oldu. Doç. Dr. Murat Kılıç ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz başkanlığındaki ekip, babadan alınan karaciğer dokusunu minik kıza nakletti.
MUTLU BABALAR
İki bebeğin de hayatını babaları kurtarırken, Babalar Günü öncesi doktorlarıyla buluşan aileler duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Ensar'ın babası Şenol Kiraz, "Oğlumuz elimizden kayıp gidiyordu. O günle bugün arasında dünyalar kadar fark var. Sağlık Bakanlığımıza, Kent Hastanesi ve doktorlarına çok teşekkür ediyorum. Çocuğumu zaman kaybetmeyelim diye uçak ambulansla İzmir'e gönderdiler. Havaalanından ambulansla hastaneye geldik. Tek kuruş ödemeden naklimiz oldu, şimdi de kontrollerimiz oluyor. Oğlumun bu duruma gelmesi bizim için en büyük hediye. Onun gülmesi, konuşması her şeye değer" diye konuştu.
Kızı Serra'ya can aşısı olan baba Yavuz İnan da duygularını şöyle dile getirdi:
"Zor bir süreç geçirdik, Serra sapsarıydı, halsizdi. İnsanın çocuğunu sağlıklı mutlu görmesi yetiyor, bütün sıkıntılar geçiyor. Bir baba olarak mutluluğumu ifade edemem, yaşayan bilir diyorlar ya öyleyim. Yüzündeki gülücüğü görünce dünyalar benim oluyor. Çok güzel bir babalar günü geçireceğime inanıyorum."
78 BABADAN ÇOCUĞUNA NAKİL GERÇEKLEŞTİ
8 yılda 278 bebek ve çocuğa karaciğer nakli yaptıklarını belirten İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölümü Başkanı Doç. Dr. Murat Kılıç şunları söyledi:
"Çocuklarda karaciğer yetmezliği çok ciddi bir sorun, hayati tehlike yaratan bir durum. Karaciğer nakli olmazsa bu çocukların haftalar ya da aylar içinde kaybedilmeleri söz konusu. Karaciğerde, böbrek yetmezliğindeki gibi diyaliz imkanı olmadığı için nakil tek şans. Maalesef kadavra bağışlar da yeterli değil. Hastanemizde 8 yılda 278 bebek ve çocuk nakil oldu. Bunların sadece 18'i kadavradan. Ağırlıklı canlı vericili nakil yapıyoruz. Öncelik annelerde. 104 anne, 78 baba verici. İki çocuğumuzda da babalar verici olmaya uygundu, çocuklarının hayatlarını kurtardılar. Onları amca, dayı, hala, teyze, büyükanne, büyükbabalar izliyor. Canlı vericili nakillerde ülkemiz Avrupa'da birinci durumda. Bu nakiller yüzde 90 kurtulma imkanı sağlıyor."
CANLI DONÖR DAĞILIMI ŞÖYLE
Kılıç, Türkiye'de en çok bebek- çocuk karaciğer naklinin yapıldığı merkez olan Kent Hastanesi'ndeki donör dağılımıyla ilgili bilgi verdi. Buna göre 104 anne, 78 baba, 15 kardeş (ağabey-abla), 12 teyze, 10 amca, 10 dayı, 5 hala, 5 dede, 5 kuzen, 3 yenge, 2 anneanne, 2 babaanne, 9 akraba dışı (etik kurul kararıyla) donörden nakil yapılacak. Ayrıca 18 de kadavradan nakil yapıldı.
ANNELER DOĞURDU, BABALAR YAŞATTI
Çocuk gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Sema Aydoğdu da iki bebeğin de ölümden döndüğünü belirterek, "Serra'nınki doğuştan safra yollarının tıkalı olmasıyla ilgili bir hastalık. Bilier atrezi. Tüm dünyada bebeklerin en çok karaciğer nakli olmasına neden olan süreç. Türkiye'de de birinci sırada yer alıyor. Tanı gecikirse iki ay içinde siroz olmasına yol açıyor. Dolayısıyle bilier atrezili bebekler ilk 6 ayda, çok hızlı nakil olmaları gerekiyor aksi halde karaciğer yetmezliğiyle kaybediyoruz. Serra'yı annesi dünyaya getirdi, babasının karaciğeriyle de yaşamına devam ediyor. Ensar ise iki yaşına kadar tamamen sağlıklı olan bir çocuk. Birden bire, nedeni belli olmayan genellikle mikroplarla ilişkisi olabileceği düşünülen non a, non b, non c hepatit dediğimiz karaciğer iltihaplanması oluyor. Ancak Ensar'da farklı bir olay oldu, nakilden sonra bu kez kemik iliği yetmezliğine girdi. Yaptığımız modern tedaviler sonucunda kemik iliği de düzeldi, şu anda babasının karaciğeriyle hayatına devam ediyor. Babalar da çocuklar da sağlıklı ve mutlu" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Bebeklerden, ailelerinden genel- detay görüntü
Prof. Dr. Sema Aydoğdu ile röp.
-Doç. Dr.Mmurt Kılıç ile röp.
Şenol Kiraz ile röp.
Yavuz İnan ile röp.
Haber-Kamera: Yasin TİNBEK/ İZMİR,
==========================================
Ulaştırma Bakanı Arslan Ağrı'da
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Ağrı ve Kahramanmaraş belediyeleri tarafından ortaklaşa düzenlenen kardeş belediyeler iftar programına katıldı.
Özel uçakla Ağrı Ahmedi Hani Hava Limanına gelen Bakan Ahmet Arslan ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan'ı, alanda Vali ve Belediye Başkan Vekili Musa Işın, İl Emniyet Müdürü Kenan Yıldız, İl Jandarma Komutanı Albay Coşkun Sel ve vatandaşlar karşıladı. Vali Musa Işın'ı makamında ziyaret eden Aslan, şunları söyledi:
"Gönül Köprüsü adı altında, programa uygun olarak gönül köprülerini güçlendirerek hasbihal edeceğiz. Hükümet olarak Ağrı'ya hassasiyetimiz belli. Bölge insanı olarak biz gerek Cumhurbaşkanımıza gerekse Başbakanımıza teşekkürlerimizi bir kere daha iletelim. Bize verilen sorumluluk çerçevesinde diğer illerde olduğu gibi Ağrı'da insanımızı ulaşabilir ve erişebilir hale getirmek adına biz her türlü gayretin içerisindeyiz."
Vali Işın ile görüşmenin ardından Bakan Ahmet Arslan, Cumhuriyet Caddesinde verilen iftar programına katıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Bakan Ahmet Arslan'ı vali ışın karşıladı
- Bakan Arslan protokol ile görüştü
Bakan Arslan valilik şeref defteri
Bakan Arslan valilik makamında konuştu
haber- kamera: Oğuzhan HANÇER/ AĞRI,
=================================================
Bakan Müezzinoğlu Batman'da
BATMAN-Bursa gönül köprüsü ziyareti kapsamında Batman'a gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adalet yürüyüşü'nü değerlendirerek, "Keşke Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkede hukuk aracılığıyla adaletten yana durabilseydi" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile birlikte akşam saatlerinde Batman'a geldi. Müezzinoğlu ve beraberindekiler, Batman Havalimanı'nda AK Parti Batman Milletvekili Ataullah Hamidi, Vali Ahmet Deniz, AK Parti İl Başkanı Diyaettin Uçar ve partililer tarafından karşılandı.
İlk ziyaretini Batman Valiliği'ne gerçekleştiren Bakan Müezzinoğlu, daha sonra Türkiye Petrolleri'ne ait Kristal Park'ta sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. STK temsilcileriyle toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Mehmet Müezzinoğlu, "Geçen yıl batı illeri ile Güneydoğu'da bulunan illerimiz arasında gönül köprüsü projesini başlatmıştık. Bu gönül köprüsü projemizin önemli kadeşlik değerleri anlamında bir birimiz tanıma, anlama soruları sıkıntalır paylaşma anlamında, paylaşarak azaltma anlamında, geleceğe daha çok güvenle bakabilme anlamında çok önemli dönüşümlerini aldık. Bu proje devam ediyor. Gönül köprüsü projesi nedeniyle Batman'dayız" dedi.
KILIÇDAROĞLU'NU ELEŞTİRDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı adalet yürüyüşünü de değerlendiren Bakan Müezzinoğlu, şöyle konuştu:
"Keşke Cumhuriyet Halk partisi öze itibarıyla hukuk devletinden yana bilmeyi kuruluşundan bugüne başarı olabilmiş olsaydı. Keşke bu ülkede hukuk aracılığıyla adaletten yana durabilseydi. Bunun en bariz örneği AK Parti döneminden söyleyim, özelikle AK Partiye kapatılma davası açıldığında kimseyi meydanlarda görmedik. Kimse milli iradenin hak ve hukuk adına burada ne oluyor demedi. Hatta Ak Parti'nin kapatılmasında yarar var diye görüş belirttiler. 411 milletvekili bu ülkede başörtüsü zulmü ortadan kalksın dediği an, şuanda yuruyüş yapan Sayın Kılıçdaroğlu'nun imzasıyla Anayasa mahkemesine gidildi. Milli İrade yok farzedildi. Üniversite öğrencilerine gencecik kızlarımıza bu ülkede zulüm yapmayan kalmadı. O gün CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun hangi adreste bulunduğu durduğu millet gayet iyi bilir. Şuanda tamamen ülkenin huzuru barışını sağlayacak süreçte ve ülkenin huzurunu ve barışını zedeleyecek bir yanlışın içinde. Kendi fıtratına, kendi duruşuna yakışanı yapıylor. Millette kendisine yakışan cevabı her zaman verdiği gibi bundan sonrada verecektir."
Görüntü Dökümü
-
-Bakan Müezzinoğlu toplantıya katılırken
-Bakan Müevzzinoğlu'nun konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Arif ARSLAN-Reşat YİĞİZ/BATMAN, -
===============================================
Trakya'da ayçiçek tarlalarını 'Köse' hastalığı vurdu
KIRKLARELİ'de bu yıl 195 bin dekar alana ekimi yapılan ayçiçek tarlalarını 'köse' adı verilen hastalık vurdu. İl genelinde yüzde 50 ürün kaybı beklenirken, Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, tespit yapmak çalışmaların sürdüğünü söyledi. Şaylan, "Çok büyük sıkıntılar bekliyor bizi" dedi.
Kırklareli il genelinde bu yıl 195 bin dekar alana ekimi yapılan ayçiçeği, 'köse' adı verilen hastalık vurdu. Boy yapmayan, yaprağında mantarlama görülen ayçiçeğinde yüzde 50 verim kaybı beklenirken, hastalığa satılan tohumların neden olduğunu belirtildi. Üreticiler büyük tedirginlik yaşarken, Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, hastalığın şu anda ekimi yapılan 195 bin dekarın yüzde 15'inde etkisini gösterdiğini söyledi. Tüm muhtarla iletişime geçerek hasar tespiti yaptıklarını söyleyen Şaylan, köse hastalığının bitkinin büyümesini engelleyip, verimi de yüzde 50'ye kadar düşürdüğünü ifade etti. Şaylan, "Tüm bilgileri bir araya getirip ne kadar alanda etkili oldu hastalık onu belirleyeceğiz. Ama tahminen yüzde 15 tarla civarında hastalık görülüyor. Burada tohum firmalarına da iş düşüyor. Tohumları satarken birçok vaatlerde bulunuyorlar. Bu hastalığa yakalandığı zamanda bir çok firmanın tohumlarının arkasında durmadığını görüyoruz. Böyle giderse firmalar ile üretici arasında sıkıntı yaşanacak. Bu köse hastalık yağışlarla beraber yayılıyor. Bu devam ederse ekonomik olarak üreticiyi zor durumlar bekliyor. Bir daha yer hazırlayıp, gübreleme yapıp yeniden ekmemiz gerekiyor. Bu yeniden masraf demek oluyor. Üreticiyi sıkıntıya sokuyor. Tohum firmalarından destek olmalarını bekliyoruz. Çok büyük sıkıntılar bekliyor bizi" dedi.
YÜZDE 50 KAYIP BEKLENİYOR
Ayçiçeklerinde 'köse' hastalığının en fazla görüldüğü ve 25 bin dekar alanda etkili olduğu Babaeski İlçesi'nin Ağayeri, Ertuğrul, Çiğdemli ile Kuleli köylerinde üreticiler, yüzde 50 ürün kaybı beklediklerini ifade etti. Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, hastalığın ilaç ve çaresinin bulunmadığını belirterek, "Bölgemizde ayçiçeği ekimlerimiz Nisan ayında başladı. Bundan 20 gün önce üreticimizden gelen şikayet üzerine ayçiçeğinde köse dediğimiz hastalığı gördük. Bu hastalık 7-8 yıl öncede görülmüştü ama bu kadar etkili değildi. Ayçiçeğinin kökünde beyazlama olarak başlayan ve mantar yaparak bitkide devam ediyor.Kök yapısında kütükleşme değimiz hastalık yüzünden büyümede ilerleyemediği ve köse kaldığı görülmektedir. Bu konuda bakanlığa bağlı tarımsal ve bilimsel araştırmalarda, 7 yıl toprakta kalma özelliği olduğunu öğrendik. Bununda ülkemiz tarımına büyük zarar vereceği aşikardır" dedi.
Üretici yaşanan mağduriyetinin giderilmesi için tohum satan firmadan yardım beklediğini söyleyen Arslan, "Bazı firmalar zararı karşılarken bazıları karşılamayıp konuyu geçiştiriyor. Bu konu hakkında ilimizde ziraat odaları bir araya gelerek toplantı yaptık. Toplantı sonrası çalışma yapıp Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nı bilgilendireceğiz. Bu konuda yasal düzenleme olmadığını görüyoruz. Üreticinin mağduru yetinin buradan kaynaklandığını biliyoruz. Bunun hukuki olarak karşılanması da var ancak yasal süre uzadığı için üreticimiz buna sıcak bakmıyor. Dolayısıyla çiftçimiz ayçiçeklerinin uzamadığını görerek tarlasındaki hastalıklı ürünü sökerek tekrar ekiyor. Ancak bu hastalık bulaşıcı olduğundan dolayı iki ve üçüncü ekimlerde tekrar baş gösterdiğini görüyoruz" dedi.
ÜRETECİLER TEDİRGİN
Tarlalarını 'köse' hastalığı vuran üreteciler, büyük tedirginlik yaşarken, Babaeski'nin Ağayeri Köyü'nden Kadir Can, ektiği 140 dekar alanda 60 dekarı hastalıklı tohumdan ektiğini söyledi. 60 dekar ayçiçeğini bozarak aynı tarlaya farklı bir marka ayçiçeği ekmesine rağmen hastalığın devam ettiğini ifade eden Can, "Zararım çok büyük, bankadan kredi çektiğim için borcumu ödemek için tarlamın bir kısmını satmak zorunda kalacağım. Korktuğumuz ne ekerseniz ekin mahsulde bu hastalığın terk etmesinin 7 yıl sürdüğü söyleniyor. Bu bizi çok korkutuyor. Tohumu satan firma bize sahip çıkmıyor. Sigorta bu zararı karşılamıyor" dedi.
Üreticilerden Serdar Ergül, 5 bin 200 dekar ayçiçeği ektiğini, 550 dekar alanda hastalığın görüldüğünü belirterek, "Biz çiftçiler olarak mağduruz. Bu köse olayı geçen seneden beri var. Bu tohum çeşitleri artınca bu hastalıkta ortaya çıktı. Yetkililer bize yardımcı olmazsa çiftçiyi çok zor günler bekliyor. Rakam olarak 500 dönüm yerden ortalama 180-200 kilo ayçiçeği alıyoruz. Bunu hesapladığımızda geçen sene sattığımız fiyatlara nereden baksanız 300 bin lira zararımız var" dedi.
ZİRAAT MÜHENDİSİ BELLİ: ZARAR BÜYÜK
Ziraat Mühendisi ve uzman tarım danışmanı Arzu Belli, köse hastalığına karşı ilaçlı bir mücadele olmadığını ve hastalığın yayılması durumunda yeniden ekim yapılması gerektiğini söyledi. Gece, gündüz arasındaki sıcaklık farkının yüksek olmasının bile hastalığı meydana getirdiğini kaydeden Belli, "Ayçiçeği bitkisinde her zaman karşımıza çıkmaz ama mevsim itibariyle gece gündüz arasındaki sıcaklık farkının çok yüksek olması, rutubet bu hastalığı meydana getiriyor ve bilinen 12 ırkı var. Elimizde şuanda ektiğimiz çeşitler 12 ırk hastalığın hepsine dayanıklı değiller. Bir kısmına dayanıklı. Zararımız büyük, bu yıl fazla karşılaştık. Hastalıkta iyi tohum ilaçlanması gerekiyor. Hastalığın görüldüğü topraklarımızda buğday ve şekerpancarı gibi bitkilerle münavebe (arka arkaya ekim) yapılması gerekiyor. Bu hastalıkta toprak sıcaklığı önemli, toprağın suya doygun olması bu hastalıkta önemli. Bu sene bu şartların hepsi mevcut olduğu için çok yoğun bir şekilde topraklarımızda gösterdi" şeklinde konuştu.
Köse hastalığı nedeniyle verimin düşmesi halinde tarlaların yeniden ekileceğini kaydeden Belli, "Biz tarlalarda sayıma çıktığımızda yüzde 50'yi geçtiğinde istiyoruz ki tarlalar bozulsun çünkü verim kaybına neden oluyor. Bitkiler gelişemiyor. Köse denmesinin sebebi, diğer bitkilerden daha kısa kalıyorlar. Sporlarla çoğalıyorlar, birinci ve ikinci evreleri var. Sonraki evrelerde bitkinin içine de yerleşip daha yukarıdaki yapraklara da ulaşıyor. Yaprakların alt kısmında beyazlık ve üst kısmında sarımsı lekeler oluşuyor. Bitki gelişmiyor, kısa kalıyor. Herhangi bir ilaçla mücadelesi yok. Sadece tohum ilaçlaması ve münavebe yapabiliyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-
Kahvedeki üreticiler
Ayçiçeği tarlası genel
Hastalığa bulaşmış ayçiçekleri
Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan ile röp
Hastalıktan zarar gören üreticiler ile röp
Muhabir Ali Can Zeray anons
Hastalıklı ayçiçeği tarladan sökülmesi
Zarar gören üretici toplu görüntüsü
Tarlalarda zarar tespiti yapmaları
Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Şaylan'ın açıklaması
Arzu Belli'nin açıklaması
Zarar gören tarlalar
Zarar görmeyen tarlalar
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY-Jale AVYÜZEN/KIRKLARELİ,
==================================
Duvar deliklerinden ve taşların altından uyuşturucu çıktı
ADANA'da uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen baskınlarda, 560 paket içime hazır esrar ve 1 otomatik tabanca ele geçirilirken, 7 kişi gözaltına alındı.
Merkez Yüreğir İlçesi Şehit Erkut Akbay Mahallesi'nde, esrar satıldığı ihbarını alan Narkotik Suçlarla Mücadele ekipleri, torbacı diye tabir edilen sokak satıcılarına operasyon düzenledi. Polis uyuşturucu satan Yusuf T., Murat T., Barış K., Halit Ç., Muhammet A., Serkan Ü. ve Nadir N.'yi yakaladı. Sokak içerisinde yapılan aramalarda duvar deliklerinde, taşların altında gizlenmiş içime hazır 560 paket esrar ve 1 otomatik tabanca ele geçirildi. Operasyon anı ise polis kamerası tarafından görüntülendi. Gözaltına alına zanlılar emniyetteki ilk ifadelerinde, "Bizim bunlarla ne işimiz olur" dedi. Ceplerinden çıkan esrar için ise 'içiciyiz' diyerek savunma yaptı.
Sorgularının ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen Yusuf T., Murat T., Barış K. ve Halit Ç. tutuklanırken diğer 3 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
(Polis Kamerası)
Polislerin araçları durdurması
Ceplerinden çıkan uyuşturucular
Polisin mahalleye baskın yapması
Duvar deliğinde bulunan uyuşturucu paketleri
Poşetlerde uyuşturucu paketleri ve bir tabanca bulunması
Yerdeki uyuşturucu paketlerinin görüntüsü
Zanlıların polis aracına bindirilmesi
Haber: Çağlar ÖZTÜRK -Kamera: ADANA,
================================================
Yaşamaz denilen yüzde 96 engelli Miraç 13 yaşında
ANTALYA'da daha anne karnındayken yaşamaz denilen yüzde 96 engelli 13 yaşındaki Miraç Eriş, yaşama sıkı sıkı tutundu. Bugüne kadar 20 ameliyat olan Miraç'ın ailesi, oğullarının bir gün yürüyeceğine inandıklarını söyledi.
Kepez İlçesi'nde oturan işçi emeklisi 55 yaşındaki Erkan Eriş ile 50 yaşındaki Fatma Eriş'in küçük oğulları Miraç'ın sıkıntıları, daha anne karnındayken başladı. Anne karnında ikizini kaybeden Miraç Eriş, dünyaya kromozom sayısının fazlalığıyla geldi. Normal bir insanda 46 kromozom bulunurken, Miraç'ın 49 kromozomu bulunuyor. Başka engelleri de bulunan Miraç, 6.5 aylık dünyaya geldi. 45 gün kuvözde kalan Miraç'ın kalbinde delikler bulunuyor, bacakları ise içe dönük. Doktorların, başka engelleri de bulunan Miraç'ın yaşamasının zor olduğunu belirtmesine rağmen Eriş ailesi, mücadeleyi bırakmadı. 13 yaşına gelene kadar 20 ameliyat olan Miraç Eriş hayata sıkı sıkı tutundu.
BİRKAÇ KELİME KONUŞABİLİYOR
Miraç'ın babası Erkan Eriş, oğlunun ihtiyaçlarını birkaç kelimeyle anlatabildiğini kaydetti. Miraç'ı sürekli gezdirdiğini belirten Erkan Eriş, oğlunun yüksek seslere karşı hassas olduğunu ve hemen tepki verdiğini söyledi. Eriş, "Karşıdakinin sesi yükseldiğinde ve yüz ifadesi sertleştiğinde tırmalıyor, tükürüyor. İnsanların Miraç'a yaklaşımı önemli, güler yüzlü olduklarında çok uysal bir kişiliği var" dedi.
'BİR GÜN YÜRÜYECEKTİR'
Fanatik Galatasaraylı olan ve sarı kırmızılı formayı üstünden çıkarmayan Miraç, babasıyla evlerinin yakınındaki AVM'ye gidip gezmeyi seviyor. AVM'de Miraç'ı tanımayan ise neredeyse yok gibi. AVM'de çalışan kızların davetiyle düğünlerini de kaçırmayan Miraç, askerdeki ağabeyi İlker Eriş'in de yolunu dört gözle bekliyor. Baba Eriş, "Şükür oğlum bugünlere geldi. Yaşamaz denilen Miraç mücadeleyi sürdürüyor. Daha anne karnındayken ölür denilen Miraç 13 yaşına geldiyse bir gün yürüyecektir" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-
Meriç ve ailesinden görüntü
Meriç'ten detay
Röp: Baba Erkan Eriş
Detay
Haber- Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
============================================================
Sessiz tatilin adresi Selimiye
MUĞLA'nın Marmaris İlçesine 45 kilometre uzaklıktaki Selimiye Mahallesi, sessiz ve dingin bir tatil isteyenlerin yeni adresi oldu.
Marmaris'te gürültüden uzak mavi tura çıkan tatilciler, marinadan kalkan teknelerle çevre koyları keşfediyor. Son yıllarda ünlülerin sık sık ziyaret ettiği Selimiye, konumu nedeni ile bölgeden geçen tekneler için kötü havalarda sığınılacak bir koy olma özelliği taşıyor. Huzuru, doğayı, yeşil ve mavinin farklı tonlarını görmek isteyenlerin tercih ettiği Marmaris'in en önemli turistik merkezlerinden 1220 nüfuslu Selimiye Mahallesi, Hisarönü Körfezi'nin en güvenli koylarından biri olarak anılıyor.
BURADA MÜZİK DUYULMAZ
Selimiye'de doğduğunu ve 18 yıldır balıkçılıkla birlikte tekne turu düzenleyerek geçimini sağladığını söyleyen Sılanur 3 teknesinin sahibi Şener Öztekin, bölgenin ünlüleri ağırladıkça, gazete ve televizyonlarda haber olarak yer aldığını ve ismini duyurduğunu belirtti. Özellikle son iki yıldır yabancı turist sayısı azalırken yerli turistin arttığını ifade eden Öztekin, "İngiliz, Alman, Hollandalı ve yine diğer ülkelerden de misafirlerimizi bekleriz tabii ki. Turlara saat 10.00'da çıkıp 17.30'da sonlandırıyoruz. Burası bizim velinimetimiz. Bu yüzden elimizden geldiği kadar koylarda ve kıyılarda gördüğümüz çöpleri topluyoruz. Teknemizde asla ve asla müzik çalmıyoruz. Selimiye'deki tüm tur teknelerinde müzik duyulmaz. Çünkü tatilciler burayı sessiz ve dingin bir gezi istedikleri için tercih ediyor" dedi. Tekne turlarında kapasitenin üzerine çıkmamaya özen gösterdiklerini anlatan Şener Öztekin, "Yemekte de iddialıyız. Levrek, ızgara, makarna, tereyağında sarımsaklı patates, salata, tahin helvası çeşitlerimiz arasında yer alıyor. Öğleden sonra meyve ve son olarak da çay ikramlarımız var" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Selimiye koyundan görüntü,
-Şener Öztekin'in konuşması.
Haber-Kamera: Mustafa SARIİPEK/MARMARİS(Muğla),
===============================================
Lisinia Projesi, Tayvan EXPO'sunda Türkiye'yi temsil edecek
BURDUR Lisinia Doğa Projesi, Tayvan'da gelecek yıl düzenlenecek EXPO'da Türkiye'yi temsil edecek. Lisinia Doğa Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca, "Evrensel anlamda Tayvan EXPO'suna Lisinia Doğa'yı taşımak bizim için çok önemli ve gurur verici" dedi.
Burdur merkeze bağlı Karakent Köyü'nde yaklaşık 10 yıl önce başlatılan Lisinia Doğa Projesi 3 Kasım 2018- 24 Nisan 2019 tarihleri arasında Tayvan'ın Taichung kentinde düzenlenecek 'Bahçecilik' temalı EXPO'da hem Burdur hem de Türkiye'yi temsil edecek. Lisinia Doğa Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca'ya EXPO'nun yapılacağı Taichung'in Belediye Başkanı Chia- Lung Lin tarafından davet mektubu gönderildi.
ANTALYA EXPO'DA İLGİ ÇEKTİ
Geçen yıl Antalya'da düzenlenen EXPO'da uluslararası jüri tarafından üçüncülük ödülüne layık görülen Lisinia bahçesinin başarısı Tayvan'da yapılacak EXPO'nun yöneticileri tarafından ilgi çekti. Antalya'daki EXPO'nun eski Genel Sekreter Yardımcısı Mücahit Şengül ile temasa geçen Tayvanlı yetkililer Lisinia bahçesinin kendi fuarlarında stant kurması için davette bulundu.
DAVET MEKTUBU GELDİ
Mücahit Şengül, Tayvanlı yöneticilerin davetini Lisinia Doğa Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca ile paylaştığını ve bir proje hazırladıklarını belirterek, Taichung Belediye Başkanı Chia-Lung Lin'in davet mektubu gönderdiğini kaydetti. Şengül, "Başkan, Burdur'u davet etti. Lisinia Tayvan'daki bu bahçecilik EXPO'sunda hem Burdur'u hem Türkiye'yi temsil edecek" dedi.
"GURUR VERİCİ"
Proje sorumlusu Öztürk Sarıca da "2016 Antalya EXPO'sunda Burdur bahçesini temsilen aromatik bitkiler ve Burdur Gölü bağlamında bir proje gerçekleştirmiştik. Proje boyunca Mücahit Şengül Lisinia gönüllüsü olarak bizi hep desteklemişti. Geçen günlerde bizi arayarak Tayvan EXPO'sundan davet aldığımızı söyledi. Biz de kendisine birlikte çalışabileceğimizi aktardık. Mücahit bey Lisinia projesini, Burdur ve Türkiye'yi Tayvan'a taşımamız konusunda elinden gelen çabayı gösteriyor. Evrensel anlamda Tayvan EXPO'suna Lisinia projeyi taşımak bizim için çok önemli ve gurur verici" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Lisinia proje alanından detay
Mücahit Şengül'ün açıklamaları
Öztürk Sarıca'nın açıklamaları
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,
====================================================
Son Dakika › Güncel › 'Yılın Babası' Mersin'den! Koruyucu Baba Kızına Can Oldu! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?