Kozluk şehidi Uzman Çavuş Fazlıoğlu, törenle uğurlandı
BATMAN'ın Kozluk İlçesi'ne bağlı Bekirhan Beldesi Jandarma Karakolu'na dün teröristlerce düzenlenen bomba yüklü araçla saldırıda yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Uzman Çavuş Soner Fazlıoğlu, Diyarbakır'da düzenlenen törenle toprağa verilmek üzere memleketi Rize'ye uğurlandı.
Kozluk İlçesi'ne bağlı Bekirhan Beldesi Jandarma Karakolu'na teröristlerce dün, bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda ağır yaralanan Uzman Çavuş Soner Fazlıoğlu tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi'nde dün akşam şehit oldu. Şehit Uzman Çavuş Soner Fazlıoğlu için 7'nci Kolordu Komutanlığı'nda bugün sabah saatlerinde cenaze töreni düzenlendi. Törene Vali Hüseyin Aksoy, 7'nci Kolordu Komutanı Korgeneral Ali Sivri, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, askeri ve mülki erkan ile şehidin yakınları katıldı.
Şehit Fazlıoğlu'nun güçlükle ayakta duran anne ve babasını güvenlik güçleri teselli ederken, ehidin naşının ambulanstan alınarak katafalka bırakılmasıyla başlayan tören, özgeçm ve duaların okunmasıyla devam etti. 7 Aralık 2015 yılında Batman İl Jandarma Komutanlığı emrinde göreve başlayan Jandarma Uzman Çavuş Fazlıoğlu'nun naaşı, memleketi Rize'de toprağa verilmek üzere uçakla Trabzon'a uğurlandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Törene katılanlar
-Şehidin cenazesinin katafalka bırakılması
-Özgeçmiş ve duaların okunması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, -
==================================================
Bakan Eroğlu'ndan önce temel atma sonra sahur
ORMAN ve Su Işleri Bakanı Eroğlu, Kütahya'da dün gece 8 tesisin toplu temel atma törenine katıldı, ardından vatandaşlarla birlikte sahur yaptı.
Bakan Veysel Eroğlu, gece saat 01.30'da Kütahya Zafer Meydanı'nda düzenlenen toplu temel atma törenine katıldı. Vali Ahmet Hamdi Nayir, Belediye Başkanı Ak Parti'li Kamil Saraçoğlu, Ak Parti milletvekilleri İshak Gazel, Mustafa Şükrü Nazlı, Vural Kavuncu ve Ahmet Tan ile çok sayıda kişinin katıldığı törende konuşan Bakan Veysel Eroğlu temeli atılan 8 tesisin toplam maliyetinin 66 milyon lira olduğunu söyledi. Eroğlu, "Kütahya'da 68 baraj ve gölet yaptık. Artık Kütahya gölet ve barajlar diyarı olacak. Türkiye, hedeflerine hızla ilerliyor. 2023, 2035, 2053 ve 2071 hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz" diye konuştu.
Eroğlu, temel atma törenin ardından10 aileye gelir getirici tür sertifikası,10 aileye de Orköy sertifikası verdi. 5 bin badem, ceviz ve kestane fidanları vatandaşa ücretsiz olarak dağıtıldı. Bakan Eroğlu daha sonra Zafer Meydanı'nda vatandaşlarla birlikte sahura katıldı.
Görüntü dökümü:
-Bakan Eroğlu'nun konuşması,
-Butona basılarak toplu temel atılmasından,
-Sahur yapanların çekilen görüntüsü
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ-KÜTAHYA/
==========================================
Bursa'da LYS maratonuna son dakikada yetiştiler
TÜRKİYE'de genelinde saat 10: 00'da başlayan Lisans Yerleştirme Sınavı'na (LYS) giren öğrenciler Bursa'da sabahın erken saatlerinde sınava girecekleri okula gitmek için yollara düştü. 09: 45'te kapıların kapandığı okullarda sınava son dakika da yetişen öğrenciler ise rahat nefes aldı.
Bursa'da LYS'ye girecek öğrenciler sınava girecekleri okullara yetişmek için erken saatlerde yola koyuldu. Sınavın yapılacağı okullarda geniş güvenlik önlemleri alınırken şehir genelinde trafik yoğunluğu yaşandı. Saat 10: 00'da başlayan ve 09: 45'te okulda hazır bulunmaları gereken adayları aileleri de yalnız bırakmadı. Bazı adayların ise koşarak geldikleri okullarında sınava son dakikada yetiştikleri gözlendi. Çocukları sınavda ter döken ailelerin de heyecanları yüzlerinden okundu.
İNEGÖL'DE LYS
Bursa'nın İnegöl ilçesinde de LYS heyecanı yaşandı. Adaylar LYS'ye girecek öğrenciler sınav merkezilerine yetişebilmek için koşturdu. Adayların aileleri ise sınav merkezleri önünde kuran-ı kerim okuyup dua ederek çocuklarını desteklediler.
Veli Pervin Baydar, "Kızımla bir saat önceden sınav merkezine geldik. Daha öncede bazı öğrenciler geç kalmıştı. Bizde erkenden geldik. Huzurluyuz. Dakika uygulaması doğru bir karar. Zaten biz ne yapacağımızı biliyoruz. Bu sene İnegöl'de olması daha iyi oldu. Başarılar diliyoruzö dedi.
Özcan Bayrakç isimli veli ise "Kızım sınava giriyor. İçerde çocuğumuz ter döküyor dışarıda da biz ter döküyoruz. Zor bir süreç. Gençlerin üzerinde de büyük bir yük var. İnşallah başarılı olurlar. Dakika konusu doğru bir karar. Öğrencilerin ve ailelerin tedbir alması gerekiyor. Geç kalan çocuğun kapıdan dönmesi çok üzücü ama daha önceden açıklanmış sonuçta. Başarılar dilerizö dedi.
ÖSYM İnegöl Sınav Koordinatörü Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat'da, "LYS'yi ilk defa İnegöl'de yapıyoruz. İnegöl'deki adayların sayısı kalabalık olduğu için İnegöl'de yapılıyor. 10-11 ve 17-18 Haziran tarihlerinde sınavlar yapılacak. 5 sınav merkezinde yapılıyor. Bu sınava 2 bin 838 kişi sınava giriyor. Herhangi bir sıkıntı olmadı. öğrencilere başarılar dileriz" dedi.
Görüntü dökümü
Sınava koşarak gelenler
Haber-Kamera: Edip TEKİN/ BURSA, -
=======================================================
Manisa'da LYS maratonu
MANİSA'da Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS), 7 bin 836 adayın katılımıyla 5 ilçede 30 binada yapıldı.
Manisa'da LYS-4 Sosyal Bilimler Sınavı, Yunusemre ve Şehzadeler ilçeleri ile birlikte Turgutlu, Akhisar ve Salihli ilçelerinde toplam 30 binada 389 salonda gerçekleşti. 29 engelli ve 30 hükümlü dahil 7 bin 836 adayın katıldığı sınavda 1087 görevli hazır bulundu. Adayların çoğunluğu, sabah erken saatlerden itibaren sınav yerlerine geldi. Sınav binalarının bulunduğu cadde ve sokaklarda trafik yoğunluğu yaşandı. Adaylar üst araması sonrası binalara alındı. Bazı kadın adayların kulaklarına taktıkları küpeler, sınav girişinde kendilerine zorluk çıkarmasına neden oldu. Adaylar küpeleri çıkarmak zorunda kaldı. Adayların üzerindeki bozuk paraların yanı sıra boyunlarına takılı muskalar da içeri alınmadı. Adaylar içeride terlerken, aileler ise binaların bahçelerinde çocuklarını beklemenin heyecanını yaşadı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Öğrencilerin okullara koşturmasından görüntü,
-Öğrencilerin üzerininin aranmasından görüntü,
-Bozuk para ve muska görüntüsü,
-Bahçede bekleyen ailelerden görüntü.
Haber - Kamera: Ersan ERDOĞAN/MANİSA,
=========================================================
Uçan balıklar yeni bir tehlikeyle karşı karşıya
DÜNYADA sadece Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl üremek için sürüler halinde nehirlere göç eden inci kefali, kaçak avcılıktan sonra yeni bir tehlikeyle daha karşı karşıya. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, halk dilinde uçan balık olarak da tabir edilen inci kefalinin üremek için girdiği akarsuların su kalitesi ve fiziki habitat yapısının hızla bozulmasının, gölün tek endemik türü olan inci kefalinin yaşamını tehdit ettiğini söyledi.
Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayabilen ve nesli koruma altında olan inci kefali, her yıl üremek için Alaska'daki somon balıkları gibi akıntının tersine yüzerek derelere akın ediyor. Kentin önemli değerlerinden olan ve yıllardır yapılan bilinçlendirme ve farkındalık çalışmalarıyla Van Gölü'nün markası haline gelen inci kefalini aşırı avcılıktan sonra yeni bir tehlike daha bekliyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, yaklaşık 14 bin insanının geçimini direk veya dolaylı olarak sağladığı inci kefalinin geleceğinin, su kalitesinin ve fiziki habitat yapısının giderek bozulması sebebiyle yeniden tehlikede olduğunu söyledi. Akkuş, küresel ısınma ile beraber akarsuların debilerinin her geçen yıl azaldığını, suyun tarımsal sulamaya ayrılmasıyla birlikte kutsal üreme göçünün daha da zorlaştığını söyledi. Geçtiğimiz günlerde Bendimahi Çayı'nda yaşanan balık ölümlerinin de bu olgunun bir sonucu olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, endemik tür inci kefalinin her zamankinden daha fazla korunmaya ihtiyacının olduğunu belirtti.
İnci kefali için yapılan tanıtım çalışmalarının önemine değinen Akkuş, "Şu anda bulunduğumuz nokta olan Erciş Balık Bendi bildiğiniz gibi geçmiş yıllarda kaçak avcılığın merkezi konumunda bir yerdi. Fakat, tanıtım çalışmaları sayesinde balığın korunduğu ve herkesin kutsal yolculuğa şahitlik yaptığı bir nokta haline gelmiştir. Bu noktada bizler halen büyük gizemler taşıyan inci kefallerinin yaşamlarını ve üreme göçünü her yönüyle anlatarak, bu konudaki farkındalığı artırmayı ve inci kefalini korumayı gelecek nesiller ve ülkemiz adına vicdani bir sorumluluk olarak kabul etmekteyiz. Bu amaçla her yıl üreme dönemi tamamen gönüllü olarak yaptığımız su altı çekimleri ile inci kefalinin tanıtımına biraz daha katkı sunmayı amaçlamakta ve yukarı denizin incisini tüm dünyaya tanıtmayı hedeflemekteyiz" dedi.
İNCİ KEFALİ SADECE LARDA KALMASIN
Van Gölü ile ilgili sualtı keşif ve görüntüleme çalışmalarını yıllardır sürdüren Sualtı Görüntüleme Yönetmeni Tahsin Ceylan ise bu yıl ki göçü görüntülemek amacıyla yine Erciş Deliçay'a geldi. Burada açıklama yapan Ceylan, "Yüzyıllardır hayatta kalmayı başaran ve soframızda yeri eksik olmayan inci kefalinin üremesi bu nehrin akışına bağlıdır. İnsan kaynaklı baskılar sonucu azaltılan su, azalan inci kefali demektir. Bu balık burada çok sayıda yerleşim yerine protein kaynağı oluyor. İnci kefalini soframızda sürekli görmemizin tek yolu var. Üreme döneminde kaçak avcılığa pirim vermemeliyiz. Bunun yanı sıra üremesi için bu nehirden bu suyun akması lazım. Üremesine imkan sağlayamazsak göldeki balığı 1 ya da 2 yılda bitiririz ve inci kefali sadece fotoğraflarda ve hatıralarımızda kalır. Geçen gün DSİ suyu kesti ve çok sayıda balık öldü. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bir canlının neslinin yok olmasına seyirci kalmak bir insan için en büyük acıdır" dedi.
HERKESİN DUYARLI OLMASI GEREKİR
İnci kefalinin korunması için yetkililerinde duyarlı olması gerektiğini belirten Ceylan, "Bir canlının neslinin yok olmasına seyirci kalmak bir insan için en büyük acıdır. Bu konuda yetkililerin de duyarlı olması lazım. Balığın ihtiyaç duyduğu bu aylarda suyun kısılmaması lazım. Ben inci kefaline duyarlılığın artmasını istiyorum. Her yıl aynı dönemlerde gelip burada görüntü çekiyorum. Ama her yıl inci kefalinin verdiği bu mücadeleyi gördükçe, bizde o mücadeleyi örnek alıp pes etmiyoruz. O yüzden bu türün yok olmasını engelleyelim. Düşünün ki koskoca dünyada inci kefali sadece Van Gölü'nde var. Bizde üstümüze düşen görevleri getirmemiz gerekir" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Balık Bendinden genel görüntüler
-Sualtı Görüntüleme Yönetmeni Tahsin Ceylan'dan görüntü
-Su altı kamerasından balıkların görüntüsü
-Martıların avlanması
-Sualtı Görüntüleme Yönetmeni Tahsin Ceylan ile ropörtaj
-Balıklardan ve göçü izleyen vatandaşlardan görüntü
-Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş ile ropörtaj
-Detaylar
Haber-Kamera : Gülay KUYUCU- Orhan AŞAN/VAN, -
================================================
10 günlükken kalp ameliyatı oldu
MANİSA'da 37 haftalık olarak, erken doğumla dünyaya gelen ve preduktal aort koarktasyonu (kalpten çıkan büyük damarlarında darlık) saptanan 10 günlük bebek, kalp ameliyatı oldu. Çocuk Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Faik Fevzi Okur, bebeğe en ideal tedavi yöntemini uyguladıklarını belirterek, yapılan ameliyatın ardından sağlığına kavuştuğunu söyledi.
Ailesinin ikinci çocuğu olan, 23 Mayıs'ta, 37 haftalıkken, sezaryenle, 2 kilo 850 gram dünyaya gelen bebeğin kalbinde, preduktal aort koarktasyonu teşhis edildi. Bunun üzerine ameliyat kararı alındı. Manisa Sekiz Eylül Hastanesi Çocuk Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Faik Fevzi Okur, 10 gün sonra bebeği ameliyata aldı. Doçent Doktor Fevzi Okur, Op. Dr. Bülent Çümen'in de yardımıyla bebeğe, extendedrezeksiyon (genişletilmiş rezeksiyon) ve uç uça anastomoz uygulandı. Hastanenin yeni doğan yoğun bakım ünitesine yatırılan bebeğin, sağlığına kavuştuğu belirtildi. Önümüzdeki hafta, taburcu olmasının beklenildiği bildirildi.
Manisa'da bir ilke imza attıklarını söyleyen Doç. Dr. Faik Fevzi Okur, "Bebeğimiz 10 günlüktü. Bebeğimiz için hastanenin yeni doğan ekibi ve anestezi ekibi olmak üzere tüm personel gönülden çalıştık. Bugün itibariyle annesinin kucağına verdik. Bu tür vakalar hazırlanması zor vakalardır. Bu tür hastalar hazırlık aşamasında bile itinayla bakılması gerektiren hastalıklardır. Bu hastalığı ameliyat gerektiren doğumsal kalp hastalıkları olan çocukların yüzde 5'inde görmekteyiz. Bebeğimizde çok ciddi manada preduktal aort koarktasyonu vardı. Bebeğe bu tür çocuklar için en uygun ideal yöntem olarak bilinen extendedrezeksiyon (genişletilmiş rezeksiyon) ve uç uça anastomoz uyguladık. Herşey çok güzel geçti. Bebeğin sağlığına kavuşuyor olmasından dolayı gerçekten çok mutluyuz. Emeği geçen tüm hastane ekibimize teşekkür ederim" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Yeni doğan ünitesi yoğun bakımda kalan Bozkaya bebekten görüntü
Çocuk Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Doçent Doktor Faik Fevzi Okur'un bebekle ilgilenirken görüntü
Doçent Doktor Faik Fevzi Okur röp.
Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN/ MANİSA,
================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?