(ÖZEL)
1)ARICI KÖYLÜLERİN AYILARLA MÜCADELESİ
BOLU'nun Seben İlçesi'de arıcılıktan geçimini sağlayan Kuzgölcük Köyü sakinleri, arı kovanlarını ayıların ulaşamayacağı yükseklikteki yapıların üzerine koyup etrafını elektrikli çit ile çevirerek, fotosel lamba, alarm takarak önlem aldı. Köylülerin asıl hedefi doğadaki meyve çeşitliliğini artırarak ayıların köye inmesini önlemek.
15 hanenin bulunduğu Kuzgölcük Köyü'nde 7 yıl öncesine kadar sadece bir kişi bal üretimi yapıyordu. Köyde üretilen bu balın Ankara'da yapılan testlerinde yüksek polen değerine sahip olduğunun anlaşılması üzerine diğer köylüler de arıcılığa başladı. Köyde şu anda 6 üretici onlarca kovanda bal üreterek geçimini sağlarken, diğerleri sahip oldukları bir kaç arı kovanında ürettikleri balı kendileri tüketiyor.
AYILARA KARŞI ÖNLEM
Köylüler, dağlık bölgede yer alan köye inerek arı kovanlarına zarar veren ayılarla baş edemeyince çeşitli önlemler aldı. Üreticilerden bazıları arı kovanlarının etrafını eletrikli tel ile çevirip fotoselli lamba ve alarmın çalışmasıyla birlikte radyo yayını yapan bir güvenlik sistemi kurdu. Herhangi bir canlı yaklaştığında üç kademeden oluşan ses ve ışık sistemi aynı anda devreye girerken elektrikli çit sayesinde de kovanlara yaklaşılamıyor. Bazıları ise arı kovanlarını ayıların ulaşamayacağı yükseklikte yaptıkları yapıların üzerine koydu. Bir üretici ise 2 arı kovanını tek katlı binanın çatısına çıkardı.
'ORTADAN KALDIRMAK ÇÖZÜM DEĞİL'
Köy muhtarı Mustafa Duman, 7 yıl önce köyde üretilen balın yüksek polen değerine sahip organik olduğunun anlaşılması üzerine arıcılık serüveninin de başladığını belirtti. Faka ayılarla baş edemediklerini söyleyen Duman, "Sonuçta her canlı yaşamını devam ettirecek, ortadan kaldırmak çözüm değil. Öncelikle demir profilden ayının ulaşamayacağı bir yer yaptık. Fakat bu arının sağlığı için verimli olmadı. Daha sonrasında elektrikli çit, fotosel, alarm ve radyodan oluşan bir sistemle arıları muhafaza ettik ve başarılı olduk" dedi.
'DOĞADA MEYVE ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTIRACAĞIZ'
Muhtar Mustafa Duman, yıllar içinde doğadaki meyve ağaçlarını keserek yakacak olarak kullandıklarını, bunun sonucunda yaban hayvanlarının doğada yiyeceğinin kalmadığına dikkat çekti. Hayvanların da yerleşim yerlerine inmek zorunda kaldığını ifade eden Duman, şimdi doğada meyve çeşitliliğini artırmak için çalışma başlattıklarını belirtti. Muhtar Duman, "İnsanın değdiği yer kuruyor, insanoğlu doğayı tahrip ediyor. Köyümüzde nesli tükenmekte olan 35-40 çeşit meyve tespit ettim. Doğada bunları aşılayıp meyve çeşitliğini artırarak yaban hayatını köyden uzaklaştırabiliriz. Belki uzun soluklu bir proje ama bunu yapmak zorundayız. Doğayı meyve ağaçlarıyla donatıp yaban hayatını köyden uzaklaştırmamız lazım. İlgili kurumlarla görüşmelerimizi yaptık. Ayıların yerleşim yerlerine inmesini önlemek, doğadaki dengeyi yeniden kurmak için bunu yapacağız" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------------------
-Arı kovanlarından görüntü
-Elektrikli tel ve alarm sistemli koruma önlemi
-Uyarı levhalarından görüntü
-Kovanlar için üretilen yüksek yerler
-Muhtar Mustafa Duman ile röp
HABER-KAMERA: Mutlu YUCA/BOLU
=====================================================
(ÖZEL)
2)1 YILDA 98 KİŞİYİ KURTARIP 23 CESET ÇIKARDILAR
ANTALYA deniz polisi, geçen yıl deniz kazasında 82 kişinin yanı sıra, yüzerken dalga nedeniyle kıyıya ulaşamayan, falezlerde gezerken ayağı kayarak düşen ve intihar girişiminde bulunan 16 kişiyi kurtardı, kayıp 23 kişinin de cesedine ulaştı. Polis ayrıca deniz ve tatlı sulara atılan 30 suç aletini gün yüzüne çıkardı.
Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği personelinden Adnan Toktaş, yetki ve sorumluluklarında çok geniş bir alan olduğunu belirtti. Toktaş, Antalya'da 20 bin 909 kilometrekare alanda görev yaptıklarını belirterek, "Bunun içinde deniz, göller, akarsular, baraj göletleri de var" dedi. Toktaş, Burdur ve Isparta da dahil olmak üzere toplam 36 bin 700 kilometrekare alanda yetki ve sorumluluklarını yerine getirdiklerini söyledi.
İNSANLAR SUÇ İŞLEDİKLERİNDE SUÇ ALETİNİ SUYA ATIYOR
Genelde insanların suç işlediklerinde suç aletinden kurtulmak için suya attıklarını belirten Adnan Toktaş, "Bizim olay yeri inceleme konusunda eğitim almış personelimiz suyun altına dalarak, suç aletini delil niteliğini bozmadan ilgili birimlere teslim ediyoruz" dedi.
Antalya bölgesinin uzun bir kıyı şeridine sahip olduğunu ve kentin bir turizm bölgesi olduğunu vurgulayan Toktaş, "İntihar ve boğulma olayları oluyor. Bunlarla ilgili de çalışmalarımız var. Ayrıca denetimler, tekne kontrolleri yapılıyor. Vatandaşın can güvenliğini sağlamak için tüm bölgedeki su sporlarının, plajların denetim ve kontrolleri yapılıyor. Bu yaz başında yapılıyor. Sezon açıldıktan sonra da rutin kontroller devam ediyor" diye konuşu.
Antalya'da önemli toplantıların yapıldığını, yurtiçi ve yurtdışından devlet büyüklerinin bu toplantılara katıldıklarını da hatırlatan Toktaş, "Onlarla ilgili hem denizden hem de onların geçiş yaptığı yol güzergahında suların aktığı noktalarda bizim sualtı ekipleri yönünden tedbirler alıyoruz. Onların güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
25 PERSONEL, 2 BOT, 1 JET-SKİ, 2 KARA ARACI
Amirlik bünyesinde 25 personel bulunduğunu ve 24 saat esasına göre çalıştıklarını söyleyen Toktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani vatandaş denizle ilgili bir problemi olduğu zaman haber merkezine bilgi verdiğinde, burada her zaman göreve intikal edecek personel oluyor. Bu personelin 9'u sualtı ekibi kurbağa adam personel olarak çalışıyor. Suyun altındaki konulara müdahale ediyor. Ceset çıkarılması, suç aletinin bulunması gibi. 2 botumuz var, 1 tane de vatandaşın jet-ski diye tabir ettiği kurtarma botumuz var."
BUGÜNE KADAR ULAŞTIKLARI HİÇBİR OLAYDA İNTİHAR VAKASI OLMADI
Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği olarak falezlerin üzerinde gerçekleşen intihar girişimlerine müdahale ettiklerini aktaran Toktaş, "Eğer kişi suya atlamadan oraya ulaşırsak oradaki vatandaşımız için durum daha iyi oluyor. Çünkü intihardan vazgeçiyorlar. Bugüne kadar ulaştığımız olaylarda intihar vakası ile karşılaşmadık" dedi.
2016 YILINDA 98 CANLI KURTADILAR
2016 yılında 98 canlı kurtardıklarını anlatan Toktaş, şunları kaydetti:
"Biri deniz kazasıydı. Fırtınadan dolayı bir gemi batmıştı. 82 vatandaşımızı sağ olarak gemiden alıp getirdik. Bunun dışında yüzerken açılan arkadaşlar oluyor. Tabi hava koşulları Antalya'da değişebiliyor. Deniz dalgasızken öğleden sonra birden dalgalı hale gelebiliyor. Kıyıya gelmekte güçlük çekiyorlar. Bu durumu kıyıda gören vatandaşlar olayı bize iletiyor. Biz de zodyakla çıkarak vatandaşı alıp kıyıya getiriyoruz. Gezi amacıyla falezlerde dolaşan vatandaşlar bazen çok yakından dolaşıyor. Zeminde engebeler var. Kaygan olabiliyor ve denize düşebiliyorlar. Bunlarda kırıklar, yaralanmalar oluyor. Biz kişi suya düşmese dahi olay yerine gidiyoruz ve itfaiye, UMKE, 112 ekipleriyle birlikte çalışarak vatandaşı sedyeyle 112 ambulansına kadar getirip hastanede tedavi görecek şekilde ulaşımını sağlamaya çalışıyoruz."
DİĞER BİRİMLERLE KOORDİNELİ ÇALIŞIYORLAR
Bu tip olaylarda diğer birimlerle koordineli görev yaptıklarını belirten Toktaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Olayı 112'ye bildirdiğimizde, 112 ekibi biz olay yerine dönmeden burada hazır bulunuyor. Biz olay yerine gidiyoruz. Eğer vatandaşın kırığı varsa, ağır yarası varsa, onu bizim alıp getirmemiz doğru olmaz. İlk yardım kurallarına aykırı olur. O zaman 112'deki uzman ekiplerle beraber çalışma yapıyoruz. veya şahıs bizim denizden ulaşamayacağımız bir yerde olabiliyor. O zaman itfaiyenin dağcı ekibi var. Onlar falezlerden aşağıya doğru iniyorlar. Biz de denize düşme riskini sıfırlama adına orada bulunuyoruz. O şekilde vatandaşı yukarıya doğru alıyoruz. Denizden getirmek vatandaşın lehine ise denizden getiriyoruz, yukarıya çıkarmak güvenliyse yukarıya çıkarıyoruz. Bu kazanın durumuna göre değişiyor."
ÇOK BAŞARILI İŞLER YAPTIK
Antalya'nın bir turizm şehri olmasından dolayı polisin artı bir yükü olduğunu da belirten Toktaş, "Güzel bir imaj sergilememiz gerekiyor. Hem devletimiz hem kurumumuz adına. Bunu da arkadaşlarımızla birlikte çok iyi yaptığımıza inanıyorum. Çok başarılı işler yaptık. Bizim personelimiz seçilen, son derece eğitimli personel" dedi.
YETKİ VE SORUMLULUKLARI
Antalya Emniyet Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği yetki ve sorumlulukları, denizde ve iç sularda kaybolan, atılan ve saklanan suç aletleri ile cesetleri aramak, limanlarda kaçak mal, silah, uyuşturucu madde getirdiği şüphesi bulunan gemilerin, liman sınırları içerisinde söz konusu maddeleri denize atmış olma ihtimaline karşı şüpheli bölgeleri liman başkanlığı ile koordineli olarak aramak, sel felaketleri ve su baskınları gibi doğal afetlerde sualtı ve su üstü kurtarma faaliyetlerinde bulunmak, devlet büyüklerinin gemi ile yapacağı ulaşım ve gezilerde talep edilmesi halinde karina kontrolü veya gemi altı araması yapmak, sualtı tarihi eserleri bulunan bölgelerde olası kaçakçılığa engel olmak için dalış yapan ekiplere rehberlik yapmak, Antalya, Isparta ve Burdur illeri sorumluluk alanlarında olan amirlik talep olduğu takdirde diğer illerde de arama kurtarma faaliyetlerinde görev yapıyor.
Görüntü Dökümü
----------------------------
Deniz polis dalgıçların görüntüsü
Dalgıç elbiselerinde görüntü
Dalgıç polisin hazırlanması
Arkadaşlarının yardım etmesi
Dalgıç polislerin bota binmeleri
RÖP: Adnan Toktaş
Personelin bot üzerinde görüntüsü
Dalgıç polislerin bölge hattında bilgi almaları
Denize dalmaları
Dedektörle suç aletinin bulunması
Dalgıç polislerin su yüzüne çıkmaları
Polislerin bot ile limana gidişleri
Detaylar
397 MB///06.31
Haber: Selma KUNAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
====================================================
(ÖZEL)
3)VAN KEDİLERİNE 'SEKS YASAĞI' KALİTEYİ ARTIRDI
VAN'ın en önemli değerleri arasında yer alan Van Kedileri'ne uygulanan seks sınırlaması, kaliteli yavru alınmasını sağladı. Daha önce rastgele çiftleştirmelerde Van Kedisi özelliği taşımayan hatta siyah renkli çok sayıda yavru kedi dünyaya gelirken, yeni uygulamayla bunun önüne geçildi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, "Yaptığımız uygulama sonrası elde ettiğimiz yavrular Van Kedisi'nin bütün özelliklerini taşıyor" dedi.
Nesli tehlike altında olan, YYÜ kampüsü içerisindeki Araştırma ve Yugulama Merkezi'nde koruma altına alınan Van Kedileri'nde saf ırkın elde edilmesi için yapılan çalışmalar olumlu sonuç verdi. Bu çalışmalar içinde en önemli olanı da kedilerdeki kontrollü seks sonrası Van Kedisi'nin tüm özelliklerini taşıyan yavrular elde edilmeye başlanması oldu.
SAF DİŞİ VE ERKEK KEDİLER ÇİFTLEŞTİRİLİYOR
Daha önce rastgele yapılan çiftleştirmelere son veren merkez müdürlüğü, Van Kedi Evi'nde koruma altında tutulan 40 dişi ve 60 erkekten saf Van Kedisi özelliğini taşıyanları çiftleştirdi. Bu kedilerin kaliteli yavru vermesi için özel mamalarla beslendiğini belirten Van Kedisi Araştırma ve Ugulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, şöyle konuştu:
"Kontrollü çiftleştirmemizin amacı Van Kedisi'nin bütün tescillenen özelliklerini taşıyan kedi sayısını arttırmaktır. Van kedisinin uysallığı, tüyleri, bakarken sevimliliği, canayakınlığı, öğrenme kapasitesi ve bir çok karakteristik özelliği var. Biz böyle yavrular elde etmeye çalıştık. Son 2 yıl içinde yaptığımız kontrollü çiftleştirmede bunu başardık."
KIZGINLIK GÖSTEREN ÇİFTLEŞME DIŞI KEDİLER MAĞDUR EDİLMİYOR
Prof. Dr. Kaya, Van Kedisi formatının dışında tek bir eksiği olan dişi ve erkek kedileri çiftleşme dışı bıraktıklarını da belirterek,"Ancak bunları da mağdur etmiyoruz. Çünkü bu kedilerin de kızgınlık dönemleri oluyor. Bunları da uyguladığımız ilaçlarla rahatlatıp kızgınlıklarını gideriyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Yavru Van kedileri
-Kediler oynarken
-Kediler mama yiyip su içerken
-Kedileri seven bir vatandaş
-Anne ve yavru kediler
-Kedi evi
-Prof. Dr. Abdullah Kaya ile röportaj
Osman BEKLEYEN/ VAN, -
==============================================================
(ÖZEL)
4)ATA'YI SAMSUN'A GÖTÜREN KAPTAN İSMAİL HAKKI UNUTULDU
ULU Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a götüren Bandırma Vapuru'nun kaptanı Kayserili İsmail Hakkı Durusu'nun unutulması akrabaları ve hemşerilerini üzüyor. İsmail Hakkı Durusu'nun akrabası ve Zincirdere Beldesi'nin eski Belediye Başkanı Mustafa Aksu "İsmail kaptan, mahalleye dönüşen beldemizin unutulmazları arasındadır. Ata'mızı sağ salim, peşine takılan İngiliz gemilerini atlatarak Samsun'a ulaştırmıştır. 19 Mayıs'lar, bizim için hem atamızı, hem kaptanımızı hatırlama ve anma günleridir. 19 Mayıs 1919 Türk İstiklal meşalesinin ateşlendiği tarihtir. Kaptanımızın unutulmasına üzülüyoruz" dedi
Kayseri'nin mahalleye dönüşen Zincidere Beldesi'nde uzun yıllar Belediye Başkanlığı yapan Mustafa Aksu, Atatürk'ü Samsun'da karaya çıkaran Bandırma Vapuru'nun kaptanı olan İsmail Hakkı Durusu ile gurur ve onur duyduklarını söyledi. Kaptan Durusu'nun her 19 Mayıs'ta anılmamasının ve unutulmasının kendilerini üzdüğünü belirtenMustafa Aksu şöyle konuştu:
"Ulu önder Atatürk'ü Bandırma vapuruyla Samsun'a sağ salim ulaştıran hemşehrimiz Zincidereli İsmail Hakkı Durusu 16 Mayıs 1919'da bir iman ve iradeyi taşıyıp, 19 Mayıs 1919'da Atatürk ve 18 silah arkadaşını Samsun'a çıkarmıştır. Bu çıkış, Türk istiklal meşalesinin ateşlenmesine vesile olmuştur. Mütevazılığı, sakin mizacı ve ağzının sıkılığı, kaptanlıktaki mahir oluşu nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk tarafından bu göreve özel olarak seçilmiştir. Bu özelliklerinden dolayı kendisine 'Efendi Kaptan' adı verilen İsmail Hakkı Durusu, 1940 yılında İstanbul'da ölmüş, Feriköy mezarlığına gömülmüştür. Ölümünden sonra her 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramlarında mezarı başında anma törenleri düzenlenmiş, ancak sonraları bu anmalar unutulmuştur. Yıllar boyunca kaybolan moral değerlerimizden biri de vefa duygumuzdur. İstanbul'da ve Kayseri'deki doğum yeri olan Zincidere mahallemizde kendisi adına bir vapur ve kendi anıtının dikilmesini istiyoruz."
KAPTAN DURUSU'NUN HATIRALARINDA SAMSUN YOLCULUĞU
Atatürk ve 18 silah arkadaşını Bandırma vapuruyla 3 günlük zor ve tehlikeli bir yolculuktan sonra Samsun'a götürmeyi başaran Kayserili kaptan İsmail Hakkı Durusu, Milli Mücadelenin ateşini yakan bu yolculuğu 'Paşa'yı Samsun'a götüren sabık Bandırma vapuru süvarisi: İsmail Hakkı Durusu' imzasıyla hatıratlarına şöyle yazdı:
"Atatürk, hareketimizden bir gün önce 15 Mayıs'ta beni Deniz İdaresinden, Harbiye Dairesine çağırttı. Sonra Ata'nın Şişli'deki evinde buluşup, önderin verdiği bilgiler doğrultusunda, rotamızı çizdim. Atatürk, 16 Mayıs'ta Samsun'a hareket edeceğimizi buyurdu. Atatürk gemiye kız kulesi açıklarında bindi. Zira, vapurumuz Sirkeci'de İngilizler tarafından sıkı kontrolden geçirildi. Boğazdan çıkarken müthiş bir fırtınayla karşılaştık. Şiddeti fırtınaya rağmen yolumuza devam etmeye karar verdik. Mahiyetindekiler, deniz tuttuğu için birer birer kameralara girip yattılar. Atatürk ise, kıç taraftaki köşkte bir köşeye dayanmış oturmakta idi. Metanet ve tefekkür içinde bulunuyordu. Son süratimiz olan 7 mil ile Karadeniz'in sert dalgaları arasında yolumuza devam ettik. Mustafa Kemal, Karadeniz'e açıldıktan sonra 'İtilaf Devletleri'nin zarar vermesinden uzak olmak için sahili takip eden rotada gidiniz, bir tehlike halinde gemiyi sahile oturtunuz' emrini verdi.17 Mayıs gece yarısı İnebolu'ya, 18 Mayıs öğle üzeri Sinop'a ulaştık. Bin bir türlü müşkülat içinde 19 Mayıs şafak vakti Samsun'a vardık. Paşa ve mahiyetindekiler iskeleye çıktı. Sonrası malum. Ancak, bazı yazılarda geminin pusulasız ve pareketesiz (vapurun hızını ölçen alet) olduğuna dair bilgiler doğru değildir. Karadeniz'e de ilk kez açılmadım. 1891 yılında stajiyer kaptan olarak 'Kayseri& isimli vapurda, daha sonraları pek çok gemide, 1915'de 'Doğan' vapurunda son olarak da 1 Mayıs 1919'da Bandırma Vapurunun süvari kaptanlığına atandım."
İSMAİL KAPTAN KİMDİR ?
1871 yılında Kayseri'nin Talas ilçesi, şimdi mahalle olan Zincidere Beldesi'nde doğan İsmail Hakkı Durusu, Posluoğlu ailesinden Hacı Ahmet Bin İbrahim'in ve Hatice hanımın oğlu olarak İslam Mahallesi 23 nolu hane nüfusuna kayıtlı. Kaptan Durusu, ilk ve orta öğretimini Zincidere Şehir Yatılı mektebinde tamamladıktan sonra İstanbul Heybeliada Ticari Kaptan Mektebinde yatılı olarak okuyup, mezun oldu. Atatürk'ü Bandırma vapuruyla Samsun'a götüren İsmail kaptan, 1922 yılında emekli olmuş.1940 yılında İstanbul'da vefat ederek Feriköy mezarlığına gömüldü. Eşi Fatma ile hayattaki tek kızları Safiye Ulugöl'den 3 torun sahibiydi. Kaptanın adı, Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından 1999 yılında Karşıyaka vapuruna adı verildi
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Atatürk'ü Samsun'a götüren Bandırma Vapuru'nun kaptanının hemşehrisi ve akrabası Zincidere Beldesi'nin eski Belediye Başkanı Mustafa Aksu'nun açıklamaları
İsmail kaptanın fotosu
-Bandırma vapurundan fotoğraflar
-Detaylar
Haber: Oktay ENSARİ-Kamera: Zafer BARIŞ/KAYSERİ DHA)
6 dakika/190 MB
===================================================
5) TURİSTLERE KÖPÜK PARTİLİ EĞLENCE
ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde bir otelin plajda düzenlediği köpük partisi tatilcilerin ilgisini çekti. Rus ve Avrupalı turistler partide çalınan müzik eşliğinde eğlendi.
Kemer'de hava sıcaklığının yükselmesiyle otellerin müşterilerine yönelik düzenlediği plaj eğlenceleri de artmaya başladı. Bunların başında tatilcilerin de yoğun ilgi gösterdiği köpük partileri geliyor. İlçe merkezindeki 5 yıldızlı Fame Residence Otel tarafından müşterilerine yönelik plajda köpük partisi düzenlendi. Sezonun ilk partisine özellikle Rus ve Avrupalı tatilciler yoğun ilgi gösterdi.
Köpük partisine katılan turistler anı ölümsüzleştirmek için sürekli cep telefonlarıyla özçekim yapıp sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Fame Residence Otel Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Karaselvi, "Rus misafirlerin ülkemizi tercih etmesiyle birlikte eğlencenin daha önemli hale geldiğini fark ettik. Bundan dolayı da misafirlerimizin talepleri doğrultusunda köpük partisini özellikle plajda yapmamızı istediler. Alman, Hollandalı ve Belçikalı gibi diğer tatilcilerimiz de köpük partisinden çok memnun kaldı" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Yukarından köpük partisinin yapıldığı yer ve deniz genel detay
Denizdeki jetski detay
Köpükte dans edenler detay
RÖP: Mustafa Karaselvi (Fame Residence Otel Genel Müdür Yardımcısı)
Termometrenin altında dans eden kızdan detay
89.9 MB/// 01.35"
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),
======================================================
6)BODRUM'A 'MEİN SCHİFF 2' TURİST GETİRDİ
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ne Yunan adalarından gelen 'Mein Schiff 2' adlı dev yolcu gemisinden inen turistler esnafın yüzünü güldürdü.
Yunanistan'ın Mikanos Adası'ndan bugün saat 07.00'de Bodrum'a gelen, 264 metre uzunluğundaki Malta bayraklı 'Mein Schiff 2' adlı yolcu gemisi, Bodrum Gemi Yanaşma İskelesi'ne yanaştı. 809 personeli bulunan, çoğunluğu Alman 1910 yolcusu bulunan gemiden inen turistler kenti gezmeye başladı. Gemiden inen 60 kişilik bisikletli bir grup dikkat çekti. Alışveriş yapan, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Myndos Kapısı ve Antik Tiyatro'yu gezen turistler, Paşatarlası plajında denize girdi; güneşin ve sıcak havanın tadını çıkardı. Dev geminin akşam ilçeden ayrılarak Yunanistan'ın Catania limanına gideceği belirtildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Gemiden görüntü
Bisikletli turistlerin gemiden çıkması, Bodrum'u gezmeleri
Yürüyen turistlerden görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM (Muğla),
====================================================
7)ANTALYA SICAĞI KERİMCAN'I TERLETTİ
ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde gece kulübünde sahneye çıkan sosyal medya fenomeni DJ Kerimcan Durmaz, dansları ve çaldığı parçalarla tatilcileri eğlendirdi. Durmaz, sıcak nedeniyle sık sık peçeteyle terini sildi.
Kemer'deki Club Aura'da sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz, sahneye çıktı. Konsere özellikle yerli turistler yoğun ilgi gösterdi. Kerimcan Durmaz, sahneye 'Ablan star bebeğim' sözüyle çıktı. Çaldığı parçalarla izleyenleri eğlendiren Kerimcan Durmaz'a go-go dansçı kızları da eşlik etti.
Gece kulübünde bulunanlar Durmaz'ın fotoğrafını çekmek için büyük çaba sarf etti. Sahnede sürekli dans edip hareket eden Kerimcan Durmaz, sıcak nedeniyle peçeteyle bol bol terini sildi.
Görüntü Dökümü
--------------
Go go Dansçısı detay
Kerimcan Durmaz'ın sahneye gelmesi
Kısa Kerimcan dansı
Seyircilerden detay
Kerimcan Durmaz dansı
02: 49 dakika ve 90,1 MB
Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya), -
==============================================
8)RESSAM KALFA' NIN 'SOKAKLAR VE SURETLER' SERGİSİ
SANATSAL çalışmalarını Ankara'da sürdüren ressam Zafer Kalfa, 'Sokaklar ve Suretler' isimli 8'inci kişisel resim sergisini Hotel Houston Sanat Galerisi'nde sanata gönül verenlerle buluşturdu. Kalfa'nın 50'den fazla yağlı-sulu boya, kağıt ve tuval üzerine soyut figüratif tarzda karışık teknikte yaptığı eserler, davetliler tarafından ilgiyle izlendi.
Ressam Zafer Kalfa sergi açılışında yaptığı açıklamada, "Son 10 yıldır sanatsal çalışmalarımı Ankara'da sürdürüyorum. Sergimde yer alan eserlerim, bohem tarzda yaşayan sokaklar ve o sokaklarda yaşayan insanlara ait. Ankara'da ikini kişisel sergimi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum" dedi. Sergi, 20 Eylül 2017 tarihine kadar izlenebilecek.
Resim eğitimine 1995 yılında açılan Trabzon Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde başlayan Zafer Kalfa, 2000 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi'nde yüksek lisansını tamamladı. Sanatta birçok ödüle sahip olan Kalfa, "20 yıllık sanat hayatımda 8 kişisel ve birçok karma sergilere katıldım. 'Sokaklar ve Suretler' isimli sergimde yer alan eserlerin çoğunluğu sokaklarda yapılmış çalışmalardır. Bir süre gazetelere sanatla ilgili yazı dizileri hazırladım. Birçok belgesel ve kısa metrajlı belgesel çekimlerim oldu. 2015 yılından bu güne kadar Amerika Birleşik Devletleri'ndeki modern resim hareketleri üzerine çalışmalarım devam etmektedir. Bu kapsamda Museum of Modern Art'ın arşivlerinde araştırma yapmak için bir süredir New York'ta bulundum ve konu ile yayınlarım devam etmektedir" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
Ressam Zafer Kalfa'nın sergilenen eserlerinden detay görüntüler
Ressam Kalfa'nın sanatsal çalışmalarını ifade eden açıklamaları
Sergiyi gezen davetlilerden detay görüntüler
Hüseyin ÖZBALI/ANKARA, (DHA
=========================================================
9) TSM KOROSU KONSER VERDİ
BURDUR'da Halk Eğitim Merkezi Türk Sanat Müziği Korosu konser verdi.
Burdur Halk Eğitim Merkezi Türk Sanat Müziği Korosu'nun konseri Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonu'nda yapıldı. Konseri İl Genel Meclisi Başkanı Muzaffer Bağcı, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ömer Akan, Halk Sağlığı Müdürü Sevinç Sütlü, Ak Parti İl Başkanı Süleyman Faki ile vatandaş izledi.
Konserin ilk bölümünde Zafer Danacı yönetimindeki Halk Eğitim Merkezi Türk Sanat Müziği Korosu 'Nihavend Peşrev'in ardından Avni Anıl'ın bestelediği 'Mihrabım Diyerek', 'Aşk Nedir Nasıldır', Kamuran Yarkın'ın bestelediği 'Sen Kimseyi Sevemezsin', Turhan Taşan'ın bestelediği 'Kalplerimiz Bir Olsun', İsmail Bergamalı'nın bestelediği 'Çabuk Gel Bir Tanem', Bekir Ünlüataer'in seslendirdiği 'İstanbul'a Veda Ediyorum' gibi Türk Sanat Müziğinin nihavend makamındaki ölümsüz eserlerini seslendirdi. Konserde 9 yaşındaki Eren Ölmez ve aynı yaştaki Ceylin Danacı'nın düeti de izleyicilerden alkış aldı.
Koro ikinci bölümde ise hicaz eserleri seslendirdi. Hicaz saz eserinin ardından Avni Anıl'ın 'Gün Be Gün Yaşanan O Hatırayı', Yusuf Nalkesen'in 'Sormamışım Hiç Kimseden', Suat Sayın'ın bestelediği 'Kalbimde Gizli Bir Sevgi mi Arar', İsmail Bergamalı'nın bestelediği 'Yalancı' gibi hicaz makamındaki şarkılar koro ve solo olarak seslendirildi.
Konsere konuk sanatçı olarak ünlü klarnetçi İsmail Bergamalı da katıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
Salondan detay
Koro ve solo şarkılar
İsmail Bergamalı klarnet taksimi
Detay
180 MB// 5,44"
Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?