Adana'da PKK operasyonu: 14 gözaltı
ADANA'da terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonda, 14 kişi gözaltına alındı.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Seyhan ve Ceyhan ilçelerinde terör örgütü PKK adına düzenlenen sokak gösterilerine katıldığı ve yeni sokak eylemlerini düzenleme hazırlığında olduğu öne sürülen çok sayıda kişinin evine, sabahın erken saatlerinde operasyon düzenledi. Özel Harekat, Asayiş ve Çevik Kuvvet şubelerinden çok sayıda polisin katıldığı operasyonda, evlerde arama yapan ekipler, 14 kişiyi gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Görüntü Dökümü
----------------------
Polis zırhlı aracın emniyetten çıkışı
Polis ekipleri operasyona giderken
Özel harekat polislerinin araçlardan inmesi
Özel harekat polislerinin güvenliği sağlaması
Özel harekat polislerinin belirlenen evelere girmesi
Adli tıp biriminin dış görüntüsü
Operasyonda alınan zanlıların adli tıp birimine getirilmesi
Polis Narkotik köpeği ile evde arama yaparken
Gözaltına alınan bayan ekip arabasına bindirilmesi
Polis ekipleri çalışma yaparken detay görüntüsü
Operasyon yapılan mahalleden detey görüntü
Polis zırhlı araçlardan detay
Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ- Ceyhun ÖZER ADANA,
=======================================
Biçerdöverle çarpışan yarış motosikletinde 2 ölü
İZMİR'in Ödemiş İlçesi'nde biçerdöverle karşılıklı çarpışan yarış motosikletindeki 2 kişi yaşamını yitirdi.
Kaza, dün (çarşamba) saat 21.30 sıralarında, Mursallı Mahallesi yolunda meydana geldi. Akrabası 38 yaşındaki Süleyman Irmak ile birlikte Mursallı yolundaki hayvan damına bakmak üzere yola çıkan 28 yaşındaki Nazmi Kaya'nın kullandığı 20 BA 124 plakalı yarış motosikleti, yolun hafif virajlı bölümünde, karşı yönden gelen Kadir Şener'nin kullandığı biçerdöverle karşılıklı çarpıştı. Motosikletteki Kaya ve Irmak, kaza yerinde yaşamını yitirdi. Kaza yerine 10 metre mesafede 1 kask bulundu. Polisin kaza yerinde yaptığı inceleme sonrası ölenlerin cesedi, Ödemiş Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Biçerdöver şoförü Şener gözaltına alındı. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Kaza yerinden görüntü
Karşılıklı çarpışan motosikletle biçerdöverden görüntü
Vatandaşlardan görüntü
Jandarma aracından
Motosiklet biçerdöverin altında cenazelerden görüntü
Savcı kaza yerinde inceleme yaparken
Cenaze otosundan görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Faruk ÇARK/ ÖDEMİŞ (İzmir),
==========================================
Polise çarpıp kaçan sürücü yakalandı
DENİZLİ'nin Pamukkale İlçesi'nde, trafik polislerinin denetim yaptığı noktada 'dur' ihtarına uymayıp, bir polis memuruna çarpıp kaçan sürücü yakalandı. Yaralı polis memuru ise hastaneye kaldırıldı.
Olay, bugün saat 01.00 sıralarında, Pamukkale yolunda meydana geldi. İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şubesi ekipleri, Pamukkale yolunda denetim başlattı. Denetim sırasında polisin 'dur' ihtarına uymayan Hasan Dorun, kullandığı 35 AD 8728 plakalı otomobille, önce dubaları ezdi, ardından kendisini durdurmak isteyen polis memuru 47 yaşındaki Sagıp Aydın'a çarparak olay yerinden kaçtı. Yaralanan Aydın, olay yerine gelen ambulansla Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Kaçan otomobil sürücüsü Dorun ise kovalamaca sonucunda yaklaşık 15 kilometre sonra Bozburun Mahallesi'nde yakalandı. Yapılan kontrolde 2.0 promil alkollü olduğu belirlenen sürücü Hasan Dorun ile otomobilde bulunan Bilal Akdağ ve Sami Ercan, gözaltına alındı.
Denizli Emniyet Müdürü Mevlüt Demir, müdür yardımcıları ve şube müdürleri, hastaneye gelerek polis memurunun durumu hakkında bilgi aldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Polislerden görüntü
Polis araçlarından görüntü
Acil servisten görüntü
Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,
=============================================
Çeşme'de 59 kaçak yakalandı
İZMİR'in Çeşme İlçesi'nden Sakız Adası'na yasa dışı yollarla lastik botla geçmeye çalışan 59 kaçak, sahil güvenlik ekiplerince yakalandı.
Çeşme Körfezinde devriye görevi yürüten TCSG 4 Sahil Güvenlik botu bu sabah, Uç Burun açıklarında bir lastik bot belirledi. Müdahale edilen botta, aralarında çok sayıda çocuk ve kadının da bulunduğu Suriye uyruklu 59 kaçak yakalandı. Yakalanan grup, Çeşme İskelesi'ne getirildi. Sahil güvenlik ekipleri, kaçaklara bisküvi ve meyve suyu dağıtarak ihtiyaçlarını gidermeye çalıştı. Kaçakların can yeleklerine de imha edilmek üzere el konuldu.
Kaçaklar arasında bulunan 2 aylık Ali Hüseyin bebek ve 3 aylık Ahmet bebek dikkatleri çekti. Umut yolcusu Aslan Abdülaziz'in açıklamaları da yürekleri burktu. Abdülaziz, Türkiye'ye bir ay kadar önce geldiğini belirterek, Almanya'ya kaçmak için yol arayışına girdiğini anlattı. İzmir'in Basmane semtinde insan kaçakçılarıyla bağlantı kurduğunu söyleyen Abdülaziz, yurt dışına kaçabilmek için 500 dolar ödediğini belirtti. Diğer göçmenlerle birlikte Çeşme'ye getirildiğini söyleyen Abdülaziz, şişme botla denize açıldıklarını, ancak kısa süre sonra Sahil Güvenlik botunun müdahalesiyle umutlarının yarım kaldığını ifade etti. Ailesinin 2 yıl önce Almanya'ya gittiğini de anlatan Abdülaziz, savaştan kaçtığını, amacının eşi ve çocuğuyla birlikte Almanya'daki ailesinin yanına gitmek ve orada yeni bir hayata başlamak olduğunu söyledi.
Kaçakların, işlemlerinin tamamlanmasının ardından İzmir Göç İdaresi Müdürlüğü'ne gönderileceği öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Kaçakların iskeledeki görüntüleri
Aslan Abdülaziz'in konuşması
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Güneş ATAGÖZ/ ÇEŞME (İzmir),
========================================
(ÖZEL) Bir araç kiraladı, evini arsasını kaybetti
FRANSA'dan 6 yıl önce Antalya'ya tatile gelen 52 yaşındaki Arif Gül, 15 günlüğüne kiraladığı araçta unuttuğu sözleşmenin altındaki senedin icraya verilmesiyle evini ve arsasını kaybetti. Arif Gül, bu olayın üzüntüsünden babasının kalp krizi geçirip vefat ettiğini de söyledi.
Fransa'da yaşayan evli ve 3 çocuk babası Arif Gül, 6 yıl önce 3 arkadaşı ve aileleriyle birlikte Antalya'ya tatile geldi. Arif Gül ve arkadaşları, 15 günlüğüne 3 araç kiraladı. Ailesiyle Afyonkarahisar'a yola çıkan Arif Gül, otomobilin klimasından koku gelmesi üzerine aracı kiraladıkları kişiyi telefonla arayıp değiştirmek istediklerini söyledi. Yarım saat sonra yeni aracın gelmesiyle aile yoluna devam etti. Tatil sonunda aracı kiraladıkları yere teslim eden Arif Gül, ardından Fransa'ya döndü.
Bu olaydan 6 ay sonra Antalya'daki arsasını kat karşılığı müteahhide vermeye karar veren Arif Gül, tapu üzerinde ipotek olduğunu öğrenince şoke oldu. İpotekle ilgili dosyanın bulunduğu 10'uncu İcra Müdürlüğü'ne başvuran Arif Gül, kendi adına düzenlenmiş 90 bin euro'luk senet olduğunu, bu nedenle arsa üzerinde ipotek olduğunu öğrendi. Arif Gül'ün, kiraladığı araçta unuttuğu acente sözleşmesinden koparıldığı iddia edilen senetle Dokuma semtindeki evi ile Kültür Mahallesi'ndeki arsası icra yoluyla satıldı.
Arif Gül'ün şikayeti üzerine aracı kiralayan Durmuş Ali Ö. ile senette alacaklı gözüken Emrullah Y. hakkında Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'belgede sahtecilik' ve 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Arif Gül, davanın 6'ncı duruşmasına katılmak için Fransa'dan Antalya'ya geldi. Tutuksuz yargılanan iki sanık ise duruşmaya katılmadı. Arif Gül'ün avukatı Fevzi Yarbaş, "Senedin fiziki incelenmesini talep ediyoruz. Zira bu senedin araç kiralama sözleşmesinin altından koparıldığı belli" dedi. Adli emanetteki bononun incelenmek üzere istenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
'BABAM DA ÜZÜNTÜDEN ÖLDÜ'
Arif Gül duruşma çıkışı yaptığı açıklamada, Antalya'da arkadaşlarının tavsiye ettiği araç kiralama şirketinden 430 euro peşin verip kiraladığı araç yüzünden tüm malvarlığını kaybettiğini söyledi. Bu olayın acısından babasını da kalp krizinden kaybettiğini anlatan Arif Gül, "İcra müdürlüğüne gittiğimizde bize senedi gösterdiler. Ben bir senet yapmadığımı söyledim. Avukat Fevzi Yarbaş dosyayı inceleyince dolandırıldığımı söyledi" dedi.
Senedin hiç tanımadığı bir kişi tarafından icraya verildiğini anlatan Arif Gül, şöyle konuştu:
"Güya ben arsa satmak vaadiyle bir kişiden 90 bin euro alıp, arsanın satışını yapmamışım. Parayı aldıktan sonra satışı yapmadan Fransa'ya kaçarak bu kişiyi dolandırmışım. Ben kendilerine karşılığı çıkmayan bir senet verip gitmişim gibi, senedi işleme koyup mallarımı icra yoluyla sattırdılar. Ben dolandırıcıysam burada olmamam lazım. Ben buradayım ama dolandırıldığını iddia ederek beni dolandıranlar ortada yok. Ben bu kişiyi hiç görmedim. Sadece avukatını görüyoruz. Mahkemeye bile gelmiyor."
Bu dava nedeniyle Fransa'daki düzeninin de bozulduğunu anlatan Arif Gül, "Dava yüzünden sürekli Türkiye'ye gelip gittiğim için bir işte de çalışamıyorum. Vatandaşlara da imza atarken dikkatli olmalarını öneriyorum. Bir imza yüzünden başıma neler geldi. Artık herhangi bir yere imza atarken düşünerek atıyorum. Artık kaybedecek bir şeyim de kalmadı ama imza atarken yine de korkuyorum" dedi.
Avukat Fevzi Yarbaş da müvekkilinin kiralık araç sözleşmesinden koparılan imzanın bonoya çevrilerek müvekkilinin 90 bin euro borçlandırıldığını belirterek, "Senedi E.Y. adına yazarak icraya koymuşlar. E.Y., borca batık bir kişi. Yani davayı kazandığımızda zararın tahsili konusunda da şansımız kalmadı" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
Arif Gül'ün Antalya adliyesindeki görüntüleri
Arif Gül'ün açıklamaları
Avukat Fevzi Yarbaş'ın açıklamaları
Haber- Kamera: Mustafa KOZAK/ANTALYA,
============================================
(ÖZEL) Tayland'dan cüzdanında getirdiği limonotunu bahçesinde yetiştirdi
ANTALYA'nın Kumluca İlçesi'nde oturan 1 çocuk babası 62 yaşındaki Ahmet İlhan, Tayland'dan cüzdanının arasında getirdiği lemongrass (limonotu) bitkisini bahçesinde yetiştirdi. Bitkinin popülasyonunu artırmak istediğini belirten İlhan, "Amacım Kumluca ve Elmalı bölgesinde geniş arazilerde üretmek veya gönüllü üreticiler bulmak" dedi.
Bitki araştırmacısı ve gazeteci Ahmet İlhan, 25 yıl önce gezi için gittiği Tayland'dan cüzdanının arasına koyarak getirdiği limonotu kökünü yetiştirmek için deneme ekimi yaptı. Kumluca'ya bağlı Adrasan Mahallesi'ndeki evinin bahçesine kökü diken İlhan, bitkiyi yetiştirmeyi başardı. Bahçesinde şu an onlarca limonotu bitkisi bulunan Ahmet İlhan, hobi olarak yetiştirdiği ürünün yaygınlaşması için çalışacağını söyledi.
"POPÜLASYONUNU ARTIRMAYI BAŞARDIM"
Ahmet İlhan, "Mutfak ürünlerine meraklı olduğum için bu ürünü Tayland'dan cüzdanıma koyarak getirdim. Burada da popülasyonunu arttırmayı başardım. Bundan sonraki amacım Kumluca ve Elmalı bölgesinde geniş arazilerde üretmek veya gönüllü üreticiler bulmak" dedi.
"SULAK ARAZİYİ SEVİYOR"
Limonotunun yılda 4 kez hasat edilebildiğini aktaran Ahmet İlhan, "Sulak araziyi seviyor. Çayı, çorbası ve balıkta kullanıldığı gibi mutfaklarımıza da kazandırmak istiyoruz. Buğday çimi gibi kamış gibi görünen bu bitki limon kokulu, dünyada ender bitkilerden biridir. Buğdaygiller familyasına ait bir bitkidir" diye konuştu.
LİMONOTU ŞİFA DEPOSU
Buğdaygiller ailesinden olan limonotu, dünyada "Citronella" adıyla bilinmektedir. 3 metreye kadar boylanan ve çiçekleri leylak renginde açan bir ağaç türü olan bitki, limon kokulu olduğu için adını da bundan almaktadır. Hindistan'dan ortaya çıktıktan sonra Asya'ya yayılan limonotu, Akdeniz ülkelerinde tedavi amaçlı kullanılmak için yetiştirilmektedir. Mide rahatsızlıklarından stresin yol açtıkları olmak üzere çoğu hastalığın tedavisinde etkili olan şifa deposu bir ot olan limonotu, kokulu olması sebebiyle kozmetik sanayiinde etkili olarak da kullanılmaktadır. Sivrisinek savar olarak bilinen limonotu bitkisi içerisindeki etken maddeler sayesinde ağrı kesici, balgam söktürücü, iltihap giderici, spazm çözücü ve tansiyon düşürücü olarak bilinmektedir. İştah açma, hazmı kolaylaştırma, kandaki şeker seviyesini düşürme özelliği de bulunan limonotu, prostat hastalarına iyi gelirken, ateş düşürücü özelliğiyle de dikkati çekmektedir. Limonotu yağ ve çay olarak da kullanılırken, bitkisel kür de yapılır.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
Ahmet İlhan'ın bahçesiyle ilgilenmesi detay
RÖP: Ahmet İlhan
Ahmet İlhan'ın limonotunu anlatması
Ahmet İlhan'ın kurutulmuş limonotunu anlatması
HABER- KAMERA: Ramazan SARIKAYALI/KUMLUCA (Antalya),
===========================================
Barış Manço, Erkmen Sağlam'ın objektifi ile hayat buldu
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde düzenlenen Erkmen Sağlam'ın Objektifinden Barış Manço ile 7'den 77'ye Fotoğrafları Sergisi'nde merhum sanatçı hem fotoğraflarla hem de Moğollar grubunun söylediği şarkılarla anıldı.
Bodrum'un Ortakent-Yahşi Mahallesi'nde Türk televizyon tarihinin efsaneleşen Barış Manço ile 7'den 77'ye programının Dönence ve Dere Tepe Türkiye bölümleri fotoğraflarla canlandı. Erkmen Sağlam'ın Objektifinden Barış Manço ile 7'den 77'ye Fotoğrafları Sergisi, ziyaretçilerine duygusal anlar yaşattı. Ünlü televizyon yapımcısı ve yönetmen İzzet Öz'ün sunumuyla açılan sergide Barış Manço'nun çocukluk arkadaşı ve programın yapımcısı Erkmen Sağlam'ın objektifinden çekilen 92 bin fotoğraf karesi içinden seçilen 80 fotoğraf yer aldı.
YEDİNCİSİ BODRUM'DA AÇILDI
İstanbul'da 4 kez, Ankara ve İzmir'de de birer kez Barış Manço severleri buluşturan serginin yedincisi Bodrum'da açıldı. Programın temellerinin Bodrum'da atılması nedeniyle de Erkmen Sağlam, açılan sergiyi, Barış Manço ile 7'den 77'ye programının doğduğu topraklara geri dönmesi olarak değerlendirdi. Sağlam, sergide Barış Manço ile birlikte gittikleri ülkelerde çekilen fotoğrafların öykülerine de yer verdiklerini belirterek, iki arkadaşın düşün dünyasını yansıtmak istediğini söyledi. Erkmen Sağlam Bodrum'da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek "Barış'ın adı yaşasın, anıları yaşasın, yaptığı çok hizmetler var kültür anlamında. Bunlar unutulmasın. Barış gitti ama Barış hepimize emanet. Programın yayına girişinin bu yıl 29'uncu yılı. Önümüzdeki yıl 30. Ama ben 50. yılı göremem. Ama benim arkadaşlarım 50. yılı görecek ve 50. yılda bu sergiyi açacak. 100. yılda da onların çocukları inşallah açacak bu sergiyi" dedi.
SERGİNİN GELİRİ BODRUM SAĞLIK VAKFI'NA
Program yayındayken, her hafta Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Anadolu'nun köylerindeki okullara kitap bağışı yaparak kütüphaneler kurduklarını hatırlatan Erkmen Sağlam, "Bu sergide fotoğraf ve hediyelik eşyaların satılmasına onay verdim. Ama bir koşulum vardı. Bir yere bağış yapılması ve o programdaki geleneğin devam ettirilmesiydi. Bu sergide şimdi çeşitli satışlar yapılıyor. Tüm gelir son kuruşuna kadar Sağlık Vakfı Engelliler Okulu'na bağışlanacak. Barış Manço adına bağışlanacak. Biz onun yol arkadaşları olarak ne yapsak çok az" dedi.
ONUNLA BÜYÜYEN ÇOCUKLAR ONU UNUTMADI
Serginin açılışına katılan eski manken Merve İldeniz de sergide çok duygulandığını söyleyip Barış Manço ile ilgili anısını paylaştı. İldeniz, "Bu serginin Bodrum'a gelmesine çok mutlu oldum. Benim için çok anlamlı ve değerli bir insan. Birlikte klip çektik. İlk tanışmam 9'uncu sınıfta okuluma konser vermeye geldiğinde oldu ve kulise girip imzalı resim istedim. Bir kartın arkasına bir küçük kalp, kendini ve küçük bir kız çizdi. Bunu verdi bana, ne bir fotoğraftı, ne de bir imzaydı. Ben onun cüzdanımın içine koydum ve hep yanımda taşıdım. Okuldan mezun oldum, üniversiteye giderken buz pateni yaptığım dönemde, Barış Manço'yu tekrar gördüm. Hemen cüzdanımdan kartı çıkarttım ve gözlerine inanamadı. Elimden aldı ve 'Vizesi yapılmıştır' diye yazarak bir kalp daha çizip geri verdi. Bir daha birbirimizi hiç unutmadık, başka seyahatler yaptık, Japonya'ya gittik. Benim için son derece değerli bir insandı. Tabi ki göz yaşartıcı da oluyor bu sergiyi gezmek. Başta Erkmen Sağlam'a ve bütün ekibe teşekkür ediyorum. Onunla büyüyen hiçbir çocuk onu unutmadı. Saçlarımız beyazladı. Ama hala 7'den 77'deki çocuğuz. O'nu çok seviyoruz ve O bir yerlerde bizi duyuyor" dedi.
Serginin açılışının ardından, sahnede Barış Manço'nun sunduğu "Adam Olacak Çocuk" bölümünün yeniden canlandırılması izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Serginin genel yönetmeni Özden Dindar, çocuklara sorular sorarak o anları yaşattı. Etkinlik kapsamında Bodrum Sağlık Vakfı ritim atölyesi öğrencileri Moğollar ile birlikte "Arkadaşım Eşşek" şarkısını çaldı. Grup ardından sahneyi Moğollar'a bıraktı. Cem Karaca'nın oğlu Emrah Karaca, grubun kurucularından Cahit Berkay ve Taner Öngür'ün de sahne aldığı konser izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Konsere katılanlar da şarkılara eşlik etti.
TED Bodrum Koleji öğrencileri ise sahneyi efsane grup Moğollar ile paylaşarak, Barış Manço şarkılarını seslendirdi. Grup, yaklaşık 3 saat sahnede kalarak, izleyenlere unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu.
Sergi eğlence merkezinde 2 Temmuz'a kadar açık kalacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Sergiden görüntüler,
-Erkmen Sağlam ile röp,
-Sergiyi gezenlerden görüntü
-Merve İldeniz ile röp,
-Konserlerden görüntüler,
-Bodrum Sağlık Vakfı ve TED öğrencilerinin performanslarından görüntüler.
Haber: Nilüfer DEMİR - Kamera: Hülya ELTEŞ/ BODRUM(Muğla), DHA)
=======================================
İmamın çicek sevgisi camiyi rengarenk yaptı
SİVAS'ta Mehmet Akif Ersoy Camii imamı Yusuf Yıldırım, caminin bahçesini 50 farklı çiçekle donattı.
Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde bulunan Mehmet Akif Ersoy Camii, rengarenk bahçesiyle dikkat çekiyor. 20 yıl önce yapılan camiyi 10 yıldan bu yana çiçeklerle donatan cami imamı Yusuf Yılıdırım, namaz vakitleri dışında da cami de bulunduğunu ve çiçeklerle ilgilendiğini söyledi. Her gün çiçekleri sulayarak bahçeyi temizleyen imam Yıldırım, cami cemaatinin de kendisine yardım ettiğini söyledi.
"50 ÇEŞİT ÇİÇEĞİMİZ VAR"
Mehmet Akif Ersoy Camii'nde 12 yıldan bu yana görev yaptığını belirten imam Yusuf Yıldırım, çiçekleri çok sevdiğini, onlar için özel çaba ve sevgisi bulunduğunu vurgularken, "Özel bir gayret ve sevgi ile yaptım. Yaklaşık 10 yıl önce bismillah deyip başladık. 10 yıl içerisinde caminin çevresi, bahçesi bu hale geldi. Sivas'ta bu şekilde başka bir cami yok" dedi.
Cami bahçesindeki güllerin çevredeki esnaf tarafından korunduğunu belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
"Çiçekler için finansmanı da esnafımız sağlıyor. Gelip bakımlarını, sulamasını yapıyorlar. Özel bir gayreti olan, hobisi olan, çiçekleri seven buraya gelip bahçeye emek veriyor. Bahçemizde 50'nin üzerinde çiçek çeşidimiz var. Salon bitkileri de var. Salon bitkisi dışarda olmaz diyenler gelip Mehmet Akif Ersoy Camisini görsünler. Eğer sevgi verirseniz, ilgi gösterirseniz kesinlikle dışarda da salon bitkisi olur. Bunun en güzel örneğini camimizde görebilirsiniz.."
Cami cemaati ise namaz vakti dışında da camiye gelerek vakit geçirdiklerini ifade ederek buraya geldiklerinde huzur bulduklarını söyledi.
Görüntü Dökümü:
-Camiden görüntü
-Caminin bahçesinden görüntü
-Çiçeklerden detaylar
-Cami imamı ile röp
- Cemaat ile röp
-Genel detaylar
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-Hüsne Akkaya/SİVAS,
================================================
(ÖZEL) Sınıf Evimdir' projesi başarıyı artırdı
BURDUR Abdi Özeren İmam Hatip Ortaokulu'nda "Sınıfım Evimdir" projesi kapsamında öğrencilerin kendilerini evde hissetmelerini sağlamak ve başarıyı artırmak amacıyla bir sınıfta ev ortamı oluşturuldu. Öğrenciler ayakkabılarını çıkarıp girdikleri sınıfta dersin yanında çiçek sulayıp, balık besliyor ve çeşitli zeka oyunları oynuyor.
Burdur merkezdeki Abdi Özeren İmam Hatip Ortaokulu'nda eğitime farklı bir bakış kazandırmak amacıyla bir sınıf ev ortamına dönüştürüldü. Yaklaşık 6 ay önce başlatılan "Sınıfım Evimdir" projesi kapsamında hayırseverlerin desteğiyle 15 Temmuz şehidi polis memuru Akif Altay'ın adının verildiği 7/B sınıfı, yaklaşık 5 bin lira masraf edilerek, öğrencilerin kendilerini evde hissetmelerini sağlamak amacıyla dizayn edildi. Yerlerin halıfleksle kaplandığı sınıfa çiçekler, zeka oyunu setleri, satranç takımı, akvaryum ve dekoratif süs eşyaları konuldu.
AYAKKABILARI ÇIKARIP GİRİYORLAR
Sadece ev ortamı oluşturmak için gerekli malzemelerle yetinilmeyip, aynı zamanda eğitim ve öğretim açısından öğrenci gelişimini sağlayacak test sistemi, kitaplar, zeka oyunları setleri, öğrencilerin kendi kendilerine sorumluluk ve temizlik özellikleri kazanmalarını sağlayıcı elektrikli süpürge, galoş, panduf, ayakkabılık ve diğer temizlik malzemeleri de temin edildi. Öğrenciler ayakkabılarını çıkarıp girdikleri sınıfı evi gibi görüp akvaryumdaki balıkları besliyor, çiçeği suluyor ve sınıf temizliğini üstlenerek değerler eğitimini uygulayarak yaşıyor.
"FİNLANDİYA'DA UYGULANIYOR"
Okulun matematik öğretmeni ve proje yürütücüsü Feridun Bozyiğit, eğlenceli, inovasyon dolu, farklı ve evsel bir ortamda öğrenmeyi arttırabilmek, öğrenciye okulu sevdirip benimsetebilmek amacıyla yola çıktıklarını söyledi. Bozyiğit, "Projede öğrencilerin sınıfını evi gibi görmesini sağlamak, zevkle vakit geçirecekleri, cazip ve eğlenceli bir eğitim öğretim ortamı oluşturmak, hem rutin olmayan bir hobi odası hem de bilimin dünyasında sınırsız dolaşabilecekleri bir kütüphane tadında ortam imkanları sunmak hedefleriyle yola çıktık. Başta Finlandiya olmak üzere eğitimde başarıyı yakalamış ülkelerdeki modeli sınıfımızda uygulamak istedik. Eğitim öğretimdeki başarının en önemli sebeplerinden biri öğrencinin okula severek, isteyerek gelmesi. Bunu düşünerek yaklaşık 6 ay önce evsel bir sınıf ortamı oluşturmak için 'Sınıfım Evimdir' projesini başlattık" diye konuştu.
"BALIK YEMEYİ DEĞİL TUTMAYI ÖĞRENİYORLAR"
Öğrencilerin sabah 8'den akşam 17'ye kadar vakitlerini okulda geçirdiklerini aktaran Bozyiğit, "Uykuyu saymazsak bu süre evde geçirdikleri süreden çok daha fazla. Biz de buradan yola çıkıp ortamlarını güzelleştirerek, okula severek gelmelerini ve sınıfta daha fazla vakit geçirmelerine neden olmak istedik. Böylece öğrenciler gerek eğitimsel, gerekse öğretimsel açıdan balık yemeyi değil balık tutmayı öğreniyor. Öğrencilerimiz akvaryumda balıkları besliyor, sınıfı temizliyor, bitkileri suluyor. Böylece düzenli olma, sorumluluk sahibi olma gibi değerlere de yaparak ve yaşayarak sahip oluyor" diye konuştu.
"İL VE TÜRKİYE DERECELERİ GELDİ"
Projenin kendileri için şaşırtıcı derecede başarılı olduğunu vurgulayan Bozyiğit, "Hem akademik alanda hem de sosyal etkinlikler alanında il ve Türkiye dereceleri geldi. Farklı bir çizgide küçük bir tuğla koymak istedik, eğitime farklı bir bakış açısı ile baktık" dedi.
"DERSLERİMİZE DAHA ÇOK ODAKLANDIK"
Sınıf öğrencisi Dilara Nur Yasan, "Derslerimize daha çok odaklandık. Hem hocalarımız hem biz çok memnunuz. Sorumluluk sahibi olmayı öğreniyoruz" diye konuştu.
"DAHA ÇOK ÇALIŞMA İSTEĞİMİZ GELİYOR"
Amine Ahsen Bulut, "Bu sınıfın bize çok fazla katkısı oldu. Kendimizi ev ortamında hissediyoruz. Daha çok çalışma isteğimiz geliyor. Arkadaşlarımızla birlikte vakit geçiriyoruz. Başarımıza katkı sağlıyor" dedi.
"DEĞERLER EĞİTİMİNİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ"
Okul Müdürü Yusuf Gözüaçık da yaklaşık 5 bin liraya mal olan projeye katkıda bulunan hayırseverlere teşekkür ederek, şöyle dedi:
"Okul olarak değerler eğitimini çok önemsiyoruz. Değerler eğitiminin öğrenciye sözlerden ziyade onların yaşayarak, yaparak öğrenmelerine katkı yapan böyle çalışmanın parçası olmak bizi çok mutlu ediyor. Katkısı olan herkese teşekkürler."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Sınıftan detay
Kitap okuyan öğrenciler
Akvaryumda besleme yaparken
Temizlik yaparken
Detay
Feridun Bozyiğit ile röportaj
Amine Ahsen Bulut ile röportaj
Dilara Nura Yasan ile röportaj
Haber/Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,
=======================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?