1)İZMİR'DE TERÖR OPERASYONU: 18 GÖZALTI
İZMİR'de, polis ve istihbarat birimlerinin ortaklaşa düzenlediği operasyonda bölücü terör örgütü PKK/KCK üyesi 18 kişi gözaltına alındı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine MİT Bölge Başkanlığı koordinesinde Terörle Mücadele Şube ekipleri sabaha karşı terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyon düzenledi. İl merkezi ile Bayındır, Torbalı ve Menemen ilçelerinde belirlenen adreslere eş zamanlı yapılan baskınlarda 18 örgüt üyesi gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ve malzeme ele geçirildi. Gözaltına alınan 18 kişi sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
Görüntü Dökümü
----------------------
Operasyondan görüntü
Ekiplerden görüntü
Evdeki aramalardan görüntü
Gözaltına alınan şahıstan görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet CANDAN/İZMİR,
==========================================================
(ÖZEL HABER)
2)SAROS KÖRFEZİ'NİN DOĞASI KALKER VE TAŞ OCAKLARIYLA YOK OLUYOR
EDİRNE'nin Keşan İlçesi Saros Körfezi kıyısındaki, Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ile Özel Koruma Bölgesi' ilan edilen ormanlık alanlar açılan kalker ve taş ocakları ile birlikte yok olmayla karşı karşıya bulunuyor. Bakanlığın, 'ÇED raporu gereksiz' kararı üzerine çevrecilerin başvurduğu mahkeme, 'ÇED raporu gereklidir' kararına rağmen, bölgeye iki yeni kalker ocağı açılması için başvuru yapıldı. Taş ocakları nedeniyle Türkiye'nin en önemli dalış merkezi İbrice Limanı, ormanlık alanlar büyük ölçüde etkilenirken, yargı yoluna giden çevreciler bir yandan da yaşanan tahribatı önlemek için eylemler yaptı.
Keşan İlçesi'nin Mecidiye Köyü'nün Saros Körfezi kıyısındaki ormanlık alan 2006 yılında Kütür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi', 2010 yılında ise 'Saros Körfezi Özel Koruma Bölgesi' olarak ilan edildi. İlanlara rağmen Türkiye ve dünyadan dalış yapmak için grupların akın ettiği Saros Körfezi'nde denize yaklaşık 500 metre mesafede bulunan ormanlık alanlarda taş ve kalker ocakları art arda açılmaya başlandı. Saros'un yeşil kıyıları, ormanlık alanları tahrip edilirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mart ayı başında bölgedeki kalker ocakları için, 'ÇED raporu gerekli değildir" kararı verdi. Karar üzerine Saros Körfezi Mecidiye Turizm ve Çevre Kültür Varlıklarını Koruma Derneği, avukat Bülent Kaçar aracılığıyla Edirne İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma talebiyle başvurdu. Mahkeme, verdiği ara kararda 'ÇED raporu gerektiği' yönünde ara karar verdi.
İKİ OCAK AÇILMASI İÇİN BAŞVURU
Dava devam ederken, bazı firmalar aynı bölge deniz kıyısında ormanlık alanda iki yeni kalker ocağı açmak için bakanlığa başvurdu. Bakanlık şimdiye kadar, başvuruya olumlu ya da olumsuz bir yanıt vermedi. Avukat Bülent Kaçar, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın ocakların su kaynaklarına 2 metreden yakın olamaz genelgesi bulunduğunu belirterek, "Oysa yapılan bu projede mühendislerin ölçümleri 850 metre olduğu ortaya çıktı. Denize ise daha yakın" dedi.
KÖYLÜLER EYLEM YAPTI
Saros Körfezi kıyıları, taş ve kalker ocaklarıyla yok olurken, Mecidiye Köyü sakinleri bölgede protesto eylemi yaptı. Eyleme konuyu meclis gündemine taşıyan CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, çevreciler ve köylüler katılarak, 'Artık yeter köyümüzde taş ocağı istemiyoruz' pankartı ile 'Doğayı katletme turizmi yok etme', 'Turizm bölgesinde taş ocağı istemiyoruz' yazılı dövizler taşıdı.
BİRCAN: RANT KİME SAĞLANIYOR?
Bölgede alanların tahrip edilmesiyle, İbrice Limanı'na yaz aylarında dalış yapmak için gelen binlerce turistlerin, turizmin, sebze, meyve ve bahçelerin yok olacağını savunan köylüler, dünya güzeli arazilerinin yok olduğunu dile getirdi. CHP Edirne Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi Erdin Bircan, bölgedeki ocaklar için 10'a yakın soru önergesi verdiğini belirterek, "Ben bölgenin insanıyım, bölgenin milletvekiliyim. Bu bölgede yapılan tahribatlara sonuna kadar karşı çıkacağım. Bakan Veysel Eroğlu, bu tip ocaklar, kalker ocağı, taş ocağı, kum ocağı, doğayı tahribat yapan her yer yerleşim birimine 2 kilometre uzaklıkta olmalı diyor. Deniz kıyısına da 5 kilometre uzaklıkta olması gerekir denmesine rağmen denizin dibine bu ocaklara müsaade ediliyor. ya sayın bakan yalan söylüyor, ya sayın bakanın bilgisi dışında yapılıyor bunlar. Burası Saros Körfezi kıyısı, 2006 yılında turizm alanı ilan edilen yer burası. Ama buna rağmen Turizm Bakanlığı duyarsız kalıyor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı duyarsız kalıyor. Buna rağmen Orman ve Su İşleri Bakanlığı duyarsız kalıyor. Rantsa kime sağlanan rant? Neyin rantı, niye izin veriliyor? Bu rant bizim çocuklarımızın torunlarımızın geleceğinden daha mı önemli? Biz birlik olarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.
"TÜRKİYE'DE KALKER OCAĞI YAPILAMACAK TEK YER"
Milletvekili Bircan, kalker ocağı yapılan alanda 100 dekar alanın tahrip edildiğini belirterek, "Türkiye'nin neresine kalker ocağı yapılmaz dense her halde buraya yapılmaz diye gösterirler. Burada İtalyan Kalesi ve İtalyan Koyu var. Bu bölgede Bizans ve Roma dönemine ait kalıntılar vardır. Burası dalış merkezi. Türkiye'nin her yerinden buraya dalış yapmaya gelenler var. Burada 17 dekar üzerinde çalışmada 100 dekar alanda tahrip ediliyor. Bunu yapanların hiç vicdanı sızlamayacak mı? Sorun denize bu kadar yakın ormanlık alanın, denize bu kadar yakın olan turizm alanı olmasına rağmen katledilmesidir" dedi.
ÖZCAN: DÜNYANIN HER YERİNDEN DALIŞ YAPMAYA GELİYORLAR
Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, son 3-4 yılda bölgede taş ve kalker ocaklarının sayısının hızla arttığını belirterek, "Buraları birinci derecede doğal SİT alanı. Hani bir çivi çakılmazdı? Kanunda 5 kilometre mesafe olması gerekiyor ocağın açılması için. Saros Körfezi'nin dibine taş ocağı açıyorlar. Bu gördüğümüz tahribat hiçbir yasaya, hiçbir kanuna uyacak gibi değil. Burası bizim doğal güzelliğimiz. Burası İbrice limanı ve İstanbul Kadıköy Su altı Sporları Merkezi Okulu'nun eğitim yeridir. 2014 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde turizm amaçlı burada 1 gemi batırdık. Su altı tarihi müzemizde var burada. Su altı sporları için ciddi çabalarımız var. Dünyanın her yerinden buraya dalış yapmaya gelenler oluyor. Maalesef korumakta zorlanıyoruz. Yasalar bir şekilde kolayca deliniyor. Biz burada taş ocaklarını açılmasını durdurmaya çalışıyoruz. Fakat onlar maden yasasından çıkan taş ocaklarını rahatlıkla açarak doğayı tahrip etmeye devam ediyorlarö dedi.
BALIK ÇEŞİTLERİ YOK OLDU
Taş ve kalker ocaklarına yaklaşık 500 mesafede bulunan ve Türkiye'nin en önemli dalış sporunun yapıldığı İbrice Limanı da, artık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm ve Kültür Varlıklarını Koruma Yaşatma Derneği üyesi ve dalgıç Recep Çınar, dünyanın her yerinden dalış yapmak için gelenlerin sayısında her geçen gün düşüş yaşandığını belirterek, "İstanbul ve dünyanın çeşitli ülkelerinden buraya gelen dalgıçlar su altı mağaralarında yaşayan balıkları görmek için dalış yapıyor. Bu taş ocakları patlatma yapmaya başladıklarından beri su altı zenginlikleri de bitmeye başladı. Taş ocaklarından çıkan tozlar deniz altı canlı familyasını olumsuz etkilemekte. Yine dalış için gelen balık adam buraya gelmemeye başladı. Taş ocakları karadan fazla denizlere zarar veriyor. Eskiden 157 çeşit balığımız vardı şu an 60-70 çeşide düştü. Bu taş ocakları balık çeşitlerini yok etti. Burada balıkçılıkla geçimini sağlayanlar geçinemez oldu. Taş ocaklarının patlatmasından dolayı balık çeşitleri buradan göç etmesine ya da yok olmasına neden oldu. Saros'u koruma bölgesi içinde bakanlık 2006 yılında koruma altına aldı burasını. Ancak korunacağına taş ocakları mantar gibi türedi. Saros dünyada kendi kendini temizleyen 3 denizden birisi. Burası Tanrı'nın insanlığa sunduğu bir nimet. Bunun değerini bilip korumamız lazım" dedi.
Köy sakinlerinden Müfide Göktaş, "Bu doğayı yok etmeye kimin hakkı var. Bir ağaç yetiştirmek için kaç yılımızı veriyoruz. Doğayı katlettiler. Bıktık artık, buradan defolup gitmelerini istiyoruz" dedi. Köylülerden Dilber Sarı, "Ocaklardaki kamyonlar günün her saatinde köyümüzden geçiyor. Toz soluyoruz. Boğazımıza yapışıyor. Kanser oluyoruz. Hiç durmuyorlar evimiz öyle bir sallanıyor ki deprem oldu sanıyoruz. Köyümüzde dalgıçların dalması için limanımız var. Buraya gelenler bu rezilliğimizi görmeye mi geliyorlar. Vicdanım rahat değil. Torunlarımıza bunlarımı bırakacağız. Taş ocağı istemiyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Tahrip olan alanların havadan çekimi
Tahrip alanlar ve Saros Korfezi
Köylülerden genel ve detaylar
Kamyonların köyden geçişleri
Köyde yaşayanlardan genel detay
Erdin Bircan'ın konuşması
Köy tabelası
Köylülerin taş ocağına gelmesi
Taş ocaklarından genel detay
Köylüler ile röp.
Mehmet Özcan ile röp.
Denizden görüntüler
Limandan detay
Recep Çınar ile röp.
Haber-Kamera: Gurbet GÖKÇE- Ali Can ZERAY/EDİRNE,
==========================================
3)ATA'NIN BALMUMU HEYKELİNE İLGİ
ÇANAKKALE'de açılan 'Balmumu Heykel ve Yağlı Boya' sergisinde kalıp kullanılmadan elle hazırlanan Mustafa Kemal Atatürk'ün balmumu heykeli, ilgi gördü.
Çanakkale'nin Lapseki İlçesi'nde 10 yıldır balmumu heykelleri yapan 48 yaşındaki Yasemin Peker, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Evi'nde, 19 ila 30 Mayıs arasında ziyarete açık olan 8'inci kişisel 'Balmumu Heykel ve Yağlı Boya' sergisini açtı. Peker'in sergideki eserlerinden en çok ilgiyi, Atatürk'ün, 1.74 santimetre boyundaki balmumu heykeli çekti. Ayrıca halk, Seyit Onbaşı ve Atatürk'ün at üzerindeki küçük bal mumları heykellerini de ilgiyle inceledi. Sergide sunulan ve Çınarlı Köyü'nden Çanakkale Savaşlarına katılan Gazi Mustafa Acar'ın elinde bastonuyla oturur vaziyetteki balmumu heykeli de dikkat çekti.
Heykeltıraş Yasemin Peker, resim çalışmalarına çok küçük yaşta başladığını söyledi. İlk sergisini 18 yaşında açtığını belirten Yasemin Peker, "Daha sonra balmumu çalışmalarına yöneldim. Balmumu çalışmalarıma üçboyutlu kabartma resimlerle başladım. Daha sonra heykel çalışmalarıma geçtim. Bu sürede 7 tane kişisel sergi açtım. Bu 8'inci kişisel sergim. Çeşitli karma sergilere katıldım. Atatürk heykelini bir yılda tamamlayabildim. Çünkü benim çalıştığım teknik çok farklı. Kalıp kullanmıyorum. Tamamen el işçiliği, elle sıvama yöntemiyle yaptım. Daha sonra üzerine renklendirme ile gerçek saç kullandım. Gördüğünüz gibi tamamen balmumu olarak çalıştım. Bundan sonraki hedefim, bir müze oluşturmak. Onun için de çalışmalarıma devam edeceğim. Heykellerden bir müze oluşturmak istiyorum. Özellikle Çanakkale'nin geçmişiyle ilgili bir müze oluşturmak idealim" dedi.
Peker'in ayrıca, kalıp kullanmadan yaptığı 'Çanakkale Gazisi' balmumu heykellerinden 6'sı Çimenlik Kalesi, 2'si ise Nusret Mayın Gemisi'nde sergileniyor.
Görüntü Dökümü
--------------------
Yasemin Peker'in heykeltıraş ve yağlı boya sergisinden görüntü
Atatürk balmumu heykelinden görüntü
Seyit onbaşı balmumundan görüntü
Yağlı bola sergisinden görüntü
Yasemin Peker açıklama
Haber- Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,
=================================================
4)PROTOKOL SERGİYİ GEZDİ, VATANDAŞ KAPIDA BEKLEDİ
EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü kursiyerlerince hazırlanan yılsonu sergisinde protokol sergiyi gezmek için içeri alınırken, çoğunluğu kadın yaklaşık 200 kişi kapıda bekletildi. Protokolün salondan ayrılmasıyla içeri girmelerine izin verilen kalabalığın merdivenlere yönelmesi üzerine arbede yaşanırken, bazı vatandaşlar duruma tepki göstererek, salondan ayrıldı. Keşan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü kursiyerlerince hazırlanan 2016-2017 yılsonu sergileri açılışı için belediyenin pazaryeri kompleksinde tören düzenlendi. Törene, Keşan Kaymakamı Nuri Özder, Keşan Belediye Başkan Vekili İbrahim Dinç, Belediye Başkan Yardımcısı Cengizhan Aktan, Keşan İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili İlhan Saz, İlçe Müftüsü Mehmet Yiğit ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programın sunumu ise işitme engelliler için farkındalık yaratmak amacıyla işaret dili eğitmeni Hülya Aykutlu tarafından işaret diliyle yapıldı. Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın söylenmesi ile başladı. Keşan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Turgut Yıldız, yaptığı açılış konuşmada kurumun çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Program müzik dinletisi ve minik öğrencilerden oluşan ekibin halk oyunları ile zeybek gösterisi ile sürdü.
İŞARET DİLİYLE ŞARKI SÖYLEDİLER
Törende, işitme engellileri daha iyi anlamak ve eğitimlerinde daha faydalı olabilmek adına halk eğitim merkezi bünyesinde açılan 'işaret dili eğitimi' kursuna katılan öğretmenlerden oluşan koro, 'Benim adım öğretmen' adlı şarkıyı izleyicilere işaret diliyle söyledi.
ARBEDE YAŞANDI
Etkinliklerin ardından pazaryeri kompleksindeki fuaye salonunda protokol tarafından resim ve el işi sergisinin açılışı yapıldı. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından protokol sergiyi gezmek üzere içeri alınırken, çoğunluğu kadın yaklaşık 200 kişi kapıda bekletildi. Protokol üyelerinin üst kata çıkmasının ardından kapıda bekleyen vatandaşlar salona alındı. Protokolün salondan ayrılmasıyla üst kata çıkmalarına izin verilen kalabalığın merdivenlere yönelmesi üzerine ise arbede yaşandı. Vatandaşlar duruma tepki gösterirken, bazıları ise sergiyi gezmeden salondan ayrıldı.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Törene katılanlar
-HEM Müdürü Turgut Yıldız konuşması
-İşaret Dili Eğitmeni Hülya Aykutlu'nun sunumu
-Müzik dinletisi
-Halk oyunları gösterisi
-Öğretmenlerin işaret diliyle şarkı söylemesi
-Protokolün açılış kurdelesi kesmesi
-Protokolün sergiyi gezmesi
-Vatandaşların kapıda bekletilmesi
-Vatandaşların içeri alınması
-Oluşan yoğunluk ve merdivenlerdeki arbede
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-
(SÜRE: 04.33 - BOYUT: 145 MB)
=======================================================
5) İHRAÇ EDİLEN POLİSLERE, FETÖ OPERASYONU: 10 GÖZALTI
KONYA'da Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) operasyonunda, daha önce meslekten ihraç edilen ve hakkında yakalama kararı çıkarılan 10 polis gözaltına alındı.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında daha önceden meslekten ihraç olan, aralarında 4'üncü sınıf emniyet müdürü, komiser ve komiser yardımcılarının olduğu 10 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Bu sabah yapılan eş zamanlı operasyonda 10 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin örgütün 'Bylock' adlı haberleşme programı kullanıcısı oldukları ileri sürüldü.
Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolündün geçirilen şüpheliler, ifadeleri alınmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
(Görüntü Dökümü
----------------------
Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
Sağlık kontrolünden çıkartılması
(Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
========================================
6)KENDİLİĞİNDEN İLERLEYEN ÇÖP KONTEYNERİ ARABAYA ÇARPARAK DURDU
EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde sokak üzerine bırakılan ve kendiliğinden hareket ederek yolda ilerlemeye başlayan tekerlekli çöp konteyneri park halindeki bir araca çarparak durdu. Yaşanan ilginç olay ise bir apartmanın güvenlik kamerasına takıldı.
Keşan'da Büyük Cami Mahallesi Kasap Çeşme Sokak üzerine bırakılan belediyeye ait tekerlekli çöp konteyneri yolda kendiliğinden hareket ederek, yokuş aşağı ilerlemeye başladı. Yol üzerinde bulunan bir kadın ise çöp konteyneri durdurmak istedi ancak başarılı olamadı. Konteyner bir süre ilerledikten sonra yol kenarındaki bir araca çarparak durabildi. Araçta hafif çapta maddi hasar oluştu. Çöp konteyneri, Keşan Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekibince kaldırılarak, tekrar yerine konuldu. Yaşananlar ise bir apartmanın güvenlik kamerasına yansıdı.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
*Güvenlik kamerası**
-Konteynerin aşağı doğru ilerlemesi
-Kadının konteyneri durdurmak istemesi
-Konteynerin arabaya çarparak durması
-Temizlik işçilerinin konteyneri götürmesi
(Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-
(SÜRE: 01.10 - BOYUT: 38 MB)
======================================================
(ÖZEL)
7)İRAN SİNEMASININ TERCİHİ ANTALYA
İRAN sinema ve dizi sektörü, farklı mevsimleri aynı zamanda yaşaması ve görsel güzellikleri dolayısıyla çekimlerini Antalya'da oluşturduğu setlerde yapıyor.
Nevruz tatilinde Antalya'yı tercih eden İranlılar, bu kez sinema ve dizi çekimleri için turizmin başkentine yöneldi. Film çekimleri için daha önce İstanbul'u tercih eden İranlı yapımcılar, doğası, görsel güzellikleri ve iklim koşulları dolayısıyla çekimler için artık Antalya'yı tercih ediyor. İranlı yapımcılar 2015 yılında 5 dizi, 2016 yılında ise 18 sinema filmini Antalya'da çekti. İranlı Mohammed Ravandi'nin yönetmenliğini yaptığı Kafe Piyano'nun çekimleri de Antalya kent merkezinde devam ediyor. 50 kişilik ekiple devam eden çekimlerde şu ana kadar 26 bölüm izleyiciyle buluştu. Yapımcı firma, tamamı 60 bölümden oluşacak dizi için bir kafeyi kiraladı.
ANTALYA DOĞAL PLATO
Yönetmen Mohammed Ravandi, 5 ay önce başladıkları çekimlerin 8 ay daha devam edeceğini söyledi. Antalya'da yaşayanların misafirperver olduğunu belirten Ravandi, çekimler için turizm kentinin çok ideal olduğunu kaydetti. Antalya'da bir hafta içinde dört mevsimi bir arada yaşamanın mümkün olduğuna değinen Ravandi, "Antalya'da tabiat muhteşem. Kar çekmek istediğimizde 150 kilometre uzaklıkta çekim yapabiliyoruz. Manzara çekiminde ise İstanbul'a göre çok daha fazla alternatif mevcut. Burası doğal bir plato" dedi.
BEĞENDİĞİ TÜRK OYUNCULAR
Türk sineması ve dizilerini çok iyi bulduğunu da anlatan Mohammed Ravandi, Türkiye'nin bu anlamda dünyanın önemli ülkelerinden biri olduğunu söyledi. Dizinin başrol kadın oyuncusu Baharak Selehnia ise yaklaşık 1.5 yıldır Antalya'da olduğunu, burayı çok sevdiğini kaydetti. Selehnia, Neslihan Atagülü, Beren Saat, Burak Özçivit ve Oktay Kaynarca'yı oyunculuk anlamında çok beğendiğini dile getirdi.
Görüntü Dökümü
--------------------
Set çalışanlarından görüntü
Dizi çekilirken görüntü
Yönetmenden detay görüntü
Yönetmenle röpörtaj
Set ekibinden toplu görüntü
212 MB/// 03.28"
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?