Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-3

Dha Yurt Bülteni-3

Etkili olan kar yağışı bölgede yüzlerce köy yolunu ulaşıma kapattıDün akşam saatlerinde etkili olan kar yağışı bölgede yüzlerce köy yolunu ulaşıma kapattı.

27.01.2017 10:52

Etkili olan kar yağışı bölgede yüzlerce köy yolunu ulaşıma kapattı

Dün akşam saatlerinde etkili olan kar yağışı bölgede yüzlerce köy yolunu ulaşıma kapattı. Belediyeler, Karayolları ve İl Özel İdare ekipleri aralıksız karla mücadele çalışması yapıyor. Tüm olumsuz hava koşularına rağmen dışarı çıkan çocuklar aileleri ile birlikte kartopu oynayıp kızakla kayarak tatilin keyfini doyasıya çıkardı. Gece ve gündüz soğukların hüküm sürdüğü Erzurum'da hayvan severler ise sokakta yaşayan köpek, kedi ve kuşlar için doğaya yem ve su bırakılmasını istedi.

Öte yandan Meteoroloji 12'nci Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, kayak merkezlerindeki kar kalınlıkları Palandöken'de 120, Konaklı'da 115, Sarıkamış'ta 80, Ergan'da 75 santimi buldu. Kent merkezlerinde ise Ağrı'da 86, Muş'ta 65, Erzurum'da 45, Kars'ta 31, Ardahan'da 21, Iğdır'da 8 santime ulaştı. Dün gecenin en düşük hava sıcaklığı, sıfırın altında olmak üzere Ardahan'da 10, Iğdır ve Kars'ta 9, Erzincan ve Ağrı'da 6, Erzurum'da 5, Muş'ta 4 derece olarak ölçüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (Ardahan)

-Araçlarını temizleyen vatandaşlardan görüntü

-Karda yürüyen vatandaşlardan görüntü

-Karda oynayan çocuklardan görüntü

-Karla kaplanan parktan görüntü

-Güvercinlerden görüntü

Haber-Kamera -Deniz BAŞLI -/ ARDAHAN

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: (Erzurum/ Oltu)

-Oltu ilçe merkezine kar yağması

-Oltu kalesi

-Vatandaşla röp

-Çocukların kayması

Haber-Kamera: Murat AYDIN/ OLTU, (ERZURUM),

==============================================

Tefeciye borcunu ödeyemedi, evinin kapısında öldürüldü

ADANA'da evine gelen ve yüzlerini atkı ile gizleyen 2 kişi tarafından tabancayla vurularak öldürülen kargo şirketi çalışanı 32 yaşındaki Gökhan Toksöz'ün tefecilere olan borcu nedeniyle öldürüldüğü ileri sürüldü. Toksöz'ün kanser hastası eşi Eda Kahraman Toksöz, eşini son yolculuğuna pantolonunu koklayarak uğurladı.

Tefecilerden 14 bin lira borç alan ve ödeyemeyince borcu 36 bin liraya çıkan 2 çocuk babası Gökhan Toksöz'ün merkez Seyhan İlçesi'ndeki evine dün sabah saatlerinde gelen yüzü atkı ile gizlenmiş 2 kişi kapının zilini çaldı. Şüpheliler, kapıyı açan Gökhan Toksöz'e tabancayla ateş etti. Kaçan Toksöz, aldığı kurşun yaralarıyla hole yığıldı. Silah sesini duyarak uyanan eşi Eda Kahraman Toksöz, ağır yaralı olarak bulduğu eşi için ambulans istedi. Toksöz, götürüldüğü hastanede öldü.

Adana Adli Tıp Kurumu'na otopsi yapılan Gökhan Toksöz'ün cenazesi yakınlarına teslim edilirken 2 çocuğu ve elinde eşinin pantolonu olan Eda Kahraman Toksöz güçlükle ayakta durdu. Gökhan Toksöz'ün cenazesi Buruk Mezarlığı'nda toprağa verildi.

'TEFECİLER ÖLDÜRDÜ'

Yakınları, Gökhan'ın tefecilerden aldığı 14 bin liralık borcu yüzünden öldürüldüğünü ileri sürerek şöyle dedi: "Tefecilerden 14 bin TL borç almıştı. Ödeyemeyince borcu artarak faiziyle 36 bin liraya çıktı. Eşi kanser hastası olduğu için onunla ilgilenmekten düzenli iş sahibi olamayan Gökhan Toksöz, borçlarını ödeyemeyince tehdit almaya başladı. Tehditler bir süre sonra saldırıya dönüştü. Kaçırıp Mersin'e götürülmüş işkence yapmışlar. Şikayet etti, sanıklar Mersin'de yargılanıyor. Bir kez de evine silah sıktılar. Onu tefeciler öldürdü."

Görüntü Dökümü

------------------

Cenazenin morgdan alınarak cenaze aracına taşınması

Morg tabelası

Cenaze aracının gidişi

Ölen şansın eşinin ve kızlarının görüntüsü

Ölen şahsın kapısının önünden görüntü

Evin önündeki masa ve sandalyeler

Ölen şahsın sağlık fotoğrafları

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

=======================================

Kayıp kız 75 gün sonra bulundu

İZMİR'in Kiraz İlçesi'nde kayıplara karışan 14 yaşındaki Ş.A., 75 gün sonra bulundu. Ş.A.'nın gönlünü kaptırdığı 18 yaşındaki N.G. ile kaçtığı ortaya çıktı. Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar'ı arayıp yerlerini buldiren Ş.A. ve N.G., jandarmaya götürüldü.

Kiraz'ın Sırımlı Mahallesi'nde yaşayan Mehmet A. (37) ile Necibe A. (37) çiftinin, bahçedeki tuvalete gideceğini söyleyip evden çıkan ve 75 gündür kayıp olan kızları 14 yaşındaki Ş.A. bulundu. Kiraz Belediye Başkanı AK Partili Saliha Özçınar, kendisini arayan Ş.A.'nın, gönlünü kaptırdığı N.G. ile birlikte Kiraz- Nazilli Karayolu üzerinde beklediğini söylemesi üzerine jandarma ekipleriyle birlikte bölgeye gitti. Jandarma Ş.A. ve N.G.'yi karayolundan minibüse alarak, Kiraz İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürdü. Ş.A.'nın, kendisinden büyük olan N.G.'yi kendisinin kaçırdığını söylediği, kiralık bir evde saklandıklarını anlattığı öğrenildi. Ş.A. ve N.G.'nin jandarmadaki işlemleri sürüyor.

Ş.A.'nın bulunmasına sevindiğini belirten Başkan Özçınar, "Tabii ki evlilik güzel bir şey ama küçük yaşlarda bu mümkün değil. Küçücük yaşta anne olunmaz. Küçücük yaşta eş olunmaz. Çocuk olunur. Çocukluklarının tadını çıkartsınlar. Zaten belli bir yaşa geldiklerinde de evlenecekler. Bizler de üzerimize düşen, gereken her neyse yapmaya hazırız. Fakat küçük yaşta, lütfen okullarını tamamlasınlar. Çalışın elinize ekmeğinizi alın ve ondan sonraki süreçte ayaklarınızın üzerinde durduğunuzda sizi yine vermiyorlarsa, yaşınız reşit olduğunda bir şekilde çözümüne bakarız. Ama bu şekilde değil, hiç kimse ailesini üzmesin" dedi.

GÖRÜNTÜLÜ DÖKÜMÜ:

Kayıp Ş.A. ve N.G.'nin jandarmaya getirilmesi

Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar'ın röp.

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Faruk ÇARK/ KİRAZ (İzmir),

============================================

Yangında ayağı kırık kadını sırtında taşıyarak kurtardı

GAZİANTEP'te 4 katlı binanın ikinci katında çıkan yangında en üst kattaki dairede mahsur kalan ve ayağı kırık olan 60 yaşındaki Pervin Sönmez'i, itfaiye eri sırtında taşıyarak kurtardı.

Olay, geçen hafta Öğretmenevleri Mahallesi'nde meydana geldi. 4 katlı binanın ikinci katında bilinmeyen nedenle yangın çıktı. İhbarla gelen itfaiye ekipleri, binada yaşayanları tahliye ederek yangına müdahale etti. Yangın sırasında en üst katta yaşayan Pervin Sönmez sol ayağı kırık olduğu için evinde mahsur kaldı. Yangına müdahale sürürken bir itfaiye eri, ulaştığı Pervin Sönmez'i sırtına alarak aşağıya indirdi. Pervin Sönmez, dışarıda eşi Nihat Sönmez'e sarılarak itfaiyeye teşekkür etti. Ayağı halen alçıda bulunan Sönmez'in sağlık durumunun iyi olduğu belirtilirken, ekiplerin müdahalesiyle söndürülen evde hasar oluştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

İtfaiye erinin kadını sırtlaması

İtfaiye erinin kadını taşıması

İtfaiye erinin kadını indirmesi

Yangın çıkan ev

Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Metin Faruk TAMER-GAZİANTEP-DHA)

=================================================

Balkondan düşüp ölen 19 aylık Derin'in ailesi dava açtı

MERSİN'de 3 çocuk babası Aytekin Menteş (34) ile Dilek Menteş'in (32) 19 aylık kızları Derin, mutfaktaki Fransız balkonun yaklaşık 15 santimetrelik korkuluklarının arasından geçip, 10'ncu kattan düşüp öldü. Kızlarının ölümüyle yasa boğulan aile, balkon demir aralıklarının standartlara göre olmadığını öne sürerek müteahhit ve belediyenin yapı denetim ekibi hakkında ihmal iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Olay merkez Mezitli İlçesi'nde meydana geldi. 10'uncu katta oturan Dilek Menteş mutfakta temizlik yaparken, kızı Derin de mutfağa geldi. Balkonun korkuluklarına kadar ulaşan Derin, duvar ile korkuluk demirlerinin bağlantı kısmında açık bırakılan yaklaşık 15 santimlik boşluktan düşerek öldü. Kızının düştüğünü komşularından öğrenen anne Dilek Menteş şoka girdi. Küçük kızın ölümüyle ilgili de polis soruşturma başlattı.

ŞİKAYETÇİ OLDU

Derin'in yaşamını yitirmesi Menteş Ailesi'ni yasa boğarken, gözü yaşlı baba Aytekin Menteş, savcılığa giderek olayda ihmali ve sorumlulukları bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Yaşanan acı olaydan sonra yaptıkları araştırmada korkuluk demirlerinin aralığının 10 santim olması gerektiğini öğrendiklerini ifade eden acılı baba Aytekin Menteş, "Yaptığımız ölçümlerde korkuluk demirlerinin arası 15 santim çıkıyor. Yapılırken standartlar ihlal edilmiş. Çocuğum da bu yüzden yaşamını yitirdi. Başka ailelerin, insanların ciğeri yanmasın diye yapı denetim elemanları, müteahhit ya da taşeron firma, kısacası ihmali olan kim varsa onlardan şikayetçiyiz" diye konuştu.

Baba Aytekin Menteş'in şikayet dilekçesi üzerine Cumhuriyet Savclığınca soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Derin Menteş'in düştüğü binanın görüntüsü

Binanın girişi

Baba Aytekin Menteş kızının düştüğü yeri gösterirken

Aytekin Menteş ile röp .

Aytekin Menteş adliyeye gelirken

Adliye binasının görüntüsü

Derin Menteş'in sağlık fotoğrafları

Haber-Kamera: Mustafa ERCAN-Mustafa İNSAN/MERSİN,

========================================

Çift kol nakilli Mustafa Sağır denize olta attı

ANTALYA'nın Konyaaltı sahilinde oltayla balık tutan çift kol nakilli Mustafa Sağır, "Gelecek güzel günlerime, umutlarıma, hayallerime olta sallıyorum" dedi.

Antalya'da geçirdiği trafik kazası sonrasında tedaviye alındığı Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi'nde geçen yıl 1 Şubat'ta beyin ölümü gerçekleşen Emin Konar'ın kol ve organları bağışlandı. Konar'ın kolları, 2 Şubat günü AÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özlenen Özkan ile aynı bölümdeki öğretim üyesi eşi Prof. Dr. Ömer Özkan ve 35 kişiyi bulan ekibince başarılı bir operasyonla Mustafa Sağır'a nakledildi.

Nakil olmasını mucize olarak nitelendiren Mustafa Sağır, geçen 1 yıllık süreyi çok verimli değerlendirdiğini, fizik tedavisinin yanı sıra balık tutup, uzun yürüyüşlerle zaman geçirdiğini söyledi. Fizik tedavisi için AÜ Hastanesi'ne gelen Mustafa Sağır, "Bugün güzel bir gün, arkadaşımla balık tutmak için Konyaaltı sahiline geldim. Bana 'Balık tutabildin mi' diye soruyorlar. Benim amacım balık tutmak değil. Gelecek güzel günlerime, umutlarıma, hayallerime olta sallıyorum. Benim gibi binlerce arkadaşım organ bekliyor. Organ bağışlayıp onlara umut olalım. Organlarımız toprak olmasın, onlara can verelim" diye konuştu.

Amacının balık tutmak değil, deniz ve güzel havanın tadını çıkarmak olduğunu aktaran Mustafa Sağır, "Ben aslında balık tutumaktan yana değilim. Amacım sadece güzel zaman geçirmek. Güzel günlere olta sallıyorum, hayal kuruyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------

Mustafa Sağır sahilde balık avlarken görüntüsü

RÖP: Mustafa Sağır

Mustafa Sağır denize olta atarken görüntüsü

Detaylar

Haber- -Kamera: Erol AKKIR/ANTALYA-DHA)

=========================================

Şırnak'ta 24 bin öğrenci, eğitime devam ediyor

ŞIRNAK'ta 14 Mart 2016'da ilan edilen ve aynı yıl 14 Kasım'da kısmen kaldırılan sokağa çıkma yasağı süresince okula gidemeyen 24 bin öğrenci, eğitim sezonunda yarıyıl tatili başlamasına rağmen telafi eğitimi almaya başladı.

Şırnak merkezde sokağa çıkma yasağı nedeniyle 2015-2016 eğitim öğretim yılının 2'inci döneminde ve 2016-2017 eğitim öğretim yılının başlarında eğitimden mahrum kalan öğrenciler için telafi eğitimi ve destekleme kursları açıldı. Şırnak Merkez'de bulunan tüm okullarda telafi eğitimleri yapılırken, sömestr tatilinde ise 8'inci ve 12'inci sınıf öğrencilerine yönelik destekleme kursları veriliyor. Şırnak Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde oluşturulan özel dershane standartlarındaki 6 sınıfta yaklaşık 250 öğrenci LYS ve YGS sınavlarına hazırlanıyor. Akıllı tahta ve projeksiyon cihazları ve tekli sandalyelerle desteklenen sınıflarda ders gören öğrenciler ortamdan oldukça memnun kaldıklarını belirtti.

24 BİN ÖĞRENCİ TELAFİ EĞİTİMİ GÖRÜYOR

Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz, Şırnak merkez, köy ve bağlı beldelerde yaklaşık 24 bin öğrenciye telafi eğitimleri verdiklerini belirterek, şöyle konuştu: "14 Mart 2016'da ilimiz merkezinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Biz de eğitim öğretime ara vermek zorunda kaldık. 8 ve 12'inci sınıf öğrencilerimize yatılı telafi eğitimi yaptık. Öğrencilerimizi mağdur etmeden, eğitimlerine devam ettik. 14 Kasım'da ilimizde sokağa çıkma yasağının kaldırılması ile beraber, hafta içi ve hafta sonları telafi eğitimlerimize devam ediyoruz. Destekleme ve yetiştirme kurslarımızı veriyoruz. Şuanda ilimiz merkezinde, köy ve beldelerde 24 bin öğrencimizin telafi eğitimleri yapılmaktadır. Bu anlamda öğrencilerimizin açık olan eğitim ihtiyaçlarını bu telafi eğitimi ile gidermeye çalışıyoruz. Büyük oranda da başarılı oluyoruz. Verimleri alıyoruz. Öğretmen, öğrenci ve velilerimizden olumlu tepkiler alıyoruz. Bu telafi eğitimlerimizin amacına hizmet ettiğine inanıyoruz. Telafi ve destekleme kurslarımızın sonuçlarını göre biliyoruz. Bir TEOG sınavı geçirdik Genel sonuçlarına baktığımızda sonuçlar olumlu. Demek ki bu telafi ve destekleme kurslarının çok büyük katkısı oldu öğrencilerimize. Yıl sonuna kadar devam ettireceğiz. Sömestr tatili olmasına rağmen ara vermedik. Şuanda 8 ve 12'inci sınıflarımıza yönelik kurslarımız devam etmektedir. Her şey öğrencilerimiz için. Çünkü öğrencilerimiz eğitime muhtaçlar. Gerçekten çok istekliler. Her birinin bir hedefi var. Bu hedeflerine ulaşabilmeleri adına. Biz öğretmenleri olarak her türlü imkanı tanımak zorundayız. Bakanlığımız, devletimiz ve valiliğimiz her anlamda katkı sunuyorlar. O anlamda hiçbir eksiğimiz yok. Okullarımızın fiziksel koşulları çok iyi, donatım malzemeleri çok iyi. Kaynak problemi yok. Öğretmen ve öğrencilerimizle kenetlenerek eğitime sarılmış durumdayız. Okullarımızı gezdiğimizde çocuklarımızın gözlerindeki ışığı gördüğümüzde o ışık bize umut veriyor, ümit veriyor. Daha çok çalışmamız gerektiği inancını pekiştiriyor. Sömestr tatilinde de eğitimlerimize devam ediyoruz. Önümüzde LYS, YGS ve ikinci bir TEOG sınavı var. İnşallah bu eğitimlerin meyvelerini o sınavlar sonunda alacağız."

"ÖĞRENCİLER EĞİTİME MUHTAÇ VE EĞİTİME AÇLAR"

Öğrencilerin ders gördüğü Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Mehmet Bulut da, öğrencilere özel okul standartlarında eğitim verildiğini ifade ederek, "Gerek sokağa çıkma yasağında olsun gerekse öğrencilerimizin daha önceki yıllardaki eksiklikleri olsun bunları gidermek için olabildiğince bir telafi eğitimi yapıyoruz. Öğrencilerimiz bu konuda çok özverili, istekli. Sınav zorlu bir süreçtir. O süreci en iyi şekilde atlatmaya çalışıyoruz şuanda. Benim öğrencilerime her zaman söylediğim çok net bir laf vardır. Siz ne kadar başarılı olursanız o bizim gurur kaynağımız olur. Öğrencilerimde sezdiğim bir şey var. Öğrencilerim eğitime muhtaçlar ve eğitime de ciddi anlamda açlar. Eğer bu eksiklikleri giderirlerse ileride çok başarılı olacaklarını kanaatindeyim. Şırnak Lisesi'nde eğitimin bu kadar önemsenmesi benim adıma, öğretmen arkadaşlar adına ve öğrenciler adına sevindirici bir durum. Şuan 6 sınıfımız var. 250'ye yakın öğrencimiz var. Anadolu Lisesi, Fen Lisesi ve diğer okullar içinde 2 sınıf açtık.14 kasım'dan beri biz bu eğitimlerimizi sürdürdük. 12. sınıf öğrencilerimiz sabah derslerine giriyordu. Öğle yemeklerini yedikten sonra tekrar bu kurslara alarak eğitimlerini sürdürdük. Öğrencilerimizin uzun sınav sürecinde derslerinden geri kaldıkları yerleri tamamlama adına böyle bir destek sunduk. 15 tat,ilde sadece diğer okullardan gelen öğrenciler için devam edecek. Kendi okulumuzun öğrencileri için ise sene sonuna kadar devam edecek. Hatta öğrenciler isterse yazın bile sürdürebiliriz. Bu konuda sıkıntımız yok" diye konuştu.

OKUL MÜDÜRÜ GÖNÜLLÜ OLARAK ÖĞRENCİLERE DERS VERİYOR

Tarih Öğretmeni ve Sağlık Meslek Lisesi Okul Müdürü Hamza Tatar ise, öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarını gidermek için haftada 5 gün Çok Programlı Anadolu Lisesi'ne gelerek öğrencilere ders veriyor. Telafi eğitimi programı ortaya konulduğunda gönüllü olarak eğitim vermeye aday olduğunu anlatan Tatar, "14 martta şırnak'ta bir sokağa çıkma yasağı yaşandı. ve öğrencilerimiz 8 ay boyunca eğitimden mahrum kaldı. Bir kısım öğrencimiz başka yerlerdeki programlara katıldılar. Batman ve Kumçatı'da bir telafi eğitimi oldu. Okulların tatil edilmesi ile birlikte böyle bir program düşünüldü Milli Eğitim tarafından. Böyle bir program ortaya konulduğu anda bende gönüllü olarak milli eğitim ile koordineli bir şekilde bu kursa katıldım. Haftanın 5 günü buradayız. Günde 6 saat ders işleniyor. İşlediğimiz dersleri testler ile destekliyoruz. Öğrencilerin kaynakları var. ve haftanın bir günüde deneme sınavı yapıyoruz. Deneme sınavı ile öğrencilerin eksiklikleri giderip, öğrencilerimizi sınava hazırlamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

"ŞIRNAK EĞİTİM BAZINDA ÇOK EKSİĞİ OLAN BİR İL"

Şırnak'ın eğitim bazında çok eksiği olduğunu belirten Biyoloji Öğretmeni Ahmet Uğur, "Şırnak Çok Programlı Lisesi'nde biyoloji öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Bu kursu ve bu çalışmayı bize sunan Milli Eğitim Müdürümüze, şube Müdürlerimize ve Okul Müdürümü Mehmet Bulut'a teşekkür ediyorum. Şırnak Eğitim bazında çok eksiği olan bir ilimiz. Uzun sürede eğitimden uzak kaldı. Ama bu süreç içerisinde öğrecilerimizin eksiklerini, Lys ve YGS sınavlarındaki eksikliklerini gidermek için bu kursu yapmaktayız. Öğrencilerimizin eksiklikleri olduğu için bu sömestr tatilinde de eksikliklerini gidermek için beraber bir çalışma yürütüyoruz. Bu çalışmanın daha verimli olması için biz ve değerli arkadaşlarımızla birlikte özverili bir şekilde çalışmaktayız" dedi.

"BATIDAKİ ARKADAŞLARIMIZ TATİLDE BİZ OKULDAYIZ"

LYS'ye hazırlanan 12'inci sınıf öğrencisi Selim Akçı, "Sokağa çıkma yasağından dolayı derslerimizden geri kaldık. Derslerimizden geri kaldığımız için okul müdürümüz Mehmet Bulut bize böyle bir avantaj sundu. Sokağa çıkma yasağında derslerimizden geri kaldığımız için bu aralıkları doldurmamız için bize böyle bir imkan sundular. 15 tatilde batıdaki arkadaşlarımız tatillerini yaşıyor. Derslerimizden geri kaldığımız için tatilimizi yaşayamıyoruz. ve burada ders görmek zorunda kaldık" ifadelerini kullandı.

Öğrenci Gülizar Özdemir ve Ömer Ölken de, batıdaki öğrencilerin tatilde olmasına rağmen kendilerinin eğitime devam ettiklerini belirterek, her şeye rağmen bu durumdan şikayetçi olmadıklarını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Öğretmenlerin ders anlatması

-Öğrencilerden detaylar

-Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz'ın konuşması

-Okul Müdürü Mehmet Bulut'un konuşması

-Öğretmenler Hamza Tatar ve Ahmet Uğur'un konuşması

-Öğrencilerin konuşmaları

-Genel ve detay görüntüler.

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, -

===============================================

Konya'da kardan yıkılan seralarda büyük zarar

KONYA'da kardan çöken seralarda ürünün yüzde 80'i zarar gördü. Konya Karatay ve Meram Örtü Altı Üreticiler Birliği Başkanı Adem Avcu, kar kalınlığına dayanamayıp çöken seralarda 1.5 milyon liraya yakın maddi hasar oluştuğunu belirtti.

Kentte etkili olan yoğun yağış sonrası karın ağırlığını taşıyamayan domates, salatalık, biber, patlıcan, marul ve ıspanak gibi ürünlerin yetiştirildiği seralar çöktü. Çöken seralardaki ürünlerin yüzde 80'i de zarar gördü. Konya'da 500 dekarlık alanda serada üretim yapıldığını belirten Konya Karatay ve Meram Örtü Altı Üreticiler Birliği Başkanı Adem Avcu, yoğun kar yağışı sonucu 100 dekarlık alandaki seralarda çökme olduğunu belirtti. Avcu, şöyle devam etti: "Göçen seraların altında kalan ürünlerin çok az bir bölümü kurtarılabildi. Çiftçilerimizin 1.5 milyon liraya yakın bir maddi hasarı var. Yetkililerin çiftçilerimizin yaşadığı afet karşısında yardımcı olmalarını istiyoruz."

ÜRETİCİLERİMİZ TARIM SİGORTASINI YAPTIRMALI

Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Celil Çalış da, tarım sigortası konusuna dikkat çekti. Konya Ovası'nda seracılık son yıllarda ciddi anlamda hız kazandığını ve üreticilerin sigorta yaptırması gerektiğini belirten Çalış, "Konya'da 500 dekarı kayıtlı olmak üzere yaklaşık 1000 dekarlık alanda seracılık yapılıyor. Bu yıl etkili olan kar yağışı nedeniyle seraların yüzde 25-30'u hasar gördü. Burada tarım sigortası bir kez daha kendisi gösterdi. Üreticilerimizin aldıkları destek sonrası zorunlu sigorta yapmak yerine, gönüllü bir şekilde gidip ürünlerini sigortalatmalı. Üreticiler sigorta yaptırırken bıktıracak şekilde önüne çıkan engellerle ilgili yeniden bir düzenleme yapılmalı. Kayıtlı olan 500 dekarlık sera alanının yaklaşık 100 dekarlık bölümü ciddi zarar gördü. Biz ayni ve nakdi olarak üreticilerimizin zararının giderilmesini bu işi yapmaları konusunda engelleyici değil teşvik edici bir pozisyon alınmasını istiyoruz" diye konuştu.

ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLER DESTEKLENMELİ

Zarar gören üreticilerin desteklenmesinin diğer üreticilere de örnek olacağına ve bunun bakanlık açısından bir avantaj olduğuna dikkat çeken Çalış, "Çünkü 100 dekarlık alanın desteklenmesi bakanlığa yük getirmeyecek, ancak desteklendiğinin duyulmasıyla bu işe hevesli olan ancak kar yağışı ve rüzgardan dolayı zarar görebileceğini düşünerek bu işin riskini almak istemeyen üreticiler için de teşvik olacaktır. Zarar gören üreticilerimize malzeme, tohum ve fide yardımının yanında ödenmesi gereken borçlarını faizsiz bir şekilde ötelenmesi yapılabilir" dedi.

SERACILIĞA DEVAM ETMELERİ İÇİN DESTEKLENMELİLER

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Yüksek Ziraat Mühendisi Nuran Ünsal da, Konya'da seracılığın riskli olduğuna dikkat çekti. Üreticilerin bir şekilde devam edebilmesi için yaşanan afet karşısındaki zararlarının desteklenmesi gerektiğini belirten Ünsal, "Konya'ya beklenilenin üzerinde yağan kar ve şiddetli rüzgar seracıları zor duruma soktu. Yetkililerin bu yıl zarar gören üreticilerimize yardım etmesi çok önemli. Çünkü zarar gören üreticilerimizin bir şekilde devam edebilmesi için zararlarını karşılaması gerekiyor" dedi.

150 BİN LİRA ZARARIM VAR

5 dekarlık alanda seracılık yaptığını ifade eden üretici Ali Çağlar, kar yağışı nedeniyle serasının çöktüğünü ve ürünlerinin karın altında kaldığını söyledi. 150 bin liraya yakın zarının olduğunu belirten Çağlar, kendisi gibi zarar gören seracılara yardım elinin uzatılmasını istedi.

Görüntü Dökümü

------------------

Seradan detay

Zarar gören ürünlerden detay

-Adem Avcu röp.

Celil Çalış röp.

Nuran Ünsal röp,

Ali Çağlar röp.

Haber- Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ/ KONYA

=======================================

İzmir'e esrar sokmak isteyen 2 kişi yakalandı

DOĞU illerinden temin ettikleri esrarı İzmir'e getirip kentte piyasaya sürmek istediği iddia edilen 2 kişi, Bornova İlçesi'nde polis tarafından oluşturulan kontrol noktasında yakalandı. 2 zanlının içinde bulunduğu otomobilde özel eğitimli köpekle yapılan aramada 24 kilogram esrar ele geçirildi.

İzmir Emniyeti Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, V.S.'nin (25), doğu illerinden temin ettiği uyuşturucuyu İzmir'e getirip piyasaya süreceği yönünde bilgi alınca çalışma başlattı. V.S.'nin kente geleceği otomobilin plakasını belirleyen polis, Bornova'da kontrol noktası oluşturdu. Burada otomobili durduran polis, özel eğitimli narkotik köpeği ile araçta arama yaptı. Aramalarda toplam 24 kilogram esrar ele geçirildi. Otomobildeki V.S. ile M.K. (33) gözaltına alındı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 zanlı tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Otomobilde köpekle yapılan aramadan görüntü

Haber, Kamera: İZMİR, DHA)

===========================

Polisten kaçak sigara operasyonu

İZMİR'in Bornova İlçesi'nde polis tarafından oluşturulan kontrol noktasında durdurulan iki kamyonun gizli bölmelerinde yapılan aramalarda toplam bin 600 karton gümrük kaçağı sigara ele geçirildi, 2 kişi gözaltına alındı.

Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Doğu illerinde İzmir'e gümrük kaçağı sigara getirileceği yönünde ihbar aldı. Polis, Bornova girişinde kontrol noktası oluşturup, plakaları önceden belirlenen 2 kamyonu durdurdu. Kamyonlarda yapılan aramalarda, araçların gizli bölmelerinde bin 600 karton gümrük kaçağı sigara ele geçirildi. Kamyonda bulunan C.Ç.(39) ve M.M.Ç. (44) gözaltına alındı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 zanlı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Yapılan operasyonda 92 bin 400 TL'lik kamu zararının önlendiği bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Kamyonda yapılan aramalardan görüntü

Haber, Kamera: İZMİR, DHA)

==========================================

Akşehir'den, Irak'a patates ihracatı

KONYA'nın Akşehir İlçesi'nde, hasat zamanı Afyonkarahisar'dan satın alınan patatesler, soğuk hava deposunda bekletilip, kış aylarında Irak'a ihraç ediliyor.

Kiraz diyarı olarak bilinen bölgede üretilen ürünlerinin çoğu ihraç edilen Akşehir'den patates de ihraç ediliyor. Akşehir Belediyesi'ne ait soğuk hava deposunu işleten firmanın yetkilisi Ali Bal, hasat döneminde aldıkları patatesleri soğuk hava deposunda bekletip, kış aylarında ihraç ettiklerini belirtti. Bal, "Biz hasat zamanı Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesinden bin ton patates aldık. Şu an Kuzey Irak Bölgesi'nden gelen talep üzerine patatesleri 10'ar kiloluk paketleyip ihraç ediyoruz. Her gün TIR'larla başta Zaho ve Erbil olmak üzere Kuzey Irak bölgesine sevkiyat yapılıyor" dedi.

İhracat sayesinde yaklaşık 50 kişiye istihdam sağlandığını ifade eden Bal, tarım ürünlerinin yurt dışına satılmasıyla hem döviz girdisi sağlandığını hem de çiftçinin malının değerlendirildiğini kaydetti. Bal, patateslerinde hasat döneminde kilosunun 40-50 kuruşa alındığını ve 1 liraya ihraç edildiğini belirtti.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Depodan ve pateteslerden detay

Ali Bal röp.

Haber- Kamera: Atilla MEMİŞ AKŞEHİR (KONYA)

=====================================

Prof.Dr. Demir: Tarıma üvey evlat muamelesi ülke için felaket

SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Yusuf Demir, 49 ildeki 141 ovanın koruma alanı ilan edilmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek, "Tarımsal potansiyelin gelecekte ülkelerin geleceği açısından çok önemli olduğu bir dönemde tarımın üvey evlat muamelesi görüyor olması Türkiye için bir felakettir. Mutlaka bu ülkede tarım artık gereken değeri görmelidir" dedi.

OMÜ Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Yusuf Demir, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tarım arazilerinin korunması amacıyla yürütülen çalışma kapsamında 49 ildeki 141 ovanın koruma alanı ilan edilmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Prof.Dr. Demir, Türkiye'nin bir tarım ülkesi olduğunu söyleyerek, "Son 30 yıl içerisinde uygulanan tarım politikalarında eksiklik ve yanlışlık nedeniyle maalesef Türkiye tarımda kendi kendine yeten değil tarımsal ürünleri ithal eden bir ülke haline dönüşmüştür. Ancak son dönemlerde yapılan bir takım çalışmalar bizi bu noktada ümitlendiriyor. Şu anlaşıldı bu ülkenin tarım ve tarıma dayalı sanayinin dışında bir geleceğinin olmadığı bu ülke kalkınacaksa ancak tarım ve tarıma dayalı sanayi ile kalkınabileceği devlet politikası haline dönüşmeye başladı. Bu ülkemiz tarımının geleceği açısından bizleri umutlandıran sevindiren bir nokta" dedi.

'OVALARIN TARIM DIŞI KULLANIMININ ÖNÜNÜN KAPATILMASI SEVİNDİRİCİ'

Prof.Dr. Demir, Türkiye tarımının son yıllarda ivme kaybederek dip noktaya kadar düştüğünü ve sonrasında geri dönüşünü gerçekleştirmeye başladığını dile getirerek, "Bununla ilgili ilk çalışmalar birkaç yıl önce toprak koruma ve arazi kullanım yasasının çıkarılmasıydı. Son günlerde buna ilave çalışmaları görmeye başladık. Ovalarımızın sit alanı olarak ilan edilmesi ve tarım dışı kullanımının önünü kapatılmasıyla ilgili çalışmalar bizi hakikaten sevindiriyor. Ülkemizde 49 ilde tarımsal potansiyeli yüksek ovalarımız var. Bu ovalarımızın tarım dışı kullanılmasının biran önce önüne geçilmesi lazım. Çünkü bir toprağı tarım dışı kullandığınız an geriye dönüşü mümkün olmayan bir yok oluşa doğru sürüklüyorsunuz. Halbuki biz gelecek nesillerimize bu ülkeyi güvenle bırakacaksak mutlaka sürdürülebilir bir politika ile tarımsal alt yapı bırakmamız lazım. Sürdürülebilir toprak, tarım, su, çevre kavramlarını mutlaka geleceğe taşımamız lazım. Bu anlamda ben Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızı ve emeği geçenleri kutlamak istiyorum" dedi.

'BİZİ CİDDİ BİR ŞEKİLDE KAYGILANDIRIYORDU'

Özellikle Samsun'da çok önemli olan Çarşamba ve Bafra ovalarının bulunduğunu ifade eden Prof.Dr. Demir, "Ovalarımızın son yıllarda hızlı bir şekilde böyle bir tehdit altına girmesi bizleri ciddi bir şekilde kaygılandırıyordu. Sit alanı ilan edilmesiyle beraber yerel yönetimlerimiz, bu konuya duyarlı insanlar konuya sahip olur ve yasal çerçeve içerisinde buralar korunursa öyle zannediyorum ki bu tarımımızın yeniden ayağa kalkması noktasında reformist bir çalışma olacaktır. O nedenle ovalarımızın korunması geleceğe taşınması bizim açımızdan çok önemli. Ovaların tarım dışı kullanılarak sanayi, fabrika ve ya organize sanayi gibi yatırımların yapılarak daha ucuza üretimin gerçekleştirilmek istenmesi ovanın da elden çıkmasına sebep oluyor. Bu bizi ciddi anlamda endişeye sürüklüyordu. İnşallah bunun önüne bir dur denilecektir" diyerek sözlerine şöyle devam etti:

'BU KONU MİLLİ BİR MESELE'

"Biz tarımsal potansiyeli yüksek bir karış toprağımızın bile geleceğe taşınması gerektiğine inanan insanlarız. Şunu bilmemiz gerekiyor eğer 21'inci yüzyıl dünyasında ayakta kalacaksak dünya nüfusunun her yıl hızla arttığı, her gün doğal kaynaklarımızın hızla yok olduğu, kişi başına düşen su ve toprak alanlarımız hızla azaldığı bir dönemde, tarımsal potansiyelin gelecekte ülkelerin geleceği açısından çok önemli olduğu bir dönemde tarımın üvey evlat muamelesi görüyor olması Türkiye için bir felakettir. Mutlaka bu ülkede tarım artık gereken değeri görmelidir. Tohum, ürettiğiniz üretim, ülkeniz içindeki gen kaynaklarınız hepsi çok stratejik. Türkiye tarımsal potansiyelini yerinde kullansın değil 80 milyonu, 380 milyona bakabilecek potansiyele sahip. Bu konu bir milli meseledir, stratejik bir konudur mutlaka Türkiye'nin tarımını ayağa kaldırması gerekiyor."

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Prof.Dr. Yusuf Demir'den detay

-Ziraat Fakültesi dışından detay

-Röportaj

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,

================================================

CHP, 'Komşunu tanı, onu dinle, hayatı paylaş' sloganı ile sahada

CHP Genel merkezi, İzmir'de CHP'nin parti okulu yöneticileri tarafından hazırlanan 'Komşunu tanı, onu dinle, hayatı paylaş' adlı videoyu ülke genelinde referandum çalışmalarında kullanacak. Videoda partililerin ev ziyaretlerinde karşılaştıkları olumsuz tavırlara karşı ne yapmaları gerektiği canlandırıldı.

CHP, "Komşunu tanı, onu dinle, hayatı paylaş" sloganı ile referandumda 'hayır' propagandası için sahaya indi. İzmir'in 9 bin 10 sandığının her biri iki partiliye zimmetlendi. Partililer o sandıkta oy kullanacak seçmenle birebir iletişime geçecek, çalmadık kapı kalmayacak. Sandık sorumluları parti eğitmenleri tarafından eğitildi. Teorik bilgilendirmenin yanı sıra altı saatlik pratik uygulamalar da tamamlandı. Hazırlanan strateji doğrultusunda ev ziyaretleri başladı. CHP'li eğitimciler ev ziyaretlerinde partilinin kendisini nasıl tanıtacağını, seçmenin verdiği olumsuz tepkilere nasıl karşılık verileceğini, hangi söylemlerin kullanacağını gösteren videolar hazırladı. Videoları izleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bunun tüm Türkiye genelinde uygulanması talimatını verdi. İzmir'de Parti Okulu'nun eğitim çalışmaları İl Koordinatörü Abdullah Aydemir, videoların içeriğini şöyle anlattı: "Kadın ve erkek partililerimiz boyunlarında üzerlerinde ad, soyad ve görevlerinin yazılı olduğu parti amblemli yaka kartlarıyla vatandaşın zilini çalıyor. Kapı açıldığında kendilerini sözlü olarak da tanıtarak CHP'den geldiklerini söylüyorlar. Kapıyı açan kişi, 'kusura bakmayın o partiyi desteklemiyoruz' diyor ya da 'şimdiye kadar aklınız neredeydi' gibi bir çıkışta bulunuyor. Partililerimiz olumsuz yanıttan kaçınarak 'haklısınız, daha önce gelmeliydik ama şimdi geldik' diyor. CHP olarak olumsuz söylem kullanmayacağız. Ekonomiyi rakamlarla 'işsizlik arttı', 'cari açık büyüdü', 'ekonomi kötü' söylemleriyle eleştirmeyeceğiz. Pazar filesi şimdi eskiye nazaran aynı parayla daha az doluyor dediğimizde vatandaş zaten 'evet, öyle' diyerek destekliyor ya da 'işsizlik arttı' değil 'benim de oğlum var işsiz, sıkıntılı' sözleriyle sohbet ederek, krizi ortaya koyacağız. Sloganımız, komşunu tanı, onu dinle, hayatı paylaş."

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: İZMİR, -

========================================================

Eğitimin geleceğinin tartışıldığı sempozyumda İSÜ standına ilgi

TÜRKİYE Özel Okullar Derneği'nin (TÖZOK) düzenlediği Geleneksel Eğitim Sempozyumu'na destek veren İstinye Üniversitesi'nin (İSÜ) standı ilgi gördü. Genel Sekreter Burak Kılanç, ilk, orta ve lise dönemlerinde eğitimin nasıl olması gerektiğinin tartışıldığı sempozyumda üniversite olarak yer almaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.

TÖZOK'un düzenlediği ve ana teması 'Eğitimde Öngörüler' olan 16'ncı Geleneksel Eğitim Sempozyumu, Belek'te devam ediyor. TÖZOK Başkanı Cem Gülan ve Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem'in açılış konuşmaları ile başlayan sempozyuma, Türkiye'deki birçok özel okuldan 1200'e yakın yönetici ve eğitimci katılıyor.

12 oturum ve 15 eş zamanlı çalıştayın gerçekleşeceği üç günlük sempozyumda İSÜ'nün standına, katılımcılar yoğun ilgi gösteriyor. Üniversitelere yerleşen öğrencilerin yetiştiği okul öncesi, ilköğretim ve ortaoğretim seviyelerindeki eğitim sisteminin tartışıldığı ortamlarda özellikle bulunmak istediklerini belirten İSÜ Genel Sekreteri Burak Kılanç, bu çalışmalara katkı sağlamak, iyi uygulamaları dinlemek istediklerini söyledi. Bu tür çalışmalara tüm üniversitelerin katılmasını beklediklerini anlatan Kılanç, "İstinye Üniversitesi olarak bu süreçte etkin rol oynamak istedik. Seyirci değil, oyuncu olmak için buradayız. Bakanlık yetkilileri ve diğer kurumlarla ikili görüşmeler yaparak projeler ortaya koymaya çalışıyoruz. Bizim için çok faydalı bir etkinlik oluyor" diye konuştu.

Burak Kılanç, uzun yıllardır ülkemizde eğitimin nasıl olması gerektiğinin tartışıldığını belirterek, bunun cevaplanmasının zor olduğunu söyledi. Kılanç, "Biz geleceğe öğrenci yetiştiriyoruz. Geleceğin tartışılması ve gelecekten beklentilere göre bugünün tasarlanması en doğrusu. Bu etkinliğin bu anlamda çok güzel çıktılar üreteceğini düşünüyorum. Bu tür etkinlikler ne kadar sık yapılırsa ülkemizin eğitim anlamındaki durağanlığı o derecede aşılacaktır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

Sempozyumdan görüntü

Genel Sekreter Burak Kılanç'ın izleyenler arasından görüntüsü

Üniversite standından görüntü

Röp: Genel Sekreter Burak Kılanç

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

============================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement