1)OSMANİYE'YE ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
HAKKARİ'nin Çukurca İlçesi Gerki Tepe Üs Bölgesi'ne sızmaya çalışan terör örgütü PKK'lıların roketatarlı saldırısında şehit olan sözleşmeli er 23 yaşındaki Onur Deniz'in acı haberi, Osmaniye'deki baba evini yasa boğdu. TIR şoförü baba, oğlunun şehit olduğunu İzmir'de öğrendi.Bekar olan sözleşmeli er Onur Deniz'in şehit haberini askeri personel sağlık görevlileri ile sabah saatlerinde Mareşal Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki baba evine ulaştırdı. Acı haberle anne Hatice Dudu Deniz sinir krizi geçirirken, İzmir'de olan şoför baba Mustafa Deniz'e de haber telefonla verildi. 3 çocuk babası Mustafa Deniz'in Osmaniye'ye gelmek üzere yola çıktığı bildirildi.Ailenin Kahramanmaraşlı olması nedeniyle şehidin cenazesinin Andırın İlçesi'nde toprağa verileceği belirtildi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Şehit evi önünde bekleyen ambulans ve yolu sulayan itfaiye araCI
Şehidin bayrak asılmış evinden görüntü
Şehit evi önünde oturan kadınlar
Şehit yakınlarından detaylar
Şehit evinin bulunduğu sokağa dev Türk Bayrağı asılması
Şehit Annesi Hatice Dudu Deniz ağlarken yakın
Şehit evinin bulunduğu sokaktaki bayraktan genel görüntü
BOYUT: 46 MB SÜRE: 01' 26"
Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,
===========================================
2)DBP ESKİ EŞ GENEL BAŞKANI EMİNE AYNA GÖZALTINA ALINDI
DEMOKRATİK Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Emine Ayna, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Diyarbakır'daki evinde gözaltına alındı. 30 Ocak 2016 tarihinde yaptığı açıklama ile siyaseti bıraktığını açıklayan DBP eski Eş Genel Başkanı ve eski milletvekili Emine Ayna, Diyarbakır'daki evinde saat 06.00'da gözaltına alındı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü terör soruşturması kapsamında gözaltına alınan Emine Ayna'nın evinde arama yapıldı. Gözaltına alınan Ayna, sağlık raporunun alınmasının ardından sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR,
============================================
3)FOÇA'DA DENİZDE 115 MÜLTECİ YAKALANDI
İZMİR'in Foça ilçesinde, yasa dışı yollardan Yunanistan'ın Midilil Adası'na geçmeye çalıştıkları ileri sürülen Pakistan uyruklu 115 mülteci sahil güvenlik tarafından yakalandı.
Foça Sahil Güvinlik Komutanlığı ekipleri, bugün saat 04.00 sıralarında, Atatürk Adası açıklarında iki direkli, 'Neva' isimli bir ahşap yattan şüphelenip durdurdu. Yatta yapılan aramada, 115 mülteci yakalandı. 1'i kadın 115 mülteci, sahil güvenlik botuna alınarak Foça Balıkçı Barınağı'na getirildi. Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmeye çalıştıkları belirlenen mültecilerin, kimlik tespitlerine başlandı. İfadelerinden organizatörlere kişi başı 5'er bin Euro verdikleri öğrenilen mültecilerin işlemlerinin ardından İzmir İl Göç İdaresi'ne teslim edilecekleri bildirildi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Foça Balıkçı Barınağı'na getirilen mültecilerin görüntüsü
Haber-Kamera: Seyfi GÜL/ FOÇA (İzmir),
==================================================
4)ANAOKULU ÇATISINDA ÇIKAN YANGIN KORKUTTU
ZONGULDAK'ta, özel bir koleje ait anaokulunun çatısında çıkan yangın itfaiyenin çalışmasıyla söndürüldü.
Yangın, saat 07.30 sıralarında Yayla Mahallesi'nde bulunan Türk Eğitim Derneği Zonguldak Koleji Vakfı Özel Okulları kampüsü içindeki tek katlı anaokulu çatısında çıktı. Öğrenciler sabah henüz okula gelmeden başlayan yangını görenler itfaiyeye haber verdi. Gelen Zonguldak Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri alevlere müdahale etti. Ancak çatıda geniş bir alanı saran alevleri söndürmekte zorlandı. Sabah okula gelen öğretmenler panik yaşarken, endişeyle itfaiyenin çalışmasını izledi. Yangın, yaklaşık 1 saat süren çalışmayla söndürüldü. Ancak çatı tamamen yanarken binada büyük hasar oluştu. Vali Yardımcısı Hüseyin Ergi okula gelerek yetkililerden bilgi alırken, okula gelen anaokulu öğrencileri evlerine gönderildi. Polis, yangınla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Çatıdaki alevler
-İtfaiyenin müdahalesi
-Öğretmenlerin okula gelmesi
-Yangını izlemeleri
-İtifayenin çalışması
-Yangının söndürülmesi
Süre: (3.53) Boyut: (124 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOGAN/ZONGULDAK,
=================================================
(ÖZEL)
5)BU DOMATESLER ÇOK FARKLI
ANTALYA'da tohum firmalarının yaklaşık 7-8 yıl süren ıslah çalışmaları sonrasında sofralık domateslerin çok ötesinde lezzetinden verimine, doğallığından dayanıklılık ve görsel güzelliğine birbirinden ilginç domates türleri üretiliyor. Kilosu 10-12 TL'yi bulan bu türlere, 'Romantik, Sindirella, Şiir, Çikolata, Mikroskop' gibi isimler veriliyor.
Türkiye'de örtüaltı üretiminin merkezi Antalya'da son yıllarda modern tarım teknolojileri kullanılarak ar-ge çalışmaları 7-8 yılı bulan süreler sonrasında birbirinden ilginç, lezzetli, verimli ve dayanıklı domates ıslahları gerçekleştirildi. Doğadaki domates türlerinden dayanıklılık, verim, görsellik, briks (şeker) oranı, lezzeti gibi özelliklerin bir araya getirildiği ıslah çalışmaları neticesinde elde edilen yerli tohumlardan üretilen ve son yıllarda market ve pazar raflarında da sıkça rastlanılan salkım, kokteyl, çeri gibi çeşitleriyle dikkat çeken domates türlerine yönelik talep de arttı.
YILDA 70 MİLYON ADET FİDE
Aksu İlçesi'nde faaliyet gösteren İstanbul Tarım firması, Gaziler Mahallesi'nde 62 kişilik uzman kadronun görev yaptığı 40 dönüm arazi üzerinde kurulu modern tesis ve 25 dönümlük fide üretim serasına sahip. Kontrollü sulama ve ısıtma sistemleri ile yılda 70 milyon adet sebze ve çiçek fidesi üretimi yapılan tesislerde, birbirinden ilginç domates tohum ve fide üretimi de gerçekleştiriliyor.
ÇEŞİT ÇEŞİT DOMATES
En kaliteli domates üretiminin topraksız tarım denilen yüksek teknolojili seralarda yapıldığını belirten İstanbul Tarım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Akıncı, kamuoyu ve basında 'Antalya'da üreticide domates 1 lira İstanbul'da markette 5 lira' şeklindeki değerlendirmeleri yanlış algı ve gerçek dışı olarak değerlendirdi. Türkiye'de son yıllarda domates çeşitliliğinin çok arttığına dikkat çeken Ali Rıza Akıncı, "Artık tüketiciler rengi, çeşidi ve lezzetiyle çok daha farklı domates türleri tüketmek istiyor. Tane, bif- iri, pembe, çeri, oval çeri, salkım çeri ve salkım kokteyl domatesler artık günlük hayatımıza girdi" dedi.
TOPRAKSIZ ÜRETİMDE LİDER SALKIM DOMATES
Salkım olarak tüketime arz edilen 'salkım domates' türlerinin en önemli özelliklerinin lezzetli ve sağlıklı koşullarda üretilmesi olduğunu kaydeden Akıncı, Türkiye'de ileri teknoloji topraksız seraların yüzde 95'inde 'Bandita' denilen salkım domates çeşidinin üretildiğini, Türk tüketicisi ve ihracatçısı ile marketlerin en yakından tanıdığı çeşit olduğunu dile getirdi. Bandita salkım domatesin batı ve doğu Avrupa ile Ortadoğu, Türki cumhuriyetleri ile BDT ülkelerine yapılan ihracatın çok önemli bölümünü oluşturduğunu anlatan Akıncı, "Türkiye'de 5 bin dönümün üzerinde Bandita üretimi var. 1 dönümde yaklaşık 30 ton ürün elde ediliyor ve toplam üretimi yaklaşık 150 bin ton civarında" dedi.
VİRÜSE DAYANIKLI DOMATES
Çok dinamik ve ileri teknoloji kullanılan bir sektör olduklarına değinen Akıncı, her yıl tüketicinin talepleri ve sera üreticilerinin üretim kolaylığı ve karlılığı için yüzlerce çeşit üzerinde çalışmalar yaptıklarını söyledi. Salkım domates olarak yıllardır üretilen Bandita türünün virüse karşı dayanıklı olanını geliştirdiklerini ve ilk defa seneye piyasaya sürüleceğini belirten Akıncı, "Bu çeşidin en temel özelliği meyve salkım kalitesi çok yüksek. Özellikle çok güçlü bir yeşil aksamı var ve ayrıca çok sert bir domates. İhracatçı ve Türkiye'deki market zincirleri için bu çok önemli. Bir hafta- 10 gün tazeliği hiç bozulmayan, yumuşamayan bir tür. Ayrıca ülkemizde yurtdışında da olduğu gibi üreticiye zarar veren, seraları komple çökertebilen çok önemli bir virüs sorunu var. Yeni çeşidimiz özellikle topraksız kültürde üretim yapan seracılarımızı virüs probleminden kurtaracak. 6-7 yıldır üzerinde çalışıyorduk ve virüse dayanıklı bu türü geliştirdik. Grip olmayan bir insan bedeni gibi domates ürettik" dedi.
BİRBİRİNDEN ÖZEL DOMATESLER
Yaygın sofralık çeşitlerin yanı sıra sektörde birbirinden çok özel ürünler de bulunuyor. Genel adları 'kokteyl' ve 'çeri' domates olarak da anılan bu domates çeşitlerine 'mikroskop', 'sindirella', 'romantik', 'şiir' ve 'çikolata' gibi isimler koyduklarını belirten Akıncı, "Her bir çeşide özel isim veriyoruz. Çünkü tüketiciler ve bu işin ticaretini yapanlar tarafından ismiyle anılır. Aslında her domates bir birey gibidir gözümüzde. Tüketiciler her zaman yediği domatesi hissetmek ister. Daha sağlıklı, doğal koşullarda üretildiğini hissetmek, görmek ister. Salkımıyla hasat edilen domateslerde salkımıyla gördüğü ve kendisi dalından koparttığı zaman çok daha mutlu oluyor. Dalının ne kadar sağlıklı, ne kadar yeşil olduğunu görmek onları mutlu ediyor. Bir domatesi aldığınızda sapı sağlıklıysa ürün de sağlıklıdır" dedi.
ŞİİR GİBİ
Salkımıyla hasat edilen ve briks oranı 9 olan mikroskop domatesin yüksek lezzete sahip olduğunu anlatan Akıncı, salkım çeri türü ve salkımında 40-45 gramlık 8-10 adet domates bulunan 'şiir' domatesin ise sert ve güçlü kaliks yapısına sahip olduğunu söyledi. Salkım görünümü şiir gibi güzel göründüğü için 'şiir' ismini tercih ettiklerini anlatan Akıncı, diğer çeri türlerine göre yüzde 30 daha yüksek verime sahip olduğunu kaydetti.
ROMANTİK DOMATES
Ciddi bir ihracat kalemi haline gelen oval çeri domatesleri Türk tüketicisinin de çok sevdiğini aktaran Akıncı, "İri domateslere göre çok lezzetliler. Özellikle az miktarda domates almak isteyenler için iyi bir alternatif. Niye romantik? Çünkü bu Türkiye'de geliştirdiğimiz, ıslahını kendi yaptığımız bir çeşit. Dolayısıyla da biraz daha romantik gözle bakıyoruz" dedi.
SİNDİRELLA BARDAKTA ÖZEL SATILIYOR
Bir başka oval çeşit 'sindirella' domatesin de 200-250 gram olarak bardakta satışa sunulduğunu belirten Akıncı, "Türkiye'de atıştırmalık meyve haline geldi. Briks oranı 10 dolayında ve yüksek. Lezzeti, mayhoşluğuyla erik hissi uyandırıyor. Çocuklarımıza sebze, domates tüketimini sevdiren çeşitler. Sindirella bir zarafet, nezaket çağrıştırıyor ve bu da küçük meyveli ve zarif bir domates olduğu için 'sindirella' ismini koyduk" dedi.
ÖZEL ÜRÜN FİYATI
Günümüzde ailelerin küçüldüğü ve yalnız yaşayanların arttığına dikkat çeken Akıncı, bu sebeple, pazar veya marketlerde 1 veya yarım kilo, 200-250 gram domates alan tüketici sayısının da ciddi oranda yükseldiğini dile getirdi. Akıncı, bu özel türlerin Aralık-Şubat döneminde seralardaki yakıt maliyetinin artışı, verimlerinin de normal domatese göre düşük olması ve özel ürün olmaları sebebiyle market fiyatlarının 10-12 TL'yi bulabildiğini ve bu durumun normal olduğunu kaydetti.
Görüntü Dökümü
----------------
Seradan genel görüntü
Domatesten detay
RÖP: Ali Rıza Akıncı
Serada çalışanlardan detay
Farklı renkte domatesten detay
Domatesin çiçeğinden detay
Domatesin kasalanmasından detay
Kasada farklı renkteki domates görüntüsü
144 MB/// 13.56"
Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Tolga YILDIRIM/ANTALYA,
=========================================================
6)UŞAK MERKEZLİ TERÖR OPERASYONUNDA 10 ÖĞRENCİ ADLİYEDE
UŞAK merkezli 5 ilde PKK/KCK terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 10 üniversite öğrencisi adliyeye sevk edildi.
Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında terör örgütü PKK/KCK'nın üniversite yapılanmasına yönelik, Uşak İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, geçen 18 Mart Cumartesi günü Uşak merkezli Adana, Isparta, Aydın ve Siirt'te belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 6'sı kız 10 üniversite öğrencisi gözaltına alındı. Emniyette sorguları tamamlanan 10 şüpheli, bu sabah sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
Şüphelilerin polis midibüsü ile hastaneye getirilmesi
Şüphelilerden görüntü
Haber- Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/ UŞAK,
=====================================================
7)DOWN SENDROMLULARDAN REKTÖRE ZİYARET
BURDUR'da 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü dolayısıyla down sendromlu bir grup öğrenci Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz'ı ziyaret etti.
Burdur Özürlüler Derneği Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi ve Burdur'da bulunan rehabilitasyon merkezlerinde eğitim gören down sendromlu öğrenciler için MAKÜ Rektörlüğü ve MAKÜ Engelli Öğrenci Birimi Koordinatörlüğü işbirliğinde farkındalık etkinliği düzenlendi. Merkezlerde eğitim gören 9 öğrenci Burdur Özürlüler Derneği Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Arzu Aydoğan Çakır, öğretmenleri ve aileleriyle birlikte MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz'ı ziyaret etti. Öğrencilerden 12 yaşındaki Ayşe Efek bir süreliğine Rektör Korkmaz'ın koltuğunu devraldı.
Rektör Korkmaz, "Bu ziyaret beni duygulandırdı. Davetimiz üzerine okulumuza teşrifleriniz bizleri çok sevindirdi. Sizler gibi özel çocuklarımız bizler için çok önemli. Hepinize teşekkür ediyorum" dedi. Rektör Korkmaz, "Ülkemizde son yıllarda sosyal adalet ve sosyal bünyemizin güçlendirilmesi açısından çok güzel çalışmalar yürütülüyor. Sosyal problemlerimizi çözdüğümüz ölçüde güçlü bir ülke oluruz. Sadece rakamsal olarak ekonomik büyüklükler ya da ekonomik gelişmişlik ölçütleri üzerinden gelişmeler bir anda tersine dönebilir yaşanılan olaylar karşısında ama sosyal bakımdan değer verilmesi gereken kesimlere devletin politika olarak değer vermesi zor zamanlarda o sosyal gücü ortaya çıkarır ve varlığınızı gelecek nesillere aktarma fırsatı elde edersiniz" diye konuştu.
Down sendromlu öğrencilerle bir süre sohbet eden Rektör Korkmaz misafirlerine çeşitli hediyeler verdi.
Görüntü Dökümü
-------------
Öğrencilerin makama gelişi
Rektör Korkmaz'ın koltuğunu devretmesi
Rektör Korkmaz'ın açıklamaları
Detaylar
175 MB/// 05.38"
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,
===================================================
8)MUÇEP'TEN 'HER YERE RES' ELEŞTİRİSİ
MUĞLA Çevre Platformu (MUÇEP) üyesi Neşe Yüzak, Muğla'da faaliyette olan 9 rüzgar enerjisi santralinden (RES) ayrı olarak Marmaris, Gökova, Köyceğiz'e yeni santraller kurulması için başvurular olduğunu, hızlı ve sağlıksız alınan kararlarla çevre etkileşimi hiçe sayılarak yeni lisanslar verildiğini söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2005 yılında Yenilenebilir Enerji Kanunu'nu (YEK) devreye sokarak, devletin rüzgar gücü kapasitesini 2023 yılına kadar 20 bin megavata çıkarmayı hedeflediğini açıklaması üzerine özelleştirmenin yolunun açıldığını belirten Muğla Çevre Platformu üyesi elektrik mühendisi Neşe Yüzak, santral ruhsatı almak için başvuruların arttığını, ancak tesislerin doğaya zarar vermeden kurulması gerektiğini söyledi. Bodrum, Milas, Menteşe ve Datça'da hizmet veren 146 türbine sahip 9 santrale ilave olarak Marmaris, Gökova, Köyceğiz'e 520 türbinden oluşacak 21 yeni lisans başvurusu yapan firmaların olduğunu söyleyen Yüzak, "Marmaris Hisarönü'nde daha önce havaalanı yapılmak istenen yere türbinler dikilecek. Muğla turizm kenti yerine türbinler diyarı haline gelmeye aday oldu. İşini bilen iş adamları emeklilik yatırımı gibi altın yumurtlayan santral sahibi oldular. Ülke kaynakları artık kişiler tarafından tepe tepe teşviklerle kullanılır oldu. Devlet elini eteğini çekip teşvikler vermeye başladı. Rüzgar santralleri de bu furyada teşvik alarak oldukça fazla talep gördü. Hızlı ve sağlıksız alınan kararlarla çevre etkileşimi hiçe sayılan alanlarda lisanslar verildi" dedi.
"KAMUNUN MÜLKİYET HAKKI KORUNSUN"
Bilimsel verileri gözardı etmeden, verimlilik, kar- zarar bilançosunu da yaparak, halkın geçim kaynaklarına ve doğaya zarar vermeden tesislerin yapılması gerektiğini ifade eden Yüzak, "Enerji yatırımlarının ekonomik olması yetmez, aynı zamanda ekolojik olması gerekir. 'Rüzgarın her estiği yere santral yapılır' ilkesinden vazgeçilmelidir. Doğal SİT alanları, tarımsal alanlar, yerleşim bölgeleri, meralar, flora ve faunanın zengin olduğu alanlar mesafeler yasal bilimsel sınırlamalarla korunmalıdır. Gücüne bakılmaksızın tüm enerji santralleri ÇED sürecine tabi tutulmalı ve halkın bu sürece katılımı mutlaka sağlanmalı. Yereldeki insanların rızası olmadan, bölgenin ekonomisine, ekolojisine ve görseline zarar verecek, 'oldu bitti' uygulamaları yapılmamalı. RES sahaları arıcılık, tarım, zeytincilik ve koşnili kızılçam ormanları konusunda bölgemizde ciddi incelemelerden geçirilmelidir. RES alanlarına ulaşım yolları için kesilecek orman habitatı da bilimsel kar zarar terazisinden geçirilmeli, sahada birkaç günlük gözlemlerle yapılmış çalışmalarla ÇED raporları hazırlanmamalı, alanların SİT dereceleri bu raporlara yol gösterici bilimsel çalışmayı içermelidir. Enerji yatırımları mücbir sebepler olmadıkça acele kamulaştırma konusu edilmemelidir. Kamunun mülkiyet hakkı korunmalıdır" diye konuştu.
Rüzgar santrallerinin rüzgar verimine göre çalıştığını dile getiren Yüzak, ardarda yapılan lisans başvurularının birbiriyle çakışacak duruma geldiğini öne sürdü. Yüzak, bu zihniyetle yürütülen enerji politikasının kamu yararına tesis edilmediğini de sözlerine ekledi.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Muğla Yılanlı Tepe'deki RES tribünlerinden görüntüler,
- Ula'da Datça'ya götürülmek üzere yerde bekletilen tribünler,
-Marmaris Hisarönü'nde ormanlık alanda yapılması düşünülen RES bölgesinin görüntüleri,
-Marmaris Taşlıca'da yapılmak istenen RES yerinden görüntüler,
-Neşe Yüzak ile röp.
Haber-Kamera: Mustafa SARIİPEK/MARMARİS(Muğla),
================================================
9)HARRANLI KADINLAR, EKOLOJİK OYUNCAK ÜRETİYOR
ŞANLIURFA'nın Harran İlçesi'nde kaymakamlık bünyesindeki Aile Destek Merkezi'nde, aralarında Suriyelilerin de bulunduğu kadınlar, ahşaptan 50 çeşit ekolojik oyuncak üretiyor.
Harran Kaymakamlığı bünyesinde Aile Destek Merkezi'nde, açılan kursa katılan kadınlar, ahşabı işleyerek bebek ve zeka geliştirici oyuncaklar üretiyor. Kursla birlikte meslek öğrenen kadınlar, ürettikleri 50 çeşit ekolojik oyuncağı, sosyal medya hesaplarından satarak aile bütçelerine de katkı sağlıyor.
Harran Kaymakamı Temel Ayça, kadınların meslek sahibi olmalarını sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Kaymakam Ayça, dünyada geniş bir pazara sahip olan ekolojik oyuncak sektörünün Türkiye'de yeni yeni geliştiğini kaydederek, "Burada üretilen oyuncaklar, sağlığa zarar veren oyuncaklar değildir. Piyasada Çin malı ürünler çocuklarımıza zarar veriyor. Biz hem sağlığı düşündük, hem de güzel oyuncaklar üretelim dedik. Bu oyuncaklara bir de yapbozları ekledik. Bu oyuncakların hem çocuklara, hem de yetişkinler oldukça faydası vardır. Ahşabın insan üzerinde rahatlatıcı bir etkisi vardır. Özellikle yapbozlar stres atmaya birebirdir. Yine Harran'da yaşayan Suriyeli kadınları topluma entegre etmek istiyoruz. Burada da bunun bir örneğini görebiliyorsunuz. Gün içerisinde Harranlı kadınlar ile Suriyeli kadınlar beraber oturup sohbet ediyorlar, beraber çalışıyorlar. Bu sayede Suriyeli misafirlerimizde topluma daha iyi entegre olmaya çalışıyorlar. İnşallah burada kadınların ürettiği ürünler Türkiye'nin değişik yerlerine ulaşacaklar. Hem buradaki kadınlar para kazanacaklar, hem de ülkemizin bu oyuncak sektöründeki eksikliği giderilmiş olacak" dedi.
Ülkesindeki savaş nedeniyle Türkiye'ye sığındıklarını ifade eden 25 yaşındaki Suriyeli kursiyer Duan El Hüseyin ise, "Biz Suriye'deki savaştan kaçarak Harran'daki konteyner kentte yerleştik. Eşim Suriye'de tutuklu olduğu için ben çocuğumla birlikte kampta yaşıyorum. Kaymakamlığın kurduğu bu atölyede ahşap kursuna katılıyorum. Buradan bir yandan çalışarak savaş psikolojisinden kurtuluyoruz, bir yandan da para kazanıyoruz" diye konuştu.
DATÇA'DAN DESTEK İÇİN HARRAN'A GELDİ
Datça'da ürettiği ahşap yapbozları dünyaya pazarlayan Türk girişimci Yavuz Demirhan, Türkiye'de yapboz üretimini ve sevgisini daha fazla yaygınlaştırmak için davet edildiği Harran'a geldi. Burada kadınlara zeka oyunu olan ahşap yapboz yapmalarını öğretmeye çalıştığını ifade eden Demirhan da, şunları söyledi:
"Ben 3 boyutlu eğitici puzzle üretiyorum ve pazarlıyorum. Benim tasarladığım yapbozları bu atölyeye uyarlamak için destek olmaya geldim. Puzzle işi Türkiye'de yaygın bir iş değildir. Bu işi öğrenmek çok zaman ister, ama ben buradaki kursiyerleri çok olumlu gördüm. Harranlı ve Suriyeli kadınlar bu mesleği öğrenmeye çok ilgili ve hevesliler. Asıl beklenti kadınların bu işten para kazanmasıdır. Beni de o yüzden çağırdılar, hedefimiz bu ürünleri burada üretip satabilmemiz pazarlayabilmemizdir. Zaten piyasada bu ürünler çok nadir, ne kadar çok üretirsek o kadar çok yaygınlaştırabiliriz."
ATÖLYE REHABİLİTE MERKEZİ OLDU
Ahşap atölyesinin bir rehabilite merkezi haline geldiğini ifade eden kurs öğreticisi Hüseyin Aksu ise, "Burada hem Suriyeli, hem de Harranlı kadınlarımız var. Bu atölyemizde tasarladığımız ekolojik oyuncakları üretiyoruz. 50 yakın oyuncak çeşidimiz bulunmaktadır. Bölge kadınların bu işe eğilimleri oldukça fazladır. Kadınların el yatkınlıkları, erkeklere göre daha elverişlidir. Kadınların işlediği oyuncaklar, daha güzel ve kaliteli oluyor. Özellikle kampta kalan Suriyeli kursiyerlerimiz bulunmaktadır" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------------------
Ahşap atölyesinde çalışan kadınlar
Kesretleri makinelerde kesen kadınlar
Ekolojik oyuncak yapan Harranlı ve Suriyeli kadınlar
Yapboz öğreticisi Yavuz Demirhan'la röp.
Suriyeli ve Harranlı kadınlarla röp.
Kurs öğreticisi Hüseyin Aksu röp.
Harran Kaymakamı Temel Ayça röp.
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA - DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 467 MB
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?