Dha Yurt Bülteni-2

1)YOĞUN BAKIMDA HALAY ÇEKİP GÖBEK ATTILAR

ANTALYA'da özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde, hemşire ve hasta bakıcıların halay çekip göbek attığı görüntüler 4 yıl sonra ortaya çıktı. Görüntülerde yer alan personelin, olay tarihinden kısa süre sonra işten çıkarıldığı belirtildi.

Kepez İlçesi'ndeki özel hastanenin eski bir çalışanı tarafından paylaşılan görüntüler, yoğun bakım ünitelerinde çekildi. 23 Aralık 2013 günü çekilen görüntülerden ilkinde, ameliyat önlüklü hemşire ve hasta bakıcılar yoğun bakım ünitesinde önce halay çekiyor, ardından göbek atıyor. Hastabakıcı ve hemşirelerin kendi aralarında "Yerinde durmuyor ki, salla", "Bakım mı yapıyor, oyun mu oynuyor belli değil", "Yavaş yavaş, kamera bozuluyor, hızlı gitme", "Sen oynamasını bir öğren" sözleri de görüntülere yansıyor. İkinci görüntülerde ise yoğun bakım ünitesinde masada oturan ve önünde yiyecek bulunan bir personel kamera kendisine döndüğü anda kahkaha atıyor. Göbek atan diğer personel ise bir taraftan kahkaha atarken, diğer yandan hastaya müdahale ediyor.

'İŞLERİNE DERHAL SON VERİLDİ'

Hastane sahibi Hüseyin Sarı, olayın yaşandığı tarihten kısa süre sonra görüntülerin kendisine ulaştığını ve bu kişilerin işine derhal son vererek, konuyu İl Sağlık Müdürlüğü'ne bildirdiklerini söyledi. Antalya'da bünyelerinde bulunan hastanalerde 580 personel çalıştığını belirten Sarı, bölgenin en donanımlı yoğun bakım ünitesine sahip olduklarını, bu tarz görüntülere asla taviz vermeyeceklerini vurguladı.

Görüntü Dökümü

----------------------------

Yoğun bakımda haley geçen hemşire ve hasta bakıcılar

Çifte telli oynayan hemşireler

Yoğun bakımda oturan tıbbı sekreter ve yemek görüntüsü

Hemşirenin hastaya müdahale etmesi

Hastalardan görüntü

Hemşirelerin kendi aralarında konuşmaları

Haber: Süleyman EKİN- Kamera: Antalya-DHA)

=========================================================ARKADAŞINI

2)ÖLDÜRMEDEN ÖNCE SELFİE YAPMIŞ

KONYA'nın Beyşehir İlçesi'nde arkadaşı 35 yaşındaki İbrahim Çakır'ı, av tüfeğiyle vurarak öldüren ve cesedi de Antalya'nın Manavgat İlçesi'nde bir ormanlık alana gömen 22 yaşındaki Yusuf Zor'un, olaydan bir kaç gün önce, öldürdüğü arkadaşıyla selfie yaptırdığı ortaya çıktı. Olay, geçtiğimiz 19 Şubat Pazar günü Konya'nın Beyşehir İlçesi'nde meydana geldi. İddiaya göre daha önce Huğlu'da av tüfeği imalatı yapan atölye de çalışan Yusuf Zor ile cep telefonuyla mesajlaşan galerici İbrahim Çakır, kendisini almaya gelen bir otomobille evden ayrıldı. Eşi İbrahim Çakır'ın eve dönmemesi ve telefonunun kapalı olması üzerine şüphelenen Çiğdem Çakır, polisi arayarak eşinin biriyle mesajlaştıktan sonra evden 42 DGU 54 plakalı otomobille gittiğini, hayatından endişe ettiğini söyleyerek kayıp başvurusunda bulundu. İhbar üzerine Beyşehir İlçesi'nde çalışma başlatan Konya Cinayet Büro Amirliği ekipleri, İbrahim Çakır'ın bindiği otomobilin plakasından Yusuf Zor'a ulaştı.

SÖZÜNDE DURMADI

Yusuf Zor'un otomobilinde inceleme yapan cinayet polisi, otomobilin paspaslarında kan izlerine rastladı. Önce çelişkili ifadelerde bulunan Zor, cinayeti itiraf etti. Polise daha önce İbrahim Çakır'la sürekli para alışverişinde bulunduğunu söyleyen Yusuf Zor, "Daha önce 7 bin lira borç almıştım. Borcunu kapatırsan sana 150 bin lira verebilirim dedi. Ben bu sözüne güvenerek iş kurmak istedim. Yaklaşık 100 bin liralık büyükbaş hayvan aldım ama parasını İbrahim'den alacağım parayla ödeyecektim. Olay günü ben ona 7 bin lira olan borcumu ödedim. Bana vereceği 150 bin lirayı sordum. O da bana 'ne parası ben de para yok o parayı harcadım' dedi. Bana söz verdin bu yüzden borca girdim dedim. İbrahim'de 'bana niye güvenip borca girdin girmeseydin' diyerek küfür etti. Aramızda boğuşma yaşandı. Yanımda bulunan av tüfeğiyle ateş ettim."dediği öğrenildi.

PARAYLA BİRLİKTE GÖMMÜŞ

Yusuf Zor, ifadesinde İbrahim Çakır'ı, öldürdükten sonra cesedi bagaja koyduğunu yolda da da arkadaşı Mehmet Selvi'yi yanına alıp birlikte Antalya'nın Manavgat İlçesi yakınlarında Yayla Alan mevkiinde ormanlık alana gömdüğünü, sonra bir akaryakıt istasyonunda otomobili yıkadıklarını, yanındaki arkadaşını ise hiç bir şeye karışmadığını söylediği öğrenildi. Yusuf Zor'un, cesedi gömdükten sonra Alanya'ya geçtiklerini ve geceyi orada bir otelde konaklayarak geçirdiklerini söylediği belirtildi. İbrahim Çakır'ı gömmeden önce verdiği parayı almak istediği ancak Çakır'ın cebindeki paraların delik deşik ve kan içinde olmasın nedeniyle paralarla gömdüğü öğrenildi.

ÖLDÜRDÜĞÜ ARKADAŞIYLA SELFİE YAPMIŞ

Yusuf Zor ile cesedi gömdüğü sırada yanında bulunduğu için gözaltına alınan Mevhmet Selvi'nin yapılan sorgularının ardından adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Yusuf Zor'un öldürdüğü arkadaşı İbrahim Çakır'la birlikte olaydan bir kaç gün önce selfie fotoğrafı çekmesi dikkat çekti.

Görüntü Dökümü

--------------------

Şüphelinin Beyşehir emniyet müdürlüğüne getirilmesi

Şüpheli ve arkadaşının cesedi gömdüğü yerde, keşif yaptırılması

Genel ve detay

Selfie yapılan fotoğraflar

(Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ- Muhammed SIDAL KONYA DHA)

===================================================

3)İSKANDİNAV TURİSTİN TERCİHİ ALANYA

TÜRKİYE'nin Kuzey Avrupa ülkelerine yönelik faaliyet gösteren en büyük tur operatörlerinden DETUR'un CEO'su Firuz Bağlıkaya, Norveç, İsveç, Finlandiya, Danimarka gibi ülkelerden gelen turistlerin Türkiye'de en çok Alanya'yı tercih ettiğini söyledi. Turizm sektöründe Norveç, İsveç, Finlandiya ve Danimarka'dan oluşan İskandinav pazarında sezon açıldı. Şubat ayının ikinci haftası itibariyle başlayan İskandinav pazarında hareketlilik nisan sonuna kadar sürüyor ve ekim- aralık sonu aralığında yine en yoğun dönemlerini yaşıyor. 2016 yılını kötü izlerle geride bırakan turizm sektörü, 2017'de 2016 rakamlarının üzerine çıkmayı ve 2018'den itibaren yeniden toparlanmayı hedefliyor.

REZERVASYONLARDA YÜZDE 30 DÜŞÜŞ VAR

Türkiye'nin Kuzey Avrupa ülkelerine yönelik faaliyet gösteren en büyük tur operatörlerinden DETUR'un CEO'su Firuz Bağlıkaya, Kuzey Avrupa'nın Avrupa pazarı içindeki en hassas pazar olduğuna işaret ederek, ülkemizde yaşanan olaylardan direkt etkilendiğini, 2016'da yüzde 50'nin üzerinde düşüş yaşandığını söyledi. 2017 rezervasyonlarında da 2016'ya göre yüzde 30 düşüş olduğunu anlatan Firuz Bağlıkaya, "Dolayısıyla her ne kadar pozitif gelişmeler olduğunda hemen toparlayan bir pazar olmasına rağmen yine de İskandinav pazarında sezon, çok iç açıcı geçmeyecek gibi gözüküyor" dedi.

EN ÇOK SEVDİKLERİ BÖLGELER

Bu yönde tedbirler aldıklarını ve tanıtım, reklam kampanyalarının yoğunlaştırıldığını dile getiren Bağlıkaya, "Hiçbir şekilde 'buraya turist gelmiyor başka çözümler bulalım' kafasında değiliz. Ülkemize inancımız devam ediyor ve kesinlikle her şey bugünden daha iyi olacak. Önümüzdeki seneden itibaren diye bekliyoruz. 2017'deki olumlu gelişmeler 2018'den itibaren Türk pazarının hızlıca yükselmesini sağlayacak diye düşünüyorum" dedi. Kuzey Avrupa ülkelerinden tatil için Türkiye'yi tercih eden turistlerin en çok Alanya'yı sevdiğini söyleyen Bağlıkaya, ardından Side, Kemer, Bodrum ve Marmaris'in geldiğini kaydetti.

POZİTİF GELİŞMELER UMUDU

2016'nın çok çok kötü bir yıl olduğunu, 2017 rezervasyonları 2016'ya göre düşük gitmesine rağmen Türkiye'deki olumlu gelişmelerin çok çabuk olumlu tepkiye dönüşebileceğine işaret eden Bağlıkaya, "2017, 2015'i yakalayamayacağımız bir seviyede olabilir ama 2016'dan daha iyi geçme ihtimali var. Çünkü son dakika rezervasyonlarının ne olacağını bilemiyoruz. Önümüzde bir referandum süreci var ve o referandum sürecinden sonra pozitif gelişmeler, sıcak bir hava ve terörsüzlük uzun olursa daha rahat toparlayacağımızı düşünüyorum" dedi.

BEKLENTİ 200-250 BİN TURİST

İskandinav pazarında 2015 yılı 600-700 bin turist civarındayken 2016'da 300 bine gerilediğini kaydeden Firuz Bağlıkaya, bugünkü koşullardaki tahminin 200-250 bin civarında olduğunu söyledi. İskandinav turistin Türkiye'nin yüksek sezon olmayan dönemlerinde geldiğini belirten Bağlıkaya, "Şubat ayında misafirimiz var. Şubat, mart, nisan ayları ile ekim, kasım, aralık ilk haftasını kapsadığından bölge içinde faydalı bir turist tipi. Sokakta alışveriş yapan, 5 yıldızlı otel yerine daha düşük 3-4 yıldızlı otellerde kalıp aslında çarşıda, pazarda alışveriş eden turist tipi. Direkt ekonomiye katkısı olan bir turist tipi" dedi.

1 MİLYAR TL'LİK YATIRIM

DETUR olarak daha fazla sarıldıklarını kaydeden Bağlıkaya, "2017'den itibaren 186 müze ve örenyerindeki hediyelik eşya ve kafeterya işletmelerini aldık. Yaklaşık 1 milyar TL civarında bir riske girdik şirket olarak ve bu da zaten ülkemize olan inancımızı gösteriyor. Yine turizme bağlı bir işe tekrar yatırım yaptık. Dolayısıyla iyi olacağını düşünüyorum. Zor dönemler geçiriyoruz. Bu zor dönemlerde devlet de elinden geldiği kadar katkıda bulunuyor. Tur operatörlerine direkt uçak desteğinde bulunuyor. Küçük seyahat acentelerine yansıyan henüz birşey çıkmadı ama sivil toplum örgütleri bununla ilgili de çalışmalar yapar, hükümeti doğru bilgilendirse oradaki ihtiyaç sahipleri de bu tür desteklerden faydalanmış olur. Bu dönemi birbirimize destek olarak geçirebiliriz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Havalimanı turist görüntüsü (Arsiv)

Havuzda yüzen turist (arsiv)

RÖP: Firuz Bağlıkaya ( Detur CEO' su)

92/// 2.54

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA-DHA)

Görüntü Dökümü

--------------------------

Havalimanı turist görüntüsü (Arsiv)

Havuzda yüzen turist (arsiv)

RÖP: Firuz Bağlıkaya ( Detur CEO' su)

92/// 2.54

Haber Mehmet ÇINAR-Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA-DHA)

==============================================

4)YALVAÇ'TA FAYTON ÜRETİP YURT DIŞINA SATIYOR

ISPARTA'nın Yalvaç İlçesi'nde 45 yaşındaki Zafer Erdal, kendi faytonunu yaptıktan sonra gelen siparişler üzerine fayton üretimine başladı. Eş- dostun işyeri ve evinin yanındaki boş arazide fayton üreten Erdal, yurt dışına ürün gönderir hale geldi.

Yalvaç'ta oturan ve asıl mesleği elektrik tesisatçılığı olan 2 çocuk, 1 torun sahibi Zafer Erdal, 5 yıl önce turistik amaçlı faytonculuk yapmaya karar verdi. İnternetten araştırdığı fayton fiyatlarını pahalı bulan Erdal, kendi faytonunu yapmak için harekete geçti. Evinin yanındaki boş arazide temin ettiği malzemelerle faytonu üreten Erdal, bu işi yaptığını duyanların siparişleri üzerine fayton üretimine yöneldi. Faytonun demir aksamlarını sanayideki eş- dostun işyerinde, boyama ve montaj işlerini ise evin yanındaki boş arazide yapan Zafer Erdal, işi büyütüp yurtdışına da üretim yapmaya başladı.

HER ŞEYİ KENDİ YAPIYOR

Faytonda demir ve ahşap aksamlar bulunduğunu anlatan Zafer Erdal, malzemeyi temin ettikten sonra arabanın tüm aksamlarını sanayideki eş-dostun işyerinde düzenlediğini aktardı. Bir faytonun yaklaşık 6-7 bin liraya mal olduğunu anlatan Erdal, "Bütün aksamlar kendi imalatımdır. Öyle hazır bir malzemesi var da alıp monte ediyor değilim. Tekerleğinden tutun da atların koşulduğu araba oklarına, müşterinin oturacağı koltuklara varıncaya kadar ellerimle yapıyorum. Bir fayton imalatı 10- 15 günde tamamlanıyor" dedi.

'SİPARİŞ YAĞIYOR'

Faytonların nostaljik ulaşım aracı olduğunu kaydeden Zafer Erdal, "Bir zamanların en lüks ulaşım araçlarından biri olan bu faytonlar bugünlerde genellikle turistik bölgelerde kullanılırken düğün ve festival organizasyonu düzenleyen şirketler tarafından tercih ediliyor. Türkiye'nin dört bir yanından sipariş yağıyor. Bu talepleri karşılayabilmek için canla başla çalışıyorum" diye konuştu.

AFRİKA'YA GÖNDERİLECEK

Bugüne kadar 20 fayton imal eden Zafer Erdal, son aldığı siparişlerle Afrika'ya 2 fayton göndereceğini söyledi. Siparişi veren firmanın ürünleri beğenmesi durumunda 20 sipariş daha alacağını anlatan Erdal, kendi ürettiği faytonlarla ülkeye döviz girdisi sağlamaktan büyük mutluluk duyduğunu vurguladı. Erdal, işi öğretecek çırak bulamadığı için tek başına çalıştığını da kaydetti.

Yalvaç'ta faytonculuğu sektör haline getirme hayali kurduğunu vurgulayan Erdal, yaptığı faytonlarla ilçede düzenlenen festivallerde sahne alan ünlü sanatçıları gezdirdiğini de belirtti.

Görüntü Dökümü

----------------------:

Tamamlanmış faytonlardan görüntüler

Zafer Erdal ile röportaj

Usta'nın çalışmasından görüntü

152 MB/// 04.26"

Haber- Kamera: Nurettin ARKAN/ANTALYA,

========================================================