Dha Yurt Bülteni-2

DHA YURT BÜLTENİ-2

1)YASAK KALKTI ŞIRNAKLILAR EVLERİNE DÖNMEYE BAŞLADI

ŞIRNAK'ta, Valilik tarafından kent merkezinde bölücü terör örgütü mensuplarının yakalanması, patlayıcı tuzaklanmış hendeklerin kapatılması ve barikatların kaldırılması, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla 14 Mart'ta uygulanmaya başlanan sokağa çıkma yasağı, tam 8 ay sonra bugün kısmen kaldırıldı.Birçoğu ilçelerde ve bazı yerlerde kurdukları çadırlarda yaşayan Şırnaklılar yasağın kalkması ile evlerine dönmeye başladı.  Dönüşlerde yoğunluk yaşanmaması için her mahalle için ayrı ayrı gün belirlenirken, bugün sadece Atatürk ve Vakıfkent mahalle sakinleri il merkezindeki evlerine dönmeye başladı.

Şırnak' ın girişinde gelenler üstleri ve araçları arandıktan ve kendilerine olası patlayıcılar konusunda bilgilendirme  yapıldıktan sonra kent merkezine girişlerine izin verildi

GENİŞ HABER GEÇİLECEK

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, -

======================================================

2)İŞÇİ SERVİSİ, YOL KENADINDAKİ EVE ÇARPTI; 3 ÖLÜ, 8 YARALI

ADANA'da fabrika işçilerini taşıyan minibüsün kontrolden çıkıp, yol kenarındaki bir eve çarpması sonucu 3 kişi öldü, 8 kişi yaralandı. Kaza, saat 04.00 sıralarında merkez Seyhan İlçesi Yeşilyurt Mahallesi Abdi İpekçi Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 26 yaşındaki Ali Sabah Çipil'in kullandığı 01 DVB 97 plakalı servis minibüsü, kontrolden çıkıp, hızlı bir şekilde yol kenarındaki 2 katlı bir eve çarptı. Kazanın şiddetiyle evin duvarının bir kısmı yıkıldı. Büyük bir gürültüye uyanan ev sahibi 52 yaşındaki Bekir Koçhan, gördüğü manzara karşısında şok oludu. Koçhan'ın ihbarı üzerine kaza yerine polis ve çok sayıda ambulans sevk edildi. Minibüsün içindeki işçileri çıkarmakta zorlanan sağlık ekipleri, Adana Büyükşehir Belediyesi CANKUR ekibinden destek istedi. Minibüsün içinde sıkışanlar kısa sürede çıkartılırken, sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, kimliği belirsiz bir kadın ve bir erkeğin kaza yerinde öldüğü belirlendi. Yaralılardan Şirin Akkaya (44), Elif Sıçramaz (44), Mustafa Arık (39), Ali Sabah Çipil (26), Ahmet Endez (42), Osman Endez, Yıldız Tan, Caner Işık ile henüz kimliği belirlenemeyen bir kadın ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde ameliyata alınan kimliği belirsiz kadın, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Çipil, Arık ve Tan'ın hayati tehlikesinin bulunduğu bildirilirken, diğer yaralıların durumlarının iyi olduğu belirtildi. Çipil'in hastanede yapılan kontrolünde 1.52 promil alkollü olduğu öğrenildi. Kimliği belirsiz 2'i kadın 3 kişinin cenazeleri, otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı. Ölenlerin kimlik tespiti için çalışmaları sürdüren polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

---------------------

Kaza yerinden görüntü

Sağlık ekiplerinin yaralılara müdahale etmesi

Yaralıların sedyelerle ambulanslara taşınması

Yaralı bir kadının cesetlerin başında "Sevgi" diye ağıt yakması

Minibüsün çartığı evin iç görüntüsü

Ev sahibi Bekir Koçhan'ın olayı anlatması

Minibüsün yanında bulanan bir işçiye ait ayakkabılar

Cesetlerin cenaze aracına konulması

Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 07'09" BOYUT: 228 MB

Haber: Gökhan KESKİNCİ - Kamera: ADANA,

==============================================

3)LİCE VE HANİ'DE 13 KÖYDE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

DİYARBAKIR'ın Lice ve Hani İlçeleri'nde 13 köyde düzenlenecek operasyon nedeniyle bugünsaat 05.00'dan itibaren geçerli olmak üzere ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Lice, Hani ve Kocaköy İlçeleri kırsalında dün ilan edilen sokağa çıkma yasağı kararı ise bu saat 05.00'ten itibaren kaldırıldı. Diyarakır Valiliği'den yapılan açıklamada, Lice ve Hani ilçeleri mülki sınırları içerisinde bulunan dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten, aralarında üst düzey örgüt yöneticilerinin de bulunduğu değerlendirilen bölücü terör örgütü (BTÖ) mensupları ve işbirlikçilerini etkisiz hale getirmek, kullanıldığı değerlendirilen sığınak, barınak, depo alanlarını ve uçaksavar mevziilerini tahrip etmek ve malzemeleri ele geçirmek maksadıyla operasyon düzenleneceği belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Operasyon icra edilen bölgelerde halkın can ve mal güvenliğini sağlamak maksadıyla, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ilgili maddeleri gereğince, belirtilen bölgelerde (Lice İlçesine bağlı olan; Birlik Köyü, Şenlik Köyü, Abalı Köyü, Ergin Köyü, Tuzlaköy Köyü, Çeper Köyü, Duruköy köyü ve Daralan Köyü ile Hani İlçesine bağlı olan; Topçular Köyü, Yukarı Turalı Köyü, Kalaba Köyü, Serenköy Köyü ve Uzunlar Köyü) sivil vatandaşların zarar görmemesi amacıyla 14 Kasım 2016 günü saat 05.00'dan geçerli olmak üzere ikinci bir duyuruya kadar bu bölgelerde sokağa çıkma yasaklanmıştır. Söz konusu yasağa vatandaşlarımızın uyması kendi can ve mal güvenlikleri yönünden önem arz etmekte olup, yasağın bitim süresi ayrıca duyurulacaktır."

DİĞER YASAK KALDIRILDI

Diyarbakır Valiği'nden yapılan bir başka açıklamada, Lice, Hani ve Kocaköy ilçelerinin mülki sınırlar içerisinde bulunan dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten teröristlere yönelik dün yapılan operasyon ardından sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı belirtildi. Bu açıklamada şöyle denildi:

"Aralarında üst düzey örgüt yöneticilerin de bulunduğu değerlendirilen BTÖ mensuplarını ve işbirlikçilerini etkisiz hale getirmek, bölgede BTÖ mensupları tarafından kullanıldığı değerlendirilen sığınak, barınak, depo alanlarını ve uçaksavar mevziilerini tahrip etmek ve malzemeleri ele geçirmek, maksadıyla operasyon düzenlenmiştir. Operasyon icra edilen bölgelerde halkın can ve mal güvenliğini sağlamak maksadıyla, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi gereğince, sivil vatandaşların zarar görmemesi amacıyla 13 Kasım 2016 günü saat 05.00'dan itibaren duyurulan yasaklama kararı 14 Kasım 2016 günü saat 05.00'dan itibaren kaldırılmıştır. Vatandaşlarımıza kendilerinin can ve mal güvenliğinin sağlanması için uygulanan yasağa uydukları için teşekkür ederiz."

DHA-Genel - Türkiye-Diyarbakır - DHA

=====================================================

4)ENGELLİ KIZA TECAVÜZLE SUÇLANAN LİSELİ, DNA TESTİYLE AKLANDI

MUĞLA'nın Dalaman İlçesi'nde, doğuştan işitme engelli, işitme cihazı yardımıyla duyabilen 14 yaşındaki ortaokul öğrencisi B.Ş.'ye okul arkadaşlarıyla gittiği piknikte tecavüz edip, hamile bıraktığı ileri sürülen 15 yaşındaki lise öğrencisi B.A.'nın İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı'ndan gelen DNA testi sonuçlarından suçsuz olduğu ortaya çıktı. Ortaca Cumhuriyet Savcılığı, Adli Tıp Kurumundan gönderilen "DNA testinde ceninin biyolojik babasının suça sürüklenen çocuk B.A. olmadığı belirlenmiştir" raporu üzerine şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Avukat Serap Yalılı, müvekili B.A.'nın mağdur olduğunu belirtip, haklarını yasal yollardan arayacaklarını söyledi. Doğuştan yüzde 100 işitme engelli B.S., 4 yaşına geldiğinde İzmir'deki bir hastanede ameliyat oldu. İki yıl sonra da sağ kulağının arkasına cihaz takılıp, derisinin altına çip yerleştirildi. Ancak, 1500 TL değerindeki cihaz, 2007 yılında bozuldu ve yerine yenisinin temin edilememesi nedeniyle duyamayan ve okulunda da arkadaşlarından kalan B.Ş.'nin dramı, yerel ve ulusal basında haber oldu. Haber ardından Türkiye'nin çeşitli illerinden yardımseverler o dönemde bir lokantada 700 lira ücretle çalışan 44 yaşındaki bedensel engelli baba İsmail Ş. ve 40 yaşındaki anne Ayşe Ş.'ye ulaşarak maddi yardımda bulundu. Yapılan 3 bin 200 liralık yardımla B.Ş.'ye yeni bir işitme cihazı takıldı. B.Ş., işitme cihazının takılmasıyla birlikte hızla konuşmayı ve okumayı öğrendi.

PİKNİKTE KABUS

Şu an ortaokul 8'inci sınıf öğrencisi olan konuşmakta biraz güçlük çekse de derslerinde çok başarılı olan B.Ş.'nin yaşamı geçen mayıs ayında bir grup kız arkadaşıyla gittiği Dalaman yakınlarındaki ormanlık alandaki piknikte kabusa döndü. Piknikte B.Ş., tecavüze uğradı. Korkup ailesine yaşadıklarını anlatamayan B.Ş., okula da bir süre gitmedi. Ancak, Ayşe Ş., kızı B.Ş.'nin adet görmediğini fark edince gerçek ortaya çıktı. Ayşe Ş., eşi İsmail Ş. ile kızını götürdüğü Ortaca Devlet Hastanesi'nde kızlarının 39 günlük hamile olduğunu öğrenince şoke oldu. Pedagog eşliğinde Dalaman İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesine başvurulan B.Ş. mahkeme kararıyla kürtaj oldu. B.Ş.'nin ifadesinden yola çıkan polis kıza tevacüz ettiği öne sürülen Köyceğiz Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi öğrencisi B.A. ile yanlarındaki kız arkadaşları E.E.'nin ebeveynlerinin gözetiminde ifadelerini alıp, serbest bıraktı. B.Ş. ve tecavüz ettiği öne sürülen B.A.'dan DNA testi için kan ve kıl örnekleri alındı. Kızı B.Ş.'nin DNA testi sonucu gelirken, B.A.'nın test sonuçlarının halen gelmediğini ve adli soruşturma sürecinde bir şey yapılmadığını ileri süren İsmail Ş., bir süre duruma isyan etti. Babanın bu isyanı da yerel ve ulusal basında haber oldu.

"DNA TESTİ SONUCU TEMİZ ÇIKTI"

B.Ş.'ye tecavüz etmekle suçlanan B.A.'dan alınan kan ve kıl örneklerinin İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı'ndaki ceninin karşılaştırılarak yapılan DNA testinin sonuçları da kasım ayı başında Ortaca Cumhuriyet Savcılığı'na ulaştı. Savcılığa ulaşan raporda, "DNA testinde ceninin biyolojik babasının suça sürüklenen çocuk B.A. olmadığı belirlenmiştir" denildi. Rapor üzerine Ortaca Cumhuriyet Savcısı Ragıp Güllü, B.A.'nın suçu işlediğini gösteren kesin, inandırıcı ve yeterli delil elde edilmediği, mağdur ve müştekinin soyut iddiaları dışında hiçbir iz ve emareye rastlanmadığı gerekçesiyle geçen 8 Kasım'da kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Müvekkili B.A.'nın suçsuzluğunun İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı'ndan gelen DNA testi sonucunda ortaya çıktığını belirten Avukat Seralp Yalılı, şöyle dedi:

"Müvekkilim hakkında daha önce basında yer alan haberler sonrasında yaşadığı Dalaman ve okula gittiği Köyceğiz'de bir çok kez saldırıya uğradı, tehditlere maruz kaldı. Hatta son 15 gündür okul idaresinin de izni ile okula da gitmiyor. Herkes ona suçlu gözüyle bakıyordu. Ancak, B.Ş.'ye tecavüz edenin o olmadığı ortaya çıktı. Dava açıp, biz de yasal yollardan hakkımızı arayacağız."

"SORUMLULARI BULUNUP, KANUN ÖNÜNDE HESAP VERECEK"

Muğla Valisi Amir Çiçek de, fail hakkında gerekenin yapılacağını ifade ederek "Aileyi de mağdur etmeyeceğiz. Hepimizi rahatsız eden bu durumun yapan kişi veya kişiler kimse cezalarını çekecekler. Bu olay okulda olmamış bu istenmeyen bir durum. Yapan veya yapanlar kanun önünde hesap verecekler ve yargıda karşılığı ne ise cezalarını çekecekler. Biz de konu ile yakından ilgileniyoruz. Kızımıza gerekli her türlü konuda ve psikolojik desteği sağlıyoruz. Bu konuda babanın yargıda gecikme olduğu konusunda şikayetleri var. Savcılarımızla gerekli çalışmaları tamamlamak üzere oldukları konusunda fikir alışverişinde bulunduk, en yakın sürede bir çözüme kavuşacak ve suçlular cezasını çekecekler" dedi.

"SUÇLU KİMSE YARGI ÖNÜNE ÇIKARTILSIN"

Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararı üzerine İsmail Ş., "Peki, benim kızımın durumu ne olacak? Adalete sonunan kadar güveniyorum. Kızımın mağduruyetinin giderilmesi için kim suçlu ise bulunup, yargı karşısına çıkartılıp, hakettiği ceza verilsin. Başta kızım olmak üzere ailecek psikolojimiz bozuldu, uyku uyuyamıyoruz. Olay gününde orada olan başka bir kaç erkek çocuk daha varmış, onların ortaya çıkartılmasını istiyoruz" ded

Görüntü Dökümü

---------------------

-DNA testi temiz çıkan B.A.'nın fotoğrafı

-Tecavüze uğrayan işitme engelli B.Ş.'nin fotoğrafı

-B.A.'nın avukatı Avukatı Seralp Yalılı ile röp.

-B.Ş.'nin babası İsmail Ş. ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Cihan KAYA/ DALAMAN (Muğla),

================================================

5)TEK KİŞİLİK ORKESTRA

ELİYLE GİTAR, AĞZIYLA MIZIKA, AYAKLARIYLA DAVUL VE ZİL ÇALIYOR

İZMİR'de bir AVM'de eliyle gitar, ağzıyla mızıka, ayaklarıyla davul ve zil çalarak adeta tek kişilik bir orkestra gibi müzik ziyafeti çeken Uğur Taşkın, şaşkın bakışları üzerine toplarken büyük alkış alıyor.

İzmir'de açık alanı olan bir AVM'de müzik yapan Uğur Taşkın, yurtdışında gördüğü müzik yapma modelini kendisi için tasarladı. 15 yıl önce aldığı gitarı internetten, kitaplardan, CD'lerden destek alarak kendi kendine çalmayı öğrenen Taşkın, bir gün internette Hırvat bir müzisyeni ayağında tef, ağzında mızıka ve elinde gitar çalarken gördü ve çok hoşuna gitti. Zaman içinde internet aracılığıyla 'one man band' denilen sistemle müzik yapanları inceledi ve bunu denemeye karar verdi. Taşkın, şunları söyledi:

"Önce bas drum (orkestrada pedalla çalınan büyük davul) aldım. Daha sonra snare drum (trampet), crash cymbal(büyük zil), hi-hat cymbal (davul standart setabında en solda bulunan ve bir pedalla açılıp kapatılabilen üst üste iki zilden oluşur) ve mızıkamı alarak kendi kendime çalışmaya başladım. Tabii ensrümanların kullanım şekliyle de oynadım. Örneğin trampeti de pedalla çalınır hale getirdim. AVM'de kendimi bu şekilde sevdirdim. Tek başıma olduğum için taşımak ve kurmakta zorlansamda, çok severek yaptığım bir iş. Her geçen gün daha neler katabilirim diye de durmadan araştırıyorum. Amacım yurt dışında yaygın, Türkiye'de çok nadir olduğu için, elimden geldiğince bunu insanlara yaymak, sevdirmek ve içlerindeki müzik aşkını çıkarmak istiyorum. Bu yüzden hem tatil zamanlarımda hem de iş çıkışlarında kendime zaman ayırıyor ve kendimi dışarı atıyorum."

Görüntü Dökümü

----------------------

Tek kişilik Bando Görüntü dökümü

Müzik icra ederken

(Haber-Kamera : Mehmet KURT-İZMİR/DHA

============================================================

6)HASTALARIN UMUDU BU AĞAÇTA YEŞERİYOR

ÇANAKKALE'de bir aile sağlığı merkezi çalışanlarının, farkındalık yaratmak amacıyla hazırladığı örnek projede, duvara çizilen kuru bir ağaç, 'Organ Bağışına Sen de El Ver' temasıyla bağış sayısını arttırdı. Her bağışçının eli bir yaprak olup kuru ağacı yeşertirken, organ nakli bekleyen hastaların umutlarını da yeşertiyor. Esenler Mahallesi sakinlerine hizmet veren Cevatpaşa Aile Sağlığı Merkezi, organ bağışı konusunda oluşturduğu farkındalık projeleriyle, son 1 yılda 300 civarında organ bağışı alarak dikkatleri üzerine çekti. Cevatpaşa Aile Sağlığı Merkezi çalışanları, 3-9 Kasım tarihlerindeki Organ Bağışı Haftası'nda da, tüm Türkiye'ye örnek olacak bir farkındalık projesine imza attı. Aile Sağlığı Merkezi ekibi, organ bağışı sayısını arttırmak için neler yapabileceklerini konuşurken, ortaya 'Organ Bağışına Sen de El Ver' temalı Bağış Ağacı projesi çıktı. Aile Sağlığı Merkezi'nde hemşire olarak görev yapan ve aynı zamanda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezun olan Çiğdem Yelliler Arslan, merkezin giriş kapısının yanındaki duvara kuru bir ağaç resmi çizdi. Ağacın yanına, 'Organ Bağışına Sen de El Ver' yazısı yazıldı.

Projede, her organ bağışında bulunan kişinin boyanan elini kuru ağacın dallarına basıp, bir yaprak yaparak hem kuru ağacın, hem de bağış bekleyen hastaların umutlarını yeşertmesi amaçlandı. Proje, Çanakkale İl Halk Sağlığı Müdürü Burhan Kütük, Çanakkale İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Deniz Ünsal, Çanakkale İl Organ Nakli Koordinatörü Azem Ülkü, Aile Sağlığı Merkezi doktor ve hemşirelerinin katıldığı etkinlik ile başladı. Kuru olan ağaca hayat vermek için boyanan eller dallara basılıp birer yaprak oldu. Geceleri de ışıklandırılarak aydınlatılan 'Bağış Ağacı'nın görselliği, kısa sürede organ bağışı konusunda farkındalık yaratmaya yetti. İlk gününde, Aile Sağlığı Merkezi'ne yaklaşık 30'a yakın organ bağışı yapıldı.

Cevatpaşa Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli doktor Engin Korkutan, Çanakkale İl Organ Nakli Koordinatörlüğü'nün başarılı çalışmaları neticesinde Çanakkale'nin organ bağışında Türkiye'de ileri sıralarda olduğuna dikkat çekti. Kendilerinin de bu konuda bir farkındalık yaratmak istediklerini belirten Korkutan, "Bu, tüm merkez çalışanlarımızın ortak görüşüyle ortaya çıkan bir farkındalık projesiydi. Projemizi özetleyecek olursak, bu amaç yolunda bir araç olabileceğini düşünerek bir bağış ağacı çizdik. 'Organ Bağışına Sen de El Ver' temasıyla da yola çıktık. Kurumuş bir ağacı, her organ bağışçımızın el iziyle yeşertmeye çalışıyoruz. Amacına ulaştığını düşünüyoruz. İlk çizime başladığımız andan itibaren organ bağışında ciddi bir şekilde artışı gözlemledik. Halkımızı organ bağışı için bekliyoruz" dedi.

Projenin görseli olan kuru ağacı çizen Aile Sağlığı Merkezi'nde hemşire ve aynı zamanda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olan Çiğdem Yelliler Arslan, tüm Aile Sağlığı Merkezi ekibi olarak olgunlaştırdıkları projenin amaçladıkları farkındalığı yarattığını belirterek şunları söyledi:

"Bir gün içinde 25-30 civarı organ bağışı aldık. Halkımızdan, projeye desteğin devamını bekliyoruz. Bu yaşam ağacı bir döngü zaten. Ağacı yaparken de o denge ve döngüyü çizmeye çalıştık. Verdikçe gelecektir. Organ bağışı sadece vermek değildir. Belki bir gün sizin de ihtiyacınız olabilir. Kuru bir ağaçla yola çıktığımız bu serüvende, hayat ağacına yavaş yavaş renk katarak, görsellerle can vererek, el vererek ne kadar çok insana ulaşırsak, o kadar çok farkındalık oluştururuz düşüncesiyle başladık. Çok keyifli, renkli ve yaşama dair bir proje oldu."

Görüntü Dökümü

--------------------

-Aile Sağlığı Merkezi'nden görüntü

-Duvardaki Bağış Ağacı'ndan görüntü

-Bağış Ağacı'na boyanan ellerle yaprak yapılmasından görüntü

-Cevatpaşa Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli doktor Engin Korkutan ile röp.

-Projenin görseli olan kuru ağacı çizen Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli hemşire Çiğdem Yelliler Arslan ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Burak GEZEN/ ÇANAKKALE,

========================================================

7)ERASMUS KA2 PROJESİ ANLATILDI

BURDUR'da 5 ülke ortaklığında yürütülen Mesleki Eğitimde Yenilik Geliştirme/Yenilik Paylaşımı Projesi'nin tanıtımı yapıldı.

Burdur Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Avusturya, Romanya, İtalya, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye ortaklığında yürütülen Erasmus KA2 'Mesleki Eğitimde Yenilik Geliştirme/Yenilik Paylaşımı Projesi' kentteki Mesleki Eğitim Lisesi öğretmenlerine tanıtıldı. Burdur Fen Lisesi 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantıya İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Süleyman Çakıcı, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Eğitim Fakültesi Dekanı ve Proje Danışmanı Prof. Dr. Sibel Karakelle ile öğretmenler katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Karakelle, uluslararası ortaklıklarla Erasmus KA2 projelerinin yaygınlaştırılabileceğini, bu tür projelerde değişim sürecinin daha verimli olduğunu, projelerin başvuru ve yönetim sürecinde ise MAKÜ Burdur Gelişim Enstitüsü'nün bütün kurumlara destek verdiğini belirtti.

Daha sonra proje koordinatörleri Yasemin Çakıcı, Gülizar Güzel ve Tuğba Özsarı, projenin uygulaması hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

Sibel Karakelle'nin konuşması,

Salondan detay,

182 MB/// 05.43"

Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,