TIR'a çarpan otobüste sürücü öldü, 10 yolcu yaralandı
DÜZCE'de TEM yolunda emniyet şeridinde park halindeki TIR'a arkadan çarpan yolcu otobüsünde sürücü öldü, 10 yolcu yaralandı.
Kaza, sabah 07.00 sıralarında TEM'in Kaynaşlı Türsan Tesisleri mevkisinde meydana geldi. Siirt'ten İstanbul'a giden Rıdvan Erol yönetimindeki 50 DK 539 plakalı yolcu otobüsü, iddiaya göre dinlenme tesisinden çıkıp TEM'e girdiği sırada emniyet şeridinde park halinde duran Zafer Güngör'ün kullandığı 38 YC 381 plakalı tuğla yüklü TIR'a arkadan çarptı. Otobüste sıkışan sürücü Rıdvan Erol hayatını kaybetti. Otobüsün ön tarafında oturan ve araçta sıkışan Adem Atik ile birlikte 10 yolcu yaralandı. Adem Atik, Düzce Belediyesi itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla araçtan çıkarıldı. Adem Atik ve diğer yaralılar, kentteki hastanelere kaldırıldı. Sürücü Rıdvan Erol'un cesedi de çıkarılarak hastane morguna kaldırıldı. Kaza nedeniyle TEM'in bir şeridi bir süre ulaşıma kapatıldı. Otobüsün kaldırılması ardından ulaşım normale döndü. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
-Sıkışan yolcunun kurtarılma çalışması
-Yaralılara müdahale
-Otobüs ve TIR'dan detay
-Kaza yeri
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,
======================================
Kayseri merkezli 11 ilde FETÖ operasyonu: 79 gözaltı (Yeniden) (2)
KAYSERİ merkezli olarak Fethullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik haklarında gözaltı kararı verilen 79 kişi için bu sabah 11 ilde operasyon başlatıldı.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekiplerinin başlattığı operasyon Kayseri'nin yanı sıra İstanbul, Ankara, Bursa, Elazığ, Yozgat, Konya, Bitlis, Adıyaman, Sakarya ve Aksaray'da yürütülüyor. Operasyonda, aralarında FETÖ'nün Sosyal Güvenlik Kurumu sorumlusu ve bir noterin de bulunduğu 79 kişi için gözaltı işlemi yapılırken evleri ve işyerleri de aranıyor.
ESKİ EMİR SUBAYI DA GÖZALTINDA
Bu arada 15 Temmuz kalkışmasının sorumluları arasında yer aldığı gerekçesiyle tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve Yüksek Askeri Şura üyesi Orgeneral Akın Öztürk'ün, Kayseri'de Tümgeneral rütbesiyle görev yaptığı sırada emir subaylığını yapan emekli astsubay A.Ü. de gözaltına alındı.
Emekli astsubay A.Ü.'nün darbe gecesi Orgeneral Akın Öztürk ile yaptığı görüşmeler nedeniyle Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alındığı belirtildi.
İki hastanede yüzden fazla kişi yemekten zehirlendi
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
-Adli Tabipliğe getirilen zanlılar
-Zanlıların Adli Tabiplikten çıkarılışı
-Genel detaylar
Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ DHA)
=========================================
İzmir'de özel güvenlik görevlilerine yeni FETÖ operasyonu
25 özel güvenlik görevlisine FETÖ'den gözaltı
İZMİR'de FETÖ/PDY'ye yönelik sürdürülen soruşturmada, terör örgütüyle bağlantısı olduğu saptanan silah taşıma yeterlilik belgeleri de bulunan 25 özel güvenlik görevlisi gözaltına alındı. Zanlıların gizli haberleşme programı ByLock'u kullandıkları, örgüte maddi destek sağladıkları öğrenildi. Bu arada geçen 1 Kasım'da yapılan ilk operasyonda, 23 özel güvenlik görevlisi gözaltına alınmıştı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturmasında, özel güvenlik görevlilerine yönelik operasyon düzenlendi. İzmir merkezli Manisa, Şanlıurfa ve Mardin illerinde belirlenen 33 adrese operasyon yapıldı. İzmir Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 25 özel güvenlik görevlisini gözaltına aldı. Görev yaptıkları alanlarda silah taşıma yeterlilik belgeleri de bulunan kişilerin, gizli haberleşme programı ByLock'u kullandıkları, örgüte maddi destek sağlayıp toplantılarına katıldıkları öğrenildi. Ayrıca arama yapılan evlerde, örgüt lideri Fetullah Gülen'e ait kitaplar, örgütsel dokümanlar bulundu. Bu arada geçen 1 Kasım'da yapılan ilk operasyonda, aynı suçlamalarla ilgili 23 özel güvenlik görevlisi gözaltına alınmıştı. Bu kişilerin sorgularının Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sürdüğü açıklandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Operasyondan görüntü.
Haber-Kamera: İZMİR
==============================================
FETÖ'den 11 şüpheli adliyeye sevk edildi
ANTALYA'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında bir itirafçının verdiği bilgiler üzerine gözaltına alınan 11 şüpheli adliyeye sevk edildi.
Emniyetteki sorguları tamamlanan 2'si ordu mensubu, 7'si emniyet mensubu, 2'si de sivil 11 şüpheli, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekiplerince adliyeye sevk edildi. Plastik kelepçeyle elleri bağlanan şüphelilerin, öğrencilik yıllarında FETÖ'ye ait evlerde bir araya gelip TSK'nın ve emniyetin sınavlarına sokularak bu kurumlara sızdıkları iddia edildi. Şüphelilerin suçlamaları reddettiği belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
Şüphpelilerin adliyeye getirilişi
Şüphelilerin araçtan inerken görüntüleri
Elleri plastik kelepçeyle bağlı olan şüpheliler
Şüphelilerle ilgili klasörlerin bir sivil polis tarafından adliyeye götürülüşü
Haber- Kamera: Mustafa KOZAK/ANTALYA,
==============================================
Çifte nakille spora devam
SPOR akademisi mezunu 30 yaşındaki Mehmet Tolanvağa'ya 4 yıl içinde kardeşi 27 yaşındaki Cengiz Tolanvağa karaciğerinin bir parçasını, daha sonra da babası 58 yaşındaki İbrahim Tolanvağa bir böbreğini vererek can aşısı oldu. Tolanvağa, nakil öncesinde olduğu gibi nakillerden sonra da spora devam etti. Hem futbol ve halk oyunları oynayan hem de iki futbol takımını çalıştıran Tolanvağa, "Spor yaparak, yaptırarak eskisinden daha sağlıklıyım" dedi.
Mehmet Tolanvağa, 20 Haziran 1986 tarihinde Denizli'nin Buldan ilçesinde çiftçilik yapan Şengül- İbrahim Tolanvağa çiftinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Üç yıl sonra aileye Cengiz katıldı. Mehmet hem okudu, hem çiftçilik yapıp baba mesleğini öğrendi. Spor tutkunu olan Mehmet Tolanvağa, 2005/2006 öğretim yılında, kardeşi Cengiz de üç yıl sonra Muğla Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nu kazandı. İki kardeş her fırsatta anne babasını ziyaret ederken, Mehmet Tolanvağa, Nisan 2011'de bir hafta sonu tatilinde gittiği Buldan'da mantar toplayıp yedi, zehirlenip komaya girdi. Mantarı Mehmet Tolanvağa dışında kimsenin yememesi büyük şans olurken, talihsiz genç Denizli'ye ardından İzmir'e gönderildi. Yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Tolanvağa, karaciğer nakli için İzmir Kent Hastanesi'ne sevk edildi. Mehmet Tolanvağa'ya kardeşi Cengiz Tolanvağa donör oldu. Cengiz'den alınan karaciğer parçası 6 Mayıs 2011 tarihinde Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip tarafından Mehmet Tolanvağa'ya nakledildi. Üniversitenin son sınıfındayken geçirdiği karaciğer nakli yüzünden uzayan okulunu 2012'de bitiren Mehmet Tolanvağa, Almanya'ya gitti, çeşitli işlerde çalıştı, Türkiye'ye gelip girdiği KPSS sınavını kazadı. Çanakkale Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne futbol antrenörü olarak atanınca 2014 Ağustos'ta yurda döndü, çalışmaya başladı.
BÖBREK BABADAN
Ancak talihsizlikler Mehmet'in yakasını bırakmadı ve genç sporcunun bu kez de böbrekleri iflas etti. Böbrek rahatsızlığı ortaya çıkınca tayin isteyerek İzmir'e gelen Mehmet Tolanvağa'ya bu kez babası İbrahim Tolanvağa donör oldu. Kasım 2015'te, Antalya'da bir arkadaşının çalıştığı hastanede nakil olan Mehmet Tolanvağa, baba böbreğiyle diyalize mahkum olmaktan kurtuldu. Çift nakille iki kez yeni hayatların kapısı açılan Mehmet Tolanvağa böbrek naklinden üç ay sonra futbol antrenörü olduğu İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ndeki işine döndü.
HAYATI SPOR
Profesyonel olarak nakil öncesinde Buldanspor'da, öğrenciyken Muğla Akyaka'da futbol oynayan, karaciğer nakli sonrası Almanya'da lisanslı futbolcu olan Mehmet Tolanvağa, "Hayatım spor" dedi. Tesadüf eseri Buldan Lisesi'nde öğrenciyken beden eğitimi öğretmeni Elif Kibrit'in şimdi görev yaptığı Buca Meslek Teknik Lisesi'nde çalışmaya başlayan Mehmet Tolanvağa, bu okulda kız futbol, Karabağlar imam Hatip Ortaokulu'nda da hem erkek futbol takımının antrenörlüğünü yapıyor, hem de halk oyunları ekibini çalıştırıyor. Mehmet Tolanvağa, haftanın belli günlerinde de halı sahada kardeşi Cengiz Tolanvağa ve arkadaşlarıyla maç yapıyor, Katre Dans Sanat Merkezi'nde hem halk oyunları oynuyor hem ekip çalıştırıyor.
"SPORDAN BESLENİYORUM"
4 yılda iki kez nakil geçirdiğini antrenman sırasında röportaj yapılırken öğrenen öğrencilerine büyük şaşkınlık yaşatan Mehmet, "85 yaşımdaki dedem hala mantar toplar yer. Ben de zehirli mantarı bildiğimi sanıyordum, ölümden döndüm. Nakile kadar yoğun bakımda geçen süreci hiç hatırlamıyorum. Nakil sonrasında da elbette zor günlerim oldu. Ama karaciğer naklinden sonra hasta yatağımda bile hastanenin çimlerine bakar, yeşil sahalara dönmeyi hayal ederdim. Hayallerimin peşinden gitmeyi hiç bırakmadım. Almanya'ya gittiğimde Neustadt Türkgücü takınında profesyonel olarak futbol oynadım. Nakilli olduğumu söyledim, sağlık kontrolüne gönderdiler, futbol oynayabilir raporu verildi. Şimdi de sporla dolu bir yaşamım var. Hem meslek hem hobi olarak spor yapıyorum, sporla eskisinden daha sağlıklıyım. Nakil olanlara önerim bir kenara çekilmeyi değil hayatın içine girmeyi seçsinler" dedi.
HAYATIMIN KARARI
Öte yandan karaciğerinden bir parça verdiği ağabeyi gibi sporcu olan, beden eğitimi öğretmenliği yapan, futbol takımında ve halk oyunları ekbinde oynayan Cengiz Tolanvağa, "Ağabeyime donör olarak hayatımdaki en önemli kararı vermişim. Hayatımda hiçbir şey değişmedi. Zaten doktorlarım da verici olduktan sonra hayatımın değişmeyeceğini söylemişti. Bunu bizzat yaşadım" diye konuştu.
İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Kılıç da şunları söyledi: "Mehmet bize sevk edildiğinde mantar zehirlenmesine bağlı akut karaciğer yetmezliği tablosundaydı. Bu hastalar ani gelişen ve hızlı seyreden karaciğer yetmezliği olduğu için kısa sürede nakil yapılmazsa hızlıca kaybedilecek hastalar grubudur. O nedenle Mehmet'e acil olarak karaciğer nakli yaptık, problem olmadan sağlığına kavuştu. Hastalar kronik ya da akut karaciğer yetmezliği olsun nakil öncesi dönemde oldukça hasta durumdalar, nakil sonrasında normal sağlıklarına kavuştuklarında spor dahil tüm aktiviteleri normal insanlar gibi yapabilirler. Dünyada sporcu olup karaciğer böbrek nakli olup profesyonel spor yaşamına dönen örnekler var. Mehmet de böyle bir örnek. Bütün hastalarımızı nakil sonrasında her türlü aktiviteyi, sporu yapmaya teşvik ediyoruz. Nakilden sonra onları yeni bir hayat, sağlıklı bir hayat bekliyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Mehmet Tolanvağa, kardeşi ile birlikte halı sahada futbol oynarken
-Genel- detay görüntüler
-Mehmet ve Cengiz ile röp.
-Mehmet okulda kız takımını çalıştırırken, genel- detay görüntü
-Öğrencilerden Aleyna Nur Arslan (sarışın) ve Nilay Yaramaz (esmer) ile röp.
-Beden eğitimi Öğretmeni Elif Kibrit ile röp.
-Mehmet, halk oyunları ekibi ile birlikte bir düğünde solo zeybek oynarken
Haber -Kamera: İZMİR,
======================================================
Arıcılar göç yolunda
Muş'ta sezonu tamamlayan arıcılar, kışı geçirmek üzere Akdeniz Bölgesine göç etmeye başladı. Arıcılar Kooperatifine kayıtlı 276 yerli arıcının bulunduğunu belirten ve 17 yıldır arıcılık yapan Cemil Tosun, "Her yıl ilkbaharda Muş Ovası'na dolduran arıcılar sonbaharla birlikte Akdeniz bölgesine göç eder. Bu yıl bal verimi çok iyiydi. Ben arılarıı yıllardan beri Hatay'a götürüyorum. Yazın olduğu gibi umarım kış da verimli geçer" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------
-Arı kovanlarının traktörlerle dağdan getirilmesi
-Arı kovanlarının kamyona yüklenmesi
-Arıcılarla röportaj
-Muş ovasındaki arı kovanlarından detaylar
Haber-Kamera: Eser AYDIN/ MUŞ,
=========================================
Türkiye'nin 2'inci akıllı binası Mardin'de
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Mardin, Siirt, Batman ve Şırnak'ın kalkınması için kurulan Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA), Türkiye'nin 2'inci akıllı kamu kurumu binasını Mardin'de inşa etti. Bir hafta önce yeni binasına taşınan DİKA'nın hizmet binası, Türkiye'nin kendi kendine yetebilen 2'inci ekolojik kamu hizmet binası oldu. Türkiye'nin çevre dostu yeşil bina 'Leed Gold Sertifikası' alan ikinci kamu hizmet binası olan DİKA yeni hizmet binası 12 milyon liraya mal oldu.
BİNA ENERJİSİNİ KENDİSİ ÜRETİYOR
Resmi açılışı önümüzdeki günlerde yapılacak olan bina hakkında bilgi veren DİKA Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, binada kullanılan enerjinin verimli olması, binanın çevre ile dost olması, iklimlere göre binanın kontrollü olarak ısıtılması, soğutulması, su kaynaklarının verimli kullanılması, doğa ile uyumlu bir tasarıma sahip olması gibi özelliklerin yer aldığını belirterek, hizmet binasının, "akıllı bina" diye tabir edilen teknolojik ve çevre dostu bir yapı ile çevreci bir kimliğe sahip olduğunu söyledi. Bina için işletme maliyetlerini düşürecek tasarımlar yapıldığını hatırlatan Altındağ, "Dış cephede kullanılanan, 'Double Fassade' sistemi ile ofisin havalandırmasında taze ve doğal havadan maksimum fayda sağlanıyor. Böylece yapıdaki toplam enerji tasarrufu yüzde 65'e ulaşıyor. Ofis çatısında yer alan kristalize fotovoltaik güneş pilleri ve merpen evi üzerinde yer alan sıcak su üreten güneş kolektörleri sayesinde bina enerjisini kendisi üretiyor" dedi. "Akıllı bina" diye tabir edilen teknolojik ve çevre dostu yapının, çevreci bir kimliğe sahip olduğunu ifade eden DİKA Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ, şöyle konuştu:
YÜZDE 50 ENERJİ TASARUFU
"Uzun süreden beri üzerinde çalıştığımız kurum binamız için sürdürülebilir mimarlık çerçevesinde, hem işletme maliyetlerini düşürecek tasarımlar yapılmış olup, hem de yapının değerine de katkı sağlayacak ensturmanlar düşündük. Ofis blokların dış cephelerinde double fassade sistemi kullanılacaktır. Double fassade, sistemi sayesinde ofislerin havalandırmalarında taze ve doğal havadan maksimum fayda sağlanacaktır. Bahsi geçen zone, yaz, bahar, kış ile gece-gündüz senaryolarına göre farklı çalışacak ve bu sayede yüzde 50 enerji tasarrufu sağlanacak ve yapıdaki toplam enerji tasarrufu yüzde 65'leri bulacaktır ki, böyle bir yapı için çok önemli bir pozitif değerdir. Dünyada da buna benzer sürdürülebilir mimarlık örneklerine nadiren rastlamakla birlikte Türkiye'de ilk olacaktır. Çatılarda ve peyzajda yerel bitkiler kullanılması düşünülmüş olup, ofis çatısında kristalize fotovoltaik güneş pilleri, merdivenevi üzerinde de sıcak su üreten güneş kolektörleri düşünülmüştür. Böylece enerjisinin bina kendi kendine üretebiliyor. Binada kullanılacak Photovoltaik güneş pilleri sayesinde yapı enerjisini kendi kendine sağlıyor. Yerel malzemeler, doğal havalandırmadan azami, faydalanma, ısı geri kazanımlı klima santralleri ve bisiklet park yerleri sayesinde Karbondioksit salınımını minumum düzeyde tutacak çalışmalar yapıldı. Yağmur ve atık suların arıtılarak bir depoda toplanması ve bahçe sulaması ve rezervuar sularında kullanılması öngörülmüş ve yeri projede ayrılmıştır. Aydınlatma elemanları için, gün ışığına duyarlı bir otomasyon sistemi uygulanmış olup, çevre aydınlatmalarının tamamı güneş enerjilidir."
LEED NEDİR?
DİKA ana hizmet binası ile hedeflerinin LEED Gold sertifikası almak olduğunu, bu belgeyi almanın da mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Altındağ, "LEED Gold Sertifikası, yüksek dereceden sürdürülebilir bir bina anlamını taşımaktadır. Bu sertifika ABD'deki Çevre Dostu Binalar Konseyi tarafından geliştirilen bir dizi kriterler listesidir. 1998'den beri verilmekte olan LEED sertifikası için bugün 15 binden fazla proje kayıtlı bulunmaktadır ve ülkemizde de hızla tanınmaya başlamıştır" şeklinde konuştu. Bölgenin güneş enerjisinden en çok faydalanabilecek coğrafyada olunmasına rağmen bu potansiyelin kullanılamadığını savunan Altındağ, güneş enerjisinin tüm kamu kurumlarında kullanılması için de bir dizi çalışma başlatacaklarını ve bu alanda proje hazırlayacaklarını da söyledi.
Türkiye'de çevre dostu yeşil bina "Leed Gold Sertifikası" alan ilk kamu binasının ise Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlık konutu olduğu belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Binadan görüntü
Binada kullanılan sistemler
Yılmaz Altındağ'ın konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN, -
=====================================================
Diyarbakırlı mucidin son icadı: Gün ışığından 1 kw enerji üreten şapka
DİYARBAKIR'ın Bismil İlçesinde yaşayan ve daha önce cep telefonlarının ekranını görünmez kılan çip takılı özel tasarım gözlük yapan Celal Göger, bu kez çizgi film karakteri "Müfettiş Gatget"ten aldığı ilhamla sadece gün ışığından 1 kw enerji elde edebilecek bir şapka yaptı. Ürettiği şapkanın adına kendi isminin baş harfi ve soyadı olan, "Cgoger" ismini veren Göger, elde ettiği enerji sistemi ile bir hafta boyunca doğada kalacak olanların laptop, akıllı telefon ve tüm elektronik cihazlarına yetecek düzeyde enerji sağlayabileceğini söyledi. Diyarbakırlı mucit Celal Göger, "İmkan verilmesi halinde bu sistemi çok daha geliştirebilirim" diye konuştu.
ELEKTRİĞİ OLMAYAN KÖYDE DOĞDU, KENDİNİ YENİLEYEN ENERJİ ÜRETTİ
Bismil ilçesinde cep telefonu bayiliği ve tamirciliği yapan ve daha önce daha önce cep telefonlarına Kürtçe yazılım yükleyen, cep telefonlarının ekranını görünmez kılan çip takılı özel tasarım gözlük yapan, çakmaklı kol saati yapan Celal Göger, bu kez çizgi film karakteri "Müfettiş Gatget"ten aldığı ilhamla sadece gün ışığından 1 kw enerji elde edebilecek bir şapka yaptı. Bismil İlçesi'ne bağlı Yukarı Sallat Köyü'nde çiftçilik yapan 10 çocuklu bir ailenin 5'inci çocuğu olarak dünyaya gelen Göger, Kendi imkanlarıyla kurduğu atölyede 4 ay süren bir çalışma sonunda fötr şapkanın içerisinde, geliştirdiği bir sistemle, gün ışığından yararlanarak 1 kw kapasiteli enerji üretebildiğini söyledi. Çizgi film karakteri "Müfettiş Gatget'"n aldığı ilhamla bu sistem üzerinde çalışmaya başladığını belirten Göger, "Bunu yaparken daha önce izlediğim çizgi film kahramanı Müfettiş Gatget'ten esinlendim. Şakpasından çıkardığı türlü icatlarla kötü karakterlerin korkulu rüyası oluyordu. Ben de burdan yola çıkarak Cgoger sistemini icat ettim. Şu an yaklaşık 1 kw enerji depolama sistemini geliştirdim. Noter kanalı ile fikri ve snai haklarının bana ait olduğunu güvence altına aldım. Ancak bunun global patentini alabilmek için yaklaşık 40 bin dolar paraya ihtiyacım var. Yada resmi bir üniversite kanalı ile başvurmak gerekiyor" diye konuştu.
Geliştirdiği sisteme adının baş harfi ve soyadı olan, "Cgoger" adını verdiğini ifade eden Göger, "Ben doğduğum yıl bizim köyde elektrik yoktu. İlkokulu elektriksiz köyümüzde okudum. Orta ve liseyi de dışardan girdiğim sınıflarla bitirdim. Aklımda sürekli yeni icatlar, yeni buluşlar yapmak geçiyor. Son olarak kendi kendini yenileyen bir enerji üzerinde çalıştım ve Cgoger ismini verdiğim sistemi geliştirdim. Cgoger sistemi, bir hafta boyunca dışarda kalacakların, tüm enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede enerji üretiyor. Sürekli kendi enerjisini yenilediği için de bu süre daha da uzayabilir. Aynı anda çoklu şarj kablolarıyla aynı anda laptop bilgisayarlar, akıllı cep telefonları, el fenerleri, hatta fötr şapkanıza takacağınız mini vantilatörle bile sıcak havalarda serinleyebilirsiniz"dedi.
"İMKAN VERİLİRSE SİSTEMİN İŞLEVİNİ ARTTIRABİLİRİM"
İmkan tanınması halinde Cgoger sistemini daha da geliştirebileceğine inandığını anlatan Celal Göger, "Noter kanalı ile bu sistemin bana ait olduğunu güvence altına aldım ama global patentini almak için 40 bin dolar gerekli. Benim bunu ödeyecek gücüm yok. Yada resmi bir Üniversitenin görevlisi olarak patent başvurusu yapılabilir. Bana gerekli imkanların tananması halinde Cgoger sistemini daha da geliştirebileceğime inanıyorum. Boyunu küçültüp, işlevini daha da arttırabilirim. Yaptığım icatlarla ilgili bir çok ülkeden teklif aldım. ama ben bütün çalışmalarımı burada, kendi ülkemde, kendi bölgemde yapmak istiyorum. Almanya hükümeti tanıdık bir Türk vatandaşı aracılığıyla bana teklifte bulundu fakat ben kabul etmedim. Dicle Üniversitesi büynesi altında projelerimi uygun bir zeminde gelirtirmek adına yetkililerden destek bekliyorum"dedi.
"DİYARBAKIR ÇATIŞMA İLE DEĞİL BİLİM VE TEKNOLOJİYLE ANILSIN"
Diyarbakır'ın çatışma ve terör kültürüyle değil, bilim ve teknolojiyle anılması için büyük çaba harcadığını anlatan Göger, "Diyarbakır'ın çatışma kültürüyle değil, bilim ve teknolojiyle anılmasını istiyorum. Bölgemizdeki, kentimizdeki gençlerin şiddet ortamı ile uyuşturucu maddelerden uzak tutulmasını istiyorum. Bana imkan verilmesi halinde bunu bir proje haline getirerek, gençlere eğitim ve bilim alanında eğitim vermeyi istiyorum. Gençlerin aldığı uyuşturucu maddeler gençlerin beynini robotlaştırıyor. 35 yaşından sonra alzheimer hastalığı başta olmak üzere bir çok kötü hastalıkların pençesine düşebilirler. Düşünce, acı, duygu ve benzeri hissler hepsi yok oluyor. Geleceğimiz çocuklarımızın bilim ve teknolojiye yönlendirlmesi adına da katkı sunacağını düşünüyorum. Köyde 10 dönüm arsam var. Eğer imkan verilirse tamamiyle elektronik bir sanal köy oluşturmak istiyorum. Bu köyde de enerjisini tamamiyle kendi üretecek ve organik tarım, hayvancılık alanında büyük gelişmeye de katkı sunacak"diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Celal Göger'in konuşması
-Celal Göger'in ürettiği Cgoger sistemini göstermesi
-Celal Göger, atölyede sistemi anlatması
-Celal Göger, geliştirdiği sistemle laptop ve akıllı cihazları şarj etmesi
-Göger, kafasındaki fötr şapkasına monte ettiği vantilatörü çalıştırması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet TÜRK-Ahmet ÜN/DİYARBAKIR,
==========================================================
Sıfır otomobil hasarsız ama boyalı çıktı
Erzurum'un Oltu ilçesinde yaşayan Volkan Alkan, satın aldığı sıfır kilometre otomobil hasarsız ama boyalı çıktı.
Otomobili 11 Şubat 2015 günü Erzurum'daki Cihan Otomotiv'den sıfır kilometre olarak 42 bin 400 TL ödeyerek satın aldığına işaret eden Alkan, bir ay kadar önce bazsı bölgelerine boya yapıldığını fark ettiğini bildirdi. Bayinin şikayet üzerine "Getirin bakalım" dediğini, ustalarının da farklı boya ile boyandığını söylediğine işaret eden Alkan, "Yetkili bana 'bu araçla kaza mı yaptın?' dedi. Araçta hiç bir hasar yok. Ben bu araçla kaza yapmış olsam, hasar olmaz mı? Bana, araç 'hasarsız, boyalıdır' diye rapor verildi. Firma otomobili ikinci el olarak 37 bin TL'ye satın alacağını bildirdi. Oysa ben mağdur oldum. Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------
-Otomobilin faturası
-Teknik servisin boyalıdır rapor
-Otomobil
-Volkan Alkan ile röp
Haber-Kamera: Murat AYDIN/ MUŞ,
=======================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?