Bakan Zeybekci, "Bu yılı ihracatta seferberlik yılı ilan ettik"
DENİZLİ Sanayici Tüccar ve İşadamları Platformu'nun düzenlediği Ekonominin Genç Aktörleri Toplantısı'na katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin 2017 yılını ihracatta seferberlik yılı ilan ettiklerini, 2017 yılı ihracat hedefinin 153 milyar dolar olduğunu söyledi. Türkiye'nin her yıl yüzde 5.5 - 6 büyümek zorunda olduğunu belirten Zeybekci, "Türkiye'nin her yerinde bunu yapacağız. 2017 yılını ihracat seferberlik yılı ilan ettik, ihracatta bir canlanma başladı. İlk üç ayda 3.7-3.9 artışa başladık. Türkiye 2017 yılında ihracat seferberliğinin sonuçlarını alacak. 142 milyar dolarlık ihracatımız çok büyük ihtimalle 153 milyar doların üzerinde olacak. 2017 yılından itibaren ihracatın büyümeye net katkı verdiğini görmeye başlayacaksınız. Türkiye artık o istediği büyüme rakamlarına gelecek" diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, bakanlığı ile 27 sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütünün oluşturduğu Denizli Sanayici Tüccar ve İşadamları Platformu'nun birlikte düzenlediği 'Ekonominin Genç Aktörleri' toplantısına katıldı. Anemon Otel'de düzenlenen toplantıya Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin yanı sıra Vali Ahmet Altıparmak, AK Partili Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Platformu Dönem Sözcüsü ve Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan'ın yanı sıra meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile iş dünyasının genç isimleri katıldı. Toplantının açış konuşmasını yapan Denizli Sanayici Tüccar ve İşadamları Platformu Dönem Sözcüsü Uğur Erdoğan, salonda geleceğin bakanları, milletvekilleri, belediye başkanları olduğunu belirterek, "Denizli'nin ihracatını artıracak, Denizli'yi yönetecek gençler burada. Dünya artık güçlünün söz sahibi olduğu, acımasız savaşların yaşandığı bir arenaya dönüşmüş bulunmaktadır. Biz Türkiye olarak tüm hesapların üzerinde kurulduğu coğrafyada mazlumların umuduyuz. Bize umut bağlayanları hayal kırıklığına uğratma hakkımız yok. Bunun için güçlü olmalıyız. Biz de bu yangını söndürmek için elimizden geleni yapmak durumundayız. Türkiye ekonomisinin, dünyanın en büyükleri arasına en kısa sürede katılacağına olan inancımızı belirtmek isterim. Sanayicimizin, ihracatçımızın durumunun daha da iyileştirilmesi için gerekli adımların atılacağına inanıyorum. Denizli, her sorununu çözmek için büyük çaba harcayan bir bakana sahip olduğu için çok şanslı. Bu toplantıları daha geniş katılımlı olarak sürdüreceğiz" dedi.
GENÇLİK YILLARINI ANLATTI
Toplantıya gençlerin gösterdiği ilgiye teşekkür eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, gençleri gördüğünde kendi gençliğini hatırladığını, o yaşlarda hayatı ile ilgili önemli kararlar verdiğini belirterek, " İstanbul'da önemli bir firmada genel müdür yardımcısı olarak çalışırken, Denizli'ye dönme kararı verdim. Cumartesi günü sarı jetonlu telefonla Küçüker Tekstil'in sahibi Besalet Bey'i aradım ve teklifini kabul ettim. Benim Denizli tercihinde bulunduğum 1988 yılında Denizli'nin ihracatı 50 milyon dolardı. 1993'ün ağustosunda Denizli'nin reel sektörde en yüksek maaş alanlardan biri iken ayrılacağımı söyledim. 1994'ün ilkbaharında Turkuaz Tekstil'i kurdum, arkadaşlarımla. Onun için siz gençleri anlıyorum, hissediyorum. Hedeflere karşı sabırsızlığınızı hissediyorum. Ben de aynı şekilde düşünüyordum. 1998 yılına kadar gece gündüz mücadele ettik, ama ne mücadele. 1998'den sonra Denizli için bir şeylerin peşinde koşmaya başladık" dedi.
GENÇLERE ÖĞÜTLER VERDİ
Belediye başkanı olduğunda hiçbir şey bilmediğini öğrendiğini söyleyen Zeybekci, "Belediye başkanı olunca gerçek bürokrasiyi gördüm. Bir işin nasıl olmaz hale getirildiğini gördüm. 2011'de milletvekili olduk, Ankara'ya gittiğimde artık tamamdır, bir şeyler olmuşumdur diye düşündüm. Üç beş ay sonra dedim ki; yine bir şey bilmiyormuşum. Öğreneceğim çok şey varmış. Bunlar birer itiraf. İleride karşılaşacağınız şeyler. Bakan olduktan sonra evet öğreneceğim çok şey varmış dedim. Ömrümün sonuna kadar da öğrenmeye devam edeceğim. Siz gençlere söyleyebileceğim en önemli şey olacak bu. Şunu asla ihmal etmeyin, Denizli'nin geleceği sizsiniz, siz olacaksınız. Denizli, 1980'de Türkiye'nin dış ticaret ihracatını yapar hale geldi. Bugün 3 milyar dolar ihracat yapıyor. Bütün bu yapılanları sizin birinci nesillerinizin değerleriyle yaptık. Bugüne kadar doğruluğu binlerce yıldır test edilmiş olan aile değerlerini sakın ihmal etmeyin. Şirketlerimizde bölünmeye asla izin vermeyin, güç kaybına asla müsaade etmeyin. Anaya babaya itaat edin" diye konuştu.
"BİR DAHİ GAZİ MUSTAFA KEMAL VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN KURULAN CUMHURİYET SON KALEMİZDİR"
Türkiye'nin 1980'li yıllara kadar geçirdiği süreçleri anlatan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, tarihte olanları tek tek değerlendirmek gerektiğini, "Tarihimize geriye giderek bakacak olursak, Osmanlı Dönemi'ndeki kurumlar dünyanın birçok ülkesi tarafından alınmış ve uygulanmış olan kurumlardır. Cumhuriyet bir Türk, Anadolu destanıdır. Milyonlarca şehitten sonra Türkiye Cumhuriyeti bir dahi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulmuş cumhuriyet. Bizim için son kalemizdir. Dünya durdukça bu cumhuriyeti hep beraber var edeceğiz inşallah. Bu son nokta. Artık başka devletimiz, vatanımız, verecek bir şeyimiz kalmadı artık. Önce ülkemizi, devletimizi, milletimizi artık tahkim etmemiz lazım. 1950'yekadar dünya normal değildi. Birinci, ikinci dünya savaşları, ideolojiler, sınırların çizildiği yıllar yaşandı. Avrupa Çelik Birliği kurulurken, biz de çok partili hayata geçtik. Avrupa ile Türkiye aynı anda liberal ekonomiyle ilgili aynı anda başladı. 1960'a kadar doğru adımlarla gitti. Demokrat Parti'nin hataları yoktu dersek doğru söylememiş oluruz. 1960'da ilk kez demokrasiye darbe yapıldı. 1960'ta milli iradeye büyük bir darbe vuruldu. 1971'de 12 Mart muhtırasıyla bu milletin seçtiği hükümete darbe yapıldı. Ne olduysa 1971'den sonra oldu, Türkiye inanılmaz bir zehirlenme içine girdi. 1980'e kadar 11 hükümet gördük, bazıları üç aylık, bazıları beş aylıktı. 45 bakanlı hükümetler kuruldu. Sadece Meteoroloji'den sorumlu devlet bakanı vardı. 1980'de altı ay boyunca cumhurbaşkanı seçilemedi. 1980'e geldiğimizde 12 Eylül darbesini gördük" dedi.
"2008 KRİZİ OBEZİTE PROBLEMİYDİ"
Türkiye'nin bugünü de anlatan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dünya ekonomisinin 2008 yılından bu yana toparlanamadığını vurgulayarak, "2008 dünya ekonomisi için tam biz obezite problemiydi. Hak edilmeyen refahın önceden tüketilmesiydi. Dünya bu faturayı 2008 yılında güm diye önünde buldu. Bir anda reel hacmine geldi. 2008, 1929 krizinden çok daha büyük bir krizdi. 2008 krizinin baş aktörü de Amerika'daki şişirilmiş ekonomiydi. Amerika bu krizi tüm dünyaya yayarak faturasını tüm dünyaya ödetmeyi başardı. En çok çekenler de Amerika'ya fon ihraç eden ülkelerdi. 2012 yılında Amerika Merkez Bankası'nın doların dünyada dolaşım oranını azaltacağı kararıyla yeni bir dönem başladı" diye konuştu.
"BİZİM İÇİN AB MERKEZ BANKASI'NIN KARARLARI DAHA ÖNEMLİ"
Bakan Zeybekci, bakan olarak ABD merkez Bankası FED'in faiz artırımı kararlarının Türk ekonomisini çok fazla etkilemeyeceğini sürekli söylediğini belirterek, "Bizi de farklı bir oyunun içinde çekme gayretindeydiler. 2014'in başından beri ABD'nin faizleri fazla artıramayacağını hep söyledim. Artırsa bile Türkiye'nin bundan fazla etkilenmeyeceğini söyledim. Bizi çok daha fazla etkileyecek olan AB Merkez Bankası'dır. AB Merkez Bankası faizi ne kadar indirirse indirsin, Avrupa ekonomisinin asıl hastalığı bu değil. Büyümenin az olduğu bir ortamda ne kadar para pompalarsanız pompalayın fazla heyecan yaratmıyor. Biz Avrupa Birliği'ne bakıyoruz diye hep söyledim. Haklı olduğumuzu da hep gördük. 2015-20156 yıllarını değerlendirdiğimizde çok fazla bir şey değişmeyecek. 2017 yılı için de bunu söyleyebiliriz. 2016 yılında ilk kez dünya ticareti dünya büyümesinin üzerinde oldu. Dünyadaki global ekonominin birlikte hareket etmesi lazım. ABD'deki alınan tedbirlerle dünyanın diğer taraflarında da aynı şekilde alınmıyorsa bu fazla götürülemez. Son iki yılda ABD'de üretilen hangi ürün varsa yüzde 30 daha ucuz hale geldi. Bu ABD ekonomisi için sürdürülebilir değildir. Bu ABD'yi kısır bir döngüdür" dedi.
"TÜM YAŞANANLARA RAĞMEN YÜZDE 2.9 BÜYÜME TÜRK MUCİZESİ"
Türkiye'nin son 14 yılda ortalama yüzde 5.9 büyüdüğünü, bir çok ülkeden iyi bir performans sergilediğini söyleyen Bakan Zeybekci, "2016 yılının ilk yarısında Türkiye pozitif büyüdü, üçüncü çeyrekte 1.8 küçüldü, son çeyrekte yüzde 3.5 büyüdü. Türkiye geçen yıl yüzde 2.9 büyüdü. Tüm dünya Türkiye'nin büyümesini aşağı yönlü revize ederken biz hep farklı bir şey söyledik. OECD içinde bir iki ülkenin dışında en hızlı büyüyen ülke oldu, G20'de Hindistan ve Çin dışında en hızlı büyüyen ülke oldu, yaşanan tüm olaylara rağmen. Terör, Rusya uçağının düşürülmesi, 15 Temmuz işgal girişimi. Tüm bu olayların içinden büyümeyle çıkması bir Türkiye mucizesiydi. Tüm bu olanlardan sonra üç dört yıldan bu yana erteleyen bir ülkeyiz. Bütün ertelemelerin sonuna geldiğimizi hissediyoruz. İhracatçılarımızın bizden istediği her şeyi içeren bir teşvik sistemi hazırladık, proje bazlı ihracat teşvik sistemi. İhracatçılarımızın bizden isteyip de almadığı bir tek teşvik yok" diye konuştu.
"2017 YILINI İHRACATTA SEFERBERLİK YILI İLAN ETTİK"
Bakanlık olarak yeni bir sistemi de Denizli'den başlattıklarını söyleyen Bakan Zeybekci, " Ekonomi Bakanlığı'nın tüm bürokratlarını müsteşar, müsteşar yardımcısı, daire başkanlarını Denizli'ye gönderdik. Özel sektörle devleti sahada bir araya getiriyoruz. Bu arkadaşlarımız tüm destekleri teşvikleri anlatıyorlar. Beş gün içinde oluşturdukları gruplarla bütün şirketlerimizi dolaşıyorlar, görüşüyorlar. Türkiye'nin her yerinde bunu yapacağız. 2017 yılını ihracat seferberlik yılı ilan ettik, ihracatta bir canlanma başladı. İlk üç ayda 3.7-3.9 artışa başladık. Türkiye 2017 yılında ihracat seferberliğinin sonuçlarını alacak. 142 milyar dolarlık ihracatımız çok büyük ihtimalle 153 milyar doların üzerinde olacak. 2017 yılından itibaren ihracatın büyümeye net katkı verdiğini görmeye başlayacaksınız. Türkiye artık o istediği büyüme rakamlarına gelecek. Türkiye yüzde 5-5.5 altına indiği zaman işsizlik oranları artıyor. Türkiye her yıl yüzde 6'nın üzerinde büyümek zorunda. 11 bin dolar milli geliriyle Türkiye'de 52 olan işgücüne katılım oranı, 20 bin dolara geldiği zaman yüzde 65 seviyelerine gelecek. Bu da Türkiye olarak bizim için bir zorunluluk, biz büyümek zorunda olan ve bunu özel sektör eliyle yapmak zorundayız. Kamu eliyle yapmaya kalkarsak başarılı olamayız" dedi.
"TEŞVİKLERE BİR AYDA BAŞVURU 20 MİLYAR DOLARI GEÇTİ"
İşadamlarına ve gençlere Proje Bazlı Yatırım Teşvikleri'nden yararlanmalarını isteyen ve destekler hakkında bilgi veren Bakan Nihat Zeybekci, "Bir ayda 20 milyar doları geçti proje bazlı yatırım teşvik sistemine yapılan başvurular. Dünyanın en büyük yatırım teşvik sistemi. Türkiye bu sistemden çok büyük sonuçlar sağlayacak" diye konuştu.
"TÜRKİYE BU HASTALIKTAN KURTULMAK ZORUNDA"
Türkiye'nin 1980 ve 2002 dönemi yaşadığı olayların ekonomiye etkilerini de anlatan Bakan Zeybekci, Türkiye'nin 16 Nisan'da yıllardan beri yaşadığı hastalıklardan kurtulacağını belirterek, "Bu söylediklerim siyasi bir beklentiyle söylenen sözler değildir. Ama bu sistem hep aynı sorunları yaşatıyor.2013'te Gezi olaylarıyla başlayan, 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye'nin demokrasisine müdahale ettiler. Bu sizin meseleniz. Bu hastalıklardan kurtulduğu zaman Türkiye kazanacak. Türkiye bu 18 maddeyi rahat rahat tartışamıyor. Halkın yüzde 50-60 desteğini alamayacağını düşünenler her şeye hayır diyor. 16 Nisan'dan sonra Ak Parti iktidar olmayacak. Zaten iktidar partisi. Bu sistemle normal yollardan iktidara gelemeyecekler yanlış şeyler söylüyor. Muhtarlara muhtarlığınız gidecek, dolmuşculara dolmuşlarınız gidecek diyor. 16 Nisan'da Türkiye çok farklı bir döneme girecek. Türkiye'yi kimse tutamayacak" diye konuştu. Zeybekci'ye konuşmasının ardından Denizli Platformu Sözcüsü tarafından özel dokunmuş ipek halı hediye edildi. Zeybekci, konuşmasının ardından genç işadamlarının sorularını yanıtladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------
Salondan görüntü
Zeybekci'nin karşılanmasından görüntü
Zeybekci'nin konuşmasından görüntü
Zeybekci'ye hediye verilmesinden görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber: Osman Nuri BOYACI - Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,
==============================================
CHP'li Özel, "Şu anda 'Hayır' oyları yüzde 52 ile önde"
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, 16 Nisan'da yapılacak Anayasa değişikliği halk oylamasıyla ilgili Uşak'ta değerlendirmelerde bulundu. Referandumda son 12 güne girildiğini ifade eden Özel, "Şu anda 'Hayır' oyları yüzde 52 ile önde, yüzde 14-15 kararsız var. Bu oyları kazanmak için çalışıyoruz, moralimiz yüksek ve keyfimiz yerinde. Anketlerde 1-2 puan yanılma olabilir ama önümüzdeki günlerde çok farklı şeyler yapmaya kalkışabilirler dikkatli olmamız lazım. Devletin her türlü imkanını kullanarak evet kampanyası sürdürüyorlar. Her şeye karşı dikkatli olmamız gerekiyor" dedi.
CHP Uşak İl Başkanlığı binası önünde, CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaoba ve Merkez İlçe Başkanı Sevinç Yazgan'la birlikte vatandaşlara seslenen CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasında 'Hayır' oyu istedi. 16 Nisan'da yapılacak Anayasa değişikliği halk oylamasının bir parti meselesi değil, memleket meselesi olduğunu ifade eden Özel, "12 Eylül 2010 referandumunda yine evet ve hayır cephesi vardı. MHP sözde hayır diyor, kampanya yapmıyordu. Kampanya yapmadığı için Uşak meydanına Sayın Devlet Bahçeli gelip Hayır demiyordu. Afiş asmadılar net bir karşı çıkış ortaya koymadılar. Biz bir başımıza kaldık. Bir referandumda sandığa gitmemek Evet'in ekmeğine yağ sürmektir. Biz 2010 referandumunda Anayasa mahkemesi ve HSYK'nın tapusunu değiştirecek iki maddeye karşı çıktık. Yargıyı yürütmekte olan davalar üzerinden Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk ve orduyu, ardından bütün devleti bir cemaat ele geçirebilir deyip buna karşı çıkmıştık" dedi.
"BİZİM FITRATIMIZDA, YARADILIŞIMIZDA YALAN, KİBİR VE BÖBÜRLENMEK YOK"
2010 referandumunda Cumhurbaşkanının 12 Eylül'le hesaplaşacağız diyerek meydan meydan gezdiğini ifade eden Özel, "Onun koalisyon ortağı, et ve tırnak gibi ayrılamadığı, övgüler düzdüğü, gökten ne yağarsa yer kabul etmez diyerek yücelttiği, ulvileştirdiği ve ismini Fethullah Gülen hoca efendi diyerek söylediği birileri oy versin diye mezardan ölüleri kaldırıyordu. 15 Temmuz'da yapılan darbenin F16 bombasını beraber yerleştirdiler, 247 şehidi ezen tankın mazotunu 12 Eylül'de birlikte doldurdular. ve 15 Temmuz günü, ülkeye yaşatılan, verdiğimiz şehitlerle Türkiye Cumhuriyetinin en karanlık gecelerinden bir tanesi yaşandı. Pensilvanya'ya selamlar, okyanus ötesine hürmetlerimizi sunuyoruz dedikleri kişi darbeye kalkışıyor, darbeci dedikleri bizlerse mecliste demokrasiye, mecliste ise darbecilere karşı çıkıyorduk. Cumhurbaşkanı 12 Eylül 2010'da 'başta şahsım ve milletim kandırıldı' dedi. Bizim fıtratımızda, yaradılışımızda yalan, kibir ve böbürlenmek yok. Sayın Cumhurbaşkanına Uşak'ta şunu söylemezsek ayıp olur. Ey Recep Tayyip Erdoğan, Biz bugüne kadar hiç kanmadık, bu milleti de hiç kandırmadık. Kanıyorsun, kandırılıyorsun, icap edip göze alıp kandırıyorsun. Sonra yeniden evet hayır geldiğinde çıkıp meydanlara bu sefer hayır diyenlere darbeci diyorsun. Kardeşim şunu çok net görmek lazım, 12 Eylül'de darbeci dediklerin, bu seferde terörist dediklerin vatanseverdir, milletseverdir, cesurdur, Cumhuriyetçidir ve Milliyetçidir. Anketlerde partili Cumhurbaşkanı ister misin sorusuna yüzde 72 hayır çıkıyor, kimse istemiyor" dedi.
"KEMAL KILIÇDAROĞLU OLSA BİZ BUNA SONUNA KADAR KARŞIYIZ"
Referandumda evet çıkması halinde Cumhurbaşkanının tek adam olarak her türlü kararı verebileceğini dile getiren Özel, "Cumhurbaşkanı Partili olarak istediği meclis kurulunu belirleyecek, istediği kadar bakanlık kuracak, bakanları belirleyecek, istediği kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı atayacak, sonra HSYK'yı ve Anayasa Mahkemesi'ni tek başına belirleyecek. HSYK'nın 4 üyesini devletin başı olma sıfatıyla Recep Bey atıyor. HSYK'nın iki üyesi olan biri Adalet Bakanı, biri adalet bakanı müsteşarı. Bunları hükümetin başı sıfatıyla Tayyip Bey atıyor. Geriye 7 tane var. Partinin Cumhurbaşkanı olduğu için bunu da Sayın Erdoğan seçiyor. Sonuç 4 Recep, 2 Tayyip, 7 Erdoğan, 13 tamam, Recep Tayyip Erdoğan. Bir kişinin üzerine elbise dikmişler, kendinden sonra gelene de uysun diye, ikiz kardeşi gelse ona uyması mümkün değil. Uşak'tan ben söyleyeyim Türkiye'den herkes duysun. Eğer bu yetkilerle seçilecek olan Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olsa biz buna sonuna kadar karşıyız. Çok açık söylüyorum. Bu anayasa değişikliği AKP'nin vücut kimyasını bozdu. Bir tam bir çeyrek parti. AKP tam, MHP'nin dörtte biri onlarla" şeklinde konuştu.
AK PARTİYE GEÇEN LİDERLERE YÜKLENDİ
Bazı partilerin genel başkanıyken, AK Partiye geçen liderlere de yüklenen Özel, şöyle devam etti: " Numan Kurtulmuş, 'Bunlar Harun gibi geldiler, Karun gibi gidecekler' diyordu. Hemen Numan beye bir masa, bir kasa, odaya bir tane Mustafa Kemal Paşa, bir makam aracı Numan bey hükümete, Has Partiye bay bay. Süleyman Soylu vardı, geliyordu bir tane pencereden bar bar bağırıyordu. Hükümete ağzına geleni söylüyordu. Onlar Soylu'ya bir masa, bir kasa, odaya bir tane Mustafa Kemal Paşa, bir makam aracı Süleyman bey bakan, Demokrat Partiye bay bay. Aynı oyunu Tuğrul Türkeş'te denediler tuttu. Koskoca Bağbuğ'un oğlu. Allah rahmet eylesin ölüm yıldönümü. Tuğrul Bey, geçen sene babasının mezarına gidince AKP'ye gidip teklife evet dedi diye Sayın Bahçeli mezarı zemzem suyu ile yıkatmıştı. Şimdi Sayın Bahçeli, hangi mağduriyet, mahcubiyet ve mecburiyetten bilinmez 10 Ekim günü çıktı Başkanlığa evet diyor. Sandılar ki Bahçeli'ye bir masa, bir kasa, bir tane Mustafa Kemal Paşa MHP'ye bay bay. Biz bu sistem bu ülkeye demokrasi, mutluluk, huzur, refah ve yarınlara güvence vermediği için böyle ahlaksız bir teklifin yanından geçmeyiz. Şimdi diyorlar iki partili sistem. 15 yıllık parti, 65 yıllık MHP'yi yıkacağını sandı. Ama görünen MHP'nin hem partisini, hem ülkeyi seven seçmenleri bu oyuna gelmedi. Onları yürekten kutluyoruz." Özel, CHP Uşak İl Başkanlığı'nı ziyaretin ardından kentten ayrıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------
Partililerden detay görüntü
CHP'li Özgür Özel'in konuşması
Genel ve detay görüntü
Haber Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/ UŞAK,
==============================
Dünya Sağlık Örgütü heyeti Suriyelilerin otopsisi için Adana'da
ADANA'ya gelen 3 kişilik Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) heyeti, Suriye'de dünkü kimyasal saldırıda yaralanıp, bugün hayatını kaybeden 3 Suriyeli'nin otopsi çalışmasına katıldı.
Rejim güçlerinin dün İdlip'te kimyasal silahla düzenlediği saldırıda yaralanıp Türkiye'ye getirilen Suriyelilerden 1'i kadın, 3 kişi, Hatay'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Akşam saatlerinde otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu'na getirilen cenazeler, alınan önlemlerle morga yerleştirildi. Suriyelilerin otopsi çalışmasına katılmak üzere DSÖ'den de 3 uzman, Adana'ya geldi. Saat 22.00'da başlayan otopsiye katılan uzman heyet ve teknisyenler, kimyasal tehlikeye karşı özel korumalı kıyafet giydi. Otopsi, devam ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------
-Dünya sağlık örgütünden gelenlerin karşılanması ve hazırları
-Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ ADANA,
===============================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-19 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?