Bitlis'te PKK'ya ait sığınaklar yerlebir edildi
BİTLİS'in Tatvan İlçesi kırsalında yürütülen ve şu ana kadar 6 PKK'lının ölü olarak ele geçirildiği operasyon devam ederken, aynı bölgede kullanılan 2 sığınağın da uçaklar ve helikopterlerle imha edildiği belirtildi. Bölgede yapılan aramalarda ise çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi.
Bitlis Valiliği, Tatvan ilçesine bağlı Anadere-Odabaşı bölgesinde 3 Nisan'da başlatılan Şehit Jandarma Üsteğmen Ömer Bozkurt operasyonu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Açıklamada, jandarma ekipleri tarafından başlatılan operasyonların havadan ve karadan sürdürüldüğü belirtildi. Şu ana kadar 6 PKK'lının öldürlüdüğü bölgede teröristlerin kullandığı 2 sığınağın da uçaklar ve helikopterlerle imha edildiği açıklandı. Operasyonlarda etkisiz hale getirilen teröristlerin üzerinde ve örgüte ait sığınaklarda ise 4 adet Kaleşnikof Piyade tüfeği, 2 adet M-16 Piyade tüfeği ve bu tüfeklere ait çok sayıda mühimmat, 2 adet el bombası, 400 kilogram amonyum nitrat, 2 adet Yeasu marka el telsizi, 15 adet 12 kilogramlık tüp, 5 adet 2 kilogramlık tüp, 1 adet DVD okuyucu, 1 adet radyo, 1 adet batarya, çok miktarda yaşam malzemesi ve muhtelif örgütsel doküman ele geçirildi. Yapılan açıklamada ayrıca "Bitlis Jandarma Bölge Komutanlığınca, sorumluluk bölgesinde bulunduğu değerlendirilen teröristlerin tamamı etkisiz hale getirilinceye kadar, zaman mefhumu gözetmeksizin, her türlü hava koşullarında aralıksız olarak operasyonlara kararlılıkla devam edilecektir" denildi.
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI KALDIRILDI
Öte yandan operasyonlar amacıyla Tatvan Kaymakamlığı tarafından 9 köyde ilan edilen sokağa çıkma yasağı da kaldırıldı. Açıklamada şöyle denildi: "Bölücü terör örgütü mensuplarının yakalanması, huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu huzurunun sağlanması amacıyla Tatvan Kaymakamlığı'nca 5442 sayılı il idaresi kanununun 32-Ç maddesi gereğince 4.4.2017 günü saat 00: 00 'dan geçerli olmak üzere Çavuşlar, Anadere, Odabaşı, Kuşluca, Yediveren, Dönertaş, Teknecik, Sallıca ve Kısıklı köyleri ile mezra ve bağlılarında ilan edilen sokağa çıkma yasağı 5-4-2017 tarihi saat: 21: 00 itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Sokağa çıkma yasağı süresince vatandaşlarımızın göstermiş olduğu sağduyu ve hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ederiz."
Görüntü Dökümü:
--------------------------
helikopterden görüntü
-askerlerden görüntü
Haber: Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS,
=============================================
Başbakan Yıldırım: Büyük hedeflerimiz var (3)
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM, "PAYLAŞIM YAPIN, SUÇ İŞLEMEYİN"
Başbakan Binali Yıldırım, çeşitli açılış ve temel atma törenleri için geldiği İzmir'de, ayrıca Habertürk Televizyonu'nda canlı yayına katıldı. Tarihi Saat Kulesi'nin de bulunduğu Konak Meydanı yayımlanan ve Didem Aslan Yılmaz'ın moderatörlük yaptığı programda, Başbakan Binali Yıldırım gençlerin sorularını yanıtladı. Neden başbakanlık makamının kalkacağı bir sistem için canla başla çalıştığı sorulan Başbakan Binali Yıldırım, "Evet için çalışma mı demek istiyorsun. Kılıçdaroğlu diyor ki 'Binali bey için çalışıyoruz'. Niye benim için çalıyorsun kardeşim. Çalışta iktidar ol. Herkes kendisi için çalışsın. 7 seçim olmuş. İktidar olamamışsın. Partin için çalışta iktidar ol. Bin Türkiye Cumhuriyeti'nin 65'inci hükümetinin başbakanı olarak temsil ettiğim makamdan vazgeçiyorsam bunun Türkiye için bir anlamı var. Türkiye'nin geleceği size emanet olacak. Acı tecrübeler, 15 Temmuz böyle bir değişikliğin şart olduğunu ortaya koydu Türkiye mutlaka kuvvetli bir iktidara sahip olması lazım. İçeriden dışarıdan gelecek tehditlere karşı dim dik durabilsin" dedi.
"MEMLEKET SEVDALISIYIM"
Cumhurbaşkanı ile başbakanlar arasında yaşanmış tarihten örnekler veren Başbakan Binali Yıldırım, "Bu anayasa darbeden sonra kurulmuş, o günün şartlarında insanlar bunu anayasanın içerisinde ne var ne yok. Sorgulayamamış bile. Ben bu anayasaya hayır oyu verdim. Milletin yüzde 7'i hayır verdi. Yüzde 93'ü evet verdi. Neden başta silahlı adamlar var. Sıkıysa itiraz et. Kılıçdaroğlu da diyor ki 'ben de hayır verdim'. Güzel de. Bizde onun hayır dediği anayasayı değiştiriyoruz. O gün hayır verdiğine bugünde hayır veriyorsan. İki hayır evet olması lazım. Makamlar gelip geçicidir ama devletin payidar kalması esastır. Bu makamlarda kimler geldi kimler geçti. Başbakanlıksa yaptı. Bir günü de bir, bin günü de bir. Önemli olan bu makamda kaldığınız zaman ne verdiğiniz. Makamın itibarını mı arttırdınız yoksa makamın itibarına sığınıp geçinmeye mi çalıştınız. Hayatım boyunca bulunduğum makama itibar kazandırmaya çalıştım" dedi. Başbakan Binali Yıldırım, koltuk sevdalısı değil, memleket sevdalısı olduğunu da vurguladı.
"MEHTER YÜRÜYÜŞÜ GİBİ BİLE YAPILAMIYOR"
Parlamenter sistemin gerçek anlamda 1950 yılında başladığı söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, yatırımların geçmişte yapılabildiğini ama bunlarında tek parti iktidarlarında yaşandığını söyleyip, "Parlamenter sistemde dönemsel başarı sağlayabilirsiniz. Ama sistem mehter yürüyüşü gibi bile değil. Orada iki gider bir durursun, elde bir kalır. Ama burada bir ileri iki geri. Bizimki ne parlamenter sistem, ne de başkanlık sistemi. Bizimki darbe yaratan sistem. Sistem zaten cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle fiilen değişti. Cumhurbaşkanını halk seçiyor. Başbakanı halk seçiyor. İki tane halkın seçtiği patron var.Bu çift başlılık yaratıyor" dedi.
"BİZİM MİLLETİMİZ İŞİ ŞANSA BIRAKMAZ"
Cumhurbaşkanı ile meclis çoğunluğunu kazananların ayrı partilerden olması durumunda yaşanacakların da sorulması üzerine Başbakan Binali Yıldırım, "Cumhurbaşkanı ile meclisin çoğunluğu başka partiden olursa, olmaz onun tedbirleri değişikliklerde var. Belediyelerde de oluyor. Mesela Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li, ama mecliste Ak Partili üyeler daha fazla. Sıkıntı yaşıyor ama uzlaşmak zorunda. Bu sisteme uzlaşmayı getiriyor. Diyelim ki meclis ayrı, cumhurbaşkanı ayrı. Genellikle bizim milletimiz basiretlidir. İşi şansa bırakmaz. Uyumsuzluğu sandıkta bırakmaz. Diyelim ki oldu. İlk defa bu sistemde vatandaş, iki tane seçme hakkına sahip oldu. Halk iki tane yetki verecek. Meclise sen yasama yapacaksın. Cumhurbaşkanını denetleyeceksin. Cumhurbaşkanına diyor ki sen memleketi yöneteceksin. Yani yeni sistem görev alanlarını net olarak tanımlıyor. Kuvvetler ayrılığını keskin çizgilerle belirliyor. Mevcut sistemde o yok" dedi.
"KANUNUN ÜSTÜNLÜĞÜ VAR"
Seçilecek başkanın yetkilerine yönelik sınırlama olup olmayacağı sorusu ve ABD yönetiminin hatırlatılması üzenine Başbakan Binali Yıldırım, "Biz ABD değiliz. ABD'de Türkiye değil. Her ülkenin yönetim geleneği var, stili var. Bizde Selçuklu geleneğinden geliyoruz. Esaret altına girmemiş iki ülkeden birisi Türkiye, ABD'yi kopyalamak zorunda değiliz. Okumuyorlar, okumadıkları içinde millete anlatmıyorlar. Özgürlükleri genişletmek istiyor. veya kısıtlıyorum bu cumhurbaşkanının yapacağı iş değil. Bunu meclis yapacak. Anayasada kanunla yapılması öngörülün konular asla cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yetkilerine dahil değil. İkincisi, bir konuda kanun çıkmışsa aynı konuda cumhurbaşkanı kararname çıkarmışsa geçerli olan kanundur. Kanunun üstünlüğü vardır. Buna rağmen cumhurbaşkanı inat etti. Kararnameyi uyguladı, o zaman mahkemeye gidiyor. Anayasaya Mahkemesi ne diyorsa onu yapıyor. Kanunlar, kararnamelerden daha üstün. Aksaklıklarda, kanunlar geçerli. Temel hak hürriyetlerle ilgili, siyasi haklarla ilgili cumhurbaşkanları kararname çıkartamaz. OHAL'de çıkartıyor ama hemen meclise gönderecek. Meclis hemen görüşecek. Kabul ederse kalıyor, kabul etmezse hemen kalkıyor. Cumhurbaşkanı, bakanları atar, üst düzey devlet yöneticilerini atar, valileri, kaymakamları atar. Yaptığı budur beraber çalışacağı ekibini tayin eder. Bunu yapmasın mı yani. Sistemde, hükümet kanun teklifi veremeyecek. Milletvekillerinin yetkileri artıyorö dedi. Yargıya yönelik düzenlemelerle ilgili gelen soruya da Başbakan Binali Yıldırım, "Sistemde, yargı bağımsızdır denir, şimdi tarafsız maddesini de etkiliyoruz. Bunu nasıl sağlayacağız. Belirli bir gruba yapıya sahip olan üyelerin yığılmaması lazım. Şu anda yaşadıklarımızın sebebi bu. Bir zaman sol görüşlüler hakimdi. Orada yine yargıyla yürütme çatışma halindeydi. Sonra FETÖ'cüler etkin hale geldi. Yine yürütmeyle yargı çatıştı. İlkinde cumhurbaşkanını seçemedik. O zaman yargıda sol görüş hakimdi. Kanunları açıkça ihlal ettiler. Sonra da 17 - 25 Aralık yaşadık. FETÖ'nün yargı darbesi girişimidir. Yaptığımız şu. Anayasa Mahkemesi'ni ve HSYK'yı burada düzenleme yapıyoruz" dedi.
"SOSYAL MEDYA SORUMSUZ MEDYA DEĞİL"
Seçim kazandıktan sonra parti rozetinin çıktığını, hizmet rozetini taktıklarını da ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, sosyal medyaya yönelik önemli açıklamalarda da bulundu. Yıldırım, "Suç teşkil edecek paylaşım yapmayın, hakaret etmeyin, nefret suçu işlemeyin. Hukuk ve nezaket kuralları içinde istediğiniz her şeyi herkese söyleyin. Her şeyi söyleyin ama bilin ki size yapılırsa nasıl davranacaksınız. Karşınızdaki de aynı davranışı yapacaktır. Hukuk karşısında haksız duruma düşmeyin. Kanunlara, hukuka saygılı olmak başbakanını da görevi genç kardeşlerimizin de görevi. Soysal medyayı doya doya kullanın, eleştiriler de yapın ama hakaret etmeyin. Suç işlemeyin. Soysal medya sorumsuz medya değildir. Bir şey suçsa, sosyal medyada da suçturö dedi
"RAKAM AÇIKLAMAK OY VERECEKLERİ SAYGISIZLIKTIR"
Program sunucusunun, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun, baskı ortamı oluşacağı için Hayır oyu vereceklerini söylediğini hatırlatması üzerine Başbakan Binali Yıldırım, "Onlar eleştiriyor. Bizde her şeyi eleştiriyoruz. E devlet kuruyoruzö dedi. Seçime ilişkin hiç rakam açıklamadığına yönelik soru üzerine ise Başbakan Binali Yıldırım, "Rakam açıklamak oy vereceklere saygısızlıktır. Dayatmadır. Yönlendirmedir. Elimde bazı rakamlar var. Bir parti seçmiyoruz, kimse seçime girmiyorö dedi. Programın son bölümünde Evet ve Hayır oyu verecek vatandaşlara seslenen Başbakan Binali Yıldırım, "Herkes başımızın tacıdır. Vatandaşın vereceği oy o gün bitmiştir. O defter kapanmıştır. 80 Milyon biriz, beraberiz. Biz ancak bu şekilde yolumuza devam edersek alçak bölücü terörle, FETÖ'yle, DEAŞ'la mücadele edebiliriz. Farklılıklarımız, bizi ayrıştıran değil zenginleştiren unsurlardır. Bir şeyimiz aynı gözlerimizden akan yaşın rengi aynıö dedi. CHP milletvekilinin Evet oyu vereceklere yönelik sözlerinin sorulması üzerine de Başbakan Binali Yıldırım, "İzmir'de biz denize kimi döktük. Bu ülkeyi işgal edenleri. Evet verenler, bu ülkeyi işgal edenlerden daha mı kötü. Densizlik. Bu adama sormak lazım. Lan sen İzmir Marşı'nı biliyor musun? Okusa bilse eminim bunları söylemez. Sen kimi düşman görüyorsun kardeşim. Bu ülkenin vatandaşı evet verir, hayır verir, sandığa gitmez" dedi. Başbakan Binali Yıldırım, programın son bölümünde de, İzmir Marşı'nın sözlerinin bir bölümünü okudu.
Taylan YILDIRIM/ İZMİR,
===========================================
Bakan Özlü: Türkiye'nin gerçek açığı teknoloji
BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye'nin gerçek açığının teknoloji olduğunu belirterek, "Türkiye'nin teknolojiye ihtiyacı var. Biz ne zaman ki teknoloji açığımızı kapatırsak o zaman biz Türkiye olarak dış ticaret açığımızı da kapatacağız, cari açığı da kapatacağız" dedi.
Açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Bartın'a gelen Bakan Özlü, Organize Sanayi Bölgesi'nde yapımı tamamlanan İnovasyon Merkezi'nin açılış törenine katıldı. Bartın Valisi Nusret Dirim, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, partililer ve iş adamlarının katıldığı törende konuşan Bakan Özlü, Türkiye'nin her şeye rağmen büyüdüğünü belirterek, "Biliyorsunuz Türkiye geçen sene yüzde 2.9 oranında büyüdü. Bu oran bile AB ülkelerindeki gibi büyüme ortalamasının yaklaşık iki katı. Sanayimizde geçen sene yüzde 4.5 oranında büyüdü. Sanayimiz de büyüyor. Maalesef 15 Temmuz'un tesiriyle geçen sene sadece üçüncü çeyrekte küçülme yaşadık. Eksi 1.8 küçülme yaşadık. Diğer bütün dönemlerde birinci çeyrekte, ikincide ve son çeyrekte hep Türkiye büyüyor. Türkiye büyüdü ve büyümeye devam edecek. Türkiye nasıl büyüyecek, inovasyon ile büyüyecek. Teknoloji ile büyüyecek. Sanayi ile büyüyecek. Büyümemizin lokomotifi sanayidir. Ancak sanayimiz büyürse Türkiye büyür. Bunun bilincindeyiz. Bakanlık olarak da sanayimize ilişkin bütün alt yapıları destekliyoruz. OSB'leri destekliyoruz. Endüstri bölgelerimizin kuruluş çalışmalarını hızlandırıyoruz. Sanayi sitelerimizle ilgili faaliyetlerimizi yürütüyoruz" diye konuştu. Sanayinin inovasyona ihtiyacı olduğunu açıklayan Bakan Özlü şunları söyledi: "Türkiye'nin teknolojiye ihtiyacı var. Türkiye'nin gerçek açığı tekonolji açığıdır. Biz ne zaman ki teknoloji açığımızı kapatırsak o zaman biz Türkiye olarak dış ticaret açığımızı da kapatacağız. Cari açığı da kapatacağız. Çünkü teknoloji demek yüksek katma değer demek. Bakın herkes söylüyor. Artık yüksek katma değerli ürünler üretmemiz gerektiğini hepimiz söylüyoruz. Nedir bu, yüksek katma değerli ürün demek yükte hafif pahada ağır ürünler demektir. Bunun da tek yolu teknolojidir. Teknolojiyi haiz ürünler üreteceğiz. Bunu da OSB'lerde üreteceğiz, endüstri bölgelerinde üreteceğiz. Bu faaliyet, bu yatırım geçekten bu bölge için önemli. Bartın için önemli. Bu yatırımların yapılmasına vesile olanları tebrik ediyorum" Açılış kurdelesini kestikten sonra İnovasyon Merkezi'ni gezen Bakan Özlü, daha sonra OSB'de bulunan demirçelik fabrikası ile otomobil hortumu üreten bir fabrikayı ziyaret etti. Bakan Özlü, OSB programının ardından AK Parti seçim bürosuyla partililerle bir araya gelip esnafları ziyaret etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
-Bakan karşılama
-Bakan konuşması
-İnovasyon merkezi açılış
-Merkezin gezilmesi
-Fabrikaları ziyaret
-Esnaf ziyareti
Süre: (2.35 DK) Boyut: (79,8 MB)
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,
==================================================
TIR'ın çarptığı minibüsteki Suriyeliler kaçtı
KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde TIR'ın çarptığı minibüste bulunan Suriye uyruklu 22 kişi kaçtı. Polis, Suriyelileri bularak hafif yaralanan 5 kişinin tedavisini sağladı.
Kaza akşam saatlerinde, TEM Otoyolu Gebze Organize Sanayi Bölgesi kavşağında meydana geldi. Ankara istikametine gitmekte olan Raşit Eskici idaresindeki 35 AH 9029 plakalı TIR önünde ilerlemekte olan Hüseyin Bulut idaresindeki 34 TK 5910 plakalı minibüse arkadan çarptı. Minibüs hasar görürken, araçta bulunan Suriye uyruklu kişiler kaçtı. TIR sürücüsü Raşit Eskici olay yerine gelen polis ekibine minibüste bulunan kişilerin kaçtığını söyledi. Minibüs sürücüsü 10'u çocuk 22 Suriye uyruklu kişiyi ücret karşılığı İstanbul Topkapı'dan Gebze otogarına getirdiğini söyledi. Gebze Emniyet Müdürlüğü ekipleri kısa süre sonra Suriye uyruklu kişileri bulurken, hafif yaralanan 5 kişiyi tedavileri için hastaneye götürdü. 5 kişi tedavilerinin ardından taburcu edildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------
-Kaza yapan araçlardan görüntü
-Polis ekiplerinin görüntüsü
-Polisin sürücülerle görüşmesi
Haluk TURGUT/GEBZE(Kocaeli),
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-18 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?