Erdoğan: Son zamanlarda gerileme başladıysa bunun sebebi de bazı maalesef yaptığımız yanlışlardır (2)
GİRESUN'DA İL DANIŞMA MECLİSİ'NDE KONUŞTU
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, helikopterle geldiği Giresun'da Ayvasıl Liman Restorandaki partisinin İl Danışma Meclisi toplantısına katılarak partililere seslendi.
Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantıda yapılan yatırımlar ve hizmetlerle Türkiye'ye çağ atlattıklarını belirten Erdoğan "Giresun'da AK Parti teşkilatlarında görev yapmış tüm kardeşlerime teşekkür ediyor, ahrete intikal edenlere rabbimden rahmet diliyorum. 16 yılımızı geride bırakıyoruz. Türkiye'de pek az siyasi partiye ve kadroya nasip olacak bu uzun hizmet dönemi boyunca her alanda ülkemizde çok çok önemli hizmetler verdik, milletimize eserler kazandırdık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, toplu konutta, iletişimde, sosyal yardımlar ve diğer tüm konularda Türkiye'ye biz çağ atlattık. Yeni hava limanımızdan memnunsunuz değil mi?" dedi.
"LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMÜYOR"
Kalabalıktan müsaade isteyerek ceketini çıkarak konuşmasını sürdüren Erdoğan "Bundan 10 yıl önce, 20 yıl önce biri size gelip 'denizin üzerine böyle bir hava limanı yapılacak' dese. İnanır mıydınız? İşte biz yaptık ve hizmete sunduk. Biz bu CHP zihniyeti gibilerin akıllarının alamayacağı işleri ülkemizde gerçekleştirdik. Onların hayallerinin bile ulaşamayacağı yere elhamdülillah bizim zihinlerimiz ulaştı. Farkımız bu. Şimdi de benzeri bir hava limanını Rize- Artvin arasında inşa ediyoruz. Bizzat yerinde inceledim. İşler yerinde yürüyor. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Asıl bundan sonra yapılacaklar üzerinde kafa yormalı ve proje geliştirmeli, bakanlarımızı, bürokratlarımızı çalıştırmalıyızö açıklamasında bulundu.
"MAALESEF YOLUNU ŞAŞIRAN ARKADAŞLARIMIZ DA OLDU"
2019 seçimlerinin kendileri için kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu: "16 yıllık parti 15 yıllık iktidar dönemimizde durmaksızın kesintisiz bir mücadele içinde olduk. Bu süreçte elbette yorulan, yolda kalan maalesef yolunu şaşıran arkadaşlarımız da oldu. AK Parti'nin en önemli özelliği sürekli kendini yenileyebilme, kendini tazeleyebilme kabiliyetine sahip olmasıdır. Şimdi önümüzde zorlu bir mücadele dönemi başlıyor. 2019 seçimleri Türkiye ve dolayısıyla bizim için çok önemli. 16 Nisan halk oylamasıyla önemli bir başarıyı yakaladık. Artık yüzde 49,9 oy bile alsanız başarılı olamıyorsunuz. Netice ve zafer için yüzde 50 artı oy almamız gerekiyor. Buna hazır mıyız? Cumhurbaşkanlığı'nda rahat icraat yapabilmek için, mecliste de güçlü bir çoğunluğa sahip olmak önem arz ediyor. Bu bakımından 2019 seçimleri bizim için kritik bir öneme sahip. Biliyorum yandınız piştiniz ama biliyorsunuz yandım, yandım piştim ama oldumö
"AK PARTİ ZAAFA UĞRARSA TÜRKİYE ZAAFA UĞRAR"
AK Parti demenin Türkiye demek olduğunun altını çizen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Seçimler ve sonrasındaki darbe girişimi bize çok net mesajlar vermiştir. Özellikle bu yaşadığımız seçimlerden gereken dersleri çıkartmasak 2019'da işimiz gerçekten zor demektir. Şunu unutmayın. AK Parti demek Türkiye demektir. AK Parti zaafa uğrarsa Türkiye zaafa uğrar. AK Parti diğer partilerden farklı olarak kendisini sürekli geliştirmeyi, dönüştürmeyi ve ileriye taşımayı başarabilen tek partidir. Bu sayede 15 yıldır girdiğimiz her seçimi kazandık, kesintisiz bir şekilde iktidarda kaldık. Özellikle son 3-4 yıldır yaşadığımız bu yoğun mücadele dönemimin teşkilatlarımız bünyesinde ciddi bir metal yorgunluğuna maalesef bende şahit oluyorum. Bu sadece şahısımın değil aynı zaman da milletimizin de tespitidir. 16 Nisan'da alınan yüzde 51,4 oy AK Parti oyu değildir. Bunu bir defa böyle bilelim. Aynı şekilde hayırcıların aldığı yüzde 49,6 oy da sadece CHP'nin oyu değildir. Onlar ne yapıyor zannediyorlar ki bu oy bizim. Onlara en güzel cevabı 2019'un martında inşallah vereceğiz. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Buna hazır mıyız'ö
YOKLAMA YAPTI
Partimizde ciddi bir yenilenmeyi ve değişimi yapmakta kararlı olduklarını dile getiren Erdoğan parti teşkilat kademelerini ve ilçeleri sayarak yoklama yaptı. Ayağa kalkarak salonda olduklarını seslendiren partililer de 'Dik dur eğilme bu millet seninle' sloganları attı. Solonda Erdoğan'ın yoklaması esansında bir partilin 2 kez ayağa kalktığını fark eden Erdoğan'ın "Ya Alucra'da kalktın Çamoluk'da kalktın vekalet mi aldın yoksaö demesi gülüşmelere neden oldu. Erdoğan daha sonra parti yönetimine yönelerek sayının azlığından yakındı.
"GÖNÜLLERİ ALMAYA AK PARTİ TEŞKİLATLARI HAZIR MI?"
AK Parti olarak çok daha farklı bir yere yürüyeceklerini ifade eden Erdoğan, "Göreve geldik, yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Şuanda yatırımlarımıza devam ediyoruz ama yatırımlar bizim için kafi değil. Yatırımı yapmak bizim için gerekli ama yeterli olmak ne gönülleri almak. Gönülleri almaya AK Parti teşkilatları hazır mı?. Öyleyse yapmamız gerek ne kapı kapı dolaşacağız. Tamam mı? Gurur, kibir bize yakışmaz. Gurur kibir Allah'a aittir. Biz mütevazı olacağız. Tevazu ehli olacağız. Bizim bakanımız, belediye başkanımız, milletvekillerimiz mütevazı olacak. Tevazuda toprak gibi olmak var ya Mevlana'nın ifadesi ile böyle olacağız. Yoksa bu makamların bize vermiş olduğu zenginlik hiçbir işe yaramaz. Makamı güçlü kılmaktır asıl olan makamdan güç almak değil. Eğer makamdan güç alarak yürümeyi düşünüyorsan bu geldiğin gibi millet sen göndermesini bilir. Cumhurbaşkanı olsan ne yazar? Yarın ölecek miyiz? Öleceğiz. Gideceğimiz yer iki metre küplük bir mezar. Oraya giderken hoca efendi ne diyecek. Er kişi niyetine diyecek namazı kılacaklar, mezara gömecekler ondan sonra herkes çekip gidecek. Eğer bu kubbede hoş bir seda bırakırsan ondan sonra seni hayırla yad ederler. Bizim onu yapmamız lazım. Baki öyle diyor. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer. AK Parti'ye bu yakışırö dedi.
ERDOĞAN DOKTARLARINI ÇAĞIRDI
Konuşması sırasında kendisi dinleyen bir kişinin fenalaşması üzerine Erdoğan, "Doktor arkadaşlar benim doktorlar nerede? Geliyor. Şurayı bir açın bakayım. Arkadaşlar her halde karga tulumba getirmediniz inşallah" dedi.
"KILIÇDAROĞLU SEVİYE KAYBINA UĞRAMIŞ"
Türkiye'nin tarihin en önemli istiklal ve istikbal mücadelelerinden birini verirken sadece dışarıdan değil içerden de saldırı altında olduğunu kaydeden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerde bulundu ve şöyle dedi: "Ana Muhalefet Partisi'nin Genel Başkanı Türkiye düşmanlarının ağzı ile konuşarak adeta onları istedikleri gibi davranarak ülkesine karşı savaş açmış durumdadır. Tüm işini gücünü bırakıp terör örgütlerinin, teröristlerine avunuculuğuna soyunan bu kişi kendisine uzatılan mikrofonlara öyle şeyler söylüyor ki inanın bana onun adına biz utanıyoruz. Yatırımcılara ve turistlere adeta Türkiye'ye gelmeyin diye yalvaran sadece CHP'Li belediyelerin olduğu yerlere gelin diyecek kadar seviye kaybına uğramış. Bu ülke CHP'lilerin olduğu yerlerin ülkesi mi? Ama biz öyle demiyoruz. Biz 780 bin kilometre kareye çağırıyoruz. Bizim farkımız bu. Bu şekilde hükümeti ve şahsımı yıpratabileceğini sanan bu anlayışın ana muhalefet partisinin genel başkanı olması ne kadar üzücüdür. Genel başkanı böyle olur da milletvekilleri durur mu? Onlarda her fırsatta 15 Temmuz şehitlerine hakaret ederek 15 Temmuz destanını kötüleyerek şehitlerin ruhlarını inciterek milleti hakir görerek genel başkanlarının izinden gidiyorlar. işte 15 Temmuz gecesi bu kardeşiniz çıkıyor Marmaris'ten yola. Darbe yapılmış, üzerimizde bir çok operasyonlar yapılıyor. Orada teklifler. Buradan sizi hızlı bir yat'la bir adaya götürelim. Bizde 'öleceksek biz kendi topraklarımızda ölürüz' diyoruz. Asla böyle bir şeyi yapmayız. Damadım, eşim ve torunlarım beraber helikoptere biniyoruz, Dalaman'a geliyoruz ve uçağa biniyoruz. Pilotumuz son ana kadar nereye ineceğimizi bilmiyor. Son anda İstanbul diyoruz. İstanbul'a iniyoruz. Üzerimizde F16'lar alçak seviye uçuşu yapıyorlar. Ama on binler havalimanında. Benden 2 saat kadar önce beyefendi oraya inmiş. Orada o kadar insanı gördüğü halde ne diyor 'Gidin görüşün tanklardaki kişilerle, o FETÖ'cülerle. Ben onlardan yanayım. Ben onlar gibiyim'. bu sefer tanklar çekiliyor kenara. Bakırköy Belediye başkanının evine gidiyor ve oradan izliyor. Sonra açıklamalar yapıyor. Cumhurbaşkanını bize geleceğini söyleseydi biz oradan ayrılmazdık diyor. Orada tanklar mı vardı diyor. Bu insan dağıtmış, sıyırmış. Her şey açık ortada. Gözlerin senin Gözlerin senin görme engelli mi? On binler havalimanında onları görmedin mi?. Görmez. Onların gözleri vardır görmezler. Kulakları vardır duymazlar. Dilleri vardır hakikati söylemezler. Çünkü kalpleri mühürlüdür. Şimdi Batı'ya bizleri şikayet ediyorlar. 'Sakın ha göndermeyin, güvenlik yok' diyor. Eline diline dursun. Ankara'dan İstanbul'a yürüdün 29 gün seni koruyan kim? Seni oralara ulaştıran kim? Yeri geldi benim vatandaşımdan onların yerlerini taradın oralara yerleştin. Bunları yapan sana buralarda güvenlik imkanını sağlayan kim? Bu hükümet. Sana böyle bir yürüyüş için izin de verilmeyebilirdi. Ama verildi. Bizim özgürlük anlayışımız buda onun için. Bizde asla bu konularda bir sıkıntı yok. Biz inancımıza güveniyoruz. Biz düşüncemize güveniyoruz. Biz demokratik anlayışımıza inanıyor, güveniyoruz. Yürüdün de ne oldu?"
"NE YAPACAKSAN YAP"
CHP'nin Çanakkale'de yapacağı programa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, bu konuda da şunları söyledi: "Şimdi Çanakkale'de demokrasi toplantısı yapacakmış. 5 gün için orada bizim dönemimizde hazırladığımız bir yer var. Arkadaşlar 2-3 günlük kendilerine müsaade edecekler. Ne yapacaksan yap. Bizim buyuz. Bizim bir çekincemiz yok. Şahsen CHP tabanının önemli bir bölümünün bu durumdan çok ciddi rahatsızlık duyduğunu tahmin ediyorum. Ana muhalefetin içinde bulunduğu bu tefessüh hali bizim sorumluluğumuzu daha da artırıyor. Milletimiz geleceği için tüm ümidini bize bağlamış durumdadır. Bugüne kadar yaptıklarımızı elbette çok önemlidir. Bunları her fırsatta milletimize anlatmalıyız. Ama ülkemizin ve milletimizin asıl bundan sonra yapılacaklara ihtiyacı var. Türkiye'nin kurtuluşu 2023 hedeflerimize ulaşmamızdan geçiyor. Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgemizdeki gelişmeleri ülkemizin lehine olacak şekilde yönlendirmemiz gerekiyor. Projelerimizi, planlarımızı, icraatlarımızı artık dünyanın en üst liginde mücadele ettiğimiz bilinci ile hayata geçirmek durumundayız. Demokrasimizin ve ekonomimizin ancak bu şekilde güvence altına alabiliriz."
SALONDAKİ BELEDİYE MECLİS ÜYELERİNİN AZLIĞINA KIZDI
Giresun'un belediye meclis üyesi sayısını soran ve 12 cevabını alan Erdoğan salonda 4'ünün olduğunu öğrenince "Ben anlamam. Ben buraya gelene bakarım. Halep ordaysa arşın burada." dedi ve "Şimdi burada önümüzdeki seçim için il başkanımız, teşkilatlanma başkanımız, milletvekillerimiz bundan sorumlu. Bunları çözmemiz lazım. Giresun'un büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası sürecine çok önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Gençler sizde üniversite ile ilişkilerinizi diri tutacaksınız. Slogan gençliği değil icraat gençliği istiyorum." ifadeleri ile açıklamalarını tamamladı. Erdoğan daha sonra Ordu-Girersun havalimanına geçerek buradan Cunmhurbaşkanlığı'na ait uçala İstanbul'a gitti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
-Erdoğan'ın gelişi
-Detaylar
HABER: FATİH TURAN-MUHAMMET KAÇAR KAMERA: HAKAN KABAHASANOĞLU/ GİRESUN,
================================================
Kardeş Öksüz: Cezaevinde de en büyük sıkıntım Adil Öksüz'dür
KARABÜK'te, FETÖ/PDY davasında tutuklu yargılanan FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün kardeşi Yard.Doç.Dr. Ahmet Öksüz, "Cezaevinde beni 'Adil Öksüz' diye çağırıyorlar. Hastanede bana 'Adil Öksüz' diye hitap ediyorlar. Adli heyet raporunda heyet başkanı bana bizzat 'Adil Öksüz' diye hitap ediyor. Burada da en büyük sıkıntım Adil Öksüz'dür" dedi.
9'u tutuklu, 1'i firari 16 akademisyenin Karabük Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Firari sanık Halil İbrahim Demirci dışında tüm sanıklar duruşmada hazır bulundu. 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan haklarında 5-10 yıl hapis cezası istenen sanıklardan Yard.Doç.Dr. Ahmet Öksüz, ağabeyi Adil Öksüz'ü hiçbir zaman mahkemede korumadığını belirterek, "Aynı soyadı taşımamak için de soyadı değişikliği için mahkemeye başvuru yaptım. Ağabeyimle 15 Temmuz öncesi 27 Mart'ta baldızımın düğününde görüştüm. Ondan sonra ne yüz yüze ne de telefonda görüştüm. Son 7 sene içerisinde ağabeyimle telefonla görüşmem bir elin parmağını geçmez. Ağabeyimle ancak babamın evinde bayramdan bayrama tesadüfen görüşüyordum. Onun dışında ağabeyimle ne yüz yüze ne de telefonla görüşmüyorum. Adresim sabit ve kaçma şüphem yok. Eğer ben kaçmak isteseydim diğer 2 kardeşim gibi ben de kaçabilirdim. Dolayısıyla ben vatanıma, milletime ve yasalara karşı herhangi bir illegal bir iş yapmadım" dedi.
Mağdur olduğunu söyleyen Öksüz, "Cezaevine avukatım geldiği zaman beni 'Adil Öksüz' diye çağırıyorlar. Sağlığımla ilgili iğne olmaya gideceğim zaman 'Adil Öksüz' diye çağırıyorlar. Hastanede bana 'Adil Öksüz' diye hitap ediyorlar. Adli heyet raporunda heyet başkanı bana bizzat 'Adil Öksüz' diye hitap ediyor. Burada da en büyük sıkıntım Adil Öksüz'dür. Ben Ahmet Öksüz olarak yargılanmak istiyorum. Adil Öksüz ile kardeş olma iradesi bana ait değil. Benim bu kişi ile bir irtibatım yok. Mehmet Dişli, FETÖ'cülükten yargılanıyor. Mehmet Dişli'nin kardeşinin AK Parti'de önemli bir görevi var. Dolayısıyla aynı aileden olmak, kardeş olmak aynı suçu işliyor olmak anlamına gelmez. Hukukumuzda suçun şahsiliği vardır. Bu hususa dikkat edilmesini arz ediyorum" diye konuştu.
6 aydır bel fıtığı rahatsızlığı bulunduğunu, ortapedik yatak istediğini, ancak cezaevi yönetiminin vermediğini söyleyen Öksüz, "Suçsuz olduğuma inanıyorum. Beraatimi talep ediyorum. Kefaletle dahi olsa tahliyemi talep ediyorum" dedi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Cahid Özdeveci, Erdal Biber ve Seymen Kahraman'ın tahliye edilmesine, Ahmet Öksüz ve diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Görüntü dökümü:
---------------------------
-Ahmet Öksüz ve diğer tutuklu sanıklar cezaevi aracından indirilirken
Süre: (01.12) Boyutu: (38 MB.)
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
================================================
10 günde 11 kez yandı, apartman boşaldı
BALIKESİR'in Edremit ilçesinde 3 katlı binada 10 gün içinde 11 kez yangın çıktı. Apartmanın değişik katlarında çıkan yangınlar sonucu daireler boşaltıldı. Yangının ilk olarak 10 gün önce elektrik ve su saatlerinden çıktığı belirtilirken, apartman sakinleri komşularından aldıkları malzemelerle sokakta mutfak kurarak yaşamlarını sürdürüyor.
Camivasat Mahallesi Gazi Caddesi 29'ncu Sokak'ta bulunan 3 katlı apartmanda 10 günde 11 kez yangın çıktı. İlk olarak 10 gün önce elektrik ve su saatlerinde çıkan yangın sonucu binada maddi hasar meydana geldi. Arka arkaya 2 yangın daha çıkması üzerine önlem olarak binanın elektriği görevliler tarafından kesildi. Duvarların sürekli sıcak olduğunu söyleyen apartman sakinleri, "Bir yerden sanki yangın çıkacağını anlıyoruz. Yoğun bir ısı geliyor" diyor.
SOKAĞIN BİR KENARI MUTFAK, DİĞER KENAR SALON
Evlerini boşaltan apartman sakinleri yangından kurtarabildikleri ve komşularının verdiği eşyalarla sokakta kalmaya başladı. Sokağın bir kısmını mutfak diğer kısmını da yatmak için kullanan apartman sakinlerinden Nuray Çiçek; 3 daireli apartmanda 8 kişi yaşadıklarını, ilk olarak su saatleri ve ardından elektrik saatlerinden yangın çıktığını söyledi. Bu yangınlarda apartmanın merdiven ve bodrum katının yandığını sonrasında ise dairelerin yanmaya başladığını söyleyen Çiçek, "En azında bir çadır istiyoruz. Komşularımız yatak yorgan, mutfak eşyası verdiler ve sokakta bir mutfak ve yatacak yer oluşturduk. Birisi 1 buçuk, birisi 2 buçuk yaşındaki çocuklar büyük yangınların birisinde balkondan aşağı atlayarak itfaiyeciler tarafından kurtarıldı. Bu yangınların nedenini bulsunlar, sorunu çözsünler. ya kendimize kalacak başka bir yer bulalım, ya da sorun çözülsün ve evimize girelim. Para pul istemiyoruz, yangınların nedenini bulsunlar, biz de evlerimizde kalmaya başlayalım. Sokakta rezil olduk. Sularımız ve elektriklerimiz kesik. Banyo yapamıyoruz ve pislik içindeyiz. Belediyemiz nerede? Bir aydır bu haldeyiz. Kimse neden bizi duymuyor?" dedi.
TOPAL, "YANGINLARIN 6'SI BÜYÜKTÜ"
Tüm resmi kurumlara müracaat ettiklerini söyleyen apartman sakinlerinde Arzu Topal (38), "Bizler evlerimize tekrar girebilecek duruma gelmek istiyoruz. Bize bir elektrik kontağından, bir kundaklamadan yangının çıktığını söylüyorlar. İlk olarak su saatleri patladı. Bodruma kıvılcım düşmüş. Büyük yangın çıktı. Ne para, ne eşya hiçbir şey istemiyoruz. Bu yangınları durdurun. Sefil durumdayız, her tarafımız is, pislik içinde. Eve mandal almaya çıktım. Birden alevler çıktı. Kapılar kilitlendi. Bir şok yaşadım, duvarlar alev alev. ya içeride yansaydık, onu bekliyorlar? Bunun vebalini nasıl ödeyecekler? Bir haftadır her gün yangın çıkıyor ve bir haftadır artık binaya hiç giremiyoruz. Komşularımız yemek getiriyor. Sefil olduk. Küçük çocuklarımızın psikolojileri bozuldu. Ben artık evimde uyumak istiyorum. Bu yangınlar neden oluyor" diye konuştu.
Bugün sabaha karşı çıkan son yangın ile birlikte bina tamamen kullanılamaz hale gelmiş durumda. 29 Sokakta oturan vatandaşlar apartmanda çıkan yangınların kendi dairelerine de sıçraması korkusunun yanı sıra, yangınların kendi evlerinde çıkmaya başlaması durumuna karşı da büyük bir endişe yaşıyor. Edremit Kaymakamı Ali Sırmalı, "10 gündür bu binada yangınlar çıktığını biliyoruz. Yangınların çıkış nedenleri İlçe Emniyet Müdürlüğümüz tarafından titizlikle araştırılıyor. Bu konuyla ilgili soruşturmamız devam ediyor" dedi. Konuyla ilgili olarak Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Edremit İtfaiye Gurup Amiri Mustafa Bilgiç ise şunları söyledi: "Camivasat Mahallesi 29 Sokak'taki 17 numaralı apartmanda 10 gün içinde 11 kez yağın çıktı. Bu yangınları tutanak altına aldık. Her gece yangın çıkan binada bu gece yangın çıkmazken, sabah saat 07.00 civarında büyük bir yangın daha çıktı. Apartmanda çıkan son 2 yangının kundaklama olduğuna dair tutanaklar tuttuk ve yetkililere bildirdik. Bu sabahki yangının yatak odasındaki gardıropta bulunan giysilerden ve ahşap kapı çerçevelerinden başladığını biliyoruz. Ekiplerimiz çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
İtfaiye ekiplerinden görüntü
Evin içinden görüntü
Sokakta oluşturulan mutfak ve salondan görüntü
Nuray çiçek röp.
Arzu topal röp.
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/ EDREMİT (Balıkesir),
===============================================
Keşan'da çıkan orman yangını kontrol altına alındı
EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde ormanlık alanda çıkan yangın kontrol altına alındı.
Bugün saat 18.00 sıralarında, Keşan'a bağlı Çeltik Köyü'ndeki ormanlık alanda yangın çıktı. Henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı çıkan yangına, Keşan Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı 2 helikopter, 7 arazöz, greyder ve iş makineleriyle müdahale edildi. Yangın, ekiplerin yaklaşık 2 saatlik müdahalesiyle kontrol altına alındı. Keşan Orman İşletme Müdürü Mustafa Sümbül de olay yerine gelerek, çalışmaları yerinde izledi. Yangın sonucu 4 hektar ormanlık alan zarar gördü. Ekiplerin soğutma çalışmalarına devam ettiği bildirildi. Jandarmanın olayla ilgili soruşturması sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Yangına helikopterin müdahalesi
-Yanan alan
-Yükselen dumanlar
-Arözözler ve iş makinelerinin çalışması
-Yanan alanlar genel ve detay gör.
-Ekiplerin çalışmaları
-Orman Müdürü Mustafa Sümbül röp.
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),
(SÜRE: 07.53 - BOYUT: 251 MB)
===============================================
Gaziantep'te zincirleme kaza: 1'i ağır, 5 yaralı
GAZİANTEP'te, 5 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında 1'i ağır, 5 kişi yaralandı.
Kaza, akşam saatlerinde Dumlupınar Mahallesi Yeşilvadi Bulvarı'nda meydana geldi. Orhan Yılmaz yönetimindeki 27 N 4131 plakalı kamyonetin freni boşalınca trafik ışığında bekleyen biri polislere ait 4 araca çarptı. Kazada, 5 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık görevlileri, yaralıları ambulanslarla kentteki hastanelere götürdü. Acil serviste tedaviye alınan yaralılardan birinin hayati tehlikesinin bulunduğu açıklandı. Kaza nedeniyle yaklaşık yarım saat ulaşıma kapanan yol, araçların çekilmesinin ardından yeniden açıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Olay yeri
Polis ekipleri
Kazaya karışan araçlar
Yaralının ambulansta tedavi edilmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Metin Faruk TAMER-Eyyüp BURUN-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 152 MB
==================================================
Fındık işçilerini taşıyan minibüsün freni boşaldı: 10 yaralı
ORDU'nun Altınordu İlçesi'nde Tunç T. yönetimindeki fındık işçilerini taşıyan minibüsün freni boşalması sonucu meydana gelen trafik kazasında 10 kişi yaralandı.
Kaza Altınordu İlçesi'nde Boztepe-Nizamettin yolu üzerinde meydana geldi. Fındık işçilerini taşıyan Tunç T.'nin kullandığı 60 BF 451 plakalı minibüsün freni boşalması sonucu kaza meydana geldi. Minibüsü durdurmak için yoğun çaba sarfeden sürücü Tunç T. yolun sağında fındık bahçesine çarparak durabildi. 16 kişinin olduğu, devrilen minibüsteki 10 kişi yaralanarak, 112 Ambulansları tarafından kentteki çeşitli hastanelere sevk edildi. Yaralıların durumunun iyi olduğu belirtildi. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
-------------
-Kaza yerinden görüntü
-Kaza yapan minibüsten görüntü
-Ambulans görüntüsü
-Vatandaşla röportaj
(SÜRE: 02.32 DK) (BOYUT: 147 MB)
Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ORDU,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-17 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?