Dha Yurt Bülteni-17

HDP'li Yıldırım: Arkadaşlarımızı vatandaşlıktan çıkarmaya sebep yargı kararı yok

HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekil Ahmet Yıldırım, İçişleri Bakanlığının HDP'li 2 Milletvekilinin ülkeye dön çağrısıyla ilgili yayınladığı karara tepki göstererek, "Buradan Bakan Soylu'ya seslenmek istiyorum. Bizim arkadaşlarımızı vatandaşlıktan çıkarmaya sebep olabilecek ne bir yargı kararı var ne de hüküm giydiler. Yargıya talimat mı veriyor"dedi.

"BU OLAY AYDINLATILSAYDI DÜNYA TÜRKİYE'NİN IŞİD İLE MÜCADELESİNE BİRAZ İNANIRDI"

Diyarbakır'daki HDP mitinginde 5 Haziran 2015 yılında yapılan bombalı saldırıdı hayatını kaybedenler anıldı. 4 kişinin öldüğü 400 kişinin yaralandığı patlamanın yaşandığ İstasyon Meydanı'nda bugün HDP ve DBP'liler bir araya gelerek patlamanın yaşandığı yere karanfil bıraktı. Burada konuşan HDP Grup Başkanvekil Ahmet Yıldırım, 5 Haziran günün sıradan bir gün olmadığını belirterek, "5 Haziran günü birileri için sıradan bir anma günü olarak bilinebilir. Bizim açımızdan asla sıradan bir gün değildir. 5 Haziran günü bu ülkenin belki de 100 yıllık meselesinin tam bir çözüm kapısı aralandığı, çözüm iradesini bütün Türkiye kamuoyunun dayattığı bir sürece fren bastırma, o kapıyı zorbalık yöntemiyle kapatma günüdür. 2 yıl önce burada patlayan bomba, ondan bir süre önce Tendürek Dağı'nda yaşanan provokasyonun devamıdır. 5 Haziran günü buraya bombayı yerleştiren gençle ilgili değiliz biz. O, bombayı buraya bırakacak kişi olarak tarihin kirli sayfasında yerini alacaktır. Eğer bu yaşanan olayları aydınlatmış olsaydılar, dünya Türkiye'nin IŞİD ile mücadelesine biraz inanırdı. 5 Haziran'ın öncesi de vardı sonrası da vardır. 5 Haziran günü bir süreçti ve bugün devam ediyor"diye konuştu.  Anma konuşmasının ardından gazetecilerin İçişleri Bakanlığı tarafından yurt dışında bulunan HDP'li vekillerin yurda dönme çağrısı ve vatandaşlıktan çıkarılma girişimini sorması üzerine HDP Grup Başkan vekili Ahmet Yıldırım, şunları söyledi:

"DEMİRTAŞ, 20 AY ÖNCE GÜLEN'İN VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILACAĞINI SÖYLEMİŞTİ"

"Bu durum bir kaç açıdan problemlidir. Bir darbeye alet olmuş zihniyet ve onun kadrolarıyla, darbenin mağduru olan arkadaşlarımızın ismi aynı listede yayınlaması, sublimal algı operasyonudur. Faysal Sarıyıldız'ın, Tuğba Hezer'in, Özdal Uçar'ın Fethullah Gülen ve şürekasıyla ne alakası olabilir ki, aynı listede yayınlanıyor. Biri boğazına kadar darbeye batmış, biri de boğazına kadar darbenin mağduru olmuş arkadaşlarımızı aynı listede yayınlamak bilinçli bir politikanın ürünüdür. Kendilerinin darbeyle olan ilişkisini, bağlantısını gizlemeye hizmet etmektedir. 20 ay önce Eşgenel Başkanımız Selahattin Demirtaş, gün gelecek, bunlar Fethullah Gülen'i vatandaşlıktan çıkaracak, onunla olan ilişkileri ve yargılamasını kapatacak. 20 gün önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ABD'de Gülen'in iadesi için lobi çalışması yaparken, bugün aynı kabinenin üyesi Türkiye ile olan bağlantısını hükümsüz kılacak bir adım atıyor. Bu nasıl darbe sahiplerini yargılamaktır. Bu, darbenin üstünü örtmektir. Buradan Bakan Soylu'ya seslenmek istiyorum. Bizim arkadaşlarımızı vatandaşlıktan çıkarmaya sebep olabilecek ne bir yargı kararı var ne de hüküm giydiler. Yargıya talimat mı veriyor. Bu listede arkadaşlarımızın adını yayınlamak masumane bir şey değildir. Kendileri darbenin 15 yıllık ortağıyken, o zihniyetin ortağıyken, onlarla hasret gidermek için can atmak isterken, bugün arkadaşlarımızın adını onların listesinde yayınlıyorlar. Biz bunu zul sayıyoruz." HDP Grup Başkan vekili Yıldırım, kendilerinin söz konusu cemaat yapısıyla aynı camide namaz bile kılmadıklarını da belirtirek, "Bunu bile kendimize zul saydık. Bunlar 80 milyon insanın kanını kemirdiler. Listede ismi yayınlanan arkadaşlarımız Binali Yıldırım, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli gibi parlamentonun üyesidir. Özellikle darbeyi kendilerine Allah'ın kendilerine nasıl bir lütufu olarak gördüğüne hizmet eden bir adımıdır bugün alınan karar. Kiminle ne hesapları varsa onlara mübarek olsun, ama arkadaşlarımızı kendi ortaklarıyla anmasınlar"dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------------

-Güvenlik önlemleri

-Anma programına katılanlar

-Karanfilerin bırakılması

-Yıldırım'ın konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR,

==============================================

Burdur'da sel yolu kapattı (Görüntü Ekiyle Yeniden)

BURDUR'da etkili olan sağanak yağmur sonrası oluşan sel, Burdur- Fethiye karayolunu ulaşıma kapattı. Selin etkisini yitirmesinin ardından yol yeniden açıldı.

Burdur'da saat 15.00 sıralarında başlayan sağanak yağmur nedeniyle merkeze bağlı Yassıgüme Köyü'ndeki Acıdere taştı. Sel suları nedeniyle Yassıgüme'nin yanı sıra Kuruçay ve Suludere köylerinde çok sayıda tarım arazisi su altında kaldı. Sel suları Burdur- Fethiye karayolunda da ulaşımı olumsuz etkiledi. Yolu kaplayan sel nedeniyle ulaşım yaklaşık 1 saat aksadı. Sel sonrası bölgeye jandarma ve Karayolları'na ait iş makineleri yönlendirildi. Jandarmanın güvenlik önlemi aldığı yol sel sularının etkisini kaybetmesinin ardından kontrollü olarak ulaşıma açılırken, Karayolları ekipleri de temizlik çalışması başlattı. Yolda meydana gelen sel sürücüler tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (vatandaş kamerası)

--------------

Sel sularından görüntüler

Köprü üzerinden araçların geçişi

Trafiğe kapanan yoldan görüntü

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

===============================================

Tarlaya yıldırım düştü: 1 Ölü, 1 yaralı

TOKAT'ta merkeze bağlı Madas Köyünde tarlaya yıldırım düşmesi sonucu 50 yaşındaki Kadriye Çetin öldü, 20 yaşındaki Zeynep Çetin ise yaralandı.

Saat 14.30 sıralarında Madas Köyü yakınlarında tarlada çalışan Kadriye Çetin ile akrabası Zeynep Çetin'in üzerine yıldırım düştü. Kadriye Çetin olay yerinde hayatını kaybederken yaralanan Zeynep Çetin ise Tokat Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kadriye Çetin'in cesedi otopsi için Tokat Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Hafif yaralanan Zeynep Çetin'in durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

-Yaralının hastaneye getirilişi

-Detay

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ/TOKAT,

===============================================

Spor tesisinin tribünü alev alev yandı

ADAPAZARI'nda, Karaman Mahallesi'nde bulunan Adapazarı Belediyesi Spor Kompleksinin tribününde koltuklar alev alev yandı. İtfaiye ekipleri yangını söndürürken, tribünler hasar gördü.

Öğle saatlerinde, Adapazarı Karaman Mahallesi'nde bulunan Adapazarı Belediyesi Spor Kompleksinin tribününde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Kısa sürede tüm tribünü saran alevlerde koltuklar alev alev yandı. Sakarya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri yangını kontrol altına alarak söndürdü. Tribünler hasar görürken, yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------------------------

-Yanan tribünlerden görüntü

-Söndürme çalışmaları

-Çevrede toplananlar

Haber: Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya),

==============================================

Sivas'ta işten çıkarılan fabrika işçilerinden eylem

SİVAS'ta çalıştıkları fabrikanın çeşitli gerekçelerle iş akitlerini fesh ettiğini ileri süren 20 kişi fabrika girişini kapatarak eylem yaptı.

Organize Sanayi Bölgesi'nde kam mili üreten bir fabrika, son 1 hafta içinde çeşitli gerekçelerle yaklaşık 20 kişiyi işten çıkardı. Daha önce fabrika önünde toplanarak eylem yapan işçiler, bugün de fabrikanın girişini kapattı. Yaklaşık 1 ay önce sendikaya üye olduklarını ve bu nedenle işten çıkarıldıklarını belirten 50 kişilik grup, yaklaşık yarım saat burada bekledi. Mesaisi biten ve kendilerine destek vermeyen arkadaşlarına tepki gösteren grup, işçi servislerinin dışarı çıkmasına izin vermedi. Bir süre bekleyen grup, polisin gözaltı yapabileceğini hatırlatması üzerine yolu açtı. İşçi servislerini yuhalayarak gönderen grup, fabrikadan çıkan yönetim kurulu başkanı İsmail Timuçin'in de aracını durdurarak tepki gösterdi. İşletmede bir süre önce Çelik-İş Sendikası tarafından sendikal faaliyet başlatıldığı, 700 civarındaki işçilerden yaklaşık 375'inin sendikaya üye olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-Fabrika önünden görüntüler

-Çıkarılan işçilerin girişi kapatması

-Polisin uyarıları

-Çıkan servislere tepki göstermeleri

-Yönetim Kurulu Başkanına yönelik tepkileri

Haber-Kamera:  Gökhan CEYLAN-Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

(162 mb)

==============================================

Çevrecilerden Finike'de açıklama

ANTALYA ve çevre ilçelerinden gelen çevreci ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Dünya Çevre Günü dolayısıyla basın açıklaması yaparak evlerinde katledilen çevreci Ali Ulvi ile Aysin Büyüknohutçu çiftinin öldürülmesi nedeniyle acı içinde olduklarını açıkladı.

Antalya ve çevre ilçelerden gelen çevreciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Dünya Çevre Günü dolayısıyla Finike Ziraat Odası bahçesinde basın açıklaması yaptı. Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği (TORAÇDER) öncülüğünde gerçekleştirilen basın açıklamasını Kumluca Barosu'na kayıtlı avukatlardan Feride Salur Güleç okudu. Basın açıklamasında, TORAÇDER, Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya Baro Başkanlığı, Antalya Kent Konseyi, Antalya Mimarlar Odası, Antalya Ziraat Mühendisleri Odası, Antalya İnşaat Mühendisleri Odası, Antalya Diş Hekimleri Odası, Antalya Kent İzleme Platformu, Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu ve çevreci dernek temsilcilerinin imzası yer aldı. Güleç, "Bu Çevre Günü'nde, korumaya çalıştığımız doğa ve kültür varlıklarımız ile adına mücadele verdiğimiz tüm dünya canlılarının içinde bulunduğu yaşam tehdidi nedeniyle acı içindeyiz. Yaşadıkları yerde, verdikleri barışçıl doğa mücadelesinde hunharca katledilen dostlarımız Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu'nun kaybıyla acı içindeyiz. Yaşam savunucusu dostlarımız Ali ve Aysin Büyüknohutçu yaşadıkları dağları, vahşi madencilik için katledilen ormanları, insanların doğal yaşam hakkını savunmak için sadece hukuki, barışçıl bir mücadele verirken öldürüldü. Ülkemizdeki doğa koruma mücadelesinde karanlık bir dönemeç olan bu cinayetlerin ardındaki gerçeklerin en kısa sürede ortaya çıkarılacağına inanmak istiyoruz. Bu olay ülkemizde hukuk, adalet sistemine güvenin iyice azaldığı bir ortamda yaşanmış olsa da umudumuzu ve kendimize ve adalete olan inancımızı kaybetmiyoruz" dedi. Dünya Çevre Günü'nü Ali ve Aysin Büyüknohutçu anısına adadıklarını vurgulayan Güleç, "Yaşadığımız bölgenin ve yurdun değişik yerlerindeki yaşam savunucularıyla birlikte, dostlarımızın anısını yaşatmak ve adalet arayışımıza yönelik planladığımız ortak çalışmalarımız önümüzdeki günlerde basın ve kamuoyuna duyurulacaktır" diye konuştu. Antalya TMMOB Koordinasyon Kurulu Sekreteri Vahap Tuncer, şöyle dedi: "İnsanoğlu dünyanın nimetlerinden faydalanırken maalesef bugüne kadar yapılan yanlış uygulamalarla yaşamın vazgeçilmezi olan akarsularının, içme sularının, havanın, doğanın kirletildiğine birlikte tanıklık ettik. Bu süreç artık sürdürülemez noktaya gelmiştir. Herkesin, sanayicisinin, çevrecisinin, yöneticisinin, iktidarının, muhalefetinin, derneklerinin, meslek odalarının bu konunun üzerine bir kez daha üstüne basa basa düşünüp bu kötü gidişe son vermesi gerekiyor. Bu noktada özellikle Finike ve çevresinde önemli bir çevre mücadelesi vermiş olan Ali ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin mücadelesi unutulmaz bir anı olarak hala akıllarımızda durmaktadır. Bu iki yiğit insan Finike'nin dağlarındaki maden ocaklarının yaptığı zararların ortadan kalkması Antalya ve Finike'deki tarım alanlarının maden ocaklarından olumsuz etkilenmesini engellemek için daha yaşanabilir bir dünya için maalesef katledildiler." TORAÇDER kurucularından Bayram Taşel de Ali Ulvi Büyüknohutçu'yu 1970'li yıllardan bu yana tanıdığını belirterek, "Yıllardır devam eden dostluğumuz vardı. Buraya geldiği zaman da kendileriyle çevreyle ilgili neler yapabileceğimizi detaylı bir şekilde konuştuk. TORAÇDER'i de birlikte kurduk. Ali kardeşimiz hep şuna inanırdı. Doğanın biz insanlara ihtiyacı yok ama biz insanların doğaya ihtiyacı var. Dolayısıyla onun burada bıraktığını bizler şimdi hep birlikte devam edeceğiz. Devam etmeye de kararlıyız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Mermer ocaklarından genel görüntü

Basın açıklaması yapılırken

Vahap Tuncer ve Bayram Taşel'in konuşması

HABER- KAMERA: Suat SÖĞÜT/FİNİKE,

==============================================

Avlanma yasağı olan gölette ağlara takılan balıkları jandarmalar kurtardı

BİLECİK'teki avlanma yasağının olduğu gölette, kimliği belirsiz işiler tarafından atılan ağlara takılan 34 sazan ile 17 yayın balığı jandarmalar tarafından ağlardan kurtarılarak suya bırakıldı.

Pelitözü Mahallesi'nde vatandaşların mesire yeri olarak kullandıkları Gölpark'ta çarşı iznine çıkan jandarma erleri, ağlara takılı balıkları fark etti. Durumun bildirilmesini ardından gölete belediye zabıta ekipleriyle birlikte gelen jandarmalar, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin attığı 80 santimetre genişliğinde, bin metre uzunluğundaki ağlara takılan 34 sazan ile 17 yayın balığını kurtarıp tekrar gölete bıraktı.

Yetkililer, Pelitözü Gölpark Göleti'nde balık avlanmasını yasak olduğunu belirterek, gölete ağ atan kişi ya da kişileri belirlemek için çalışma başlatıldığını bildirdi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------------

-Ağların ve balıkların çekilmiş görüntüleri bulunuyor

Haber-Kamera: Cafer ELMAS/BİLECİK,