Aladağ'da ev yangını korkuttu
Adana'nın Aladağ İlçesi'nde yurt yangınının ardından bir evde çıkan yangın büyük paniğe neden oldu. Can kaybının yaşanmadığı yangın kısa sürede söndürüldü.
12 kişiye mezar olan öğrenci yurdunun bulunduğu Sinanpaşa Mahallesi'nde bir evde saat 17.30 sıralarında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yurt yangınında ölen öğrencilerin cenazelerinin toprağa verilmesinin ardından çıkan yangın hava karardığı ve ev yüksekte olduğu için ilçenin geniş kesiminden görüldü. Evden yükselen alevlere itfaiye ve Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri çok kısa sürede müdahale etti. İçerde kimsenin olmadığı evde çıkan yangın söndürüldü.
Yurt yangını nedeniyle tedirgin olan vatandaşlar da buraya akın edince kısa sürede panik yaşandı. Can ve mal kaybı yanmadığı evde soğutma çalışması yapılarak çıkış nedeni incelenmeye başlandı.
ALADAĞ (Adana),
=====================================================
Kar kazaları beraberinde getirdi
Kars ve Ağrı'nın Patnos ilçesinde kar kazaları da beraberinde getirdi. Azerbaycan'ın Kars Başkonsolosluğu, Sağlık İl Müdürlüğü önünde Ordu Caddesinde seyir halindeki aracın park halindeki ambulansa çarptı. Aracın çarptığı ambulansın da diğer park halindeki araçlara çarpmasıyla kaza yeri bir anda kalabalıklaştı. Yaşanan kazada 5 araçta maddi hasar meydana geldi. Ağrı-Patnos karayolunda da kaygan zemin nedeniyle TIR ile otomobil çarpıştı. Kazada 3 kişi yaralanırken, karayolunda uzun araç kuyrukları oluştu.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
Kaza yeri ve araçlar
Polisin incelemesi
Ambulansın itilmesi
Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Kaza yapan otomobil
-Araç kuyruğu
-Ambulans
Haber-Kamera: AĞRI,
==========================================================
Öğretmene tahliye yok
İZMİR'in Menderes İlçesi'nde, 2.5 yıl önce yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 kız öğrencisine 'porno film izlettiği' ve 'istismarda bulunduğu' iddiasıyla hakkında 102 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan emekli okul müdürü 66 yaşındaki Adil Ş.'nin yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, mağdur çocuklardan B.Y.,'nin İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesi'nden gelen raporda ruh sağlının bozulduğuna dikkat çekilerek, diğer 5 mağdurun raporlarının beklenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı gelecek yıl şubat ayına erteledi.
Davaya konu olan olay 17 Mayıs 2014 tarihinde jandarmaya gelen telefon ihbarında, Sancaklı Mahallesi'nde bulunan ilkokulda, 22 yıl öğretmen ve vekil müdür olarak görev yapan, evli ve 2 çocuk babası emekli Adil Ş.'nin 6 kız öğrenciye porno film izletip, cinsel taciz ve istismarda bulunduğu öne sürüldü. Jandarma, yaşları 6 ile 11 arasında değişen öğrencilerin ifadelerini psikolog eşliğinde aldı. İfadelerin ardından gözaltına alınan Adil Ş. suçlamaları kabul etmedi, ancak tutuklandı. İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın geçen yıl 15 Ekim'de yapılan duruşmasında, toplam 102 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu emekli öğretmen Adil Ş.,mahkeme heyeti, delillerin büyük ölçüde toplanmış olmasını ve tutukluluk süresini de dikkate alarak tahliyeye karar verip, duruşmayı erteledi. Bitme aşamasında olan dava, aynı okulda görev yapan öğretmen Saadet Özkan'ın BİMER'e şikayeti ile tekrar gündeme geldi. Geçen 26 Haziran'da görülen davanın duruşmasında mahkeme heyeti, sanık Adil Ş.'nin oy çokluğu ile tutuklanmasına karar verdi. Bugün görülen duruşmaya tutuklu yargılanan Adil Ş., avukatı Atilla Ertekin, İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü avukatı Pınar Melli, Bakanlığın avukatı Hülya Yazar Günay, İzmir Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi sorumluluları Nuriye Kadan, İlke Erol ve üyeleri ile avukatlar katıldı. Duruşmayı CHP Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel ile sivil toplum örgütü temsilcileri de duruşmayı izledi. Mahkeme Başkanı, Adli Tıp Kurumu 6.İhtisas Dairesi'nden mağdurlardan B.Y., UYAP üzerinden gördükleri raporda, ruh salığının bozulduğunu, diğer mağdurların raporlarının henüz yazılmadığını, Adli Tıp Kurumu 6. İstisas Kurlu tarafından B.Y., adına düzenlenen rapordaki çelişkinin kaldırılması için Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilmesine, diğer mağdurların raporlarının henüz yazılmadığını belirtti. Hakim, Menderes İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden Saadet Özkan'ın okulu gelip gelmediği yönünde istenilen sınıf defteri, ek ders ve saat çizelgesi ve maaş bordolarının geldiği, sanığın belirtiği gibi 31 Mart ile 15 Mayıs 2014 tahrileri arasında Saadet Özkan'ın hiç okula gelmediği, erken çıktığı ve bunun için bu tahrilerde imza bölümünün boş olduğunu okudu. Mağdur çocukların avukatı Gülce Mutoğlu Kılavuz, "Dosyaya gelen ders defteri ve bizim çizelgelkerimiz göstermektedir ki sanığın bu güne kadar yaptığ savunmanın yalan olduğu ortaya çıkmıştır. Tanık Saadet öğretmen hakında yaptı suçlamalar asılsızdır. Gelen adli tıp raporunda bir mağdurun ruh sağlığının bozulmasından dolayı tutukluluk halinin devamine karar verilmesini istiyorum" dedi. İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Avukatı Pınar Melli, Bakanlığın avukatı Hülya Yazar Günay ile mağdurların avukatları, Adli Tıp Kurumu'ndan diğer mağdurlarla ilgili raporların beklenemesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Duruşma savcısı Özlem Eğridere de sanığın tutukluluk halinin devamı yönünde mütalaa verdi. Sanık Adil Ş. üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyip, "Bin yıl düşünsem hakkımda böyle iddiaların atılacağını düşünmezdim. Damdan beter olan okulu kendi çabalarım ile düzelttim, ama karşılığında böyle bir iftiraya uğradım. Bunların hepsi yalan. Ben hiçbir çocuğu eve götürmedim. Tahliye olduktan sonra köye gittim, şikayetçi olan çocukların yakınları bana sarılıp 'geçmiş olsun' dediler. Çocuklara tacizde bulunsaydım çocuklar okula gelip benimle konuşmazdı. Tacize uğrayan çocuklar tacizcisinin yanına gider mi? Saadet öğretmen belediyeden kovulmuş. Madem şüphesi vardı, teknolojiden de anlıyordu, neden bir ses ve görüntü almadı. Ben hiç bir çocuğa cinsel tacizde bulunmadım " dedi.
Sanığın Avukatı Atilla Ertekin ise "Ortada işlenmiş bir suç yok, işlendiği iddia ediliyor. Müvekkilim bir yıl önce oy birliği ile tahliye oldu. Kaçma ihtimali olsaydı şimdiye kadar çoktan kaçardı. Geçen duruşma tutuklanacağını bildiği halde duruşmaya geldi. Adli Tıp'tan gelecek raporların beklenmesi müvekilimin özgürlüğünü kısıtlıyor. Mağdur Ş., ilk ifadesinde bir şey yapmadı diyor, daha sonra ifade değiştirdi. Bu çocuk yönlendirmeye müsait. Bu çocuk müvekkilimin evine asla gitmemiştir. Mağdurların beyanları çelişkili. Tahliyesine karar verilsin" dedi. Mahkeme heyeti ara karar için duruşmaya ara verdi. Daha sonra, oy çokluğu ile sanığın tutukluluk halinin devamına, çocukların ruh salığı ve psikolojilerinin bozulup bozulmadığının tespiti için İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'ndan gelecek olan raporların beklenmesin, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı gelecek yıl şubat ayına erteledi.
SAADET ÖĞRETMEN'E KARABAĞ SAHİP ÇIKTI
Duruşma öncesi bazı sivil toplum kuruluşu üyeleri İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Saadet Özkan ise "Ben ağlamamak için kendime söz verdim. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Onların haklarını savunmak için Meclise kadar gittim. Artık çocuklar tacize uğramasın. Hep birlikte el ele verelim" dedi. İzmir'de gönüllü olarak gittiği köy okulunda 22 yıldır görev yapan okul müdürünün kız öğrencileri istismar ettiğini ortaya çıkaran Saadet Özkan'a, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ sahip çıktı. Başkan Karabağ, Anadolu Üniversitesi Okul Öncesi Eğitim Öğretmenliği mezunu olan aynı zamanda aynı üniversitede Halkla İlişkiler ve İletişim okuyan Saadet Öğretmen'in pazartesi itibariyle belediyede işe başlayacağını belirterek, "Bize böyle cesur yürekli insanlar gerekli. Onlara desteğimizi sonuna kadar vermek durumundayız. Belediyemizde mesleğine uygun bir iş yapacak. Ülkemizdeki çarpıklıkları ancak Saadet öğretmenin yaptığı gibi mücadelelerle ortaya çıkarıp engelleyebiliriz" dedi. Bayraklı'da güzel çalışmalar yapacağına inandığını belirten Saadet Özkan, "Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Geçirdiğim trafik kazası sonrası çok sevdiğim mesleğine ara vermek zorunda kaldım.Gerçekten çok mutlu oldum. Bu tavrı nedeniyle kendisine çok teşekkür ediyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------
Basın açıklamasından görüntü
Saadet Özkan konuşurken görüntü
Genel ve detay görüntü
Bahri KARATAŞ, Yasin TİNBEK İZMİR,
=============================================================
Manisa'da Endüstri 4.0 Paneli
MANİSA'da düzenlenen Endüstri 4.0 Paneli'nde konuşan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik, 4'üncü sanayi devriminde önemli bir aktör olmayı istediklerini söyledi. Çelik, "Bal bal demekle ağız tatlanmaz. Konuşmaktan öte hayata geçirmeliyiz. Çivi bile üretiyor olsak rekabet gücünü korumak için yeni perspektife göre yapmak zorundayız" dedi.
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) tarafından Endüstri 4.0 Paneli, odanın konferans salonunda düzenlendi. Panele, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Çelebi, BoschTermoteknik Kalite ve Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ulrich Schmidt, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, Manisa OSB'deki işadamları katıldı.
"SAVUNMA SANAYİ OSB'YE TALİBİZ"
Panelde konuşan Manisa TSO Başkanı Adnan Erbil, kentin organize sanayi bölgesinin gelişmişliğine dikkat çekti. 2023 hedeflerine ulaşmak için üzerlerine düşen görevi yapmaya hazır olduklarını dile getiren Erbil, "Endüstri 4. 0 Manisa için çok önemlidir. Teknopark da faaliyete geçince Manisa markasını yaratacağız. Teknoparkın hayata geçmesi için her türlü desteği veriyoruz. Manisa olarak savunma sanayine talibiz. Manisa olarak çok şey yapacağız. Savunma sanayi müsteşarlığı ile iletişim halindeyiz. 2017'de bunlarla ilgili faaliyete geçeceğiz. İlk savunma sanayi OSB'yi kurmak için kapınızı çalacağız" diye konuştu.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik, Manisa'nın sanayisinde çok başarılı bir sanayi altyapısı, teknolojik bir ürün altyapısı, araştırma geliştirme zenginliği olduğunu söyledi. Endüstri 4.0'a, 4'üncü sanayi devrimi isminin verildiğini ifade eden Çelik, yeni devrime ayak uyduramayanın geride kalacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Eğer geri kalma olursa sorunlar artacaktır. Bakanlık olarak akıllı üretim sistemlerine, dijital teknolojilere yoğunlaştığımız bir dönemde ekonomi çevresinin bu konulara yoğunlaşmasını istiyoruz. Kamu ile özek sektörün hedefleri örtüştüğünde ortaya çok güzel sonuçlar çıkar. Üreten ülkelerle tüketen ülkelerin keskin çizgilerle ayrıştığı dünyada yetkinlik kazanmak önem taşıyor. Ülkeler arasındaki rekabet siber aleme taşındı. Teknolojik gelişmeler nedeniyle ürünlerde ve ürünlerin sunumunda yaşanan değişimler hem üreticileri hem de tüketicileri etkiliyor. Önümüzdeki döneme damga vurması beklenen hızı takip etmek zorlaşıyor. Dünyada dijital veri kullanımı 2'ye katlanıyor. 13-14 milyar civarında akıllı cihaz var. Artık iletişim insanlarla araçlar arasında, araçlarla araçlar arasında yaşanmaya başladı" diye konuştu.
"KONUŞMAKTAN ÖTE HAYATA GEÇİRMELİYİZ"
Bakan Yardımcısı Çelik, sadece ileri teknoloji ürünler üretmeyi değil, üretirken yüksek teknolojiyi kullanmanın önemine değindi. Çelik, "Bal bal demekle ağız tatlanmaz. Eğer yaparsak, yapıp da yaşarsak bu devrimin içinde oluruz. Dünyadaki gelişmelerde geride kalmayız. Biz de varız deriz. Ama demezsek ARGE'ye, inovasyona, fikre önem vermezsek konuştuğumuz konuların birçoğu yerine oturmaz. Konuşmaktan öte hayata geçirmeliyiz. Biz de bu sürecin içinde hızlı adımlarla aktör olmak istiyoruz. 2020'li yıllara damga vuracak süreci ifade ediyoruz. Özelikle nesnelerin interneti, yapay zeka, robot sensör teknolojileri, 3D yazıcılar alanında etkin olmalıyız. Yarın yurtdışından almak zorunda kalacağımız şeyleri kendimiz üretmeliyiz. Fabrikaları akıllı fabrikalar haline getirmeliyiz. Bu süreç sensör, robot, 3D yazıcı ürünleri üretmenin ötesinde, üretimde robotları, yazıcıları kullanmayı içermekte. Sadece ileri teknoloji ürünler üretmek değil, ürettiğinizi de ileri teknolojiyle üretmektir. Böyle bir eksiğimiz var. Çivi bile üretiyor olsak rekabet gücünü korumak için yeni perspektife göre yapmak zorundayız"
Endüstri 4.0'ın sadece firmaları değil bireyleri de etkileyeceğini dile getiren Çelik, iş gücünün de nitelikli hale gelmesi gerektiğini söyledi. Çelik, "Yeni gelişmeler sadece firmaları değil bireyleri etkileyecektir. Gençlerimize yeni sürece uygun nitelikler kazandırmalıyız. Bu süreç emeği azaltacak, makinenin etkinliğini artıracak. Robot teknolojisinden bir adım ileri gidiyoruz. Bizlerin de bundan sonraki süreçte daha nitelikli, bu makineleri üretecek bilgi, birikim ve üretim tecrübesini oluşturmamız gerekiyor. Devlet olarak bir yandan sanayi sektörünü ve firmaları yeni sürece hazırlarken iş gücünü ve potansiyel girişimleri dikkate almalıyız. Kodlama becerileri kazandırmalıyız. Sadece bugünün değil yarının ihtiyaçlarını karşılamalıyız. Türkiye'nin yeni nesil teknolojileri takip eden değil, bu teknolojileri üreten ülke olmasını istiyoruz" diye konuştu.
İKİ TEMEL YAKLAŞIM
Endüstri 4.0'a hazırlıkta iki temel yaklaşım belirlediklerini söyleyen Çelik, yerli imkanlarla üretimi ve fabrikaları yeni teknolojik sürece uyarlamayı hedeflediklerini dile getirdi. Ayrıca endüstri 4.0 ile ilgili Bakanlıkta platform oluşturmak için hazırlık yaptıklarını dile getiren Çelik, bu platformda iş adamlarının, üniversitelerin ve STK'ların yer alacağını açıkladı. Bakanlığın üretim reform paketi üzerinde de çalıştığını anlatan Çelik, üretim kalitesini yükseltecek, iş alemine katkı sağlayacak kanun hazırlığı çalışmasının sürdüğünü söyledi.
Bakan Yardımcısı Çelik'in konuşmasının ardından yabancı gözüyle Endüstri 4.0 sunumunu, Bosch Termoteknik Kalite ve Üretimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ulrich Schmidt yaptı. Schmidt, 4'üncü sanayi devriminde heyecan verici zamanlar olacağı, 4'üncü devrimini hızının çok daha fazla olacağını ifade etti. Schmidt, "Sanayi 4.0 geleceğinde her şeyde sensör olacak. Biz çok daha fazla veri toplayacağız ve her şeyi analiz edeceğiz" diye konuştu. Ardından moderatörlüğünü Cüneyt Toros&un yaptığı panelde, Steven Youngs, Alphan Manas ve Prof. Dr. Hüseyin Aktaş soruları cevapladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------
Panelden görüntü
Manisa TSO Başkanı Adnan Erbil'in konuşmasından görüntü
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik'in konuşması
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Nermin UÇTU- Ersan ERDOĞAN/ MANİSA,
===================================================================
Akdeniz Üniversitesi'nde kavga, 2 öğrenci yaralı
AKDENİZ Üniversitesi'nde (AÜ) karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavgada iki öğrenci bıçakla hafif şekilde yaralandı.
AÜ Kültür Kapısı çıkışında 'omuz atma' yüzünden karşıt görüşlü öğrenciler arasında tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma bıçaklı kavgaya dönüştü. Kavgada her iki gruptan birer öğrenci aldığı bıçak darbeleriyle çeşitli yerlerinde hafif şekilde yaralandı. Yaralı öğrenciler, arkadaşları tarafından AÜ Hastanesi'ne götürüldü. Kavganın duyulması üzerine hastane önünde toplanan iki gruptan öğrenciler, karşılıklı slogan attı. Taraflar arasında olayların yeniden çıkması üzerine hastaneye çevik kuvvet ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri, grupları farklı kapılardan üniversiteden uzaklaştırdı. Yaralı öğrencilerin sağlık durumunun iyi olduğu kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------
Ögrencilerin polisle konuşması
Öğrencilerin polis eşliğinde ünüversiteden çıkışı
Çevik kuvvetten görüntü
82 MB/// 02.35"
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Erol AKKIR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
=========================================================
Baro eski başkanı Bacanlı beraat etti
ANTALYA Barosu Genel Kurulu'nda 3 icra müdürünü rüşvet almakla suçladığı gerekçesiyle hakkında açılan dava nedeniyle yargılanan Antalya Barosu eski başkanı Alper Tunga Bacanlı, beraat etti.
Antalya Adliyesi'nde görevli icra müdürleri Necati İlhan, Reşat Balyemez ile Fahrettin Şahin, Temmuz 2014'teki kararnameyle başka illere atandı. Bunun üzerine icra müdürleri tayinlerin iptali için idare mahkemesine başvurdu. Bu konuda süreç devam ederken aynı yılın ekim ayında Antalya Barosu'nun genel kurul toplantısı yapıldı. Dönemin baro başkanı Alper Tunga Bacanlı, ikinci kez başkan seçildiği genel kurulda rüşvetle mücadele konusunda "Meslektaşlarına karşı saygısız tutum ve davranışlar ortaya koyan, meslek ahlakına aykırı tavırları adet edinen 3 icra müdürü bu yöntemle tayin edilmiştir. Artık devir değişti. Biz icra müdürlerinden değil, onlar bizden korkacak dedim. Bakın sabah da ifade ettim. Belki dikkatlerinden kaçmıştır. 3 icra müdürü rüşvetçi, burada açıkça söylüyorum. Buradan tayin ettirdim ben. 7 icra müdürü vardı burada. 7 icra müdürlüğü vardı. Ortalık kan ağlıyordu. Adamlar avukatları neredeyse rüşvet konusunda maaşa bağlamışlardı" şeklinde bir konuşma yaptı. Bu konuşmada kendilerine hakaret edildiğini ve rüşvetçilikle suçlandıklarını iddia eden icra müdürleri, Bacanlı'nın genel kurulda yapılan konuşmasının CD'sini de dilekçelerine ekleyip suç duyurusunda bulundu.
Adalet Bakanlığı'nın soruşturma izni vermesi üzerine Alper Tunga Bacanlı hakkında Antalya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 6 yıla kadar hapsi istenen Bacanlı suçlamaları kabul etmedi. Bacanlı, kendisinin genel bir konuşma yaptığını ileri sürdü. Şikayetçi icra müdürleri ise kendilerine iftira atan Bacanlı'nın cezalandırılmasını talep etti.
Dava dördüncü duruşmada sonuçlandı. Karar duruşmasında, şikayetçi icra müdürleri Reşat Balyemez, Fahrettin Şahin, Necati İlhan ile Alper Tunga Bacanlı hazır bulundu. Çok sayıda avukat ile icra müdürlüğü çalışanının izlediği duruşmada, sanığın isim ve kimlik belirtmeksizin rüşvet alındığı yönünde ifadelerde bulunup kamu görevlilerinin uygulamalarından duyulan rahatsızlığa değindiği belirtildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 10'uncu maddesindeki ifade özgürlüğüne dikkat çekilen kararda, mesleki sorunların tartışıldığı bir etkinlikte yapılan konuşmada isim belirtilmeden bir kısım kamu görevlilerinin suça konu eylemlerinden yakınıldığı kaydedildi.
Mahkeme, Alper Tunga Bacanlı'nın oy birliğiyle beraatına karar verdi. İcra müdürleri kararı temyiz edeceklerini bildirdi. Alper Tunga Bacanlı, verilen kararla adaletin yerini bulduğunu söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------
Antalya Barosu eski Başkanı Alper Tunga Bacanlı'nın duruşma sonrası adliyeden çıkarken
Kararla ilgili değerlendirme yaparken
Antalyla Adliyesinin genel görüntüsü
110 MB/// 03.27"
Haber- Kamera: Mustafa KOZAK/ANTALYA,
============================================
Edirne'de FETÖ'nün 5 'bürokrat abisi' gözaltına alındı
EDİRNE'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, örgütün eğitim kurumlarda farklı zamanlarda görev yapan ve kentteki üst düzey bürokratların 'abisi' olduğu öne sürülen biri kadın 5 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin 'ByLock' program kullandıkları ve Bank Asya'da hesapları olduğu belirlendi.
Edirne Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün eğitim kurumlarında farklı zamanlarda görev yaparken, kentteki üst düzey bürokratların 'abisi' olduğu belirlenen C.Y., S.S., A.K., E.Y. ve kadın S.Y.'yi gözaltına aldı. Evlerinde de arama yapılan şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Polis ekipleri yaptığı incelemede, şüphelilerin örgüt içerisinde haberleşmeyi sağlayan cep telefonu uygulaması 'ByLock' programını kullandıklarını, Bank Asya'da hesapları olduğunu tespit etti.
BANKA HESABINA ALTINLI SAVUNMA
İfadelerinde suçlamaları kabul etmeyen ve ByLock kullanmadıklarını öne süren şüphelilerden C.Y., Zaman Gazetesi aboneliği sorulduğunda öğretmenliği döneminde abone olmuş olabileceğini ancak tam olarak hatırlamadığını söyledi. Bank Asya'daki yüklü miktardaki parayı ise düğününden kalan altınları bozdurduğunu söyleyerek savunan C.Y., "Hatırladığım kadarıyla düğünden kalan altınları hırsızlık korkusuyla Bank Asya'ya yatırdığım dönem olabilir. Bu miktarda yaklaşık 110 bin lira civarında Bu bankaya bunun dışında yüklü miktarda yatırmam olmadı. Ben yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. FETÖ/PDY terör örgütü yada hiç bir terör örgütü ile bağlantım yoktur" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------
-Edirne adliyesi
-Şüphelilerin araçtan inmesi
-Adliyeye sevk edilmeleri
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN- Ali Can ZERAY/EDİRNE,
================================================
İlkokulda eski eşya sergisi
KÜTAHYA'deki bir ilkokulda öğrencilerin evlerinden getirdikleri, aralarında antikaların da olduğu eski eşyalarla sergi açıldı.
80'inci Yıl Özel İdare İlkokulu'nda '4'üncü Sınıflar Minik Yürüklerle Kültürel Mirasımıza Sahip Çıkıyoruz' adlı proje kapsamında eski eşyalarla sergi düzenlendi. Öğrencilerin evlerinden 600'e yakın eşyalarla açılan sergi ilgi gördü. Projeyi hazırlayan öğretmenlerden Songül Küreci serginin 6 Aralık tarihine kadar açık tutulacağını söyledi. Küreci projeyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Bir öğrencim ders kitabında gördüğü eşyalardan bazılarının kendi evlerinde de olduğunu söyledi. Ben de bunardan bir tanesini okula getirmesini söyledim. Ertesi gün öğrencim evindeki 85 yıllık olan bir heybeyi sınıfa getirdi. Öğrencilerime bunun ne olduğunu, ne işe yaradığını sorduğumda sadece 3 öğrenci yanıt verdi. Bunun üzerine 4'üncü sınıf öğretmenlerimizle birlikte okulda eski eşyalarla sergi açmaya karar verdik. Öğrencilerimiz ve öğretmenler, evlerinden giyimden ev eşyalarına, ocaktan radyolara, ütülerden paralara ve el fenerlerine kadar 600'e yakın eşya getirdi. Sergimiz öğrencilerimiz ve veliler tarafından ilgiyle karşılandı. Diğer okullardan da sergimizi gezmeye gelenler oluyor."
Görüntü dökümü:
-------------------------
-Sergilenen eşyaların,
-Sergi açılışından,
-Sergiyi gezenlerin,
-Öğretmen Songül Küreci'nin konuşması
Haber-Kemara: Oğuzhan KILIÇ-KÜTAHYA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 16 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?