Şanlıurfa'da teröristler polis aracına saldırdı: 3 polis yaralı (3)
BELEDİYE BAŞKANLARI YARALI POLİSLERİ ZİYARET ETTİ
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci ve Halilliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, hastanede tedavileri süren yaralı polisleri ziyaret etti. Doktorlardan polislerin durumu hakkında bilgi alan belediye başkanları adına açıklama yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi saldırıyı lanetledi.
Şanlıurfa'nın her zaman huzur kenti olduğunu kaydeden Başkan Nihat Çiftçi, "Olaydan haberdar olur olmaz hastaneye gelerek polis kardeşlerimizi ziyaret ettik. İlçe belediye başkanları ve meclis üyesi arkadaşlarımız ile birlikte ziyaret ettik. Doktorlardan bilgiler aldık ve Allah'a şükürler olsun ki polislerimizin durumlarının iyi olması bizleri sevindirdi. Herkes bilsin ki Şanlıurfa bir huzur şehri. Şanlıurfa'nın huzurunu bozmaya kimsenin gücü yetmez. Biz bu şehre hizmet ediyoruz. Polis ekiplerimiz, memur arkadaşlarımız, bu şehrin can ve mal güvenliği için 7/24 saat çalışıyorlar. El yapımı bir patlayıcı kullanmak suretiyle gerçekleştirilen bu saldırıyı lanetliyoruz. Bizim memleketimize huzur yakışıyor. Tekrar ediyorum Şanlıurfa huzur ve barış kentidir. Şehrimizde bu tür olaylar hiçbir şekilde emellerine ulaşmayacaktır. Olayı lanetliyor ve emniyet camiamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
Hastanede tedavi gören yaralı polisleri ziyaret eden başkanlar
Yaralı polisler hakkında doktorlardan bilgi alan başkanlar
Yaralı polise geçmiş olsun dileklerinde bulunan başkanlar
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi'nin açıklaması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA - DHA)
================================================================
İmam nikahlı eşe 'kezzaplı' işkence iddiası (GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜYLE YENİDEN)
Aydın'ın Söke İlçesi'nden 4 ay önce Kocaeli'ye giderek 24 yaşındaki R.A. (Ramazan Akdere) ile imam nikahıyla evlenen 23 yaşındaki N.G. (Naide Gidergin), iddiaya göre, birlikte yaşadığı adam ve yakınlarından işkence görüp yarı baygın halde baba evinin önüne terk edildi. Hastanede tedaviye alınan N.G.'nin kaburgasında ve parmaklarında kırıklar, sırtında morluklar ve cinsel organına kezzap döküldüğü tespit edildi. R.A. ve yakınlarının olayla ilgili arandığı belirtildi.
Söke'nin kırsal Sarıkemer Mahallesi'nde yaşayan N.G., yaklaşık 4 ay önce Kocaeli'nde yaşayan R.A. ile anlaşarak evlenmeye karar verdi. Gelinlik giyen N.G., resmi nikahı olmadan imam nikahıyla evlendi. Baba evinden gelinlikle ayrılan N.G., geçen cumartesi günü plakası tespit edilemeyen bir otomobille baba evinin önüne bırakıldı. Yarı baygın halde ailesine, birlikte yaşadığı adam ve yakının işkencesine maruz kaldığını anlattığı öğrenilen N.G., ambulansla, Söke Devlet Hastanesi'ne oradan da Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. N.G.'nin kaburgasında ve parmaklarında kırıklar, sırtında da morluklar ve cinsel organına kezzap döküldüğünün tespit edildiği öğrenildi. Kızlarının anlattıkları karşısında büyük şok yaşayan aile, Sarıkemer Jandarma Komutanlığı'na giderek R.A. ve ailesinden şikayetçi oldu. Jandarma şüphelilerin akalanması için çalışma başlattı. N.G.'nın hastanede endişeli bir bekleyiş içindeki yakınlarından kuzeni Nihat Talay, "2.5 ay boyunca N.G., ile sağlıklı bir şekilde görüşme sağlayabiliyorduk. Sonra kuzenim N.G.'nin cep telefonu kayınpederi tarafından elinden alınmış. Biz kızımızla konuşmak için damadın ailesinin diğer fertleri aracılığı ile görüşmeye başladık. Bir haftadır da kendisi ile görüşmek istediğimizde 'sorun olmadığını ve kızımızın iyi olduğu' söylediler. Halbuki kızımıza o sırada değişik işkenceler yapıp karanlık bir oda da aç ve susuz bırakmışlar. Bunlar yetmezmiş gibi birde kaynar su ile haşlamak ile tehdit etmişler" dedi.
"BU HALE GETİRENLER CEZALARINI ÇEKSİN"
Kardeşinin hayati tehlikeyi atlatsa bile psikolojik olarak çöküntüde olacağını söyleyen ağabeyi Şebattin G. ise, "Güle oynaya gelin olarak gönderdiğimiz kardeşimizi işkence edilmiş bir şekilde kapımızın önünde bulduk. Kardeşimizi hastaneye kaldırdık. Kaç gündür yoğun bakımda tedavi görüyor. Kardeşimize akıl almaz işkencelerde bulunmuş. Kaburgaları ve parmakları kırık. Sırtında vücudunun her yerinde morluklar ve işkence izleri var. Allah aşkına bunu hangi insan yapabilir. Kardeşim bu kadar vahşice davranılmayı hak edecek ne yapmıştır. Ailesi olarak bir tek isteğimiz var. Kardeşimize bu muameleyi yapanlar cezalarını çeksin. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, devlet büyüklerimiz ve yüce yargı mensuplarından isteğimiz budur. Ne olur suçlular bulunsun ve adalet önünde hesap versin" diye konuştu.
RESMİ NİKAH KIYILMADIĞINI SONRADAN ÖĞRENMİŞLER
Olayın yaşanmasıyla kahrolduklarını belirten ağabey Ş.G, "En büyük ağabeyimiz 1996 yılında Van'ın Özalp İlçesi'nde köy koruculuğu yaparken teröristlerle girdiği çatışmada şehit düştü. Şehit kardeşine bu işkenceyi yapanların öbür dünyada yatacak yerleri var mıdır merak ediyorum? Yaşanan bu üzücü olaydan sonra kardeşimizin resmi nikahı kıyılmadığı imam nikahıyla yaşadığını öğrendik" dedi.
Damadın kayınpederi M.A. (Muhlis Akdere) tarafından arandıklarını söyleyen Şebattin G., "Damadın babası arayarak hastane masraflarımızı karşılama teklifinde bulundu. Şikayetçi olmamamızı ve olayı kapatmamızı istedi. Bende böyle bir şeyin olmayacağını adalet önünde hesap vereceklerini belirttim" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
R.A. ve N.G.'nin düğününden görüntü
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cem ULUCAN/ AYDIN,
============================================================================
Edirne'de 22'inci intihar girişiminde bulundu
Türkiye'nin çeşitli illerinde farklı nedenlerle intihar girişimde bulunduğu belirtilen 25 yaşındaki Mehmet Heyder, 22'inci intihar girişimini Edirne'de polis engelledi.
Edirne'de Talatpaşa Caddesi üzerindeki Trakya Birlik'in 7 katlı binasının en üst katındaki yangın merdivenlerine çıkan Mehmet Heyder, eşinin ve oğlunun hasta olduğunu ve parası olmadığını söyleyerek aşağı atlayacağını söyledi. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri Heyder'i ikna etmek için uğraşıkenr, itfaiye ekipleri de yere olası atlamaya hava yastığı açtı. Heyder, polislere yanına gazetecilerin getirilmesini isteyence, olayı takip eden bir gazeteci yukarıya çıkarak ikna girişimine başladı. Heyder, gazeteci ve polise, "Eşim kanser tedavisi görüyor. İlaç ve tedavi masraflarını karşılayamıyorum. 2 çocuğumdan birinin kalbi delik. Kiramı ödeyemediğim için bugün ev sahibi bizi evden atacak. Ben 2008'de askerlik yaparken gazi oldum. Bana devlet sahip çıkmıyor" diyerek yardım istedi. Yaklaşık 2 saat süren çabanın ardından kendisine yardım edileceği sözü verilen Mehmet Heyder, intihar girişiminden vazgeçti. Polis ifadesine başvurmak üzere emniyete götürdüğü Heyder'in daha önce çeşitlli illerde 21 kez intihar girişiminde bulunduğunu belirledi. Heyder ile ilgili soruşturmayı sürdürüyor.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Yangın merdivenin tepesinde duran Mehmet Heyder
Meraklı kalabalık
Polis ikna çabası
Heyder kameraya yaptığı açıklama
Polis ve bir gazetecinin ikna etme çalışması
Mehmet Heyder'in yangın merdiveninden inmesi
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,
============================================================================
Üniversitedeki masonik bina iddiaları Rektör'ü harekete geçirdi
DENİZLİ'deki Pamukkale Üniversitesi'nde binaların bazılarının masonik işaret olan 1 doların arkasındaki piramide benzediği yolundaki yorumlar üniversite yönetimini harekete geçirdi. Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Bağ, masonik bir işaret olduğu ileri sürülen ve gücü temsil ettiği söylenen boğa heykelini başka bir yere kaldırtırken, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu ile İlahiyat Fakültesi'nin önüne yapılması planlanan kantin yapımından vazgeçtiklerini, 1 doların arkasındaki piramit şeklinin oluşturulmayacağını söyledi.
Pamukkale Üniversitesi'nde binalarla ilgili projelerin Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında tutuklanan Prof.Dr. Hasan Kaplan'ın rektör yardımcılığı döneminde hazırlandığı, projeyi de Mimarlık ve Tasarım Bölümü'nde görevli bazı öğretim üyelerinin çizdiği ileri sürüldü. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu ile İlahiyat Fakültesi'ni kapsayan 3 okulun oluşturduğu L ve önüne yapılacak kantin ile piramit şeklinin tamamlanacağı, yapıların üzerindeki ışıklı dairenin de 1 dolardaki piramidin tepesinde yer alan herşeyi gören gözü temsil ettiği ileri sürülüyor.
15 Temmuz süreci sonrası yürütülen FETÖ/PDY soruşturmaları sırasında bazı sosyal medya hesaplarında ve yerel internet haber sitelerinde Pamukkale Üniversitesi'nde masonik yapılanmanın olduğu, üniversitede inşa edilen bazı binaların masonik simgeler içerdiği, 1 ABD dolarının arkasında bulunan masonik işaretlerden piramide benzeyen yapının üniversitede inşa edildiği yolundaki paylaşımlar üniversite yönetimini harekete geçirdi. Üniversite yönetimi harekete geçerek kantin inşaatını iptal etti. Pamukkale Üniversitesi'nin yeni Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Bağ, konudan basında ve sosyal medyada yapılan paylaşımlarla haberdar olduklarını söyleyerek, "Biz de basından bunu öğrenmiş olduk, ilgi alanımızda değildi. Masonik yapılanmanın Türkiye boyutunda çok ciddi bir yapılanma gerçekleştirdiğini biliyoruz. Bu da Türkiye'nin gündeminde sadece PAÜ'de değil. Bu masonik yapılanma ile FETÖ'nün yakın işbirliği içinde olduğu da basında ifade ediliyor. Şekillere baktığımızda işin gerçeği ben de inkar edemiyorum, şekiller benziyor. Niyet neydi onu bilemem. O L şeklindeki binayı T'ye mi dönüştürürüz, başka bir şeye mi dönüştürürüz, ek ilaveler mi yaparız bilmiyorum. Bina eksiklerimiz var, o yapıları değiştirmek için gerekli tespitler noktasında çalışmalar yapmak gerekiyor" dedi.
"KANTİN YAPMAYACAĞIZ, O ŞEKLİ TAMAMLAMAYACAĞIZ"
Rektör Prof.Dr. Hüseyin Bağ, kendilerinin üniversitedeki masonik yapılanmalar konusunda tespit yapmalarının söz konusu olmadığını söyleyerek, "Bu tür yapılanmalar noktasında yönetim olarak bizim tespit yapmamız söz konusu değil. Kendisini belirgin bir şekilde gösteren sembollerle görebiliriz. Bu sembollerin de burada gerçekleştirilmiş olması bizde de kaygı uyandırıyor. Neden öyle bir şekil yapılmıştı? Proje tamamlandığında oluşacak şeklin o şekli andırdığını görüyoruz. O şekli tamamlamayacağız. O şekli bozmak için de L'yi, bir doların üstünde oluşacak üçgeni biz şu anda L olarak görüyoruz ama üçgenmiş, üst tarafındaki yapıya baktığımızda da gözü andıracak olan bir yapıyı görüyoruz. Işık saçılmayı andıracak olan yuvarlağı bir üst bakışıyla görebiliyoruz. Biz o eksik projeyi tamamlamayacağız ve şekli değiştirmek için bir proje geliştireceğiz" diye konuştu.
BOĞA HEYKELİNİN YERİ DEĞİŞTİRİLDİ
Pamukkale Üniversitesi'nde masonik işaretlerden biri olduğu ve gücü temsil ettiği belirtilen boğa heykelinin de yeri değiştirildi. Daha önce Rektörlük binası önünde bulunan boğa heykeli Rektör Bağ, tarafından Gölbahçe'ye fazla dikkat çekmeyen bir noktaya taşındı. Rektör Bağ, heykelin depoya kaldırılacağını belirterek, "Boğayı da ilk gün kaldırtmıştım. İlimizi temsil eden bir şey değil, matadorlarımız, arenamız yok. Tam da benim fakültemin köşesinde bir boğa, heybetli. Horoz olsaydı anlam verirdik, ilk gün de onu bizim Gölbahçe var, oraya taşıttım. Onu da bir depoya kaldırtmamız gerekiyor. Şekilleri de değiştireceğiz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------
-Rektör Prof.Dr. Hüseyin Bağ'ın açıklamaları,
-Pamukkale Üniversitesi'nden detay görüntüler,
-Boğa heykelinden detay görüntüler,
-Piramidi oluşturduğu ileri sürülen binalardan detay görüntüler,
-Pamukkale Üniversitesi girişinden detay görüntüler.
Haber: Osman Nuri BOYACI, Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 16 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?